İkinci El Araç Satışına İlişkin Yeni Düzenleme!

İkinci el araç ve taşınmaz satışına ilişkin yeni düzenlemeye göre, kişinin ilan sitelerinde kimliğini gizleyerek sahte hesaplar üzerinden ilana çıkması engellenecek. Kişiler, kendi, eşi veya bir ve ikinci dereceden akrabalarına ait olmayan ikinci el araç ve gayrimenkul için sadece yetki belgesi alarak ilan açabilecek.

Haber Merkezi / İlan siteleri, bu kurala uygun ilan denetimleri yapmakla yükümlü olacak. Kurala aykırı her ilan için 10 bin ile 100 bin TL arasında ceza uygulanacak.

İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti ve Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliklerde değişiklik yapılmasına dair Yönetmelikler Resmi Gazete’de yayımlandı. Ticaret Bakanlığı’nın yayımladığı kararlara göre;

Kişinin ilan sitelerinde kimliğini gizleyerek sahte hesaplar üzerinden ilana çıkması engellenecek.
Kişiler, kendi, eşi veya bir ve ikinci dereceden akrabalarına ait olmayan ikinci el araç ve gayrimenkul için sadece yetki belgesi alarak ilan açabilecek.
İlan siteleri, bu kurala uygun ilan denetimleri yapmakla yükümlü olacak.
Kurala aykırı her ilan için 10 bin ile 100 bin TL arasında ceza uygulanacak.

Ticaret Bakanlığı tarafından söz konusu yönetmelik değişiklikleri hakkında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Son zamanlarda ilan sitelerinde gerçeği yansıtmayan, fiyat şişirmeleri ve aldatmacaları içeren ilanlar yoluyla, taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde vatandaşlarımızın mağdur edildiğinin gözlemlenmesi ve bu konuda çokça artan şikayetlerin bildirilmesi üzerine, söz konusu etik dışı ve yanlış uygulamaları ve mağduriyetleri ortadan kaldırmak amacıyla, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte ve İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte değişikliğe gidilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Söz konusu değişikliklerle; tüketici mağduriyetine yol açabilen sahte ilanların engellenmesi, spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi ve elektronik ortamda hizmet sunan ilan platformlarında yer alan ilan kirliliği ile ilanlardaki bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.”

Paylaşın

Trafiğe Kayıtlı Taşıt Sayısı 28 Milyona Dayandı

Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 27 milyon 754 bin 948 oldu. Taşıtların yüzde 53,3’ünü otomobil, yüzde 16,8’ini motosiklet, yüzde 15,9’unu kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 107,5 arttı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 235,2, motosiklette yüzde 199,8, otomobilde yüzde 75,9, traktörde yüzde 75,6, kamyonette yüzde 43,7, özel amaçlı taşıtta yüzde 33,8, otobüste yüzde 23,5 ve kamyonda yüzde 18,9 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Temmuz 2023 verilerini açıkladı. Buna göre;

Temmuz ayında 232 bin 253 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 43,7’sini motosiklet, yüzde 41,3’ünü otomobil, yüzde 9,3’ünü kamyonet, yüzde 3,5’ini traktör, yüzde 1,6’sını kamyon, yüzde 0,3’ünü minibüs, yüzde 0,2’sini otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 19,9 arttı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre kamyonette yüzde 32,7, otomobilde yüzde 26,9, kamyonda yüzde 21,8, motosiklette yüzde 13,7, minibüste yüzde 13,3, traktörde yüzde 0,5 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 54,4 ve otobüste yüzde 6,5 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 107,5 arttı. Temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 235,2, motosiklette yüzde 199,8, otomobilde yüzde 75,9, traktörde yüzde 75,6, kamyonette yüzde 43,7, özel amaçlı taşıtta yüzde 33,8, otobüste yüzde 23,5 ve kamyonda yüzde 18,9 arttı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Temmuz ayı sonu itibarıyla 27 milyon 754 bin 948 oldu. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,3’ünü otomobil, yüzde 16,8’ini motosiklet, yüzde 15,9’unu kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 901 bin 725 adet taşıtın devri yapıldı. Temmuz ayında devri(1) yapılan taşıtların yüzde 62,9’unu otomobil, yüzde 15,7’sini motosiklet, yüzde 14,8’ini kamyonet, yüzde 2,7’sini traktör, yüzde 1,7’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 95 bin 960 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 13,7’si Fiat, yüzde 13,3’ü Renault, yüzde 9,5’i Volkswagen, yüzde 7,5’i Opel, yüzde 6,5’i Peugeot, yüzde 6,0’ı Citroen, yüzde 5,6’sı Chery, yüzde 4,8’i Hyundai, yüzde 4,7’si Toyota, yüzde 3,4’ü Dacia, yüzde 3,4’ü Ford, yüzde 2,1’i Kia, yüzde 2,0’ı Mercedes-Benz, yüzde 2,0’ı BMW, yüzde 2,0’ı Audi, yüzde 1,8’i Skoda, yüzde 1,3’ü Volvo, yüzde 1,3’ü Honda, yüzde 1,0’ı MG, yüzde 1,0’ı Seat ve yüzde 7,3’ü diğer markalardan oluştu.

Ocak-Temmuz döneminde 1 milyon 289 bin 896 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 86,1 artarak 1 milyon 289 bin 896 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 18,6 azalarak 17 bin 309 adet oldu. Böylece Ocak-Temmuz döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 272 bin 587 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 67,4’ü benzin yakıtlıdır. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 67,4’ü benzinli, yüzde 19,1’i dizel, yüzde 8,6’sı hibrit, yüzde 3,4’ü elektrikli ve yüzde 1,5’i LPG’lidir. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 802 bin 645 adet otomobilin ise yüzde 36,3’ü dizel, yüzde 34,1’i LPG’li, yüzde 28,0’ı benzinli, yüzde 1,2’si hibrit ve yüzde 0,2’si elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen (2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Ocak-Temmuz döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 35,4’ü 1300 ve altı, yüzde 24,2’si 1401-1500, yüzde 20,2’si 1301-1400, yüzde 9,9’u 1501-1600, yüzde 6,2’si 1601-2000, yüzde 0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Temmuz döneminde kaydı yapılan otomobillerin 180 bin 934’ü gri renklidir. Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 530 bin 778 adet otomobilin yüzde 34,1’i gri, yüzde 29,2’si beyaz, yüzde 12,3’ü mavi, yüzde 10,2’si siyah, yüzde 7,6’sı kırmızı, yüzde 2,8’i yeşil, yüzde 2,4’ü turuncu, yüzde 0,6’sı sarı ve yüzde 0,6’sı kahverengi renklidir.

Paylaşın

İkinci El Otomobil Piyasasında Durgunluk!

İMAS Başkanı Hayrettin Ertemel, “Ticaret Bakanlığı’mızın aldığı kararların hemen akabinde spekülatif fiyat taleplerinin önüne geçildi. Birebir irtibat noktasında zaman zaman fazladan ücretler talep edilse de Bakanlığımızın denetimleri, piyasadaki talep düşüklüğü ve vatandaşlarımızın bu tür taleplere karşılık vermemesi neticesinde bir süre sonra bu tür uygulamalar da ortadan kalkacaktır” dedi ve ekledi:

“Şu an için spekülatif fiyatlamalar da geri çekilme görüyoruz. Otomobilin fiyat baremine göre ilanlarda 100-150 bin TL’ye kadar indirimler gözlemlenebiliyor, yani fiyatlar olması gerektiği seviyeye geri geliyor.”

Hem sıfır, hem ikinci el piyasasında C Segment sedan araçların çok tercih edildiğini söyleyen Ertemel, “Bu araçların bazılarının ülkemizde üretilmesinden dolayı sağladığı fiyat avantajı ve sahip olduğu konfor sebebiyle vatandaşlarımızın en çok tercih ettiği otomobiller arasında ilk sırada” diye konuştu.

2023 yılının ilk 6 ayında stokların tükendiği 2. el araç piyasasında durağanlık yaşanıyor. Bayilerin stokları tüketememesi nedeniyle fiyatlarda 150 bin TL’ye indirimler gözlemleniyor.

Milliyet‘in haberine göre, konu hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, şu ifadeleri kullandı: “Oldukça yüksek satış adetlerine ulaşan ve hatta tarihi rekorlar kıran bir ocak-haziran dönemini geride bıraktık. İkinci elde haziran ayı itibarıyla başlayan düşüş, temmuz ayında da artarak devam etti. İçinde bulunduğumuz ağustos ayı içerisinde de mevcut durağanlık halen devam etmektedir.”

Piyasadaki bu durumun sebeplerine değinen Ertemel, “Bu durumun birden fazla temel sebebi var. Bunlardan bir tanesi krediye erişimde yaşanan zorluklar. Son bir yıldır krediye erişimde bazı güçlükler yaşansa da talepler önemli ölçüde karşılanabiliyordu. Alınan yeni kararlar sonrasında bankalar kredi taleplerine büyük oradan karşılık vermediğinden, bu sebeple talepte azalma söz konusu. Elbette bu piyasanın daha sağlıklı ilerlemesi için alınan kararlar dahilinde geçici bir durum. Bir süre sonra krediye ulaşımın kolaylaşacağı ve satış adetlerine olan etkisinin azalacağı kanaatindeyiz.

Bir diğer etken ise temmuz ayında kapsamı genişleterek uzatılan 6+6 yönetmeliğinin yarattığı etki. Son yıllarda otomobil bir yatırım, bir kayıt dışı ticaret alanı olarak görülüyordu. Bu konunun yarattığı olumsuz etkiler sebebiyle Ticaret Bakanlığımız bir dizi etkili önlem aldı. Önlemlerin neticesinde spekülatif fiyat talepleri durduruldu ve ticaret maksatlı araç alan pek çok kişi için otomobil cazibesini kaybederek bu anlamda da talepler azalmış oldu.

İhtiyaç maksatlı otomobil alacak vatandaşlarımız ise spekülatif fiyatların geri çekilmeye başlaması ve kararların etkisini gözlemlemek maksadıyla planlarını bir müddet ertelemiş durumda. Diğer yandan otomobil fiyatlarının genel olarak yüksek olması da etkenler arasında” diye konuştu.

Fiyatlardaki dalgalanmaya değinen Ertemel, “Ticaret Bakanlığı’mızın aldığı kararların hemen akabinde spekülatif fiyat taleplerinin önüne geçildi. Birebir irtibat noktasında zaman zaman fazladan ücretler talep edilse de Bakanlığımızın denetimleri, piyasadaki talep düşüklüğü ve vatandaşlarımızın bu tür taleplere karşılık vermemesi neticesinde bir süre sonra bu tür uygulamalar da ortadan kalkacaktır. Şu an için spekülatif fiyatlamalar da geri çekilme görüyoruz. Otomobilin fiyat baremine göre ilanlarda 100-150 bin TL’ye kadar indirimler gözlemlenebiliyor, yani fiyatlar olması gerektiği seviyeye geri geliyor” dedi.

Hem sıfır, hem ikinci el piyasasında C Segment sedan araçların çok tercih edildiğini söyleyen Ertemel, “Bu araçların bazılarının ülkemizde üretilmesinden dolayı sağladığı fiyat avantajı ve sahip olduğu konfor sebebiyle vatandaşlarımızın en çok tercih ettiği otomobiller arasında ilk sırada” diye konuştu.

Ertemel sözlerini, “İkinci el otomobil fiyatları, sıfır otomobil fiyatlarından doğrudan etkileniyor. Döviz ve ÖTV gibi otomobil fiyatlarını direkt etkileyen faktörlerde değişiklik olmadığı ve sıfır araçta fiyat artışları yaşanmadığı takdirde ikinci el piyasasında sağlanan mevcut ortam devam edecek ve fiyatlarda kayda değer artışlar olmayacaktır. Hatta düşük talebin de etkisiyle daha da düşüşler görebiliriz. Ancak döviz gibi ana faktörlerde değişim yaşandığı takdirde otomobil fiyatları da buna paralel olarak değişecektir” diyerek noktaladı.

Paylaşın

İkinci El Otomobil Satışları Yüzde 18 Azaldı; Fiyatlar 2 Yıl Sonra Düşüşe Geçti

İkinci otomotiv sektörü temsilcilerinden Otomerkezi CEO’su Muhammed Karakaş, Eylül 2021’den bu yana ikinci el otomobil fi yatlarında ilk kez düşüş olduğunu belirterek, “İkinci el otomobil fiyatlarında ağustosta başlayan düşüşün 15 Eylül’e kadar süreceğini öngörüyoruz. Bu tarihten sonra ise yaz bitiyor, kur da duracak gibi değil. Kur 1-2 lira yukarı kıpırdar. Öyle olunca düşüş durağanlaşır” dedi.

Döviz ile ikinci el fiyatlarını kıyasladıkları endeksin, yılın ilk yarısına göre yüzde 140’lara kadar yükseldiğini belirten Carvak CEO’su Mehmet Çelikol, “Öngörümüz bunun yıl sonunda yüzde 120’lere düşmesi yönündeydi. Fiyatların döviz bazlı düşüşü bu beklentimizle paralel gerçekleşti. TL bazında önemli fiyat düşüşü görmüyoruz. Ancak sıfır araç arzının artması, ikinci el fi yatının sıfır araç fiyatını geçememesi yönündeki yasal düzenleme ve sezonsallık etkisi ile yaşanan talep düşüşü sebepli Ağustos ayında bazı segmentlerde küçük düşüş görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hızlı yükselen fiyatlar ve krediye erişimde yaşanan zorlukların yanı sıra tedarik sorununun azalmasıyla otomotiv piyasasında gözlenen yavaşlama, rakamlara da yansıdı. Ağustos ayı başından bu yana ikinci el otomobil fiyatları ortalama yüzde 3 düştü.

Ekonomi gazetesinden Aysel Yücel’in haberine göre; böylece, pandemi koşullarının etkili olduğu Eylül 2021’den bu yana ikinci elde fiyatlar ilk kez düşüş kaydetti. Fiyatlardaki geri çekilmede, sıfır kilometre araçların ikinci elde spekülatif fiyatlarla satışına yönelik caydırıcı önlemlerin de etkili olduğu belirtiliyor.

Otomotiv veri ve analiz şirketi Cardata’nın verilerine göre, ikinci el otomobil fiyatları ağustos ayı itibarıyla düşüşe geçti. Cardata CEO’su Hüsamettin Yalçın, fiyatlardaki düşüşün nedenlerini şöyle özetledi: “Seçimden bu yana ikinci el satışlarında bir düşüş vardı. Düşüş devam ediyor. Satışlardaki daralma temmuz sonu itibarıyla fiyatlara yansımaya başladı. Bunda birkaç majör neden var. Birincisi; sıfır kilometre araçlarda pandemiden bu yana önemli bir sıkıntı olan bulunurluk sorunu önemli ölçüde azaldı. Sıfır kilometre araç bulamayan ikinci el araca yöneliyor bu da fiyatları artırıyordu. Şimdi insanlar sıfır km araç bulabildikleri için ikinci ele talep biraz düşüyor. Alım gücünün düşmesi de fiyatları aşağı çekiyor.”

EBS Danışmanlık’ın verilerine göre, ikinci otomobil satışları bu yıl ilk kez haziran ayında düştü. Haziran ayında satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 18 düşerek, 710 bin adette kaldı. EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, ikinci el araç satışlarındaki düşüşe yönelik şu açıklamayı yaptı: “Piyasa sıkıştı. Sıkışıklık halen devam ediyor. Baz etkisiyle temmuz ayı satışlarında artış olsa da rakamlar haziran ayı altında olacak. artan fiyatlar vatandaşın alım gücünü aşıyor” şeklinde konuştu.

Ekonominin nabzının ikinci elde olduğunu vurgulayan Şahin, “Sıfırı alan yüzde 10’luk belli bir kitle. Alışların yüzde 60’ını 10 yaş üzeri otomobiller oluşturuyor. Türkiye’de ilk 6 ayda satılan sıfır otomobil sayısı 430 bin 372 iken satılan 30 yaş ve üstü otomobil sayısı yaklaşık 448 bin. Türkiye gerçeği bu” diye konuştu.

İkinci otomotiv sektörü temsilcilerinden Otomerkezi CEO’su Muhammed Karakaş, Eylül 2021’den bu yana ikinci el otomobil fiyatlarında ilk kez düşüş olduğunu belirterek, “İkinci el otomobil fiyatlarında ağustosta başlayan düşüşün 15 Eylül’e kadar süreceğini öngörüyoruz. Bu tarihten sonra ise yaz bitiyor, kur da duracak gibi değil. Kur 1-2 lira yukarı kıpırdar. Öyle olunca düşüş durağanlaşır” açıklamasını yaptı.

Döviz ile ikinci el fiyatlarını kıyasladıkları endeksin, yılın ilk yarısına göre yüzde 140’lara kadar yükseldiğini belirten Carvak CEO’su Mehmet Çelikol, “Öngörümüz bunun yıl sonunda yüzde 120’lere düşmesi yönündeydi. Fiyatların döviz bazlı düşüşü bu beklentimizle paralel gerçekleşti. TL bazında önemli fiyat düşüşü görmüyoruz. Ancak sıfır araç arzının artması, ikinci el fi yatının sıfır araç fiyatını geçememesi yönündeki yasal düzenleme ve sezonsallık etkisi ile yaşanan talep düşüşü sebepli Ağustos ayında bazı segmentlerde küçük düşüş görüyoruz” diye konuştu.

Haziran ayında hem bayram öncesi olması hem de fi yat artışı beklentisi sebebiyle ciddi talep artışı gözlendiğini hatırlatan Çelikol, şöyle devam etti: “Temmuz ile birlikte talep düşüşü görmeye başladık ve bu trend Ağustos’ta da devam ediyor. Ancak bu beklediğimiz bir düşüştü, bunu hem yaz ayları hem de bayram sonrasının sezonsallık etkisi olarak değerlendirmek lazım. Eylül ile birlikte geçen yıllarda gördüğümüz gibi tekrar talep artışı gözlemeyi bekliyoruz.”

İkinci el araç piyasasındaki daralmaya karşın, sıfır kilometre araçlarda henüz satışlarda düşüş söz konusu değil. Ancak talepte yavaşlama var. Yüksek enflasyon ve krediye erişimdeki zorluklar nedeniyle sıfır araç pazarında iptaller başlamıştı. Tedarik sorunu nedeniyle pandemiden bu yana birikmiş talep olduğu için sipariş iptalleri henüz satış rakamlarına yansımıyor.

Temmuz ayında yıllık bazda yüzde 115,4’lük rekor artışla 112 bin adeti aşmıştı. Ağustos ayında da biriken talep nedeniyle satışlarda daralma beklenmese de temmuz ayına göre ivmenin hız kesmesi bekleniyor. Talepteki yavaşlamanın satışlara etkisinin son çeyrekte ise daha net görüleceği öngörülüyor.

Paylaşın

Dünya Genelindeki Elektrikli Araçların Yarısı Çin Yapımı

Çin, elektrikli araçlar konusundaki yükselişini sürdürüyor. Ülkede trafiğe katılan elektrikli araç sayısı giderek artarken bugün dünya genelinde mevcut olan elektrikli araçların yaklaşık yarısı, Çin yapımı.

Çinli üreticilerin kendi ülkelerinde çekinebilecekleri tek rakip, merkezi ABD’de olan, Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla. Ancak özellikle de geliri yüksek olan Çinli tüketiciler, bir süredir ağırlıklı olarak yerli, yani Çinli markaları tercih ediyor. Bu alanda sektörün lideri olan marka, BYD. Çin kaynaklı resmi verilere göre, BYD yılın ilk yarısında, Tesla’ya göre yüzde 29 daha fazla yüzde yüz elektrikli araç sattı.

Ekonomik açıdan aydınlık bir dönem yaşamayan Almanya’da siparişler azalıyor, alım gücü düşüyor. İşlerin yolunda gitmediği bu ortamda, otomobil üreticileri de büyük zorluklarla karşı karşıya. Elektromobiliteye geçiş ve otonom sürüşün geliştirilmesi gibi planlar, devasa bir maliyeti beraberinde getiriyor.

Bu amaçlara ulaşılması için gereken mali kaynakların, siyaset tarafından giderek daha az arzulanan içten yanmalı motora sahip araçlar üzerinden sağlanmak zorunda olması da ayrı bir çelişki.

Aslında yılın ilk yarısı, Alman otomotiv üreticileri açısından iyi geçti. Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen (VW), satış ve kârlarını artırdıklarını duyurdu. Ancak yılın tamamını hesaba katan öngörüler, yatırımcı ve hissedarları hayal kırıklığına uğratan seviyede. Enflasyon ve faiz oranlarının arttığı ortamda, yeni araçlara olan ilgi de azalmış bulunuyor.

Alman Otomobil Endüstrisi Kurumu (VDA) Başkanı Hildegard Müller, “Üretimde bir artış görsek de bu endüstride rahatlama yaşandığı anlamına gelmiyor” uyarısında bulundu. Satışların, 2019’da pandemi krizi patlak vermeden önceki seviyenin yaklaşık beşte biri seviyesinde olması dikkat çekiyor. Almanya’da özellikle de yüzde yüz elektrikli araç siparişleri düşüşte. Bu segmentteki talep, şu anda, bir önceki yılın yalnızca yüzde 60’ı seviyesinde.

Almanya’da durum böyleyken, dünyanın en büyük ve en önemli otomobil pazarı olan Çin, elektrikli araçlar konusundaki yükselişini sürdürüyor. Ülkede trafiğe katılan elektrikli araç sayısı giderek artarken bugün dünya genelinde mevcut olan elektrikli araçların yaklaşık yarısı, Çin yapımı.

Çinli üreticilerin kendi ülkelerinde çekinebilecekleri tek rakip, merkezi ABD’de olan, Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla. Ancak özellikle de geliri yüksek olan Çinli tüketiciler, bir süredir ağırlıklı olarak yerli, yani Çinli markaları tercih ediyor. Bu alanda sektörün lideri olan marka, BYD. Çin kaynaklı resmi verilere göre, BYD yılın ilk yarısında, Tesla’ya göre yüzde 29 daha fazla yüzde yüz elektrikli araç sattı.

VW Çin Müdürü Ralf Brandstätter, konuya ilişkin olarak “Pazarda bir kırılma yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı. Brandstätter, onlarca yıl boyunca sektör lideri olan VW’nin, ilk çeyrekte BYD tarafından geride bırakılışına tanıklık etmek zorunda kaldı. BYD, bu zaman diliminde VW’ye göre yirmi kat daha fazla elektrikli araç satmayı başardı.

Şimdi VW, bu trendi tersine çevirmeye çalışıyor. VW, bunu yaparken Çinli otomobil üreticisi Xpeng ile elektromobilite, yazılım ve otonom sürüş alanlarında işbirliğine gitti. Wolfsburg merkezli üretici, bir startup olan Xpeng’e 700 milyon dolarla katkı sağlıyor. İlk etapta VW’nin Çin pazarına 2026 yılında iki yeni elektrikli modelle girmesi planlanıyor.

Porsche ve Audi gibi lüks markaların da sahibi olan VW şirketinin yanı sıra Mercedes ve BMW de konumlarını kaybetmemek için büyük çaba sarf etmek zorunda. Otomotiv konusunda uzmanlaşan danışmanlık şirketi Berylls’in son araştırması, lüks araç sınıfında adeta bir “iktidar değişimi” yaşandığından bahsediyor. Buna göre, Çinliler, gelenekselleşmiş Alman üst sınıf araç üreticilerini “sürat şeridinde solluyor.”

Berylls Strategy Advisors’ın Çin bürosunun yöneticisi Willy Wang, “Alman üreticiler için durum endişe verici. Çünkü Çinli rakipleri, müşteri algısında pek çok noktada açık ara önde” diye konuştu. Eskiden lüks Alman araçlar, Çin’deki orta ve üst sınıf için ideal birer statü sembolü niteliği taşıyordu. Teknik açıdan geri kalmış ve kalitesiz olmakla suçlanan yerli markalarsa kötü bir itibara sahipti. Bugünse bu algı değişmiş durumda.

Markası mı ürünün kendisi mi?

Bugün gelinen noktada Çin üretimi araçlar, özellikle de sahip oldukları bilgi-eğlence ve sürücü destek sistemleri gibi dijital unsurlarla ön plana çıkıyor. Çinlilerin bu açıdan iyi olmasının nedeni, muhtemelen Çin’in metropollerindeki trafik durumunda bu sistemlere mutlak suretle ihtiyaç duyulması.

Berylls araştırmasına göre, Çinli üreticiler klasik faziletlerden sayılan konfor ve kalite konusunda da Almanları tüketici algısında yakalamış hatta geride bırakmış durumda. Bir bulgu da Çinli müşterilerin gözünde bir araç satın alma nedeni olarak teknolojinin geleneksel değerlerden daha önemli hâle gelmiş olması: Alman yapımı lüks araçların satın alınma nedeni, öncelikli olarak marka. Çin yapımı lüks araçların satın alınma nedeni ise, ürünün kendisi.

Dolayısıyla Çin’de bugün elektrikli araçların yüzde 80’inin yerli üretim olması şaşırtıcı değil. Ülkedeki en başarılı 10 elektrikli araç üreticisi arasında yer alan tek yabancı şirket, Tesla. Alman üreticiler ise ilk 10’da kendilerine yer dahi bulamıyor.

İçten yanmalı motorlu araçlar da dahil olmak üzere, Çin otomotiv pazarının tamamına bakıldığında, 2023 yılında Çinli üreticilerin, onlarca yıldır ilk kez, yabancı üreticileri geride bırakarak pazar payının yüzde 51’ine sahip olacağı öngörülüyor. Danışmanlık şirketi Alix Partners’ın Global Automotive Outlook 2023 araştırmasına göre, 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 65’e çıkması bekleniyor.

Söz konusu çalışmanın verilerine göre, Avrupalı üreticiler giderek artan biçimde Çinli üreticilerin baskısı altına giriyor. Avrupa’da araç satışları, uzun vadede, pandemi öncesi döneminde yüzde 15 daha altında seyredecek. 023’ün ilk çeyreğinde, Çin, dünya ihracat şampiyonluğu sıfatını Japonya’nın elinden söküp aldı. Henüz üç yıl önce, 2020 yılında, Çin söz konusu listede altıncı sıradaydı.

AlixPartners’da otomotiv uzmanı olarak görev yapan Fabian Piontek, “Çin, otomobil super gücü olmak için en doğru yolda” dedi. Aynı esnada Avrupalı üreticilerin yerli pazarlarda savunma konumuna geçmek zorunda kaldığını aktaran Piontek, şu kritik değerlendirmeyi yaptı: Alman otomobil üreticilerinin rekor kazanç sağladığı dönem, sona yaklaştı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Taşıt Kredileri Yüzde 233,64 Arttı; Araç Kiralama Rekor Kırdı

Temmuz 2022’de 25 milyar 613 milyon lira olan taşıt kredileri bu yılın Temmuz ayında 85 milyar 457 milyon liraya yükseldi. Her yıl yaz aylarında araç kiralama oranını artıran tatilciler, bu yıl rekora imza attı.

Öte yandan 2022 yılının ilk 7 aylık döneminde kullanılan konut kredisi tutarı 350 milyar 202 milyon lira iken bu dönemde yüzde 26,16’lık sınırlı artış ile 441 milyar 812 milyon TL’ye çıktı. Geçen yılın ilk 7 aylık dönemine göre yüzde 60,65 artan ihtiyaç kredisi tutarı ise, 550 milyar 978 milyon liradan 885 milyar 193 milyon liraya ulaştı.

Faiz oranlarındaki hızlı artışın devam etmesine karşın tüketicinin kredi borçlanması hız kesmedi ve kendini güvenceye almak isteyen yurttaş konut alımına devam ederken, taşıt alımını ise katladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) temmuz ayının son haftasına ait bültenine göre bu yılın 7 ayında kullanılan tüketici kredisi tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52,40 artış göstererek 1 trilyon 412 milyar 462 milyon TL’ye ulaştı.

Sözcü gazetesinden Deniz Bilici Göçmen’in haberine göre, geçen yılın ilk 7 aylık döneminde kullanılan konut kredisi tutarı 350 milyar 202 milyon lira iken bu dönemde yüzde 26,16’lık sınırlı artış ile 441 milyar 812 milyon TL’ye çıktı. Taşıt kredilerindeki artış ise yüzde 233,64 oldu.

Taşıt kredisi tutarı Temmuz 2022’de 25 milyar 613 milyon lira iken bu yıl Temmuz’da 85 milyar 457 milyon liraya çıktı.

Yıllık faiz oranı yüzde 50’ye dayanan ihtiyaç kredilerinde de artış devam etti. Geçen yılın ilk 7 aylık dönemine göre yüzde 60,65 artan ihtiyaç kredisi tutarı, 550 milyar 978 milyon liradan 885 milyar 193 milyon liraya ulaştı.

2022 Temmuz ayında yüzde 34,32’ye kadar çıkan ihtiyaç kredisi faiz oranı bu yıl aynı dönemde ise ortalama yüzde 47,89’u gördü. Taşıt kredisi faiz oranı aynı dönemde yüzde 26,93’ten yüzde 40,28’e, konut kredilerindeki faiz oranı ise yüzde 18,45’ten yüzde 34,09’a yükseldi.

Araç kiralamada rekor artış

Her yıl yaz aylarında araç kiralama oranını artıran tatilciler, bu yıl rekora imza attı. Binlerce kalabalık aile, uçak gibi uzun mesafe ve lüks toplu taşıma araçları kullanmak yerine, araç kiralamayı tercih etti.

Araç Kiralama Operasyon Direktörü Alican Sarp, tatilcilerin bu yıl araç kiralamada yüzde 75’lik artışla rekor kırdığını söyledi.

Fiyat bilgisi de paylaşan Sarp, “Geçen sene (yaz aylarında) misafirlerimiz günlük 500 TL karşılığında araç kiralarken bugün en düşük rakam ortalama 900 TL bandında. Geçen sene kış aylarında 150 TL’ye günlük araç kiralanabiliyordu. Bu sene en düşük rakam günlük 250-300 TL oldu” diye konuştu.

Paylaşın

Ticaret Bakanlığı Harekete Geçti: Sıfır Otomobilde Yeni Düzenleme

Ticaret Bakanlığı, sıfır araç almak isteyen ancak bayide bulamayan vatandaşların sorunlarını gidermek için harekete geçti. Sıfır araç stok durumunu takip etmek için yeni bir sistem kuran bakanlık, bu uygulamayla bayilerin stokçuluk yapmasının önüne geçmeyi hedefliyor.

Öte yandan, ikinci el piyasasında fiyatları daha da makul seviyeye getirmek için piyasa aktörlerine de sorumluluk yüklenecek. Araç satışı yapan ilan sitelerine de yeni denetim gelecek. İlan sitelerine yapılacak bu uygulama sadece araç için değil, konut için de geçerli olacak.

Otomotiv sektöründe fiyatların geri çekilmesi için yeni formüller üreten Ticaret Bakanlığı, sıfır araçların stok durumunu takip etmek için yeni bir sistem kuruyor.

Hürriyet’in haberine göre, sıfır araç almak isteyen ancak bayide bulamayan vatandaşların sorunlarını gidermek için, araçların stok durumu takip edilecek. Bu kapsamda yeni bir elektronik sistem kurulacak. Elektronik sistemde sağlık alanında uygulanan ürün takip sistemi gibi bir uygulama yapılacak. Yeni düzenlemeyle birlikte sahadaki denetim elemanları dışında elektronik sistemlerden de denetleme yapılacak.

Uygulama üzerinden takip

Bir otomobil ithal edildiğinde ya da fabrikada banttan indikten hemen sonra müşteriye ulaşana kadar uygulama üzerinden takip edilecek. Aracın ne kadar sürede bayiye ulaştığı, ne kadar sürede müşteriye ulaştığı, hepsi elektronik sistemde yer alacak.

Bakanlığın bu uygulamasıyla bayilerin stokçuluk yapmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Öte yandan, ikinci el piyasasında fiyatları daha da makul seviyeye getirmek için piyasa aktörlerine de sorumluluk yüklenecek. Araç satışı yapan ilan sitelerine de yeni denetim gelecek.
İlanda yer alan isim gerçek kişi olacak

Yeni denetimle otomobil ilanlarında ‘Ahmet Bey’den’, ‘Mehmet Bey’den’ satılık ifadeleri artık yer almayacak. İlanda yer alan isim gerçek kişi olacak. Aracını satan kişinin gerçek ismi, soyadı ve telefon bilgileri doğru olacak. Kişinin gerçek ya da tüzel kişi olduğunun doğrulamasını ilan siteleri yapacak. İlanlarda yanlış bilgilendirme yapanlara ve ilan sitesine cezai müeyyide uygulanacak ya da ilana erişim engeli gelecek.

Ayrıca, vekaletle bir yakınının üzerine kayıt yaptırarak al-sat yapan kişilere de sıkı takip geliyor. 3 araçtan fazla satış yapma sınırını aşanlara da ceza kesilecek. İlan sitelerine yapılacak bu uygulama sadece araç için değil, konut için de geçerli olacak. Satıcılar takip edilerek konutta fiyatı şişirenlere de cezai yaptırım uygulanacak.

1. elde düzenlemeler nasıl çalışacak?

Yurtdışından ithal olarak Türkiye’ye giren sıfır araçlara girdiği an, Türkiye’de üretilen araçlar ise banttan indikten sonra elektronik takip sistemine dahil olacak.
Bu sayede aracın bayiye ulaşması, müşteriye teslim edilmesi gibi süreçler dijital olarak takip edilebilecek. Yani araçların stoklanıp stoklamadığı izlenebilecek.

2. elde düzenlemeler nasıl çalışacak?

İlan sitelerinde artık gerçek kişilerin satış yapılmasına izin verilecek. İlanı veren kişinin ismi, soy ismi, telefon numaralarının doğru olduğu bu siteler tarafından teyit edilecek.
Böylece kimin gerçek satıcı kimin ticari işletme olduğu net bir şekilde belirlenecek. Ayrıca, sahte isimle verilen ilanların da önüne geçilmiş olacak.

Paylaşın

İkinci El Araç Alacaklar Dikkat: Uzmanlardan 11 Maddelik Uyarı

Sıfır kilometre araçlardaki yüksek fiyat artışları, tüketiciyi ikinci el araçlara yönlendirirken, ikinci ele araçların satışına ilişkin yeni düzenlemeler de yürürlüğe girmiş durumda. Uzmanlar ise ikinci el araç alacakları uyardı.

Uzmanlar, hilelere ve dolandırıcılara kanmadan güvenilir şekilde araç satın almak için 11 maddede dikkat edilmesi gerekenleri sıraladılar:

Kimden satın alıyorsunuz?

Habertürk’te yer alan habere göre, ilgilendiğiniz aracı kimden ya da hangi kuruluştan aldığınızı mutlaka araştırın. Referansları öğrenmek, alıcı için de satıcı için de güven sağlar. Ayrıca 5664’e SMS göndererek aracınızın son sahiplik durumunu, kaç kez el değiştirdiğini de öğrenebilirsiniz.

Kaporta ekspertiz kontrolü

İlgilendiğiniz araç sizin gözünüze çiziksiz, son derece güzel görünebilir ancak geçmişte çizilmiş, vurulmuş veya kazaya karışmış olabilir. Kaportasındaki olası hasarları öğrenmek için aracın bir uzman tarafından kaporta ekspertiz kontrolünün yapılması pek çok şeyi değiştirir. Söz konusu aracın neresinde boya olduğunu, hangi parçalarının değiştiğini ve varsa karıştığı kazanın boyutunu uzmanların incelemesiyle öğrenebilirsiniz.

Mekanik kontrol

Kaporta ekspertiz kontrolü, ilgilendiğiniz aracın dış görünüşüyle ilgili bilgi sahibi olmanızı sağlarken motor mekanik durum kontrolü, aracın çalışma kapasitesini gözler önüne serer. Araçtaki mekanik aksamın doğru çalışıp çalışmadığını, kritik parçalarda hasar olup olmadığını anlamanızı sağlar.Böylece ilerde karşınıza çıkabilecek plansız masrafların da önüne geçebilirsiniz.

Güvenli sürüş için aracın mekanik durum ve motor kontrolünün doğru kişilerce yapılması hayati önem taşır. Bilirkişiler tarafından yapılan kontrollerde, aracın alt tarafından bir darbeye maruz kalıp kalmadığı, ön takımında bir problem olup olmadığına bakılır. Aracın yağ ve egzoz kaçakları tespit edilir.

Lastikler

İlgilendiğiniz araçla ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da lastiklerinin durumudur. Tam performans alabilmek ve olabilecek kazaların önüne geçmek için lastikler mutlaka kontrol edilmelidir. Lastik diş derinlikleri 1,6 mm’nin altında ise araç muayeneden geçemeyecektir. Mevsimlerine göre yaz ve kış lastiği kullanımı da önemlidir.

Kaç kilometrede ve orjinal mi?

Aracın değeri ve yıpranmışlık durumu hakkında kilometre incelemesi bilgi verir. Model yılı ile paralel olarak motor kullanımı ve aracın daha az yıpranması, katedilen km ile bağlantılıdır. Hileci satıcılardan korunmak için ilgilendiğiniz aracın km kontrollerini, TüvTürk ve yetkili servislerde yaptırabilirsiniz.

Hasar durumu

Aracın fiyatının belirlenmesinde önemli etkenlerden biri de hasar bilgisidir. Şayet aracın karıştığı bir kaza varsa bu kazanın ne kadarlık bir hasar oluşturduğunu, tamiri sırasında değişen ve onarılan parçaların, işçilik toplamının TL karşılığını öğrenmek mümkün olur.

Yedek anahtar

Satın alacağınız aracın yedek anahtarının olup olmadığı, yedek lastiği ve avadanlık ekipmanlarının bulunup bulunmaması, ileride bu ihtiyaçlara yönelik harcamalarınızda size öngörü sağlayacaktır.

