Bitcoin 26 Bin Doların Üzerinde; Shiba Inu Ve BNB Sert Yükseldi

Shiba Inu Ve BNB yatırımcısına yüksek oranda kazandıran kripto para birimleri arasında yer alırken, Bitcoin ise 26 bin doların üzerinde işlem görüyor. Ethereum ise bin 644 dolardan işlem görüyor.

Haber Merkezi / Haftanın ilk iki işlem günü  aşağı yönlü seyir izleyen kripto para birimleri, çarşamba günü yatay bir seyir izliyor.

Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin (BTC) yüzde 0,29 artışla 26 bin 112 dolara gerilerken, dünyanın en büyük ikinci kripto para birimi Ethereum (ETH) ise yüzde 1.01 düşüşle bin 644 dolara geriledi.

Bitcoin (BTC) dün 0,32 düşüşle 26 bin 100 dolara gerilerken, Ethereum (ETH) ise yüzde 0,99 düşüşle bin 662 dolardan işlem görmüştü.

Bitcoin’in (BTC) hacmi, son 24 saatte yüzde 18,5 artışla 15,31 milyar olurken, piyasa değeri ise 507 milyar dolar civarında. Bitcoin’in piyasa değeri dün 507 milyar dolar civarındaydı.

Diğer önde gelen kripto paralardan, Shiba Inu ve BNB yatırımcısına yüksek oranda kaybettiren kripto para birimleri arasında yer aldı.

Küresel kripto para birimi piyasalarının değeri, son 24 saatte yüzde 0,20 düşüşle 1,05 trilyon dolar civarında işlem görüyor. Küresel kripto para birimi piyasalarının değeri dün 1,05 trilyon dolar civarındaydı.

Bazı kripto para birimlerinde son durum ise şöyle:

Bitcoin 26,112 dolar, değer kazancı yüzde 0.29
Ethereum 1,644 dolar, değer kaybı yüzde 1.01
Tether 0.9995 dolar, değer kaybı yüzde 0.02
BNB 215.5 dolar, değer kazancı yüzde 3.27
XRP 0.5198 dolar, değer kazancı yüzde 0.64

Cardano 0.2599 dolar, değer kaybı yüzde 0.25
Dogecoin 0.06308 dolar, değer kazancı yüzde 0.32
Solana 20.85 dolar, değer kaybı yüzde 0.75
Polygon 0.5584 dolar, değer kazancı yüzde 2.14

Litecoin 65.29 dolar, değer kaybı yüzde 1.28
Polkadot 4.43 dolar, değer kazancı yüzde 0.28
Tron 0.07661 dolar, değer kazancı yüzde 2.42
Shiba Inu 0.000008213 dolar, değer kazancı yüzde 3.75

Paylaşın

ÖTV, Dolar Bazında Tüm Zamanların Rekoruna Koşuyor!

Hükümetin tahsil ettiği toplam vergi gelirleri içinde motorlu taşıtlardan alınan Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) payı 2023’te tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Temmuz itibarıyla hükümetin topladığı 100 lira verginin 10 lirası motorlu taşıtlar ÖTV’sinden geldi.

2000 yılından bu yana bir yılda tahsil edilen en yüksek vergi miktarı 2022’de 10,1 milyar dolar olmuştu. 2023’ün ilk yedi ayında tahsil edilen vergi 9,8 milyar doları bulacak. 2000 yılından itibaren bu oran 2020’ye kadar yüzde 5’i görmedi. İlk yıllar bu oran yüzde 2-3 civarında seyrederken 2015 yılında yüzde 4,2’ye çıktı. 2019’da ise yüzde 2 oldu.

Motorlu taşıtlar Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) geliri rekora doğru ilerliyor. 2000 yılından bu yana bir yılda tahsil edilen en yüksek vergi miktarı 2022’de 10,1 milyar dolar olmuştu. 2023’ün ilk yedi ayında tahsil edilen vergi 9,8 milyar doları bulacak.

Hükümetin tahsil ettiği toplam vergi gelirleri içinde motorlu taşıtlardan alınan ÖTV’nin payı da 2023’te tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Temmuz itibarıyla hükümetin topladığı 100 lira verginin 10 lirası motorlu taşıtlar ÖTV’sinden geldi. Bu miktar 2019 yılında 2 liraydı.

Toplam vergi gelirleri içinde motorlu taşıtlardan alınan ÖTV’nin oranı kaç?

