Temmuz’da Zam Yağacak: Akaryakıt, Sigara Ve Alkol

Ekonomi yönetiminin ‘baz etkisiyle enflasyon düşecek’ açıklamasını yaparken elektriğe yüzde 38 zam geldi. Temmuz ayında akaryakıt, sigara ve alkol başta olmak üzere bir çok kaleme zam gelmesi bekleniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) çarşamba günü yapacağı enflasyon açıklaması sonrası akaryakıt, alkol ve sigara ürünlerinin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) maktu tutarlarına yaklaşık yüzde 20 oranında otomatik zam yapılacak.

Sözcü’nün haberine göre; temmuzda sigorta şirketleri de yüzde 3.5 zam yapacak.

Halen litre başına benzinden 9.45 TL, motorinden 8.86 TL ÖTV alınıyor. ÜFE’nin yüzde 20 artması halinde ÖTV tutarları benzinde 11.34 liraya, motorinde 10.63 liraya çıkacak. ÖTV üzerinden bir de Katma Değer Vergisi (KDV) alındığı için vergi yükü benzinde 2.27 liraya, motorininde 2.13 liraya çıkacak. Böylece benzinin litresi 42.40 TL’den 44.67 TL’ye, motorin 42.51 TL’den 44.64 TL’ye çıkacak.

Rakı, viski, cin gibi yüksek alkollü içkilerin 1.062 TL olan maktu ÖTV tutarı temmuzda yüzde 20 oranında zamlanarak 1. 275 liraya yükseltilecek. Vergideki bu artışın ardından 1 litrelik rakının fiyatı en az 115 lira artarak 1.075 liradan 1.190 liraya çıkacak. Tüm maliyetlerinin toplamı 417.7 TL olan 1 litre rakının üzerindeki vergi yükü yeni zamlarla 657 liradan 772 liraya çıkacak. Ayrıca şarap ve bira dahil tüm alkollü içkilerin ÖTV’si yüzde 20 civarında zamlanacak.

Yüzde 20’lik zam sigaranın üzerindeki hem maktu hem de asgari maktu ÖTV tutarlarına yansıtılacak. Böylece halen 50 lira olan vergi eşiği 60 liraya çıkacağı için vergi artışı en çok ucuz sigaraları vuracak. Halen 56 liraya satılan en ucuz sigaranın 66 liraya çıkması bekleniyor. 70 lira civarındaki sigaralarda da bir miktar artış olacak.

Paylaşın

EPDK Duyurdu: Elektriğe Yüzde 38 Zam

EPDK, elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için yüzde 38, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30 oranında artış yapıldığını duyurdu.

1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak zamla birlikte 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 207,23 lira oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için yüzde 38, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubunun düşük kademesi için yüzde 38 ve yüksek kademesi için yüzde 20 oranında artış yapılmıştır”

Açıklamada, bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 207,23 lira olduğun, tarifelerin 1 Temmuz 2024 tarihi itibariyle geçerli olacağı belirtildi.

Paylaşın

Beş Aylık Dış Ticaret Açığı 37 Milyar Dolar

İhracat 2024 yılının ilk beş aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 artarak 106 milyar 877 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 143 milyar 682 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle 2024 yılının ilk beş aylık döneminde dış ticaret açığı 36 milyar 805 milyon dolar oldu.

2024 yılının ilk beş aylık döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya alırken, ithalatta ise Çin ilk sırayı aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dış Ticaret İstatistikleri Mayıs 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; İhracat 2024 yılı mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,3 artarak 24 milyar 66 milyon dolar, ithalat yüzde 10,4 azalarak 30 milyar 568 milyon dolar oldu.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılının ilk beş aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 artarak 106 milyar 877 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 143 milyar 682 milyon dolar oldu.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, mayıs ayında yüzde 9,2 artarak 20 milyar 112 milyon dolardan, 21 milyar 969 milyon dolara yükseldi. Mayıs ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 8,0 azalarak 26 milyar 65 milyon dolardan, 23 milyar 971 milyon dolara geriledi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Mayıs ayında 2 milyar 2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 0,5 azalarak 45 milyar 940 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,7 oldu.

