İhtiyaç Kredi Faizleri, Mart Ayı Boyunca Yükseldi

Bankaların mart ayı boyunca ihtiyaç kredi faizi artışı neredeyse 200 baz puana dayandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizi artırım sürecinin başlamasıyla birlikte ivmelenen ihtiyaç kredi faizleri aylık yüzde 6,7’ye dayandı.

Bankalar yeni haftaya 50-70 baz puanlık ihtiyaç kredi faizi artırımıyla başlarken 10 bin liralık 12 ay vadeli bir ihtiyaç kredisinin geri ödemesi 16 bin 832 liraya yıllık bileşik maliyeti de yüzde 187,6’ya kadar çıkıyor.

Merkez Bankası (TCMB) verileri 13 haftalık yıllıklandırılmış kur etkisinden arındırılmamış olarak tüketici kredisinde büyümenin sürdüğünü ortaya koyuyor. Faizler bu denli yüksekken bile bankacılık sektöründe tüketici kredi büyümesi 8 Mart ile biten hafta itibariyle yüzde 34,1’e yükseldi.

Ekonomim’deki habere göre, parasal sıkılaştırma kendini en çok bireysel ihtiyaç kredileri faizinde gösteriyor. Merkez Bankası’nın politika faizi artırım sürecinin başlamasıyla birlikte ivmelenen ihtiyaç kredi faizleri aylık yüzde 6,7’ye dayandı.

Bankalar yeni haftaya 50-70 baz puanlık ihtiyaç kredi faizi artırımıyla başlarken 10 bin liralık 12 ay vadeli bir ihtiyaç kredisinin geri ödemesi 16 bin 832 liraya yıllık bileşik maliyeti de yüzde 187,6’ya kadar çıkıyor. Bu yüklü maliyete rağmen Merkez Bankası verilerine göre 13 haftalık yıllıklandırılmış tüketici kredi büyümesi yüzde 34,1’e çıktı. Geçen yılsonunda büyüme oranı yüzde 30’un altında seyrediyordu.

Merkez Bankası, şubat Para Politikası Kurulu toplantısında faiz artışına gitmese de ihtiyaç kredi faizlerinin yukarı yönlü hareketi hız kesmedi. Mart ayı başında ihtiyaç kredilerinin aylık büyüme sınırını yüzde 3’ten yüzde 2’ye düşüren Merkez Bankası’nın geçen hafta sonu kredi kartından nakit çekim faiz oranlarını yükseltmesi de bu hafta ihtiyaç kredi faizlerini de hareketlendirdi. Ayrıca 70 bin liraya kadar ihtiyaç kredilerinin menkul kıymet tesisinden muafiyeti devam ediyor.

Mart ayı boyunca faizler yükseldi

Bankaların mart boyunca ihtiyaç kredi faizi artışı neredeyse 200 baz puana dayandı. Bir özel bankanın ihtiyaç kredi faizi değişimleri incelendiğinde şubat sonunda yüzde 4,49 olan aylık faiz 4 Mart haftasında değişmedi.

Ancak 11 Mart’ta ki bu Merkez Bankası’nın ihtiyaç kredi büyüme sınırını daha da sıkılaştırmasının ardından gerçekleşti, ihtiyaç kredi faizi yüzde 5,39’a yükseltildi. Bu hafta aynı bankanın ihtiyaç kredi faizi yüzde 6,1’e çıktı. Ancak bu oranlar bankadan bankaya değişim göstermekle birlikte yükseliş trendi aynı patikayı izliyor.

Bankaların internet sitelerinde ihtiyaç kredisi için hesaplama imkanı veren uygulamalar bulunuyor. Uygulamalar yardımıyla 10 bin lira ve 12 ay vadeli ihtiyaç kredisine göre hesaplamalar yapıldğında, bu hafta 10 bin lira ihtiyaç kredisi kullanan bireysel müşteri en düşük 11 bin 216 lira, en yüksek ise 16 bin 832 lire geri ödeyecek.

