Merkez Bankası Rezervlerinde Büyük Gerileme

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 25 Şubat itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 582 milyon dolar azalışla 70 milyar 200 milyon dolara geriledi.

Haber Merkezi / Brüt döviz rezervleri, 18 Şubat’ta 72 milyar 782 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu dönemde altın rezervleri, 1 milyar 715 milyon dolar artarak 41 milyar 229 milyon dolardan 42 milyar 944 milyon dolara çıktı.

Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 25 Şubat haftasında bir önceki haftaya kıyasla 867 milyon dolar azalarak 114 milyar 11 milyon dolardan 113 milyar 144 milyon dolara indi.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın

Benzin Ve Motorine 24 Saat İçinde İkinci Zam

EPGİS, sosyal medya hesabından, Benzinin litre fiyatına gece yarısından geçerli olmak üzere 53 kuruş, motorinin litre fiyatına ise 1 lira 33 kuruş zam geldiğini duyurdu. Dün gece de benzine 88 kuruş, motorine 1 lira 51 kuruş zam gelmişti.

Haber Merkezi / Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikasından (EPGİS) alınan bilgiye göre, Ankara’da ortalama 17.55 liradan satılan benzinin litre fiyatı 18.08 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul’da 17.46 liradan 17.99 liraya, İzmir’de 17.58 liradan 18.11 liraya çıkacak.

Ayrıca, Ankara’da ortalama 17.68 liradan satılan motorinin litre fiyatı 19.01 lira olacak. Motorinin litresi İstanbul’da 17.60 liradan 18.93 liraya, İzmir’de 17.69 liradan 19.02 liraya çıkacak.

Dün gece de benzine 88 kuruş, motorine 1 lira 51 kuruş zam gelmişti. Petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle önümüzdeki günlerde yeni zamların gelebileceği belirtiliyor. Akaryakıt zamlarının, şubatta yüzde 54,44’e yükselen tüketici enflasyonunu daha da yukarı itmesi bekleniyor.

Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalaması ile dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor.

Bu hesaplanma sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor.

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yüzde 100’ü Aştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Şubat 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, Yİ-ÜFE yıllık yüzde 105,01, aylık yüzde 7,22 arttı. Böylece üretici enflasyonu 1994’ten bu yana ilk kez 3 haneli rakamları görmüş oldu.

Yİ-ÜFE 2022 yılı şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 7,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 18,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 105,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 56,83 artış gösterdi.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 98,70, imalatta yüzde 97,86, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 202,51 ve su temininde yüzde 33,73 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 115,13, dayanıklı tüketim malında yüzde 69,20, dayanıksız tüketim malında yüzde 70, enerjide yüzde 188,47 ve sermaye malında yüzde 71,90 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 6,39, imalatta yüzde 5,60, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 24,66 ve su temininde yüzde 7,37 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 5,33, dayanıklı tüketim malında yüzde 7,66, dayanıksız tüketim malında yüzde 5,38, enerjide yüzde 19,98 ve sermaye malında yüzde 4,79 artış olarak gerçekleşti.

En büyük artış petrol ve doğalgazda

Yıllık en düşük artış yüzde 33,73 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması, yüzde 34,41 ile giyim eşyası, yüzde 37,68 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti.

Buna karşılık ham petrol ve doğal gaz yüzde 213,67, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı yüzde 202,51 ve kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 198,88 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu

Aylık en düşük artış; yüzde 1,20 ile tütün ürünleri, yüzde 2,82 ile giyim eşyası, yüzde 2,90 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti.

Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı yüzde 24,66, ham petrol ve doğal gaz yüzde 20,52 ve temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 17,63 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

ENAG, TÜİK’i Yalanladı: Enflasyon Yüzde 123.8

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) yıllık enflasyonun yüzde 123.80, aylık enflasyonun yüzde 5,44 oranında artığını açıkladı. TÜİK ise yıllık enflasyonun yüzde 54,4, aylık enflasyonu ise yüzde 4,81 artığını açıklamıştı.

Haber Merkezi / Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) şubat ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre enflasyon şubatta aylık yüzde 5,44 artarken, 12 aylık artış ise yüzde 123,80 olarak kaydedildi.