Mayıs ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,0 azalarak 12 milyar 495 milyon dolardan, 6 milyar 502 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mayıs ayında yüzde 63,4 iken, mayıs ayında yüzde 78,7’ye yükseldi.

2024 yılı Ocak – Mayıs döneminde dış ticaret açığı yüzde 34,3 azalarak 56 milyar 33 milyon dolardan, 36 milyar 805 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak – Mayıs döneminde yüzde 64,6 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 74,4’e yükseldi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, mayıs ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,8, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu. Ocak – Mayıs döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, mayıs ayında ara mallarının payı yüzde 68,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,7 ve tüketim mallarının payı yüzde 16,1 oldu. İthalatta, 2024 Ocak – Mayıs döneminde ara mallarının payı yüzde 70,0, sermaye mallarının payı yüzde 14,6 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu.

İhracatta Almanya, ithalatta Çin ilk sırada

Mayıs ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 902 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 521 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 475 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 148 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 124 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,8’ini oluşturdu.

Ocak-Mayıs döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 8 milyar 609 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 459 milyon dolar ile ABD, 5 milyar 893 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 5 milyar 433 milyon dolar ile İtalya ve 5 milyar 378 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,7’sini oluşturdu.

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Mayıs ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 862 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 780 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 282 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 879 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 456 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Mayıs döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 19 milyar 90 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 17 milyar 846 milyon dolar ile Çin, 10 milyar 806 milyon dolar ile Almanya, 8 milyar 498 milyon dolar ile İtalya, 6 milyar 931 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,0’ını oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Mayıs ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 9,6 artarken, ithalat yüzde 9,6 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 11,6 artarken, ithalat yüzde 12,1 azaldı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mayıs ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,8’dir. Ocak-Mayıs döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,2’dir. Ocak-Mayıs döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,4’tür.

Mayıs ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 82,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,3’tür. Ocak-Mayıs döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,5’tir. Ocak-Mayıs döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,0’dır.

Özel ticaret sistemine göre, mayıs ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,6 artarak 22 milyar 26 milyon dolar, ithalat yüzde 8,8 azalarak 28 milyar 940 milyon dolar olarak gerçekleşti. Mayıs ayında dış ticaret açığı yüzde 43,1 azalarak 12 milyar 150 milyon dolardan, 6 milyar 914 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mayıs ayında yüzde 61,7 iken, 2024 Mayıs ayında yüzde 76,1’e yükseldi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılının ilk beş aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 artarak 97 milyar 83 milyon dolar, ithalat yüzde 9,4 azalarak 134 milyar 642 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mayıs döneminde dış ticaret açığı yüzde 32,1 azalarak 55 milyar 321 milyon dolardan, 37 milyar 559 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mayıs döneminde yüzde 62,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,1’e yükseldi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Hizmet Enflasyonu Yüzde 84,60

Hizmet enflasyonu mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,63, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 31,01, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 80,77 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) Mayıs 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hizmet enflasyonu mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,63, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 31,01, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 80,77 arttı.

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 82,54, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 86,31, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 84,16, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 75,43, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 89,92, idari ve destek hizmetlerde yüzde 89,27 arttı.

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 1,29, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 6,45, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 5,68, idari ve destek hizmetlerde yüzde 2,45 artarken, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 1,50,  mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 3,61 azaldı.