Kamu bankaları arasında en yüksek geri ödeme Halkbank’ta gerçekleşiyor. Halkbank’ın aylık yüzde 5,2 faizi ve yüzde 120,5 yıllık bileşik faiz oranıyla 10 bin liralık kredinin geri ödemesi 14 bin 915 lira oluyor. Bir diğer kamu bankası Vakıfbank aylık yüzde 5,04 faiz oranı ilan etmiş durumda.

Bunun yıllık bileşik maliyeti yüzde 116,75 ve geri ödemesi de 14 bin 749 lira. Ziraat Bankası kamu bankaları arasında geri ödemesi en düşük olan banka. Yüzde 4,94 aylık kredi faizi ve yüzde 113,6 yıllık bileşik maliyetiyle Ziraat Bankası’ndan çekilen kredinin geri ödemesi 14 bin 646 lira.

Merkez Bankası verileri 13 haftalık yıllıklandırılmış kur etkisinden arındırılmamış olarak tüketici kredisinde büyümenin sürdüğünü ortaya koyuyor. Faizler bu denli yüksekken bile bankacılık sektöründe tüketici kredi büyümesi 8 Mart ile biten hafta itibariyle yüzde 34,1’e yükseldi.

Geçen yıl sonunda büyüme oranı yüzde 30’un altında bulunuyordu. Özel bankalarda tüketici kredi büyümesi yüzde 53,34 ile hızlı yükselişini sürdürdü. Yine 2023 sonunda bu oran yüzde 43,88 seviyesinde bulunuyordu. Kamu bankalarında ise negatif olan tüketici kredi büyümesi 8 Mart itibariyle yüzde 4,32 ile hızla pozitif tarafa geçti.

Paylaşın

Türkiye Varlık Fonu’ndan Bir İlk: 100 Milyon Dolarlık Murabaha

Türkiye Varlık Fonu, BAE’den 100 milyon dolarlık İslami finansman sağladı. TVF’nin bu ilk uluslararası İslami finansman anlaşması, 3 yıl vadesi ile fonlama kaynaklarını çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, “TVF adına ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu işlem, finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonumuz ile sürdürülebilir kalkınma vizyonumuzun bir parçası olarak öne çıkıyor” dedi.

Sözcü’nün Reuters’tan aktardığına göre; Türkiye Varlık Fonu (TVF) ilk uluslararası İslami finansman işlemi olan ve Sharjah Islamic Bank ile imzaladığı Murabaha finansmanı ile 100 milyon dolar kaynak sağladı.

Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Sharjah Islamic Bank (SIB) ile imzaladığı 100 milyon dolar değerindeki İslami finansman anlaşmasında, Doğan Yatırım Bankası finansal danışman ve koordinatör olarak yer aldı. İşlem, Sharjah Islamic Bank tarafından dünyada bir varlık fonuna sağlanan ilk karşılıklı murabaha finansmanı olma niteliği taşıyor.

TVF’nin bu ilk uluslararası İslami finansman anlaşması, 3 yıl vadesi ile fonlama kaynaklarını çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, “TVF adına ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu işlem, finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonumuz ile sürdürülebilir kalkınma vizyonumuzun bir parçası olarak öne çıkıyor” dedi.

Paylaşın

Yabancı Bankalar, Türkiye İçin Faiz Beklentilerini Değiştirdi

Finans kuruluşları, şubat ayında enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde açıklanması sonrası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artıracağına ilişkin beklentilerini değiştirdi.

Deutsche Bank, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti. Bank of America (BofA) “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz” açıklamasında bulundu.

JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Şubat enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi sonrası bazı yabancı bankalar Türkiye için faiz beklentilerini değiştirdi. Bu kapsamda ekonomistlerin bazıları, Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay veya gelecek ay faiz artışına gidebileceğini yazdı.

TCMB Para Politikası Kurulu ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında 21 Mart Perşembe günü toplanacak. Aynı gün saat 14.00’te faiz kararı açıklanacak.

Son olarak ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmiş ve faizleri yüzde 45 seviyesinde sabit tutmuştu.

Ancak şubat ayında Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) şubatta yıllık olarak yüzde 67,07 artarak, yüzde 66’lık beklentiyi aşmıştı. TÜFE şubatta aylık bazda ise yüzde 3,8’i aşarak yüzde 4,53 artmıştı.

