Türkiye Genelinde Kiralar 4 Yılda 6 Kat Arttı

Türkiye genelinde kiralar son 4 yılda 6 kat arttı, büyükşehirlerde bu oran çok daha yüksek. Dar ve orta gelirli vatandaşlar için sıfırdan bir ev alabilmek ise neredeyse hayal. Gayrimenkul krizi en çok hem kendine ait bir mülkü bulunmayan hem de yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalan alt ve orta gelirli vatandaşları kesimi vuruyor.

Sektör temsilcilerine göre gayrimenkul sektöründeki kriz esas olarak yıldan yıla bozulan arz-talep dengesi sebebiyle yaşanıyor. Ayrıca, sektör temsilcilerine göre bu sorunu tek bir cevapla yanıtlamak pek mümkün değil.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin ortaya koyduğu verilere göre, 2019-2023 arasında ülke genelinde kiralarda %583 artış gerçekleşti, büyükşehirlerdeki ortalama artış oranı %697 oldu.

En fazla kira artışı %1109 ile Antalya’da gerçekleşirken; onu %963 ile Mersin, %935 ile Muğla, %833 ile Ankara ve %713 ile İstanbul takip etti.

Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, “Dolardaki artışın bile üzerine 3-4 kat arttı, gayrimenkul tarihinde ilk defa böylesi bir fiyat yükselmesiyle karşı karşıyayız” diyor.

Gayrimenkul sektöründeki kriz en çok dar ve orta gelirli vatandaşları vuruyor. Bu kesim için artık ev sahibi olabilmek bir hayalken, yüksek kira bedellerini ödemek de her geçen gün zorlaşıyor.

Gökçe, Türkiye nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı 30 büyük şehirde, ortalama kira bedelinin asgari ücretin yüzde 79’unu aştığını kaydediyor:

“Tüm Türkiye’de 2019 yılının Nisan ayında kira bedeli ortalama ücretin sadece yüzde 27’si kadarken, bugün yüzde 45’e ulaşmış. Muğla’da kira bedeli ortalama ücretin yüzde 187’si, Antalya’da yüzde 120’si, İstanbul’da yüzde 117’si kadar.”

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan sektör temsilcilerine göre gayrimenkul sektöründeki kriz esas olarak yıldan yıla bozulan arz-talep dengesi sebebiyle yaşanıyor.

Giderek artan konut ihtiyacı karşısında inşaat sektöründe yaşanan durgunluk ve yeni konutların dar ve orta gelirlilere yönelik değil, yatırım amaçlı lüks daireler olarak planlanması sektördeki açığı büyütüyor.

Taylan, tedbir alınmadığı sürece kira bedellerindeki artışın süreceğini değerlendirerek, doğru yorumlar yapabilmek için yeni hükümetin politikaları görmek gerektiğini söylüyor:

“Son birkaç yılda 6-7 kat artan rakamlar…Bunu kimse tahmin edemezdi. Sonrasını görebilmek için artık bizim uzmanlığımız da yetmiyor. Fakat tedbir alınmadığı takdirde kira artışları devam edecektir.”

‘Yatırımcılar sadece çok kârlı, lüks projelere giriyor’

Türkiye’de alt ve orta gelirli vatandaşların bulunduğu % 40’lık bir kesim için konut ihtiyacı olduğunu söyleyen Taylan, bu açığın yakın gelecekte kapanamayacağını değerlendiriyor.

Gayrimenkul krizi de en çok hem kendine ait bir mülkü bulunmayan hem de yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalan bu kesimi vuruyor.

Gökçe, mevcut konut projelerinin daha çok yatırım amaçlı lüks daireler olarak planladığını, bu durumun krizi artırdığını değerlendiriyor:

“Yatırımcılar, kâr marjı çok yüksek olmayan işlerde, işe başladıktan bir süre sonra zarar eder hale geliyor. Hammadde fiyatlarının çok hızlı arttığı bir yerde, yatırımcı sadece çok kârlı projelere giriyor. Arz daha çok orta ve dar gelirli gruplar için kısıldı çünkü onların konutlarındaki kâr marjı düşük.”

“Dar gelirli ve orta gelirli için yeterince konut üretilmiyor, devlet bu anlamda kendini göstermiyor, özel sektör bu alan kârlı olmadığı ve enflasyonist ortamda kaybetmeye çok müsait olduğu için bu alana girmiyor.”

Gökçe’ye göre arz talep dengesinin bozulmasının temel sebepleri arasında konutun bir yatırım aracına dönüşmesi, dövize bağlı maliyetler sebebiyle inşaat piyasasında yaşanan durgunluk ve yatırım için güven vermeyen piyasa şartları yer alıyor:

“Birçok malzemenin dövize endeksli olduğu ve dövizin bu kadar arttığı bir ortamda hiç kimse önünü göremediği için arz kısıldı. Yatırımcı hammadde almıyor, tüketici kredi bulamıyor, bulsa çok yüksek faizin altına giremiyor, bu sarmal konut sektöründe arzı daraltmış durumda.”

“Vatandaşlar şaşkınlık içerisinde, bakıyor dağ taş beton oldu, her yere inşaat yapılıyor ama ben kiralık ev bulamıyorum diyor. Çünkü birileri 20. konutunu alıyor, birileri kira fiyatlarını belirleyecek sayıda konut yapıp boş tutmayı akıl ediyor ama dezavantajlı kesimlerin konut ve barınma sorunu çözülemiyor.”

Yabancılara satışların etkisi ne kadar?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017-2022 döneminde yabancılar 274 bin 258 konut aldı. Bu rakam, toplam satışların % 5’ine tekabül ediyor.

2022 yılında yabancıların en çok konut aldığı 3 il ise İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Bu iller aynı zamanda en çok kira artışı yaşanan illerin başında geliyor.

Gökçe, sığınmacıların yoğun yaşadığı ilk 10 ildeki kira artışlarının ise Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu belirtiyor:

“Kira bedelleri yüzde 702 zamlanmış. Bu illerde kira bedelinin asgari ücrete oranı 2019’da yüzde 46 iken bugün yüzde 86’ya çıkmış. Yani asgari ücret kira bedeli karşısında erimiş.”

Taylan, gayrimenkul fiyat artışlarında yabancı satışların önemli bir yer tuttuğunu söylüyor:

“100 tane gayrimenkulün satılık olduğu bir sokakta, bir gayrimenkul döviz ile yüksek fiyattan alıcı bulduğunda, o yüksek rakam diğer 99 gayrimenkulün de fiyatını belirleyen taban fiyatını oluşturuyor. Biz buna ‘marjinal satış’ diyoruz. Yabancı satışın oranı küçük gibi görünse de fiyatlara etkisi büyük oluyor.”

Rusya-Ukrayna savaşından sonra yabancıların Antalya’da çok yoğun bir talep yarattığını söyleyen Taylan, Türkiye’deki en yüksek fiyat artışlarının bu yüzden Antalya’da yaşandığını söylüyor.

Antalya’daki talebin başka bir kıyı kenti olan Mersin’e de taştığını belirten Taylan hem depremlerden sonraki iç göç hem de yabancıların talebi sebebiyle Mersin’de de ciddi fiyat artışlarının görüldüğünü belirtiyor.

‘İstanbul’da güvenli konut talebi arttı’

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul’da “güvenli konut” talebinin arttığı belirtiliyor.

Gökçe, “Deprem sonrası daha güvenli konutta oturma ihtiyacı çoğaldıkça, büyük bir kira krizi çıktı. Kimse uygun kiralık evde bulamaz vaziyette” diyor.

2022 Ağustos ayında Kentsel dönüşüm alanlarındaki riskli yapılarda oturan kiracılara ve hak sahiplerine yapılan yardımı 4 bin 500 liraya çıkardıklarını söyleyen Gökçe, artık bu rakamın da yetmediğini belirtiyor.

Depremden sonra göç alan kentlerden olan Ankara, Mersin, Adana, Kayseri ve Antalya’da da son birkaç ayda radikal kira artışları görülüyor.

Taylan, “Depremden sonra göç alan kentlerde kira fiyatları, bıçak kemiğe dayandı denilecek noktada. Hala da artış eğilimi devam ediyor” diyor.

Ev sahipleri haksız artış mı yapıyor?

Sektör temsilcilerine göre bu soruyu tek bir cevapla yanıtlamak pek mümkün değil.

Her ne kadar spekülatif artışlar, yatırım amaçlı dairelerin piyasayı tırmandıran etkisi ve denetimsizlik konuları ön plana çıksa da ülkede ev almak giderek zorlaştıkça kiraların da buna paralel yükselmesi, olağan bir durum.

Taylan, “Konut kredileri bir yıl öncesine göre çok daha yüksek ve bankalar konut kredisi vermekte çok iştahsız. Ev almak ne kadar pahalıysa, kiralar da o kadar yüksek olur” diyor.

Bundan 2-3 yıl öncesine kadar Türkiye’de bir evin kira bedeliyle kendini amorti etme (yatırılan parayı karşılama) süresinin 15-18 yıl olduğunu söyleyen Taylan, bugün, yüksek kiralara rağmen bu sürenin 25-35 yıla kadar çıktığını kaydediyor:

“Bu bizim sektörde daha önce hiç görülmeyen bir şey. Aslına gayrimenkulün fiyatıyla kira getirisini karşılaştırdığınızda kiraların hala biraz aşağıda olduğunu da söyleyebiliriz. Ama tabii ki esas sıkıntı, insanların alım gücü.”

Neler yapılmalı?

“Memur kenti” olarak bilinen ve kiraların görece daha düşük olduğu Ankara’da da artık vatandaşlar neredeyse İstanbul ile yarışan yüksek kira bedelleri ödemek zorunda kalıyor.

Artık başkentte görev yapan memurların maaşlarından konut kirası çıktıktan sonra gıda, ulaşım, giyinme ve temel ihtiyaçlarına ayırabileceği az bir miktar kalıyor.

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, kentte zaten geçmişten gelen bir konut eksiği olduğunu, bunun üzerine resmi verilere göre 350-400 bin depremzedenin geldiğini aktarıyor.

Akçam, “Ankara’da 3+1 ara katta normal yapılı bir ev en az 8 bin liradan başlıyor, 20 bin liraya kadar çıkıyor” diyor.

Akçam’a göre, lokasyona göre tavan kira bedeli belirleyen kent kurullarının oluşturulması ve aksini uygulayan mal sahiplerine ceza getirilmesi gerekiyor.

Akçam ayrıca kira artışlarına yıllık %25 sınır getiren uygulamanın da pratikte daha yüksek kira fiyatlarına sebep olduğunu değerlendiriyor:

“Mal sahipleri yıl sonunda %25 artış ile kısıtlanacağını bildiği için, evini ilk kiraya verdiğinde yüksek rakamla başlamak istiyor. Bu uygulamayı sürdürmek piyasayı sakinleştirmez.”

Taylan da “%25 sınırı da bir çözüm olmuyor, bu sefer sulh ceza mahkemelerinde bu kiracı davalarıyla dolmuş durumda” diyor.

Geçtiğimiz yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı kira sözleşmelerinin E-devlet üzerinden yapılabilmesi için harekete geçmiş, düzenlemenin 2024 yılına kadar hayata geçeceği belirtilmişti.

Bu uygulamaya bir an önce geçilmesi gerektiğini savunan Akçam, “Devlet son kiracının hangi rakamla evden çıktığının takibini daha rahat yapabilsin, son kiracısı 3 bin liradan çıkan bir kişi 10 bin lira kira isteyemesin” diyor.

Öte yanda mal sahipleri, evinin değerini genellikle ilan sayfalarındaki emsallerine bakarak değerlendiriyor.

Akçam, ilan sayfalarındaki fiyatların anlık değişmemesi gerektiğini, aylık artış için %10-20 oranında bir tavan belirlenmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca Kiracı-ev sahibi uzlaşmazlıklarıyla ilgili Eylül ayında devreye girmesi planlanan arabulucu sisteminin de mahkemelerdeki dosya yükünü biraz hafifletmesi bekleniyor.

“Dar gelirlilere kira yardımı yapılmalı”

TÜRK-İŞ Mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 TL’ye yükseldi.

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, yoksulluk sınırı altında yaşayan ve düşük ücretli çalışanların kiralarının kamu tarafından ödenmesi gerektiğini, bunun artık bir zorunluluk olduğunu söylüyor.

Kira artışlarına getirilen %25’lik sınıra pek çok mal sahibinin uymadığını belirten Çakar, “Çok ciddi bir denetimsizlik söz konusu, insanlar birbirlerine bakarak kiraları yükseltmeye başladılar” diyor ve ekliyor:

“Yoksulluk sınırı altında yaşayan hanelere bir çözüm gerekiyor. Dar gelirlilerin ve asgari ücretlilerin kirasını devlet ödemelidir. Bu insanlar yemiyor içmiyor, çoluk çocuğu beslenmiyor ve kirasını ödemek durumunda kalıyor.”

 

Paylaşın

Zengin Türklerin, Londra’daki Elit Muhitlerde Ev Satın Alımı Arttı

The Times’a göre zengin Türklerin Londra’daki elit muhitlerde ev satın almalarında bu yıl artış yaşanıyor. The Times’ın haberinde, isim verilmeden Londra’da bazı Türk zenginlerine son olarak yapılan on milyonlarca sterlinlik emlak satışlarından örnekler de verildi.

Gazeteye konuşan emlak şirketi Blue Book’un kurucusu Lindsay Cuthill Türk zenginlerin özellikle seçimlerin yapıldığı dönemlerde Londra’nın pahalı muhitlerinden nakitle emlak satın aldığını ifade ederek “İstikrarsızlık genellikle finansal olarak hızlı düşünmeyi teşvik ediyor” dedi.

Birleşik Krallık merkezli The Times gazetesinin haberine göre zengin Türklerin Londra’daki elit muhitlerde ev satın almalarında bu yıl artış yaşanıyor.

Gazeteye konuşan bir emlak şirketi yöneticisi Becky Fatemi “Londra’da tipik olarak Ortadoğu, Asya ve ABD’li yatırımcıları görüyoruz ama bu yıl bir ulus alışılmadık derecede aktif olarak öne çıkıyor: Türkiye’den alıcılar…” dedi.

The Times’a göre Londra’nın kuzeyi ve güneydoğusunda on yıllardır gelişen Türk, Kürt ve Kıbrıslı topluluklarına son iki-üç yılda, “servetlerini yatıracakları istikrarlı bir yer arayan İstanbul’un paralı seçkinleri” de katıldı.

Gazeteye konuşan emlak şirketi Black Brick’ın kurucusu Camilla Dell, TL’deki değer kaybı nedeniyle bazı Türklerin Londra’da sadece ev kiralamaya gücünün yettiğini ancak zenginlerin paralarını ülke dışına çıkarmaya hevesli olduğunu söyledi. Dell “Birçok Türk Erdoğan ne kadar uzun süre iktidarda kalırsa ülke ekonomisinin o kadar kötüye gideceğinden korkuyor. Onun bu durumu tersine çevirebileceğine ilişkin umutlarını kaybettiler” dedi.