Paylaşın

“Kur Korumalı Mevduat”tan Çıkışlar Hızlandı

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, 21 haziran ile biten haftada 35,8 milyar lira gerileyerek, 2 trilyon 33 milyar lira oldu. Aynı hafta yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları ise 165,1 milyar dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 147,6 milyar dolara yükseldi. Bankanın net rezervleri ise aynı dönemde 44,9 milyar dolara geriledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 21 haziran ile biten haftaya ilişkin verileri açıkladı. Buna göre, aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 35,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2 trilyon 33 milyar lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 21 haziran ile biten haftada brüt rezervleri 147,6 milyar dolara yükseldi. Bankanın net rezervleri ise aynı dönemde 44,9 milyar dolara geriledi. Aynı hafta swap hariç net rezervlerde 12,7 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 2,3 milyar dolar artışla 165,1 milyar dolar oldu. Parite etkisinden arındırıldığında artışın 1,63 milyar dolar seviyesinde kaldığı görüldü.

Parite etkisinden arındırılmış verilere göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 44 milyon dolar artarken, tüzel kişilerin mevduatındaki artış ise 1,6 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası, faizi sabit tuttu

Merkez Bankası (TCMB), haziran ayında piyasaların beklediği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Banka, politika faizini son olarak mart ayında yükseltmiş; Nisan ve Mayıs aylarında faizi yüzde 50’de sabit bırakmıştı.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın haziran ayı faiz oranıyla ilgili beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, Merkez Bankası’nın (TCMB), politika faizini bu ay yüzde 50’de sabit bırakmasını beklediğini söylemişti.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tamamı da bankanın faizi üçüncü kez yüzde 50’de sabit tutmasını beklediklerini ifade etmişlerdi.

Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Haziran ayında 650, Temmuz’da 250, Ağustos’ta 750, Eylül’de 500, Ekim ve Kasım aylarında da 500’er, Aralık ve Ocak aylarında 250’şer olmak üzere son 8 toplantıda toplam 3 bin 650 baz puan faiz artırmıştı.

Şubat ayındaki yılın ikinci faiz kararında faizin sabit tutulması ile toplam 3 bin 650 baz puan faiz artış serisi devam etti. Mart ayında faiz 500 baz puan arttırılarak politika faizi yüzde 50’ye çıkarıldı. Nisan ve Mayıs ayında ise politika faizi sabit tutuldu. Merkez Bankası, son bir yılda 4 bin 150 baz puanlık faiz artışı yaptı.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Faizi Sabit Tutma Kararı

Merkez Bankası (TCMB), piyasaların beklediği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Banka, politika faizini son olarak mart ayında yükseltmiş; Nisan ve Mayıs aylarında faizi yüzde 50’de sabit bırakmıştı.

Haber Merkezi / Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın haziran ayı faiz oranıyla ilgili beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, Merkez Bankası’nın (TCMB), politika faizini bu ay yüzde 50’de sabit bırakmasını beklediğini söylemişti.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tamamı da bankanın faizi üçüncü kez yüzde 50’de sabit tutmasını beklediklerini ifade etmişlerdi.

Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Haziran ayında 650, Temmuz’da 250, Ağustos’ta 750, Eylül’de 500, Ekim ve Kasım aylarında da 500’er, Aralık ve Ocak aylarında 250’şer olmak üzere son 8 toplantıda toplam 3 bin 650 baz puan faiz artırmıştı.

Şubat ayındaki yılın ikinci faiz kararında faizin sabit tutulması ile toplam 3 bin 650 baz puan faiz artış serisi devam etti. Mart ayında faiz 500 baz puan arttırılarak politika faizi yüzde 50’ye çıkarıldı. Nisan ve Mayıs ayında ise politika faizi sabit tutuldu. Merkez Bankası, son bir yılda 4 bin 150 baz puanlık faiz artışı yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutma kararı aldı.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir.

Aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama mayıs ayında geçici bir kesintiye uğramıştır. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını teyit etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.

Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.

Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecektir.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite gelişmeleri yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”

Paylaşın

“6 Ay 6 Bin Kilometre” Kuralı 2025’e Kadar Uzatıldı

Ticaret Bakanlığı, otomotiv sektöründeki spekülatif fiyat artışları engellemek için yürürlüğe konulan “6 ay 6 bin kilometre” düzenlemesinin 1 Ocak 2025 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Bakanlığın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, düzenleme kapsamında, otomobil yetkili bayisi ile oto galerilere yaklaşık 52 milyon lira, ilan kısıtlamasına aykırı hareket edenlere ise yaklaşık 90 milyon lira idari para cezası uygulandığı belirtildi.

