Mercedes, ‘Tek Şarjla 1000 Km’ Giden Elektrikli Aracını Tanıttı

Alman otomobil üreticisi Mercedes-Benz tek şarjla 1000 kilometre yol kat eden yeni elektrikli aracını tanıttı. ‘Şimdiye kadar yapılmış en verimli Mercedes-Benz’ olarak nitelendirilen VISION EQXX, 100 km’de 10 kilowat saatten (kWh) daha az enerji tüketimine sahip.

Tesla’nın Model S 60’ının aynı mesafede 18,1 kWh tükettiği biliniyor. Mercedes-Benz CEO’su Ola Kaellenius, “Mercedes-Benz VISION EQXX, elektrikli otomobillerin geleceğini nasıl hayal ettiğimizdir” dedi.

Elektrikli araç piyasasında Tesla’yı geride bırakmak isteyen Mercedes, 2021’de, sekiz pil tesisi inşa etti ve 2030 yılına kadar 40 milyar eurodan fazla yatırım yapmayı planladığını duyurdu. Şirket ayrıca 2025’ten itibaren tüm yeni araç platformlarının yalnızca elektrikli otomobil üreteceğini kaydetti.

Fiyatı ne olacak?

Şirketin Teknoloji Sorumlusu Markus Schaefer, prototipi yıl ortasından önce çeşitli arazi türlerinde test edeceğini söyledi. Bataryanın ne zaman piyasaya sunulacağını belirtmeyen Schaefer, “Bu kadar küçük bir bataryaya sahip 1000 km menzilli bir otomobili gerçek hayatta ilk gösteren biz olacağız” dedi.

Schaefer ayrıca aracın fiyatına, müşterilerle ilgili yapılacak araştırmadan sonra karar verileceğini kaydetti. Menzil kaygısı, elektrikli araçların yüksek talep görmemesinin önündeki en önemli engellerden biri olarak görülüyor. Mercedes, 18 ay içinde üretilen prototipin “menzil kaygısına son verdiğini” duyurdu.

Elektrikli araca geçişe hazırlık

Almanya’da elektrikli araçlar için devlet tarafından sağlanan teşviklerin değeri 2021’de bir önceki yıla göre yaklaşık 4,7 kat artarak 3 milyar euroyu aştı.

Emisyon salımı hedeflerine ulaşmak için 2030’a kadar trafikte 15 milyon elektrikli otomobilin olmasının amaçlandığı ülkede, liste fiyatı 40 bin euronun altında olan elektrikli otomobiller için 9 bin euro devlet ve üretici teşviki bulunuyor. Almanya’da kamuya açık elektrikli otomobil şarj istasyonu sayısı 1 Aralık 2021 itibariyle 11 bin 600 artarak 50 bin 901 oldu.

Paylaşın

ÖTV Zammı Sigara Fiyatlarına Yansıdı

Türkiye’de dün içki ve sigaradan alınan Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) yüzde 47,39 oranında yükseltilmesi sigara fiyatlarına etki etti. Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Philip Morris grubu sigaralara 4 TL zam geldiğini duyurdu.

Aybaş’ın paylaşımına göre, söz konusu sigara grubundaki en ucuz sigaranın fiyatı 21,50’ye, en pahalı sigaranın fiyatı ise 25,50 TL’ye yükseldi.

Kepenk kapatma eylemi

ÖTV artışı sonrası bir paket sigaradan alınan vergi tutarı, 9,76 TL’den 14,39 TL’ye çıktı. Bu artış, sigaranın satış fiyatı ne olursa olsun bir paket sigaradan 14,39 TL vergi alınacağı anlamına geliyor. ÖTV’deki artışa tepki gösteren Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, sosyal medya hesabından Türkiye geneli dükkanların kapatılacağını belirterek, “Firmaların ürün vermemesi telefonları açmamaları sebebiyle muhatap bulunamadığından zincir marketlerin otomatik % 40 zam yapmaları bizlerin ticaretine sekte vurmuştur ülkemiz adına geçmiş olsun.Ya zamlar açıklansın ya da ürün versinler” açıklaması yaptı. Aybaş, vergi artışlarının “özel hayata müdahale” olduğunu savundu.

Haziran ayında yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla sigara ve alkollü içeceklerden alınan ÖTV, temmuz-aralık dönemi için sabit tutulmuştu. Ancak Ocak ayı için böyle bir karar yayınlanmadı.

Paylaşın

Sigara Ve Alkolde ÖTV Yüzde 47,4 Arttı

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ne (Yİ-ÜFE) göre güncellenen ilgili Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) listesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) internet sitesinde yayımlandı.

Bianet’te yer alan habere göre; Buna göre, alkollü içeceklerin ve tütün ürünlerinin asgari maktu ÖTV tutarı 6 aylık Yİ-ÜFE olan yüzde 47,4 oranında artırıldı. Sigara ve tütün ürünlerinin maktu vergi tutarlarında da aynı oranda artış oldu.

Biralarda ÖTV tutarı 2,39 liradan 3,52 liraya, şarap ÖTV’si 11,76 liradan 17,34 liraya, köpüklü şarap ÖTV’si 79,50 liradan 117,19 liraya çıktı.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, alkoldeki ÖTV artışına ilişkin Twitter hesabından şunları yazdı:

“Bir litre rakıda 326,99 TL olan ÖTV yüzde 47,4 artarak 481,98 TL olmuştur. Bu durumun toplum sağlığını korumak ile ilgisi kalmamıştır. Gelir odaklı bir vergileme yaklaşımı oluşmuş hatta alkolden alınan ÖTV, bir vergi politikası aracı olmaktan çıkıp yaşam tarzına müdahaleye dönüşmüştür!

“Bir litre rakıda (GTİP 22.08) bugün itibarıyla yeni ÖTV tutarı 481,98 liradır. Bu tutar rakının alkol derecesi ile çarpılıp bir litre rakıya uygulanan ÖTV bulunmaktadır. Örneğin yeni artış ile birlikte yüzde 45 alkol olan bir 100’lük rakıya uygulanacak ÖTV tutarı 216,89 TL olacaktır.”

1 paket sigaranın asgari vergisi 14,39 lira

Sigarada ÖTV, alkollü içkiden farklı olarak hem asgari maktu vergi hem de maktu vergi olarak hesaplanıyor. 1 adet sigarada 0,48 lira olan asgari maktu vergi; 0,7197 liraya çıkarken, maktu vergi tutarı da 0,48 liradan 0,7150 liraya yükseldi.

Böylece bir paket sigaradan alınan vergi tutarı ise 9,76 liradan 14,39 liraya yükselmiş oldu. Bir başka ifade ile sigaranın satış fiyatı ne olursa olsun 4,63 liralık artışla 1 paket sigaradan 14,39 lira vergi alınacak. Buna göre bir paket sigara en az 22,85 TL’ye satılabilecek.

Sigaranın ağırlığı yüzde 4,57

Alkollü içecekler ve tütün mamüllerinin enflasyon sepetindeki ağırlığı yüzde 4,88 seviyesinde bulunuyor. Bu oranını yüzde 4,57’sini sadece sigara oluşturuyor.

Son 5 yıl itibarıyla sigara ve alkollü içecekler grubunun enflasyon sepetindeki ağırlıkları şu şekilde:

  • 2017 – Yüzde 5,87
  • 2018 – Yüzde 5,14
  • 2019 – Yüzde 4,23
  • 2020 – Yüzde 6,06
  • 2021 – Yüzde 4,88

Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda yer alan ürünlerin ayrı ayrı enflasyondaki ağırlıkları ise şöyle:

  • Rakı – Yüzde 0,1065
  • Viski – Yüzde 0,0209
  • Şarap – Yüzde 0,0264
  • Bira – Yüzde 0,1572
  • Sigaralar – Yüzde 4,5656

Temmuz-Aralık döneminde sabit kalmıştı

Haziran ayında yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla sigara ve alkollü içeceklerden alınan ÖTV Temmuz-Aralık ayı için sabit kalmıştı. Cumhurbaşkanı kararıyla ÖTV kanununun 12. maddesinde yer alan “ÖTV (III) sayılı listedeki mallar için belirtilen asgari maktu vergi tutarlarının ocak ve temmuz aylarında, TÜİK tarafından ilan edilen üretici fiyat endeksinde son 6 ayda meydana gelen değişim oranında, bu değişimin ilanı gününden geçerli olmak üzere yeniden belirlenmiş sayılacağına” yönelik hükmünün Temmuz-Aralık dönemi için uygulanmamasına karar verilmişti.

Fakat bu sefer Ocak ayı öncesinde böyle bir karar yayımlanmadı. İlgili kararın yayımlanması durumunda Ocak-Haziran dönemi için belirlenen yüzde 47,4’lük artışta düzenlemeye gidilmesi olasılık dahilinde. Böyle bir karar alınmaması durumunda ise bu artış oranı geçerli olacak.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Enflasyon 19 Yılın Zirvesinde

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi istatistiklere göre enflasyon Aralık’ta aylık bazda yüzde 13,58 oranında arttı. Yıllık enflasyonsa yüzde 36,08’e yükseldi. Böylece yıllık enflasyon, Eylül 2002’den bu yana en üst düzeye yükseldi.

Haber Merkezi / TÜİK’in paylaştığı verilere göre 12 ana grup arasında fiyatlarında düşüş gözlemlenen bir grup yok. Yıllık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi.

Yıllık en düşük artış yüzde 8,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 17,23 ile eğitim, yüzde 20,02 ile alkollü içecekler ve tütün ve yüzde 20,13 ile giyim ve ayakkabı oldu.

Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 53,66 ile ulaştırma, yüzde 43,80 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 40,95 ile ev eşyası oldu.

Aylık artış rekoru da ulaştırmada

Aylık TÜFE’ye göre de 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi.

Ana harcama grupları itibarıyla Aralık’ta en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,13 ile eğitim, yüzde 3,55 ile sağlık ve yüzde 3,65 ile haberleşme oldu.

Buna karşılık, artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 28,49 ile ulaştırma, yüzde 16,54 ile ev eşyası, yüzde 15,99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Sadece 18 maddenin fiyatı düştü

Aralık 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 18 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 33 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 364 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 82,81

Öte yandan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) aylık 19,35 yıllık da yüzde 82,81 enflasyon açıkladı.

Bu, 2002’den bu yana hesaplanan en yüksek enflasyon oranı. ENAG’a göre TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en az aylık artış yüzde 1,98 ile ‘ev eşyası’nda, en fazla yükseliş ise yüzde 35,75 ile ‘gıda ve alkolsüz içecekler’ kaleminde.

ENAG’ın kendi gösterge gruplarında ise aylık en az artış yaşanan grup yüzde 0,32 ile elektrik yakıt, en fazla yükseliş görülen grup ise yüze 48,92 ile yağ ürün grubunda. ENAG’ın aylık enflasyon bülteni için buraya, yıllık enflasyon bülteni için de buraya tıklayın.

Paylaşın

ENAG Duyurdu: Yıllık Enflasyon Yüzde 82,81

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aylık olarak yüzde 13,58, yıllık olarak yüzde 36,08 olarak açıkladığı enflasyona karşılık Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) aylık 19,35 yıllık da yüzde 82,81 enflasyon açıkladı.

Bu, 2002’den bu yana hesaplanan en yüksek enflasyon oranı. ENAG’a göre TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en az aylık artış yüzde 1,98 ile ‘ev eşyası’nda, en fazla yükseliş ise yüzde 35,75 ile ‘gıda ve alkolsüz içecekler’ kaleminde.

ENAG’ın kendi gösterge gruplarında ise aylık en az artış yaşanan grup yüzde 0,32 ile elektrik yakıt, en fazla yükseliş görülen grup ise yüze 48,92 ile yağ ürün grubunda. ENAG’ın aylık enflasyon bülteni için buraya, yıllık enflasyon bülteni için de buraya tıklayın.

Enflasyon Araştırma Grubu hakkında 

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), bir grup akademisyen tarafından Türkiye’deki enflasyonun saatlik, günlük ve aylık olarak açıklanması amacıyla kuruldu.

Üyeleri arasında Prof. Dr. Veysel Ulusoy (Yönetici),  Dr. Öğretim Üyesi Caner Özdurak (Yönetici), Serkan Gençer (Finansal Ekonomi, Doktor Adayı, Yürütücü), Serhat Çebi (Uni. of Basque Country, Ekonomi, Doktor Adayı), Mustafa Demirok (Finansal Ekonomi, Doktor Adayı), Mehmet Ali Özer (Veri Bilimi), İbrahim Can (Yönetim, Organizasyon, Doktor Adayı) ve Mehmet Çağdaş (Finansal Analist) bulunuyor.

Grup, anlık olarak takip edilen döviz kuru, faiz ve borsa hisse fiyat değişimlerini etkileyen enflasyon verisinin de anlık olarak hesaplanması hedefleniyor. TÜİK, enflasyon verilerini sadece aylık olarak açıklıyor.

İlk verisini Eylül 2020’de yayınlayan ENAG, bu ayda enflasyonu yüzde 3,61 olarak tahmin etmiş, buna  karşılık TÜİK yüzde 0,97’lik enflasyon açıklamıştı. ENAG’ın enflasyon sepetinde, TÜİK sepetindeki 418 maddenin 314 tanesi yer alıyor.

Bu da TÜİK’in enflasyon sepetinin ağırlık olarak yüzde 80’ine denk geliyor. Geriye kalan 104 madde ise enflasyona etkilerinin yoğun olmaması ve tüketim davranışlarını tam olarak yansıtmamaları nedeniyle kapsam dışında tutuluyor.

Ancak TÜİK enflasyon oranı ile birebir karşılaştırma yapılabilmesi için bu 104 ürünün aylık fiyat değişimi, TÜİK’ten alınarak ENAG’ın hesapladığı enflasyon oranının içine kalan yüzde 20 olarak ekleniyor. Böylece ENAG’ın enflasyon hesaplamasında ürün sepeti ve ürün ağırlıkları TÜİK ile aynı şekilde ele alınırken ölçümleme ve metodolojide farklılık görülüyor.

TÜİK’e daha önce enflasyon sepetine aldığı ya da almadığı ürünler üzerinden bazı eleştiriler yöneltilmişti.

Paylaşın

İstanbul’un Enflasyonu Belli Oldu: Yüzde 34,18

İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı verilerine göre, İstanbul’da perakende fiyatlar aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 9,65, bir önceki yılın aynı ayına göre 34,18 artış gösterdi. Toptan fiyatlar da ise yüzde 11,96 oranında artış gözlendi.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), Aralık 2021 Fiyat İndeksleri verilerini açıkladı. Buna göre; 2021 Aralık ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 9,65, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 11,96 oranında arttı.

2020 Aralık ayına göre 2021 Aralık ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 34,18, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 47,10 olarak gerçekleşmiştir.

Aralık 2021’de Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 20,11, Gıda Harcamalarında yüzde 14,35, Ulaştırma ve Haberleşme harcamalarında yüzde 6,29, Konut harcamalarında yüzde 5,00, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 1,02, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 1,01, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0,64 ve Giyim Harcamalarında yüzde 0,61 artış görülmüştür.

Aralık 2021’de Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Madenler Grubunda yüzde 22,89, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 18,49, Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 18,30, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 13,06, İnşaat Malzemeleri Grubunda yüzde 6,83, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 6,29, Mensucat Grubunda yüzde 4,01, artış görülmüştür.

Paylaşın

2022 İçin Ekonomi Kehanetleri

Yeni Kovid varyantından enflasyona kadar, küresel ekonomi yeni yılda bazı göz korkutucu risklerle karşı karşıya. Son iki yıldaki çalkantıdan sonra, ekonomi uzmanları 2022’nin daha sakin olacağı yönünde hem fikir.

Ancak 2019’un sonlarında, yeni bir koronavirüs tipinin ilk vakaları Çin’deki Wuhan’dan gelmeye başladığında, birkaç ay içinde dünya ekonomisinin bir pandemi tarafından dümdüz olacağı öngörülmemişti. Peki önümüzdeki yıl için büyük riskler neler?

Guardian için yeni yılın ekonomi öngörülerini yazan Larry Elliott, Türkiye’yi de inceledi. İşte 2022 için ekonomi kehanetleri…

1 – Omicron varyantı ne yapar?

Virüsün Omicron varyantının ne kadar ciddi olacağını söylemek için henüz çok erken, ancak hayatın pandemi öncesi normale dönmek üzere olduğuna dair umutları çoktan boşa çıkardı.

Tüketicilerin kısıtlamalara uymaları için talimat ihtiyacı yok; çoğu zaman böyle anlarda eğilim olarak kendi davranışlarını yumuşatırlar Tam ölçekli karantinalara dönüşün çok daha ciddi sonuçları olabilir.

BCA Research’te ekonomist olan Dhaval Joshi, giderek daha fazla varyantın ortaya çıkacağını ve bunlardan birinin sorun çıkaracağını söylüyor.

“Bir varyanttan kaynaklanan tehlike şu üç özellikten gelir” diyen uzman şöyle açıklıyor:

Bulaşıcılığı, aşılardan ve doğal bağışıklıktan kaçma yeteneği; ve neden olduğu hastalığın şiddeti. Burada büyük sorun Omicron varyantının bir ‘süper varyant’ olup olmadığı değil. En büyük sorun, eninde sonunda yeni bir varyantın bir ‘süper varyant’ haline gelme ihtimali.

2 – Enflasyon uçuşa geçebilir

Fiyat baskılarındaki beklenmedik artış, 2021’in önemli gelişmelerinden biri oldu. İngiltere Merkez Bankası, ABD Federal Rezervi ve Avrupa Merkez Bankası, artan enerji fiyatlarının birleşiminden kaynaklanan enflasyondaki keskin artışa hazırlıksız yakalandı.

Yıl, artan fiyatlar, işgücü kıtlıkları ve arz yönlü darboğazlarla geçti. İngiltere Merkez Bankası, yaşam maliyetindeki yıllık artışın önümüzdeki Nisan ayına kadar %5’in üzerinde olmasını, ancak daha sonra düşmeye başlamasını bekliyor.

Ancak enflasyonun tahmin edilenden daha fazla kök salması durumunda merkez bankaları bazı zor kararlarla karşı karşıya kalacak.

Noel’den hemen önce, Saxo bankası, 2022 için olası olmayan ancak yeterince takdir edilmeyen olaylara ilişkin 10 “çirkin” tahminini ortaya koydu ve bunlardan biri, dünyanın en büyük ekonomisinde enflasyonu %15’in üzerine çıkaran ABD’de bir ücret-fiyat sarmalıydı.

Çok daha mütevazı bir artış bile Fed’in agresif bir şekilde politika sıkılaştırmasına neden olabilir.

3 – Çin toslaması

Yıllardır dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin ciddi bir ekonomik gerileme yaşamak üzere olduğuna dair spekülasyonlar yapıldı ve bu hiç gerçekleşmedi.

Ancak eski sorunlar, şimdi mükemmel bir fırtınayı kanıtlayabilecek şeyleri kamçılamak için mevcut zorluklarla birleşmeye başladı.

