Yerli Otomobilde Sona Yaklaşıldı: TOGG’un Fiyatı Ne Kadar Olacak?

“Cumhurbaşkanı projeyi ilk açıkladığında herkesin ulaşabileceği bir otomobil beklentisi vardı” diyen otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, ilk üretilecek modelin elektrikli C-SUV olacağını, bu sınıfın 1 milyon TL civarında fiyat etiketi olduğunu söyledi.

Gazeteci Halil Okşit de “Doların 18.50-18.70 civarında olduğu günümüz koşullarında 900 bin Türk Lirası (TL) seviyesinde olması bekleniyor. Bu rakam tabi ‘ekonomik bir otomobil olacak’ iddiasının üstünde” görüşünü dile getirdi.

Türkiye’de son 10 yıldır tartışmalara konu olan, özellikle seçim dönemleri gündemden düşmeyen yerli otomobil hedefinde sona yaklaşıldı. Temelleri Kasım 2017’de atılan TOGG projesi kapsamında, elektrikli otomobillerin seri üretiminin yapılacağı Bursa’nın Gemlik ilçesindeki fabrika Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 29 Ekim’de açılacak.

Gerekli onay süreçlerinin ardından ilk araçların 2023’ün Mart ayında kullanıcıların beğenisine sunulması bekleniyor.

DW Türkçe’den Muhammed Kafadar‘a konuşan otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, yerli otomobilin desteklenmesi gerektiğini ancak fiyatın ilk tahminlerin üzerinde olacağını söyledi. “Cumhurbaşkanı projeyi ilk açıkladığında herkesin ulaşabileceği bir otomobil beklentisi vardı” diyen Özpeynirci, ilk üretilecek modelin elektrikli C-SUV olacağını, bu sınıfın 1 milyon TL civarında fiyat etiketi olduğunu aktardı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, geçen Salı günü katıldığı Habertürk yayınında fiyatın, piyasadaki muadillere benzer şekilde şirketce belirleneceğini kaydederek “Vatandaşlar fiyatı merak ediyorlarsa şu an söz konusu segmetteki araçlara bakabilirler” demişti.

“900 bin TL olması bekleniyor”

Gazeteci Halil Okşit de “Doların 18.50-18.70 civarında olduğu günümüz koşullarında 900 bin Türk Lirası (TL) seviyesinde olması bekleniyor. Bu rakam tabi ‘ekonomik bir otomobil olacak’ iddiasının üstünde” görüşünü dile getirdi. Okşit, piyasada 450 bin TL civarında araç bulmanın mümkün olduğunu, ancak yine de TOGG’un yer alacağı elektrikli SUV segmenti için rekabetçi olabileceğini kaydetti. Okşit, özellikle seçim sürecinde çeşitli indirim kampanyaları yapılabileceğini de belirtti.

Özpeynirci ise fiyatı düşürmek için devletin TOGG lehine bir kampanya ya da teşvik düzenleyemeyeceği, bunun rekabet kurallarının ihlali olacağı görüşünde.

Halihazırda Türkiye’de en çok 400-500 bin TL aralığındaki araçların satıldığına dikkat çeken Özpeynirci, “Tanıtıldığında 900 bin TL bile deseler, enflasyon ve kur baskısı yüzünden piyasaya çıkması beklenen Mart ayında yine bir milyonun üzerine gelecektir” diye konuştu.

Sektör temsilcileri TOGG’un daha uygun maliyetli, B sınıfı sedan bir aracı 2-3 yıl sonra piyasaya sürmesini bekliyor. Şirketin, dünyanın karşısına güçlü bir imaj ile çıkmak için tercihini uygun fiyatlı model yerine C-SUV’dan yana kullandığı değerlendirmesi yapılıyor.

“Kompakt sınıf” adı da verilen C segmenti SUV araçlar, Türkiye’de sıkça tercih ediliyor. Orta boyutlu, sportif görünümlü bu araçların fiyatları 500 bin ile 1.5 milyon TL arasında geniş bir aralıkta bulunuyor.

Türkiye’de satılan yüzde 100 elektrikli modellerin ortalama fiyatının 2,5 milyon TL olduğu bilgisini veren otomotiv data şirketi genel müdürü Hüsamettin Yalçın, “En ucuz elektrikli 700 binden başlıyor. TOGG C segmentteki rakiplerine benzer aralıkta olacaksa 600-900 bin arasında bir fiyat etiketi bekliyoruz” açıklamasını yapmıştı.

TOGG’un ihracat hedefi var mı?

Bakan Varank, konuyla ilgili açıklamasında, şirketin gelecek yıl 17-18 bin araç üreterek piyasaya sürmeyi hedeflediğini, 29 Ekim’deki açılışla birlikte seri üretimin başlamış olacağını da ifade etmişti.

Cumartesi günü açılacak fabrika, yıllık 175 bin üretim kapasitesine sahip. Dört milyon metrekarelik tesisin 5 yıl içinde tam kapasite üretim yapabileceği değerlendiriliyor.

Varank’ın açıklamasına göre TOGG, yüzde 51 yerlilik oranıyla piyasaya çıkacak. İzleyen iki yılda ise yüzde 65 yerlilik yakalanmaya çalışılacak.

Yerlilik oranı düşük kaldığı için ilk başta ihracat hedeflenemediğini belirten Özpeynirci, “Üretim planlaması iç pazar düşünülerek yapıldı. Bakan’ın açıkladığı yıllık üretim hedefi de bunu gösteriyor” dedi.

TOGG’un fikri mülkiyet haklarının Türkiye’ye ait olduğunu ancak batarya, elektrik motoru ve altyapısının yurt dışından geldiğini belirten Özpeynirci, “Bu da bir maliyet unsuru. Önümüzdeki süreçte yerlilik oranı yüzde 70’lere çıkarsa dış pazarda rekabetçi olabilir” görüşünü dile getirdi.

Şirketin şu ana kadar bir ihracat planı sunmadığına dikkat çeken Okşit ise “Ancak orta vadede beş farklı model ve 1 milyon araç üretilmesi hedefleniyor. Bir milyon rakamına tek başına iç pazarla ulaşılması zor. Mutlaka ihracat düşünülecektir” yorumunu yaptı.

İhracat için TOGG’un girmek istediği her pazarda ayrı ayrı onay süreçlerini tamamlaması ve gerekli servis ağını kurması gerekiyor.

TOGG’un iletişimi hatalı mıydı?

Yerli otomobile yönelik tartışmalara da değinen Özpeynirci, “Otomobil sanayisini geliştirecek önemli bir adım. Aynı zamanda Türkiye’de üretilecek ilk tam yerli otomobil. Ancak kutuplaşmaya neden olması büyük problem. Kimse Türkiye’deki başka otomobil yatırımlarını bu şekilde tartışmıyor. Şimdi tam da 2023 seçimleri öncesi satışa sunulacak ve hükümet bunu siyasi malzeme olarak kullanıyor. Elbette bu tür yatırımlar her zaman devlet desteklidir ancak siyasi tartışma konusu olunca daha üretilmeden yıpranıyor” görüşünü dile getirdi.

Şirketin siyasi tartışmalarla yıpratıldığı düşünen Halil Okşit de “TOGG CEO’su ilk yıl için 6 bin adet üretim hedefi vermişti. Sanayi Bakanı televizyonda bunu 17-18 bin olarak revize etti. Şirketten ne bir onay ne de düzeltme geldi. Şirkete dair en önemli gelişmeleri Sanayi Bakanı veya Cumhurbaşkanından duyuyoruz. Böyle olunca da konu siyasallaşıyor” dedi.

Okşit, “Togg’un iletişim tercihinin kesinlikle bu olmadığını bildiğini” aktardı.

İlk yılın üretim hedefine kolaylıkla ulaşılabileceği görüşündeki uzmanlar, kamudan büyük bir talep geleceği, müşteri bulmakta zorlanılmayacağı görüşünde. Ancak henüz elektrik altyapısının hazır olmaması yüzünden kamu dışındaki kesimden gelecek talepte ciddi bir artış beklenmiyor.

Hüsamettin Yalçın, “Topyekûn elektrikliye geçiş için altyapı henüz hazır değil” dedi. İstanbul’dan Ankara’ya seyahat edecek birinin yolda şarj istasyonu bulabileceğinden şüphe etmemesi gerektiğini kaydeden Yalçın, “Henüz bu noktada değiliz” diye konuştu.

2015 seçimleri döneminde tanıtımı yapılmıştı

29 Ekim’de seri üretimine başlanması beklenen TOGG, 2015 genel seçimleri sürecinde tanıtımı yapılan ve sonra terk edilen Tübitak projesini izliyor.

AKP’nin hükümet kurma çoğunluğunu kaybettiği Haziran 2015 seçimlerinden günler önce duyurulan ancak o dönem fazla detay verilmeyen proje, Kasım ayında tekrarlayan seçimlerde iktidarın en önemli vaadi olmuştu. Otomobilin 2018’de fuarlarda tanıtılacağı, 2019 yılında ise bayilerde yerini alacağı söylenmişti.

Dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın tanıtımını yaptığı prototiplerin başta iddia edildiğinin aksine Türkiye’de üretilmediği, yurt dışından TIR’larla yüklenerek getirildiği, ayrıca elektrikli olacağı söylenen araçların fosil yakıtlı platform üzerinde kurulduğu ortaya çıkmıştı. Proje, diğer fosil yakıtlı modellerle rekabet edemeyeceği yönünde de eleştiriliyordu. İsveçli Saab firmasından 40 milyon Euro alındığı belirtilen platform, bu tartışmalar gölgesinde seçimlerden kısa süre sonra tamamen terk edildi.

Erdoğan 2017 Mayıs’ında “Buna hasretim” diyerek yerli otomobl çağrısını bir kez daha yineledi. Bu kez süreci devlet değil özel sektör üstlendi. “Beş babayiğit” olarak adlandırılan Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding ortaklığında bir girişim grubu kuruldu.

Ertesi yıl TOGG kurumsal kimliğe kavuştu ve Erdoğan ilk hedefi “2021’de yollara çıkmak” olarak ilan etti. Bunu ıskalayan şirket, otomobilini ilk kez bu yılın Ocak ayında, tüketici elektroniği fuarı CES 2022’de dünyaya tanıttı. Ağustos ayında test sürüşüne Erdoğan’ın katıldığı aracın seri üretimine 29 Ekim Cumartesi günü başlanıyor.

Paylaşın

Araç Sahipleri Dikkat: MTV’ye Yüzde 60 Zam Yolda

2023 bütçesindeki rakamlara göre Motorlu Taşıtla Vergisi’nin (MTV) yüzde 60 artacağı öngörüldü. 2023 bütçesinde hedeflenen MTV geliri 38 milyar 787 milyon TL. Vergi Uzmanı Ozan Bingöl bu artışın rekor olduğunu ifade etti.

“2022 yılında 1 yaşında olan 1.6 motora kadar bir otomobil için 2 bin 746 olarak yıllık MTV ödenirken bu rakam 2023’te en iyimser tahminler yüzde 60 artacağından önümüzdeki yıl, 4 bin 493 TL olacak. 2022 yılında 1 yaşında olan 2.0 motora kadar ödenen yıllık MTV 7 bin 641 TL, 2023 yılında ise bu rakam 12 bin 225 TL olacaktır” dedi.

Dolar kurundaki yaşanan artış ve küresel gelişmeler sonrası akaryakıt fiyatları, araç sahiplerini kara kara düşündürürken bir kötü haber de Motorlu Taşıtla Vergisi’nden (MTV) geldi. 2023 bütçesindeki rakamlara göre MTV’ye yüzde 60 zam yolda…

MTV’ye yüzde 60 zam yolda

2023 bütçesindeki rakamlara göre Motorlu Taşıtla Vergisi’nin (MTV) yüzde 60 artacağı öngörüldü. 2022 bütçesinde hedeflenen MTV geliri 24 milyar TL idi. 2023’te ise beklenen gelir 38 milyar 787 milyon TL. Bu rakamlara göre MTV geliri yüzde 64 artırılmak isteniyor, bu da MTV’nin en az yüzde 60 artacağı anlamına geliyor.

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl bu artışın rekor olduğunu ifade etti. Bingöl, “2022 yılında 1 yaşında olan 1.6 motora kadar bir otomobil için 2 bin 746 olarak yıllık MTV ödenirken bu rakam 2023’te en iyimser tahminler yüzde 60 artacağından önümüzdeki yıl, 4 bin 493 TL olacak. 2022 yılında 1 yaşında olan 2.0 motora kadar ödenen yıllık MTV 7 bin 641 TL, 2023 yılında ise bu rakam 12 bin 225 TL olacaktır” dedi.

Fox TV’nin haberine göre MTV de diğer vergiler gibi yeniden derleme oranına göre hesaplanıyor. Ocak ayında yeniden derleme oranının yüzde 120’nin üzerinde olacağı kesin ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın indirim yetkisi var. Vergi uzmanı Ozan Bingöl, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkisini kullansa bile bütçedeki rakamın yüzde 60’lık zam oranını işaret ettiğini belirtti.

Bir vatandaş, “Artık arabamı satmayı düşünüyorum. Benzin fiyatları ve MTV, her şey yük olarak geliyor. Lüks olmaktan çıktı, yük olmaya başladı” dedi. Vatandaşlar, MTV’de yaşanacak yüzde 60 artışın büyük bir sorun olabileceğini belirterek maaşların aynı oranda artmadığını ifade etti.

Paylaşın

Otomobil Sahibi Olmak Artık Lüks

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre, Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor. Öte yanda araştırmaya katılan katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Araba sahibi olmak ve kullanmak her geçen gün daha pahalı hale gelse de bir çok kişi için hala vazgeçilemez durumda.

Euronews Türkçe‘nin aktardığına göre, Cetelem Observatory tarafından yayınlanan yıllık barometre raporu için yapılan ankete göre özellikle Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, özellikle Türkiye ve Güney Afrika’da, artan masraflar nedeniyle seyahat etmeyi bıraktıklarını belirtti.

Anketin yapıldığı 18 ülkede her 10 sürücüden 7’si otomobillerini kullanabilmek için mali olarak fedakarlıkta bulunduğunu anlattı; fakat yüzde 72’si de araçsız yapamayacaklarını vurguladı. Öte yanda katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Katılımcıların büyük bir çoğunluğu otomobil sahibi olmamayı hareket özgürlüğünü kaybedecekleri için olumsuz bir şey olarak değerlendirirken yüzde 20’si ise bunun çevre açısından iyi bir şey olacağını dile getirdi.

Genel olarak 35 yaşın altındakiler araç kullanmayı tamamen bırakmaya daha sıcak bakarken yaşlılarda bu seçenek daha zor. Katılımcıları otomobilleri için yakıt, sigorta ve bakım gibi masraflar nedeniyle ortalama 2 bin 753 euro yıllık bütçe ayırırken en büyük masraf kaleminin akaryakıt olduğunu belirtti.

Harris Interactive tarafından 23 Haziran ve 8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete 18 ile 65 yaş arasında 16 bin 600 kişi katıldı. Katılımcıların 3 bini Fransa’dan olurken diğer ülkelerden 800’e kişi katıldı.

Paylaşın

“Bazı Otomobil Modellerinde ÖTV Yüzde 50’ye İnebilir” İddiası

Otomobil endüstrisi ve iş dünyası ÖTV oranının düşürülmesini istiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ise bir yandan satışları düşürmeyecek diğer yandan vergi kaybı yaratmayacak formül için kolları sıvamış durumda. İndirim ise tıpkı yılbaşında yapıldığı gibi ÖTV’ye baz teşkil eden matrahın artırılması ile olabilecek.

Böylece daha yüksek vergi daha yüksek fiyatlı otomobiller için geçerli olurken diğerlerinde oran düşecek. ÖTV sisteminde en son bu yılbaşında değişiklik yapıldı ve dilim sayısı artırıldı. ÖTV’ye baz teşkil eden matrah artırılarak başta yerli üretim otomobiller olmak üzere 8-9 modelin daha düşük vergi oranlarından faydalanması sağlanacak.

Yeni matrahların ne olacağı henüz belli değil. Yapılacak değişiklik ile sadece 2 modelin yüzde 70 geri kalan modellerin yüzde 80 ÖTV’ye tabi olduğu sektörde bazı modellerin ÖTV’sinin yüzde 50’ye kadar inebileceği yönünde. Ancak tabii çok fazla araç değil. Diğerlerinde ise oranlar yüzde 60-70 olabilecek.

Habertürk’ten Rahim Ak‘ın haberine göre, otomobilde ÖTV hazırlığı var.

Otomobil dünyası şu sıralar Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi nöbetinde. Buna neden olan ise özellikle kurdaki artış nedeniyle vergisiz fiyatı artan otomobillerde ÖTV’ye baz teşkil eden matrahın çok düşük kalması. Bunun sonucunda da hemen tüm otomobil modellerinin ÖTV oranının yüzde 80 ve üstüne yükselmesi.

İlk otomobilini alanlara 5 yıl satmama koşulu ile ÖTV’siz araç satılacağı yönünde sosyal medyada ortaya atılan kampanya ile ilgili kamu tarafında bir çalışma yapılmazken artan kur ve yurtdışı fiyatları nedeniyle matrah ayarlaması gündeme alındı.

Şu anda motor silindir hacmi 1600 cm³’ü geçmeyenler otomobillerde ÖTV matrahı 120 bin TL’yi aşmayanlarda vergi yüzde 45, matrahı 120 bin ile 150 arasında olanlar yüzde 50, matrahı 150 bin TL’yi aşıp,175 bin TL’yi aşmayanlar 60, 175 bin TL’yi aşıp, 200 bin TL’yi aşmayanlar 70, diğer otomobillerde yüzde 80 vergi uygulanıyor. Ancak kur kaynaklı fiyat artışları nedeniyle şu anda sadece 2 otomobil markası yüzde 70 diğerleri yüzde 80 ÖTV oranına ulaştı.

Yapılan hesaplamaya göre satış fiyatı 353 bin TL ile 401 bin TL arasında kalan otomobiller yüzde 70’lik ÖTV dilimine giriyor. 401 bin TL’den daha pahalı otomobiller yüzde 80’lik ÖTV dilimine dahil.

Yukarıda sayılan nedenlerle otomobil endüstrisi ve iş dünyası ÖTV oranının düşürülmesini istiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ise bir yandan satışları düşürmeyecek diğer yandan vergi kaybı yaratmayacak formül için kolları sıvamış durumda. İndirim ise tıpkı yılbaşında yapıldığı gibi ÖTV’ye baz teşkil eden matrahın artırılması ile olabilecek. Böylece daha yüksek vergi daha yüksek fiyatlı otomobiller için geçerli olurken diğerlerinde oran düşecek. ÖTV sisteminde en son bu yılbaşında değişiklik yapıldı ve dilim sayısı artırıldı.

Edinilen bilgilere göre ÖTV’ye baz teşkil eden matrah artırılarak başta yerli üretim otomobiller olmak üzere 8-9 modelin daha düşük vergi oranlarından faydalanması sağlanacak.

Yeni matrahların ne olacağı henüz belli değil. Ancak Habertürk’ün aktardığına göre, yapılacak değişiklik ile sadece 2 modelin yüzde 70 geri kalan modellerin yüzde 80 ÖTV’ye tabi olduğu sektörde bazı modellerin ÖTV’sinin yüzde 50’ye kadar inebileceği yönünde. Ancak tabii çok fazla araç değil. Diğerlerinde ise oranlar yüzde 60-70 olabilecek.

ÖTV indirimi olması beklenen modeller

Bakanlığın henüz kesin çerçevesi çizilmemiş çalışmasını baz alarak yapılan tahminlere göre matrah arttığında ÖTV oranı düşecek olan muhtemel modeller şunlar:

Fiat Egea, Fiat Egea Cross, Hyundai i20, Hyundai Bayon, Toyota Corolla sedan, Renault Clio, Renault Taliant, Dacia Sandero, Dacia Sandero Stepway, Dacia Duster, Citroen C-Elysee, Peugeot 208, Citroen C3, Opel Astra, VW Polo, Kia Picanto, Kia Rio

Paylaşın

2. El Otomobil Fiyatları Düşer Mi? Uzman İsim Açıkladı

Sıfır araçların bulunamamasının ve döviz kurunda yaşanan yükselişin, ikinci el otomobil fiyatlarını artırdığını belirten 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, bayram öncesi bu artışın durduğunu ve sonrasında fiyatlarda yüzde 12-13’lük bir düşüş görüldüğünü aktardı.

İkinci el otomobil fiyatlarında maksimum gerilemenin geçekleştiğini söyleyen Orhan Ülgür, fiyatların daha gerilemeyeceğini öngördüklerini belirtti.

Bloomberg HT’ye konuk olan 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, ikinci el otomobil fiyatları hakkında öngörülerini paylaştı.

Ülgür, Mayıs’dan sonra özellikle Haziran ve Temmuz aylarında ikinci el otomobil fiyatlarının artış trendinde olduğunu söyledi. Sıfır araçların bulunamamasının ve döviz kurunda yaşanan yükselişin, ikinci el otomobil fiyatlarını artırdığını belirten Ülgür, bayram öncesi bu artışın durduğunu ve sonrasında fiyatlarda yüzde 12-13’lük bir düşüş görüldüğünü aktardı.

İkinci el otomobil fiyatlarında maksimum gerilemenin geçekleştiğini söyleyen Ülgür, fiyatların daha gerilemeyeceğini öngördüklerini belirtti.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Ocak-Eylül dönemi ve eylül ayına ilişkin “Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu”nu yayımladı.

Rapora göre, otomobil ve hafif ticari araç toplam satışları, 2022 Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 azalışla 520 bin 530 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil satışları, yüzde 8,2 azalarak 399 bin 224 ve hafif ticari araç satışları da yüzde 1,7 azalarak 121 bin 306 adet oldu.

Eylül ayına bakıldığında ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılı Eylül ayına göre yüzde 8,7 büyüdü. Eylül ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 artışla 44 bin 681 olurken, hafif ticari araç satışları da yüzde 26,7 artışla 17 bin 403 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Sıfır Otomobil Fiyatlarına Zam!

İktidar ekonomiye dair pembe tablolar çizerken, piyasalardaki gelişmeler iktidarın açıkladığı ekonomik tabloyu yalanlıyor. Sıfır otomobil fiyatlarına döviz kurlarındaki artışla birlikte güncellemeye gidildi.

Bütün temel tüketim ve ihtiyaç maddelerine tepeden tırnağa zam gelmeye devam ederken, ekim ayı ile birlikte otomobil sektörünün dev markaları güncellemelere başladı.

3 Ekim 2022 Pazartesi günü itibariyle Toyota Corolla, Honda Civic, Honda City, VW Caddy, Kia Stonic, Opel Mokka, Dacia Sandero ve Dacia Duster modelleri çeşitli oranlarda zamlandı.

Otomobil gazetecisi Emre Özpeynirci, fiyat listesi güncellenen otomobil modelleri ve zam oranlarını sosyal medya hesabından paylaştı.

Bu zamlarla birlikte; Toyota Corolla fiyatı 572.250 TL, Honda Civic fiyatı 771.800 TL, Opel Mokka fiyatı 794.900 TL, Dacia Sandero fiyatı 479.000 TL, Dacia Duster fiyatı 517.000 TL’den başlıyor.

Emre Özpeynirci’nin paylaşımı şöyle: 

“Bugün itibarıyla zamlanan modeller; Toyota Corolla  yüzde 4, Honda Civic, CR-V, HR-V, Jazz, Accord yüzde 3, Honda City yüzde 1, VW Caddy yüzde 2,5, Kia Stonic yüzde 3,4-3,6, Opel Mokka yüzde 2,3, Dacia Sandero yüzde 0,6-0,7, Dacia Duster yüzde 1,2. Citroen, Hyundai ve Mitsubishi fiyatları ise güncelleniyor.”

Emre Özpeynirci paylaşımının devamında şunları yazdı:

“Biliyor muydunuz; Türkiye’de en ucuz otomobil (i10) 60 aylık asgari ücretle, ABD’de en ucuz otomobil (Spark) 12 aylık asgari ücretle, Fransa’da en ucuz otomobil (Sandero) 8 aylık asgari ücretle, İngiltere’de en ucuz otomobil (Spring) 6 aylık asgari ücretle alınıyor.

Paylaşın

2. El Otomobil Pazarında Daralma Ağustosta Hızlandı

Otoshops Genel Müdürü Melih Mutlu, “Pazardaki durgunluk devam ediyor. Eylül ayı verilerinin de ağustos ayıyla paralel olacağını öngörüyoruz. Tüketicinin krediye ulaşımda yaşadığı zorluklar ve ÖTV matrahlarında güncelleme beklentisi satışlardaki bu durgunluğun ana nedenlerini oluşturuyor” dedi.

Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş ise, son 1,5 aylık dönemde, tüketici kanadında ÖTV’deki indirim beklentilerinin yüksek olduğunu ve pazarın negatif yönde etkilendiğini söyledi.

EBS Danışmanlık’ın hazırladığı rapora göre; ağustos ayında ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satışları geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 10,72 düşüşle 618 bin 720 adette kaldı. Ağustos ayında ikinci el otomobil satışlarında daralma yıllık bazda yüzde 13’e yaklaşarak yaklaşık 478 bin adet olarak gerçekleşti. Böylece ocak-ağustos döneminde ise ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satışları yıllık bazda yüzde 19,75 artarak yaklaşık 5 milyon 176 bin adet olarak gerçekleşti.

Dünya’dan Aysel Yücel’e konuşan ikinci el sektörü temsilcileri, eylül ayında da pazarın kötü gittiğini dile getirirken, satışlardaki düşüşün önemli bir nedeninin tüketicinin ÖTV indirimine yönelik beklentisi olduğunu söyledi. Otoshops Genel Müdürü Melih Mutlu, “Pazardaki durgunluk devam ediyor. Eylül ayı verilerinin de ağustos ayıyla paralel olacağını öngörüyoruz. Tüketicinin krediye ulaşımda yaşadığı zorluklar ve ÖTV matrahlarında güncelleme beklentisi satışlardaki bu durgunluğun ana nedenlerini oluşturuyor” dedi.

Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş ise, son 1,5 aylık dönemde, tüketici kanadında ÖTV’deki indirim beklentilerinin yüksek olduğunu ve pazarın negatif yönde etkilendiğini kaydederek, “ÖTV konusunda, kısa vadede hayata geçecek bir düzenleme ya da indirim beklentisinin artık yersiz olduğunu önemle belirtmek istiyoruz. Bugün hem ikinci el hem de sıfır kilometre araç pazarının en büyük problemi tüketici finansmanı tarafında, vatandaşların karşılaştığı yüksek faiz ve düşük vade. Merkez Bankası politika faizinin 2-3 katı kadar faizlerin sunulduğu bir ortamda tüketiciler otomobil satın almaktan doğal olarak vazgeçiyor. Sektörün tek çıkış yolu uygun faiz ve yüksek vade” dedi.

Stokçuluğa karşı getirilen kararla ilgili olarak görüşlerini paylaşan Karakaş, “6 bin kilometre/ 6 ay şartı ile pazarı manipüle eden ve stokçuluk yapanların önünü kesilmesi hedeflense de, bireyleri kapsamayışı, cezai yaptırımın caydırıcı olmayışı ve maalesef Ağustos ayı sonu itibariyle elimizde olan verilere göre, 354 bin adetlik sıfır araç satışının olduğu atmosferde pozitif bir etki yaratmakta yeterli olmadı” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

Sırada ‘Ucuz Otomobil Projesi’ Mi Var?

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yüzyılın projesi’ diye duyurduğu sosyal konutların ardından ‘ucuz otomobil projesi’ için kolların sıvandığı iddia edildi.

Habertürk gazetesi yazarı Abdurrahman Yıldırım, siyaset kulislerinde konuşulan projeyi değerlendirdi:

“Seçim öncesinde bu tarz düzenlemeler yapılabilir. Otomobil alımını teşvik etmek ekonomik açıdan biraz zor. Yerli otomobili teşvik edebilirsiniz, onun içinde de yine ithalat var. Özellikle yerli – yabancı ayrımı gözetmek zor, gümrük birliğine tabiiyiz. İnsanlar ithal ekonomiye gidiyor.

‘Belki 200 bin otomobil dağıtacaksınız…’

Sıfır otomobillerin fiyatları düşünce ikinci el otomobillerin fiyatı da düşüyor. İkinci el otomobile sahip olan insanların sayısı daha fazla. Ucuz otomobil dağıtsanız bile belki 200 bin otomobil dağıtacaksınız. O nedenle bunu biraz zor görüyorum.

Ama şu olabilir; otomobil vergileri düşürebilir. ÖTV, seçim öncesinde düşebilir. Piyasayı açma kısmet bir rahatlama olabilir, olmalı da…

Bu kadar yüksek fiyattan otomobil almak çok zor! Eğer bir ulaşım sorunu varsa devlet burada bir kaynak ayıracaksa toplu taşımaya ayırmalı diye düşünüyorum.

‘TOGG bir Türk markası, yakıtı dışa bağlı değil’

TOGG bir Türk markası. Türkiye’nin ürettiği bir otomobil. Yakıtı ithal olmayacak. Elektrikli ve Türkiye’nin ürettiği bir otomobili hükümet seçim öncesinde veya sonrasında destekleyebilir. Düşük fiyatla otomobili vatandaşa satabilir. Burada bir sorun yok.’

Paylaşın

Otomotiv Üretimi, Ağustos Ayında Yüzde 13,3 Azaldı

Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) açıkladığı verilere göre;  geçen ay otomobil üretimi ise yıllık yüzde 5,1 artışla 59 bin 539 adetten 62 bin 560 adete çıktı. Otomotiv pazarı yüzde 13,7 düşüşle 52 bin 256 olurken, otomobil pazarı yüzde 21,3 düşüşle 35 bin 230 adette kaldı.

Dünya Gazetesi’nde yer alan habere göre; 2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde toplam üretim yüzde 2 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 833 bin 146 adet, otomobil üretimi ise 496 bin 302 adet düzeyinde gerçekleşti.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azalarak 483 bin 285 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 9 oranında azaldı ve 354 bin 543 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde üretim yüzde 11, ağır ticari araç grubunda yüzde 27 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 10 oranında arttı. 2021 yılı Ocak-Ağustos dönemine göre ticari araç pazarı yüzde 2, hafif ticari araç pazarı yüzde 5 azalırken, ağır ticari araç pazarı yüzde 16 arttı.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 1 oranında azalırken, otomobil ihracatı ise yüzde 7 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 591 bin 156 adet, otomobil ihracatı ise 339 bin 403 adet düzeyinde gerçekleşti.

2022 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 4, Euro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 19,9 Milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 7 azalarak 5,6 Milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 4 artarak 5,2 Milyar Euro seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

Otomobil Fiyatlarında Artış Sinyali

Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, “Ocak-Eylül 2022 döneminde 0 km araç fiyatlarındaki artış tam olarak yüzde 50’ye yükseldi. Dolayısıyla 0 km araç fiyatları ister istemez maliyetlerin artmasından ötürü yükselmeye daha da devam edecek. Bu sadece Türkiye’ye has bir durum değil. Globalde de olacağı için Türkiye de bundan payına düşeni alacak” dedi.

Yalçın, açıklamasının devamında, “Araç bulunurluğunun kısmen artmasını tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli. Yeni bir araç düşünenlere kararlarını ertelemeden mevcut fiyat seviyelerinden hızla gerçekleştirmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Çip krizi tam anlamıyla sona ermemişken, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa’da yaşanan enerji krizi de otomobil üretimini vurdu. Uzmanlar, maliyetlerin artması ile birlikte otomobillerdeki fiyat artışının devam edeceğini belirtirken, yeni bir araç düşünenlerin kararlarını ertelemeden hızla alım gerçekleştirmeleri önerisinde bulundular.

Türkiye gazetesinden Ali Çelik’in haberine göre, Otomotivde son 2 seneye damgasını vuran çip krizinin etkileri tam olarak bitmeden sektör, son 7-8 aydır da lojistik, ham madde ve enerji krizi gibi farklı sorunlarla mücadele etmeye devam ediyor.

Araç fiyatlarını doğrudan etkileyen bu nedenler hakkında açıklama yapan Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekerek “Hâliyle araç fiyatlarında da global anlamda artış yaşanıyor. Yakın zamanda bu başlıklarda bir iyileşme olmasını beklemiyoruz. Zaten hâlihazırda Ocak-Eylül 2022 döneminde 0 km araç fiyatlarındaki artış tam olarak yüzde 50’ye yükseldi. Dolayısıyla 0 km araç fiyatları ister istemez maliyetlerin artmasından ötürü yükselmeye daha da devam edecek. Bu sadece Türkiye’ye has bir durum değil. Globalde de olacağı için Türkiye de bundan payına düşeni alacak” dedi.

“Tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli”

Eylül-ekim döneminde markadan markaya değişse de genel olarak yüzde 10 oranında tedarikte pozitif birtakım gelişmelerin olduğuna dikkat çeken Cardata Genel Müdürü Yalçın “Araç bulunurluğunun kısmen artmasını tüketiciler fırsat olarak değerlendirmeli. Yeni bir araç düşünenlere kararlarını ertelemeden mevcut fiyat seviyelerinden hızla gerçekleştirmelerini öneriyoruz” dedi.

Paylaşın