TÜİK’in Enflasyon Sepeti: Kira 5 bin 844, Zeytinyağı 113, Muayene Ücreti 33,69 Lira

TÜİK’in “Kamuoyu yanlış yorumluyor ve bu da yanlış anlamalara yol açıyor” gerekçesiyle nisan 2022 yılından sonra açıklamayı durdurduğu madde sepeti fiyat listesini kendi hesaplayan Alaattin Aktaş, “Verilerin üstü karartıldı ama tümüyle örtülmedi” dedi.

Alaattin Aktaş’ın hesapladığı madde sepetinde; Kiranın 5 bin 844, zeytinyağının 113, muayene ücretinin 33,69, kuru soğanın 7,76, yurt ücretinin 457, taksi ücretinin 75,26 lira olduğu gözlemlendi.

Ekonomim.com yazarı Alaattin Aktaş, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Nisan 2022’den beri yayımlamadığı madde sepeti fiyat listesini kendi hesapladı. TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı ancak kamuoyundan sakladığı madde fiyatları için Aktaş “Verilerin üstü karartıldı ama tümüyle örtülmedi” dedi.

Aktaş, esas tartışılması gerekenin “artış oranının doğru olup olmadığından çok son fiyatın gerçekçi olup olmadığı” olduğunu söyleyip hesaplamayı nasıl yaptığını şu sözlerle anlattı: Her ne kadar TÜİK Nisan 2022’de son kez açıkladığı madde fiyatlarına artık haber bültenlerinde yer vermiyorsa da arşivler sağ olsun! O veriler bir yerlerde duruyor.

Tek tek gidelim… TÜİK maddeleri gruplandırıyor; dolayısıyla elmayla armut aynı sepete atılınca birim fiyat ortadan kalkıyor. Ama fiyat değişimini gösteren endeksler, yani sepetin fiyat değişimi, bir başka ifadeyle madde gruplarına göre değişim açıklanıyor… Ama bazı mal ve hizmetlerde endeksler gruplandırılarak değil, her bir madde için açıklanıyor. Zaten bunlarda fiyatın geçen ay hangi düzeyde alındığını kesin olarak bulabiliyoruz.

Şimdi elimizde 2022 Nisan’ındaki endeks hesaplamasında dikkate alınan fiyatlar var. Aradan geçen 26 ayda o madde ya da madde grubundaki fiyat değişiminin ne olduğu var. Geriye kalıyor ilgili maddenin ya da madde grubunun 2022 nisanındaki fiyatını o kalem ya da grup için 26 aylık döneme ilişkin olarak açıklanan endeks artışı ölçüsünde artırmak… Nisan 2022’deki fiyata aradan geçen 26 aydaki fiyat değişimini ekledim. Bu fiyat değişimi verisi TÜİK’e ait.

Bu oran doğrudur, değildir; bugün onunla fazla ilgilenmiyorum. Varmak istediğim, başlıca kalemlerin Haziran 2024 itibarıyla hangi fiyattan endekse dahil edildiği. Dolayısıyla peşin peşin söyleyeyim; ‘Ama TÜİK artışı düşük gösteriyor’ gibi gerekçeleri bu yazı özelinde bırakın; konu artış oranının doğru olup olmadığından çok son fiyatın gerçekçi olup olmadığı.

Aktaş’ın hesaplamasıyla TÜİK’in madde fiyat listesinden bazı örnekler şöyle: Un 20,75; Ekmek 35,26; Makarna 29,19; Dana Eti 433,32; Tavuk Eti 101,45; Süt 29,72; Beyaz Peynir 147,69; Yumurta 2,47; Zeytinyağı 113,37; Domates 28,69; Kuru Soğan 7,76; Salça 49,18; Zeytin 134,96; Toz şeker 20,73; Su 4,83; Pideler 98,96; Burgerler 79,33; Sıcak İçecekler 18,44; Ayran 18,12; Kira 5 bin 844; Yurt Ücreti 457; Uzman Doktor Muayene Ücreti 33,69; Diş Çekme Ücreti 901,75; Taksi Ücreti 75,26; Cep Telefonu Faturası 206.