Geçmişten gelen sorunlar, Pekin’in emlak şirketi Evergrande’nin başarısızlığını yönetme ve sorunlarının tüm ekonomiye bulaşmasını önleme girişimleriyle örnekleniyor.

Sektördeki diğer birçok şirketle birlikte Evergrande, Pekin politikasını gevşettiği anda büyüdü ve yetkililer ekonominin aşırı ısınmasıyla başa çıkmak için adımlar attığında ise başı belaya girdi.

Çin, Covid-19’a risksiz bir yaklaşım benimsedi ve küresel ekonominin arz yönlü sorunlarının merkezinde yer aldı. Ekonomi soğudukça, Xi Jinping’in milliyetçi söylemi, özellikle Tayvan’a doğru hızlandı. Ekonomi ve jeopolitika, 2022’de çarpışma riskiyle karşı karşıya

4 – Gelişmekte olan piyasalarda kriz

Sadece Kasım ayında Türk lirasındaki %30’luk düşüş, finans piyasalarını gelişen piyasalardaki bir krizin tehlikeleri konusunda alarma geçirdi.

Aslında, Türkiye’nin sorunlarının çoğu, Türkiye’nin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın para politikasına alışılmışın dışında yaklaşımından kaynaklanan ülkeye özgü bir durum.

Döviz satıcıları, Erdoğan’ın yükselen enflasyonla başa çıkmanın yolunun faiz oranlarını düşürmek olduğu konusundaki ısrarından etkilenmedi. Yüksek riskli olarak görülen diğer büyük yükselen piyasa ekonomisine olan inanç da Arjantin örneğinde olduğu gibi yetersiz durumda.

Bununla birlikte, daha sistemik bir sorun var ki, birçok yükselen piyasa, genellikle gelecekteki ihracat kazançlarını teminat olarak kullanarak ABD doları cinsinden ağır borç aldı.

ABD Federal Rezervinin politikayı sıkılaştırması durumunda, doların güçlenmesi ve daha yoksul ülkelerin borçlarını ödemesini daha zor hale gelmesi muhtemel.

Küresel ekonomi de yavaşlarsa, çifte darbeyle karşı karşıya kalınabilir. Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun zaten artan borç sıkıntısı konusunda uyarılar yaptığını da hatırlatalım.

5 – Finansal bir çöküş

Varlık fiyatları -hisseler, tahviller ve mülkler- pandeminin başlangıcından bu yana arttı.

Sektörün, en düşük faiz oranları ve finansal piyasaların niceliksel genişleme programları tarafından yaratılan parayla dolup taşması, ev değiştirmeyi ve spekülatif faaliyetler için borç para almayı daha kolay hale getirdi.

Merkez bankalarından herhangi bir sıkılaşmanın sınırlı ve kademeli olacağı mesajı da varlık fiyatlarını yükseltti.

Ancak, karantinaların ardından büyümeyi yakalayan bir dönemin ardından ekonomiler yavaşlamaya başladı.

Burada risk, merkez bankalarının, beklenenden daha yüksek enflasyon oranları nedeniyle daha sert para politikaları için zorlanmaları ve böylece değerli varlıklar için desteği ortadan kaldırmaları.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

Doğalgaza Rekor Zam!

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde 2022 yılı ocak ayı doğalgaz toptan satış fiyat tarifesiyle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamaya göre, konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 25 zam yapıldı. Büyük sanayi ve ticari kuruluşlara sağlanan doğalgaza yüzde 50 zam geldi. Elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesi de yüzde 15 oranında arttı.

Haber Merkezi / BOTAŞ’ın fiyat tarifesiyle ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 2021 yılı başından itibaren Dünya ve Avrupa enerji piyasalarındaki tüketicilerin, piyasalarda yaşanmakta olan olağan dışı ve olağanüstü dalgalanmalara bağlı olarak fahiş enerji fiyatlarına maruz kaldıkları kamuoyu tarafından da yakinen bilinmekte olup, bütün dünyada yaşanan yüksek enerji fiyatları bugüne kadar tüketicilerimize aynı oranda yansıtılmamıştır.

1 Ocak 2022 tarihi itibari ile tüketicilerimizi imkânlar çerçevesinde asgari düzeyde etkileyecek şekilde doğal gaz satış fiyatlarında bir düzenleme yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

  • Konutlarda kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 25
  • Elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 15
  • Elektrik üretimi haricinde kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 50 oranında artış yapılmıştır.

Elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125 arası zam

Elektrik faturalarında kademeli tarife sistemine geçildi. Kademeli tarife kapsamında mesken aboneleri için aylık 150 kilovatsaate kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat kilovatsaat başına 1 lira 37 kuruş, 150 kilovatsaatin üstü için ise kilovatsaat başına 2 lira 6 kuruş olarak uygulanacak.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) konuya ilişkin kurul kararı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.  EPDK’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilen yasa kapsamında kademeli tarife uygulamasına geçildiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Kademeli tarifenin hedefi dar gelirli vatandaşlarımızı korumak ve enerji kullanımında tasarruf ve verimliliği artırmaktır. Bilindiği üzere pandemi koşulları sebebi ile hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucunda enerji maliyetlerinde de çok büyük artışlar meydana gelmiştir.

Dünya spot piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür fiyatlarında; 5 kat, doğal gaz fiyatlarında ise 10 katlık artışlar olmuştur. Türkiye enerji sektörü de bu süreçte, küresel düzeyde ortaya çıkan olağanüstü maliyet artışlarından etkilenmiştir. Ancak kurumlarımız arasındaki iş birliği ile bu artışlar tüketicilerimize asgari düzeyde yansıtılmıştır.

Ayrıca devletimiz vatandaşlarımızı bu artışlardan koruma amacıyla elektrik faturalarında yarısını, doğal gazda ise beşte dördünü karşılayarak 2021de toplamda 100 milyar liralık bir destekte bulunmuştur.

Gelinen noktada enerji piyasalarının sürdürülebilirliği, maliyet bazlı fiyatlandırmanın ve öngörülebilirliğin sağlanması için zorunlu hale gelen bir düzenleme yapıldığı aktarılan açıklamada, “Verimlilik odaklı kademeli tarifeye geçiş ile birlikte 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren mesken aboneleri için aylık 150 kWhe kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat 1,37 TL/ kWh, aylık tüketimlerin 150 kWhın üstündeki kısmı için ise 2,06 TL/ kWh olarak uygulanacaktır” ifadelerine yer verildi.”

Paylaşın

Elektriğe Yüzde 50 İle Yüzde 125 Arası Zam

Elektrik faturalarında kademeli tarife sistemine geçildi. Kademeli tarife kapsamında mesken aboneleri için aylık 150 kilovatsaate kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat kilovatsaat başına 1 lira 37 kuruş, 150 kilovatsaatin üstü için ise kilovatsaat başına 2 lira 6 kuruş olarak uygulanacak.

Haber Merkezi / Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) konuya ilişkin kurul kararı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.  EPDK’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilen yasa kapsamında kademeli tarife uygulamasına geçildiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Kademeli tarifenin hedefi dar gelirli vatandaşlarımızı korumak ve enerji kullanımında tasarruf ve verimliliği artırmaktır. Bilindiği üzere pandemi koşulları sebebi ile hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucunda enerji maliyetlerinde de çok büyük artışlar meydana gelmiştir.

Dünya spot piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür fiyatlarında; 5 kat, doğal gaz fiyatlarında ise 10 katlık artışlar olmuştur. Türkiye enerji sektörü de bu süreçte, küresel düzeyde ortaya çıkan olağanüstü maliyet artışlarından etkilenmiştir. Ancak kurumlarımız arasındaki iş birliği ile bu artışlar tüketicilerimize asgari düzeyde yansıtılmıştır.

Ayrıca devletimiz vatandaşlarımızı bu artışlardan koruma amacıyla elektrik faturalarında yarısını, doğal gazda ise beşte dördünü karşılayarak 2021de toplamda 100 milyar liralık bir destekte bulunmuştur.

Gelinen noktada enerji piyasalarının sürdürülebilirliği, maliyet bazlı fiyatlandırmanın ve öngörülebilirliğin sağlanması için zorunlu hale gelen bir düzenleme yapıldığı aktarılan açıklamada, “Verimlilik odaklı kademeli tarifeye geçiş ile birlikte 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren mesken aboneleri için aylık 150 kWhe kadar olan tüketim miktarları için nihai fiyat 1,37 TL/ kWh, aylık tüketimlerin 150 kWhın üstündeki kısmı için ise 2,06 TL/ kWh olarak uygulanacaktır” ifadelerine yer verildi.”

Doğalgaza yüzde 25 zam

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde 2022 yılı ocak ayı doğalgaz toptan satış fiyat tarifesiyle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamaya göre, konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 25 zam yapıldı. Büyük sanayi ve ticari kuruluşlara sağlanan doğalgaza yüzde 50 zam geldi. Elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesi de yüzde 15 oranında arttı.

BOTAŞ’ın fiyat tarifesiyle ilgili açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

2021 yılı başından itibaren Dünya ve Avrupa enerji piyasalarındaki tüketicilerin, piyasalarda yaşanmakta olan olağan dığı ve olağanüstü dalgalanmalara bağlı olarak fahiş enerji fiyatlarına maruz kaldıkları kamuoyu tarafından da yakinen bilinmekte olup, bütün dünyada yaşanan yüksek enerji fiyatları bugüne kadar tüketicilerimize aynı oranda yansıtılmamıştır.

1 Ocak 2022 tarihi itibari ile tüketicilerimizi imkânlar çerçevesinde asgari düzeyde etkileyecek şekilde doğal gaz satış fiyatlarında bir düzenleme yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Bu kapsamda 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

  • Konutlarda kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 25
  • Elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 15
  • Elektrik üretimi haricinde kullanılan doğal gazın satış fiyatına yüzde 50 oranında artış yapılmıştır.
Paylaşın

Merkez Bankası 10 Aralık’taki 3. Müdahalenin Miktarını Açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 10 Aralık tarihinde yaptığı bu ayın üçüncü doğrudan müdahalesinde döviz satım tutarının 687 milyon dolar olduğunu açıkladı. 13 Aralık ve 17 Aralık’ta yapılan 4. ve 5. müdahalelerin miktarlarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

TCMB, 1 Aralık tarihinde yaptığı ilk müdahalede 844 milyon dolar, 3 Aralık tarihinde yaptığı ikinci müdahalede 504 milyon dolar sattığını açıklamıştı. Böylece 1, 3 ve 10 Aralık tarihlerindeki üç müdahalede toplam satış 2 milyar 35 milyon dolar oldu. TCMB, aralık ayında 1 Aralık, 3 Aralık, 10 Aralık, 13 Aralık ve 17 Aralık olmak üzere toplam 5 doğrudan satış müdahalesinde bulunmuştu.

TCMB, yaptığı tüm müdahaleleri, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” açıklaması ile duyurmuştu.

4. ve 5. müdahale

TCMB, doğrudan müdahalelerinin 15 işgünü sonrasında satım miktarını açıklıyor. 13 Aralık ve 17 Aralık’ta yapılan 4. ve 5. müdahalelerin miktarlarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

Bloomberg HT’ye konuşan kaynaklar ikinci müdahalede toplamda 300 milyon dolarlık, üçüncü müdahalede 500 milyon dolarlık, dördüncü müdahalede 2,5 milyar dolarlık ve beşinci müdahalede ise 2 milyar dolarlık satış yapıldığını belirtmişti.

Paylaşın