Motorlu kara taşıtı ticaretinde hayata geçirilen düzenlemeler ile hem tüketiciler lehine fiyat istikrarını sağlamak hem de sektör yetkilileri için adil ve dengeli bir piyasa yapısını tesis etmek amacıyla çalışmaların titizlikle sürdürüleceği, gerek görülmesi halinde ilave tedbirlerin alınacağı ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ticaret Bakanlığımız, otomotiv piyasasında önceki yıl ve geçen yıl yaşanan spekülatif fiyat oluşumları ile stokçuluk faaliyetlerini ortadan kaldırmak ve sektörde adil, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmek üzere çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir.

Bu kapsamda, ‘pazarlama ve satış kısıtlaması’ ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden yetkili satıcılar ve bireyseller tarafından motosiklet, otomobil ve arazi taşıtlarının ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe, doğrudan veya dolaylı olarak pazarlanması veya satışının 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yapılamayacağına ilişkin yeni düzenlemeler hayata geçirilmişti.

Aynı şekilde, ‘ilan kısıtlaması’ ile güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla ikinci el satışta pazarlanmasının da 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yapılamayacağı belirlenmişti. Ticaret Bakanlığımızca bugüne kadar 6 ay 6 bin km düzenlemesi kapsamında, otomobil yetkili bayisi ile oto galerilere yaklaşık 52 milyon TL, ilan kısıtlamasına aykırı hareket edenlere ise yaklaşık 90 milyon TL idari para cezası uygulanmıştır.

Ticaret Bakanlığımızca yapılan düzenleme ve denetimler neticesinde; sıfır taşıtların ikinci ele düşürülerek satışa sunulması yoluyla haksız kazanç sağlanmasının önüne geçilmiş, sıfır taşıt arzının artmasına katkı sağlanarak gerçek ihtiyaç sahiplerinin taşıta ulaşmalarına imkân sağlanmış ve otomotiv sektöründeki spekülatif fiyat artışları engellenerek tüketici mağduriyetleri ortadan kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, söz konusu kazanımlar göz önünde bulundurularak, ilgili iki düzenlemenin de 6 ay süreyle, 1 Ocak 2025 tarihine kadar yeniden uzatılmasına Ticaret Bakanlığımızca karar verilmiştir.

Bu çerçevede, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesiyle ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenlerin yanı sıra, bir takvim yılı içinde yetki belgesiz üç ve üzerinde ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapan tüm gerçek veya tüzel kişilerin 6 ay – 6 bin km. düzenlemesine aykırı satışlarının Noterlikler tarafından engellenmesine devam edilecektir.

Ticaret Bakanlığı olarak motorlu kara taşıtı ticaretinde hayata geçirdiğimiz bu düzenlemeler ile hem tüketiciler lehine fiyat istikrarını sağlamak, hem de sektör yetkilileri için adil ve dengeli bir piyasa yapısını tesis etmek amacıyla çalışmalar titizlikle sürdürülecek ve gerek görülmesi halinde ilave tedbirler alınacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Paylaşın

Konut “Yatırım Aracı” Olmaktan Çıktı

Son iki yıldır getirilen yeni düzenlemeler sebebiyle yatırımcıların bir kısmının yurt dışına yöneldiğini ifade eden KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, konutun yatırım aracı olmaktan çıktığını söyledi.

Ramadan Kumova, “2022’de 790 milyon dolar olan yurt dışı gayrimenkul yatırımı 2023’te 2,5 kattan fazla artarak 2 milyar 86 milyon dolara çıktı. Yıl sonunda ise yurt dışından alımlar 3 milyar doları aşacak gibi görünüyor. Yaşanan süreç önümüzdeki dönemde kiralık konut arzında sıkıntının büyüyerek kiralarda ekstra artışları gündeme getirecek” dedi.

