Konut kullanımındaki Doğalgaza 18 Ayda Yüzde 216 Zam!

Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) dağıtım şirketlerine sattığı doğal gaza son 18 ayda yüzde bini aşan zam geldi. BOTAŞ’ın doğal gaz toptan satış fiyatı elektrik üretim tarifesinde yüzde bin 330; sanayi kullanımında ise yüzde 997 arttı.

Mart 2021’de elektrik üretimi ve sanayi tarifesinde 1,44 TL olan doğal gazın Standart metreküp (Sm3) fiyatı, Eylül 2022’de elektrik üretiminde 20,6 liraya; sanayi kullanımında ise 15,8 liraya yükseldi. Aynı dönemde konut kullanımındaki fiyat artışı ise yüzde 216 oldu. Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyeleri içinde son bir yılda enerji fiyatlarının en çok yükseldiği ülke.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Avrupa ülkelerinde başta doğal gaz fiyatları olmak üzere enerji fiyatları hızla yükseliyor. Rusya’nın gaz sevkiyatını yavaşlatması veya durdurması Avrupa’da kışın zor geçeceğini gösteriyor. Avrupa ülkeleri şimdiden tasarruf tedbirleri almaya başladı. Doğal gaz fiyatlarının artması Türkiye’yi de etkilerken son bir yılda Türk lirasının da hızla değer kaybetmesi halkı derinden etkiliyor. Peki, BOTAŞ’ın toptan satış fiyatı son dönemde nasıl değişti? Doğal gaz tüketici enflasyonu ne durumda?

BOTAŞ’ın dağıtım şirketlerine toptan satış fiyatı son aylara kadar istikrarlı seyretti. Eylül 2019’da konutlar için doğal gazın Standart metreküp fiyatı 1,25 TL idi. Bir sene sonra Eylül 2020’de aynı fiyat geçerliydi. Mart 2021’de 1,29 TL olan fiyat Eylül 2021’de 1,49 liraya çıktı. Mart 2022’de 1,86 lira olan Standart metreküp doğal gaz fiyatına ardı ardına zamlar geldi. Son olarak Eylül 2022’de 4,08 TL oldu.

Elektrik ve sanayi kullanımında ise fiyatlar son aylarda katlanarak arttı. Elektrik üretiminde kullanılan doğal gazın Standart metreküp fiyatı Eylül 2021’de 2,37 TL Eylül 2022’de 20,63 liraya kadar çıktı. Serbest tüketim olan ve sanayiyi de içeren kullanımın ikinci kademesinde ise Eylül 2021’de 2,05 TL olan fiyat Eylül 2022’de 15,83 TL’ye yükselmiş durumda.

Doğal gazın toptan satış fiyatına son 1 yılda ve son 18 ayda bakınca şu sonuç ortaya çıkıyor: Eylül 2021-2022 arasını kapsayan son 1 yılda BOTAŞ’ın toptan satış fiyatı konutlarda yüzde 174; elektrik üretiminde yüzde 771; sanayi ikinci kademede ise yüzde 672 arttı.

Fiyatlara Mart 2021-Eylül 2022 arasındaki son 1,5 yılda baktığımızda ise artış oranları şöyle: Konutlarda yüzde 2016, elektrik santrallerinde yüzde 1330 ve sanayide yüzde 997.

Avrupa’da toptan doğal gaz fiyatları ne kadar arttı?

BOTAŞ 31 Ağustos 2022’de yaptığı açıklamada yer alan grafiğe göre “Avrupa ortalama HUB fiyatları” Aralık 2022 ile Ağustos 2022 arasında yüzde 879 arttı. Aralık 2022’de bin Standart küp doğal gaz fiyatı 210 Amerikan doları iken Ağustos 2022’de 2 bin 60 Dolara yükseldi.

Doğal gazda tüketici enflasyonu kaç?

Peki, doğal gaz zamları Türkiye’de tüketicilere nasıl yansıdı? Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) şehir gazı ve doğal gaz tüketici fiyat endeksindeki değişime baktığımızda ise Ağustos 2022 itibariyle fiyatlar yıllık yüzde 116 arttı. Haziran ayındaki artış ise yüzde 133 olmuştu. Oysa Haziran 2021’de yıllık artış oranı sadece yüzde 9 idi.