Reuters’ın yaptığı ankette gıda ve enerji fiyatlarının artışını sürdürmesi nedeniyle tüketici enflasyonunun yüzde 53’e yakın bir oranda yükselmesi bekleniyordu. Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin enflasyon anketine göre Şubat enflasyonunun yıllık bazda yüzde 52,85 olacağı tahmin ediliyordu.

TÜİK’in enflasyon verileri

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Şubat 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, TÜFE Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 11,89 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 22,24 ile eğitim, yüzde 26,87 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 32,86 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 75,75 ile ulaştırma, yüzde 64,83 ile ev eşyası, yüzde 64,47 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Şubat ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,30 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 0,44 ile alkollü içecekler ve tütün ve yüzde 1,49 ile konut oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Şubat ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 8,41 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,00 ile ev eşyası, yüzde 6,39 ile sağlık oldu.

Şubat 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 53 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 24 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 332 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 3,87, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,65, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 24,54 artış gerçekleşti.

Kira artış oranı belli oldu

Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti. TÜFE’nin on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Enflasyon Yüzde 54,44

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Şubat ayında enflasyon bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 75,75 ile ulaşım, yüzde 64,83 ile ev eşyası, yüzde 64,47 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Şubat 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, TÜFE Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 11,89 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 22,24 ile eğitim, yüzde 26,87 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 32,86 ile sağlık oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 75,75 ile ulaştırma, yüzde 64,83 ile ev eşyası, yüzde 64,47 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Şubat ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,30 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 0,44 ile alkollü içecekler ve tütün ve yüzde 1,49 ile konut oldu. Buna karşılık, 2022 yılı Şubat ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 8,41 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,00 ile ev eşyası, yüzde 6,39 ile sağlık oldu.

Şubat 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 53 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 24 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 332 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 3,87, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,65, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 24,54 artış gerçekleşti.

Kira artış oranı belli oldu

Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, TÜFE’de 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 16,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,98 artış gerçekleşti. TÜFE’nin on iki aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı Mart ayı için yüzde 25,98 oldu.

Paylaşın

Enerji Enflasyonunda Türkiye Avrupa’da Zirvede!

Elektrik, doğal gaz ve akaryakıta gelen zamlardan oluşan yıllık enerji enflasyonu Ocak 2022 itibariyle Türkiye’de yüzde 90 oldu. Yıllık enerji enflasyonu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise ortalama yüzde 27 olarak gerçekleşti.

Euronews’ta yer alan habere göre; Ocak 2021 ile Ocak 2022 arasını kapsayan son bir yılda akaryakıt fiyatlarının en çok arttığı ülke de yüzde 110 ile Türkiye oldu.

Türkiye yüzde 96 ile elektrik fiyatlarının en çok arttığı ikinci ülke olarak kayıtlara geçti. Türkiye doğal gaz enflasyonunda ise yüzde 56 artışla Avrupa ülkeleri arasında 11. sırada yer aldı.

Yıllık enerji enflasyonu: Türkiye yüzde 90 ile zirvede

AB İstatistik Ofisi (Eurostat) 2021 ile 2022 ocak ayları arasında Avrupa ülkelerinde yıllık enerji enflasyon oranlarını açıkladı.

Enerji enflasyonu; elektrik, doğal gaz ve akaryakıta gelen zamlara göre hesaplanıyor. Yıllık enerji enflasyonunun zirvesinde yüzde 90 ile Türkiye var. 27 ülkeden oluşan AB ortalaması ise yüzde 27.

Ancak birçok Avrupa ülkesinde enerji enflasyonunun yüksek olması dikkat çekiyor. Yıllık enerji enflasyonu Belçika’da yüzde 67 olurken üçüncü sırada yüzde 58 ile Hollanda var.

Son sırada ise fiyatların hiç değişmediği Malta var. İzlanda ve Sırbistan’da enerji fiyatları sadece yüzde 11 arttı.

Ocak itibariyle yıllık enerji enflasyonu diğer bazı ülkelerde şöyle oldu: Yunanistan yüzde 41, İspanya yüzde 33, Bulgaristan yüzde 25, Almanya ve Fransa yüzde 21.

Elektrik fiyatları en çok Hollanda’da arttı, Türkiye 2. sırada

Son bir yılda elektrik fiyatlarının en çok arttığı ülke ise yüzde 111 ile Hollanda oldu. Türkiye yüzde 96 ile ikinci sırada yer alırken Belçika yüzde 71 ile üçüncü sırada. Elektrik fiyatlarında enflasyon AB ortalamasında yüzde 24 oldu.

Üç ülkede elektrik fiyatlarında düşüş yaşanırken iki ülkede ise fiyatlar değişmedi. Letonya’da elektrik enflasyonu yüzde eksi 18, Lüksemburg’da eksi 3, Romanya’da eksi 2 oldu. Malta ve Macaristan’da ise yüzde 0.

Diğer bazı ülkelerdeki oranlar ise şöyle: İtalya yüzde 62, İspanya yüzde 46, Almanya yüzde 11, Fransa yüzde 4.

Doğal gazda enflasyon 4 ülkede yüzde 100’ü aştı

Doğal gazda enflasyon ise bazı ülkelerde yüzde 100’ü aştı. Zirvede yüzde 148 ile Belçika var. Bu ülkeyi yüzde 144 ile Bulgaristan, yüzde 128 ile Danimarka ve yüzde 105 ile Hollanda takip ediyor. Türkiye’de doğal gaz fiyatları son bir yılda yüzde 56 artarken AB ortalaması yüzde 41 oldu.

Enflasyon verileri, doğal gazın yanı sıra sıvılaştırılmış gazları da kapsıyor.

Akaryakıt enflasyonunda Türkiye açık ara zirvede

Akaryakıt enflasyonunda ise Türkiye açık ara zirvede yer alıyor. Ocak 2022 itibariyle son bir yılda akaryakıt fiyatları Türkiye’de yüzde 110 arttı.

İkinci sıradaki Bulgaristan’da ise akaryakıt fiyatları aynı dönemde sadece yüzde 35 arttı. AB ortalaması yüzde 26 olurken Malta’da fiyatlar artmadı.

Diğer bazı ülkelerde yıllık akaryakıt enflasyonu şöyle oldu: Belçika yüzde 33, Almanya yüzde 27, Yunanistan yüzde 26, Fransa yüzde 25 ve İtalya yüzde 20.

Paylaşın

Benzin Ve Motorine Yeni Zam Kapıda!

ABD ve Rusya arasında süregelen Ukrayna krizinde Moskova’nın Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararı, akabinde bu ülkeye işgal hareketi başlatmasıyla petrol fiyatlarında rekor artış kaydedildi.

Küresel piyasalarda 2014 yılından beri petrol fiyatları ilk kez 110 doların üzerine çıktı. Bu durum da beraberinde motorin, benzin ve LPG ürünlerine yeni zamları getiriyor. Ekonomistler yeni zam oranının 88 kuruş ile 1.60 kuruş arasında olacağını öngörüyor.

Halk TV’den Hava Asal’ın haberine göre ekonomist Oğuz Demir, “Petrol 2012’de seviyeleri görmüştük. Rusya savaş nedeniyle gelen yaptırımlara karşı hala petrol kozunu oynamadı. Oynar mı? Sanmıyorum. Ama eğer piyasayı sıkıştırmak istersen petrol fiyatları muhtemelen 120 doların üzerini görür. Rusya petrol kozunu kullanmasa da işgal uzadığı sürece petrol fiyatlarında artış bekleniyor” dedi.

Demir petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle ‘bu gece benzine 88 kuruş motorine ise 1.50 kuruş zam gelmesinin beklendiğini’ belirtti.

“1.60 TL civarında bir zam görebiliriz”

Ekonomist İris Cibre ise sosyal medya paylaşımında “Petrol 2014 den beri en yüksek seviye olan 110 USD a yükseldi. 1.60 TL civarında bir zam görebiliriz. Bu da benzin fiyatlarını 18 TL’nın üzerine taşır” dedi.

Ekonomist Özgür Demirtaş da kişisel sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda petrol fiyatlarının grafiğine yer vererek “Anlık petrol fiyatı. Üzgünüm, zira olan fakire ve yoksula olacak: Son yeşil bara dikkat” dedi.

Otogaza iki gün üst üste zam geldi

EPGİS’in açıklamasına göre, dün gece LPG otogazın litre fiyatına 61 kuruş zam geldi. Açıklamada “Pompa satış fiyatlarına yansıyacak şekilde artış olmuştur” denildi.