Zengin Türklerin Londra’da genellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Güneydoğu Asya ve son zamanlarda Rusya’dan alıcıların tercih ettiği prestijli semtlere rağbet ettiği belirtilen haberde “Geçen yıl Knightsbridge, Mayfair, South Kensington ve Belgravia’daki en büyük emlak anlaşmalarından bazılarının arkasında Türk girişimciler vardı” ifadelerine yer verildi.

Hepsiburada’nın kurucusu Hanzade Doğan Boyner’in Belgravia’da geçen yaz 27 milyon sterline altı yatak odalı Viktorya tarzı bir malikane satın aldığı da kaydedilen haberde, isim verilmeden Londra’da bazı Türk zenginlerine son olarak yapılan on milyonlarca sterlinlik emlak satışlarından örnekler de verildi.

Gazeteye konuşan emlak şirketi Blue Book’un kurucusu Lindsay Cuthill Türk zenginlerin özellikle seçimlerin yapıldığı dönemlerde Londra’nın pahalı muhitlerinden nakitle emlak satın aldığını ifade ederek “İstikrarsızlık genellikle finansal olarak hızlı düşünmeyi teşvik ediyor” dedi.

Paylaşın

Ev Sahibi Oranı Düşüyor; Kiracı Oranı Artıyor

2006’da ev sahibi oranı yüzde 60,9 seviyesindeyken, 2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 oldu. 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5’ken 2022 yılında bu oran yüzde 27,2 oldu.

2011 yılının başından bu yana konut fiyatlarında yıllık artış oranı ilk kez 2020 yılının nisan ayında yüzde 20’yi aştı. Yeni ekonomi modeline geçilmesiyle konut fiyatları hızla artışa geçti. Son verinin açıklandığı Mart 2023’de konut fiyatlarında yıllık artış oranı yüzde 133 oldu.

Türkiye’de konut ve kira fiyatları son yıllarda rekor seviyelere yükseldi. İnşa edilen konut sayısında yaşanan artışa rağmen kendi konutunda oturanların oranı son sekiz yıldan bu yana aralıksız düşüyor. Kirada oturanların oranı ise son 10 yıldan bu yana her yıl yükseliyor.

Türkiye’de halkın yüzde kaçı kendi evinde oturuyor, kiracı oranı kaç?

Kiraya ilişkin verilerin toplanmaya başladığı 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5’di. Bu oran 2012’de yüzde 20,9’a kadar düştü. Ancak 2012’den bu yana her sene kiracı oranı yükseliyor. 2018’da yüzde 25’i aşan kiracı oranı 2022 yılında yüzde 27,2 oldu.

10 yılda her 100 kişiden 6’sı daha kiracı oldu

Bu ne demek? 2012 yılında her 100 kişiden yaklaşık 21’i kiracıydı. 2022’de ise her 100 kişiden yaklaşık 27 kişi kiracı durumda. Bu da her 100 kişiden 6’sının daha kiracı ordusuna katıldığını gösteriyor. Aslında bu sayı 6’dan biraz daha yüksek çünkü artış yüzde 6,3 puan.

2006’da ev sahibi oranı yüzde 60,9 seviyesindeydi. Bu oran 2014’te yüzde 61,1’e kadar yükseldi. 2014’ten bu yana ise ev sahibi oranı her sene geriledi. 2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 oldu.

2012’da her 100 kişiden yaklaşık 61 kişi ev sahibi iken bu oran 2022’de yaklaşık 57 oldu. Bu da son 10 senede her 100 kişiden 4’ü artık kendi evinde oturmadığını gösteriyor. Düşüş oranı yüzde 3,9 puan. Son 8 senedeki düşüş oranı ise yüzde 4,4 puan.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre konut fiyat endeksinde yıllık artış 2022 yılının eylül ayında yüzde 189’u aştı.

2011 yılının başından bu yana konut fiyatlarında yıllık artış oranı ilk kez 2020 yılının nisan ayında yüzde 20’yi aştı. Yeni ekonomi modeline geçilmesiyle konut fiyatları hızla artışa geçti. Son verinin açıklandığı Mart 2023’de konut fiyatlarında yıllık artış oranı yüzde 133 oldu.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

30 Büyükşehirde Kira Artış Oranı Yüzde 697

Nisan 2019 – Nisan 2023 dönemini kapsayan 4 yıllık süre zarfında Türkiye genelinde konut kiraları yüzde 583 artarken, Nisan 2019’da 81 ilde ortalama kira bedeli aylık 728 liradan 5 bin 58 liraya yükseldi.

Büyükşehirlerde ise Türkiye ortalamasından çok daha fazla bir fiyat artışı görüldü. Söz konusu dört yıllık dönemde 30 büyükşehirde kira bedelinde ortalama artış oranı ise yüzde 697 olarak ölçüldü.

Antalya’da artış yüzde bin 109, Mersin’de yüzde 963, Muğla’da yüzde 935, Ankara’da yüzde 833, İstanbul’da yüzde 713 olarak tespit edildi.

Türkiye genelinde 2019 yılı Nisan ayında kira bedeli ortalama ücretin sadece yüzde 27’si kadarken, bugün yüzde 45’e ulaştı.

Muğla’da kira bedelinin ortalama ücretin yüzde 187’si, Antalya’da yüzde 120’si, İstanbul’da yüzde 117’si kadar olduğu tespit edildi.

