Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Dezenflasyon Süreci Başladı

Enflasyon verilerini sosyal medya hesabı üzerinden değerlendiren Mehmet Şimşek, “Dezenflasyon süreci başladı” dedi. Şimşek, “fiyat istikrarına ulaşana kadar” mevcut ekonomi programının “kararlılıkla” uygulanmaya devam edeceğini kaydetti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Haziran ayında enflasyon geçen yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 arttı. Enflasyon aylık bazda ise yüzde 1,64 seviyesinde hesaplandı.

TÜİK’e göre; bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabıda yaşandı. Buna karşılık aynı dönemde en fazla artış yüzde 107,11 ile eğitimde yaşandı. Fiyat artışının aylık bazda en fazla olduğu kalem ise yüzde 3,79 ile konut oldu.

Öte yandan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Haziran ayında enflasyonun aylık yüzde 4,27 arttığını hesapladı. ENAG’a göre TÜFE’nin son 12 aylık artışı yüzde 113,08 seviyesinde gerçekleşti. Enflasyon bu yılın ilk altı ayında ise yüzde 41,16 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirdi. Dezenflasyon süreci başladığını belirten Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Mevsimsel düzeltilmiş üç aylık hareketli ortalamanın yıllıklandırılmış değerinin ima ettiği enflasyon eğilimi yıl sonu hedefimizle uyumludur. Yüzde 1,64’lük aylık haziran verisi ise yüzde 22’lik yıllıklandırılmış enflasyonu işaret ediyor.

Finansal istikrar, sürdürülebilir cari açık, rezerv birikimi ve gri listeden çıkış gibi birçok alanda elde ettiğimiz başarıyı programımızın ana hedefi olan dezenflasyonda da belirgin bir şekilde göreceğiz. Fiyat istikrarına ulaşana kadar programımızı kararlılıkla uygulayarak kalıcı refah artışını sağlayacağız.”

Paylaşın

Dış Ticaret Açığında Dikkat Çeken Yükseliş

Haziran ayında dış ticaret açığı yüzde 21,4 artışla 6,4 milyar dolar olurken, aynı dönemde dış ticaret hacmi yüzde 6,9 oranında azalarak 43,6 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Haziran ayında ihracat yüzde 10,6 düşüşle 18,6 milyar dolar oldu. İthalat ise yüzde 4,1 gerilemeyle 25 milyar dolar olarak kaydedildi.

Ticaret Bakanlığı, haziran ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre; Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 10,6 oranında azalarak 18 milyar 569 milyon dolar, ithalat, yüzde 4,1 oranında azalarak 25 milyar 4 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 6,9 oranında azalarak 43 milyar 574 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak – Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 2,0 oranında artarak 125 milyar 446 milyon dolar, ithalat, yüzde 8,5 oranında azalarak 168 milyar 686 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 4,3 oranında azalarak 294 milyar 132 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 5,4 puan azalarak yüzde 74,3 olarak gerçekleşti. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 4,7 puan azalarak yüzde 85,8 olarak gerçekleşti. Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 8,1 puan azalarak yüzde 89,9 olarak gerçekleşti.

Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Almanya (1 milyar 494 milyon dolar), ABD (1 milyar 227 milyon dolar) ve İngiltere (973 milyon dolar) oldu. Haziran ayında ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 48,0 oldu.

Haziran ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; Çin (3 milyar 362 milyon dolar), Rusya (2 milyar 923 milyon dolar) ve Almanya (1 milyar 905 milyon dolar) oldu. Haziran ayında ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 56,8 oldu.

Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (8 milyar 150 milyon dolar), Diğer Avrupa Ülkeleri (2 milyar 799 milyon dolar) ve Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (2 milyar 778 milyon dolar) oldu.

Haziran ayında en fazla ithalat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (7 milyar 834 milyon dolar), Asya Ülkeleri (6 milyar 643 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (4 milyar 355 milyon dolar) oldu.