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre temmuz ayı itibariyle motorlu taşıtlar ÖTV geliri 209,8 milyar TL oldu. 2022’nin tamamında bu miktar 167,1 milyar liraydı.

Yüksek enflasyon ve seçimlerden sonra hızla yükselen döviz kurlarından dolayı TL yerine Amerikan doları bazında verilere bakmak daha anlamlı sonuçlar gösteriyor. Merkez Bankası’nın yıllık dolar kuru ortalaması üzerinden yapılan hesaplamaya göre yılın ilk yedi ayında hükümet motorlu taşıtlardan 9,8 milyar dolar vergi tahsil etti.

Bu miktar 2022’nin tamamında 10,1 milyar dolar olmuştu. 2000 yılından itibaren bu miktar dolar bazında en yüksek değer olmuştu. Ağustos ayı sonunda dolar bazında vergi geliri 2022’nin tamamını geçmiş olacak. Geri kalan dört ayda ise tüm zamanların rekorunun hangi noktaya kadar varacağı anlaşılacak.

Motorlu taşıtlar ÖTV geliri 2000’li yılların başında 2 milyar dolar altında seyretti. 2015’te 6 milyar dolarını aşan tahsilat 2019’da 2,4 milyar dolara kadar geriledi. Ancak sonra hızla yükselmeye başladı.

2000 yılından itibaren bu oran 2020’ye kadar yüzde 5’i görmedi. İlk yıllar bu oran yüzde 2-3 civarında seyrederken 2015 yılında yüzde 4,2’ye çıktı. 2019’da ise yüzde 2 oldu. Hükümetin 2019 yılında topladığı 100 liralık verginin 2 lirası motorlu taşıtlardan alınan ÖTV’den geldi.

2023’te ise temmuz itibariyle yüzde 10,2’ye kadar yükseldi. Bu sene hükümetin şu ana kadar tahsil ettiği 100 lira verginin 10 lira 20 kuruşu motorlu taşıtlar özel tüketim vergisinden geldi.

Öte yandan TÜİK ve AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre euro bazında Avrupa’da araç fiyatlarının en pahalı olduğu ülke Türkiye. 2022 yılında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 euro karşılığı satın alınan bir aracın Türkiye fiyatı 144 euro oldu.

Bu hesaplama; ülkelerdeki ortalama maaş, asgari ücret veya kişi başına düşen milli gelir gibi değerleri dikkate almıyor. Türkiye’de 144 euroya satın alınan bir araç Almanya’da 99 euroya alınıyor. Ancak Almanya’daki bir kişinin aylık kazancı veya bu ülkedeki kişi başına düşen milli gelir Türkiye’ye oranla daha yüksek durumda.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

“Altın Alırken Dikkatli Olun” Uyarısı: TSE Belgesi Gibi…

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bir taraftan düğün salonları bir taraftan kır bahçeleri derken balo, mevlit, nişan gibi kutlamaların da artmasıyla beraber düğünlerin olmazsa olmazı altın meselesi yeniden gündemde. Ancak böyle dönemlerde gözü dönmüş sahtekarlar sahte altınları piyasaya sürerek hem vatandaşı hem de düğün sahibi mağdur ediyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu sahtekarlar gerçek esnafın özverisini de suiistimal ediyor. Özellikle sanal ortamdan ve bilinmeyen yerlerden altın almak çok riskli. Altın, bildiğiniz güvendiğimiz mahalle esnafından alınır. Güven ilişkisi üzerine gerçek olduğunu bilirsiniz. Altın alınırken üzerinde ayarı, patenti ve TSE belgesi olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli.”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, altın alınırken dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Mevsimsel olarak harmanların kalktığı, bazı sebze ve meyvelerin sonlandığı ve düğünlerin yapıldığı bir dönemde altına rağbetin arttığına dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bir taraftan düğün salonları bir taraftan kır bahçeleri derken balo, mevlit, nişan gibi kutlamaların da artmasıyla beraber düğünlerin olmazsa olmazı altın meselesi yeniden gündemde. Ancak böyle dönemlerde gözü dönmüş sahtekarlar sahte altınları piyasaya sürerek hem vatandaşı hem de düğün sahibi mağdur ediyor.

Bu sahtekarlar gerçek esnafın özverisini de suiistimal ediyor. Özellikle sanal ortamdan ve bilinmeyen yerlerden altın almak çok riskli. Altın, bildiğiniz güvendiğimiz mahalle esnafından alınır. Güven ilişkisi üzerine gerçek olduğunu bilirsiniz. Altın alınırken üzerinde ayarı, patenti ve TSE belgesi olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli” dedi.