30 büyükşehirde ortalama kira bedeli de asgari ücretin yüzde 79’unu aştığı hesaplandı. Antalya ve İstanbul’da ortalama kira bedelinin asgari ücretin 1,5 katına tekabül ettiği belirlerken, Muğla’da ise kira bedelinin asgari ücretin 2,5 katına çıktığı hesaplandı.

Sığınmacıların yoğun yaşadığı ilk 10 ilde ise kira bedelindeki artışın Türkiye ortalamasının üstünde olduğu, buralarda kira bedellerinin yüzde 702 zamlandığı ifade edildi.

Bu illerde kira bedelinin asgari ücrete oranı 2019’da yüzde 46 iken bugün yüzde 86’ya çıktığı da vurgulandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, Türkiye genelinde kira artış oranlarına ilişkin analizini sosyal medya hesabından paylaştı.

“Kira artış oranlarını derinlemesine analiz ettik” diyen Gökçe, Nisan 2019 ile Nisan 2023 dönemindeki değişime dikkat çekti.

Nisan 2019’da 81 ilde ortalama kira bedelinin aylık 728 TL olduğunu, Nisan 2023’te ise bu ortalamanın 5 bin 58 TL’ye çıktığını vurgulayan Gökçe, artış oranının yüzde 583 olduğunu kaydetti.

“30 büyükşehirde kira bedelinde ortalama artış oranı yüzde 697”

Gökçe, “Önemli bir gösterge” diyerek kiraların ortalama ücretler karşısındaki durumuna dair de istatistikleri şöyle paylaştı:

“Tüm Türkiye’de 2019 yılı Nisan ayında kira bedeli ortalama ücretin sadece yüzde 27’si kadarken, bugün yüzde 45’e ulaşmış. Muğla’da kira bedeli ortalama ücretin yüzde 187’si, Antalya’da yüzde 120’si, İstanbul’da yüzde 117’si kadar.

Büyükşehirlerde manzara Türkiye ortalamasından çok daha farklı. Nisan 2019 – 2023 döneminde 30 büyükşehirde kira bedelinde ortalama artış oranı yüzde 697. Antalya’da artış yüzde bin 109, Mersin’de yüzde 963, Muğla’da yüzde 935, Ankara’da yüzde 833, İstanbul’da yüzde 713.

Örneğin Antalya ve İstanbul’da ortalama kira bedeli asgari ücretin 1,5 katı. Muğla’da kira bedeli asgari ücretin 2,5 katına çıkmış. 30 büyükşehirde ortalama kira bedeli asgari ücretin yüzde 79’unu aşmış bir halde.

Sığınmacıların yoğun yaşadığı ilk 10 ilde ise kira bedelindeki artış Türkiye ortalamasının üstünde. Kira bedelleri yüzde 702 zamlanmış. Bu illerde kira bedelinin asgari ücrete oranı 2019’da yüzde 46 iken bugün yüzde 86’ya çıkmış. Yani asgari ücret kira bedeli karşısında erimiş.”

Konut krizininin düşünüldüğünden daha derin olduğunu ifade eden Gökçe, devrim niteliğinde adımları atılması gerektiği konusunda uyardı ve aksi durumda tarihin en vahim barınma krizinin yaşanacağını söyledi.

Gökçe, paylaşımlarının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Yaşanılan konut krizi düşünüldüğünden daha derin. Özellikle Türkiye nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı 30 büyük şehirde çalışanların, ücretlilerin gelirlerinin önemli bir kısmı konut kirasına gidiyor. Yeni işe başlayan gençlerin maaşlarıyla neredeyse konut kiralama şansı yok.

Büyükşehirlerde görev yapan memurların, kamu görevlilerinin de maaşlarından konut kirası çıktıktan sonra gıda, ulaşım, giyinme ve temel ihtiyaçlar için sadece çok küçük bir kaynak kalıyor. Tasarruf edebilmeleri ise maddeten mümkün değil.

Türkiye önümüzdeki yıllarda konut krizini çözmek için çok ciddi, devrim sayılabilecek adımlar atmazsa bu kriz derinleşecek ve Cumhuriyet tarihimizin en vahim barınma krizi ile karşı karşıya kalacağız. Bu acı tabloyu hepinizin dikkatine sunarım.”

Paylaşın

Konut Sektöründe Fiyatlar Yüzde 40 Artabilir

TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, “Seçim süreci biter bitmez satışların artacağını düşünüyorum ancak ciddi bir ivmelenme beklemiyorum. Son yıllarda ortalama 100 bin civarında konut satışları oluyor. Yine bu rakamları yakalarız. Son 2 yılda yaşanan coşkulu bir piyasa olmayacak” dedi ve ekledi:

“TL bazında gerileme beklemiyorum, arz ve talep dengesi daha kurulmadı. Enflasyon baz alındığında fiyatların geri geleceğini hiç düşünmüyorum. Ancak eskisi gibi hızlı gitmeyecek. Şu anki ortam devam ederse en fazla yüzde 30-40 oranında bir artış bekliyorum.”