BOTAŞ özel şirket mi mi kamu kuruluşu mu?

BOTAŞ bir kamu kuruluşu. BOTAŞ, 233 Sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi, özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş, anonim şirket statüsünde bir Kamu İktisadi Teşebbüsü. BOTAŞ Türkiye’nin ithal ettiği doğalgazı dağıtım şirketlerine açıklanan fiyat üzerinden satıyor. Dağıtım şirketleri bu fiyat üzerine dağıtım bedeli ve kâr ekleyerek hane ve işyerlerine satış yapıyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

DİSK-AR: İşsiz Sayısı 8,5 Milyona Yükseldi

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı işsizlik verilerine ilişkin bir rapor yayımladı.

TÜİK’in verilerinin genişletilmiş hali olan rapora göre Türkiye’de geniş tanımlı işsiz sayısı 8,5 milyon kişiye yükseldi. Ayrıca geniş tanımlı işsizlik son bir yılda 781 bin kişi arttı. Geniş ve dar tanımlı işsizlik arasındaki puan farkı da 12,4’e çıktı.

Öte yandan İŞKUR’a göre işsiz sayısı son bir yılda 542 bin artarken TÜİK’e göre 307 bin azaldı. İŞKUR’un Temmuz 2021 ile Temmuz 2022 arasında son 1 yıllık dönemde kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 995 binden 3 milyon 538 bine yükseldi, kayıtlı işsiz sayısında yaklaşık yüzde 18,1’lik bir artış gerçekleşti.

Kadın istihdamı azalıyor

İŞKUR’a işsizlik kaydı yaptıranların 301 binini kadınlar, 241 bini ise erkekler oluştu. TÜİK’e göre ise son 1 yılda kadın işsizliği 40 bin, erkek işsizliği ise 267 bin azaldı.

DİSK-AR raporda bununla ilgili “İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayıları kayıtlara, TÜİK’in işsizlik verileri ise ankete dayalı olarak hesaplanıyor. İki kurumun metodolojileri farklı da olsa İŞKUR tarafından aylık istatistik bültenlerinde açıklanan kayıtlı işsiz sayıları işsizliği anlamamız açısından önemli göstergedir. Olağan seyirde İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayılarının TÜİK’in işsiz sayılarına yansıması beklenir. Ancak uzun bir süredir iki kurumun işsiz sayıları arasındaki farklar birbirinden zıt bir eğilim izlemektedir” dedi.

DİSK-AR “İŞKUR ile TÜİK arasındaki sayılardaki uyumsuzluğun sorunlu olduğunu düşünüyoruz” yorumu yaptı.

Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 29,9

DİSK-AR ayrıca TÜİK veririne göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategorinin yüzde 29,9 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olduğunu aktardı. İkinci yüksek işsizlik kategorisi ise genç kadınları gösterdi.

“Temmuz 2022’de genç kadın (15-24) işsizliği 24,7’dir. Bilindiği gibi salgın döneminde diğer işsizlik kategorilerine göre kadın işsizlik türleri genele göre çok daha yüksek gerçekleşti ve bu eğilim devam ediyor.” dedi.

DİSK-AR işsizlikle mücadelede şu önerileri sıraladı:

  • Haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
  • İş Yasasının 25/II. Maddesi (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir.
  • İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
  • İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon’dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.
  • Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
  • İşbaşında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
  • Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
  • Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Paylaşın