EPGİS, LPG otogazın litre fiyatına 33 kuruş zam geldiğini açıklamıştı. Pompa satış fiyatlarına yansıyan zam, dünden itibaren geçerli olmaya başladı.

Paylaşın

İstanbul’un Enflasyonu Son 20 Yılın Zirvesinde

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verilerine göre, İstanbul’da perakende fiyatlardaki yıllık artış yüzde 55,32; toptan fiyatlarda ise yüzde 58,39 olarak gerçekleşti. Böylece yıllık enflasyon 2002’den bu yana ki en yüksek seviyeyi gördü.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO) Şubat 2022 İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, şubatta önceki aya göre yüzde 4,44, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 3,38 arttı. Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde, perakendede yüzde 55,32, toptan fiyatlarda yüzde 58,59 artış yaşandı.

Şubat perakende fiyatlar önceki aya göre sağlık ve kişisel harcamalarda yüzde 7,04, ev eşyasında yüzde 6,47, gıdada yüzde 5,92, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 5,53, konutta yüzde 2,28, kültür, eğitim ve eğlencede yüzde 2,25, diğer harcamalarda yüzde 1,45 artarken, giyimde yüzde 1,91 azaldı.

Toptan fiyatlarda ise önceki aya göre, madenler grubunda yüzde 5,48, işlenmemiş maddelerde yüzde 4,35, gıdada yüzde 3,63, yakacak ve enerjide yüzde 3,42, inşaat malzemelerinde yüzde 2,18, kimyevi maddelerde yüzde 1,68, mensucatta yüzde 0,20 artış görüldü.​​​​​​​

Paylaşın

“Türkiye Kadın İşsizlik Oranının En Yüksek Olduğu Ülkeler Arasında”

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) / Genel-İş Araştırma Dairesi her yıl hazırladığı Kadın Emeği Raporu’nu paylaştı. Sendikanın Araştırma Dairesi Emar’ın (Emek Araştırma) her yıl 8 Mart’ta hazırladığı Kadın Emeği Raporu, eşitsizlikle mücadele etmek zorunda bırakılan kadınların iş yaşamını mercek altına alıyor.

Kadın Emeği Raporunda şu ifadeler yer alıyor:

“Türkiye’de kadınların istihdama katılım oranı, AB ve OECD ülkelerinin oldukça altındadır. Yıllar içerisinde birçok ülkede kadınların istihdama katılımını artırmaya dönük politikaların etkisi ile kadın istihdamı artarken, ülkemizde bu oran oldukça sınırlı bir artış göstermiştir. Türkiye istihdamda cinsiyet açığının en yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir.

Cinsiyete göre ülkelerin işsizlik oranına bakıldığında; Türkiye’nin kadın işsizlik oranının, birçok ülkeye göre yüksek olduğu görülmektedir. Yıllar içerisinde dar tanımlı kadın işsizlik oranına bakıldığında kadınların işsizlik oranlarının daha da yükseldiği ve kadın erkek işsizlik farkının kadınlar aleyhine daha da açıldığı görülmektedir.

İşsizlikten en fazla genç kadınlar etkileniyor. TÜİK 2021 yılı 4. çeyrek verilerine göre, 15-24 yaş arası genç kadın işsizliği 493 bin kişi ile yüzde 27,2’dir. Oysaki geniş tanımlı genç kadın işsizliği 943 bin kişi ile yüzde 42,7’dir ve dar tanımlı işsizliğin iki katıdır.”

Bazı veriler şöyle sıralandı:

  • OECD ülkeleri ortalamasında istihdamda cinsiyet açığı yüzde 14,5; AB ülkeleri ortalamasında yüzde 10 iken,
  • Türkiye’de yüzde 39,1.
  • Türkiye kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri.
  • İşsiz kadın sayısı her geçen gün artıyor: 2020 yılında geniş tanımlı kadın işsiz oranı yüzde 36,6 oldu.
  • Genç kadın işsizliği resmi verilerin 2 katı.
  • 13,3 milyon kadın ücretsiz bakım emeği verdiği için çalışma hayatına katılamıyor.
  • Her 10 kadından 3’ü kayıt dışı çalıştırılıyor. 1,2 milyondan fazla kadın ise hem yarı zamanlı hem de kayıt dışı çalıştırılıyor.
  • Erkekler, kadınlardan yüzde 27,4 daha fazla kazanıyor.
  • Her 10 kadın işçiden sadece biri sendikalı: Kadın işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 10 iken, erkeklerin yüzde 15,7’dir.
  • Kadınların en çok sendikalı olduğu işkolu: Sağlık ve sosyal hizmetler.
  • Genel işler işkolunda sendikalı kadın işçi oranı yüzde 34,5.
  • Kamu görevlileri sendikalarında kadınların sendikalaşma oranı yüzde 56,6’dır.

Raporun tamamı için burayı TIKLAYIN

Paylaşın

Rusya’ya Uygulanan SWIFT Yaptırımı Türkiye’yi Nasıl Etkiler?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile birlikte uluslararası kamuoyundan ardı ardına yaptırım açıklamaları geldi. Ancak bu yaptırımların arasında en etkili konu başlıklarından biri Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkartılma kararı oldu.

Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication’ın kısaltması olan SWIFT için en doğru tanım uluslararası ödemeler ağı olarak öne çıkıyor.

Bu sistem tüm dünya ticaretinde kilit bir role sahip. Bu yüzden Rusya’nın sistem dışında kalması hem ticari hem de finansal hizmetlerin büyük oranda durmasına neden olabilir. Bu da Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı arttıracak.

Ancak burada Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren bir ilişki var. O da Türkiye’nin enerjiden gıdaya, turizmden tekstile kadar çok sayıda sektörde Rusya ile olan güçlü ticareti. Geçtiğimiz yıl Rusya ile ikili ticarette yaklaşık 35 milyar dolarlık bir hacim yakalayan Türkiye için bu aynı zamanda büyük bir ekonomik zorluk sürecini de beraberinde getirebilir.

DW Türkçe’den Emre Eser’e değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları eski Genel Müdürü ve eski IMF Ekonomisti Dr. Burcu Aydın Özüdoğru’ya göre Rusya ekonomisindeki bir daralma veya yaptırım Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Gıda, turizm ve müteahhitlik gibi alanlarda çok büyük bir ticari ilişkinin bulunduğunu belirten Özüdoğru, “Rusya’nın ödeme sistemleri konusunda yaşayacağı problemler Türk şirketlerinin ihracat yapma kapasitesini zorlayabilir ve tahsilat süreçlerini geciktirebilir” diyor.

Rusya ile Türkiye’nin ikili ticaretinde ilk akla gelen sektörler turizm ve gıda oluyor.

Alternatif pazar arayışı

Rusya’nın Türkiye’nin gıda ithalatında çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Tayaş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, “SWIFT engeli bizim Rusya olan ticaretimizi ciddi ölçüde engeller. Bugün itibarıyla Rusya’dan ithalat konusunda ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ruslar ile şu an görüşüyoruz. Ama bu kararların daha kapsamlı uygulanması bizim için uzun vadede büyük bir problem oluşturacaktır. Sonuçta bir un fabrikası Rusya’dan buğday alıyor ve onun ödemesini bu sistem üzerinden yapıyor. İç tüketim için bir sıkıntı görülmese de biz şimdiden alternatif pazar arayışına girdik. B ve C planlarımızı devreye almak için çalışıyoruz. Buğday ithalatı yapabileceğimiz ülkeler üzerine yoğunlaşıyoruz” diye konuştu.

Gıda sektörü alternatif pazar arayışına girerken turizmciler ise Rusya pazarının yerinin Türkiye için çok stratejik olduğunu başka bir ülke ile doldurulamayacağını ifade ediyor.

Turizmci nasıl ödeme alacak?

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Batı Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özgen Uysal, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle beraber rezervasyonların durduğunu söyledi. Yeni rezervasyon alamadıklarını belirten Uysal, “Turizm sektörü için çok kritik bir pazar. Ülkenin SWIFT sisteminden çıkarılması demek turizmcinin verdiği hizmetin ödemesini alamaması demek. Nasıl olacak? Eskisi gibi çanta ticareti mi yapacağız? Kripto para ile mi ödeme olacak? Bunlarla ticaret olmaz. Büyük bir belirsizlik var” ifadelerini kullandı.

Turizmciler Rus halkının ekonomik endişelerinin artmasının ve Ruble’nin hızla değer kaybetmesinin de Türkiye turizmi için olumsuz bir fotoğraf ortaya çıkaracağını düşünüyor.

“Hava sahası kapanırsa biteriz”

Üstelik Uysal, turizmcinin asıl endişesinin hava sahası sorunu olduğunu söylüyor. Buna göre turizme en büyük darbeyi Türkiye’nin de diğer Avrupa ülkeleri gibi hava sahasını Rus uçaklarına kapatması vurabilir. “İşte o zaman turizmciler dükkân kapatır. Biteriz” diyen Uysal, “Tek umudumuz bu işgalin ve savaş halinin sonlanması. Ukrayna ve Rusya’daki olayların Türkiye’yi etkilememesi imkânsız. Gözlerimiz yapılan toplantılarda. Umarız savaş en kısa sürede sonlanır. Durum hızla normale döner ve etkilerini daha fazla yaşamayız” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor

Rusya ekonomisinde yaşanan sıkıntıların Türkiye’yi her alanda etkileyebileceğini anlatan ekonomist Dr. Burcu Aydın Özüdoğru şöyle konuştu:

“Bu etkilerden birisi de finansal kırılganlık göstergeleri. Aslında bunu da görmeye başladık. Geçtiğimiz hafta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile beraber Türk Lirası Dolar karşısında hızla değer kaybetti. Şu an biraz toparlanma olsa da önemli bir riski işaret ediyor. Ayrıca şu aşamada önemli risklerden birisi de kur korumalı mevduat sistemi üzerinden üstlenilen garantiler. Son verilere göre sistemde yaklaşık 470 milyar lira birikti. Örnek vermek gerekirse kur veya altına karşı verilen garantilerde mevduat faiz oranı yüzde 14-17. Orada kurun her bir puanlık yükselişi kamu maliyesi açısından 5 milyar dolarlık maliyet demek.”

“Enflasyonu tetikler”

Doğalgaz, petrol ve kurdaki yukarı yönlü çıkışın enflasyon üzerindeki baskıyı arttıracağını belirten Özüdoğru, Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna’dan önemli ölçüde tahıl ithal ettiğini hatırlattı. Her ülkede uzun sürecek sıkıntıların Türkiye’deki gıda fiyatlarının üzerinde de olumsuz etkisi olabileceğini söyleyen Özüdoğru, “Ayrıca turizmde de önemli bir kayıp söz konusu. Tüm bunlar ekonominin her alanında kendini gösterebilir” dedi.

Peki Rusya ile ticarette yerel parayla ticaret bu konuda bir rahatlama sağlayabilir mi?

“Yerel para ile daha zor”

Dolar ve Euro’nun uluslararası ticarette vazgeçilmez bir ağırlığının bulunduğunu dile getiren Özüdoğru, şöyle konuştu:

“Hatırlarsanız İran’a uygulanan yaptırımlar nedeniyle Halkbank ABD’de ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Ticarette buna dikkat edilecektir. Türkiye, Ruble gibi farklı para birimlerine yönelebilir ama burada Dolar ve Euro’nun dışına çıkması da kısa vadede pek mümkün değil gibi görünüyor. Bu geçiş çok kolay olmayacaktır.”

“Rusya’nın üzerinde ciddi etkisi olacak”

Son olarak Rusya’ya uygulanacak yaptırımların Rus finansal sistemi üzerindeki ciddi etki bırakacağını vurgulayan Özüdoğru bunları şöyle açıkladı:

“Rusya Merkez Bankası faiz oranlarını yüzde 9.5 seviyesinden yüzde 20’ye çıkardı. Ama buna rağmen Ruble, Dolara karşı yüzde 30’a yakın değer kaybetti. Yaptırımlar, Rus halkının bankacılık sistemine olan güvenini de etkileyecek. Özellikle SWIFT engellemesi bu konuda bir bankacılık krizine ve Ruble’nin daha da hızlı değer kaybetmesine neden olabilir. Ama dileğimiz barış müzakerelerinin başlaması ve bu etkilerin de yaşanmaması” diye konuştu.

Paylaşın