Listenin tamamına Alaattin Aktaş’ın ekonomim.com’daki yazısından ulaşabilirsiniz.

Paylaşın

Haziran Ayında Otomotiv İhracatı Yüzde 12 Azaldı

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin haziran ayı ihracatı yüzde 12,4 azalarak 2 milyar 617 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Haziran ayında uzun bayram tatilinin de olumsuz etkisiyle tüm mal gruplarında ihracat azalırken, önemli pazarlarımızdan Birleşik Krallık’a yüzde 20, İspanya’ya yüzde 7, Romanya’ya ise yüzde 23 artış kaydettik. Bu yılın ocak-haziran döneminde ise ihracatımız yüzde 2,3 artarak 17 milyar 701 milyon dolara yükseldi” dedi.

En büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisinin haziran ayı ihracatı yüzde 11 azalarak 1 milyar 50 milyon dolar olurken, Binek Otomobiller ihracatı yüzde 4 azalarak 942 milyon dolar,  Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 3 azalışla 394 milyon dolar, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı yüzde 14 azalışla 177 milyon dolar ve Çekiciler ihracatı da yüzde 83 azalışla 30 milyon dolar oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke Almanya olurken, bu ülkeye yönelik ihracat yüzde 20 azaldı. ABD’ye yüzde 2, Rusya’ya yüzde 13, ihracat düşüşü, Romanya’ya yüzde 79 ihracat artışı yaşandı. Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya yüzde 17 ihracat düşüşü yaşanırken, İspanya’ya yüzde 29, İtalya’ya yüzde 14, Birleşik Krallık’a yüzde 83, Almanya’ya yüzde 62 ihracat artışı oldu.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 20, Slovenya’ya yüzde 15, Belçika’ya yüzde 5, Hollanda’ya çok yüksek oranlı ihracat artışı, İtalya’ya yüzde 13, Fransa’ya yüzde 36, İspanya’ya yüzde 21, Avustralya’ya yüzde 18 ihracat düşüşü görüldü. Otobüs – Minibüs – Midibüs ürün grubunda ise Fransa’ya yüzde 24, Almanya’ya yüzde 44 ihracat düşüşü, İspanya’ya yüzde 59, Birleşik Krallık’a yüzde 15, ABD’ye yüzde 66 ihracat artışları yaşandı.

Haziranda en büyük pazar olan Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 20 artarak 322 milyon dolar oldu. Almanya 319 milyon dolar ile ikinci büyük pazar olurken, ihracat yüzde 18 azaldı. Fransa’ya otomotiv ihracatı da yüzde 21 azalışla 315 milyon dolar oldu. İspanya’ya yüzde 7, Romanya’ya yüzde 23, ABD’ye yüzde 3 ihracat artışı yaşanırken İtalya’ya yüzde 7, Slovenya’ya yüzde 2, Polonya’ya yüzde 35 ve Belçika’ya yüzde 30 ihracat düşüşü oldu.

AB Ülkelerine ihracat yüzde 12 azaldı

Ülke grubunda yüzde 68 pay ile ilk sırada yer alan AB Ülkelerine ihracat yüzde 12 azalarak 1 milyar 787 milyon dolar oldu. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 14 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 14 arttı. Bağımsız Devletler Topluluğuna yüzde 18 ve Afrika Ülkelerine yüzde 28 ihracat düşüşü yaşandı.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Haziran Ayında En Çok Mevduat Faizi Kazandırdı

Haziran ayında yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı mevduat faizi olurken, aynı ayda mevduat faizinden sonra yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) oldu.

Haber Merkezi/ Son üç ile son altı ayda ve son bir yılda yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı BIST 100 endeksi oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 Haziran’a ilişkin Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranlarını açıkladı. Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 1,88, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,62 oranlarıyla mevduat faizi (brüt)’te gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,87 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları yüzde 0,37, Euro yüzde 0,77, BIST 100 endeksi yüzde 1,41 ve külçe altın yüzde 1,53 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise; DİBS yüzde 0,61 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları yüzde 0,63, Euro yüzde 1,02, BIST 100 endeksi yüzde 1,66 ve külçe altın yüzde 1,78 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

BIST 100 endeksi, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 8,73, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,41 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde Euro, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,98, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,12 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 13,35, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 8,59 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,89, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,63 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 28,18, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,12 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 11,42 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları yüzde 6,65, Euro yüzde 7,12, mevduat faizi (brüt) yüzde 19,55 ve DİBS yüzde 39,45 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 2,55, Amerikan Doları yüzde 18,35, Euro yüzde 18,76, mevduat faizi (brüt) yüzde 29,63 ve DİBS yüzde 47,04 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Kredi Kartı Borçları 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi

Sene başında 1 trilyon 155 milyar lira olan bireysel kredi kartları hacmi haziran sonu itibarıyla 313 milyar 260 milyon liralık artış gösterdi. Böylece kart borçları yüzde 27.1 artışla 1 trilyon 468 milyar liraya çıktı.

Taşıt, konut ve ihtiyaçtan oluşan tüketici kredileri ise altı ayda 212 milyar 634 milyon lira artışla yüzde 14.4 büyüyerek ve 1 trilyon 726 milyar liraya yükseldi. 2024 yılının ilk yarısında bankaların toplam kredi hacmi 2 trilyon 173 milyar lira artış ve yüzde 18.6 büyüme ile 13 trilyon 803 milyar liraya ulaştı.

Yılın ilk yarısında bankalara olan bireysel borçlar büyük ölçüde kredi kartı kaynaklı gerçekleşti. Sene başında 1 trilyon 155 milyar lira olan bireysel kredi kartları hacmi haziran sonu itibarıyla 313 milyar 260 milyon liralık artış gösterdi. Böylece kart borçları yüzde 27.1 artışla 1 trilyon 468 milyar liraya çıktı.

Taşıt, konut ve ihtiyaçtan oluşan tüketici kredileri ise altı ayda 212 milyar 634 milyon lira artışla yüzde 14.4 büyüyerek ve 1 trilyon 726 milyar liraya yükseldi. İlk çeyrekte kart harcamaları toplamı yıllık yüzde 122.2 artışla 3 trilyon lira, ikinci çeyrekte yıllık yüzde 99.1 artışla 3.6 trilyon lira tutarında gerçekleşti.

Öte yandan, haziran sonu itibarıyla ihtiyaç kredisinde bileşik ortalama faiz oranı yüzde 74.6, ticari kredide ise yüzde 61.1’e yükselirken, TL krediler ikinci çeyrekte hız kesti.

Sözcü’de yer alan habere göre, 2024 yılının ilk yarısında bankaların toplam kredi hacmi 2 trilyon 173 milyar lira artış ve yüzde 18.6 büyüme ile 13 trilyon 803 milyar liraya ulaştı. Altı aylık kredi büyümesinin 525 milyar 895 milyon liralık tutarı tüketici kredileri ve kredi kartlarında gözlenirken, ticari kredi hacmi de 1 trilyon 647 miyar lira arttı.

Böylece bankacılık sektörünün tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları hacmi yılın ilk altı ayında yüzde 19.70 büyüme ile 3 trilyon 195 milyar liraya, toplam ticari kredi hacmi ise yüzde 18.4 artışla 10 trilyon 609 milyar liraya ulaştı. TL krediler ilk çeyrekte yüzde 8.8 olurken, ikinci çeyrekte hız keserek yüzde 3.9’a geriledi.

Paylaşın

Gıda Fiyatları Dünya Genelinde Gerilerken Türkiye’de Yükseldi

Gıda fiyatları dünya genelinde gerilemeye devam ederken, Türkiye’de artış eğilimini sürdürdü. Gıda fiyatları dünya genelinde yıllık yüzde 2 seviyesinde gerilerken, Türkiye’de ise yıllık yüzde 68’in üzerinde arttı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) derlediği tahıllar, yağlı tohumlar, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen dünya gıda fiyatları endeksi Mayıs’taki revize edilmiş düzeyde kaldı. Haziran’da da 120,6 oldu. Mayıs gıda fiyatları endeksi daha önce 120,4 olarak açıklanmıştı.

Bloomberg’in haberine göre, Haziran’da dünya gıda fiyatları endeksi bir yıl önceki düzeyin yüzde 2,5, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Mart 2022’de çıktığı tarihsel zirvenin de yüzde 24,8 altındaydı.

Küresel gıda fiyatları endeksinin Haziranda sabit kalmasında bitkisel yağlar, şeker ve süt ürünleri fiyatlarındaki artışın tahıl fiyatlarındaki düşüşünle dengelenmesi etkili oldu.

Tahıl Fiyat Endeksi, Haziranda başlıca ihracatçı ülkelerdeki iyi hasat beklentileriyle önceki aya göre yüzde 3 geriledi.

Bitkisel Yağ Fiyat Endeksiyse palmiye yağına artan küresel talep ve Amerika kıtasındaki soya ve ayçiçek yağlarına yönelik güçlü taleple yükseldi. Buna göre, Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 3,1 yüksek gerçekleşti.

Şeker Fiyat Endeksi, olumsuz hava koşullarının Brezilya ve Hindistan’daki üretime muhtemel etkisine ilişkin kaygılar nedeniyle yüzde 1,9 arttı.

Aynı dönemde FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, güçlü perakende satışlar, Batı Avrupa’da mevsimsel bağlamda düşen süt teslimatları ve Okyanusya bölgesindeki düşük stoklar nedeniyle yüzde 1,2 yükseldi. Öte yandan tereyağı fiyatları da söz konusu etkiler nedeniyle 24 ayın en yüksek düzeyine çıktı.

Et Fiyat Endeksi ise domuz, büyükbaş ve küçükbaş hayvan etlerinin uluslararası fiyatlarındaki hafif artışların, kümes hayvanları etlerinin fiyatlarındaki hafif düşüşle dengelenmesi sonucunda Haziran’da değişmeden kaldı.

Paylaşın

TESK’ten İktidara Çağrı: Zamları Durdurun Artık

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamları bir çare gibi görüp ekonominin düzelme noktasındaki sağlanan başarı bence bu sıkıntıdan daha büyük. Yapılması lazım gelen üretimin artışının sağlanması ve temel girdi maliyetlerinde düşüş sağlanması. Kiralardaki ve vergilerdeki adaletin tesis edilmesi bu açığı ancak kapatır” dedi ve ekledi:

“Yoksa günlük tüketilen ürünlere, günlük malzemelere zam yapmayla hepsini ilgilendirir. Bir ciklette 1 gramlık şeker var ama şekerin maliyetindeki 1 liralık lokomotif ürünlere yapılan zam vatandaşa 10 TL olarak geri dönüyor. Dolayısıyla tedbir olarak düşünülen, ekonominin düzelmesi için çabalar sıkıntı doğuruyor. Zamları durdurun artık.”

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son dönemde yapılan zamlarla ilgili açıklama yaptı. Cumhuriyet’in aktardığına göre, Palandöken, şöyle konuştu:

“Son yapılan zamlarla enflasyonun düşmesini beklemek mümkün değil. Mevsimin yaz olması ama zamların peş peşe gelmesi ile hem tarla bitkilerinin hem de sebze meyve vs. gibi diğer ürünlerin düşmesini beklemek mümkün değil. Çünkü akaryakıta gelen zam var. Elektriğe gelen zam bildiğiniz üzere yüzde 38. Daha arkasından doğalgaz zamlarını ilave edince hizmet sektöründe fiyatların geri gelmesi mümkün değil.

Enflasyonun düşmesi için piyasalara bir güven verilmesi yani zam yapılmaması lazım. Hem hizmet sektöründe hem de zorunlu kullanılması gereken elektrik, doğal gaz akaryakıt zamları üst üste geldi. Kamyon gelecek neyle gelecek? Vatandaş otobüse binecek, seyahat edecek ve dolayısıyla bu zamları siz de yapmayın demek mümkün olmayacak. Bunun için yapılması gereken evvela piyasalara güven vermek.

Artık ekonomi düzeldi sinyali ile vatandaş ancak bu yapılan zamları aynı şekilde almış oldukları ücretlerle karşılaması da mümkün değil. Bildiğiniz üzere sigara ve alkollü içeceklere yapılan zamlar paket başına 10 TL’yi buluyor bir de ÖTV geliyor aynı şekilde bunlar ilave edildiğinde kullanılan diğer malzemelere de aynı şekilde intikal ediyor. Yani temel gıda maddesinden konfeksiyon sektörüne elektrik kullanacak ki üretim yapsın. Doğal gaz kullanacak ki üretim yapsın, akaryakıt kullanacak ki ürünün sevkiyatını yapsın.

“Zamları durdurun artık”

Dolayısıyla zamları bir çare gibi görüp ekonominin düzelme noktasındaki sağlanan başarı bence bu sıkıntıdan daha büyük. Yapılması lazım gelen üretimin artışının sağlanması ve temel girdi maliyetlerinde düşüş sağlanması. Kiralardaki ve vergilerdeki adaletin tesis edilmesi bu açığı ancak kapatır. Yoksa günlük tüketilen ürünlere, günlük malzemelere zam yapmayla hepsini ilgilendirir. Bir ciklette 1 gramlık şeker var ama şekerin maliyetindeki 1 liralık lokomotif ürünlere yapılan zam vatandaşa 10 TL olarak geri dönüyor. Dolayısıyla tedbir olarak düşünülen, ekonominin düzelmesi için çabalar sıkıntı doğuruyor. Zamları durdurun artık.”

Paylaşın

Mehmet Şimşek’e Göre Ekonomi İyiye Gidiyor!

Ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, “Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor. Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Dezenflasyon sürecinde daha da iyileşecek makro göstergelerimizle birlikte borçlanma maliyetlerimiz düşüşünü sürdürecek ve kamu maliyesindeki olumlu görünüm güçlenecektir.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.

Açıklamasında, borçlanma faiz oranlarının düşüşe geçtiğini ve yatırımcı ilgisinin artmakta olduğunu belirten Mehmet Şimşek, şu ifadeleri kullandı.

“Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor. Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor. Azalan risk primi ve gerileyen enflasyon beklentileriyle hazine tahvil faizleri düşüyor.

2 yıl vadeli TL cinsi gösterge tahvilin faizi marta göre yaklaşık 1000 baz puan geriledi. 5 ve 10 yıl vadeli dolar cinsi tahvillerin faizi ise nisandan bu yana yaklaşık 50 baz puan düştü.

Dezenflasyon sürecinde daha da iyileşecek makro göstergelerimizle birlikte borçlanma maliyetlerimiz düşüşünü sürdürecek ve kamu maliyesindeki olumlu görünüm güçlenecektir.”

Paylaşın

Fitch’ten Türkiye’ye “Sıkı Para Politikası Sürdürülmeli” Tavsiyesi

Türkiye’nin ekonomi politikalarını değerlendir Fitch Ratings Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, “Merkez Bankası’nın sıkı politika duruşunu sürdürmekte kararlı olduğunu düşünüyoruz” dedi ve ekledi:

“TCMB’nin ana politika faizini sadece yıl sonunda 250 baz puan indirmesini bekliyoruz. Politika yapıcıların önündeki zorluk, enflasyonu benzer ülkelerle karşılaştırılabilir seviyelere indirmek için genel olarak sıkı bir politika duruşunu uzun bir süre devam ettirmektir.”

Fitch Ratings Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye’nin ekonomi politikalarını değerlendirdi. CNBC-e’ye konuşan Morales şunları şöyledi:

“Hükümetin politika kararları, vergi ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere, tavsiyede bulunmuyoruz. Maliye politikasına ilişkin mevcut odak noktamız, geçen ay açıklanan harcama kısıtlama tedbirlerinin ve potansiyel gelir tedbirlerinin merkezi yönetim açığını ne ölçüde düşüreceği ve Merkez Bankası’nın daha sıkı politika duruşuyla tutarlılığı artırarak enflasyonu kontrol altına alma hedefini ne ölçüde destekleyeceğidir.

Kredi rating derecelendirme perspektifimizden bakıldığında kamu maliyesi, düşük borç seviyeleri (GSYH’nin %30’u), güçlü gelir tabanı, yönetilebilir borç amortismanları ve iyileşen finansman koşulları sayesinde emsallerine göre güçlü kalmaya devam etmektedir.

Türkiye’nin makroekonomik senaryosuna ilişkin Haziran güncellememizde, iç talebin dirençli seyri ve özellikle Nisan ayında gözlenen beklenenden güçlü enflasyon ivmesi nedeniyle Mart ayında %40 olan 24 yıl sonu enflasyon tahminimizi %43’e yükselttik. Haziran ayındaki para politikası kararında da vurgulandığı üzere, Merkez Bankası’nın sıkı politika duruşunu sürdürmekte kararlı olduğunu düşünüyoruz.

Sonuç olarak, TCMB’nin ana politika faizini sadece yıl sonunda 250 baz puan indirmesini bekliyoruz. Politika yapıcıların önündeki zorluk, enflasyonu benzer ülkelerle karşılaştırılabilir seviyelere indirmek için genel olarak sıkı bir politika duruşunu uzun bir süre devam ettirmektir.”

TL cazibesini artırdı

Öte yandan HSBC Stratejistleri Myrat Toprak ve Charlotte Ong tarafından kaleme alınan raporda enflasyondaki yavaşlamanın TL’nin cazibesini artırdığı belirtildi.

Haziran enflasyonunun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Türk Lirası için pozitif olduğunu kaydeden stratejistler “Para politikası ve kredibilite perspektifinden bakılınca Haziran enflasyon verisi oldukça olumlu” değerlendirmesini yaptı.

Verinin Türk Lirası için de olumlu olduğu belirtilen raporda TCMB anketinde yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 43,5 olduğu hatırlatılarak “Enflasyon beklentilerinde olası aşağı yönlü revizyonla birlikte ileriye dönük reel faizlerin yükselmesi ve liranın cazibesinin daha da artması muhtemel” ifadesine yer verildi.

Raporun sonuç kısmında ise şu ifadeler yer aldı; “Haziran ayında olduğu gibi aylık enflasyonda ılımlı artış gelecek aylarda da sürerse reel faiz dinamikleri de iyileşmeye devam edecek. Yılın ikinci yarısında politika yapıcılar Dolar / TL’nin stabil seyretmesinden yana da olsa da lira reel anamda daha ılımlı biçimde değerlenebilir.”

Paylaşın

Brüt Rezervlerde Bir Hafta 4,7 Milyar Dolarlık Erime

28 haziran ile biten haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 142,9 milyar dolar seviyesine geriledi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 147,6 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan, yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle yurt dışında yerleşikler 679,5 milyon dolarlık tahvil sattı. Söz konusu miktar 26 Mart 2021 tarihinden itibaren en büyük çıkış olarak kaydedilirken seçimden sonra tahvilde görülen ilk çıkış oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 28 Haziran haftasında 18,3 milyar TL düşüş kaydetti. Son düşüşle birlikte kur korumalı mevduatların büyüklüğü 2 trilyon 14 milyar TL oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 28 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, bankanın brüt rezervleri 142,9 milyar dolar seviyesine geriledi. Bankanın bir önceki hafta brüt rezervleri 147,6 milyar dolar düzeyindeydi.