İcradaki Dosya Sayısı 24 Milyon 84 Bine Yükseldi

İcradaki dosya sayısının 24 milyona ulaştığına dikkat çeken CHP’li Ömer Fethi Gürer, yılın ilk 9 ayında icra ve iflas dairelerine 6 milyon 14 bin yeni dosya geldiğini söyledi. Gürer, kredi kartı borçlarının takiptekilerde dahil olmak üzere 1 trilyon 312 milyar liraya ulaştığını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, CHP’nin ‘Haftalık Ekonomi Raporu’ndan derlediği veriler üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’de icra ve flaş dosya sayısının sürekli arttığına işaret eden Gürer, Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinden alınan verilere göre, bu yıl 1 Ocak – 9 Eylül tarihleri arasında icra ve iflas dairelerine UYAP üzerinden toplam 6 milyon 14 bin yeni dosya geldiğini belirtti. Bu süre içerisinde 4 milyon 495 bin dosyanın sonuçlandırıldığını ifade eden CHP’li Gürer, yeni gelen dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 oranında arttığına dikkat çekti. Gürer, dosya sayısındaki artışın ülkedeki kötü ekonomik gidişatın hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı ile ilgili bilgileri de paylaşan CHP’li Gürer, dosya sayısının son bir yılda 1 milyon 217 bin adet artarak 9 Eylül itibariyle 24 milyon 84 bine çıktığını aktardı. İnsanların hızla borçlandığına da dikkat çekten Gürer, son 4 ayda vatandaşın bankalara olan borcunun 200 milyar lira arttığını söyledi.

“Kredi kartı borçları 1 trilyon 312 milyar liraya ulaştı”

Gürer, bireylerin bankalara ve finans şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borçlarının takiptekilerde dahil olmak üzere 1 trilyon 312 milyar liraya ulaştığını söyledi.

İnsanların vadesinde ödeyemedikleri için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçlarının ise 30 milyar lira düzeyine çıktığını aktaran Gürer, vatandaşların varlık yönetim şirketlerine 32,9 milyar, TOKİ’ye ise 27 milyar lira borcu bulunduğunu anlattı.

Türkiye’de en son 1998 yılında yüzde 804 olan yıllık enflasyonun bu yıl son 24 yılın en yüksek oranına ulaşarak yüzde 80,21’e yükseldiğini belirten Gürer, “ENA Grup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı yüzde 181.37 olarak gerçekleştiğini ve yılbaşından itibaren 8 aylık (Ocak-Ağustos) artış yüzde 91.62 olarak hesaplandığını dikkate aldığımızda TÜİK verilerine göre dahi enflasyon zirvede olduğu görülüyor. AK Parti iktidarı halen pembe tablolar çizmekten geri kalmıyor. AK Partililerin pembe tablosu gerçekte çoktan karardı” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Otomotiv Üretimi, Ağustos Ayında Yüzde 13,3 Azaldı

Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) açıkladığı verilere göre;  geçen ay otomobil üretimi ise yıllık yüzde 5,1 artışla 59 bin 539 adetten 62 bin 560 adete çıktı. Otomotiv pazarı yüzde 13,7 düşüşle 52 bin 256 olurken, otomobil pazarı yüzde 21,3 düşüşle 35 bin 230 adette kaldı.

Dünya Gazetesi’nde yer alan habere göre; 2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde toplam üretim yüzde 2 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 833 bin 146 adet, otomobil üretimi ise 496 bin 302 adet düzeyinde gerçekleşti.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azalarak 483 bin 285 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 9 oranında azaldı ve 354 bin 543 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde üretim yüzde 11, ağır ticari araç grubunda yüzde 27 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 10 oranında arttı. 2021 yılı Ocak-Ağustos dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 2, hafif ticari araç pazarı yüzde 5 azalırken, ağır ticari araç pazarı yüzde 16 arttı.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 1 oranında azalırken, otomobil ihracatı ise yüzde 7 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 591 bin 156 adet, otomobil ihracatı ise 339 bin 403 adet düzeyinde gerçekleşti.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 4, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 19,9 Milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 7 azalarak 5,6 Milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 4 artarak 5,2 Milyar Euro seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK’e Göre İşsizlik Yüzde 10,1

Temmuz ayında 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz kişi sayısı bir önceki aya göre 113 bin kişi azaldı ve 3 milyon 445 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz’a ilişkin işgücü istatistiklerinin yayımladı.

Yayımlanan verilere göre Temmuz’da 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz kişi sayısı bir önceki aya göre 113 bin kişi azaldı ve 3 milyon 445 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,6 iken kadınlarda yüzde 13,1 olarak tahmin edildi.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü (geniş tanımlı işsizlik) oranı da Temmuz’da bir önceki aya göre 2 puan artarak yüzde 22,5 oldu.

Yalnızca 3 kadından biri istihdam ediliyor

İstihdam edilenlerin sayısı Temmuz’da bir önceki aya göre 148 bin kişi azaldı ve 30 milyon 608 bin kişiye düştü. İstihdam oranı 0,3 puanlık azalış ile yüzde 47,3 oldu.

Bu oran erkeklerde yüzde 64,6 iken kadınlarda yüzde 30,3 olarak gerçekleşti.

İşgücü de, Temmuz’da bir önceki aya göre 262 bin kişi azalarak 34 milyon 52 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puanlık azalış ile yüzde 52,6 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,7, kadınlarda ise yüzde 34,9 oldu.

Genç nüfusta işsizlik

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puanlık azalış ile yüzde 19,1 oldu.

Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,2, kadınlarda ise yüzde 24,7 olarak tahmin edildi.

Haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,1 saat

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi Temmuz’da bir önceki aya göre 1,2 saat azalarak 43,1 saat olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Temmuzda ‘Cari Açık’ 4 Milyar 10 Milyon Dolar

Temmuz ayında cari açık geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1193 artarak 4 milyar 10 milyon dolara çıktı. Piyasa beklentisi cari açığın temmuzda 3,7 milyar dolar gelmesi yönündeydi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini açıkladı. Buna göre temmuzda cari açık geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1193 artarak 4 milyar 10 milyon dolara çıktı.

Piyasa beklentisi cari açığın temmuzda 3,7 milyar dolar gelmesi yönündeydi.

TCMB verilerine göre temmuzda cari açıktaki yükselişle ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 6 milyar 162 milyon dolar artarak 9 milyar 308 milyon dolara yükselmesi etkili oldu.

Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise, bir önceki yılın aynı ayında 3 milyar 124 milyon dolar fazla vermişken, bu ay 3 milyar 737 milyon dolar fazla verdi.

Temmuz verisiyle beraber 2022’in ilk 7 ayında cari açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 168 artarak 36 milyar 672 milyon dolara ulaştı.

5 milyar 473 milyon dolar kaynağı belirsiz para girişi

TCMB verilerine göre temmuz ayında 5 milyar 473 milyon dolar kaynağı belirsiz para girişi yaşandı. Net hata ve noksan olarak tanımlanan girişler ilk 7 ayda 24 milyar 347 milyon dolara ulaştı.

Resmi rezervler temmuz ayında 4 milyar 423 milyon dolar arttı. Rezervlerde yılın ilk 7 ayında ise 7 milyar 925 milyon dolarlık düşüş yaşandı.

Cari Açık nedir?

Ülkenin dış dünya ile olan mal ve hizmet ticaretinin sonucu cari denge olarak adlandırılır. Sadece mal ticaretinin sonucu ise dış ticaret dengesidir.

Eğer ülkenin sattığı mallar satın aldığı mallardan fazla ise dış ticaret fazlası, tersi geçerli ise dış ticaret açığı vardır. Mal ticaretinin sonucuna hizmet ticaretinin (en önemli kalem turizm)  sonucu eklenerek cari dengeye ulaşılır.

Örneğin dış ticaret açığı -60 milyar $ olan (yani mal ticaretinde – 60 milyar $ açık veren) bir ülkenin turizm gelirleri giderlerinden 20 milyar $ daha fazla ise (yani hizmet ticaretinde +20 milyar $ fazla vermişse)  cari açığı 40 milyar $ dolar olacaktır.

Cari açık ülkenin dış dünyadan dolar talebini gösterir. Bir başka deyişle bu açığın finansmanı için 40 milyar dolar bulunması gerekir.

Döviz bir ülkeye nasıl girer?

Dolar arzı yani ülkeye döviz girişi esas olarak üç kanaldan olur.

a-Doğrudan yabancı yatırımlar (yabancıların şirket satın almak, fabrika kurmak amacıyla ülkeye getirdikleri dövizler)

b-Portföy yatırımları (yani yabancıların özel şirket tahvil ve hisse senetleri ile devlet tahvillerini satın almak üzere ülkeye soktukları döviz)ve

c- Kısa ve uzun vadeli borçlanmalar.

Cari açığın finansmanı içinde portföy yatırımları ile kısa vadeli borçların payının artması ülke ekonomisinin kırılganlığının da artması demektir. Çünkü bu tür dövizler iç ve dış faktörlere bağlı olarak kolaylıkla her an ülkeyi terk edebilirler.

Paylaşın

İnşaat Maliyetleri, Bir Yılda Yüzde 114,74 Arttı

İnşaat maliyetleri, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 6,46, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 114,74 arttı. Bina inşaat maliyetleri ise, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 7,1, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 110,56 arttı. 

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayına ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, endeks temmuzda bir önceki aya göre yüzde 6,46, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 114,74 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,29, işçilik endeksi yüzde 27,57 yükseldi. Ayrıca geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 126,46, işçilik endeksi yüzde 83,89 artış gösterdi.

Bina inşaatı maliyet endeksi, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 7,1, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 110,56 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,77, işçilik endeksi yüzde 27,76 yükseldi. Ayrıca geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksinde yüzde 120,93, işçilik endeksinde yüzde 83,90 artış gerçekleşti.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 4,48, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 129,10 yükseldi. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,15 azalırken, işçilik endeksi yüzde 26,91 arttı. Geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 144,92, işçilik endeksi yüzde 83,88 yükseldi.

Paylaşın

Et Ve Süt Ürünlerine Yüzde 30-35 Zam Yolda

“Ekim-kasım ayında hem ete hem süte en az yüzde 30-35 zam gelecek” diyen TÜSEDAD Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, “Son bir ayda yem maliyeti yüzde 10 arttı. Bir kilo yemin fiyatı 7.60 liraya dayandı. Üreticinin tek maliyeti yem değil. Mazota da zam geldi ve gelmeye devam ediyor. Elektriğe de, işçiye de, nakliyeye de, ilaca da herşey zamlanıyor” ifadelerini kullandı.

Solakoğlu, açıklamasına, “Fakirleşmeye devam ediyoruz. Temel gıda haricindeki ürünlere talep düşmeye devam edecek. Taklit ürünlerin miktarı artacak. Denetimler artırılmalı. Hepimiz daha az protein daha az temel gıda tüketeceğiz. Yurttaş daha fazla makarnaya yönelecek” ifadeleriyle devam etti.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, et ve sütte çok yoğun zamlar yaşanacağını vurgulayarak “Üreticinin fiyatını düşük tutarak enflasyonu düşüreceklerine inanıyorlar bu çok yanlış. Maliyetler her geçen gün artıyor. Ekim-kasım ayında hem ete hem süte en az yüzde 30-35 zam gelecek. Fiyatlar çok daha fahiş yerlere gidebilir” dedi.

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a konuşan ve hayvan azlığından dolayı devletin 150 bin büyükbaş hayvan ithalatına izin verdiğine dikkat çeken Sencer Solakoğlu şu bilgileri paylaştı:

İktidar Hasan’a diyor ki sen üretme, Hans’a da diyorlar ki sen üret biz seni destekleriz. Bu da yurtdışından daha iyi bir fiyata hayvan alıp oradaki çiftçiyi yüksek fiyata layık görmektir. Yurtiçindeki çiftçiden de ucuza alıp zarar etmesine neden olmaktır. Biz bu işi artık yapmayacağız diyenlerin sayısı hızla artıyor. Bunun için devlet ithalat kapısını açtı. Devlet diyor ki siz üretmeyin biz ithal ederiz. Bu yanlış politikalar devam ettikçe işi bırakan sayısı da artacak.

Şu anda mevcutta kemikli etin kilosu 90 lira, bunun en az 120 liraya çıkması lazım ki kafa kafaya gitsin. İthalatı yapan insanlar da fiyatların artacağını öngördükleri için bu hayvanları satın alıyorlar. Yüzde 30-35 zam 1.5 ay içinde kapıyı çalacak.

Taklit ürün artacak

2001’den bu yana Türkiye’de hayvan sayımı yapılmıyor. Son 1.5 yıl içinde 1 milyonu aşkın hayvan kesimi yapıldığını hesaplıyoruz. Çevremizdeki çiftliklerdeki kapasite düşüşleri, Ankara’nın doğusundan anaç kesimleri ile ilgili mezbahanelerden aldığımız bilgiler de bunu doğruluyor. İnsanlar hayvan sayısına göre destek alıyor ya da bankadan ucuz kredi kullanıyor. O hayvanın küpesi var gibi görünüyor ama çok fazla kaçak kesim çok arttı. Sektör son 3-4 yılda çok kan kaybetti. Artık çiftçinin dayanma gücü kalmadı.

