Mehmet Şimşek, Büyüme Rakamlarını Değerlendirdi

2023 yılı büyüme verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Büyümenin yaklaşık üçte biri üretken kapasitemizi artıran makine ve teçhizat yatırımlarından geldi” dedi ve ekledi:

“Güçlü şekilde desteklediğimiz yatırım ve ihracatla daha nitelikli büyümeye doğru yol alıyoruz. Göstergeler ekonomideki dengelenmenin ve cari açıktaki iyileşmenin sürdüğüne işaret ediyor. 2024’te net dış talebin büyümeye pozitif katkı verdiği ılımlı ve dengeli bir büyüme bekliyoruz.

Uyguladığımız politikalarla iyileşen büyüme kompozisyonu, dezenflasyon sürecine önemli katkıda bulunacaktır. Kalıcı refah artışı için fiyat istikrarını sağlamanın yanı sıra yüksek katma değerli üretime ve verimlilik artışına odaklanan yapısal reformlara devam edeceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin büyüme verilerinin açıklanmasının ardında değerlendirmede bulundu.

Cumhuriyet’in Reuters’tan aktardığına göre; Büyümenin 2023 yılında Orta Vadeli Program’ın (OVP) üzerinde yüzde 4,5 oranında gerçekleştiğini belirten Bakan Şimşek, “Milli gelirimiz 1,1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir ise bir önceki yıla göre 2 bin 450 dolar artarak 13 bin 110 dolara yükseldi” dedi.

Şimşek açıklamalarına şöyle devam etti: “Programımız doğrultusunda büyümede yılın üçüncü çeyreğinde başlayan dengelenme, son çeyrekte de devam etti. Yılın ilk yarısında 8,8 puan olan iç talebin büyümeye katkısı, yılın ikinci yarısında 6,6 puana geriledi.

Net dış talebin negatif katkısı ise 4,9 puandan 1,6 puana düştü. 2023 yılında büyümenin yaklaşık üste biri üretken kapasitemizi artıran makine ve teçhizat yatırımlarından geldi. Güçlü şekilde desteklediğimiz yatırım ve ihracat ile daha nitelikli büyümeye doğru yol alıyoruz.

Göstergeler ekonomideki dengelenmenin ve cari açıktaki iyileşmenin devam ettiğine işaret ediyor. 2024 yılında net dış talebin büyümeye pozitif katkı verdiği ılımlı ve dengeli bir büyüme bekliyoruz.

Uyguladığımız politikalarla iyileşen büyüme kompozisyonu, dezenflasyon sürecine önemli katkıda bulunacaktır. Kalıcı refah artışı için fiyat istikrarını sağlamanın yanı sıra yüksek katma değerli üretime ve verimlilik artısına odaklanan yapısal reformlara devam edeceğiz.”

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Türkiye Ekonomisi 2023’te Yüzde 4.5 Büyüdü

Türkiye ekonomisi 2023 yılında yüzde 4,5, 2023’ün son çeyreğinde de yüzde 4 büyüme kaydetti. ekonomistler, 2023 yılının 4. çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 3,97 büyümesini öngörmüştü.

Haber Merkezi / Ekonomistlerin 2023 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde 4,4 düzeyinde olmuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) IV. Çeyrek: Ekim-Aralık ve Yıllık, 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Üretim yöntemine göre dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 arttı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 75,0 artarak 26 trilyon 276 milyar 307 milyon TL oldu.

Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 110 olarak hesaplandı.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri toplam katma değeri yüzde 9,0, inşaat yüzde 7,8, hizmetler yüzde 6,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4,6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,7, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 1,2 ve sanayi yüzde 0,8 arttı. Tarım sektörü ise yüzde 0,2 azaldı.

GSYH 2023 yılının dördüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,0 arttı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,0 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,0 arttı.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 75,9 artarak 8 trilyon 431 milyar 375 milyon TL oldu. GSYH’nin dördüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 304 milyar 402 milyon olarak gerçekleşti.

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2023 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 12,8 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 59,1 oldu.

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9,3 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,7, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 10,7 arttı.

Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre 2023 yılında mal ve hizmet ihracatı yüzde 2,7 azalırken ithalatı yüzde 11,7 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 0,2, ithalatı ise yüzde 2,7 arttı.

