Merkez Bankası, Yıl Sonu Enflasyon Beklentisini Yüzde 67,22 Yükseltti

Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 59,46 olan yıl sonu enflasyon beklentisini eylül ayında yüzde 67,22’ye, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 42,01’den 44,94’e yükseltti. Banka 24 ay sonrası enflasyon beklentisini yüzde 22,54’ten yüzde 23,87’ye artırdı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası, yıl sonu dolar kuru beklentisini 29,82 TL’den 30,14 TL’ye yükseltti. Banka, cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisini yüzde 19,34’ten yüzde 29,26’ya, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisini ise yüzde 19,19’dan yüzde 30,00’a yükseltti.

Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 3,7 olan yıl sonu büyüme tahminini eylül ayında yüzde 3,9’a yükseltti. Banka, 2024 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 4,0’ten yüzde 3,8’e çekti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 59,46 iken, bu anket döneminde yüzde 67,22 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,01 iken, bu anket döneminde yüzde 44,94 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,54 ve yüzde 23,87 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 19,34 iken, bu anket döneminde yüzde 29,26 oldu. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 19,19 iken, bu anket döneminde yüzde 30,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 29,82 TL iken, bu anket döneminde 30,14 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 34,58 TL iken, bu anket döneminde 37,26 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,7 iken, bu anket döneminde yüzde 3,9 olarak gerçekleşmiştir. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,0 iken, bu anket döneminde yüzde 3,8 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Dolar Kuru Beklentisi 30,14 Lira

Merkez Bankası ağustos ayında 29,82 lira olan yıl sonu dolar kuru beklentisini eylül ayında 30,14 liraya yükseltti. Banka, 12 ay sonrası döviz kuru beklentisini ise 4,58 liradan 37,26 liraya yükseltti.

Haber Merkezi /Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 59,46 olan yıl sonu enflasyon beklentisini eylül ayında yüzde 67,22’ye, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 42,01’den 44,94’e yükseltti.

Banka, cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisini yüzde 19,34’ten yüzde 29,26’ya, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisini ise yüzde 19,19’dan yüzde 30,00’a yükseltti.

Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 3,7 olan yıl sonu büyüme tahminini eylül ayında yüzde 3,9’a yükseltti. Banka, 2024 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 4,0’ten yüzde 3,8’e çekti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 59,46 iken, bu anket döneminde yüzde 67,22 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,01 iken, bu anket döneminde yüzde 44,94 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,54 ve yüzde 23,87 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 19,34 iken, bu anket döneminde yüzde 29,26 oldu. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 19,19 iken, bu anket döneminde yüzde 30,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 29,82 TL iken, bu anket döneminde 30,14 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 34,58 TL iken, bu anket döneminde 37,26 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,7 iken, bu anket döneminde yüzde 3,9 olarak gerçekleşmiştir. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,0 iken, bu anket döneminde yüzde 3,8 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Tarımda Üretici Enflasyonu Yüzde 76,35

Tarımda üretici enflasyonu ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 3,83 artış, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 40,31 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,35 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 97,21 arttı.

Haber Merkezi / Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 146,04 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular ve yüzde 131,93 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler; yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 8,84 ile lifli bitkiler ve yüzde 22,32 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu.

Bir önceki aya göre artışın yüksek olduğu alt gruplar, yüzde 13,87 ile tropikal ve subtropikal meyveler ve yüzde 9,55 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler; aylık azalışın yüksek olduğu alt gruplar yüzde 16,12 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve yüzde 1,99 ile lifli bitkiler oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Ağustos 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarımda üretici enflasyonu ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 3,83 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 40,31 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,35 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 97,21 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 0,30 azalış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 0,20 artış ve tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 4,03 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık bitkisel ürünlerde %2,16 artış, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 3,39 artış ve çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 9,17 artış gerçekleşti.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 8,84 ile lifli bitkiler ve yüzde 22,32 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 146,04 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular ve yüzde 131,93 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu.

Bir önceki aya göre azalışın yüksek olduğu alt gruplar yüzde 16,12 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve yüzde 1,99 ile lifli bitkiler oldu. Aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise, yüzde 13,87 ile tropikal ve subtropikal meyveler ve yüzde 9,55 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu.

Ağustos 2023’te, endekste kapsanan 86 maddeden, 15 maddenin ortalama fiyatında azalış, 68 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Paylaşın

2023 Yılında Konut Satışları Yüzde 15,5 Azaldı

Konut satışları 2023 yılının ilk sekiz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5, ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1, yabancılara yapılan konut satışları ise ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,0 azaldı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Konut Satış İstatistikleri Ağustos 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye genelinde konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 azalarak 122 bin 91 oldu. Konut satışlarında İstanbul 17 bin 408 konut satışı ve yüzde 14,3 ile en yüksek paya sahip oldu.

Satış sayılarına göre İstanbul’u 11 bin 7 konut satışı ve yüzde 9,0 pay ile Ankara, 6 bin 504 konut satışı ve yüzde 5,3 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 39 konut ile Ardahan, 67 konut ile Hakkari ve 139 konut ile Artvin oldu.

Konut satışları 2023 yılının ilk sekiz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5 azalışla 797 bin 418 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,1 azalış göstererek 16 bin 375 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,4 olarak gerçekleşti. 2023 yılının ilk sekiz aylık döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,0 azalışla 152 bin 438 oldu.

Ağustos ayındaki ipotekli satışların, 3 bin 762’si; 2023 yılının ilk sekiz aylık döneminde ipotekli satışların ise 46 bin 894’ü ilk el satış olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde diğer konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 artarak 105 bin 716 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 86,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,9 azalışla 644 bin 980 oldu.

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalarak 35 bin 310 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 28,9 oldu. İlk el konut satışları 2023 yılının ilk sekiz aylık döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 azalışla 238 bin 109 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artış göstererek 86 bin 781 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 71,1 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,2 azalışla 559 bin 309 olarak gerçekleşti.

Yabancılara yapılan konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,0 azalarak 3 bin 58 oldu. Ağustos ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,5 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 66 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 919 konut satışı ile Antalya ve 248 konut satışı ile Mersin izledi.

Ağustos ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 733 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 342 konut ile İran, 220 konut ile Irak ve 141 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi.

Paylaşın

Merkez Bankası Yıl Sonu Büyüme Tahminini Değiştirdi: 3,9

Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 3,7 olan yıl sonu büyüme tahminini eylül ayında yüzde 3,9’a yükseltti. Banka, 2024 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 4,0’ten yüzde 3,8’e çekti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası ağustos ayında yüzde 59,46 olan yıl sonu enflasyon beklentisini eylül ayında yüzde 67,22’ye, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 42,01’den 44,94’e yükseltti.

Merkez Bankası, yıl sonu dolar kuru beklentisini 29,82 TL’den 30,14 TL’ye yükseltti. Banka, cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisini yüzde 19,34’ten yüzde 29,26’ya, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisini ise yüzde 19,19’dan yüzde 30,00’a yükseltti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 59,46 iken, bu anket döneminde yüzde 67,22 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,01 iken, bu anket döneminde yüzde 44,94 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,54 ve yüzde 23,87 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 19,34 iken, bu anket döneminde yüzde 29,26 oldu. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 19,19 iken, bu anket döneminde yüzde 30,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 29,82 TL iken, bu anket döneminde 30,14 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 34,58 TL iken, bu anket döneminde 37,26 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,7 iken, bu anket döneminde yüzde 3,9 olarak gerçekleşmiştir. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,0 iken, bu anket döneminde yüzde 3,8 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası Faizleri Rekor Seviyelere Yükseltti

Avrupa Merkez Bankası (AMB), refinansman faizi yüzde 4,50’ye, mevduat faizi ise yüzde 4’e yükseltti. AMB, 2022 yılının Temmuz ayından bu yana art arda onuncu kez politika faizlerini artırmış oldu.