Mehmet Şimşek’ten açıklama

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından, dış ticaret verilerine ilişkin paylaşım yaptı. Haziranda dış ticaret açığının, geçici olarak, takvim etkisiyle arttığına işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Geçen yılın aynı ayına göre yıllık açık ise 31 milyar dolar geriledi. Bu yıl dış dengede önemli bir iyileşme sağlayacağız. Bunun kalıcı hale gelmesi için enerjide dönüşüm ve yeni sanayi politikası kilit rol oynuyor. Hedefimiz cari açığın milli gelire oranını kalıcı olarak yüzde 2,5’in altına çekmektir.”

Paylaşın

Enflasyon, TÜİK’e Göre Yüzde 71.60, ENAG’a Göre Yüzde 113,08

Enflasyon, ENAG’a göre, haziran ayında yüzde 4,27 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 113,08 oldu. TÜİK’e göre ise enflasyon haziran ayında yüzde 1,64 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 71,60 oldu.

Haber Merkezi / Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Haziran 2024 enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, enflasyon haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 4,27, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 41,16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 113,08 arttı.

ENAGrup E-TÜFE ve TÜİK ana harcama grup enflasyon oranlarına göre, en yüksek artış Giyim ve Ayakkabı kategorisinde olurken en düşük artış ise Sağlık grubunda gerçekleşti.

Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 107,11 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde -0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 3,79 ile konut oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 25,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,40 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 68,25 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Üretici Enflasyonu Yüzde 50,09

Üretici enflasyonu haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,38, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 19,49, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,97 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre, üretici enflasyonu haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,38, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 19,49, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,97 arttı.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 72,33 artış, imalatta yüzde 52,80 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 10,78 artış ve su temininde yüzde 78,43 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 46,89 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,36 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,13 artış, enerjide yüzde 30,41 artış ve sermaye mallarında yüzde 53,68 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,67 artış, imalatta yüzde 1,18 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 2,72 artış ve su temininde yüzde 4,20 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 0,71 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,57 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,95 artış, enerjide yüzde 2,22 artış ve sermaye mallarında yüzde 1,53 artış olarak gerçekleşti.

Tüketici enflasyonu yüzde 71,60

Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 107,11 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde -0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 3,79 ile konut oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 25,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,40 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 68,25 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Altı Yıl Sonra Satılan Her Üç Otomobilden Biri Çinli Olacak

Yeni yayınlanan rapora göre Çin, 2030 yılından itibaren yılda 9 milyon otomobil ihraç edecek. Başka bir ifadeyle altı yıl sonra dünya genelinde satılan her 3 otomobilden biri Çinli olacak.

Raporda, Çinli otomobil üreticilerinin “agresif fiyat politikalarıyla” pazar paylarını artırdığı kaydedilirken, yakın zamanda ABD ve Türkiye Çin’den ithal otomobillere ek vergiler açıklamıştı.

Avrupa Birliği (AB) de benzer bir adım atacağını ilan ederken, halihazırda Brüksel – Pekin hattında müzakereler devam ediyor.

Danışmanlık şirketi Alix Partners’e göre Çinli üreticiler, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) ek vergi önlemlerine rağmen hızlı büyümelerini sürdürecek.

Alix Partners’in sektör raporuna göre Çin, 2030’lardan itibaren yılda 9 milyon otomobil ihraç edecek.

Çin’de elektrikli otomobil üretim maliyetleri Avrupa’ya kısayla üçte bir oranında daha düşük. Çinli markaların yeni model geliştirme hızı da Batılı markaların yarısı kadar. Klasik markalar yeni bir model geliştirmeye yaklaşık 40 ay harcarken, Çin’de bu süreler 20 ay civarında.