Son bir ayda yem maliyeti yüzde 10 arttı. Bir kilo yemin fiyatı 7.60 liraya dayandı. Üreticinin tek maliyeti yem değil. Mazota da zam geldi ve gelmeye devam ediyor. Elektriğe de, işçiye de, nakliyeye de, ilaca da herşey zamlanıyor.

Fakirleşmeye devam ediyoruz. Temel gıda haricindeki ürünlere talep düşmeye devam edecek. Taklit ürünlerin miktarı artacak. Denetimler artırılmalı. Hepimiz daha az protein daha az temel gıda tüketeceğiz. Yurttaş daha fazla makarnaya yönelecek.

Paylaşın

Otomobil Fiyatlarında Artış Sinyali

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Ocak-Eylül 2022 döneminde 0 km araç fiyatlarındaki artış tam olarak yüzde 50’ye yükseldi. Dolayısıyla 0 km araç fiyatları ister istemez maliyetlerin artmasından ötürü yükselmeye daha da devam edecek. Bu sadece Türkiye’ye has bir durum değil. Globalde de olacağı için Türkiye de bundan payına düşeni alacak” dedi.

Yalçın, açıklamasının devamında, “Araç bulunurluğunun kısmen artmasını tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli. Yeni bir araç düşünenlere kararlarını ertelemeden mevcut fiyat seviyelerinden hızla gerçekleştirmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Çip krizi tam anlamıyla sona ermemişken, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa’da yaşanan enerji krizi de otomobil üretimini vurdu. Uzmanlar, maliyetlerin artması ile birlikte otomobillerdeki fiyat artışının devam edeceğini belirtirken, yeni bir araç düşünenlerin kararlarını ertelemeden hızla alım gerçekleştirmeleri önerisinde bulundular.

Türkiye gazetesinden Ali Çelik’in haberine göre, Otomotivde son 2 seneye damgasını vuran çip krizinin etkileri tam olarak bitmeden sektör, son 7-8 aydır da lojistik, ham madde ve enerji krizi gibi farklı sorunlarla mücadele etmeye devam ediyor.

Araç fiyatlarını doğrudan etkileyen bu nedenler hakkında açıklama yapan Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekerek “Hâliyle araç fiyatlarında da global anlamda artış yaşanıyor. Yakın zamanda bu başlıklarda bir iyileşme olmasını beklemiyoruz. Zaten hâlihazırda Ocak-Eylül 2022 döneminde 0 km araç fiyatlarındaki artış tam olarak yüzde 50’ye yükseldi. Dolayısıyla 0 km araç fiyatları ister istemez maliyetlerin artmasından ötürü yükselmeye daha da devam edecek. Bu sadece Türkiye’ye has bir durum değil. Globalde de olacağı için Türkiye de bundan payına düşeni alacak” dedi.

“Tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli”

Eylül-ekim döneminde markadan markaya değişse de genel olarak yüzde 10 oranında tedarikte pozitif birtakım gelişmelerin olduğuna dikkat çeken Cardata Genel Müdürü Yalçın “Araç bulunurluğunun kısmen artmasını tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli. Yeni bir araç düşünenlere kararlarını ertelemeden mevcut fiyat seviyelerinden hızla gerçekleştirmelerini öneriyoruz” dedi.

Paylaşın

Ekonomik Kriz: Şirketler, Kamu İhalelerine Katılmıyor

Ekonomik krizin etkisi her geçen gün daha da derinleşiyor. Döviz kurundaki yükselişin önüne geçilemiyor, enflasyon ise her geçen gün daha da tırmanıyor. Halkın alım gücü ise sürekli azalıyor. Ekonomideki tepe taklak gidişatı kamu kurumlarının ihaleleri çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre, kamu kurumları artık hastane ve okul inşa edemiyor. Çünkü düzenlenen ihalelere hiçbir firma katılarak teklif vermiyor. İhalelere firmalar katılmadığı için de inşaatlar başlayamıyor. Ekonomideki kötü gidişat ile inşaat maliyetlerindeki artış nedeniyle müteahhitlerin önünü göremediği ve bu nedenle ihalelere katılmadığı belirtiliyor.

Paylaşın