Benzin, Motorin Ve LPG’ye Bir Zam Daha!

EPGİS, Motorine 1.14 TL, benzine 69 kuruş, LPG’ye 70 kuruş zam geldiğini duyurdu. EPGİS, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, zamların pompa satış fiyatlarına yansıyacağı bilgisini de verdi.

Haber Merkezi / Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’ndan (EPGİS) yapılan açıklamaya göre, motorin fiyatına 1,14 TL, benzine 69 kuruş ve LPG’ye 70 kuruş artış geldi. Zamlar, pompa satış fiyatlarına yansıyacak.

Son zamla beraber benzinin litre satış fiyatı İstanbul’da ortalama 10.92 liradan 11.61 liraya, Ankara’da ortalama 10.93 liradan 11.62 liraya, İzmir’de ise 10.99 liradan 11.68 liraya yükselecek.

Motorinin litre satış fiyatı ise İstanbul’da 11.46 liraya, İzmir’de 11.54 liraya, Ankara’da 11.52 liraya çıktı. Dün de benzinin litresine 56 kuruş zam gelmişti.

Paylaşın

Akaryakıt Ürünlerine 2 Ayda 12 Kez Zam Geldi

Yazılı bir açıklama yapan CHP’li Ahmet Akın, açıklamasında, “Son iki ayda akaryakıt ürünlerine zaten 12 defa gelmiştir. LPG otogaz; 5 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 82 kuruş artmıştır. Benzin 4 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 18 kuruş artmıştır. Motorin de 3 defa zamlanarak litre fiyatı 87 kuruş artmıştır. Başka bir deyişle vatandaşlarımız yalnızca son iki ayda bir depo LGP otogaz alırken 91 lira; bir depo benzin alırken 59 lira, bir depo motorin alırken de 44,5 lira daha fazla ödemeye başlamıştır.” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / CHP’li Akın, açıklamasında, akaryakıta yapılan her zammın bütün sektörlerde domino etkisi yaratarak iğneden ipliğe her ürünün fiyatını artırdığına dikkat çekerek, “Kara kış öncesi akaryakıt ürünleri yapılacak her zam domino etkisiyle enflasyonu yükseltecektir. Yalnızca son iki ayda bir depo artık 44 lira ile 91 lira daha pahalıya dolmaya başladı. Kötü ekonomi politikalarının faturası vatandaşlarımıza kesiliyor” sözlerine yer verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yaptığı yazılı açıklamada yanlış ekonomi kararlarının temel bir girdi olan enerji faturalarını artırdığına dikkat çekti. Akaryakıt ürünlerine yapılacak her zammın bütün sektörleri etkilediğini söyleyen CHP’li Akın, özetle şunları dile getirdi:

Türkiye’de derin bir ekonomik kriz ve buna bağlı olarak enerji buhranı yaşanırken; kötü ekonomi politikalarının faturası vatandaşlarımıza çıkarılmaktadır. Merkez Bankası’nın Türk Lirası’na değer kaybettiren faiz kararının ardından akaryakıt ürünlerine fahiş oranda yeni bir zam yapılması beklenmektedir. Vatandaşlarımızın alım gücü günden güne erirken akaryakıt ürünlerine yeni yapılacak zamlar bütün sektörlerde maliyetleri artıracağı için iğneden ipliğe her ürünün zamlanması anlamına gelecektir. Kara kış öncesi akaryakıt ürünlerine yapılacak her zam domino etkisiyle enflasyonu yükseltecektir.

Akaryakıt ürünlerine iki ayda 12 zam!

Yalnızca son iki ayda akaryakıt ürünlerine zaten 12 defa gelmiştir. LPG otogaz; 5 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 82 kuruş artmıştır. Benzin 4 defa zamlanarak litre fiyatı 1 lira 18 kuruş artmıştır. Motorin de 3 defa zamlanarak litre fiyatı 87 kuruş artmıştır. Başka bir deyişle vatandaşlarımız yalnızca son iki ayda bir depo LGP otogaz alırken 91 lira; bir depo benzin alırken 59 lira, bir depo motorin alırken de 44,5 lira daha fazla ödemeye başlamıştır.