Resmi kayıtlar

İlgilendiğiniz aracın rehin ve haciz durumunu e-Devlet üzerinden, MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) ve ceza durumunu ise İnternet Vergi Dairesi’nden kontrol edebilirsiniz. Aracın noter aşamasında satışa engel bir durumunun olmaması gerekmektedir.

Servis kayıtları

Satın alacağınız aracın servis bakım kayıtlarını inceleyerek bakımlarının düzenli ve hangi kapsamda yapıldığını, garantisinin devam edip etmediğini kontrol etmek de gelecekte önemli yüklerle karşılaşmanızı önleyecektir.

Fiyat analizi

Yukarıda saydığımız tün kontrollerin ardından araçla ilgili piyasadaki km ve ekspertiz durumlarına göre karşılaştırmalarla birlikte doğru fiyat/fayda analizi yapılarak satın alma kararının verilmesi, güvenli bir satın alma sürecinin son adımını oluşturur.

Satış işlemeleri

Aracın TSE belgesi ekspertizi kontrol edilip noter satışı sırasında mutlaka bu ekspertiz ile satışın alınmasına dikkat edilmelidir. Araç için anlaştıktan sonra güvenli ödeme ile para transferlerini gerçekleştirmeniz olası dolandırıcılıkların önüne geçecektir. Para kesinlikle ruhsat sahibinin adına olan hesaba ve açıklamaya aracın plakası yazılarak gönderilmelidir.

Paylaşın

Otomobil Sektöründe “Temkinli İyimserlik” Yerini Endişeye Bıraktı

Otomobil sektörü temsilcileri, seçim sonrası krediye erişimde yaşanan zorlukların gevşeyeceği, yatırımcı ilgisinin devam edeceği yanı sıra tedarik sorunlarının azalacağı beklentisiyle yılsonunda 2017’den sonra ilk kez 1 milyon adetlik satış rakamına ulaşma hayali kuruyordu. Tedarik sorunu azalsa da ekonomideki gelişmeler paralelinde sektördeki ‘temkinli iyimserlik’ yerini endişeye bıraktı.

Yılın ilk yarısını tarihi rekorla kapatan otomotiv pazarında talep yavaşlarken, lüks segmentten sipariş iptal haberleri gelmeye başladı. Kurdaki sıçramaya paralel yüzde 80 ÖTV diliminin altında araç kalmaması ve hükümetin ikinci el piyasasına yönelik son dönemdeki müdahaleleri, yatırım amaçlı otomobil alımlarını azaltırken, hızla yükselen fiyatlar ve krediye erişimde yaşanan zorluklar da talebi baskılıyor.

Türkiye’deki yüksek enflasyon ve kurdaki hızlı yükselişle otomobili yeniden cazip ve güvenli bir yatırım aracına dönüştürmüş, bu durum otomotiv satışlarında ilk yarı rekoru getirmişti. Yatırım amaçlı alımların toplam satışlardaki payının yüzde 60’ları aşmasıyla Türkiye tarihinde ilk kez otomobil ve hafif ticari araç satışları, yılın ilk yarısında yarım milyon adeti geçerek 556 bin adete yaklaşmıştı. Sektör temsilcileri, seçim sonrası krediye erişimde yaşanan zorlukların gevşeyeceği, yatırımcı ilgisinin devam edeceği yanı sıra tedarik sorunlarının azalacağı beklentisiyle yılsonunda 2017’den sonra ilk kez 1 milyon adetlik satış rakamına ulaşma hayali kuruyordu. Tedarik sorunu azalsa da ekonomideki gelişmeler paralelinde sektördeki ‘temkinli iyimserlik’ yerini endişeye bıraktı.

Ekonomi gazetesinden Aysel Yücel’e konuşan; Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, talepte yavaşlama olduğunu ifade ederken, yatırım amaçlı alımların da durma noktasına geldiğini söyleyerek, “Sadece ihtiyaç sahipleri ve aracını yenilemek isteyenlerin otomobil aldığını görüyoruz” dedi.

Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, son dönemde otomotivdeki talebin yatırım aracına dönüşmesi olduğunu hatırlatarak, “Finansal yatırım araçları enflasyonun altında kaldığı zaman, tüketicinin alternatif yatırımlar aramasından daha doğal bir gelişme olamaz. Seçimden sonra Merkez Bankası’nın ve hükümetin aldığı kararlar tüketicileri yine finansal yatırımlara yönlendirmeye başladı. Otomotiv satışları – tabiri caizse – normalleşmeye başladı. Ayrıca filo şirketlerinin kredi temini zor olduğundan dolayı filo satışları da potansiyelin gerisinde” açıklamasını yaptı.

Farklı markalardan birçok bayi temsilcisi de talebin yavaşladığını, yatırım amaçlı alımların azaldığını belirtti. Nissan, Renault, Dacia, Fiat, Peugeot, Opel ve Citroen bayiliğini yapan Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan, yatırımcının otomobil alma iştahının kesildiğini işaret ederek, “Artan fiyatlar nedeniyle tüm araçlar yüzde 80 ÖTV dilimine girdi. Dolayısıyla küçük bir zammın ardından vergi dilimi değiştiği için birkaç haftada ya da ayda aracı satarak ikinci elde yüksek karlılık elde etme dönemi bitti. Öte yandan, Ticaret Bakanlığı’nın ikinci elde fırsatçılığın önüne’6 ay 6 bin km’ ve ‘ilan sitelerinde sıfırın üzerinde fiyatla araç satma’ gibi önlemler de otomobile yatırım iştahını azalttı. Şu anda yeni siparişleri gerçek alıcılar ve filo kiralama şirketleri veriyor dedi.

Sektör yetkilileri, daha önce verilmiş siparişler nedeniyle satışlardaki daralmanın temmuz ayına çok yansımayacağı, asıl etkinin ağustos sonu itibariyle hissedileceğini ifade ediyor. Temmuz ayında satışların 100 bin adeti aşması bekleniyor. Temmuz 2022’de yaklaşık 52 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç satılmıştı.

Sanayi çevrelerinden edindiğimiz bilgiye göre, talepteki yavaşlama nedeniyle bazı markalar yurt dışı araç tedariki ile ve üretim adetlerinde aşağı yönlü revizyona gidiyor. İhracatta ana pazar olan Avrupa’da da talebin zayıf olması, yerli üreticileri endişelendiriyor.