İşgücü ödemeleri 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 116,0 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 49,2 arttı. 2023 yılının dördüncü çeyreğinde ise işgücü ödemeleri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 107,6 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 55,0 arttı.

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yıl yüzde 26,3 iken bu oran 2023 yılında yüzde 32,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 53,7 iken yüzde 46,3 oldu.

Paylaşın

Hizmet Üretici Enflasyonu Yüzde 80,68

Hizmet üretici enflasyonu, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 15,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre 15,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 80,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 76,47 arttı.

Haber Merkezi / En yüksek artış idari ve destek hizmetlerinde yaşanırken, onu sırasıyla mesleki / bilimsel ve teknik hizmetler, konaklama ve yiyecek hizmetler ve bilgi / iletişim hizmetleri takip etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hizmet üretici enflasyonu, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 15,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre 15,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 80,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 76,47 arttı.

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 72,85 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 87,70 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 86,91 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 74,45 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 91,02 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 92,44 arttı.

Paylaşın

Ocak Ayında Dış Ticaret Açığı 6,23 Milyar Dolar Oldu

Ocak ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,4 oranında azalarak 14 milyar 290 milyon dolardan 6 milyar 227 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen sene Ocak ayında yüzde 57,5 iken, bu yılın Ocak ayında bu oran yüzde 76,2’ye yükseldi.

Haber Merkezi / Ocak ayında Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke Almanya oldu. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 762 milyon dolar olurken, bunu 1 milyar 224 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 970 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 220 milyon dolar ile İngiltere, 999 milyon dolar ile İtalya izledi.

İthalatta ise ilk sırayı Rusya aldı. Ocak ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 324 milyon dolar olarak gerçekleşti. Rusya’yı sırasıyla 2 milyar 893 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 918 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 402 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 187 milyon dolar ile İtalya izledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dış Ticaret İstatistikleri Ocak 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 artarak 19 milyar 991 milyon dolar, ithalat yüzde 22,0 azalarak 26 milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Ocak ayında yüzde 3,0 artarak 18 milyar 44 milyon dolardan, 18 milyar 592 milyon dolara yükseldi. Ocak ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 6,2 azalarak 19 milyar 886 milyon dolardan, 18 milyar 660 milyon dolara geriledi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ocak ayında 68 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 1,8 azalarak 37 milyar 251 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 99,6 oldu.

Ocak ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,4 azalarak 14 milyar 290 milyon dolardan, 6 milyar 227 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak ayında yüzde 57,5 iken, 2024 Ocak ayında yüzde 76,2’ye yükseldi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Ocak ayında imalat sanayinin payı yüzde 93,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 5,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Ocak ayında ara mallarının payı yüzde 73,2, sermaye mallarının payı yüzde 14,0 ve tüketim mallarının payı yüzde 12,6 oldu.

Almanya ihracatta, Rusya ithalatta ilk sırada

Ocak ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 762 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 224 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 97 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 22 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 999 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,5’ini oluşturdu.

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Ocak ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 324 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 893 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 918 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 402 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 187 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,7’sini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Ocak ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 5,1, ithalat yüzde 4,8 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 0,4 artarken, ithalat yüzde 23,6 azaldı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ocak ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,0’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,5’dir.

Ocak ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 75,3’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,7’dir.

Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Ocak ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 artarak 17 milyar 928 milyon dolar, ithalat yüzde 22,1 azalarak 24 milyar 809 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında dış ticaret açığı yüzde 52,0 azalarak 14 milyar 344 milyon dolardan, 6 milyar 880 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak ayında yüzde 54,9 iken, 2024 Ocak ayında yüzde 72,3’e yükseldi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Ekonomik Güven Endeksi 99’a Geriledi

Ekonomik güven endeksi ocak ayında 96,4 iken, şubat ayında yüzde 0,4 oranında artarak 99,0 değerini aldı. Endeksin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekonomik Güven Endeksi Şubat 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Ekonomik güven endeksi ocak ayında 99,4 iken, şubat ayında yüzde 0,4 oranında azalarak 99,0 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Şubat ayında tüketici güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 79,3 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,9 oranında azalarak 102,0 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,6 oranında artarak 118,6 değerini aldı.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında azalarak 114,5 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında artarak 91,8 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir.

Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır.

Ekonomik güven endeksi hesaplamasında, her bir sektörün ağırlığı o sektörün normalleştirilmiş alt endekslerine eşit dağıtılarak uygulanmakta, güven endekslerine doğrudan uygulanmamaktadır.

Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılmaktadır. Ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endeksler her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır.

Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir.

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Kredi Kartı’ Açıklaması: Hiçbir Habere İtibar Etmeyiniz

Kredi kartlarına taksit sınırlaması getirildiğine dair haberlerle ilgili açıklama yapan Mehmet Şimşek, “Piyasalarda tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaya yönelik kasıtlı haberler dolaşıma sokulmaktadır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Orta Vadeli Programımızda uygulayacağımız politikaları net bir şekilde ortaya koyduk. Kurala dayalı ve öngörülebilir politikalarımız seçim sonrası dönemde de aynen devam edecektir. Bu çerçevede vatandaşlarımızdan istirham ediyorum; lütfen bizden duymadığınız hiçbir habere itibar etmeyiniz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartlarına taksit sınırlaması getirildiğine dair haberlerle ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Piyasalarda tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaya yönelik kasıtlı haberler dolaşıma sokulmaktadır. Orta Vadeli Programımızda uygulayacağımız politikaları net bir şekilde ortaya koyduk. Kurala dayalı ve öngörülebilir politikalarımız seçim sonrası dönemde de aynen devam edecektir. Bu çerçevede vatandaşlarımızdan istirham ediyorum; lütfen bizden duymadığınız hiçbir habere itibar etmeyiniz.”

Öte yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, kredi kartı kullanımlarında taksit uygulamasının kaldırılmasına ilişkin hayata geçirilmiş herhangi bir düzenleme bulunmadığını bildirdi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı veya ilgili kuruluşlar tarafından, kredi kartı kullanımlarında taksit uygulamasının kaldırılmasına ilişkin hayata geçirilmiş herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Kredi kartları konusunda doğru olmayan bilgiler üzerinden, piyasanın işleyişini bozabilecek mesnetsiz ve spekülatif açıklamalar yapıldığı tespit edilmiştir. Resmi kurum ve yetkililerin dışında yapılan açıklamalara itibar etmeyiniz.”

Paylaşın

Merkez Bankası Faiz Oranını Değiştirmedi: Ekonomistler Ne Dedi?

İktisatçı Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 45’te sabit tutma kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Asıl olan faizi değil enflasyonu önce sabit tutabilmek sonra da düşürebilmek. Keşke ona uğraşsalardı” dedi.

Haber Merkezi / Bankanın faiz kararına ilişkin ekonomist İris Cibre ise, “TCMB PPK faizini artırmadı Pivot 45% olarak resmileşti ‘Zoru başaracağız’ mantalitesi ağır bastı. ‘Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır’ Ocak enflasyonu 6.7% geldi Şubat da 5% civarında gelecek Sene sonu beklentileri bozuluyor, TCMB beklentisinin 7 puan üzerinde Daha nasıl bir bozulma bekleniyor ki acaba? İşimizi şansa bıraktık, yine…” ifadelerini kullandı.

Ekonomi yazarı Uğur Gürses, faiz kararına ilişkin, “Merkez Bankası, 1. Kilometre taşlarını betimlemiş: “Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir. 2. Tepki fonksiyonunu biraz daha açık hale getirmiş: “Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının değiştirmeyerek yüzde 45’te sabit tuttu.

TCMB’den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir” denildi.

Açıklamada, “Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır ifadesi kullanıldı.

Bu, TCMB’nin yeni Başkanı Fatih Karahan döneminde alınan ilk faiz kararı oldu. Karahan, bu ay başında Hafize Gaye Erkan’ın yerine TCMB Başkanlığına atanmıştı.

Karahan, göreve atanmasının ardından yaptığı ilk değerlendirmede “Merkez Bankamızın temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır” demişti. Merkez Bankası Başkanı, yılın ilk enflasyon raporunu paylaşırken yaptığı açıklamada da “Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlıyız” mesajı vermişti.

Ekonomistlerin beklentisi de Para Politikası Kurulu’nun bugünkü toplantısı sonucunda faizleri sabit tutacağı yönündeydi. Merkez Bankası, politika faizini geçen ay yüzde 42,5’ten yüzde 45’e yükseltmişti.