12 kilogramlık mutfak tüpü de yalnızca son 2 ay içerisinde 146,5 liradan 180,5 liraya yükselmiştir. Yalnızca son iki ayda mutfak tüpüne yapılan zam oranı yüzde 23,2 olmuştur. Mutfak tüpünün yeni zamlarla yıl bitmeden 200 liraya çıkacağı belirtilmektedir. Vatandaşlarımız hayat pahalılığı nedeniyle zaten tenceresinde kaynatacak temel gıda ürünlerine ulaşmakta zorlanırken; şimdi tencereyi kaynatacak tüpü almakta da zorlanmaktadır.

Paylaşın

Benzin Ve Motorine Yeni Zam Yolda

20 Kasım Cumartesi’den geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 52, motorinin litre fiyatına ise 50 kuruş zam yapılacağı duyuruldu. Zamdan sonra İstanbul Avrupa yakasında benzinin litre fiyatı 8,65 , motorinin litre fiyatı ise 8,72 TL olacak.

Haber Merkezi / Benzin ve motorine 20 Kasım tarihinden geçerli olmak üzere yeni zam gelecek. Sektör kaynakları benzine 20 Kasım Cumartesi’den geçerli olmak üzere litre başına 52 kuruş zam yapılacağını belirtti. Motorinde 20 Kasım tarihinden geçerli olmak üzere 50 kuruş zam yapılacak.

LPG tarafında ise 52 kuruşluk zam beklentisi olduğu, fakat bu zammın Pazartesi gününe de kalabileceği belirtildi. Benzinde söz konusu tutarda zam gerçekleşmesi durumunda İstanbul Avrupa yakasında ortalama benzin fiyatları 8,65 TL seviyesine çıkacak. Motorinde ise fiyatlar 8,72 TL olacak.

Paylaşın

Doğalgaz Sanayi Tarifesine Yüzde 49 Zam

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde kasım ayına ilişkin tarife tablosu yayınlandı. Buna göre, sanayi sektöründe kullanılan doğalgaz ortalama yüzde 49 zamlanırken, konutlarda kullanılan doğalgazda fiyat değişmedi.

Haber Merkezi / Bu ay sanayi aboneleri için geçerli olacak tarife ekim ayındaki tarifeye göre 1000 metreküp doğalgaz için yüzde 48,40 artışla 3 bin 482 lira, elektrik üretim santrallerinin kullandığı 1000 metreküp doğalgaz için ise yüzde 46,82 artışla 4000 lira oldu.

BOTAŞ’tan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Konutlarda kullanılan doğalgaz tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır. Artan maliyetlerden dolayı büyük sanayi ve ticari kuruluşları abone grubuna yüzde 48,40 ve elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz tarifesine yüzde 46,82 oranında artış yapılmıştır” ifadelerine yer verildi.

“Sanayicilerin rekabet şansını zorluyor”

Öte yandan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Memiş Kütükçü, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.

“Son dönemde enerjide artan maliyetler sanayicilerimizi olağanüstü zorluyor. Yılbaşından bu yana bakacak olursak doğalgazda sanayi tarifesi yüzde 147,5 zamlandı. Doğalgaz zamları elektriğe de zam anlamına geliyor. Doğalgazla elektrik üreten santrallerin maliyetleri arttığı zaman bu piyasa takas fiyatını da yukarı çekiyor. Bu da son kaynak tedarik tarifesiyle elektrik kullanan organize sanayi bölgelerimizin ya da serbest tüketicilerin maliyetlerini yukarı çekiyor. Enerji maliyetlerinin yükselmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerdeki sanayicilerin rekabet şansını zorluyor.”

Paylaşın

Benzine Bir Zam Daha!

16 Ekim’de pompa fiyatı 14 kuruş artan benzine bir zam daha geldi. Pazartesi gece yarısından geçerli olmak üzere benzinin litresi 44 kuruş artacak. Motorin ve LPG için henüz yeni bir zam kararı bulunmuyor.

Haber Merkezi / Dolar/TL kuru ile petrol fiyatlarındaki artış, akaryakıt fiyatlarında da zamları beraberinde getiriyor.

Akaryakıt sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, benzinin litresi pazartesi gece yarısından geçerli olmak üzere 44 kuruş zamlanacak. Bu artışa göre, gelen zamların ardından benzin fiyatları (litre) Ankara’da 8,33, İstanbul’da 8.36, İzmir’de 8.4 liraya çıkacak.

Motorin ve LPG için henüz yeni bir zam kararı bulunmuyor. 2 Ekim’de 71 kuruş zamlanan LPG’ye 21 Ekim’de 22 kuruş daha zam gelmişti. Motorinin litre fiyatı 19 Ekim’de 23 kuruş zamlanmıştı. Böylece motorinin pompa fiyatı 9-19 Ekim döneminde toplamda 87 kuruş zamlanmış oldu.

Motorin, benzin ve LPG’de eşel mobil sistemi kapsamında ÖTV sıfırlanmış durumda, bu nedenle zamların tamamı pompa fiyatına yansıyor. Dolar/TL’de çift haneye yaklaşılırken, akaryakıt sektörü de çift haneli benzin ve motorin fiyatları için hazırlıklara başladı.

Paylaşın

Rüzgar Enerjisi, Küresel Isınmaya Karşı Mücadelede Yapbozun Bir Parçası Olabilir

Enerji sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının ana itici güçlerinden biri olmaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) , kömürün yanmasından kaynaklanan CO2 emisyonlarının, sanayi öncesi seviyelerden bu yana küresel ortalama sıcaklıklardaki 1ºC’lik artışın 0,3ºC’den fazlasından sorumlu olduğunu tahmin ediyor.

Haber Merkezi / Bu da kömürü sıcaklık artışının ana kaynağı haline getiriyor. Dolayısıyla, iklim değişikliğiyle mücadele etmek istiyorsak, kömürü yenilenebilir enerjiyle değiştirmeliyiz.

Son yılarda özellikle güneş ve rüzgar kaynaklı enerji üretimi dikkate değer bir artış kaydetti. Ama henüz yeterli değil. Fosil yakıtlar hala her alanda ve küresel olarak enerji talebinin ana bileşeni. Bu nedenle, Paris İklim Anlaşması’nda yer alan enerji sektörünün karbondan arındırılması, hala yerine getirilmesi önemli bir hedef olmaya devam ediyor.

Cornell Üniversitesi’nden bilim insanları, artmaya devam eden sıcaklıklarla mücadelede rüzgar enerjisinin ne anlama geleceğini araştırdılar. Rüzgar enerjisi, elektrik üretiminin en ucuz enerji kaynaklarından biri olduğunu kanıtlanmış olgun bir teknolojidir. Rüzgar türbinleri şu anda 90’dan fazla ülkede kullanılmaktadır.

Rüzgar enerjisinin genişlemesi

Bilim insanları, 2020 yılına kadar 35 GW’ı denizde olmak üzere toplam 742 GW rüzgar enerjisi kapasitesinin kurulduğunu tahmin ediyor. Çin, Almanya ve ABD bu teknolojiyle enerji üretimine öncülük etmekte.

Şu anda yenilenebilir elektrik üretimine hidroelektrik hakim olsa da (4325 TWh, toplam elektrik arzının yaklaşık % 16’sı), geleceğe yönelik senaryolarda, rüzgar ve güneş kaynaklı enerji üretiminde büyük gelişme öngörülmektedir. Rüzgar enerjisi üretimi 2005’te 104 terawatt-saatten (TWh) 2018’de 1273 TWh’ye yükseldi.

Bilim insanları, rüzgar enerjisinin etkin bir şekilde kullanıldığında, emisyonları 2030 yılına kadar yaklaşık beş gigaton ve 2050 yılına kadar 10 gigatondan fazla azaltacağını tahmin ediyor. Bu, yüzyılın sonuna kadar küresel ortalama sıcaklığı 0.8ºC’ye kadar düşürebilir. Bu hedefe ulaşmak için, rüzgar enerjisini yaygınlaştırması gerekiyor.

Paylaşın

ADB, Kömür Santrallerini Kapatmayı Planlıyor

Dünyanın dört bir yanından gelen kanıtlar, kömür tüketimine son vermenin zamanının geldiğini gösteriyor. En kirletici fosil yakıt olan kömür, yalnızca iklim ve halk sağlığı için kötü olmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilenebilir enerji fiyatları düştükçe finansal olarak da dayanılmaz hale geliyor.

Haber Merkezi / Kömür, petrolle birlikte, dünyanın enerji ihtiyacını karışıma da hala hakim bir durumda. Kömür, Çin, Hindistan ve Endonezya gibi birçok Asya ülkesinde ve dünyanın diğer birçok yerinde önemli bir enerji kaynağı olmaya devam etmektedir.

Asya’daki bir dizi finans kurumu, aşamalı olarak kömür varlıklarını satın alarak, onları emekli etmek istiyor. Fosil yakıttan hızlı bir şekilde temiz enerjiye geçişi kolaylaştırmak için, bazı finans kurumları da, kömüre bağımlı gelişmekte olan ülkelerin karbondan arındırılmasına yardımcı olmak için çeşitli yollar arıyor.

Manila merkezli Asya Kalkınma Bankası’da (ADB), kömürden enerji üreten santralleri satın alarak, 15 yıl gibi bir süre içerisinde ya kapatmayı yada yenilenebilir enerji üretim tesislerine dönüştürmeyi planlıyor. ADB, ayrıca, ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte mali sorunlar yaşamaması için kamu-özel ortaklıkları kurmayı planlıyor.

Asya Kalkınma Bankası nedir?

Asya Kalkınma Bankası (ADB), Dünya Bankası’nın bölgesel kolları olarak kurulan Çok Taraflı Kalkınma Bankaları olarak bilinen bir grup finansal kuruluştan biridir. 1966 yılında kurulan ADB, Asya Pasifik bölgesindeki ülkelere odaklanmaktadır. Şu anda 49’u bölgede olmak üzere 68 üye ülkesi bulunmaktadır. ADB krediler, teknik yardım, hibeler ve öz sermaye yatırımları sağlar.

Bu arada, Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), kömürle çalışan elektriğin 2030 yılına kadar küresel üretimin yüzde 38’inden yüzde 9’una ve 2050 yılına kadar yüzde 0,6’sına düşürülmesi çağrısında bulunuyor.

Paylaşın

10 Ayda Elektriğe Yüzde 22, Doğalgaza Yüzde 45 Zam Yapıldı

2021 yılının başından bu yana sanayiye elektrikte yüzde 22, doğalgazda ise yüzde 45 oranında zam yapıldığını açıklayan CHP’li Akın, eşel mobil sistemi kapsamında akaryakıt ürünlerinde de ÖTV payının da bitmek üzere olduğuna dikkat çekti.

Haber Merkezi / İktidarın yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler alması gerektiğini belirten Ahmet Akın, “Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak. Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı” ifadelerini kullandı.

“İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın yaptığı yazılı açıklaması şöyle:

“Sanayi doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 1’er oranında artarken; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Sanayi doğalgaz tarifesi böylece 2021 yılı içerisinde yüzde 45 oranında zamlanmış oldu. Aynı dönemde sanayi elektrik tarifesi de yüzde 22 oranında arttı.

Elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi ise 2021 yılı içerisinde Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yüzde 1’er oranında; mayıs ayında yüzde 12; Haziran ayında yüzde 5; Temmuz ayında yüzde 20 ve son olarak 1 Ekim’de de yüzde 15 oranında zamlandı. Buna göre elektrik santrallerinin doğalgaz tarifesi 2021 yılı içerisinde yüzde 69 oranında arttı.

“Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı”

2021 yılı içerisinde sanayide doğalgaz ve elektrik tarifesine yapılan zamların etkisini kış aylarında göreceğiz. Vatandaşlarımız bu zamların faturalarını doğrudan ödemese de, market kasalarında aldıkları temel gıda ürünleriyle ödemek zorunda kalacak.

Kış aylarında zaten ısınma ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan vatandaşlarımızın artık ne tahammülü ne de gücü kaldı. İktidar yaklaşan kış ayları öncesi, zamların önüne geçecek gerçek önlemler almalı. İki yıldır enerji faturalarının düşmesi için verdiğimiz yasa teklifi iktidar tarafından reddediliyor. Enerji faturalarındaki KDV payı düşürülmeli, TRT fonu kaldırılmalı.

Kış ayları öncesi LPG’ye yapılan her zam pompa fiyatına yansıyacak. Motorin ve benzinde ise 10 ile 50 kuruş gibi çok az bir pay kaldı. Bu nedenle iktidar ya yeni bir ÖTV zammını gündeme getirecek ya da her zam pompa fiyatlarına yansımaya başlayacak. Zamların pompa fiyatlarına yansıması durumunda temel gıda ürünlerindeki artış devam edecek.”

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yıllık Yüzde 43,96’a Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Eylül 2021 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi” açıkladı. Açıklanan verilere göre, yurt içi üretici fiyat endeksi eylülde yıllık yüzde 43,96, aylık yüzde 1,55 arttı. Endeks, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 30,50, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 33,83 artış gösterdi.

Haber Merkezi / Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 28,39, imalatta yüzde 43,68, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 50,10, su temininde yüzde 30,15 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,62, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,25, dayanıksız tüketim malında yüzde 30,48, enerjide yüzde 62,38, sermaye malında yüzde 26,33 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık yüzde 1,63 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 0,36 azalış, imalatta yüzde 1,63, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,34, su temininde yüzde 3,18 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde1,56, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 0,97, enerjide yüzde 1,87, sermaye malında yüzde 1,98 artış olarak gerçekleşti.

7 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık en düşük artış; yüzde 9,81 ile giyim eşyası, yüzde 11,16 ile deri ve ilgili ürünler, yüzde 12,04 ile diğer mamul eşyalar olarak gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 102,01, ana metaller yüzde 91,73, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) yüzde 68,53 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık azalış; yüzde 4,82 ile ham petrol ve doğal gaz, yüzde 1,60 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık diğer ulaşım araçları yüzde 4,49, kömür ve linyit yüzde 4,00, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 3,37 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

100 TL’lik Elektrik Faturasının 23 TL’si Şirketlere Gidiyor!

Özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çeken CHP’li Akın, “Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, vatandaşın faturasına eklenen özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerinin son 3 yılda 2 kattan fazla arttığına dikkat çekerek, “Destekleme amacından saptı. 2018-2020 arasında şirketlere yapılan ödeme yüzde 112 arttı. Şu anda vatandaşın ödediği her bir elektrik faturasının yüzde 23’ü elektrik üreten şirketleri desteklenmeye gidiyor. Kurulan sistem halkın değil şirketlerin lehine. Bu sistemler faturalar düşmesi mümkün değil” dedi.

Cumhuriyet’ten Erdem Sevgi’nin haberine göre Akın, özel elektrik üretim şirketlerine verilen desteklemelerin vatandaşın faturasına yansıması konusunda Makina Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu ile yaptığı ortak çalışmada doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturasına yüklenen tutarları ortaya çıkardı. Akın’ın çalışmasında özetle şunlar yer aldı:

“Öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alınıyor”

3 çeşit destek var: Özel elektrik üretim şirketlerine yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (YEKDEM), yerli kömür santrali desteği ve kapasite mekanizması olmak üzere toplam üç çeşit parasal destek veriliyor. Söz konusu üç destek doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturalarına yansıtılarak bir yük oluşturuyor. Destekleme adı altında ödenen paranın kamudan çıktığı dikkate alındığında bu paranın öyle ya da böyle vatandaşın cebinden alındığını söylemek mümkün.