Altına olan talebin son 1 yıl içerisinde büyük oranda arttığına dikkat çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2022 yılının Ağustos ayı başlarında bin 16 lira olan gram altın şu anda bin 700 lira seyrinde gidiyor. Altına yatırım yapan vatandaşlarımızın son 1 yıl içerisinde yüzde 66 kazanç sağlamasının altında yatan en önemli etken, altın yatırımının her dönem güvenli bir yatırım aracı olarak görülmesi.

Fakat güvenli bir yatırım aracı olarak gördüğümüz altının sahteciliği de büyük bir oranda artmış durumda. Sahte altın en fazla sarrafiye ve zincir takılarda görülüyor. Aslında büyük bir yardımlaşma örneğinin sergilendiği düğünlerde sahte altın vakasının olması hem düğün sahibini hem de misafirleri mahcup ediyor. Altının güvenilir yerden, güvenilir noktadan, tanıdığınız kuyumcudan alınmış olması bu tür olumsuzlukların önüne geçmiş olacak” diye konuştu.

“Dünyada kişi başına en fazla altın satın alan ülkeler arasında başı çekiyoruz”

Altın yatırımının ülkemizde albenisinin yüksek olduğuna vurgu yapan Palandöken, “Ülkemizin sosyal ve kültürel yapısı gereği dünyada kişi başına en fazla altın satın alan ülkeler arasında başı çekiyoruz. Genellikle özel günlerde gram ve çeyrek altın çok fazla tercih ediliyor. Darphane’nin farklı ağırlık ve ölçülerdeki toplam altın üretimi geçen yılın ilk dört çeyreğine göre yüzde 400’ün üzerinde artarak 10 milyon adete yaklaştı.

Ülkemizde 572 ton altın rezervi buluyor. Dünyada ise en fazla altın alan ülkeler arasında ilk 20 içerisinde yer alıyoruz. Ülkemiz için büyük bir önemi olan altın ticaretinde alırken ve satarken pişmanlık duymamak için rengine, hafifliğine, bükülüp bükülmediğine, TSE belgesinin olup olmadığına mutlaka dikkat edilmeli” şeklinde belirtti.

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 6 Trilyon Liraya Dayandı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, temmuz sonu itibarıyla 5 trilyon 823 milyar lira oldu. Borç stokunun 1 trilyon 917,4 milyar lira tutarındaki kısmı Türk lirası, 3 trilyon 905,5 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, nisan sonu itibarıyla 25,7 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,5 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 31 Temmuz itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Merkezi yönetim borç stoku 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla 5.823 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Borç stokunun 1.917,4 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 3.905,5 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.

Konuya ilişkin detay bilgilere, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinin İstatistikler sayfasındaki Merkezi Yönetim Borç Stoku İstatistikleri bölümünden ulaşılabilmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 31 Temmuz itibarıyla Hazine alacaklarına ilişkin verileri de açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Hazine Alacak stoku 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla 25,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,5 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2023 Temmuz ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 2,1 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.

Paylaşın

Bitcoin 26 Bin Doların Üzerinde; Shiba Inu Ve Polygon Sert Düştü

Shiba Inu ve Polygon yatırımcısına yüksek oranda kaybettiren kripto para birimleri arasında yer alırken, Bitcoin ise 26 bin doların üzerinde işlem görüyor. Ethereum ise bin 662 dolara geriledi.

Haber Merkezi / Haftanın ilk işlem gününe aşağı yönlü başlayan kripto para birimleri, düşüş eğilimini sürdürdü.

Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin (BTC) yüzde 0,32 düşüşle 26 bin 100 dolara gerilerken, dünyanın en büyük ikinci kripto para birimi Ethereum (ETH) ise yüzde 0,99 düşüşle bin 662 dolara geriledi.

Bitcoin (BTC) dün yüzde 0,06 artışla 29 bin 124 dolara yükselmiş, Ethereum (ETH) ise yüzde 0.78 artışla bin 680 dolardan işlem görmüştü.

Bitcoin’in (BTC) hacmi, son 24 saatte yüzde 40,23 artışla 12,92 milyar dolar olurken, piyasa değeri ise 507 milyar dolar civarında. Bitcoin’in piyasa değeri dün 508 milyar dolar civarındaydı.

Diğer önde gelen kripto paralardan, Shiba Inu ve Polygon yatırımcısına yüksek oranda kaybettiren kripto para birimleri arasında yer aldı.

Küresel kripto para birimi piyasalarının değeri, son 24 saatte yüzde 0,76 düşüşle yaklaşık 1,05 trilyon dolar civarında işlem görüyor. Küresel kripto para birimi piyasalarının değeri dün 1,06 trilyon dolar civarındaydı.

Tüm stabilcoinlerin hacmi şu anda 27,2 milyar dolar, bu da toplam kripto piyasasının 24 saatlik hacminin yüzde 95,69’una tekabül ediyor.

Paylaşın

KKM’den Çıkış İçin Düzenlemeler Hangi Sonuçları Doğurabilir?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası (TL) mevduatları artıracak, Kur Korumalı Mevduat’ı (KKM) azaltacak düzenlemeye gitmişti. Resmi Gazete’de yayımlanan dört farklı tebliğe göre Merkez Bankası yabancı para mevduattan KKM’ye dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre ilave/indirimli menkul kıymet tesis uygulamasına son vermişti.

Değişiklikle, vadesi gelen kur korumalı mevduat hesaplarını standart TL mevduata dönüştürme hedefi getirilmişti. Bu konudaki kriterleri tutturamayan bankalar ek menkul kıymet tesisine mecbur olacak. Öte yandan döviz ve kıymetli maden mevduatına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırılmıştı.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp BBC Türkçe için iki tür KKM’den hangisi için çıkış sinyali verildiğini ve kararın dolarizasyon, döviz kuru, enflasyon ve borsa üzerindeki olası etkilerini yazdı.

Eylül 2021’de uygulamaya konulan Yeni Ekonomi Modeli (YEM)’in “medarı iftiharı” sayılabilecek, dönemin Merkez Bankası başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “bir taşla beş kuş vuracağız” diye tasvir ettiği Kur Korumalı Mevduat hesabından (KKM) ilk çıkış sinyali hafta sonu geldi.

Gelen regülasyonlar, aylık maliyeti 10 milyar ABD dolarını aşan ve toplam mevduatın dörtte birine erişen bu “canavarı” küçültme konusunda ne kadar etkili olur tartışılır. Ancak seçim öncesi dönemde teşvik edilen ve beslenen bu canavarın en azından daha fazla büyümesinin engellenmesi bile doğru yolda atılmış bir adım.

Regülasyonlar KKM’yi küçültmeye yarar mı?

KKM’nin doğmasına sebep olan “düşük faizle büyüme” tercihi değişmiş değil.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) gelen ürkek faiz artışları, Başkan Gaye Erkan’ın “ekonomiye zarar vermeden” faiz artışı yapacaklarını vurgulaması, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından 2023 büyümesinin (potansiyelin üzerinde) %4,5 olarak öngörüldüğünün not edilmesi bu izlenimimi güçlendiriyor.

Karar alıcılar, gerektiğinde büyümeden feragat edip enflasyon beklentilerini çıpalama konusunda isteksizler.

Siyasi baskı ile politika faizini artıramayan Merkez Bankası dolaylı yoldan faizleri artırmaya çalışıyor. Bu “kısıtlı optimizasyon” para politikasının işleyişini ve iletişimini bozuyor.

Bir ay önceki enflasyon raporu toplantısında mevduat faizlerindeki düşüşle gurur duyan TCMB, yeni gelen regülasyonlarla mevduat faizlerinin artmasını teşvik ediyor.

Bu şartlar altında KKM’den çıkış yolunda atılan adımların etkinliği zayıf kalacaktır.

İki tür KKM’den hangisi için çıkış sinyali verildi?

KKM hesaplarının TL’den geçişli ve dövizden geçişli iki türü var. Toplamda 125 milyar ABD dolarına yaklaşan KKM’nin kabaca %70’i dövizden geçişli, kalanı ise TL den geçişli KKM’de duruyor.

Yapılan düzenlemeler TL geçişli KKM hesaplarını eritmeyi ve bu hesapları TL mevduata dönüştürmeyi hedefliyor. Döviz geçişli olan ve toplam KKM’nin aslan payını oluşturan kısım içinse henüz cazip bir alternatif sunulamadığından bu hesaplar şimdilik rölantide bırakılmış.

Söz konusu dönüşümü yapabilmek amacı ile TL geçişli KKM hesaplarının vade bitiminde TL mevduata dönüştürülmesi için bankalara “sopa” gösterilmiş.

Vadesi gelen KKM’lerin %50’si TL mevduata dönmezse ek menkul kıymet tutulması zorunluluğu konmuş.