“Şaşırmadık.. ‘İlk fırsatta indirecek’”

Merkez Bankası’nın faizi yüzde 45’te sabit bırakmasıyla ilgili ekonomistler açıklamalarda bulundu. Karara ilişkin ekonomistlerin analizleri şöyle:

İktisatçı Mahfi Eğilmez, “TCMB politika faizini sabit tuttu. Asıl olan faizi değil enflasyonu önce sabit tutabilmek sonra da düşürebilmek. Keşke ona uğraşsalardı” yorumunu yaparken, ekonomist Emre Alkin, “Şaşırmadık.. ‘İlk fırsatta indirecek’ diye de ekliyoruz.” diye belirtti.

Dr. Barış Esen, “Merkez Bankası’nın ana senaryosu TL’de reel değerlenme. Merkez Bankası faiz metninden ‘Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir’” ifadesini kullandı. Esen, Merkez Bankası’nın faizi değiştirmediğini ama mevduat faizinde düşüşe izin vermem mesajı verdiğini belirtti.

Ekonomi Yazarı Uğur Gürses, “Merkez Bankası, 1. Kilometre taşlarını betimlemiş, 2. Tepki fonksiyonunu biraz daha açık hale getirmiş” dedi. Mustafa Sönmez, “TCMB, beklendiği gibi politika faizini %45’te tuttu. Bu karar, Mart ayında da değişmez. Nisan’da ne olacağı seçim sonucuna bağlıdır. Erdoğan, seçim sonucundan bakalım nasıl bir yol haritasına yönelecek. Bu mesele, Erdoğan’ın kararına bağlıdır ne yazık ki. Şimşek, uygular; Yes man!” yorumunu yaptı.

Tunç Şatıroğlu, “Enflasyon lobisi kazandı. Şahabi para politikasına dönüşün ilk adımı atıldı” derken, ekonomist İris Cibre Merkez Bankası’nın kararını şu şekilde yorumladı:

“TCMB PPK faizini artırmadı Pivot 45% olarak resmileşti ‘Zoru başaracağız’ mantalitesi ağır bastı. ‘Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır’ Ocak enflasyonu 6.7% geldi Şubat da 5% civarında gelecek Sene sonu beklentileri bozuluyor, TCMB beklentisinin 7 puan üzerinde Daha nasıl bir bozulma bekleniyor ki acaba? İşimizi şansa bıraktık, yine…”

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, 2 Şubat’ta sosyal medya hesabından faizin sabit tutulacağını “Tüm faiz artışlarını bir kişiye yaptırıp yolladılar! Artık faiz artırımı yok, yeni başkan tertemiz bir sayfa ile yoluna devam edebilir…” diyerek belirtmişti.

Paylaşın

Uzmanlardan “500, 1.000 Ve 5.000 Liralık Banknot Basılmalı” Önerisi

Ziraat Bankası Eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşcu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “500 ve 1.000 TL.lik banknotlar basılması yetmez, 5.000 TL.lik banknot da basılmalı…” dedi.

200 TL banknotun basıldığı tarihte değerinin 131 dolar olduğunu belirten Babuşcu “2024 yılı içinde 131 doları karşılığı yaklaşık 5.000 TL olacağına göre 500 ve 1.000 TL.lık banknotların yanı sıra 5.000 TL.lık banknot da basılmalı…” görüşünü savundu.

Enflasyonun giderek artması ve Türk lirasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesiyle birlikte yeni banknotların basılması sık sık gündeme geliyor. Uzmanlar da yeni banknot basılmasını öneriyor.

Türkiye’de halen kullanımdaki en yüksek banknot olan 200 TL 1 Ocak 2009’da kullanılmaya başlandı. 200 TL kullanıma girdiğinde Merkez Bankası kuruna göre 2 Ocak 2009’da 132 dolar (tam olarak 131,6) yapıyordu. 21 Şubat 2024 kuruna göre ise 200 TL 6,49 dolar ediyor. 132 doların 21 Şubat’taki Türk lirası karşılığı ise 4 bin 71 liraya kadar yükseldi.

Peki, en büyük banknot olan 200 TL’nin dolar karşılığı zaman içinde nasıl değişti? 2009 başında 132 doların Türk lirası karşılığı nasıl değişti?

Merkez Bankası aylık kur ortalamasına göre 200 TL Ocak 2009’da 126 dolar ediyordu. Bu miktar Ekim 2010’da 141 dolara kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı. 200 liranın karşılığı ilk kez Eylül 2013’te 100 doların altına düşerek 99 dolar gerçekleşti.

Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesiyle 200 TL’nin karşılığı da kademeli olarak düştü. Ancak Nisan 2016’da bu miktar hala 70 doların hemen üzerindeydi. Çok geçmeden Ağustos 2018’da bu miktar 35 dolara kadar geriledi.

Rafa kaldırılan “yeni ekonomi dönemi”nde 200 liranın satın alabildiği dolar miktarı iyice geriledi. Bu dönemde 200 liranın karşılığı 10 dolara kadar indi.

Mayıs 2023 seçimlerinden sonra ilk kez 10 liranın altına düşen bu miktar Şubat ayında 6,5 dolar civarında seyrediyor. 132 doların TL karşılığı 2014 sonuna kadar hiç 300 lirayı aşmadı. İlk kez Aralık 2014’te 302 lira olan 132 dolar 2017 sonunda 500 liraya ulaştı.

Ekim 2020’de bin lira sınırını aşan 132 dolar “yeni ekonomi modeli”nin başladığı Eylül 2021’de bin 124 lira idi. Bu tarihten sonra şaha kalkan dolar kurunun etkisiyle 132 dolar cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Haziran 2023’te ilk kez 3 bin lira bandını aştı. Şubat 2024’te ise 4 bin lira sınırı aşıldı.

“5 bin liralık banknot basılmalı”

Yeni banknotlar basılacağına dair sık sık haberler çıkarken uzman ve eski yetkililer de bu yönde öneride bulunuyor.

Ziraat Bankası Eski Genel Müdür Yardımcısı Prof.Dr. Şenol Babuşcu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “500 ve 1.000 TL.lik banknotlar basılması yetmez, 5.000 TL.lik banknot da basılmalı…” dedi.

200 TL banknotun basıldığı tarihte değerinin 131 dolar olduğunu belirten Babuşcu “2024 yılı içinde 131 doları karşılığı yaklaşık 5.000 TL olacağına göre 500 ve 1.000 TL.lık banknotların yanı sıra 5.000 TL.lık banknot da basılmalı…” görüşünü savundu.

Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da Ekim 2023’te sosyal medyadaki yorumunda “500 TL’lik banknot dediğimiz 18 dolar. Seçimler geçtikten sonra çatır çatır basılır.” ifadesini kullandı.

Öte yandan, piyasadaki 200 TL banknot oranı da artıyor. Hakan Kara’nın paylaşımına göre 2023 sonuna doğru en büyük banknot olan 200 TL’nin kullanımdaki payı yüzde 68,9’a ulaştı. Kara “Para reformu yapılmadan önce 2004 yılında en büyük kupürün (20 milyonluk banknot) payı yüzde 84,8’e ulaşmıştı” diyerek henüz rekorun görülmediğini kaydetti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Tarımsal Girdi Enflasyonu 51 Aydır Artıyor

Tarımsal girdi enflasyonu aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,62, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 41,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,43 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 43,69 arttı.

Haber Merkezi / Böylece tarımsal girdi enflasyonu aylık bazda Eylül 2019’dan bu yana 51 aydır aralıksız yükselişini sürdürüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Aralık 2023 verilerini açıkladı. Buna göre, Tarım-GFE aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,62, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 41,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,43 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 43,69 artış gerçekleşti.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,82, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,47 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 37,64, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 68,87 artış gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 9,69 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 24,75 ile tarımsal ilaçlar oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 151,60 ile veteriner harcamaları ve yüzde 89,31 ile diğer mal ve hizmetler oldu.

Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, yüzde 2,26 ile enerji ve yağlar ve yüzde 0,74 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 6,37 ile diğer mal ve hizmetler ve yüzde 5,21 ile hayvan yemi oldu.

Paylaşın

Tüketici Güven Endeksi 79,3’e Geriledi

Tüketici güven endeksi, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1,3 oranında azalarak 79,3 oldu. Böylece ocak ayında 80,4 olan tüketici güven endeksi, şubat ayında 79,3’e olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Şubat 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, ocak ayında 80,4 iken şubat ayında yüzde 1,3 oranında azalarak 79,3 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde -0,1 azalışla 67,1, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde -1,6 azalışla 78,2, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde -3,4 azalışla 74,6’a, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde -0,3 azalışla 97,5 seviyesine geriledi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın