Motorine Bu Gece Bir Zam Daha Geliyor!

Petrol fiyatlarının ve dolar kurunun artması, akaryakıtta zam olarak yurttaşa yansımaya devam ediyor. Dün, benzine 1 lira 68 kuruş, motorine 1 lira 59 kuruş zam gelmişti. Motorine bu gece bir zam daha geliyor.

Akaryakıt zamlarının ardı arkası kesilmezken, fahiş zamların ardından gelen indirim haberleri ise kısa sıra sürdü. KRT’den Olcay Aydilek’in haberine göre; bu gece motorine gelecek zammın 1 TL 37 kuruş olacağı öğrenildi.

“EPGİS zam yapmaz”

Geçtiğimiz günlerde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz’ın suçlamalarına yanıt veren Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS), zamları kendilerinin yapmadığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı;

“EPGİS bir işveren sendikasıdır. TC Sınırları içerisinde faaliyet gösteren her sendika gibi, faaliyet alanları belli ve sınırlıdır. EPGİS Zam yapmaz, EPGİS Zam iptal etmez, EPGİS formülü diye bir şey söz konusu bile değildir”

Akaryakıt fiyatları

24.03.2022 tarihli akaryakıt fiyatları şu şekilde;

Kurşunsuz 95 (Excellium95) TL/lt: 19,80 TL
Gazyağı TL/lt: 20,90TL
Motorin TL/lt: 22,24 TL

Motorin (Excellium) TL/lt: 22,29 TL
Kalorifer Yakıtı TL/Kg: 17,56 TL
Fuel Oil TL/Kg: 14,83 TL

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: İşsizlik Yüzde 12’ye Geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021’in işgücü istatistiklerini yayımladı. Açıklanan verilere göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2020’ye oranla 121 bin kişi azaldı ve 3 milyon 919 bin kişi oldu. 

İşsizlik oranı 1,1 puanlık azalışla yüzde 12 seviyesine geriledi. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 10,7 olurken kadınlarda yüzde 14,7 olarak tahmin edildi.

TÜİK’in ‘atıl iş gücü’ olarak tanımladığı geniş tanımlı işsizlik oranı ise, bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 24,4 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 2020’ye oranla 2 milyon 102 bin kişi artarak 28 milyon 797 bin kişiye yükseldi.

İstihdamda yüzdesel artış 2,5 puan olarak ölçüldü ve yüzde 45,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 62,8 iken kadınlarda yüzde 28 olarak gerçekleşti.

İşgücü de 2021’de bir önceki yıla göre 1 milyon 981 bin kişi artarak 32 milyon 716 bin kişiye yükseldi. İşgücüne katılma oranı 2,3 puanlık artışla yüzde 51,4 olarak ölçüldü. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,3, kadınlarda yüzde 32,8 oldu.

İşsizlik verilerindeki iyileşmede, koronavirüs salgınının etkisinin 2020’ye göre daha hafiflemesi rol oynadı.

Genç nüfusta işsizlik yüzde 22,6

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2021’de bir önceki yıla göre 2,3 puan azalarak yüzde 22,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 19,4, kadınlarda ise yüzde 28,7 olarak tahmin edildi.

İstihdamın yüzde 55,3’ü hizmet sektöründe yer aldı

İstihdam edilenlerin yüzde 17,2’si tarım, yüzde 21,3’ü sanayi, yüzde 6,2’si inşaat, yüzde 55,3’ü ise hizmet sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında sanayi sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,8 puan, inşaat sektörünün payı 0,4 puan artarken, tarım sektörünün payı 0,5 puan, hizmet sektörünün payı 0,6 puan azaldı.

2021’de 4 milyon 948 bin kişi tarım sektöründe, 6 milyon 143 bin kişi sanayi sektöründe, 1 milyon 777 bin kişi inşaat sektöründe, 15 milyon 928 bin kişi hizmet sektöründe istihdam edildi.

Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 211 bin, sanayi sektöründe 661 bin, inşaat sektöründe 231 bin, hizmet sektöründe 998 bin kişi arttı.

Bölgesel istatistikler

İşsizlik oranı en yüksek bölge yüzde 29,8 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) iken, işsizlik oranı en düşük bölge yüzde 5,8 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

En yüksek istihdam oranı yüzde 52 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 29,9 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi’nde oldu.

En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 57,3 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi’nde gerçekleşti. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 40,6 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) Bölgesi’nde oldu.

Paylaşın

Uzmanı Açıkladı: Gıda Fiyatları Daha Da Zamlanacak

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarım üreticisinin maliyetlerindeki artışa ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini paylaştı. Buna göre gübre ve toprak geliştiricilerde yıllık artış yüzde 153,34 olurken enerjide de bu oran yüzde 101,14 olarak gerçekleşti.

Ocak ayında yaşanan artış bir önceki aya göre yüzde 10,12, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,26 oldu. Ekonomist Oğuz Demir, tarımda uzun vadeli politikalar izlenmesi gerektiğini söylerken, Ekonomist Veysel Ulusoy ise tarım alanlarının daralmasına dikkat çekti.

BirGün’de yer alan habere göre; Veysel Ulusoy çiftçiye verilen devlet desteğin tek başına yeterli olamayacağını aktardı. Ulusoy şöyle konuştu:

“Yanlış tarım politikaları, ekilebilir alanların daralması sonucunda ürün yelpazesinde meydana gelen darlık bu artışı etkiledi. Elinizde potansiyel olarak çitçi varsa 6 ayda endüstriyel tarımsal ürünleri elde edebilirsiniz ama çiftçi potansiyeli ve sayısı azaldığı için bu sorunu hemen düğmeye basarak gideremezsiniz. Çiftçi kayboldu, genetik yapısıyla oynadılar, siyasi oy uğruna köyleri mahalle haline çevirdiler. Türkiye gibi ülkelerde devlet desteği hiçbir işe yaramaz, çünkü enflasyonist bir ülke gelecek herhangi bir zamla etkilenir. Ancak dünya fiyatı üzerinde bir destek verilmesi gerekiyor.”

İlerleyen günlerde tarımsal ürünlere zam geleceğini ifade eden Oğuz Demir ise şunları söyledi: “Kurdaki yükselme buna da etki etti, bizden önce çiftçiler söylüyordu zaten, bunu da verilerde gördük. Çiftçileri zor dönemler bekliyor. Tarımsal ürünlerin fiyatları daha da artacak, ekim dönemlerinde bunun acısını göreceğiz.”

Tarımda uzun vadeli politikaların uygulanması gerektiğini kaydeden Demir, “Sadece destekle sınırlı olmaması gerekli. Tarımsal hayvancılığı stratejik bir alan olarak görmek gerekiyor. Büyük ölçekte yönlendirici küçük ölçekte destekleyici iki çizgiye oturtulması gerekiyor. Ancak hükümetin önceliği bu değil, tarımda kısa vadeli politikalar yapılmaz, sorun yaratır. Uzun vadeli politikalar uygulanması gerekiyor devlet tarafından verilecek salt destek politikasına indirgenmemeli.”

Paylaşın

‘Kur Korumalı Mevduat Sistemi’nde Yeni Düzenleme

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan tebliğler ile Kur Korumalı Mevduat Sisteminde düzenleme yapıldı.

Düzenlemeye göre; altın hesabı, ABD Doları, Euro ve İngiliz Sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyelerini, Kur Korumalı Mevduat hesaplarına çevirenlere, vade sonunda yenileme imkanı getirildi.

Yurt dışında yaşayan ve kur korumalı mevduat sistemine dahil olan vatandaşlara da vade sonunda yenileme hakkı getirildi. Hesap sahibinin, talep etmesi halinde Merkez Bankasınca belirlenen kapsam, usul ve esaslara göre yenileme hakkını kullanabileceği belirtildi.

Ayrıca, düzenlemeyle yurt içi yerleşik tüzel kişilerin sisteme dahil olabilmeleri tarih sınırı kalktı. Yurt içi tüzel kişiler içinse sisteme dahil olabilecekleri tarih 31 Aralık 2021 olarak belirlendi.

Yurt içi yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla bankalarda mevcut olan altın hesabı, ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyeleri, hesap sahibinin talep etmesi halinde dönüşüm fiyatı üzerinden TL’ye çevrilebilecek.

Paylaşın

Doğalgaza ‘Yüzde 30’ Zam Bekleniyor

Uluslararası piyasalarda son dönemde gözlenen fiyat artışlarına paralel olarak, nisan ayı başında doğalgaza yeni zam bekleniyor. Dünya gazetesinden Mehmet Kaya’nın haberine göre, aylık güncellemeler kapsamında sanayinin kullandığı doğalgazdaki fiyat artışı yüzde 30’u bulabilecek.

Uluslararası fiyat artışı kaynaklı olarak doğalgaz satışına büyük oranda zam yapılabileceği belirtildi. BOTAŞ çıkış fiyatlarına zam için genellikle ay başlarında açıkladığı tarifeleri kullanıyor. Edinilen bilgilere göre zam özellikle sanayi kullanımında yüzde 30’ları bulabilecek.

Türkiye’de uzun süredir doğalgaz fiyatlarındaki artışın tüketiciye bire bir yansımaması için BOTAŞ satış fiyatlarına uluslararası fiyatları birebir yansıtmıyor. BOTAŞ’ın zararı ise sermaye artışlarıyla karşılanıyor. Bu kez son dönemde yaşan fiyat artışlarının kalıcı olması nedeniyle artışın bir kısmının yansıtılacağı kaydediliyor. Uluslararası enerji fiyatlarındaki artışa bağlı olarak son dönemde her ay doğalgaz satış fiyatlarında artışlar yapılıyor.

Bu artışlar kimi zaman elektrik üretiminde ya da sanayide, bazen de konut tüketicilerinin kullandığı gazlarda yapılıyor. BOTAŞ verilerine göre mart ayı itibariyle küresel olarak doğalgaz satış fiyatları 2022’de bir miktar gerilemekle birlikte yüzde 349,72 oranında artarak 10000 metreküpte 945,95 dolar oldu.

Yine BOTAŞ TL cinsinden konutlarda kullanılan gaz dikkate alındığında Türkiye halen Avrupa ülkelerine göre ucuz konumda bulunuyor. BOTAŞ, 2021 sonbaharına kadar görev zararı yazmazken, 2021 sonundan itibaren 50 milyar TL görev zararıyla yılı kapatmıştı.

Paylaşın

Enerji Faturalarının Yükü Bir Yılda Yüzde 100 Arttı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, enerji faturalarının toplam yükünün bir yıl öncesine göre 2 kat arttığını açıkladı.

Akın, iktidarın 2022 yılıyla birlikte başta elektrik olmak üzere enerji faturalarında yaptığı zamların yurttaşın yükünü artırdığına dikkat çekerek, indirim algısına karşın son bir yıl içinde fatura yükünün katlandığını belirtti.

Cumhuriyet’in haberine göre Akın, dört kişilik bir ailenin Mart 2021 tarihindeki enerji faturalarıyla Mart 2022 tarihli faturalarını karşılaştırdı.

‘Fahiş zamlar geri alınmadan…’

Akın’ın çalışmasında özetle şunlar yer aldı:

“Mart 2021 tarihinde, ısınma amaçlı doğal gaz kullanan, ortalama elektrik tüketimi yapan ve bir depo benzin harcayan bir ailenin enerji faturalarının toplamı bin 60 lira tutarındaydı. Mart 2022’de, AKP’nin indirim yapıldığı söylemine karşın bir yıl sonra aynı enerji faturalarının toplamı 2 bin 75 lira oldu.

2022 yılında memurlara yüzde 30, asgari ücretlilere yüzde 50 oranında zam yapılırken, enerji faturalarının yükü ise neredeyse yüzde 100 oranında artış gösterdi. Yıl başından bu yana ikiye-üçe katlanan faturalardaki 40-50 liralık indirimin hiçbir anlamı yok. Cumhuriyet tarihinin en büyük zammı hâlâ geçerli. İlk kademede yüzde 42, ikinci kademede yüzde 119 zam yerinde duruyor. Fahiş zamlar geri alınmadan yapılan hiçbir değişiklik faturalardaki yangını söndürmeyecektir.”

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Rekor Seviyeye Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak 2022 Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, Tarım-GFE’de, 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 10,12, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 10,12, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,26 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 31,35 artış gerçekleşti.

Haber Merkezi / Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 6,99, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 10,57 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 36,10, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 60,78 artış gerçekleşti.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 9,40 ile tohum ve dikim materyali ve yüzde 16,34 ile malzemeler oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 153,34 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 101,14 ile enerji ve yağlar oldu.

Aylık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 2,42 ile malzemeler ve yüzde 4,06 ile hayvan yemi oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 37,91 ile enerji ve yağlar ve yüzde 17,06 ile bina bakım masrafları oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 8,41 ile tohum ve dikim materyali oldu.

Paylaşın

‘Yurt Dışı Üretici Enflasyonu’ Yüzde 106’ya Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat 2022 Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, YD-ÜFE Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,35, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,68, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 106,13 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,21 artış gösterdi.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 112,24, imalatta yüzde 106,02 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 124,67, dayanıklı tüketim malında yüzde 94,65, dayanıksız tüketim malında yüzde 86,43, enerjide yüzde 203,41, sermaye malında yüzde 88,52 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 3,99, imalatta yüzde 2,32 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,67, dayanıklı tüketim malında yüzde 1,70, dayanıksız tüketim malında yüzde 1,90, enerjide yüzde 11,69, sermaye malında yüzde 1,54 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE sektörlerinden giyim eşyası yüzde 70,32, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 74,81, deri ve ilgili ürünler yüzde 80,17 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu.

Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 203,41, ana metaller yüzde 148,50, metal cevherleri yüzde 129,34 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

YD-ÜFE sektörlerinden tütün ürünleri yüzde 0,02, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 0,62, diğer ulaşım araçları yüzde 0,69 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu.

Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 11,69, diğer mamul eşyalar yüzde 4,87, diğer madencilik ve taşocakçılığı ürünleri yüzde 4,19 ile endeksin en çok arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

‘Kur Korumalı Mevduat’ın Devlete 3 Aylık Maliyeti 14 Milyar TL

Kur korumalı mevduat (KKM) sisteminde 3 aylık hesapların vadesi önümüzdeki hafta doluyor. Bu 3 aylık süreçte dolar yüzde 26 değerlendi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre mart ayı itibariyle kur korumalı mevduat hesaplarındaki toplam tutar ise 561 milyar 869 milyon TL.

Bu tutarının 70 milyar TL’lik bölümü 23-30 Aralık 2021 dönemde büyük çoğunluğu TL hesaplardan geçişle KKM’ye bağlandı. Birinci grupta ortalama kur seviyesi 11.84 liradan 70 milyar TL’ye verilen döviz garantisinin devlete ilk maliyeti, -önümüzdeki hafta doların 14.72 lira (14-19 Mart ortalaması) olduğu varsayımıyla- 14 milyar lirayı buluyor.

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre bankacılık uzmanı, ekonomist Erol Taşdelen, sürekli Türk Lirası’nda kalıp paralarını vadeli hesapta tutanların kur korumalı hesaplarda kârlı çıkacağını söyledi.

Taşdelen, “İlk açan grupta dolar 11.62 liraydı. Şu an görünen faiz gelirini düştüğümüzde +2 TL fazladan kazançları olacak. Bu normal faiz gelirinin iki katından fazla ek gelir demek” dedi.

Bu farkı Hazine’nin ödeyeceğine işaret eden Taşdelen, “Asıl sorun bu. Hangi kamu yararı var da kur farkı vatandaşın vergileri ile Hazine tarafından karşılanıyor. Bu durumda Hazine’nin sosyal transfer harcamaları ihtiyacı olana değil parası olana gidiyor. Devlet eli ile zenginden alıp fakire verilmesi gereken kaynak, parası olan zenginlere gidiyor” yorumunda bulundu.

Paylaşın

JP Morgan, Merkez Bankası’nın Bir Sonraki Hamlesini Açıkladı

ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Komitesi’nin dün yaptığı toplantıdan çıkan politika faizinin yüzde 14,00’da tutulması kararını değerlendirdi.

JP Morgan, TCMB’nin önümüzdeki aylarda da faiz değişikliği yapmasının beklenmediğini bildirdi. Ancak JP Morgan, temel göstergeler tersini söylese de TCMB’nin önümüzdeki aylarda faiz indirimine gitmesinin artırım yapmasından daha olası olduğunu da savundu.

Patronlar Dünyası’nın aktardığına göre; TCMB PPK açıklamasının geçtiğimiz ay yapılan açıklamadan farkının, bu sefer bölgesel çatışmanın çözüme kavuşmasının dezenflasyonun başlaması için bir ön şart olarak sunulması olduğuna dikkat çeken JP Morgan, bu ifadelerin önümüzdeki aylarda yüksek enflasyonun bahanesi olarak kullanılabileceğine işaret ettiğini belirtti.

JP Morgan, PPK açıklamasında daha sıkı politikalara ihtiyaç olduğuna atıfta bulunulmamasının sürpriz olmadığını da vurguladı. JP Morgan, Türkiye’de enflasyonun yılın son ayına kadar yüzde 60 civarında veya üzerinde olmaya devam etmesini beklediklerini de belirtti.

Yarkın Cebeci imzası ile yayınlanan raporda, “TCMB’nin yıl sonuna kadar faizi sabit tutmasını bekliyoruz. Ancak hala daha düşük faiz oranları için siyasi baskıda bir artış riski, özellikle büyümede keskin bir yavaşlama olur ise, var” ifadelerine de yer verildi.

Paylaşın