Kurdaki hızlı yükselişle fiyatlarda bir anda milyon TL’yi aşan artışların yaşandığı lüks araç segmentinde, tüketicilerin sipariş iptaline yöneldiği ifade ediliyor. Lüks araç segmenti temsilcilerinden Albayrac&Minoto CEO’su Ferhat Albayrak, “Kurdaki yükselişle vergi dilimi değişen araçlarda fiyatlar bir anda çok hızlı yükseldi. Bu nedenle verdiği lüks araç siparişini iptal etmeye çalışanlar olduğunu duyuyoruz. Siparişini iptal edemeyenlerin de kaporasını kurtarmak için aracı satmaya çalıştığı bilgisi geliyor” dedi.

Otomotiv analiz şirketi Cardata’nın verilerine göre, sıfır kilometre otomobil fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 49, seçimden bu yana ise yüzde 26 artış gösterdi. İkinci el araçlardaki fiyat artışı ise yılbaşından bu yana yüzde 85 oldu. Artan fiyatlara paralel yüzde 80 ÖTV diliminin altında model kalmadı. Sıfır kilometre araçlarda 800 bin TL’nin altında sadece 19 model kaldı. Türkiye’de en ucuz otomobili olan B segmentindeki Hyundai i10’un manuel versiyonunun fiyatı 681 bin TL’yi aştı. Yine Türkiye’nin en çok satan modelleri Renault Clio ile Fiat Egea’da üst versiyonlar 1 milyon barajını aştı.

Üst üste gelen zamlar sonrası tüm otomobil modelleri yüzde 80 ve üzeri vergi dilimine girdi. Sektör yetkilileri, matrahların güncellenmesini talep ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, sektörün bu konudaki talebini şöyle özetledi: “Aralık ayında baktığımız zaman yüzde 80 ve üzeri vergi diliminde olan araçlar pazarın yüzde 65’ini oluşturuyordu. Haziran ayında bu rakam yüzde 98’e geldi, temmuz ayında da 100 oldu. Bu tabii 45, 50, 60, 80 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu çünkü yüzde 80’lik araçlarda vergi değişimi yok. Fakat sene başında yüzde 50 olan bir araçta yüzde 80’e gittiğiniz zaman bir vergi değişimi de geliyor. Türkiye’de satılan bütün araçların yüzde 80’lik ÖTV diliminde olması Türk tüketicisinin mobiliteye erişiminde önemli bir sorun.”

Otomobilde hızla artan fiyatlar tüketicinin araç alımında kredi talebini artırırken, birçok sektörde olduğu gibi otomotivde de krediye erişimde büyük zorluk yaşanıyor. Ancak TCMB’nin yeni hamlesi tüketicinin taşıt kredisine erişimini daha da zorlaştıracak. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, finansal kaynakların verimli kullanımının desteklenmesi amacıyla, taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırı yüzde 2 olarak belirlendi. Ekonomi gazetesine değerlendirmelerde bulunan, taşıt kredileri konusunda uzman bir banka üst yöneticisi, “Son dönemde özellikle otomobil fiyatlarındaki artış ve ötv matrahlarında otomobillerin bir üst matraha çıkması sebebiyle bireysel tüketici özelinde taşıt kredi taleplerinde daralmayı gördük.

Birçok otomobilin fiyatının da 2 milyon TL sınırını geçmesi ‘nihai fatura değeri-LTV’ kredilendirme sınırını geçmesi sebebiyle taşıt kredisi de verilemiyordu. Son düzenleme ile bireysel taşıt kredilerindeki büyüme sınırının bankalar nezdinde yüzde 3’den yüzde 2’ye çekilmesi taşıt kredilerini daha da yavaşlatacak, bireysel taşıt kredisi talebini düşürecektir” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

İkinci El Araç Satışları İçin Yeni Önlem Geliyor!

Hem kurumların hem de şahısların yaptığı 2. el araç satışlarında, 6 ay ve 6 bin kilometre şartı aranacak. Bu kapsamda, bu 2 şart sağlanmadan 2. el araç satışı yapılamayacak.

2. el araç sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye Noterler Birliği ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda bir bilgisayar yazılımı hazırlanıyor. Bu yazılım sayesinde, araç devir işlemleri sırasında, ‘6+6’ düzenlemesinin takibi yapılabilecek.

Ticaret Bakanlığı geçen haftalarda, 2. el araç ilan fiyatlarının, sıfırı araç fiyatlarını geçemeyeceğine yönelik bir düzenleme hazırladı. Bakanlık aynı günlerde, 2022’de çıkarılan ve kamuoyunda ‘6+6’ olarak anılan ikinci el araç düzenlemesinde de güncellemeye gitti.

Habertürk’ün haberine göre, hem kurumların hem de şahısların yaptığı 2. el araç satışlarında, 6 ay ve 6 bin kilometre şartı aranacak. Bu kapsamda, bu 2 şart sağlanmadan 2. el araç satışı yapılamayacak.

Her iki düzenlemenin ortak amacı, 2. elde vergisiz kazancı ortadan kaldırarak, otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmesini engellemek olarak açıklanabilir.

Fakat, her ne kadar ilan sitelerinde düzenlemeye aykırı 2. el araç ilanı sayısı 20 binden 7 bin adede düşse de araçların devir işlemlerinin yapıldığı noterler ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmuyor.

Dolayısı ile, ilan fiyatı sıfır kilometre araçtan düşük olan bir 2. el bir aracın, noterde sıfır kilometre araçtan daha pahalı olacak şekilde devrinin yapılmasını engelleyecek bir durumun olmadığı söylenebilir.

Bilgisayar yazılımı hazırlanıyor

2. el araç sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye Noterler Birliği ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda bir bilgisayar yazılımı hazırlanıyor.

Bu yazılım sayesinde, araç devir işlemleri sırasında, ‘6+6’ düzenlemesinin takibi yapılabilecek. Ayrıca, kişilerin bir yıl içerisinde yaptıkları satışlarda noterler tarafından görülecek ve gerekirse araç satış işlemi engellenecek.

Yani özetle, ikinci el araç piyasasına yönelik yapılan uygulamaların tümüne aykırı durumlar noterler tarafından anında görülerek araç devir işlemleri gerek görüldüğü durumlarda yapılmayacak.

Hazırlanan yazılımın Ağustos ayı başında devreye alınmasını planlandığını da aktaralım. Sektör kaynakları, söz konusu yazılımın detaylarının önümüzdeki günlerde yapılacak resmi açıklama ile netleşeceğini aktardı.

Paylaşın