Enflasyonun beklentilerden yüksek seviyede seyretmesi ise son toplantıda faiz artışını pas geçen TCMB’nin tekrar sıkılaştırma hamlelerine dönebileceği ihtimallerini gündeme getirmişti.

Yabancı bankaların konu ile ilgili analizleri ise şöyle oldu:

Deutsche Bank: Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize eden Deutsche Bank analistleri, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti.

BofA: Bank of America (BofA) ekonomistleri Zumrut İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen geçtiğimiz hafta Türkiye’ye yaptıkları gezinin ardından “Türkiye gezi notları: Artış döngüsü bitmiş olabilir ancak sıkılaşma devam ediyor” başlıklı bir not kaleme aldı.

BofA ekonomistleri son kaleme aldıkları notta, “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz, ancak bu henüz bizim baz senaryomuz değil ve mart ayı enflasyonuna bağlı olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

JPMorgan: JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti. ABD’li banka, daha önce TCMB’nin politika faizini yüzde 45’e yükselttiği faiz artışıyla faiz artışı döngüsünü sonlandıracağını öngörüyordu.

JPMorgan yayımladığı araştırma notunda, “Manşet enflasyon, şubat ayında aylık yüzde 4,5 ile bizim beklentimiz olan yüzde 4,2’nin ve piyasa beklentisi olan yüzde 3,8’in çok üzerinde gerçekleşti” dedi.

JPMorgan, yıl sonu politika faizi tahminini ise yüzde 45’te tuttu. Banka analistleri, TCMB’nin kasım ve aralık aylarında faizi indirebileceğini belirtti.

Morgan Stanley: ABD’li banka Morgan Stanley kasım ve aralık aylarında TCMB’den faiz indirimi beklentisini baz senaryosundan çıkararak TCMB’den ilk faiz indirimini 2025 yılının ilk çeyreğinde beklediklerini bildirdi.

Ekonomist Hande Küçük tarafından yazılan notta şubatta beklentiden yüksek gelen enflasyon verisi sonrası baz senaryoda değişikliğe gidildiği aktarıldı.

Açıklamada, “Enflasyonda genele yayılan ivmelenme, Merkez Bankası’nın enflasyon projeksiyonları için yukarı yönlü risk oluşturuyor. Bu da, verilere ve diğer politika tedbirlerine bağlı olarak 2024’ün 2. çeyreğinde politika faizinde yükselişe neden olabilir.” ifadesi yer aldı.

Küçük, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon raporu toplantısındaki söylemine de atıfta bulunarak, TCMB’nin ek faiz artırımından önce mart ayı enflasyon verilerini de görmek isteyeceğini belirtti.

HSBC: HSBC Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Ekonomisti Melis Metiner ise Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, seçimlerden sonra politikada büyük bir değişiklik öngörmedi.

Raporda, “Temel faiz oranının bu yıl yüzde 45’te kalmasını bekliyoruz ancak senaryomuzdaki riskler hâlâ daha fazla artışa alan bırakıyor. Enflasyon tahminlerimiz göz önüne alındığında, sadece 2025’in ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimi için alan görüyoruz” ifadelerine yer verildi.

HSBC, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltirken 2025 enflasyon beklentisini ise yüzde 29 seviyesinde sabit bıraktı.

Paylaşın

Türkiye’nin Kısa Vadeli Dış Borcu 175 Milyar Dolar

Ocak sonu itibarıyla Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, 174,9 milyar dolara geriledi. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku 69,9 milyar doları, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku 58,8 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Borçlu bazında incelendiğinde, kamu sektörünün kısa vadeli borcu 35,7 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu 93,1 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri Ocak 2024 raporunu açıkladı.

Buna göre; Ocak sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2023 yıl sonuna göre yüzde 0,2 oranında azalışla 174,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 2,2 oranında artarak 69,9 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 2,7 oranında azalarak 58,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2023 yıl sonuna göre yüzde 5,0 oranında artarak 13,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 2,3 oranında azalarak 19,5 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 1,4 oranında azalışla 20,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 10,8 oranında artışla 16,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,4 oranında azalarak 51,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,4 oranında artarak 35,7 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 1,4 oranında azalarak 93,1 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 0,7 oranında artarak 96,2 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 2,3 oranında azalarak 75,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2023 yıl sonunda 1,7 milyar dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2024 Ocak sonu itibarıyla 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 373 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2024 Ocak sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50,5’i dolar, %22,5’i Euro, %10,8’i TL ve %16,2’si diğer döviz cinslerinden oluştu. 2024 Ocak sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 225,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Söz konusu stokun 19,6 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 21,0, Merkez Bankası’nın yüzde 20,5, özel sektörün ise yüzde 58,5 oranında paya sahip olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Kredi Kartı Nakit Avans Faizi Yükseltildi: Bankalardan Uyarı

Ocak ayı itibarıyla kişi başına düşen kredi kartı borcu 34 bin 398 liraya ulaşırken, kredi kartlarından nakit avans çekimi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltildi.

Haber Merkezi / Öte yandan, kredili mevduat hesaplarında da faiz yüzde 5’e çıkarıldı.

Faizlerin artırılması sonrası bankalardan nakit avans ve tüketici kredisi kullanmak isteyenlere bir uyarı yapıldı. “Bilindiği üzere tüketici kredileri; gerçek kişi tüketicilerin eğitim, sağlık, seyahat, taşınma, evlilik, alışveriş vb. kişisel ihtiyaçların karşılanması amacıyla bir defada sağlanan finansal destek kredileridir” denilen uyarıda şu ifadeler kullanıldı:

“Bireysel ihtiyaç veya ek hesap olarak kullandırılacak tüketici kredileri ile sağlanan finansal destek ile; Altın veya döviz alım işlemleri, vadeli mevduat, repo, hisse senedi vb. finansal getiri sağlama amaçlı yatırımlar, Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar nezdindeki vadesi gelmemiş diğer kredi risklerinin kapatılması, Kripto para piyasası hesağlarına veya bankacılık/sermaye piyasası sistemi dışına aktarılması, Yurt dışına transfer yapılması, İşlemleri kredinin kullandırım amacına aykırılık teşkil etmektedir.”

Mayıs seçimleri sonrası değişen ekonomi politikaları ile faiz artışları yaşanmasına rağmen bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda 2 milyon kişi artarak 40 milyon kişi oldu. Ortalama kredi bakiyesi ise 71 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin raporuna göre ocak ayında 155 bin kişi ilk defa kredi kartı kullandı. 123 bin kişi ise halk arasında ‘eksi hesap’ olarak bilinen ve yıllık bazda en yüksek faizin uygulandığı kredili mevduat hesaplarını (KMH) ilk kez kullanmaya başladı. Faiz artışlarının başladığı Haziran 2023’te 27,7 milyon kişinin kullandığı KMH kullanıcı sayısı ocakta 28,9 milyona ulaştı. Kişi başına düşen ortalama borç bakiyesi ise 6 bin 294 TL oldu.

Ocak ayı itibarıyla kredi kartı kullanan kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 milyon artarak 36,8 milyona ulaştı. Kişi başına düşen kredi kartı borcu bir yılda 14 bin 377 liradan 34 bin 398 TL’ye ulaştı.

Bireysel kredi kartı riski en hızlı büyüyen iller ise Urfa, Diyarbakır ve Bayburt oldu. Kredi kartı kullananların yüzde 39,6’sının kart limiti 100 bin TL’nin üzerine çıktı. Geçen yıl ocak ayında kredi kartı kullananların yalnızca yüzde 10’unun limiti 100 bin liranın üzerindeydi.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 162 Milyar Dolar

Ocak sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 162 milyar dolar oldu. Borç vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcun 152,7 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcun  (ticari krediler hariç) ise 9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Ocak 2024 Raporu’nu açıkladı.

Buna göre; Ocak sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 1,7 milyar dolar azalarak 162,0 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 1,8 milyar dolar azalarak 152,7 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 158 milyon dolar artarak 9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 152 milyon dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 61 milyon dolar artışla 14,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 151 milyon dolar azalmış, tahvil stoku ise 27 milyon dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,6 milyar dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 16 milyon dolar azalarak 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 15 milyon dolar artışla 4,5 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 264 milyon dolar azalışla 1,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Ocak sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 1,3 milyar dolar azalarak 106,0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 158 milyon dolar azalarak 7,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 152,7 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,7’sinin dolar, yüzde 35,5’inin Euro, yüzde 2,2’sinin Türk Lirası ve yüzde 3,6’sının ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 42,7’sinindoları yüzde 28,8’inin Euro, yüzde 22,7’sinin Türk Lirası ve yüzde 5,8’inin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, Ocak sonu itibarıyla, 152,7 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 62,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 71,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 29,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Ocak sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 48,0 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 53,9 Milyar Dolar

8 mart itibarıyla Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervleri eksi 53,9 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 5,7 milyar dolar artışla 181,1 milyar dolar oldu.

Haber Merkezi / Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları ise 7,4 milyar lira düşüşle 2,3 trilyon liraya geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 8 mart ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre, Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri 2 milyar 726 milyon dolar azalışla 77 milyar 785 milyon dolara geriledi.

Bankanın altın rezervleri 2 milyar 340 milyon dolar artışla 50 milyar 408 milyon dolardan 52 milyar 748 milyon dolara yükseldi.

Merkez Bankasının toplam rezervleri, 386 milyon dolar düşüşle 130 milyar 919 milyon dolardan 130 milyar 533 milyon dolara düştü.

Net rezervleri 20,5 milyar dolardan 20,8 milyar dolara yükselen Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervler ise eksi 47,8 milyar dolardan eksi 53,9 milyar dolara çıktı.

Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 5,7 milyar dolar artışla 181,1 milyar dolar oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 8 mart ile biten haftada Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında 7,4 milyar TL’lik düşüş yaşandı. KKM, 2,3 trilyon TL’ye geriledi.

Paylaşın

Kişi Başına Düşen Kredi Kartı Borcu 34 Bin Lirayı Aştı

Ocak ayı itibarıyla kredi kartı kullanan kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 milyon artarak 36,8 milyona ulaştı. Kişi başına düşen kredi kartı borcu bir yılda 14 bin 377 liradan 34 bin 398 TL’ye ulaştı.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar da “Kredi kartlarındaki enflasyon etkisini de yönetmek adına bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim. Bunun birkaç tane yöntemi var; faiz oranı, taksit sınırlaması ya da kişinin harcayabileceği tutar konusu. Bu konuda bir aksiyon alınacağı kanaatindeyim” demişti.

Yüksek enflasyon ve düşen alım gücü karşısında kredi borçlusu yurttaş sayısı artıyor. Mayıs seçimleri sonrası değişen ekonomi politikaları ile faiz artışları yaşanmasına rağmen bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda 2 milyon kişi artarak 40 milyon kişi oldu. Ortalama kredi bakiyesi ise 71 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin raporuna göre ocak ayında 155 bin kişi ilk defa kredi kartı kullandı. 123 bin kişi ise halk arasında ‘eksi hesap’ olarak bilinen ve yıllık bazda en yüksek faizin uygulandığı kredili mevduat hesaplarını (KMH) ilk kez kullanmaya başladı. Faiz artışlarının başladığı Haziran 2023’te 27,7 milyon kişinin kullandığı KMH kullanıcı sayısı ocakta 28,9 milyona ulaştı. Kişi başına düşen ortalama borç bakiyesi ise 6 bin 294 TL oldu.

BirGün’deki habere göre, Ocak ayı itibarıyla kredi kartı kullanan kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 milyon artarak 36,8 milyona ulaştı. Kişi başına düşen kredi kartı borcu bir yılda 14 bin 377 liradan 34 bin 398 TL’ye ulaştı.

Bireysel kredi kartı riski en hızlı büyüyen iller ise Urfa, Diyarbakır ve Bayburt oldu. Kredi kartı kullananların yüzde 39,6’sının kart limiti 100 bin TL’nin üzerine çıktı. Geçen yıl ocak ayında kredi kartı kullananların yalnızca yüzde 10’unun limiti 100 bin liranın üzerindeydi.