Son 3 yıldır yıllık 1,5 milyon bandında seyreden konut satışları nisan ayında yüzde 35,6 düşüşle 85 bin 652’ye geriledi. İlk dört aydaki satış yüzde 18,6 düşüşle 368 bin 867 oldu. Gayrimenkul sektörü temsilcilerine göre yılın tamamında satışlarda yüzde 25-30 oranında düşüş yaşanabilir.

Ekonomim’den Leyla İlhan’ın haberine göre, sektör temsilcileri yavaşlamada deprem ve seçim sürecinin etkili olduğunu, ayrıca yükselen fiyatlar, yüzde 25 kira sınırı ve kredi kısıtlamalarının da satışları yavaşlatan unsurlar olarak sıraladı.

“Muhalefet ya da mevcut hükümete göre…”

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, son 2 yıllık dönemde özellikle enflasyondan korunma aracı olarak konuta yönelimin arttığını söyleyerek “Ancak fiyatlar çok yükseldi. Şimdi alıcılar konut alabilir miyim, alsam beni ne kadar daha koruyacak noktasına geldi. Dolayısıyla seçim sonucuna göre hareket edecekler” dedi.

Yabancıya satışta ise muhalefet ya da mevcut hükümete göre bir tablo oluşacağını aktaran Maya, “Çünkü muhalefetin vatandaşlık amaçlı satışların durdurulması söylemleri yabancıya satışın düşmesinde etkili olurken, mevcut hükümetin gelmesi halinde özellikle Ortadoğu, Rusya gibi pazarlarda yeniden bir ilgi olabilir. Ayrıca deprem bir etken oldu” diye konuştu.

“Satışların artacağını düşünüyorum”

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan ise, “Türkiye gayrimenkul sektörü çok hareketli, günün sonunda kim seçilirse seçilsin sektöre hareket gelecek. Depremin etkisi, Ramazan, bayram, kredi faizlerinin yüksekliği derken piyasa ciddi şekilde yavaşladı. Seçim süreci biter bitmez satışların artacağını düşünüyorum ancak ciddi bir ivmelenme beklemiyorum. Son yıllarda ortalama 100 bin civarında konut satışları oluyor. Yine bu rakamları yakalarız. Son 2 yılda yaşanan coşkulu bir piyasa olmayacak” tahmininde bulundu.

Akdoğan, “TL bazında gerileme beklemiyorum, arz ve talep dengesi daha kurulmadı. Enflasyon baz alındığında fiyatların geri geleceğini hiç düşünmüyorum. Ancak eskisi gibi hızlı gitmeyecek. Şu anki ortam devam ederse en fazla yüzde 30-40 oranında bir artış bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

İstanbul’da Konut Kiraları 5 Yılda Yüzde 654 Arttı

Kira artışlarıyla ilgili açıklama yapan İBB Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, “Bir emlak sitesi verilerine göre; sığınmacıların yoğun yaşadığı İstanbul’daki 15 ilçemizde 5 yılda konut kirası artış oranı ortalama yüzde 654. 15 ilçede kiralar 1640 lira seviyesinden ortalama 12 bin 111 lira seviyesine çıkmış durumda” dedi ve ekledi:

“Sosyal konut üretiminin yanı sıra, makroekonomik politikaların akılcı hale getirilmesi ve yabancılara konut satışının piyasaya denge gelene kadar durdurulması lazım. Sığınmacıları da ülkelerine kavuşturmalıyız. Sığınmacı nüfusunun artması, konut piyasasının dengesini de bozuyor.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, İstanbul’daki kira artışlarıyla ilgili sosyal medyadan açıklama yaptı.

Dr. Buğra Gökçe, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 5 yılda kira fiyat artış oranlarının yüzde 654’e ulaştığını belirtti.

2019 yılından bu yana ilçe ilçe kira artış oranlarını aktaran Gökçe, “Bir emlak sitesi verilerine göre; sığınmacıların yoğun yaşadığı İstanbul’daki 15 ilçemizde 5 yılda konut kirası artış oranı ortalama yüzde 654. 15 ilçede kiralar 1640 lira seviyesinden ortalama 12 bin 111 lira seviyesine çıkmış durumda” dedi.

Atılması gereken adımlar olduğunu belirten Gökçe, şöyle devam etti: “Sosyal konut üretiminin yanı sıra, makroekonomik politikaların akılcı hale getirilmesi ve yabancılara konut satışının piyasaya denge gelene kadar durdurulması lazım. Sığınmacıları da ülkelerine kavuşturmalıyız. Sığınmacı nüfusunun artması, konut piyasasının dengesini de bozuyor.”

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Konut Fiyatları Yüzde 133 Arttı

Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre; 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,4 oranında artan konut fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 132,8 arttı.

Haber Merkezi / Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 127,3, 135,2 ve 133,4 oranlarında artış gösterdi.

Konut metrekare birim fiyatı İstanbul’da 33 bin 731, Ankara’da 16 bin 36, İzmir’de 25 bin 560 TL oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Konut Fiyat Endeksinin (KFE) Mart ayı sonuçlarını açıkladı.

2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,4 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 132,8, reel olarak ise yüzde 55,4 oranında arttı.

Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE (2017=100), 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 5,4 oranında artarak 809,3 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 132,8 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 55,4 oranında artış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre, sırasıyla 4,7, 6,5 ve 6,1 oranlarında artış gözlendi.

Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 127,3, 135,2 ve 133,4 oranlarında artış gösterdi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Nisan’da Konut Satışları Yüzde 35,6 Azaldı

Nisan ayında Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652 oldu. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32 azalış göstererek 21 bin 769 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 25,4 olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / İlk el konut satış sayısı, Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26 azalarak 26 bin 952 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31,5 oldu. Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,3 azalış göstererek 58 bin 700 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı üzde 68,5 oldu.

Yabancılara yapılan konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,3 azalarak 2 bin 557 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Konut Satış İstatistikleri Nisan 2023 verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652 oldu.

Konut satışlarında İstanbul 13 bin 944 konut satışı ve yüzde 16,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 10 bin konut satışı ve yüzde 11,7 pay ile Ankara, 4 bin 960 konut satışı ve yüzde 5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 22 konut ile Ardahan ve Hakkari, 53 konut ile Bayburt oldu.

Konut satışları Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,6 azalışla 368 bin 867 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,0 azalış göstererek 21 bin 769 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 25,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 azalışla 80 bin 591 oldu.

Nisan ayındaki ipotekli satışların 7 bin 388’i; Ocak-Nisan dönemindeki ipotekli satışların ise 25 bin 552’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde diğer konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,8 azalarak 63 bin 883 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %74,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 azalışla 288 bin 276 oldu.

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,0 azalarak 26 bin 952 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31,5 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,3 azalışla 110 bin 859 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,3 azalış göstererek 58 bin 700 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 68,5 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,9 azalışla 258 bin 8 olarak gerçekleşti.

Yabancılara yapılan konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,3 azalarak 2 bin 557 oldu. Nisan ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3,0 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 24 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 792 konut satışı ile İstanbul ve 186 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35,1 azalarak 13 bin 483 oldu.

Nisan ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 817 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 377 konut ile İran, 136 konut ile Ukrayna ve 124 konut ile Irak vatandaşları izledi.

Paylaşın

Kendilerine Ait Bir Konutta Yaşayanların Oranı Yüzde 56,7

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2022 yılında, fertlerin yüzde 56,7’sinin oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,2’sinin ise kiracı, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,1 olurken, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İstatistiklerle Aile 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye’de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün, azalma eğilimi göstererek 2022 yılında 3,17 kişiye düştüğü görüldü.

Türkiye’de 2022 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 4,91 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak’ı 4,81 kişi ile Şanlıurfa ve 4,67 kişi ile Batman izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,54 kişi ile Tunceli ve Çanakkale oldu. Bu illeri, 2,57 kişi ile Giresun ve 2,61 kişi ile Balıkesir izledi.

ADNKS sonuçlarına göre, 2014 yılında yüzde 13,9 olan yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hanehalklarının oranının 2022 yılında yüzde 19,4’e yükseldiği görüldü.

Tek çekirdek aile olarak ifade edilen, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2022 yılında yüzde 64,5’e geriledi. Diğer yandan, geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2022 yılında yüzde 12,8’e düştü.

Aralarında eş, anne-çocuk veya baba-çocuk ilişkisi olmayan fertleri içeren; diğer bir ifadeyle çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranında artış olduğu gözlendi. Söz konusu hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 2,1 iken 2022 yılında yüzde 3,3’e yükseldi.

İllere göre hanehalkı tipleri incelendiğinde, 2022 yılında tek kişilik hanehalklarının oranının en yüksek olduğu ilin yüzde 30,4 ile Gümüşhane olduğu görüldü. Gümüşhane ilini yüzde 29,9 ile Tunceli ve yüzde 29 ile Giresun izledi. Diğer yandan tek kişilik hanehalklarının oranının en düşük olduğu il ise %11,1 ile Batman oldu. Bu ili yüzde 11,3 ile Diyarbakır ve yüzde 11,6 ile Şanlıurfa izledi.

Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2022 yılında yüzde 73 ile Adıyaman oldu. Adıyaman ilini yüzde 72,8 ile Gaziantep ve yüzde 72,5 ile Diyarbakır takip etti. Tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranının en düşük olduğu il ise yüzde 52,9 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüzde 55,2 ile Yalova ve yüzde 55,4 ile Gümüşhane izledi.

Türkiye’de 2022 yılında toplam hanehalklarının yüzde 10,3’ünü tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Toplam hanehalklarının yüzde 2,3’ünü baba ve çocuklardan oluşan, yüzde 8’ini ise anne ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oluşturduğu görüldü.

Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2022 yılında yüzde 12,6 ile Bingöl oldu. Bu ili, yüzde 12,4 ile Adana ve Elazığ illeri izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 7,6 ile Ardahan, yüzde 7,9 ile Tokat ve yüzde 8 ile Yozgat oldu.

Toplam hanehalkları içinde anne ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu iller, yüzde 9,9 ile Bingöl, yüzde 9,7 ile Adana, yüzde 9,6 ile Elazığ olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 5,2 ile Ardahan, yüzde 5,9 ile Yozgat ve Kars oldu.

Diğer yandan, baba ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu iller, yüzde 3,6 ile Kilis, yüzde 3,1 ile Iğdır ve Malatya olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 1,8 ile Nevşehir, yüzde 1,9 ile Tokat ve Sinop oldu.

Geniş aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il Hakkari oldu

Geniş aileden oluşan hanehalklarının oranının en yüksek olduğu il, 2022 yılında yüzde 20,5 ile Hakkari oldu. Hakkari ilini yüzde 18,7 ile Batman, yüzde 17,3 ile Bartın ve Şırnak izledi. Bu oranının en düşük olduğu il ise yüzde 8,6 ile Eskişehir oldu. Eskişehir ilini yüzde 9,2 ile Çanakkale ve yüzde 9,3 ile Niğde izledi.

ADNKS sonuçlarına göre, 2022 yılında toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleri ile akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 8,3 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin yüzde 46,5’inin hala/dayı çocukları ile yüzde 27,2’sinin amca çocukları ile ve yüzde 26,3’ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.

Toplam resmi evlenmeler içindeki akraba evlilikleri illere göre incelendiğinde, 2022 yılında toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranının en fazla olduğu il yüzde 20,3 ile Mardin oldu. Bu ili yüzde 18,6 ile Şanlıurfa, yüzde 16,9 ile Siirt ve Diyarbakır izledi. Akraba evliliği yapmış bireylerin oranının en az olduğu il ise yüzde 1,1 ile Edirne oldu. Bu ili yüzde 1,5 ile Kırklareli ve yüzde 2 ile Çanakkale izledi.

Evlenme istatistikleri sonuçlarına göre, 2010 yılında gerçekleşen resmi evlenmelerin yüzde 5,9’unun akraba evliliği olduğu ve bu oranın sonraki yıllarda sürekli düşüş göstererek 2017 yılında yüzde 4,4, 2022 yılında ise yüzde 3,9 olduğu görüldü.

Akraba evliliği oranı illere göre incelendiğinde, 2022 yılında akraba evliliği oranının en yüksek olduğu ilin yüzde 18,4 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili, yüzde 13,7 ile Mardin ve yüzde 12,9 ile Muş izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu iller yüzde 0,7 ile Burdur, Edirne ve Bolu oldu. Bu illeri yüzde 0,8 ile Balıkesir, Düzce ve Karabük izledi.

Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2022 sonuçlarına göre bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 67,6 olurken, bunu sırasıyla yüzde 16,3 ile çocuklar, yüzde 4,8 ile kendisi, yüzde 3,9 ile eş, yüzde 3,8 ile anne/baba ve yüzde 1,9 ile torunlar takip etti.

ADNKS sonuçlarına göre, 2022 yılında Türkiye’de toplam 22 milyon 578 bin 378 çocuk içinde, hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının 4 bin 219, babası vefat etmiş çocuk sayısının 266 bin 532, annesi vefat etmiş çocuk sayısının ise 81 bin 420 olduğu görüldü.

Cinsiyete göre incelendiğinde, hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 200, kız çocuk sayısının 2 bin 19, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 136 bin 436, kız çocuk sayısının 130 bin 96, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 404, kız çocuk sayısının 40 bin 16 olduğu görüldü.

Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2022 yılında 180 bin 954 çift boşanırken 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2022 yılında yüzde 75,7’si anneye, yüzde 24,3’ü babaya verildi.

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden İnternete erişim imkânına sahip olan hanelerin oranı 2004 yılında yüzde 7 iken 2022 yılında bu oran yüzde 94,1 oldu. Diğer yandan hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 0,9’dan yüzde 46,6’ya, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı yüzde 53,7’den yüzde 99,2’ye yükseldi.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2022 yılında yüzde 21,6 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hanehalklarının yüzde 10,9’unun, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yüzde 21’inin, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının yüzde 28,9’unun, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının ise yüzde 15,5’inin yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.

Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 56,7

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2022 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin yüzde 56,7’sinin oturduğu konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,2’sinin ise kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı yüzde 1,1 olurken kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak gerçekleşti.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre fertlerin yüzde 33,61’inin 2022 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 33,57’sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve yüzde 21,72’sinin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü.

Paylaşın

İnşaat Maliyetleri Yüzde 60,70 Arttı

İnşaat maliyetleri mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,70 arttı. İnşaat maliyetleri şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,08, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72,37 artmıştı.

Haber Merkezi / Mart ayında malzeme endeksi bir önceki aya yüzde 2,31, işçilik endeksi yüzde 1,76 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,21, işçilik endeksi yüzde 105,09 arttı.

Şubat ayında malzeme maliyetleri bir önceki aya göre yüzde 3,43 artarken, işçilik maliyetleri yüzde 1,20 azalmıştı. Şubat ayında malzeme maliyetleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,52, işçilik maliyetleri ise 103,99 artmıştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İnşaat Maliyet Endeksi Mart 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, inşaat maliyet endeksi, mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,70 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,31, işçilik endeksi yüzde 1,76 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,21, işçilik endeksi yüzde 105,09 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,94 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,19, işçilik endeksi yüzde 1,68 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,49, işçilik endeksi yüzde 105,16 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,57 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,71, işçilik endeksi yüzde 2,06 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41,27, işçilik endeksi yüzde 104,83 arttı.

Paylaşın