Raporda, Çinli otomobil üreticilerinin “agresif fiyat politikalarıyla” pazar paylarını artırdığı da kaydediliyor. Bu durum önemli otomobil üreticisi ülkelerde kaygıya neden oluyor. Batılı ülkeler Çin’in sübvansiyonlarla üreticilerini desteklediğini, bunun serbest pazar ortamını bozarak haksız rekabet yarattığını söylüyor.

Yakın zamanda ABD ve Türkiye Çin’den ithal otomobillere ek vergiler açıklamıştı. AB de benzer bir adım atacağını ilan ederken, halihazırda Brüksel-Pekin hattında müzakereler sürüyor.

Sektör uzmanı Fabian Piontek, “AB’nin yeni gümrük vergileri kısa vadede Çin’den ithalatı düşürebilir ancak Çinli firmalar aynı zamanda Avrupa’da otomobil ve parça üretimini hızlandırıyor” dedi. Çin’in pazar payını büyütmesine katkı sağlayan bir strateji de pazara yakın üretim stratejisi olarak gösteriliyor.

Avrupa genelinde Çinli üreticilerin pazar payını ikiye katlayarak yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıkarmaları bekleniyor.

Çinli üreticilerle rekabet Alman markalarını da zorluyor. Piontek, “Özellikle üst sınıf Alman markaları etkileniyor, Çin’deki pazarlarını kaybediyorlar” dedi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İktidardan Yeni Kaynak Çalışması: İzmarit Vergisi

Ekonomi yönetiminin, İspanya’da tütün endüstrisinde uygulanan “sigara izmariti” vergisini model alan, yeni bir vergi düzenlemesi üzerinde çalıştığı öne sürüldü.

Erdoğan’ın bu konu üzerinde çalışılması yönünde talimat verdiği, çalışmanın Meclis’in yeni yasama döneminde ele alınarak, taslak metin üzerinde çalışılacağı iddia edildi.

Ekonomi yönetimi, tütün şirketlerinin ‘sigara izmaritlerini temizlemek’ için çöp veya kirletme bedeli vergisi ödemesi üzerinde çalışıyor. Tütün ürünlerinin yasaklanmasını düzenleyen kanun ile tütün ve alkol piyasasını düzenleyen kanunda değişikliğe gidilecek.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre; AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konu üzerinde çalışılması yönünde talimat verdiği, çalışmanın Meclis’in yeni yasama döneminde ele alınarak, taslak metin üzerinde çalışılacağı öğrenildi.

Sağlık Bakanlığına sunulacak ön çalışmada, halk sağlığını korumakla yükümlü kurum ve kuruluşlar arasında yapılacak görüşmeler neticesinde belirlenecek bir tarihin esas alınması ve bu tarihten sonra doğan nesillere sigara satışının yasaklanması önerilecek.

Ticaret Bakanlığı’na ise, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanunun’da değişiklik yapılması önerisi sunulacak. Tütün şirketlerinin sigara izmaritlerini temizlemek için çöp veya kirletme bedeli vergisi ödemesi de teklif edilecek.

Çalışmalar sırasında bilim adamlarının da görüşlerinin alınacağı, aynı zamanda dünya örneklerinin de inceleneceği belirtildi. AK Parti kurmayları, İngiltere’de 2009 sonrası doğan kuşaklara sigara satışını yasaklayan modelin yanı sıra İspanya’da tütün endüstrisinden “sigara izmariti” vergisi alan modelin incelendiğini kaydetti.

Ayrıca 2025’te sigara yasağının bütün ülke geneline yayılacağı İzlanda modelinin de bir sonraki aşamada Türkiye’ye örnek olabileceğini ifade edildi. İspanya’daki kirletme ya da izmarit vergisi olarak uygulanan modelin tütün endüstrisine yönelik olduğunu aktaran kurmaylar, sigara üreticilerine karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

Paylaşın

Otomotiv Satışlarında Sert Düşüş!

Haziran ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 azalarak 87 bin 858 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 12,6 azalarak 18 bin 380 adet olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Otomobil pazarı, 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 45,4 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 18,9 arttı.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD), Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı Haziran, Ocak – Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak – Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 oranında artarak 577.981 adet oldu. Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak – Haziran döneminde geçen yıla göre yüzde 7,3 oranında artarak 462.955 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 8,7 azalarak 115.026 adet oldu.

2024 yılı Haziran ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2023 yılı Haziran ayına göre yüzde 5,3 azalarak 106.238 adet oldu. 2024 Haziran ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 azalarak 87.858 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 12,6 azalarak 18.380 adet oldu.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 40,0 arttı. Otomobil pazarı, 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 45,4 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 18,9 arttı.

Otomobil pazarı segmentlere göre; Pazarın yüzde 87,5’i vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 256.440 adetle yüzde 55,4 pay, B segmenti otomobiller 146.401 adetle yüzde 31,6 pay aldı.

Otomobil pazarı gövde tiplerine göre; Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller ( yüzde 54,8 pay, 253.667 adet) oldu. SUV otomobilleri, yüzde 26,6 pay ve 123.243 adet satış ile Sedan, yüzde 17,4 pay ve 80.760 adet satış ile H/B otomobiller takip etti.

Otomobil pazarı motor tipine göre; Benzinli otomobil satışları 305.550 adetle yüzde 66 pay, hibrit otomobil satışları 64.921 adetle yüzde 14 pay, dizel otomobil satışları 50,064 adetle yüzde 10,8 pay, elektrikli otomobil satışları 39.405 adetle yüzde 8,5 pay ve otogazlı otomobil satışları 3.015 adetle yüzde 0,7 pay aldı.

Elektrikli otomobil pazarı elektrik motor gücüne göre; 160 kW altındaki elektrikli otomobil satışları yüzde 237,1 artarak yüzde 7,2 pay, 160 kW üstü elektrikli otomobil satışları yüzde 40, artarak yüzde 1,4 pay aldı.

Otomobil pazarı motor hacmine göre; 1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 3,8 azalarak yüzde 76,7 pay, 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışları yüzde 3,6 azalarak yüzde 0,6 pay, 2000cc üstü otomobil satışları yüzde 1,8 artarak yüzde 0,2 pay aldı.

Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre; 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 121.079 adetle yüzde 26,2 pay, 120-140 gr/km arasındaki otomobiller 119.908 adetle yüzde 25,9 pay aldı.

Otomatik şanzımanlı otomobiller; 418.701 adetle yüzde 90,4 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 44.254 adetle yüzde 9,6 pay aldı.

Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre; Van gövde tipi yüzde 71,1 pay ve 81.757 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; Kamyonet gövde tipi yüzde 15,5 pay ve 17.838 adetle 2. sırada yer aldı.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri Seçimler Sonrası İlk Kez Geriledi

28 haziran ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB), swap hariç net rezervleri 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonrası ilk kez 1 milyar dolar geriledi. Swap hariç net rezervler, 21 haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Swap hariç net rezervler dört yıl aranın ardından ilk kez 31 mayıs haftasında 1.5 milyar dolarla pozitife geçmiş, daha sonra yükselişine devam ederek 21 haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Dolar/TL ikinci çeyreği yüzde 1,4 yükselişle tamamlamasının ardından bugüne 32,60’lı seviyelerde başlarken, Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi yerel seçim sonrası ilk kez geçen hafta geriledi.

TCMB swap hariç net rezervi yerel seçim sonrası geçen üç ayda yaklaşık 78 milyar dolar artışla 12,5 milyar dolara yükseldikten sonra ilk kez geçen hafta 1 milyar dolar geriledi.

Swap hariç net rezerv dört yıl aranın ardından ilk kez 31 Mayıs haftasında 1.5 milyar dolarla pozitife geçmiş, daha sonra yükselişine devam ederek 21 Haziran haftasında 12,5 milyar dolara yükselmişti.