Sınırlama iddiası

31 Mart yerel seçimlerinin ardından kredi kartlarına yönelik bir düzenleme üzerine tartışmalar sürerken Reuters’a konuşan banka yetkililerine göre kredi büyümesini sınırlama önlemleri kapsamında birey ve kurumların nakit avans limitlerini ve taksit sayılarını düşürdü.

Reuters’a dün bilgi veren üç bankacılık kaynağı azami taksit sayısının 12’den üçe kadar indirildiğini belirtti. Bir kaynak kurumsal kredi kartları için de limitlerin sınırlandığı ifade etti. Bankacılar daha önce sektörde kredi kartlarının, toplam kredilerin üç katı büyümesi nedeniyle zaten sıkılaştırma adımları bekliyorlardı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 12 aylık değişime bakıldığında toplam kredilerde yüzde 50’nin üzerinde büyürken, kredi kartları ise yüzde 150’nin üzerinde büyüdü.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar da “Kredi kartlarındaki enflasyon etkisini de yönetmek adına bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim. Bunun birkaç tane yöntemi var; faiz oranı, taksit sınırlaması ya da kişinin harcayabileceği tutar konusu. Bu konuda bir aksiyon alınacağı kanaatindeyim” demişti.

Paylaşın

BofA’dan Merkez Bankası İçin “Yüzde 5” Faiz Artışı Beklentisi

Bank of America Securities, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan (TCMB) 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi 300 – 500 baz puanlık faiz artışı bekliyor.

Deutsche Bank da Merkez Bankası’ndan bu ay 500 baz puan faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu açıklamıştı.

Aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da bulunduğu Bank of America ekonomistleri, yayımladıkları bir araştırma raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Nisan ayında 300-500 baz puanlık faiz artırma ihtimali olduğunu belirtti.

BloombergHT’nin aktardığına göre; İlave faiz artışlarının şu aşamada baz senaryoları olmadığı belirten ekonomistler, TCMB’nin seçtiği patika ne olursa olsun, ikinci yarıda Türk varlıklarında “iyimser olmak için alan olduğunu” düşünüyor.

TCMB beklentilerini paylaşan ekonomistler politika faizinde daha fazla artışın enflasyon beklentilerinin makro ihtiyati tedbirlerden daha iyi yönetilmesine yardımcı olacağını ve TCMB’ye olan güvenin artmasına neden olacağını belirtti.

Açıklamada “Bu yılın 2. yarısında Türk varlıklarında iyimser olmak için alan olduğunu düşünüyoruz. Nisan ayı toplantısında TCMB’nin 300-500 baz puan faiz artırma olasılığı bulunuyor. Bu baz senaryomuz değil ve bu artış Mart ayı enflasyon verisine bağlı olacaktır. Faiz artırımı olması durumunda sermaye girişleri 2. çeyrekte yeniden başlayabilir” ifadelerine yer verildi.

Politikanın daha da sıkılaşmasını ve verilerin yaza doğru iyileşmesini bekleyen ekonomistler ilk çeyrekteki kötümserliğin muhtemelen geçici olduğunu belirtti.

31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimler sonrası döviz kurlarında ani bir artış beklenmediği ve kurda yaşanan son artışların geçici olduğu tahminine yer verildi.

Deutsche Bank da dünkü raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan bu ay 500 baz puan faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu söylemişti.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan Merkez Bankası İçin İddialı Faiz Tahmini

Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışı yapmasının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini söyledi.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank, Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize etti.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışı yapmasının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini söyledi.

Yiğit Onay öncülüğündeki analistler, “Politikalar doğru yönde ilerliyor. Fitch’in son kredi notu artışı da ortodoks politikalara dönüşün bir yansıması. Ancak kısa vadede ekonomide zorluklar devam ediyor. Bunların arasında kalıcı enflasyonist baskılar ve bankanın net rezervlerindeki belirgin düşüş de var.

Yaklaşmakta olan yerel seçimler belirsizlik oluşturuyor. TL’deki değer kaybının Döviz talebini artıracağı endişesi de var. Uzun vadede TCMB’nin son çeyreğe kadar beklemede kalmasını ve faiz indirimlerinin kademeli olmasını bekliyoruz. Yıl sonu politika faizi tahminimiz yüzde 45” ifadesini kullandı.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın