TÜSİAD’dan iktidara sert eleştiriler!

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan tarafından yapıldı. Kaslowski ve Özilhan, konuşmalarında hükümete sert eleştirilerde bulundular.

Haber Merkezi / Konuşmasında ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, kredi genişlemesine bağlı gerçekleşen istisnai büyüme ile enflasyonist baskının arttığı, hem faiz hem kurun yükseklerde seyrettiği bir ekonomik ortam olduğunu belirtti.

“TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır. TL’ye güveni yeniden kazandırmalıyız, aksi takdirde had safhaya varan işsizlik, alım gücünde azalma, büyümenin finansmanı gibi temel sorunların çözülmesi mümkün değil. İşsizlik toplumu korkutucu boyutta tehdit etmekte; rezervlerimiz azaldı. Gıda enflasyonunun özel olarak ele alınması, tarım sektörünün sorunlarını kalıcı çözecek bir programın hazırlanmasının gereğine inanıyoruz.” açıklamasında bulunan Kaslowski, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının da düzeltilmesi gereken bir karar olarak değerlendirdiklerini söyledi.

“Hepimiz son aylarda art arda gelen beklenmedik gelişmeleri anlamaya çalışıyoruz.” diyen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ise, “Ortalığın toz duman olduğu, yetki ve sorumlulukların sınırlarının bulanıklaştığı durumlarda karar nasıl alınır; nereye gittiğimiz konusunda kafamızda bir cevap yoksa plan nasıl yapılır? Kurumsal yapıların öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayımı olmadan yarın ne olacağı nasıl bilinir; ilan edilmiş olan kurallar yarın değişebilirse, yarına ilişkin kararlar nasıl alınır?” dedi.

TÜSİAD Olağan Genel Kurul toplantısı bugün gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski tarafından yapıldı. Pandemi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında toplantı webinar sistemi ile canlı yayınlandı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simon Kaslowski konuşmasında ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kredi genişlemesine bağlı gerçekleşen istisnai büyüme ile enflasyonist baskının arttığı, hem faiz hem kurun yükseklerde seyrettiği bir ekonomik ortam olduğunu belirten Kaslowski, “Şeffaflık, hesap verilebilirlik, kurumsal özerklik, istişare, çoğulculuk, mutabakat arayışı gibi konuların önemini vurgulamaya devam edeceğiz. Kalkınmanın ön koşulu istikrardır, son 2.5 yılda TÜİK başkanı 4 kez, TCMB başkanı 3 kez değişmiştir.” dedi.

TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır”

Bu tür görev değişikliklerinde, ancak şeffaflık ve hesap verilebilirlik dikkate alındığında piyasa ekonomisinin daha sağlıklı çalışabileceğini belirten Kaslowski, “TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır. TL’ye güveni yeniden kazandırmalıyız, aksi takdirde had safhaya varan işsizlik, alım gücünde azalma, büyümenin finansmanı gibi temel sorunların çözülmesi mümkün değil. İşsizlik toplumu korkutucu boyutta tehdit etmekte; rezervlerimiz azaldı. Gıda enflasyonunun özel olarak ele alınması, tarım sektörünün sorunlarını kalıcı çözecek bir programın hazırlanmasının gereğine inanıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kaslowski, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının da düzeltilmesi gereken bir karar olarak değerlendirdiklerini belirtti.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan da önemli açıklamalarda bulundu. “Hepimiz son aylarda art arda gelen beklenmedik gelişmeleri anlamaya çalışıyoruz.” diyen Özilhan konuşmasında,”Ortalığın toz duman olduğu, yetki ve sorumlulukların sınırlarının bulanıklaştığı durumlarda karar nasıl alınır; nereye gittiğimiz konusunda kafamızda bir cevap yoksa plan nasıl yapılır? Kurumsal yapıların öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayımı olmadan yarın ne olacağı nasıl bilinir; ilan edilmiş olan kurallar yarın değişebilirse, yarına ilişkin kararlar nasıl alınır?” diye sordu.

“Kendi aramızda kavga ettikçe herkes kaybediyor”

1970’li yıllardaki gibi iç ve dış mihrak sorununun, cari açık ve finansman sorununun devam ettiğini söyleyen Özilhan, “Bugun ile 1970’ler arasında ciddi paralellikler var. Pandeminin yol açtığı ekonomik zorluklar zaten var olan yapısal zorlukların üzerine ekleniyor; yolun bir yanı istikrarsızlık, bir yanı ekonomik daralma, işsizlik ve geçim sıkıntısı, ülke olarak hepimiz bu arabanın içindeyiz. Kendi aramızda kavga ettikçe herkes kaybediyor, birleştirici olmak lazım. İstikrarı korumanın yolu keskin manevra yerine net, öngörülebilir ve tüm kesimlere güven veren bir yol haritası koymaktan geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Sonuncu reform paketinde ele alınan reformların hepsi yerinde olduğunu ancak reformların uzun ve meşakkatli süreçler olduğunu vurgulayan Özilhan, “Israrlı uygulama ve takip gerektirir; bu yüzden reform süreçleri siyaset ve bürokrasideki değişikliklere hassastır. Yüksek faiz oranları tasarruf açığının sonucudur, tasarrufları artırmazsak, TL’ye güveni tesis edip uzun vadeli dış kaynak çekmezsek, hiçbir faiz indirimi kalıcı olmaz. Yatırımcı güveni tesis edilemeyince uzun dönemli yatırım kararı da alınamıyor. Yatırımcı güven ister, sık sık değişmeyen kurallar ister. TL’deki değer kaybının bir nedeni döviz geliri üretme kapasitesinin düşüklüğü ise diğer neden geleceğe ilişkin belirsizlik ve güvensizlik.

“Hukuk devleti ve demokrasi standartları”

Sorun şiddetlenince rezervlerden döviz satarak TL’nin değerini korumaya çalışmak ancak kısa süre için işe yarar; sorunun hep tekrarlamaması için ekonomik yapının dönüşüp döviz gelirlerinin artırılması ve ekonomi yönetiminin güven sağlaması gerekir. Fiyat artışı ile mücadele için fiyat kontrollerinin yetmediğini tecrübe ile biliyoruz.

Reform programları ve verilen teşviklere rağmen bir türlü halledilemeyen bir diğer sorun ise yüksek işsizlik. Üretim yapısını dönüştüremezsek küresel ekonomideki yerimizin yükselmesi bir yana, düşmesi kaçınılmaz olacak. Etraflıca düşünülmemiş, ilgili tüm tarafların görüşleri alınmamış, aceleye getirilmiş kararlar çok çabuk değiştiriliyor bu da güvensizlik yaratıp öngörü ufkunu daraltıyor. Ekonomik reformlar gibi yargı reformları da iyi, ama şimdiye kadar ilan edilen yargı reformları bizi arzu edilen hukuk devleti ve demokrasi standartlarına yaklaştıramadı.” açıklamasında bulundu.

Simone Kaslowski’nin konuşmasının tamamı için TIKLAYIN

Tuncay Özilhan’ın konuşmasının tamamı için TIKLAYIN

 

Paylaşın

Petrol fiyatları yatay seyrediyor!

Petrol fiyatları, son iki günü de yükselişle kapattıktan sonra kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 64,60 dolardan işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61,30 dolardan alıcı buldu.

Haber Merkezi / Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Dolar ve Euro

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Altın

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Paylaşın

Dolar ve Euro’da son durum!

Dolar ve Euro karşısında değer kayı devam eden Türk Lirası, gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Haber Merkezi /  Türk Lirası (TL) yeni işlem gününde gelişen ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma sergileyerek gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu.

Dolar kuru, TCMB’de yaşanan yönetim değişikliği sonrası yukarı yönlü hareketine haftanın 2. işlem gününde de devam ediyor. ABD tahvil faizlerinin tekrar 1.76 seviyelerine yükselmesi de dolar kurunda yaşanan artışta etkili oldu. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Altın

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Petrol

Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

 

Paylaşın

Altın, yukarı yönlü seyrini sürdürüyor!

Haftaya değer artışıyla başlayan altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Gram altın 452,7 liradan işlem görürken, çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor.

Haber Merkezi / Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Dolar ve Euro

Türk Lirası (TL) yeni işlem gününde gelişen ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma sergileyerek gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu.

Dolar kuru, TCMB’de yaşanan yönetim değişikliği sonrası yukarı yönlü hareketine haftanın 2. işlem gününde de devam ediyor. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Petrol

Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Paylaşın

MB Başkan Yardımcısı Çetinkaya görevden alındı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya görevden alınarak yerine Mustafa Duman atandı. Geçtiğimiz günlerde de Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevden alınarak yerine Mustafa Duman atandı. Geçtiğimiz günlerde Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.

Resmi Gazete’de yayınlanan görevden alma ve atama kararında şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı (Guvernör) Murat Çetinkaya, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamesinin ek 35’inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’inci maddesi gereğice görevden alınmış ve bu suretle boşalan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına (Guvernör) 1211 sayılı Kanunun 29’uncu maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin2,3 ve 7’inci maddeleri gereğince Mustafa Duman atanmıştır.”

Paylaşın

Ford Otosan’dan 1 hafta üretime ara verme kararı!

Tüm dünyada devam eden tedarik krizi Türkiye’de de önemli otomotiv fabrikalarının üretimlerini etkiliyor. Oyak Renault ve Tofaş’ın ardından Ford Otosan’dan da üretime ara verme kararı geldi. KAP’a yapılan açıklamada üretimin 1 hafta durdurulacağı belirtildi.

NTV’nin haberine göre Oyak Renault ve Tofaş’ın üretime ara vermesinin ardından bugün yapılan açıklamayla Ford Otosan’dan da benzer bir karar geldi.

Yapılan açıklamada yaşanan tedarik sıkıntıları nedeniyle Kocaeli fabrikalarındaki üretimin 3 Nisan-9 Nisan tarihleri arasında durdurulacağı belirtildi.

Ford Otosan tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Ana ortağımız Ford Motor Company küresel tedarikçileri ile sorunun çözümüne ve ana üretim hatlarına öncelik vererek elektronik bileşenlere ait materyallerin verimli şekilde kullanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Şirket olarak tedarikçilerimiz ile birlikte gerekli planlamalar yapılarak, tedarik sıkıntısının olası etkileri en aza indirilmektedir.”

Paylaşın

TÜRK-İŞ açıkladı: Açlık sınırı 2 bin 736, yoksulluk sınırı 8 bin 912 TL

TÜRK-İŞ, ‘Mart 2021 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’ sonuçlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 736 lira, yoksulluk  sınırı ise 8 bin 912 lira oldu. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.316,59 TL oldu.

Haber Merkezi / Çalışanların ‘geçim şartlarını’ ortaya koymak amacıyla otuz dört yıldan bu yana, aralıksız olarak her ay düzenli bir şekilde “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasını yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ‘Mart 2021 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’ sonuçlarını açıkladı.

Açıklanan araştırma sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.735,97 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 8.911,97 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.316,59 TL oldu.

“Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (mutfak masrafı) bir yıl öncesine göre 391 TL ve yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) 1.273 TL artış gösterdi.  Yılın ilk üç ayı sonunda, hesaplamaya temel alınan hane halkının toplam harcamasına gelen ek yük 476 TL oldu.” verilerinin yer aldığı TÜRK-İŞ araştırma sonuçları şöyle;

“Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 735,97 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 911,97 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.316,59 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (mutfak masrafı) bir yıl öncesine göre 391 TL ve yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) 1.273 TL artış gösterdi.  Yılın ilk üç ayı sonunda, hesaplamaya temel alınan hane halkının toplam harcamasına gelen ek yük 476 TL oldu.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,63 oranında artış gösterdi.

Yılın ilk çeyreği itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 5,64 oranında oldu. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 16,66’dır. Yıllık ortalama artış oranı ise bu ay da yüzde 17,68 olarak hesaplandı.”

 

 

Paylaşın

TÜİK açıkladı: Tüketici güven endeksi Mart’ta yüzde 2.5 arttı

TÜİK, Mart ayına ilişkin tüketici güven endeksini açıkladı. Açıklanan verilere göre, tüketici güven endeksi, Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 2.5 arttı. Şubat’ta 84.5 olan endeks, Mart’ta 86.7’e çıktı. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Şubat ayında 91,7 iken, Mart ayında %2,5 oranında artarak 94,1 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayına ilişkin tüketici güven endeksini açıkladı. ​​​​​​​

TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 2.5 arttı. Şubat’ta 84.5 olan endeks, Mart’ta 86.7’e çıktı.

Hanenin maddi durumu endeksi 67,3

Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Şubat ayında 66,3 iken, Mart ayında yüzde 1,4 oranında artarak 67,3 oldu.

Hanenin maddi durum beklentisi endeksi 87,9

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Şubat ayında 84,5 iken, Mart ayında yüzde 4,0 oranında artarak 87,9 oldu.

Genel ekonomik durum beklentisi endeksi 94,1

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Şubat ayında 91,7 iken, Mart ayında yüzde 2,5 oranında artarak 94,1 oldu.

Dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi 97,4

Geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Şubat ayında 95,5 iken, Mart ayında yüzde 2,0 oranında artarak 97,4 oldu.

Paylaşın

TÜİK açıkladı: İşsizlik oranı yüzde 13.2’ye geriledi

TÜİK, ‘İşgücü İstatistikleri 2020’ verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yıl 2019’a kıyasla 408 bin kişi azalarak 4 milyon 61 bin kişi olurken, işsizlik oranı ise, Kovid-19 salgınının etkili olduğu geçen yıl bir önceki yıla göre 0.5 puan düşerek yüzde 13.2’ye geriledi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘İşgücü İstatistikleri 2020’ verilerini açıkladı. Açıklanan veriler şöyle;

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 408 bin kişi azalarak 4 milyon 61 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puanlık azalış ile yüzde 15,3 oldu.

İstihdam oranı yüzde 42,8

İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 268 bin kişi azalarak 26 milyon 812 bin kişi, istihdam oranı ise 2,9 puanlık azalış ile yüzde 42,8 oldu.

İşgücü 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 676 bin kişi azalarak 30 milyon 873 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 3,7 puanlık azalış ile %49,3 olarak gerçekleşti.

15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,6 puan azalışla yüzde 13,4, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puanlık azalışla yüzde 15,4 oldu. Bu yaş grubunda istihdam oranı 2,8 puanlık azalışla yüzde 47,5, işgücüne katılma oranı ise 3,6 puanlık azalışla yüzde 54,9 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 25,3, istihdam oranı yüzde 29,2

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 25,3, istihdam oranı ise 3,9 puan azalarak yüzde 29,2 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 5,3 puanlık azalışla yüzde 39,1 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yıla göre 2,3 puanlık artışla yüzde 28,3 seviyesinde gerçekleşti.

İstihdam edilenlerin yüzde 56,2’si hizmet sektöründe

2020 yılında, istihdam edilenlerin yüzde 17,6’sı tarım, yüzde 20,5’i sanayi, yüzde 5,7’si inşaat, yüzde 56,2’si ise hizmet sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında sanayi sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,7 puan, inşaat sektörünün payı 0,2 puan artarken, tarım sektörünün payı 0,6 puan, hizmet sektörünün payı 0,3 puan azaldı.

2020 yılında 4 milyon 716 bin kişi tarım sektöründe, 5 milyon 497 bin kişi sanayi sektöründe, 1 milyon 538 bin kişi inşaat sektöründe, 15 milyon 60 bin kişi hizmet sektöründe istihdam edildi. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 381 bin, sanayi sektöründe 64 bin, inşaat sektöründe 12 bin, hizmet sektöründe 812 bin kişi azaldı.

İşsizlik oranı en yüksek iller: Mardin, Batman, Şırnak, Siirt

İşsizlik oranı en yüksek bölge yüzde 33,5 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) iken, işsizlik oranı en düşük bölge yüzde 6,6 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

En yüksek istihdam oranı yüzde 50,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 26,0 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi’nde oldu.

En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 55,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 38,4 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) Bölgesi’nde oldu.

 

Paylaşın

Gıda fiyatları son bir yılda yüzde 29.2 arttı

Gıda fiyatlarında geçen yılın son aylarında başlayan artış trendi bu yılın mart ayında da sürdü. Martta bir önceki aya göre yüzde 2,5 oranında artan gıda fiyatlarında bu yılın ilk üç aylık döneminde yüzde 9,2, son bir yılda ise yüzde 29,2 oranında artış yaşandı.

Haber Merkezi / Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu “Mart 2021 Halkın Enflasyonu Raporu”nu yayınladı. Yayınlanan rapora göre gıda fiyatlarında geçen yılın son aylarında başlayan artış, bu yıl Mart ayında da sürdü.

Gıda fiyatlarında yüzde 29,2 oranında artış yaşandığı belirtilen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu rapor şöyle;

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, fiyatlarını Ankara’daki pazar ve marketlerden her ay düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 76 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu” araştırmasının Mart 2021 ayı sonuçları açıklandı.

Araştırmayla, gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan ve enflasyona karşı herhangi bir koruması bulunmayan, sabit gelirlilerin, ücretlilerin ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutunun ortaya konulması amaçlanıyor.

Aylık fiyat artışı

Gıda fiyatları bir önceki aya göre bu yıl ocak ayında yüzde 3,6, şubatta da yüzde 2,8 oranında artmıştı.  Martta yaşanan yüzde 2,5 oranındaki artışta, et-balık, yağ, sebze ve işlenmiş gıda fiyatlarında yaşanan artışlar belirleyici oldu.

Martta, ekmek, un, bulgur fiyatlarında bir önceki aya göre değişiklik yaşanmazken, et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 2,6, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 1,7 oranında artış kaydedildi.  Mart ayında, geçen yılın son aylarında da hızlı bir artış yaşanan sıvı yağ fiyatlarında ise zeytin yağı fiyatlarına bağlı olarak yüzde 7,2 oranında   bir yükseliş oldu.

Meyve fiyatlarının yüzde 0,2 oranında azaldığı mart ayında sebze fiyatlarında ise bir önceki aya göre yüzde 6,4 oranında yükseliş gözlendi.

Bakliyat fiyatlarının yüzde 2,7 oranında azaldığı mart ayında, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatları yüzde 1,9 oranında arttı.

Böylece, mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 76 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için martta bu yıl şubat ayına göre yüzde 2,5 oranında daha fazla para ödendi.

İlk üç aylık değişim

Gıda fiyatlarında ocak-mart dönemin ise yüzde 9,2 oranında artış yaşandı. İlk üç aylık dönemde ekmek, bulgur, un makarna fiyatlarında yüzde 5,5, et ve balık fiyatlarında yüzde 7,8, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatlarında yüzde 18,1 oranında artış gözlenirken, 2020 yılının son aylarında hızla yükselen yağ fiyatlarında ise yüzde 4,8 oranında artış oldu. Yılın ilk çeyreğinde meyve fiyatlarında ortalama yüzde 4,4, sebze fiyatlarında yüzde 12,5 oranında artış, bakliyat fiyatlarında yüzde 3,1 oranında azalış yaşandı. Diğer işlenmiş gıda fiyatlarında ise yüzde 6,5 oranında artış oldu.

Yıllık değişim

Gıda fiyatlarında yıllık olarak ise (Mart 2020’ye göre) yüzde 29,2 oranında artış kaydedildi.

Bu yıl martta geçen yılın mart ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 25,7, et-balık fiyatlarında 12,4, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 39,1 oranında artış oldu.  Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 40,8 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 18,1 oranında, sebze fiyatları ise yüzde 55,1 oranında artış gösterdi.  Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 16,5 diğer gıda fiyatları ise yüzde 13,9 oranında zamlandı.

Yıllık ortalama

Sepete dâhil edilen ürünlerin son 12 aylık ortalama fiyatlarının bir önceki 12 aylık dönemdeki ortalama fiyatlarıyla karşılaştırılarak hesaplanan 12 aylık ortalamalara göre de gıda fiyatlarında son yılda yüzde 29 oranında artış yaşandı.

Yıllık ortalamalara göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatları yüzde 14,1, et ve balık fiyatları yüzde 18,9, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatları yüzde 24,7, yağ fiyatları yüzde 30,4, meyve fiyatları yüzde 49,1, sebze fiyatları yüzde 58,1, bakliyat fiyatları yüzde 24,7, diğer gıda maddelerinin fiyatları da yüzde 11,3 oranında artış kaydetti.

Paylaşın