“Kur Korumalı Mevduat” 2023 Yılını Düşüşle Kapattı

Kur Korumalı Mevduat hesapları 29 aralık ile biten hafta 2 trilyon 651,8 milyar liradan 2 trilyon 626,4 milyar liraya geriledi. Aynı haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara geriledi.

Haber Merkezi / Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 29 aralık ile biten hafta ilişkin verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM)  hesapları 2 trilyon 651,8 milyar TL’den 2 trilyon 626,4 milyar TL’ye geriledi.

Aynı haftada krediler 11 trilyon 479,5 milyar TL’den 11 trilyon 630,3 milyar TL’ye, mevduat 14 trilyon 674 milyar TL’den 14 trilyon 843,1 milyar TL’ye yükseldi.

Tüketici kredileri 1 trilyon 497,9 milyar TL’den 1 trilyon 513,8 milyar TL’ye, bireysel kredi kartları 1 trilyon 99,8 milyar TL’den 154,9 milyar TL’ye çıktı. Takipteki alacaklar ise 175,1 milyar TL’den 191,4 milyar TL’ye çıktı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 13 hafta sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre toplam rezervler, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü. Böylece 29 Aralık 2023 tarihi itibarıyla biten haftada toplam rezervler 4 milyar 393 milyon dolar azaldı.

Brüt Döviz rezervleri, aynı haftada 4 milyar 727 milyon dolar azalarak 97 milyar 556 milyon dolardan 92 milyar 829 milyon dolara geriledi. Altın rezervleri ise 47 milyar 896 milyon dolardan 48 milyar 231 milyon dolara çıktı.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bazında geçen ay bir önceki aya kıyasla 0,10 puan azalarak 55,15’e indi. Endeks, Kasım 2023’te 55,25 düzeyindeydi.

Bu dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) bazında reel efektif Döviz kuru endeksi, 1,53 puan azalışla 87,40’tan 85,87’ye geriledi. TL’nin değeri, Aralık’ta 2022’nin aynı ayına göre TÜFE bazında 0,25 puan artarken, Yİ-ÜFE bazında 4,02 puan azaldı.

Paylaşın

TCMB Duyurdu: Kredilerde Sıkılaşma Seyri Sona Erdi

2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” sonuçlarını yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), işletmelere kullanıdırılan kredilerde sıkılaşma seyrinin sona erdiğini duyurdu:

Haber Merkezi / “Büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği ve diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlendi.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bankaların 2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“2023 yılının son çeyreğinde, bankaların genel olarak işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlardaki sıkılaşma seyrinin sona erdiği görülmektedir. Alt kırılımlar incelendiğinde, büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği, diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlenmektedir.

Tüm faktörler standartları sıkılaştırıcı yönde etkilerken, sermaye yeterliliği ile ilgili kısıtlar ve bankanın likidite pozisyonu standartları sıkılaştırıcı yönde etkileyen en önemli faktörler olmuştur. 2024 yılının birinci çeyreği için bankaların beklentisi, genel olarak işletmelere verilen kredilere uygulanan standartların gevşemeye başlayacağı yönündedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşma seyrinin belirgin şekilde zayıfladığı, diğer bireysel kredi türüne uygulanan standartlarda ise sıkılaşmanın sona erdiği görülmektedir. Tüm bireysel kredi türlerinde fon maliyetleri/bilanço kısıtlamaları ile risk algılaması standartları sıkılaştırıcı yönde etkilemiştir.

2024 yılının ilk çeyreği için, konut kredisi standartlarındaki sıkılaşmanın daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi standartlarının ise bir miktar sıkılaşacağı beklenmektedir. Bankaların yılın ilk çeyreği için taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki beklentisi sıkılaşmanın düşük seviyede devam edeceği yönündedir

İşletmelerin banka kredilerine olan talebi incelendiğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artış yönlü seyir, 2023 yılının son çeyreğinde zayıflayarak devam etmiştir. Alt kırılımlar incelendiğinde, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen krediler ile kısa vadeli kredilere olan talepte artış olduğu ve yabancı para cinsinden açılan kredilere olan talepte azalış olduğu yönündeki değerlendirmelerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir.

Alternatif finansman olarak hisse senedi ihracı talebi azaltan en önemli faktör olurken, stok artırımı ve işletme sermayesi için finansman ihtiyacı talebi artırıcı yönde etkileyen en önemli faktör olmuştur. 2024 yılının ilk çeyreğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artışın oldukça zayıf bir şekilde devam edeceği beklenmektedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve diğer bireysel kredi talebindeki azalış seyri zayıflayarak devam etmiş, taşıt kredi talebindeki azalış ise yerini artışa bırakmıştır. Konut kredilerinde tüm faktörler, diğer bireysel kredilerde ise dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama dışındaki faktörler talebi azaltıcı yönde etkilemiştir. Taşıt kredilerinde taşıt piyasasına ilişkin beklentiler talebi artırıcı yönde etkileyen tek faktör olmuştur.

2024 yılının ilk çeyreği için bankaların beklentisi, konut kredi talebindeki azalış yönlü seyrin daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi talebinde ise azalış yönlü seyrin güçleneceği yönündedir. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredi talebinde ise belirgin bir azalış beklenmektedir.

şletmelere kullandırılan kredilere uygulanan koşul ve kurallara bakıldığında, ortalama krediler ve daha riskli krediler üzerindeki kâr marjlarındaki artış seyrinin devam ettiği gözlenmektedir. Diğer durum ve şartlarda vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmış, faiz dışında alınan ücret ve komisyonlar ile teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma ise zayıflamıştır.

Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar incelendiğinde, ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarındaki artış seyrinin taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde zayıflayarak devam ettiği, konut kredilerinde ise yerini azalışa bıraktığı görülmektedir. Bütün bireysel kredi türlerinde, vadeye ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmıştır. Teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallar incelendiğinde ise sıkılaşma eğiliminin tüm bireysel kredi türlerinde önemli ölçüde zayıfladığı gözlenmektedir

Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, 2023 yılının son çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşma yönlü seyrin devam ettiği, yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin ise güçlendiği görülmektedir. Yurt dışı fonlama maliyeti ile diğer koşul ve kuralların, yurt dışı fonlama koşullarına olan gevşetici etkisi artmıştır. 2024 yılının ilk çeyreği için, yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin devam edeceği beklenmektedir.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Toplam Rezervleri 13 Hafta Sonra İlk Kez Düştü

Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara gerilerken, Türk Lirası’nın reel değeri de dört ayın en düşük seviyesine geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 13 hafta sonra ilk kez düşüş kaydetti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre toplam rezervler, 145 milyar 453 milyon dolardan 141 milyar 60 milyon dolara düştü. Böylece 29 Aralık 2023 tarihi itibarıyla biten haftada toplam rezervler 4 milyar 393 milyon dolar azaldı.

Brüt Döviz rezervleri, aynı haftada 4 milyar 727 milyon dolar azalarak 97 milyar 556 milyon dolardan 92 milyar 829 milyon dolara geriledi. Altın rezervleri ise 47 milyar 896 milyon dolardan 48 milyar 231 milyon dolara çıktı.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bazında geçen ay bir önceki aya kıyasla 0,10 puan azalarak 55,15’e indi. Endeks, Kasım 2023’te 55,25 düzeyindeydi.

Bu dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) bazında reel efektif Döviz kuru endeksi, 1,53 puan azalışla 87,40’tan 85,87’ye geriledi. TL’nin değeri, Aralık’ta 2022’nin aynı ayına göre TÜFE bazında 0,25 puan artarken, Yİ-ÜFE bazında 4,02 puan azaldı.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat’ta Yeni Düzenleme!

Merkez Bankası’ndan (TCMB), Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına ilişkin dikkat çeken düzenleme geldi. 1 Ocak 2024’ten itibaren TL dönüşümlü yeni KKM hesabı açılamayacak, mevcut TL dönüşümlü KKM hesapları ise vade sonunda yenilenmeyecek.