Amacından saptı: Destekleme ödemelerinde en büyük payı YEKDEM oluşturuyor. Dünyanın her yerinde yenilenebilir enerji destekleniyor. Şüphesiz Türkiye’de desteklenmesi gerekiyor. Ancak bugünkü haliyle YEKDEM amacından sapmış durumda. YEKDEM’de küçük üreticiler yerine büyük üreticilerin ağırlığı arttı. Büyük kamu santralleri özelleştirildikten sonra YEKDEM kapsamına dahil edildi. Özellikle son 6-7 yılda yaşanan dere tipi HES furyası da sistemin amacından sapmasına neden oldu.

3 yılda katlandı: EPDK tarafından açıklanan ‘faturalandırılan elektrik üretim miktarı’ ile ‘YEKDEM’, ‘yerli kömür’ ve ‘kapasite mekanizması’ ödemeleri karşılaştırılınca özellikle son 3 yılda özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destekleme ödemelerindeki rekor artış dikkat çekiyor. Yıllık olarak yapılan hesaplamada 2018, 2019 ve 2020 yılı verileri karşılaştırınca elektrik faturalarına doğrudan ya da dolaylı yansıyan tutarın 3 yılda katlandığı gerçeğiyle ortaya çıkıyor.

2018’de her ay 11.09 TL: 2018’de yılında 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye vergi ve fonlar dahil özel şirketlere yapılan destekleme ödemeleri; 9.21 lira YEKDEM, 0.76 lira yerli kömür ve 1.12 lira kapasite destek mekanizması olmak üzere toplam 11.09 lira olarak yansıdı. Başka bir deyişle 2018’de ortalama 150 kilovatsaat tüketim yapan bir haneden doğrudan ya da dolaylı olarak tükettiği elektrik miktarı bedelinin dışında her ay özel şirketlere destek ödemesi adı altında 11.09 lira yansıtıldı.

2019’da hız kesmedi: 2019’de faturalandırılan elektrik miktarı azalmasına karşın özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemeleri daha da arttı. Buna göre 2019’da ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye her ay tükettiği elektrik bedelinin dışında 13.67 lira YEKDEM, 1.64 lira yerli kömür ve 1.62 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 16.92 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2019’ds faturalara yansıyan destek ödemesi kalemlerinden YEKDEM yüzde 48; yerli kömür yüzde 115 ve kapasite mekanizması ise yüzde 44 oranında arttı.

Artış iki kattan fazla: 2020’ye de destek ödemesinin yükü artışını sürdürdü. Buna göre 2020’de ortalama 150 kilovatsaat elektrik tüketimi yapan bir haneye 20.14 lira YEKDEM, 1,72 lira yerli kömür ve 1,74 lira kapasite mekanizması olmak üzere toplam 23,62 lira destek ödemesi yansıtıldı. 2018 ile karşılaştırıldığında destek ödemelerindeki artış yüzde 112.98 oldu. Başka bir deyişle 2018-2020 arasında vatandaşa doğrudan ya da dolaylı olarak yansıtılan destek ödemeleri 2 kattan fazla arttı.

Faturanın yüzde 23’ü: 2020’de aylık 150 kilovatsaat tüketim yapan bir abonenin her ay gelen faturasına dolaylı ya da doğrudan yansıtılan ve özel elektrik üretim şirketlerine yapılan destek ödemelerinin payı yaklaşık yüzde 23 oldu. Başka bir deyişle vatandaşın elektrik faturasında ödediği tutarın yüzde 23’u şirketlere gidiyor.

“Sistem şirketlerin lehine işliyor”

CHP’li Akın, desteklemenin amacının kaliteli hizmet ve düşük fatura olduğuna dikkat çekerek; “Gelinen aşamada sistem amacından saptı. Destekleme artık vatandaşın ucuz enerji alması değil, şirketlerin desteklenmesi ve kurtarılmasına dönüştü. Bu destekleme sistemleri vatandaşın değil, şirketlerin lehine. Sistem mevcut haliyle devam ederse vatandaşın faturası asla düşmez” değerlendirmesinde bulundu.

 

Paylaşın