İstanbul’da Enflasyon 19 Yılın Zirvesinde!

İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre İstanbul’da perakende fiyatlarında yıllık enflasyon Ocak’ta yüzde 50,91 seviyesine yükseldi. Bu 2002’den bu yana yıllık enflasyonda görülen en yüksek seviye.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO) Ocak ayına ilişkin fiyat endekslerini açıkladı. Açıklanan verilere göre İstanbul’da perakende fiyatlarda yıllık enflasyon Ocak’ta yüzde 50,91 seviyesine yükseldi. Bu 2002’den bu yana yıllık enflasyonda görülen en yüksek seviye.

Verilere göre; Ocak 2022’de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 26,69, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalar grubunda 21,51, Konut Harcamalarında yüzde 17,19, Gıda Harcamalarında yüzde 13,81, Ev Eşyası harcamalarında yüzde 10,24, Diğer Harcamalarında yüzde 6,87, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 5,28 artış görülmüş, Giyim Harcamalarında yüzde -0,39 azalış görülmüştür.

Yine açıklanan verilere göre; Ocak 2022’de toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 20,43, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 9,82, İnşaat Malzemeleri Grubunda yüzde 7,22, Mensucat Grubunda yüzde 2,15, Madenler Grubunda yüzde 1,44, artış, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde -6,53, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde -0,04, azalış görülmüştür.

İTO Ücretliler Geçinme Endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34,18 artış göstermişti. Ocak’ta aylık bazda yükseliş de yüzde 13,78 oldu.

Paylaşın

‘Kur Korumalı’ Hesaplarda Merkez Bankası’na Faiz Belirleme Yetkisi

Altın hesapları, döviz tevdiat hesapları ve katılım fonlarının vadeli Türk Lirası mevduat veya katılma hesaplarına dönüşümüne ilişkin yönetim maddelerine yeni bir bent eklendi. Eklenen bent ile Merkez Bankası, bankaların mevduat hesabına uygulayacağı azami faiz oranını belirlemeye yetkili kılındı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB), döviz ve altın hesaplarından Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi hakkında tebliğlerinde yapılan değişiklikler, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yapılan değişiklik sonucu, altın hesapları, döviz tevdiat hesapları ve katılım fonlarının vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına dönüşümüne ilişkin maddelere yeni bir bent eklendi. Eklenen bent ile Merkez Bankası, bankaların mevduat hesabına uygulayacağı azami faiz oranını belirlemeye yetkili kılındı.

“Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” ile “Altın Hesaplarından Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ”, altın ve döviz cinsinden mevduat ve katılım fonu hesaplarını, Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştüren yurt içi yerleşik gerçek kişilere sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’deki bankalarda bulunan döviz hesapları da istemeleri halinde TL’ye dönüştürülebilecek. Uygulama, “TL’ye dönüşüm hesaplarında politika faizinin altında bir faiz oranı belirlenemez” kuralıyla başlamıştı.

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde Ekonomik Büyüme yavaşladı

2021 genelinde olumlu seyreden Euro Bölgesi ekonomik büyümesi yıl sonunda yavaşladı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar ekonomik büyümede bir azalmanın sürpriz olmadığını kaydettiler.

Euro Bölgesi’nde ekonomik büyüme, Omicron varyantının etkisini yoğun olarak hissettirdiği, 2021 yıl sonu döneminde yavaşlama gösterdi.

Avrupa İstatistik Ofisi’nin Pazartesi açıkladığı geçici verilere göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Ekim-Aralık ayları arasında bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 arttı.

Reuters’e konuşan uzmanlar ekonomik büyümede bir azalmanın sürpriz olmadığını kaydettiler. Yaz aylarında GSYİH yüzde 2,3 artış saptanırken, 2021 yılı genelinde ise ön tahminlere göre Euro Bölgesi ekonomisi yüzde 5,2 oranında büyüdü.

Ancak ekonomik büyümede görülen bu olumlu seyir 2021 sonunda kötüleşti. Tedarik sorunları, yükselen fiyatlar ve koronavirüsün yeni mutantı Omicron’un ortaya çıkışı ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi.

2021’in son çeyreğine ait GSYİH verilerinin mevcut olduğu Euro Bölgesi ülkeleri arasında İspanya artı yüzde 2,0, ardından Portekiz artı yüzde 1,6 ile en yüksek ekonomik büyüme oranını yakaladı. Düşüşler ise Avusturya’da eksi yüzde 2,2, Almanya eksi yüzde 0,7 ve Letonya’da eksi yüzde 0,1 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Hükümete ‘Açık Mektup’

Hükümete açık mektup gönderen Merkez Bankası, mektubunda, 2021 yıl sonu enflasyonunun hedef aralığının üzerinde gerçekleştiği belirterek, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı çözüm önerisinde bulundu.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2021’de yüzde 5 hedeflenen ancak yüzde 36 olarak gerçekleşen enflasyonla ilgili hükümete açık mektup gönderdi. Merkez Bankası bu noktada hedeflenen enflasyonla gerçek arasındaki farka vurgu yaptı.

Mektupta, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemler yer aldı. Mektupta, Merkez Bankası’nın sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefleyen bir çerçevede, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı başarı sağlayacak şekilde geniş kapsamlı bir temel para politikası gözden geçirme sürecini başlatmış bulunmakta olduğu belirtildi.

Son enflasyon raporunda tanıtılan liralaşma stratejisine vurgu yapılan mektupta şu ifadeler kullanıldı:

“TCMB sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefleyen bir çerçevede, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine uzun vadeli ve kalıcı başarı sağlayacak şekilde geniş kapsamlı bir temel para politikası gözden geçirme sürecini başlatmış bulunmakta, liralaşma stratejisi bu sürecin asli unsurunu oluşturmaktadır.

Liralaşmanın, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelede para politikası araçlarına vereceği destek üç kanalla gerçekleşecektir.

Birincisi, kur korumalı hesaplar ve benzeri araçlar ile Türk lirası tasarruflar teşvik edilecek ve getirilerinin alternatiflerine göre geride kalmasına izin verilmeyecektir. Kur korumalı tasarruf araçlarının, yıllardır çözüme kavuşturulamayan çok kısa vadeli mevduat yapısının vade uzatımı dönüşümüne de destek olacağı daha şimdiden anlaşılmaktadır. Zorunlu karşılıklar ve kur korumalı mevduat kararlarımız ile liralaşma sürecinin orta vadede fiyat istikrarına kalıcı katkı sağlamasını beklemekteyiz.

İkincisi, TCMB likidite ve karşılık operasyonlarında Türk lirası araçlara geçişin kademeli bir şekilde yönetilmesidir. Para takas işlemlerinin toplam fonlama içerisindeki payının azaltılması başta olmak üzere, Türk lirasına erişimde Türk lirası cinsi teminat ve araçlar önceliklendirilecektir. Zorunlu karşılık politikalarında da bu ilke gözetilecektir.

Üçüncüsü, enflasyon ile mücadelede üretim kapasitesini geliştirerek kalıcı kazanımlar sağlayabilmek için, cari dengeyi destekleyen ve Döviz kazandırıcı sektörlere yönelik fonlama ihtiyaçlarının uygun vadelerle lira cinsinden karşılanabilmesi önem arz etmektedir. Söz konusu hedeflere odaklanmış kredilerin desteğiyle üretimin finansmanında dış borçlanmaya bağımlılık en aza indirilerek, kurların serbest piyasa koşullarında ve ekonomik temeller etrafında uzun dönemli istikrarı için gerekli koşullar sağlanacaktır.

Fiyat istikrarını sağlayacak ve sürdürecek adımların başarısı için ekonomi politikaları arasındaki uyum ve toplumsal mutabakatın mümkün olan en geniş tabanda oluşturulması gereklidir. Bu bağlamda, sürdürülebilir fiyat istikrarı için başarı potansiyeli her zamankinden fazladır. Mali disiplin duruşunun enflasyonla mücadeleye verdiği desteğin yüksek olması beklenmektedir. Vergilendirme stratejilerinin fiyat istikrarı hedefleriyle tam uyumlu hale getirilmesi ve ticarette fiyat rekabetini engelleyen unsurlara karşı Kamunun denetim, gözetim ve düzenleme kapasitelerinin etkin kullanımı; fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilebilmesi için önemini korumaya devam edecektir.”

Paylaşın

Türk-İş Açıkladı: Açlık Sınırı 4 Bin 250 TL’ye Yükseldi

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından yayımlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına göre 4 bin 249 lira 95 kuruş olarak belirlenen dört kişilik bir ailenin açlık sınırı yılın ilk ayında asgari ücreti yakaladı.

Haber Merkezi / Rapora göre ocak ayında gıda enflasyonu yüzde 3,71 olurken yıllık bazda yüzde 59,67 oldu. TÜİK verilerine göre aralık ayında enflasyon yüzde 36 olarak hesaplanmıştı. Yılık ilk ayı ocak içinse enflasyonun yüzde 50’ye yakın olması bekleniyor. Türk-İş’e göre 20 Aralık sonrası yeniden değer kazanan Türk lirasının olumlu etkisi market ve pazarlara yansımadı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ‘geçim şartlarını’ ortaya koymak için her ay düzenli olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ocak sonuçlarını yayınladı.

Araştırmaya göre açlık sınırı, Ocak itibariyle 4250 lira olarak belirlenen asgari ücrete yetişti.

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 4 bin 249 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 13 bin 843 TL’ye,
  • Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 5 bin 587 TL’ye yükseldi.

Aralık’ta açlık sınırı 4 bin 13 TL, yoksulluk sınırı 13 bin 72 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de 4 bin 926 TL’ydi.

Türk-İş raporda “Aralık’ta ‘kur korumalı TL vadeli mevduat’ programı ile dövizde sert bir düşüş yaşansa da haftalar içinde Türk lirası yeniden değer kaybetmeye başladı. Aralık itibariyle gıda sepetinin genelinde yüksek artış gözlemlenmişti. Ancak daha sonraki günlerde, takip edilen bazı ürünlerin fiyatında gerileme olurken bir kısmının fiyatı değişmedi. Döviz kurlarının son büyük zirvesinden sonra geçen ay yüzde 25’e yakın bir artış gören gıda fiyatlarında, yeniden değer kazanan Türk lirasının olumlu etkisi market ve pazarlara neredeyse hiç yansımadı. Ülkenin en önemli gündemi, bu ay da arka arkaya gelen fiyat artışları oldu. Akaryakıta, elektriğe, doğalgaza, toplu ulaşıma gelen zamlarla işçi ve ailesinin önemli ve çoğu zaman tek geliri olan asgari ücretle geçimi daha da zorlaştı” diye yazdı.

Türk-İş Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarının Ocak’ta bir önceki aya göre yüzde 3,71 arttığını, son 12 ayda artışın yüzde 59,67 olduğunu ortaya koydu. Sadece sütün litre fiyatının 12 TL’lere çıktığına vurgu yaptı.

Bununla birlikte yetişkin bir erkeğin gıda harcaması 1290 TL’ye, yetişkin kadın gıda harcaması 998 TL’ye, 15–19 yaş grubu çocuğun gıda harcaması 1273 TL’ye ve 4–6 yaş grubu çocuk gıda harcaması da 686 TL’ye yükseldi.

Paylaşın

İhracat 2021’de Yüzde 32,8 Arttı

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun dış ticaret verilerine göre Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat, geçen ay bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 artarak 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat da yüzde 29,9 yükselerek 29 milyar 70 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Dış ticaret açığı, Aralık 2021’de yıllık bazda yüzde 49,3 artışla 6 milyar 792 milyon dolara çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı Aralık 2020’de yüzde 79,7 iken geçen ay yüzde 76,6 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ‘Aralık 2021 Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı Buna göre,  ihracat 2021 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 artarak 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat yüzde 29,9 artarak 29 milyar 70 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32,8 artarak 225 milyar 291 milyon dolar, ithalat yüzde 23,6 artarak 271 milyar 424 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 22,2, ithalat yüzde 23,2 arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2021 Aralık ayında yüzde 22,2 artarak 17 milyar 125 milyon dolardan, 20 milyar 925 milyon dolara yükseldi. Aralık ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 23,2 artarak 17 milyar 535 milyon dolardan, 21 milyar 596 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Aralık ayında 671 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 22,7 artarak 42 milyar 521 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,9 oldu.

Dış ticaret açığı Aralık ayında yüzde 49,3 arttı

Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,3 artarak 4 milyar 550 milyon dolardan, 6 milyar 792 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Aralık ayında yüzde 79,7 iken, 2021 Aralık ayında yüzde 76,6’ya geriledi.

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 7,5 azalarak 49 milyar 879 milyon dolardan, 46 milyar 133 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Aralık döneminde yüzde 77,3 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83,0’a yükseldi.

Aralık ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,9 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2021 Aralık ayında imalat sanayinin payı yüzde 93,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Ocak-Aralık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2021 Aralık ayında ara mallarının payı yüzde 79,3, sermaye mallarının payı yüzde 13,1 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,4 oldu. İthalatta, 2021 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı yüzde 77,4, sermaye mallarının payı yüzde 13,2 ve tüketim mallarının payı yüzde 9,2 oldu.

Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Aralık ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 781 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 520 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 336 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 157 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 32,2’sini oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 19 milyar 321 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 722 milyon dolar ile ABD, 13 milyar 704 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 11 milyar 475 milyon dolar ile İtalya ve 11 milyar 133 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,2’sini oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Aralık ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 3 milyar 390 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 156 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 17 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 452 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 133 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38,3’ünü oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 32 milyar 240 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 28 milyar 959 milyon dolar ile Rusya, 21 milyar 757 milyon dolar ile Almanya, 13 milyar 151 milyon dolar ile ABD, 11 milyar 562 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 39,7’sini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 3,8 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 3,8, ithalat yüzde 3,6 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 25,3, ithalat yüzde 30,1 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Aralık ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,6’dır. Ocak-Aralık döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,5’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,0’dır.

Aralık ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 69,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,5’tir. Ocak-Aralık döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 75,9’dur. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,4’tür.

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Aralık ayında 21 milyar 171 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2021 yılı Aralık ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,2 artarak 21 milyar 171 milyon dolar, ithalat yüzde 30,3 artarak 27 milyar 420 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayında dış ticaret açığı yüzde 51,4 artarak 4 milyar 126 milyon dolardan, 6 milyar 249 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Aralık ayında yüzde 80,4 iken, 2021 Aralık ayında yüzde 77,2’ye geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,0 artarak 213 milyar 676 milyon dolar, ithalat yüzde 24,4 artarak 260 milyar 679 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 3,8 azalarak 48 milyar 878 milyon dolardan, 47 milyar 4 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Aralık döneminde yüzde 76,7 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 82,0’a yükseldi.

Paylaşın

Döviz Kuru Hedefi ‘Kur Korumalı Mevduat’ Sahiplerini Vurabilir

Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda 2022 yıl sonu enflasyon tahmini, neredeyse iki katına çıkarılarak, yüzde 11,8’den yüzde 23,2’ye yükseltildi. Raporda öngörülen hedeflerin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıkladığı rakamlarla büyük fark gösterdiği de dikkat çekti.

Erdal Sağlam’ın DW Türkçe için kaleme aldığı analizine göre; Enflasyon Raporu’nda yer alan hedefleri inceleyen uzmanlar, -açıkça yazılı olmasa bile- 13,5 TL’lik dolar kurunun yılın ilk yarısında devam edeceği varsayımı bulunduğunu belirttiler. Bunun yanında yıllık büyüme konusunda ise yüzde 4’ün hemen altında varsayımlarla hareket edildiği ortaya çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar düşük büyümeyi kabul etmesi beklenmiyor. Yavaşlama gördüğünde Erdoğan’ın krediler başta olmak üzere, yeni önlemleri hızla devreye sokacağını tahmin eden bürokratlar; büyüme yüzde 4’ün üzerine çıktığında, cari açık ve enflasyon başta olmak üzere Merkez Bankası hesaplarının bozulmasının kaçınılmaz olacağı görüşünde.

KKM sahiplerini bekleyen tehlike

Öte yandan “örtülü sabit kur” denilebilecek bu uygulamanın getireceği yan sonuçlar da olacak. Bunların başında da kurları düşürmek için devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabı geliyor. Bankalara bu konuda “hem havuç hem sopa” gösterilerek, bu hesapların hacmini artırmaya çalışan ekonomi yönetimi, Mart sonunda itibaren KKM tartışmalarıyla karşılaşacak.

Örnek olarak ele alacak olursak; Aralık sonu ya da Ocak ayı başında 1 ay vadeli normal TL mevduat hesabı açan bir tasarruf sahibi -bir ara yüzde 24-25’lere çıktı ama- diyelim ki yüzde 20-21’den parasını yatırdı. Bazı tasarruf sahipleri de aynı tarihlerde kur korumalı TL mevduat hesabına geçti, en kısa süreli 3 aylık KKM hesabı oluşturdu. Mart sonu geldiğinde, örtülü sabit kur hedefi tuttuğu takdirde, KKM hesabı açanlar zararlı çıkacak. Çünkü KKM’deki faiz oranı politika faizi artı 3 puan yani yüzde 17 ile sınırlı tutuldu. 1 ay vadeli normal mevduat sahibi, dolar kuru mart sonunda, hâlâ hedeflendiği gibi 13,5 TL civarında ise birikimli olarak yaklaşık yüzde 9 civarında fazla getiri sağlamış olacak. KKM’nin stopaj muafiyetini göz önünde tutsanız bile, normal TL mevduat daha kârlı hale gelecek. KKM hesabı olanlar ancak 3 ay içinde kurlardaki artışın yüzde 17’nin üzerine çıkması halinde daha kârlı olabilir ama ekonomi yönetimi bunu öngörmüyor.

Kur tutulamazsa neler yaşanabilir?

Mart sonunda itibaren bu tablonun görülmesiyle yaşanacak tartışmalar ve mevduat sahibinin tercihinin değişip değişmeyeceği konusunda görüş ayrılıkları var. Bazı uzmanlar bunu gören mevduat sahiplerinin, vade esnekliğinin de etkisiyle, 1 aylık TL mevduat hesaplarına döneceklerini söylüyorlar. Buna karşılık aradaki farkın küçük olduğunu, “ne olur ne olmaz” diyerek, olası kur artışı ihtimalini de gözönüne alan tasarruf sahiplerinin bir süre daha KKM’ye devam edeceklerini tahmin eden bankacılar da var.

Özetle; ekonomi yönetimi örtülü sabit kur denilebilecek sisteme geçtiği için KKM hesaplarının cazibesinin azalması kaçınılmaz görülüyor. Eğer kurlar bu seviyede tutulamazsa o zaman tüm makro dengeler değişmek zorunda kalacak.

Nebati ile Merkez Bankası’nın hesapları farklı

Bakan Nebati, Ocak ayı sonunda enflasyonun pik yapacağını daha sonra inişe geçeceğini belirtti. Buna karşılık Enflasyon Raporu’nda; enflasyondaki yükselişin Mayıs sonuna kadar devam edeceği, yani pik noktanın Mayıs sonu yaşanacağı görülüyor. Bakan Nebati, enflasyonun yüzde 40’lara kadar çıkıp yıl sonunda yüzde 30’lara ineceğini belirtirken; TCMB’nin raporunda Mayıs sonunda enflasyonun yüzde 50’yi aşacağı, yıl sonunu ise hızlı düşüşle yüzde 23,2’de bitireceği öngörülüyor. Piyasa uzmanları Bakan Nebati’nin yıllık enflasyon rakamını aşırı iyimser, yılsonu enflasyonu için daha uygun bir tahmin olarak görüyor.

Bakan Nureddin Nebati’nin Ocak enflasyonu için belirttiği yüzde 6-8 aralığının aşılacağı ise hemen hemen kesin gibi. Enflasyon raporunda yer alan “Enflasyon ve çıktı açığı tahminleri”ne bakıldığında, Merkez Bankası’nın Ocak ayında yüzde 9,7 civarında bir enflasyon beklediği anlaşılıyor. Piyasa anketlerine bakıldığında yüzde 10’un altında tahmin vardı ama son enerji krizi ve yoğun kar yağışlarının gıda fiyatlarındaki etkisi, bu ayın sonunda yapılacak tahminleri yükseltecek. TÜİK konusunda uzman Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Ocak ayı enflasyonu için yüzde 13,5 ile 15,5 arasındaki tahminini açıkladı.

Merkez Bankası dahil, Ocak sonunda yıllık enflasyon oranının yüzde 45’i aşacağı tahminleri ağırlıkta. Yüzde 50’nin üzerine çıkma ihtimali de bulunuyor. Buna karşılık Merkez Bankası’nın politika faiz oranı yüzde 14’te kaldığı için, negatif reel faizin boyutu 30 puanı aşacak. Yani enflasyonun üçte biri seviyesinde bir politika faizinden söz ediyoruz.

Hükümetin kur beklentisini bozacak gelişmeler

İşte bu beklenti aynı zamanda, ekonomi yönetiminin tüm planını üzerine kurduğu, örtülü sabit kuru tehlikeye sokacak bir rakam olarak görülüyor. Bunun yanında FED’in 2022 yılında 4-5 kez faiz artırımı yapacağı, Mart’taki ilk artışın 50 baz puana kadar çıkacağı yolunda artan beklentiler, yine ekonomi yönetiminin hesaplarını bozabilir. Aynı şekilde Rusya-Ukrayna krizinin, enerji maliyetlerine getireceği fatura ve büyük umutlarla beklenen yüksek turizm gelirini tehlikeye atma riski nedeniyle son günlerde ekonomi yönetiminde ciddi bir tedirginlik hakim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yüksek büyüme -düşük faiz” politikası devam eder, banka kredileri beklenenden yüksek miktarda artırılırsa, bunun kur üzerinde baskı yaratması da kaçınılmaz olacak.

Risklere rağmen örtülü sabit kurun 6 ay sürdürülebileceğini söyleyen uzmanlar da var ama bunlar da “en geç Ekim ayında erken seçim olması gerektiğini” söylüyorlar. Ekimin ötesine geçildiğinde borçlanmadaki artış ve bütçe açıklarında bozulmalar görünür hale geleceği için, yılsonunda makro dengelerde büyük bozulmalar yaşanmasının kaçınılmaz olacağını ifade ediyorlar.

Paylaşın

Akaryakıta Yeni Zam Kapıda: Ne Zaman Gelecek?

“Şu an yapılacak her artışı enflasyon rakamlarını yukarıya doğru iteceği için akaryakıta yapılacak zammı geciktirdiklerini”  belirten Ekonomist Oğuz Demir, “Önümüzdeki bir ay içinde akaryakıta 1 lira zam gelecek, şu an 14 lira 16 kuruş olan akaryakıtın fiyatı 15 lira 16 kuruş olabilir” dedi.

Türkiye, 2022 yılının ilk saatlerinden bu yana, zam haberleriyle uyanmaya devam ediyor. Son olarak, Ekonomist Oğuz Demir akaryakıtta şubat ayının sonuna doğru 1 liralık artış beklediklerini ifade etti.

halktv.com.tr’den Hava Asal’a konuşan Demir, “Akaryakıt istasyonlarının karları bir hayli düşmüş durumda. Hem dövizdeki dalgalanma hem de petrol fiyatlarındaki artış akaryakıt fiyatlarına da yansımaya devam ediyor. İstasyonların karları düştüğü için eskisi kadar rahat hareket edemiyorlar. Pek çok komisyon kaleminden vazgeçmek zorunda kaldılar. 800 istasyon kapanmış. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Başkan Yardımcısı Musa Ertaş bin 500 istasyonun daha kapanmak üzere olduğu bilgisini paylaştı. İktidar burada şunu yapacak, istasyonların litre başına aldıkları komisyonu artıracaklar. Komisyona yapılacak her artış vatandaşa yansıyacak. Bu artışın mart ayında gerçekleşmesi bekleniyordu” dedi.

“Yine artışlar vatandaşın cebine yansıyacak”

“Şu an yapılacak her artışı enflasyon rakamlarını yukarıya doğru iteceği için akaryakıta yapılacak zammı geciktirdiklerini” ifade eden Oğuz Demir akaryakıtta şubat ayının sonuna doğru 1 liralık artış beklediklerini aktardı.

Demir, “Akaryakıt istasyonları şu an litre başına yaklaşık 4 kuruş komisyon alıyor. Hükümet bu komisyonu 1 lira 4 kuruşa çıkaracak ya da istasyonların kapanmasına göz yumacak. Fakat şunu çok iyi biliyoruz ki hükümet sermayenin zarar görmesini göze almıyor. Yine artışlar vatandaşın cebine yansıyacak. Önümüzdeki bir ay içinde akaryakıta 1 lira zam gelecek, şu an 14 lira 16 kuruş olan akaryakıtın fiyatı 15 lira 16 kuruş olabilir” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

TCMB, Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Yüzde 23,2’ye Yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk enflasyon raporunda 2022 yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 11,8’den yüzde 23,2’ye yükseltti. 2023 yıl sonu için beklenti yüzde 8,2 oldu.

Haber Merkez / TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ilk enflasyon raporu sunumu için basın açıklaması düzenledi. Kavcıoğlu, bir gazeteciden gelen soru üzerine kur korumalı döviz mevduat hesabının açıklandığı 20 Aralık günü TCMB’nin döviz satmadığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kur korumalı döviz mevduat hesabının devreye gireceğini açıkladığı akşam dolar/TL kuru hızlı düşmüş, bunun üzerine TCMB’nin döviz sattığı iddiaları ortaya atılmıştı.

Kavcıoğlu’na da bir gazeteci, TCMB bilançosunda döviz satışı yapıldığına dair hareketlerin görülebildiğini, TCMB’nin 20 Aralık’ta döviz satıp satmadığını surdu.

Kavcıoğlu ise Erdoğan’ın açıklama yaptığı akşam vatandaşların döviz sattığını ve kurun bu şekilde düştüğünü, TCMB’nin o akşam tek kuruş döviz satmadığını aktardı.

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Son rapordan bugüne dek varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde 2022 büyüme görünümünü olumsuz etkiledi.

Aşı sayesinde küresel iktisadi faaliyet üstündeki riskler sınırlandı. Dünya genelinde enflasyon hız kazandı. Enflasyonun tarihi yüksek seviyelere ulaştığını görüyoruz.

Varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde 2022 büyüme görüntülerini olumsuz etkiledi ve büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellenmesine sebep oldu.

Türkiye’nin büyüme öngörüleri bir miktar aşağı yönde güncellendi. Türkiye’nin dış talep görünümü güçlü trendini sürdürüyor.

Gelişmiş ülke merkez bankaları arasında söylem farkı artıyor. 2021 yılı 3. çeyreğinde milli gelir çeyreklik bazda 2.7 yıllık bazda ise yüzde 7.4 arttı.

Net ihracatın yıllık büyümeye katkısı 6.8 yüzde puan ile oldukça yüksek seviyededir. İktisadi faaliyetin yılın son çeyreğinde de güçlü seyrettiği görülüyor.

İhracat 2020 yılının 2. yarısından itibaren yakaladığı artış trendini 2021’in son çeyreğinde de sürdürmüştür. Reel kurdaki düşüşe rağmen enerji fiyatlarındaki artışın da etkisiyle ithalat yükselmiştir. Cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vereceğini öngörüyoruz.

Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden biri oldu. Enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı.

Eylül ve Aralık aylarında toplamda 500 baz puan faiz indirimi gerçekleştirdik. Ocak ayında faizin sabit tutulmasına karar verdik. Alınan kararların birikimli etkilerini yakından takip ediyoruz. Türk Lirası’nı öncelikleyen geniş kapsamlı bir para politikası gözden geçirme sürecini yürütüyoruz.

Ham petrol fiyatarına ilişkin varsayımlarımız 2022 için 77.5 dolardan 80.4 dolara, 2023 için ise 74.3’e güncellenmiştir.

20 Aralık’ta TCMB tek kuruş satmamıştır. Bireysel ve kurumsallar 20 Aralık’ta 2.25 milyar dolar sattı. Bilançoda rezervlerin düşmesine yönelik yorumlar yanlıştır.

Rezervlerdeki düşüşte BOTAŞ’a yapılan döviz satışı etkili oldu. Rezervlerimizin yükseltilmesi yönündeki çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. BAE ile swap anlaşması yaptık. 1-2 ülke ile görüşmelerimiz devam ediyor.

Liralaşma stratejimizin enflasyonu düşürmede önemli katkısı olacaktır. Dezenflasyon sürecini hızlı bir şekilde başlatacağız. Bankalar da faiz (kredi faizleri) konusunda gerekli adımları atacaktır.

Paylaşın

Fed Faiz Kararını Açıkladı: Politika Faizi Sabit Tutuldu

ABD Merkez Bankası (FED), beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bıraktı. Karar metninde faiz artışlarının yakında başlayacağı belirtilirken, bilançonun küçültülmesine yönelik operasyonun da sıkılaşmanın ardından geleceği ifade edildi.

ABD Merkez Bankası (FED), yılın ilk faiz kararını açıkladı. Fed, beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bırakırken, faizlerin “yakında” artırılmasının uygun olacağını belirtti.

Fed’den yapılan açıklamada, ekonomik faaliyet ve istihdam göstergelerinin güçlenmeye devam ettiği kaydedildi. Kovid 19 salgınından olumsuz etkilenen sektörlerin son aylarda iyileştiğine dikkatin çekildiği açıklamada, son zamanlarda Covid-19 vakalarındaki keskin artıştan etkilendikleri belirtildi.

Açıklamada, salgın ve ekonominin normalleşmesiyle ilgili arz ve talep dengesizliklerinin yüksek enflasyona katkıda bulunmaya devam ettiği bildirildi. Genel finansal koşulların destekleyici olmaya devam ettiğine işaret edilen açıklamada, ekonominin gidişatının virüsün seyrine bağlı olmaya devam ettiği aktarıldı.

Açıklamada, Kovid-19’a karşı aşılamadaki ilerleme ve arz kısıtlarının hafifletilmesinin, ekonomik faaliyet ve istihdamda devam eden kazanımların yanı sıra enflasyondaki düşüşü desteklemesinin beklendiği belirtildi.

Fed’in açıklamasında, Covid-19’un yeni varyantları da dahil olmak üzere ekonomik görünüme yönelik risklerin devam ettiği vurgulandı.

Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon hedefini sağlamayı amaçladığı yinelenen açıklamada, bu hedefleri desteklemek amacıyla federal fon oranı için hedef aralığın yüzde 0 ile 0,25 arasında tutulmasının kararlaştırıldığı bildirildi.

Açıklamada, faiz oranını artırmanın “yakında” uygun olacağının beklendiği belirtilerek, varlık alımlarının mart ayı başında sona erdirileceği ifade edildi.

Varlık alımlarını azaltma hızının 30 milyar dolar olarak korunduğuna işaret edilen açıklamada, bankanın hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda para politikası duruşunu uygun şekilde ayarlamaya hazır olacağı vurgulandı.

Öte yandan Fed, yaptığı bir diğer açıklamada, bilanço azaltma prensipleri üzerinde de anlaşıldığını ve bilanço azaltımının faiz artımından sonra başlayacağını belirtti.

Paylaşın