Dövizden dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) yeni hesap açılışları ve vade sonunda yenileme işlemleri ise devam edecek.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası (TL) dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) yeni hesap açılışlarını sona erdirdi.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Merkez Bankası’ndan (TCMB), bankalara gönderilen yazıya göre, 1 Ocak 2024’ten itibaren TL dönüşümlü KKM’de yeni hesap açılamayacak. Vade sonlarında mevcut TL dönüşümlü KKM hesaplarının yenilemesi yapılamayacak.

Döviz dönüşümlü KKM’de ise yeni hesap açılışları ve vade sonunda yenileme devam edecek.

Bankalara giden yazıya göre, 1 Ocak 2024’ten önce açılan ve vadesi henüz gelmemiş TL dönüşümlü kur korumalı hesapların vade sonu ve diğer işlemleri “Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından Desteklenmesine İlişkin Uygulama Talimatı” hükümleri kapsamında yürütülecek.

“Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Desteklenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” ile söz konusu hesapların açılma süresi 31 Aralık 2023’e kadar uzatılmıştı.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 22 Aralık haftası verilerine göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 30,4 milyar TL geriledi.

Böylelikle son bir ayın en hızlı çıkışın yaşandığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları2,65 trilyon TL’ye düştü.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervi Eksi 36,4 Milyar Dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 36,4 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri ise 145 milyar 453 milyon dolara yükseldi.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları ise 22 Aralık haftasında, 30,4 milyar lira gerileyerek 2,65 trilyon lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 22 Aralık haftasına ait para ve banka istatistiklerini yayımladı.

Buna göre, Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 158 milyon dolar artışla 97 milyar 557 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 15 Aralık’ta 95 milyar 399 milyon dolar seviyesindeydi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervi geçen hafta eksi 36,4 milyar dolar olurken, önceki hafta eksi 39,2 milyar dolar civarındaydı.

Söz konusu dönemde altın rezervleri de 767 milyon dolar artarak 47 milyar 129 milyon dolardan 47 milyar 896 milyon dolara çıktı.

Böylece Merkez Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, söz konusu dönemde bir önceki haftaya göre 2 milyar 925 milyon dolar yükselişle 142 milyar 528 milyon dolardan 145 milyar 453 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Toplam rezervlerde mayıs sonundan 22 Aralık ile biten haftaya kadar geçen sürede artış, 46 milyar 995 milyon dolar olurken, söz konusu yükseliş yüzde 47,7’ye karşılık geldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 22 Aralık haftası verilerine göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 30,4 milyar TL geriledi.

Böylelikle son bir ayın en hızlı çıkışın yaşandığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları2,65 trilyon TL’ye düştü.

Paylaşın

Türkiye, Dünyada En Yüksek Faiz Uygulayan Dördüncü Ülke

8-15 Aralık haftasına ait ekonomik veriler üzerinden değerlendirme yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin yüzde 42,5 faiz oranıyla Zimbabve, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyada yüksek faiz uygulayan dördüncü ülke konumunda olduğunu söyledi.

CHP’li Gürer, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranında Venezuela, Lübnan, Arjantin ve Sudan’dan sonra yüksek enflasyona sahip beşinci ülke olduğuna da dikkat çekti.

Ömer Fethi Gürer, vatandaşların bir hafta içinde bankalara 5,6 milyar lira daha borçlandığını ve aynı hafta içinde tahsil edilemediği için icra takibi başlatılan borç miktarının ise 1 milyar liraya yakın olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 8-15 Aralık haftasına ait ekonomik veriler üzerinden değerlendirmelerde bulundu. T24’ün aktardığına göre; Gürer, ekonomik kriz, artık vatandaşın iliklerine kadar işlediğini belirtti.

Halkın bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin, kredi faizlerindeki rekor yükselişe rağmen büyümesini sürdürdüğüne işaret eden Gürer, “Bankaların bireysel kredi ve kredi kartları nedeniyle vatandaşlardan olan alacaklarının bakiyesi 8 – 15 Aralık haftasında 5,6 milyar lira daha artarak 2 trilyon 619 milyar lira oldu” dedi.

Yılbaşından bu yana tüketici kredilerinin yüzde 36,1 oranında artarak 1 trilyon 525 milyar liraya yükseldiğini aktaran Gürer, “Kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 141,2 oranında artarak 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldi” değerlendirmesinde bulundu.

Miktar 1 milyar lira daha arttı

Gürer, bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan alacaklarının 8-15 Aralık haftasında 1 milyar liraya yakın artarak 45,4 milyar liraya yükseldiğini, yılbaşından bu yana ise 15,1 milyar liralık artış yaşandığını ifade etti.

“Mutfakta yangın var” diyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranında Venezuela, Lübnan, Arjantin ve Sudan’dan sonra yüksek enflasyona sahip beşinci ülke olduğuna da dikkat çeken Gürer, yüzde 42,5 faiz oranıyla Zimbabve, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyada yüksek faiz uygulayan dördüncü ülke konumunda olduğunu söyledi.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan 17 Yıl Sonra Bir İlk: Türk Lirası Depo Alım İhalesi

Merkez Bankası (TCMB), 80 milyar liralık depo alım ihalesi açtı. Böylelikle 2006 yılından bu yana ilk kez TL depo alım ihalesi açılmış oldu. Banka, faiz kararıyla birlikte duyurduğu bir dizi önlem arasında TL depo alım ihalesi açılması da yer almıştı.

Merkez Bankası’nın (TCMB), iki hafta vadeli 80 milyar liralık TL depo alım ihalesine bankalardan 193,9 milyar lira teklif geldi. İhalede ortalama faiz yüzde 42,18 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) sistemdeki likidite fazlasını çekmek amacıyla faiz kararıyla aynı gün duyurduğu TL depo alımında ilk adımı attı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Merkez Bankası (TCMB) 80 milyar TL’lik depo alım ihalesi açtı. Böylelikle 2006 yılından bu yana ilk kez TL depo alım ihalesi açılmış oldu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) iki hafta vadeli 80 milyar liralık TL depo alım ihalesine bankalardan 193,9 milyar lira teklif geldi. İhalede ortalama faiz yüzde 42,18 oldu.

Merkez Bankası (TCMB) faiz kararıyla birlikte duyurduğu bir dizi önlem arasında TL depo alım ihalesi açılması da yer almıştı. Bankadan yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kanunu’nun 52’nci maddesinde, para politikası hedefleri çerçevesinde para arzının ve likiditenin etkin bir şekilde düzenlenmesi amacıyla açık piyasa işlemleri yapılabileceğinin düzenlendiği hatırlatılmıştı.

Bu çerçevede, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi ve kullanılan sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırmak amacıyla Türk Lirası depo alım ihaleleri düzenleneceği ifade edilmişti.

Son dönemde sistemdeki likidite fazlasının yükseldiği görülüyordu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 21 Aralık itibariyle net fonlama eksi 263 milyar TL olarak kaydedildi ve sistemdeki fazlanın Kasım’da atılan zorunlu karşılık önlemleri öncesindeki seviyeye döndüğüne işaret etti.

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 42,50’ye Çıkardı

Geçtiğimiz ay politika faizi 500 baz puan artırılarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükselte Merkez Bankası (TCMB), politika faizi oranını 250 baz puan artışla yüzde 42,50’ye çıkardı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayında yapılan seçimler öncesi yüzde 8,50 seviyesinde olan politika faizini, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanlığına ise Hafize Gaye Erkan getirilmesiyle birlikte, yüzde 40’a yükseltmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi kararını açıkladı. Politika faizini yüzde 42,50’ye çeken Merkez Bankası (TCMB), karara ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kasım ayında sınırlı bir artış kaydeden manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin devam ettiğine işaret etmektedir.

Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir. Dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmektedir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirerek parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatmıştır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngörmektedir. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin, parasal sıkılaşma eşliğinde aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

JPMorgan’dan Dikkat Çeken Açıklama: Türkiye, Dış Borçlanmada Rekor Kırabilir

ABD merkezli yatırım bankası ve finansal hizmetleri şirketi JPMorgan’dan Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya alması sayesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalardan yapılacak borçlanmanın rekor kırabileceğini ve yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeyi sürdürebileceğini söyledi.

Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Stefan Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

Cumhuriyet‘te yer alan habere göre, JPMorgan’ın Orta Avrupa, Ortadoğu ve Afrika borç sermaye piyasalarından sorumlu yetkilisi Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya sokması neticesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalarına borçlanmada rekor kırabileceğini belirterek, yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeye devam edebileceğini söyledi.

Yabancı yatırımcılar, yüksek enflasyona rağmen yıllardır reel anlamda negatif faiz oranlarının yanı sıra karmaşık mali düzenlemeler ve döviz girişi ve çıkışına uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’den kaçmışlardı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayındaki seçimleri kazanmasının ardından, uluslararası kabul gören politikalara dönüşün başlaması uluslararası sermayeyi tekrar Türkiye’ye çekmeye başladı.

Reuters’a konuşan yetkilisi JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran ayında Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak göreve getirilmesinin ardından hızla faiz oranlarını artırmaya başladı. Sonbaharda daha büyük faiz artırımlarının başlamasıyla birlikte Türk şirketleri için borçlanma piyasaları tekrar açılmış oldu. Arçelik eylül ayında 2022’nin başından bu yana ilk kez yurtdışından borçlanma gerçekleştirdi.

Türk şirketleri, bankaları ve devletin 2023 yılında yaptığı tahvil ihraçlarının büyüklüğü 18 milyar doları aştı. JPMorgan’ın hesaplamalarına göre bu yılki dış borçlanma büyüklüğü tüm zamanların en yüksek ikinci değerini aldı.

Seçim öncesi yüzde 8,5 seviyesinde olan politika faizi şu anda yüzde 40 seviyesinde ve bugün 14.00’da açıklanacak olan faiz kararı ile yeniden artırılarak yüzde 42,5’e yükseltilmesi bekleniyor. Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Küresel piyasa koşulları yapıcı olduğu ve yapılan bazı değişikliklerden geri dönülmediği sürece, Türkiye uluslararası sermaye piyasası ihraç faaliyetleri açısından şimdiye kadarki en yoğun yılı kaydedebilir” dedi.

Weiler, Erdoğan’ın geçmiş yıllarda sergilediği merkez bankası başkanlarını aniden görevden alma ve politikayı tersine çevirme eğilimine rağmen, ülkenin mali politakada gerçekleştirilen son değişiklikten geri adım atmasını beklemediklerini de ekledi.

JPMorgan yetkilisi Weiler, “Yabancı sermaye şimdiden geri gelmeye başladı ve Türkiye için hava değişmiş gibi görünüyor” dedi. Weiler, “Bu durum tersine dönerse oldukça şaşırırım ve yaklaşan yerel seçimlerin Türkiye’nin gidişatını daha da belirginleştireceğini düşünüyorum” diyerek 31 Mart’taki yerel seçimlere atıfta bulundu.

JPMorgan’ın önümüzdeki yıl gelişmekte olan ülkelerin döviz cinsinden borçlanma miktarında küresel bir artış beklediğini belirten Weiler, Çin’in yaptığı borçlanma azaldığı için toplam seviyenin tarihi zirvelere yaklaşmayacağını ifade etti.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 39,2 Milyar Dolar

15 Aralık haftasında Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın (TCMB) bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 15 Aralık haftasında brüt rezervler 142,5 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 141,4 milyar dolar düzeyindeydi.

Net rezervlerde ise sınırlı bir geri çekilme yaşandı. Buna göre net rezervler 38,2 milyar dolardan 37,2 milyar dolar düzeyine geriledi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlanma hız kazandı. 15 Aralık haftasında swap hariç net rezervler eksi 39,2 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezerv eksi 42,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Bunun yanında haftalık olarak portföy akışları da devam etti. 15 Aralık haftasında yabancının net tahvil alımı 181 milyon dolar oldu. Hissede net alım ise 396 milyon dolar olarak kaydedildi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar liralık düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon lira olarak kaydedildi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) son karar metninde Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin fonlama komposizyonundaki düzeltmeye katkı sağlanacağı belirtildi.

Merkez Bankası’nın başka bir açıklamada ise Türk Lirası mevduatın önceliklendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında Türk lirası mevduatı destekleyici adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.

Paylaşın