Türkiye’de enflasyona paralel yükselen faizler, konut kredisi kullanımını dip seviyelere indirdi. Bir dönem yüzde 50’lerin üzerinde olan ‘kredi kullanarak konut edinme’ oranı son dönemde yüzde 10’lara kadar indi. Bu da ev sahipliği-kiracı dengesini derinden sarstı, kiralar katlandı. Bunun üzerine devlet geçtiğimiz iki yıl boyunca kira artışına yüzde 25 sınırını getirdi ancak bu da kavgaların, kira davalarının patlama yaşamasına sebep oldu.

1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren kira artış oranında yüzde 25 sınırı kalkıyor. Artış oranı önceki uygulamada olduğu gibi, tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) son 12 aylık ortalaması kadar olabilecek. Ancak ev sahipliği oranının düşük olması, kiralık konuta talebin artmasını ve dolayısıyla kira bedellerinin hızlı artışını gündeme getiriyor.

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre; İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, problemin çözümü için ev sahipliği oranını artırmanın önemine işaret etti. Çulhalık “İnşaat maliyetlerine bağlı olarak konut fiyatları son birkaç yılda 10 kat arttı ve ev sahibi olma hayalleri ortadan kalktı. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında kiracı oranı en yüksek 4’üncü ülke konumuna yerleşti” dedi.

Veriler, ev sahipliği oranının yüzde 55’lere kadar gerilediğini, kiralık konut ihtiyacının ise yüzde 27’ye ulaştığını gösteriyor. OECD verilerine göre Avrupa’da en fazla ev sahipliği, Rusya ve eski Sovyet ülkelerinde bulunuyor. En çok kiracı ise Almanya’da. Almanya’da ev sahipliği oranı 2022 yılında yüzde 49’dan yüzde 47’ye geriledi.

Almanya bu rakamla, ev sahibi oranının yüzde 50’nin altından olduğu tek AB üyesi ülke konumunda. Türkiye’de ise 2019’da ev sahipliği yüzde 61,1 seviyesindeydi. TÜİK’in 2023 verileri bu oranın yüzde 56,2’ye gerilediğini gösteriyor. 2024 rakamlarında ise oran yüzde 55’e gerilemiş görünüyor.

Avrupa’da ev sahipliği oranları

– Almanya’da ev sahipliği oranı yüzde 47.
– Bu ülkeyi yüzde 51’lik oranla Avusturya izliyor.
– Danimarka’da yüzde 60, Fransa’da yüzde 63 ev sahipliği oranı bulunuyor.
– Eurostat verilerine göre 2022’de AB nüfusunun yüzde 69’u kendi evinde yaşıyor. Yüzde 31’i ise kirada oturuyor.

– Eski Sovyetler Birliği üyesi olanlarda ev sahipliği yüksek. Romanya’da yüzde 95, Slovakya’da yüzde 93, Hırvatistan’da yüzde 91 ve
– Macaristan’da ise yüzde 90 olarak belirlenmiş durumda.

Türkiye’de ev sahipliği oranı yüzde 55’lerde. Nüfusun yüzde 27’si kirada, yüzde 1,6’sı lojman ve benzeri sosyal konutlarda oturuyor. Geriye kalan nüfus da aile ile beraber ya da aile konutunda ikamet ediyor. İstanbul’da kiracı oranı ise yüzde 37’lerde.

KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova ise Türkiye’de kiralık konut arzının, bireysel yatırımcıların yaptıkları yatırımlar aracılığı ile sağlandığını, fakat son iki yıldır getirilen yeni düzenlemeler sebebiyle yatırımcıların bir kısmının yurt dışına yöneldiğini ifade etti.