Döviz bazlı KKM hesaplarının vade bitiminde ise tekrar KKM’de tutulması için eskiden gösterilen “sopa” masadan kaldırılmış. Yüzde 5 gibi mütevazi bir düşüş hedeflenmiş.

Peki bu yeni sopalar KKM’nin tasfiyesi üzerinde etkili olur mu? Bunun için dolarizasyona sebep olan şartların (yani negatif reel mevduat faizi ve döviz kurunda artış beklentisi) ortadan kalkması lazım ki aşağıda detaylandırdığım üzere henüz o ortamdan oldukça uzağız. Bu nedenle gelen düzenlemelerle KKM’de anlamlı bir azalma beklemek iyimser bir tahmin olur.

Atılan adımların etkilerini şu şekilde değerlendirebiliriz:

Piyasa faizleri üzerindeki etkiler

Mevduat faizi: TL geçişli KKM’yi TL mevduata dönüştürebilmek için bankaların müşterilerine cazip bir mevduat faizi vermesi gerekiyor.

Kredi faizi: Bankaların mevduat faizini kısmi olarak artırıp “cezadan kaçabilmeleri” için kredi faizlerini de mevduat faizlerine paralel artırabilmeleri ve pozitif bir kâr marjını koruyabilmeleri lazım. Şayet bankalar kredi faizlerini artıramazlarsa iki senaryo söz konusu olabilir:

Kredi faizini artıramayan bankalar mevduat faizini de artırmazlar ve “sopa” devreye girer. Yani bankalar düşük faizli devlet tahvili almak zorunda kalırlar.
Cezadan kaçmak isteyen bankalar mevduat faizini artırırlarsa bu sefer de kar marjları azalır.

Düzenlemeler sonrası (ve hatta regülasyonların hafta sonu açıklanacağına dair bir bilgi sızıntısı şüpheleri ile geçtiğimiz Cuma gününden itibaren) bankacılık hisselerinin değer kaybetmesi bu ihtimallerin fiyatlandığını gösteriyor. Yani piyasa oyuncuları KKM’nin başarılı bir tasfiyesi olmayacağını, bankaların kredi faizlerini yükseltemeyeceğini, yeni regülasyonların banka karlarını olumsuz etkileyeceğini fiyatlıyorlar.

Bankalar kredi faizini neden artıramıyor?

Seçim öncesi dönemde gelen regülasyonlar sebebiyle bankaların eli kredi faizini belirleme konusunda serbest değil. Politika faizinin 1,8 katından yüksek kredi faizi veren bankalar menkul kıymet tutmak zorunda.

Eğer TCMB gerçekten KKM’den çıkış konusunda kararlı ise 24 Ağustos’taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bu üst sınırı yükseltmesi gerekir. Bu şekilde kredi faizlerinin artması ve bankaların kar marjının daha sağlıklı seviyelere tutulması mümkün olacağından bankaların mevduat faizlerini yükseltme konusunda eli rahatlar.

Öte yandan ekonomide bir durgunluk yaratma konusunda son derece tedirgin olan yönetimin eli rahat olsaydı enflasyon beklentisi %58 iken politika faizini iki ayda sadece 9 puan mı artırırdı? Bu seneki büyüme öngörüsü potansiyelin üzerinde tutulabilir miydi? Enflasyon raporundaki tahmin ufku boyunca çıktı açığı yaratmadan enflasyonu düşürmek gibi bir iddia olabilir miydi? Şayet TCMB’nin eli rahat olsaydı o zaman esas aracı olan politika faizini yükseltip yan yollara sapmadan çok daha etkin bir beklenti yönetimi yolunu seçmesi gerekmez miydi? Politika faizinde eli bu kadar sınırlı olan bir Merkez Bankası kredi faizlerinde üst sınırı ne kadar yükseltebilir?

Bu sorulara tatmin edici cevaplar alınamadığı sürece KKM’de anlamlı bir düşüşten bahsedebilmek zor.

Dolarizasyon ve döviz kuru üzerindeki etkiler

KKM’den çıkmaya niyet etmek güzel. Ancak bu niyetin gerçekleşebilmesi için tasarruf sahibini dolarizasyona teşvik eden iki temel sebebin ortadan kalkmış olması yani döviz kuru istikrarı ve TL mevduat faizinin enflasyona karşı koruma sağlaması gerekir.

Bu noktaya yakın mıyız? Hayır.

TCMB’nin 2024 sonu enflasyon beklentisi %33 iken (ki tarihi olarak bu tahminlerin hep yukarı yönlü revize edildiğini biliyoruz) mevduat faizleri yüzde 30’lerde seyrettiği için halen negatif bir reel mevduat faizi var.

KKM hesaplarından çıkanlara yüksek faiz verilse bile diğer mudiler genelinde bu imkan söz konusu değil. Bu durum bir taraftan harcamayı teşvik ederken diğer yandan dolarizasyon ve kur üzerinde baskının devamı ile enflasyonu da yukarı itecektir.

Borsa üzerindeki etkiler

Orta ve uzun vadede seçim öncesi dönemden miras alınan regülasyonları kaldıracak her adım bankacılık sistemini olumlu etkileyecektir. Moody’s’in bankacılık sektörü görünümünü durağana yükseltmesi de bu görüşü destekliyor.

Ancak kısa vadedeki belirsizlikler bankacılık hisselerinde Cuma gününden beri gözlenen olumsuz fiyatlamayı doğurmuş olabilir.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Tarımsal Girdi Enflasyonu 27,70

Tarımsal girdi enflasyonu haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 3,46, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,82, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,70 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 77,36 arttı.

Haber Merkezi / Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 78,75 ile malzemeler ve yüzde 74,00 ile diğer mal ve hizmetler olurken, bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 12,85 ile enerji ve yağlar oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Haziran 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; Tarımsal girdi enflasyonu haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 3,46, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,82, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,70 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 77,36 artış gerçekleşti.

Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 3,24, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 4,85 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 23,06, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 67,65 artış gerçekleşti.

Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 78,75 ile malzemeler ve yüzde 74,00 ile diğer mal ve hizmetler oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 12,85 ile enerji ve yağlar oldu.

Bir önceki aya artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 0,78 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 1,50 ile tohum ve dikim materyali oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 9,41 ile veteriner harcamaları ve yüzde 8,90 ile enerji ve yağlar oldu.

Paylaşın

Trafiğe Kayıtlı Taşıt Sayısı 28 Milyona Dayandı

Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 27 milyon 754 bin 948 oldu. Taşıtların yüzde 53,3’ünü otomobil, yüzde 16,8’ini motosiklet, yüzde 15,9’unu kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 107,5 arttı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 235,2, motosiklette yüzde 199,8, otomobilde yüzde 75,9, traktörde yüzde 75,6, kamyonette yüzde 43,7, özel amaçlı taşıtta yüzde 33,8, otobüste yüzde 23,5 ve kamyonda yüzde 18,9 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Temmuz 2023 verilerini açıkladı. Buna göre;

Temmuz ayında 232 bin 253 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 43,7’sini motosiklet, yüzde 41,3’ünü otomobil, yüzde 9,3’ünü kamyonet, yüzde 3,5’ini traktör, yüzde 1,6’sını kamyon, yüzde 0,3’ünü minibüs, yüzde 0,2’sini otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 19,9 arttı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre kamyonette yüzde 32,7, otomobilde yüzde 26,9, kamyonda yüzde 21,8, motosiklette yüzde 13,7, minibüste yüzde 13,3, traktörde yüzde 0,5 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 54,4 ve otobüste yüzde 6,5 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 107,5 arttı. Temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 235,2, motosiklette yüzde 199,8, otomobilde yüzde 75,9, traktörde yüzde 75,6, kamyonette yüzde 43,7, özel amaçlı taşıtta yüzde 33,8, otobüste yüzde 23,5 ve kamyonda yüzde 18,9 arttı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Temmuz ayı sonu itibarıyla 27 milyon 754 bin 948 oldu. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,3’ünü otomobil, yüzde 16,8’ini motosiklet, yüzde 15,9’unu kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 901 bin 725 adet taşıtın devri yapıldı. Temmuz ayında devri(1) yapılan taşıtların yüzde 62,9’unu otomobil, yüzde 15,7’sini motosiklet, yüzde 14,8’ini kamyonet, yüzde 2,7’sini traktör, yüzde 1,7’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 95 bin 960 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 13,7’si Fiat, yüzde 13,3’ü Renault, yüzde 9,5’i Volkswagen, yüzde 7,5’i Opel, yüzde 6,5’i Peugeot, yüzde 6,0’ı Citroen, yüzde 5,6’sı Chery, yüzde 4,8’i Hyundai, yüzde 4,7’si Toyota, yüzde 3,4’ü Dacia, yüzde 3,4’ü Ford, yüzde 2,1’i Kia, yüzde 2,0’ı Mercedes-Benz, yüzde 2,0’ı BMW, yüzde 2,0’ı Audi, yüzde 1,8’i Skoda, yüzde 1,3’ü Volvo, yüzde 1,3’ü Honda, yüzde 1,0’ı MG, yüzde 1,0’ı Seat ve yüzde 7,3’ü diğer markalardan oluştu.

Ocak-Temmuz döneminde 1 milyon 289 bin 896 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 86,1 artarak 1 milyon 289 bin 896 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 18,6 azalarak 17 bin 309 adet oldu. Böylece Ocak-Temmuz döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 272 bin 587 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 67,4’ü benzin yakıtlıdır. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 67,4’ü benzinli, yüzde 19,1’i dizel, yüzde 8,6’sı hibrit, yüzde 3,4’ü elektrikli ve yüzde 1,5’i LPG’lidir. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 802 bin 645 adet otomobilin ise yüzde 36,3’ü dizel, yüzde 34,1’i LPG’li, yüzde 28,0’ı benzinli, yüzde 1,2’si hibrit ve yüzde 0,2’si elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen (2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Ocak-Temmuz döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 35,4’ü 1300 ve altı, yüzde 24,2’si 1401-1500, yüzde 20,2’si 1301-1400, yüzde 9,9’u 1501-1600, yüzde 6,2’si 1601-2000, yüzde 0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Temmuz döneminde kaydı yapılan otomobillerin 180 bin 934’ü gri renklidir. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 34,1’i gri, yüzde 29,2’si beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 10,2’si siyah, yüzde 7,6’sı kırmızı, yüzde 2,8’i yeşil, yüzde 2,4’ü turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,6’sı kahverengi renklidir.

Paylaşın

Türk Lirası Mevduatlarında Yıllık Kayıp Yüzde 21’i Geçti

Türk lirası cinsinden tasarrufların, enflasyon karşısında eridiğini aktaran CHP’li Gürer, vadeli Türk lirası cinsinden tutulan mevduatların, temmuzda reel olarak yüzde 6,9, son altı ayda yüzde 12,4 ve son bir yılda yüzde 21,3 oranında azaldığını ifade etti.

Dolar olarak değerlendirilen tasarrufların ise son bir ayda reel olarak yüzde 4,2, son altı ayda yüzde 14,8 gelir sağladığına dikkat çeken Gürer, şu bilgileri verdi: Euro cinsinden tutulan tasarruflar ise temmuzda aylık olarak yüzde 6,5, son altı ayda yüzde 17,8 ve son bir yılda yüzde 11 oranında reel olarak büyüdü. Altın ise tasarruf sahibine temmuzda reel olarak yüzde 4, son altı ayda yüzde 17,2 ve son bir yılda yüzde 15,3 oranında kazandırdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun, vatandaşı borçlanmaya yönelttiğini, borcunu ödeyemediği için icralık olanların sayısının ise her ay arttığını belirtti. Liranın dolar karşısında kaybının devam ettiğine dikkat çeken Gürer, “kendi paramızla ülkeler arası ticaret yapacağız masalından kendi paramızın dolar karşısında dayanım gücünü koruyamaz noktaya erdik” dedi.

Resmi veriler üzerinden icra dairelerine gelen dosya sayılarındaki artışa dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “1 Ocak- 18 Ağustos 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 oranında artarak 8 milyon 947 bin oldu” dedi.

Ömer Fethi Gürer, ağustos ayı itibariyle UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısının 21 milyon 783 bin olduğuna dikkat çekti.

Borçlanma maliyetlerindeki artışa rağmen vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin 4-11 Ağustos haftasında 25,1 milyar lira artarak 2 trilyon 343 milyar liraya ulaştığını belirten CHP’li Gürer, “Söz konusu haftada tüketici kredilerinde 6,9 milyar, kredi kartı borç bakiyesinde ise 18,2 milyar liralık artış yaşandı. Yıl başından bu yana tüketici kredileri yüzde 30,4 artarak 1 trilyon 461 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 94,4 oranında artarak 882 milyar liraya kadar çıktı” dedi.

Ömer Fethi Gürer, bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan kredi alacaklarının da yılbaşından bu yana 7,1 milyar liralık artışla 37,4 milyar liraya çıktığına işaret etti.

Türkiye’de ekonominin iyi yönetilememesinin acısını vatandaşın yaşadığına vurgu yapan Gürer, Türk lirası cinsinden tasarrufların, enflasyon karşısında eridiğini aktardı. Ömer Fethi Gürer, Vadeli Türk lirası cinsinden tutulan mevduatların, temmuzda reel olarak yüzde 6,9, son altı ayda yüzde 12,4 ve son bir yılda yüzde 21,3 oranında azaldığını ifade etti.

Dolar olarak değerlendirilen tasarrufların ise son bir ayda reel olarak yüzde 4,2, son altı ayda yüzde 14,8 gelir sağladığına dikkat çeken CHP’li Gürer, şu bilgileri verdi: Euro cinsinden tutulan tasarruflar ise temmuzda aylık olarak yüzde 6,5, son altı ayda yüzde 17,8 ve son bir yılda yüzde 11 oranında reel olarak büyüdü. Altın ise tasarruf sahibine temmuzda reel olarak yüzde 4, son altı ayda yüzde 17,2 ve son bir yılda yüzde 15,3 oranında kazandırdı.

“Yoksulluk yaygınlaşırken mutlu azınlık keyfine bakıyor”

Ömer Fethi Gürer, “AKP iktidarlarının uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının bedelini yurttaşın ödemektedir. Her gün birden çok ürüne zam gelmektedir. Şeker pancarı taban fiyatı halen açıklanmamışken neredeyse her hafta şekere zam gelmeye başlamıştır. Bu hafta 50 kg şekerin fabrika fiyatı 1212 TL’den 1262 TL’ye çıkmıştır. Türkşeker’in Mart 2022’de yapmış olduğu yüzde 31 zam sonrası 50 kiloluk şekerin çuval fiyatı 550 TL’ye yükselmişti.

Aradan geçen sürede şeker fiyatı 1262 TL erdi. Her fiyat artışı da şekerden mamul ürün fiyatlarını artırıyor. Şeker bir örnek. Ekonomide düzeliyor dedikçe iktidarın eli vatandaşın cebine gidiyor. Hızla yoksulluk yaygınlaşırken mutlu azınlık keyfine bakıyor. İktidarın zenginleştirdikleri ortalık güllük gülistanlık algısı yaratırken vatandaş nasıl geçineceği kaygısı taşıyor” diye konuştu.

(Kaynak: Gazete Pencere)

Paylaşın

Bitcoin 26 Bin 100 Doların Üzerinde; Litecoin Ve Tron Sert Düştü

Bitcoin (BTC) 29 bin 124 dolara yükselirken. Ethereum (ETH) ise bin 650 dolar seviyesinin hemen üzerinde işlem görüyor. Litecoin ve Tron yatırımcısına yüksek oranda kaybettiren kripto para birimleri arasında yer aldı.

Haber Merkezi / Kripto para birimleri, haftanın ilk işlem günü yönünü yukarı yönlü çevirdi.

Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin (BTC) yüzde 0,06 artışla 29 bin 124 dolara yükselirken, dünyanın en büyük ikinci kripto para birimi Ethereum (ETH) ise yüzde 0.78 artışla bin 680 dolardan işlem görüyor.

Bitcoin’in (BTC) hacmi, son 24 saatte yüzde 12,42 artarak yaklaşık 9 milyar dolar olurken, piyasa değeri ise 508 milyar dolar civarında. Diğer önde gelen kripto paralardan, Litecoin ve Tron yatırımcısına yüksek oranda kaybettiren kripto para birimleri arasında yer aldı.

Küresel kripto para birimi piyasalarının değeri, son 24 saatte yüzde 0,03 artarak 1,06 trilyon dolar civarında işlem görüyor.

Bazı kripto para birimlerinde son durum ise şöyle:

Bitcoin 26,124 dolar, değer kazancı yüzde 0.06
Ethereum 1,680 dolar, değer kazancı yüzde 0.78
Tether 0.9997 dolar, değer kaybı yüzde 0.02
BNB 216.39 dolar, değer kaybı yüzde 0.04
XRP 0.5311 dolar, değer kazancı yüzde 2.03

Cardano 0.2705 dolar, değer kazancı yüzde 1.44
Dogecoin 0.06379 dolar, değer kaybı yüzde 0.40
Solana 21.61 dolar, değer kaybı yüzde 0.75
Polygon 0.5761 dolar, değer kazancı yüzde 0.32

Litecoin 66.53 dolar, değer kazancı yüzde 3.34
Polkadot 4.49 dolar, değer kazancı yüzde 0.27
Tron 0.07614 dolar, değer kazancı yüzde 2.56
Shiba Inu 0.000008314 dolar, değer kaybı yüzde 1.53

Paylaşın