Bankacılar 28 Haziran ile biten haftaki değişimi 1 milyar dolar düşüş olarak hesapladı.

TÜİK’in enflasyon açıklaması bekleniyor

Bugün yurt içinde açıklanacak önemli bir veri bulunmazken, yarın açıklanacak haziran ayı enflasyonu yakından izlenecek.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün yaptığı açıklamada enflasyonda ilk düşüşün haziranda görüleceğini belirterek, esas düşüşün ise temmuz, ağustos, eylülde görüleceğini, ekimde 40’lı rakamlara inileceğini söyledi.

Enflasyon mayıs ayında yüzde 75,45 ile 2022 sonundan beri en yüksek seviyeye yükselirken haziran itibarıyla yıllık enflasyonda başlayacak düşüş ile TCMB yıl sonunda enflasyonun yüzde 38 seviyesine inmesini bekliyor.

Reuters anketine göre enflasyonun haziranda yüzde 72,6 ile yıllık bazda ilk düşüşünü kaydetmesi, yıl sonunda ise yüzde 42,2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Yerel seçimler sonrasında dolar karşısında nisan ayını yatay, mayısı ise çok sınırlı değer artışı ile kapatan TL, haziranda ise yüzde 1,9 değer yitirdi. İkinci çeyrekte yüzde 1,4 değer yitiren TL, dolar karşısında bu sabah 32,66 seviyesinde işlem görüyor.

TCMB, geçen haftaki politika faizini art arda üçüncü ayda da yüzde 50 seviyesinde sabit tutarak dezenflasyonun yılın ikinci yarısında tesis edileceğini yönündeki görüşünü korudu.

Ayrıca likidite gelişmelerini yakından izleyeceği ve gerekirse adım atacağı mesajı verdi. Geçen yıl gerçekleşen genel seçimlerin ardından haziran ayından beri cumhurbaşkanı destekli sıkılaştırmanın sonucu olarak TCMB politika faizini sonuncusu mart ayında olmak üzere 4 bin 150 baz puan yükseltti.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

Şimşek’ten “Asgari Ücret” Yorumu: Düşük Değil

Asgari Ücrete ilişkin değerlendirme yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar” dedi ve ekledi:

“Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir.”

Vergi politikaları hakkında da değerlendirme yapan Mehmet Şimşek, “Türkiye’de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıtdışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var. Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak” ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek, IMF ilişkileri hakkında ise Türkiye’nin IMF nezdinde arzulanan seviyeye neredeyse vardığını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemindeki son gelişmeleri değerlendirmek için Bloomberg HT – Habertürk yayınına katıldı. Bakan Şimşek’in öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

“Gri listeden çıkışımız bir ekip çalışması. Daha önce mevzuat çalışması yapılmıştı ama en önemlisi uygulamadaki etkinlikti. Gri listeye girmek kolay çıkmak zor. İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık. Haziran ayından bu yana bir araya geldiğim bütün hazine bakanlarıyla bu konuyu konuştuk.

Bizim finansal sistemimizin sağlıklı işlemesi ve itibarlı olması lazım. Listeden çıkmak büyük kazanım ama burada esas amaç Türkiye’nin güvenilebilir olduğunu ortaya koymaktı… Siyasi mülahazalar devreye girmesin diye FATF’ye bir mektup bile yazdık.

Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Sisteme çok Döviz girince aşırı TL basıyorsunuz. Bu da likidite fazlası yaratıyor… Rezerv yeterliliği bakımından neredeyse IMF kriterini yakaladık. Yurt içi bankalarla olan swapları neredeyse 5 milyar dolara indirdik. Vadesi gelmişken kapatıyoruz. Swap hariç net rezerv artı 12 milyar dolara yükseldi. Döviz rezervlerini endişe kaynağı olmaktan çıkardık.

Reel bazda lirada bir miktar değerleme oldu. Esas hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek nominal kurlarda istikrar sağlamak… Gri liste kararından sonra Moody’s’in bunun olumlu yönde yansıyacağı yönünde değerlendirmesi var. Fon akışı son derece güçlü.”

Gri Liste: “Terörizmin finansmanıyla mücadeleyi bir öncelik haline getirdik. Gri listeden Türkiye oybirliğiyle çıkarıldı. Tek bir ülke itiraz etmedi. Komşumuz Yunanistan bile ‘güçlü şekilde sizi destekliyoruz’ dedi. Listeden çıktık ama terörizmin finansmanıyla ilgili güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. MASAK’ın idari kapasitesi geliştirilecek. Yapay zekayı bu noktada devreye alacağız. Başardık, başarmaya devam edeceğiz.

Cari Açık: Programın temelinde rasyonel politikalar ve yapısal reformlar var. Bu durum yatırımcı güvenini getiriyor. Bu durum reel kurda istikrarı getiriyor. O da beraberinde dezenflasyonu getiriyor. Programın özünde dengesizliklerin giderilmesi var. Türkiye’nin biriktirdiği dengesizliklerden bir tanesi dış açıktı. Geçen Mayıs ayında yıllık cari açık 57 milyar dolardı. Bu Mayıs ayında 26 milyar dolara muhtemelen inecek. Cari açık konusunda başarı sağlandı, bu başarıyı kalıcı hale getirmek lazım. Devletin aktif olarak işin içinde olduğu sanayi politikası ortaya koyacağız.

Şu an rezerv birikimi şirketlerin ve vatandaşların portföy tercihleri ve dış kaynaktan geliyor… İkinci dengesizlik bütçe açığıydı. Geçen sene seçimden önce muhalefetin popülist iteklemesiyle EYT geçti. Geçen sene EYT’nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL oldu. Bütçe dengelerinin iyileşmesinde oldukça mesafe kat ettik. Ama kat edeceğimiz yol var. Gelecek sene bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3’ün altına çekeceğiz

Üçüncü dengesizlik büyümedeki dengesizlikti. Büyümede yeniden dengelenmeyi sağladık. Enflasyonun ana kaynağı iç talep kaynaklı büyüme. KKM’de 44 haftadır kesintisiz olarak düşüş var. Bu durum para politikasının çalışmasını engelleyen bir faktör. KKM’yi giderek bir sorun olmaktan çıkarıyoruz. Bugün itibariyle şirketlerin KKM’deki vergi avantajı son buldu. Artık şirketler için bir istisna yok. Bireylerin KKM’den kazandıkları da vergiye tabi olacak. KKM’den çıkış hızlanacak.

Kalıcı refah artışı için en önemli konu istihdamdır. Bir her sene ortalama 690 bin istihdam sağladık 20 yılda. Geçici olarak tabii ki ekonomide bir yavaşlama sürecine gireceğiz. Enflasyondaki düşüşle birlikte reel ücret artışları yaşanacak. Mayıs ayında enflasyon yükseldi diyebilirsiniz ama son 12 ayın enflasyonu o. Piyasalar temkinli, henüz programı tam satın aldılar diyemeyiz. Önümüzdeki 12 ay için yüzde 31 enflasyon bekliyorlar.

Bizim için önemli olan yıl sonunda enflasyonun yüzde 42’nin altına düşmesi, o zaman alım gücünün hissedileceği bir döneme gireceğiz… Dolar/TL ‘de büyük dalgalar vatandaşları ve şirketleri tedirgin ediyor.

Geçen sene mali itki vardı. Yüksek bütçe açığı yüksek enflasyon demek. Biz mali itkiyi geriye çekeceğiz. İnşaat maliyetlerinde artışın bu sene devamı için bir sebep yok. Geçen sene KDV’yi artırmıştık ama bu sene bir KDV artışı gündemde değil.

Muhalefetin popülist söylemi olabilir ama biz bütün dengelere bakıyoruz. Muhalefetin popülist söylemine itibar etmeyeceğiz. Bizim tek bir amacımız var refah artışı ve refah artışının adaletli paylaşımı… Gelecek sene bütçe açısından daha farklı bir noktada olacağız. Kazandığı halde vergi vermekten imtina eden kesimlerle mücadele edeceğiz… Türkiye’nin risk primi geçen yıl 700 civarındaydı bu sene 270 baz puanlara geldi.

Asgari ücret: Bizim için önemli olan dengesizliklerin giderilmesi ve bunu da kalıcı hale getirmek. Vatandaşımız bize inansın. Evet kolay bir süreç değil bu. Türkiye’nin sorunlarına kolaycı çözümler yok.

Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir.

Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL… EYT ile birlikte emekli başına çalışan sayısı 1,5 seviyelerine indi… Enflasyon yavaşlayacak, vatandaşlarımıza reel büyümeden pay vermeye devam edeceğiz. Sabırla yola devam edersek bu enflasyonu düşüreceğiz.

Bütün kesimlerin bir süre sabır göstermesi gerekecek. 2025’ten itibaren küresel finansal koşullar elverişli olacak. Bu dış kaynak noktasında elimizi güçlendirecek… Asya’daki ülkelere, Endonezya, Filipinler, Tayland’a bakın, bir de Latin Amerika, Brezilya, Şili, Kolombiya, Avrupa’da Bulgaristan, Macaristan, ile karşılaştırın. Polonya hariç, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde.

Vergi paketi: Piyasada üzerinde tartışılan paket kapsam olarak bizim süzgecimizden geçmiş bir paket değil… Bahşişlerin vergilendirilmesi hiçbir zaman gündemimizde olmadı. Motokurye konusunda pakette yok. Gündemde değildi… Türkiye’de birçok kesim vergiden imtina ediyor, ciddi bir kayıtdışılık var. Biz verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bizim iki temel ilkemiz var. Vergide adaleti sağlamak ve uygulamada etkinliği sağlamak.

Türkiye’nin vergilerinin gelire oranı yüzde 21 bile değil. OECD’de en düşük vergi yüküne sahip ikinci ülkeyiz. Türkiye’de dolaylı vergilerin milli gelire oranı yüzde 9,1. AB’de bu oran yüzde 13,6. OECD ülkelerinde yüzde 10,5. Burada sorun doğrudan vergi gelirlerinin düşük olması. Esas oraya odaklanıyoruz… Bizim tercihimiz vergilendirilmeyen alanlardan vergi almak, yeni bir vergi yükü getirmek değil. Koparılan yaygaralar doğru değil.

Bu vergi paketinde ne yapıyoruz. Çokuluslu şirketlere yüzde 15 asgari kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde asgari kurumlar vergisi çalışıyoruz. Kuyumcunun beyan ettiği aylık matrah geçen sene 16 bin TL seviyesinde. Bütün bu alanlarda yetki alıp, hasılat tespiti yapacağız, hasılata aykırı beyanlardan izahat isteyeceğiz, sonrasında harekete geçeceğiz. Kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz.

GYO’ların vergi istisnalarını kaldırmayı düşünüyoruz. Yap-işlet-devret şirketlerine yüzde 30 vergi düşünüyoruz. Bu pakette değil ama belki bir sonraki pakette Borsa kazançlarının vergilendirilmesini çalışıyoruz.

İşletmelerde artık hasılat tespitine gideceğiz. Türkiye’de 1,1 milyonun üzerinde kurumlar vergisi mükellefi var. Kurumlar vergisi mükelleflerinden yarısından çok fazlası vergiden kaçınmaya çalışıyor… Geçenlerde bir yapay zeka şirketi ziyaret etti. Kurumlar vergisinin tüm defterlerini inceleyecek bir modül geliştirebilir misiniz diye sorduk. Bunu geliştirmek için kapımız şirketlere açık.