Haber Merkezi / AMB Başkanı Christine Lagarde faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, çekirdek enflasyona ilişkin birçok göstergenin gerilemeye başladığını belirterek, “Enerji ve gıda enflasyon açısından yukarı yönlü riskleri oluşturuyor. Zayıflayan talep ise enflasyon açısından aşağı yönlü risk oluşturuyor. Kredi dinamikleri zayıfladı, faiz oranları yükseldi.” dedi.

Enflasyonu zamanla yüzde 2’lik hedefe indirme konusunda kararlı olduklarını vurgulayan AMB Başkanı, mevcut faiz oranlarının yüzde 2’lik hedef açısından yardımcı olacağını ve AMB’nin ihtiyaç duyulması durumunda tüm araçlarını gözden geçirmeye hazır olduğunu  vurguladı. Lagarde, “AMB faizleri zirveye ulaştı diyemeyiz” ifadesini kullandı.

Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan Avrupa Merkez Bankası (AMB) temel politika faiz oranlarını bir kez daha 25 puan artırdı. Böylelikle refinansman faizi yüzde 4,50’ye, mevduat faizi ise yüzde 4’e yükselmiş oldu.

AMB aldığı bu kararla, Euro Bölgesi’nde yaşanan konjonktürel durgunluğa rağmen, 2022 yılının Temmuz ayından bu yana art arda onuncu kez politika faizlerini artırmış oldu. Bankaların, AMB’den çekeceği kredinin faizi olan refinansman faizi, Ağustos 2001’den bu yana ilk kez yüzde 4,50’ye çıktı. Bankaların, AMB’de tuttuğu mevduatlarına uygulanan yüzde 4 oranındaki faiz ise, Euro’nun yürürlüğe girdiği 1999’dan bu yana en yüksek faiz oranı oldu.

Alınan bu kararla, tasarruflarını bankalara yatıranların daha fazla faiz alma umudu artmış oluyor. Diğer yandan çekilecek kredilere uygulanacak faiz de büyük olasılıkla yükselecek.

AMB’den yapılan açıklamada, Banka’nın 3 temel politika faizini 25 baz puan artırma kararı aldığı, 20 Eylül’den itibaren refinansman faizinin yüzde 4,50’ye, mevduat faizinin yüzde 4’e ve marjinal fonlama faizinin de yüzde 4,75’e yükseltildiği kaydedildi.

Euro Bölgesi’nde enflasyonun çok uzun süre yüksek seyretmesinin beklendiği aktarılan açıklamada, AMB’nin, orta vadede yüzde 2 olan enflasyon hedefini yakalamakta kararlı olduğu belirtildi. Açıklamada, faiz artışı kararının enflasyon hedefini yakalamak için alındığına dikkati çekildi.

AMB Yönetim Konseyi’nin, piyasalardaki gelişmeleri yakından izlediğine işaret edilen açıklamada, faiz oranı kararlarının, gelen ekonomik ve mali veriler, temel enflasyon dinamikleri, para politikası aktarımının gücü ve enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmeye dayanacağı bildirildi.

Ancak Euro Bölgesi’ndeki güncel enflasyon verileri bu hedefin oldukça uzağında. Euro kullanan 20 ülkede, son olarak Ağustos ayında da fiyat artışlarında önemli bir yavaşlama kaydedilmedi. Avrupa İstatistik Dairesi (Eurostat) ilk tahminlerine göre, Ağustos 2023 için Euro Bölgesi’ndeki yıllık enflasyon yüzde 5,3 olarak açıklanacak.

Temmuz ayında yıl sonu için yüzde 5,4’lük bir enflasyon tahmininde bulunan Avrupa Merkez Bankası, bu tahminini revize ederek, sene sonunda enflasyonun yüzde 5,6 olacağı öngörüsünü kamuoyu ile paylaştı. AMB’nin güncel tahminlerine göre enflasyon 2024’te yüzde 3,2, 2025’te ise yüzde 2,1 olarak açıklanacak ve fiyat istikrarı için belirlenen yüzde 2 hedefine neredeyse ulaşılmış olacak.

AMB, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyümeye dair tahminlerini de duyurdu. Buna göre sene sonunda yüzde 0,7’lik bir büyüme bekleniyor. Bu rakamın 2024 sonunda ise yüzde 1 olacağı tahmin ediliyor. Yüksek enflasyonun özel tüketimi olumsuz etkilemesi, uzmanlar tarafından ekonomik büyümenin en büyük el frenlerinden biri olarak nitelendiriliyor.

AMB Başkanı Christine Lagarde faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekte de zayıf göründüğünü ancak ivmenin zamanla yükseleceği umudunu dile getirdi.

Lagarde, “İstihdam piyasası şimdiye kadar sağlam göründü. İstihdam büyümesindeki ivme yavaşlıyor. Hizmetler sektörü daha az istihdam yaratıyor.” dedi. Hükümetlerin mali destekleri geri çekmesi gerektiğini savunan ve mali politikaların ekonomileri daha verimli hale getirmesi gerektiğini kaydeden Lagarde, AB yönetişim çerçevesinin bu yıl sonuna kadar tamamlanmasını istedi.

Lagarde enflasyonla ilgili olarak yaptığı açıklamada, çekirdek enflasyona ilişkin birçok göstergenin gerilemeye başladığını belirterek, “Enerji ve gıda enflasyon açısından yukarı yönlü riskleri oluşturuyor. Zayıflayan talep ise enflasyon açısından aşağı yönlü risk oluşturuyor. Kredi dinamikleri zayıfladı, faiz oranları yükseldi.” dedi.

Enflasyonu zamanla yüzde 2’lik hedefe indirme konusunda kararlı olduklarını vurgulayan AMB Başkanı, mevcut faiz oranlarının yüzde 2’lik hedef açısından yardımcı olacağını ve AMB’nin ihtiyaç duyulması durumunda tüm araçlarını gözden geçirmeye hazır olduğunu  vurguladı. Lagarde, “AMB faizleri zirveye ulaştı diyemeyiz” ifadesini kullandı.

Paylaşın

İki Yılda Akaryakıttan Alınan Vergi Yüzde 700 Arttı

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, “Tarih 13 Eylül 2021 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 7,33 lira. Bunun 1,95 lirası ÖTV ve KDV. Yani o gün 45 litrelik bir depo motorin için 87,75₺ vergi ödeniyordu! Tarih 13 Eylül 2023 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 40,54₺. Bunun 13,80 lirası ÖTV ve KDV. Bugün 45 litrelik bir depo motorin için 621₺ vergi ödeniyor!” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Ödenen vergi miktarındaki iki yıllık artış 7 kat, yani yüzde 700! Ama bizler ek MTV’ye gösterdiğimiz tepkinin yarısını bile yılda üç ek MTV kadar daha fazla akaryakıt vergisi ödemeye göstermiyoruz.

Çünkü dolaylı vergilerde, verginin ödeyicisi ile mükellefi ayrışır ve bu ayrışma nedeniyle verginin psikolojik baskısı daha az hissedilir, vatandaşın tepkisi düşük olur ve toplumda da vergi bilincinin gelişmesine engeldir.”

Ozan Bingöl, açıklamasının devamında, “Ülkeyi yönetenler başta bu nedenle olmak üzere, hem kolay ve zahmetsiz olması nedeniyle, hem hızlı tahsilat nedeniyle, hem de enflasyonist ortamlarda gelirlerinin artması nedeniyle dolaylı vergileri çok severler. -Bizler daha çok vergi öderiz, onlar daha çok harcama yaparlar….” ifadelerini kullandı.

Akaryakıt fiyatları doğrudan gelen zamların yanı sıra bir de vergi zamları nedeniyle katlanıyor. Akaryakıt zamları, girdi maliyetleri ve tüketim maddelerinin fiyatlarını doğrudan etkileyerek piyasada fiyat dengesinde önemli bir rol oynuyor.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, akaryakıta peş peşe gelen büyük zamların ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bingöl, paylaşımında tarih tarih akaryakıt ve vergi oranlarını vererek şu değerlendirmeleri yaptı:

“Tarih 13 Eylül 2021 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 7,33₺. Bunun 1,95 lirası ÖTV ve KDV. (O dönem eşel mobil sistemi uygulandığından litrede ÖTV 0,84₺) Yani o gün 45 litrelik bir depo motorin için 87,75₺ vergi ödeniyordu!

Tarih 13 Eylül 2023 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 40,54₺. Bunun 13,80 lirası ÖTV ve KDV. Bugün 45 litrelik bir depo motorin için 621₺ vergi ödeniyor! Ödenen vergi miktarındaki iki yıllık artış 7 kat, yani %700!

Ama bizler ek MTV’ye gösterdiğimiz tepkinin yarısını bile yılda üç ek MTV kadar daha fazla akaryakıt vergisi ödemeye göstermiyoruz. Çünkü dolaylı vergilerde, verginin ödeyicisi ile mükellefi ayrışır ve bu ayrışma nedeniyle verginin psikolojik baskısı daha az hissedilir, vatandaşın tepkisi düşük olur ve toplumda da vergi bilincinin gelişmesine engeldir.

Ülkeyi yönetenler başta bu nedenle olmak üzere, hem kolay ve zahmetsiz olması nedeniyle, hem hızlı tahsilat nedeniyle, hem de enflasyonist ortamlarda gelirlerinin artması nedeniyle dolaylı vergileri çok severler. Bizler daha çok vergi öderiz, onlar daha çok harcama yaparlar….”

Paylaşın

TÜSİAD Başkanı Turan: Ucuz İş Gücü Ve Rekabetçi Kur Geçen Yüzyılın Stratejisiydi

Türkiye’nin ihracat gücünü artırması için kendi markasını yaratması gerektiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı Turan, “Bizim emek ve enerjisi yoğun işleri orta ve uzun vadede sorgulamamız gerekiyor. Yoksa aynı sarmaldan kurtulamıyoruz. Türkiye’nin ucuz iş gücü ve rekabetçi kurla ihracatı artırması söz konusu değil” dedi ve ekledi:

“Bu geçen yüzyılın stratejisiydi. Çin’le Hindistan arasına bakın, Türkiye ile rekabet edebilecek bir ülke yok. Bizim marka yaratmamız gerekiyor. Türkiye’nin Cezayirle Bangladeş’le rekabet etmemesi lazım. Türkiye’nin rakibi Avrupa ülkeleri olmalı.”

Yatırım, istihdam, ihracat ve OVP ile ilgili iş dünyasının bakış açılarını paylaşan Turan, OVP’deki büyüme beklentisinin enflasyonu düşürme planlaması ile birlikte iyimser bulduklarını belirterek, yatırım ve ihracat odaklı büyümede rekabetçi olabilmesi Türkiye’nin enerjisini kendisinin üretmesinin önemine de vurgu yaptı. Turan, büyümeden fedakarlık ederek enflasyonun düşürülmesi gerektiğini de belirtti.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, Habertürk TV canlı yayınında Ekonomi Müdürü Zeliha Saraç’ın sorularını yanıtladı.

Orhan Turan Türkiye’nin ihracat gücünü artırması için kendi markasını yaratması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim emek ve enerjisi yoğun işleri orta ve uzun vadede sorgulamamız gerekiyor. Yoksa aynı sarmaldan kurtulamıyoruz. Türkiye’nin ucuz iş gücü ve rekabetçi kurla ihracatı artırması söz konsu değil. Bu geçen yüzyılın stratejisiydi. Çin’le Hindistan arasına bakın, Türkiye ile rekabet edebilecek bir ülke yok. Bizim marka yaratmamız gerekiyor. Türkiye’nin Cezayirle Bangladeş’le rekabet etmemesi lazım. Türkiye’nin rakibi Avrupa ülkeleri olmalı” ifadelerini kullandı.

Orhan Turan şu anda yapılan planlamaların olumlu ilerlediğini vurgulayarak, “Bizim başkasının tasarrufuna ihtiyacımız var çünkü büyümek isteyen bir ülkeyiz ve cari açığımız var bu sebeple yabancı sermayeye de ihtiyacımız var. Bizim yönümüzü bir miktar Doğu’ya dönmemiz lazım. Çok batıya belki baktık. Asıl üretim ve genç nüfus burada. Aslına bakarsanız bir miktar da geç kaldık.

Çin’de aslında Türk iş dünyası daha etkin ancak Hindistan’da geride kaldık. Suudi Arabistan’daki 5 trilyonluk yatırımın Türk ihracatını pozitif etkileyeceğini düşünüyorum. Yüksek teknoloji gerektiren yatırımlarda iş kapmamız zor olabilir ancak onun dışındaki yatırımlardan yoğun pay alabileceğimizi düşünüyorum. İnşaat sektörü ve müteahhitlikte pek rakip tanımıyoruz. -50’de de +50’de de çalışıyoruz bu alanda biz.

Şu anda müteahhitler birliği de bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor. Suudi Arabistan yatırımları ile ilgili Türk şirketlerinin adımlarını şu anda görüyoruz. Son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yüzde 40’ı gayrimenkule geliyor. Bizim sıfırdan yatırım yapan firmalara sermayeyi çekmemiz lazım.” dedi.

“Enerjiyi kendimiz üretmeliyiz”

Yeşil dönüşümün ihracat üzerindeki kritik etkisine de vurgu yapan Turan, “Türkiye için cari açığı fazla ülkeler için enerji korkunç derecede önemli. 2022 fiyatlarıyla bizim enerjiye ödediğimiz para 96 milyar dolar. O sebeple bizim için enerji çok stratejik bir konu. Bu enerjinin yüzde 40’ını sanayide kullanıyoruz. Alman firması bir bardağı 2 birim enerjiyle üretirken ben 4’le üretiyorsam rekabet şansım yok. Enerji verimliliği potansiyelimiz yüzde 40’a varıyor sanayide. Bu ithal ettiğimiz bir şey olduğu için çok kritik bir durum.

Dünyada hala yüzde 13 yenilenebilir enerji halen. Biz de Avrupa ile eş zamanlı olarak tasarrufumuzu artırıyoruz ancak. Enerjiyi çeşitlendirmemiz gerekiyor, özellikle yenilenebilir enerji konusunda. AB’nin rekabet stratejisi bu yeşil dönüşüm aslında. Çin’le rekabet edemediği alanlarda AB daha rekabetçi hale gelmek için enerji tüketimini düşürmeye çalışıyor çünkü onlar da enerji konusunda dışa bağımlı.

Enerjiyi kendimiz üretmemiz ve kaynağını verimli kullanmamız bizi daha rekabetçi hale getirecek. Aksi halde ihracatta rekabet etmemiz daha zor hale gelecek. Enerji verimliliği işi memleket meselesidir. Yaklaşık 130 milyar dolar enerjiye para ödüyoruz biz. Fiyatlandırmanın önümüzdeki süreçte maliyete oranlı olmasını bekliyoruz. Ek vergi olacak ve orada da bir fon oluşacaksa bunun ‘Yeşil Dönüşüm’e harcanması gerekiyor” dedi.

Orhan turan, “Finansmana erişimde henüz rahatlama yok. Erişemiyorduk, şimdi biraz erişim olmasına rağmen maliyetler çok fazla arttı. Bizim şirketlerimizin nakit akışlarını bozmamamız lazım. İhracatın finansmanında dün artış yapıldı bunun daha da önünü açmamız lazım. Bizim önceliğimiz enflasyonla mücadele. Biz OVP’deki büyümeyi iyimser bulduk. Bu büyümeyle enflasyon nasıl düşer bilemiyoruz. Gerekiyorsa büyümeden fedakarlık yaparak enflasyonu düşürmemiz gerekiyor. Türkiye’nin tekrar tek haneyi görmesi için 2-3 yıla ihtiyacı var” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 155,2 Milyar Dolar

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu, temmuz sonu itibarıyla, 155,2 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcu 146,3 milyar, kısa vadeli kredi borcu ise 9,0 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Temmuz 2023 raporunu yayınladı

Buna göre; Temmuz sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 2,6 milyar dolar azalarak 155,2 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 3,4 milyar dolar azalarak 146,3 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 828 milyon ABD doları artarak 9,0 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 48 milyon dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 1,1 milyar dolar azalışla 12,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 88 milyon dolar artmış, tahvil stoku ise 1,2 milyar dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 344 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 898 milyon dolar azalarak 8,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2022 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 39 milyon dolar artışla 5,1 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 601 milyon dolar artışla 1,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Temmuz sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 1,4 milyar dolar artarak 103,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 376 milyon dolar artarak 7,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 146,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,7’sinin dolar, yüzde 36,5’inin Euro, yüzde 2,0’ının Türk lirası ve yüzde 2,8’inin ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 9,0 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 39,2’sinin dolar, yüzde 36,8’inin Euro, yüzde 17,5’inin Türk lirası ve yüzde 6,5’inin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, Temmuz sonu itibarıyla, 146,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 34,9’unu finansal kuruluşların, yüzde 65,1’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Aynı dönemde, 9,0 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 75,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 24,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Temmuz sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 43,4 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Bitcoin 26 Bin 200 Doların Üzerinde; Solana Ve Litecoin Sert Yükseldi

Bitcoin (BTC) 26 bin 260 dolara yükselirken, Ethereum (ETH) ise bin 600 seviyesinin üzerinde işlem görüyor. XRP, Solana, Polygon, Litecoin ve Shiba Inu yatırımcısına kazandıran kripto para birimleri arasında yer aldı.

Haber Merkezi / ABD’de enflasyonun yüzde 4,7’den yüzde 4,3’e gerilemesinin ardından, önde gelen kripto para birimleri kayıplarını telafi etti.

Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin (BTC) yüzde 1,38 artışla 26 bin 260 dolara yükselirken, dünyanın en büyük ikinci kripto para birimi Ethereum (ETH) ise bin 600 seviyesinin üzerinde işlem görüyor.

Bitcoin (BTC) dün yüzde 0,80 artışla 25 bin 879,58 dolardan işlem görürken, Ethereum (ETH) ise yüzde 0,33 artışla bin 582,98 dolardan işlem görmüştü.

XRP , Solana, Polygon, Litecoin ve Shiba Inu yüzde 5’e kadar değer kazanarak, yatırımcısına kazandıran kripto para birimleri arasında yer aldılar.

Küresel kripto para piyasası değeri, son 24 saatte yüzde 1,38 artışla 1,04 trilyon dolar civarında işlem görüyor. Bitcoin’in piyasa değeri 511 milyar dolar civarında. BTC hacmi son 24 saatte yüzde 11,4 düşüşle yaklaşık 14,09 milyar dolar seviyesinde kaldı.

Tüm stabilcoinlerin hacmi şu anda 27,36 milyar dolar, bu toplam kripto piyasasının 24 saatlik hacminin yüzde 93,38’ine tekabül ediyor.

Paylaşın