Aynı haftada net rezervlerde de gerileme gözlemlendi. Verilere göre, ilgili haftada net rezervler 39,4 milyar dolar oldu. Net rezervler önceki haftada 44,85 milyar dolar seviyesindeydi. Swap hariç net rezervler ise aynı haftada 12,7 milyar dolardan 11,6 milyar dolara düştü.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan, yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle yurt dışında yerleşikler 679,5 milyon dolarlık tahvil sattı. Söz konusu miktar 26 Mart 2021 tarihinden itibaren en büyük çıkış olarak kaydedilirken seçimden sonra tahvilde görülen ilk çıkış oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 28 Haziran haftasında 18,3 milyar TL düşüş kaydetti. Son düşüşle birlikte kur korumalı mevduatların büyüklüğü 2 trilyon 14 milyar TL oldu.

Kur korumalı mevduatlarda son olarak şirketlere yönelik vergi avantajının bitmesiyle gerilemenin devamı da bekleniyor. Yeni bir karar alınmadığı takdirde kur korumalı mevduat (KKM) ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnası 1 Temmuz itibarıyla sona erdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Döviz cinsinden kur korumalı mevduatta şirketlerin vergi avantajının Temmuzda yenilenmeyeceğini açıklamıştı.

Paylaşın

JPMorgan’dan Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 42,5

ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan, Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini 43,4’ten yüzde 42,4’e düşürdüklerini duyurdu. Banka, Türkiye için 2025 yılı sonu enflasyon tahminini ise yüzde 25 olarak belirlemiş durumda.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB), sekiz ay sonra yavaşlayan enflasyon verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, enflasyonun, hizmet grubunda sınırlı olmak üzere, tüm gruplarda gerilediğini belirtti.

Goldman Sachs, Morgan Stanley ve JP Morgan, Türkiye’nin haziran ayı enflasyonunu yorumlarken dezenflasyonun beklenenden iyi başladığına dikkat çekti. Yılsonu enflasyon hedefi içinse Goldman Sachs yüzde 36, Morgan Stanley yüzde 42,4 ve JPMorgan yüzde 42,5 tahmininde bulundu.

Morgan Stanley raporunda dezenflasyona iyi bir başlangıç yorumunu yaptığı raporunda çekirdek enflasyondaki düşüşe vurgu yaptı.  Yüzde 1,6 gelen aylık enflasyonun son 13 ayın en düşük aylık enflasyon verisi olduğu ifade edildi. Yıl sonu enflasyonu için Morgan Stanley 42,4 tahmininde bulundu. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasına devam edeceği düşünülüyor.

Cnbc-e’de yer alan habere göre, yıllık enflasyonun yüzde 71,6’yla beklenenden daha fazla düştüğü vurgulandı. Buna rağmen hizmet enflasyonu ve vergi artışlarının enflasyon konusunda risk teşkil ettiği yorumu yapıldı. Morgan Stanley Dolar/TL kurunun son 3 ayda yüzde 2 bandında değiştiğine dikkat çekti.

Goldman Sachs’ın raporunda da enflasyonun beklenenden daha hızlı düştüğü ifade edildi. Çekirdek enflasyon verilerinin döviz kurlarıyla yakından ilişkili olduğuna dikkat çekildi ve TL/USD paritesindeki sakinliğin düşük çekirdek enflasyonunda etkili rol oynadığı belirtildi. Tıpkı Morgan Stanley gibi Goldman Sachs’ta mart ayından beri TL’deki stabiliteyi vurguladı.

Goldman Sachs hizmet enflasyonunun halen yüksek olduğunu belirtirken önümüzdeki aylarda burada da düşüş görüleceği yorumunda bulundu. Piyasa algısı nedeniyle hizmet sektöründeki yapışken enflasyon beklentisinin hızlıca değişeceği öne sürüldü.