Bunun yanı sıra konutun yatırım aracı olmaktan çıktığını söyleyen Kumova “2022’de 790 milyon dolar olan yurt dışı gayrimenkul yatırımı 2023’te 2,5 kattan fazla artarak 2 milyar 86 milyon dolara çıktı. Yıl sonunda ise yurt dışından alımlar 3 milyar doları aşacak gibi görünüyor. Yaşanan süreç önümüzdeki dönemde kiralık konut arzında sıkıntının büyüyerek kiralarda ekstra artışları gündeme getirecek” dedi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri 12 Milyar Doları Aştı

Merkez Bankası’nın (TCMB), 21 haziran ile biten haftada, swap hariç net rezervleri 12,7 milyar dolara yükseldi. Bankanın toplam rezervleri ise 44,9 milyar dolara geriledi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 35,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2 trilyon 33 milyar lira olarak gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 21 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) 21 haziran ile biten haftada brüt rezervleri 147,6 milyar dolara yükseldi.

Bankanın net rezervleri ise aynı dönemde 44,9 milyar dolara geriledi. Aynı hafta swap hariç net rezervlerde 12,7 milyar dolar oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları toplam büyüklük 35,8 milyar lira geriledi. Toplam Kur Korumalı Mevduat büyüklüğü 2 trilyon 33 milyar lira olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 2,3 milyar dolar artışla 165,1 milyar dolar oldu. Parite etkisinden arındırıldığında artışın 1,63 milyar dolar seviyesinde kaldığı görüldü.

Parite etkisinden arındırılmış verilere göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 44 milyon dolar artarken, tüzel kişilerin mevduatındaki artış ise 1,6 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası, faizi sabit tuttu

Merkez Bankası (TCMB), haziran ayında piyasaların beklediği gibi politika faizini yüzde 50’de sabit tuttu. Banka, politika faizini son olarak mart ayında yükseltmiş; Nisan ve Mayıs aylarında faizi yüzde 50’de sabit bırakmıştı.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın haziran ayı faiz oranıyla ilgili beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, Merkez Bankası’nın (TCMB), politika faizini bu ay yüzde 50’de sabit bırakmasını beklediğini söylemişti.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tamamı da bankanın faizi üçüncü kez yüzde 50’de sabit tutmasını beklediklerini ifade etmişlerdi.

Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Haziran ayında 650, Temmuz’da 250, Ağustos’ta 750, Eylül’de 500, Ekim ve Kasım aylarında da 500’er, Aralık ve Ocak aylarında 250’şer olmak üzere son 8 toplantıda toplam 3 bin 650 baz puan faiz artırmıştı.

Şubat ayındaki yılın ikinci faiz kararında faizin sabit tutulması ile toplam 3 bin 650 baz puan faiz artış serisi devam etti. Mart ayında faiz 500 baz puan arttırılarak politika faizi yüzde 50’ye çıkarıldı. Nisan ve Mayıs ayında ise politika faizi sabit tutuldu. Merkez Bankası, son bir yılda 4 bin 150 baz puanlık faiz artışı yaptı.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Ekonomik Güven Endeksi 95,8 Geriledi

Ekonomik güven endeksi mayıs ayında 98,2 iken, haziran ayında yüzde 2,5 oranında azalarak 95,8 değerini aldı. Endeksin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekonomik Güven Endeksi Haziran 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Ekonomik güven endeksi mayıs ayında 98,2 iken, haziran ayında yüzde 2,5 oranında azalarak 95,8 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Haziran ayında tüketici güven endeksi yüzde 2,7 oranında azalarak 78,3 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,9 oranında azalarak 100,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında azalarak 115,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,6 oranında azalarak 108,8 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 87,9 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir. Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır.

Ekonomik güven endeksi hesaplamasında, her bir sektörün ağırlığı o sektörün normalleştirilmiş alt endekslerine eşit dağıtılarak uygulanmakta, güven endekslerine doğrudan uygulanmamaktadır. Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılmaktadır.

Ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endeksler her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir.

Paylaşın