Çok kazananları buradan uyarıyorum. Vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız. Giderek burada daha çok yapay zekayı devreye alacağız. Vergi denetim elemanlarımız için bütün teknolojileri devreye alacağız… Yurt dışı çıkış harcında taslağın son hali verilmedi… Şu anda vergi taslağı ham durumda. Asgari kurumlar vergisi hususunu iş dünyası ile konuşacağız.

Şu andaki pakette sermaye kazançlarının ilave vergilendirilmesi ilave çalışma gerektiriyor. Borsa konusu bu paketin konusu değil. Ama vergilendirilmeyecek alan kalmayacak… Kamu çalışanlarında kaç yerde görev alınırsa alınsın tek maaş olacak ve o maaşa da limit gelecek. Bu düzenleme yakından meclise gelecek.”

Paylaşın

Belediyeler Borç Batağında!

2023 yılında 682,3 milyar TL geliri bulunan belediyeler, toplam 768 milyar 828 milyon 974 bin TL’lik gidere imza attı. 2023 yılında, 2022 yılına oranla en yüksek artış kaydedilen gider kaleminin, yüzde 105’lik artış ile personel giderleri kalemi olduğu belirtildi.

Belediyelerin ve bağlı idarelerin öz gelirlerinin giderlerini karşılama oranındaki erime de verilere yansıdı. Buna göre, 2021 yılında yüzde 43 olan mahalli idarelerin gelirlerinin giderlerini karşılama oranı, 2022 yılında yüzde 42’ye, 2023 yılında ise yüzde 38’e kadar geriledi.

Türkiye’de iktidar eliyle yaratılan ekonomik kriz, yerel yönetimlerin bütçe dengesini de bozdu. İğneden ipliğe hemen her ürüne yapılan zammı yurttaşa yansıtmamaya çalışan belediyelerin gelirleri giderlerinin çok altında kaldı.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın belediyelerin bütçe gerçekleşmelerine yönelik verileri de çarpıcı tabloyu gün yüzüne çıkardı.

Birgün’den Mustafa Bildirici’nin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın verilerinden aktardığına göre, belediyeler 2023 yılı geliri 682 milyar 313 milyon 298 bin TL oldu.

Toplam 682,3 milyar TL’lik gelirin 474,7 milyar TL’sini faizler, cezalar ve paylardan toplanan para oluşturdu. Faiz, ceza ve payların ardından en yüksek gelir kaleminin, 68,6 milyar TL’lik gelir ile sermaye gelirleri kalemi olduğu bildirildi.

Belediyelerin giderleri ise Türkiye’deki hızlı enflasyon artışı nedeniyle katlandı. Buna göre, 2023 yılında 682,3 milyar TL geliri bulunan belediyeler, toplam 768 milyar 828 milyon 974 bin TL’lik gidere imza attı. 2023 yılında, 2022 yılına oranla en yüksek artış kaydedilen gider kaleminin, yüzde 105’lik artış ile personel giderleri kalemi olduğu belirtildi.

Belediyelerin 2023 yılındaki diğer bazı gider kalemleri ve 2022 yılına oranla yaşanan artış ise şöyle sıralandı:

Mal ve hizmet alım: 353 milyar 410 milyon 751 bin TL (Yüzde 101)
Faiz: 16 milyar 870 milyon 57 bin TL (Yüzde 77)
Cari transferler: 48 milyar 199 milyon 611 bin TL (Yüzde 84)
Sermaye giderleri: 245 milyar 131 milyon 412 bin TL (Yüzde 88)

Belediyelerin ve bağlı idarelerin öz gelirlerinin giderlerini karşılama oranındaki erime de verilere yansıdı. Buna göre, 2021 yılında yüzde 43 olan mahalli idarelerin gelirlerinin giderlerini karşılama oranı, 2022 yılında yüzde 42’ye, 2023 yılında ise yüzde 38’e kadar geriledi.

Paylaşın