Ekonomi yönetiminin asgari ücrette değişiklik yapmayacağı vurgusu da raporda kendine yer buldu. Yılın ilk yarısında büyüme rakamlarının beklenenden daha iyi olduğuna değinildi ve yılın ikinci yarısı için talebin yavaşlamaya başladığı ifade edildi.Bu yavaşlama etkisiyle manşet enflasyonun 2024 için yüzde 36’ya kadar gerileyebileceği ifade edildi.

JP Morgan’ın son raporuna göre, Türkiye’de Haziran ayında enflasyon oranları beklenenden daha fazla düşüş gösterdi. Manşet enflasyon, Mayıs ayında yıllık yüzde 75,5’ten Haziran ayında yıllık yüzde 71,6’ya geriledi. Bu düşüşte, temel mal fiyatlarındaki yavaşlama önemli bir rol oynadı.

Raporda, çekirdek mal enflasyonunun Haziran ayında aylık yüzde 0,1 artarak yıllık yüzde 50,6’ya düştüğü belirtiliyor. Hizmetler enflasyonu ise yıllık yüzde 95,3’e geriledi. Gıda fiyatları da aylık yüzde 1,8 artış göstererek, yıllık gıda enflasyonu yüzde 68,1’e geriledi.

JP Morgan, elektrik fiyatlarının yüzde 38 oranında artırılmasının ve otomatik tüketim vergilerinin yükseltilmesinin enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları artırdığını vurguluyor. Ancak, yıl sonunda manşet enflasyonun yüzde 42,5’e düşmesi bekleniyor. Ayrıca, 2025 yılı sonu için enflasyon tahmini yüzde 25 olarak belirlenmiş durumda.

Raporda, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürmesi gerektiği belirtiliyor. Maliye politikasında da sıkılaştırma adımlarının devam etmesi gerektiği, aksi takdirde enflasyonun kontrol altına alınmasının zorlaşacağı vurgulanıyor.

Merkez Bankası (TCMB) enflasyonu nasıl değerlendirdi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) sekiz ay sonra yavaşlayan yıllık enflasyon verisinin ardından fiyat gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı:

“Tüketici fiyatları haziran ayında yüzde 1,64 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 3,85 puan düşüşle yüzde 71,60 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon, hizmet grubunda sınırlı olmak üzere, tüm gruplarda gerilemiştir. Hizmet grubunda aylık fiyat artışı, önceki aya kıyasla zayıflamakla beraber görece yüksek seyrini korumuştur. Aylık fiyat artışı kira ve lokanta-otel alt gruplarında yavaşlarken, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinde güçlenmiştir.

Dayanıklı mal fiyatları döviz kurundaki ılımlı seyir, iç talep gelişmeleri ve otomobilde gerçekleşen indirim kampanyalarına bağlı olarak uzun bir aranın ardından haziran ayında gerilemiştir. Gıda grubunda aylık fiyat artışı bir önceki aya yakın gerçekleşmiştir. Bu dönemde, işlenmiş gıda alt grubunda ekmek ve tahıllar fiyat artışı ile öne çıkan kalem olmuştur. İşlenmemiş gıda alt grubunda ise mevsimsellikten arındırılmış veriler, taze meyve ve sebze fiyatlarının önemli ölçüde yükseldiğine işaret etmiştir.

Öte yandan, son aylarda belirgin bir artış eğilimi sergileyen kırmızı et fiyatları haziran ayında azalmıştır. Enerji grubundaki fiyat artışında ise akaryakıttaki indirimlere karşın, şebeke suyu fiyatları belirleyici olmuştur. Üretici fiyatları aylık artışı zayıflamaya devam etmiş, yıllık üretici enflasyonu yüksek bazın da etkisiyle önemli ölçüde gerilemiştir. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinin aylık artış oranları zayıflamış, göstergelerin yıllık enflasyonları gerilemiştir.”

Paylaşın