Avrupa’nın En Pahalı İkinci Kenti: İstanbul

Gelir ve kiraya göre İstanbul, Münih’le birlikte Avrupa’nın en pahalı ikinci kenti. Bu iki şehirde yaşayanların yalnızca yüzde 10’u, kendi şehirlerinde uygun fiyata oturabilecekleri bir daire bulduğu görüşünde.

Kiracıların yüzde 90’ı memnun değil. Münih’te iki odalı bir dairenin ortalama kirası 1770 Euro iken İstanbul’da ortalama 650 Euro oldu.

İstanbul’da kira Münih’in neredeyse üçte biri ama maaşlar da o orandan daha düşük. Bir İstanbullunun ortalama geliri, Münihlinin 4’te biri ile 6’da biri arasında değişiyor. Münih ve İstanbul’un ardından en yüksek kiranın ödendiği kentler Hamburg, Zürih ve Stockholm oldu.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun araştırmasında İstanbul, kira sorununda zirvede yer aldı. Gelir ve kiraya göre İstanbul, Münih’le birlikte Avrupa’nın en pahalı ikinci kenti oldu.

Münih’te küçük bir daire kirası 1770 Euro olurken İstanbul’da 650 Euro oldu. Bununla birlikte bir İstanbullunun maaşı, bir Münihlinin ortalama beşte biri.

Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa’nın bir çok şehrinde kiracılar için uygun daire bulmanın zorluğunu inceledi. Komisyon, 700 bin kişiye Avrupa kentlerindeki yaşam kalitesi ve konut kiralama konularını sordu.

AB Komisyonu’nun raporuna göre, Avrupa’nın kiracı için en pahalı kenti Cenevre. İsviçre’nin lüksle anılan şehrindeki kira ortalaması, ülke ortalamasının hayli üstünde ve bir dairenin metrekaresi 372 Frank’ı buluyor.

Sözcü’de yer alan habere göre, onu İstanbul ve Münih izliyor. Bu iki şehirde yaşayanların yalnızca yüzde 10’u, kendi şehirlerinde uygun fiyata oturabilecekleri bir daire bulduğu görüşünde. Kiracıların yüzde 90’ı memnun değil. Münih’te iki odalı bir dairenin ortalama kirası 1770 Euro iken İstanbul’da ortalama 650 Euro oldu.

İstanbul’da kira Münih’in neredeyse üçte biri ama maaşlar da o orandan daha düşük. Bir İstanbullunun ortalama geliri, Münihlinin 4’te biri ile 6’da biri arasında değişiyor. Münih ve İstanbul’un ardından en yüksek kiranın ödendiği kentler Hamburg, Zürih ve Stockholm oldu.

Kart borçları ödenemiyor 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) raporuna göre İstanbul’un gündemi ekonomi oldu. Kentte yaşayanların tamamına yakını ekonomiden kötü etkilenirken yurttaşlar kredi kartları borçlarını ödeyemedi.

İstanbul Barometresi Mart 2024 raporuna göre: Katılımcıların yüzde 42,7’si 31 Mart yerel seçimlerin, yüzde 32,5’i ekonomik sorunların, yüzde 2’si ise ailevi sorunların ev içerisinde konuşulduğunu belirtti.

Katılımcıların yüzde 70,1’i bayramı genellikle İstanbul’da geçirdiğini belirtti. İstanbul dışında geçiren katılımcıların yüzde 2,1’i ekonomik sebeplerden dolayı İstanbul’da olduğunu belirtti.

Katılımcıların yüzde 65,9’u 31 Mart yerel seçimleri mart ayında İstanbul’un gündemi olduğunu belirtti. İkinci sırada ise yüzde 20,4 ile ekonomik sorunlar yer aldı.

Katılımcıların yüzde 67’si 31 yerel seçimlerinin konuşulduğundan bahsetti. İkinci sırada, yüzde 22,7 ile ekonomik sorunlar, üçüncü sırada ise yüzde 4,1 ile İsrail’in Gazze’yi İşgali yer aldı.

Katılımcıların yüzde 33,9’u kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyebildiğini belirtti. Kredi kartı kullananların yüzde 48’i aylık kredi kartı borcunun tamamını, yüzde 33,9’u ise borcun asgari tutarını ödeyebildiğini belirtti. Yüzde 5,4’ü asgari tutar ile borcun tamamı arasında bir miktarda, yüzde 4,1’i asgariden az miktarda ödeme yapabildiğini belirtirken, yüzde 8,6’sı hiç ödeyemediğini ifade etti.

Mart ayında katılımcıların yüzde 47,4’ü kıt kanaat geçinebildiğini belirtti. Mart ayında katılımcıların yüzde 17,9’u bazı ödemeleri yapamadığını ve borca girdiğini, yüzde 13,7’si aslında pek geçinemediğini, yüzde 47,4’ü kıt kanaat geçinebildiğini, yüzde 21’i ise geçinebildiğini ve kenara da para koyabildiğini belirtti.

Katılımcıların yüzde 60,9’u satın aldığı gıda miktarının azaldığını belirtti. Katılımcıların yüzde 58,7’si indirime giren gıdaları tercih etme sıklığının arttığını belirtti. Katılımcıların yüzde 97,8’i ekonomik sebeplerle gıda çeşidinin azalttığını belirtti. Yüzde 59,1’i geçen seneye göre satın aldığı gıda çeşidinin azaldığını belirtti.

Katılımcıların yüzde 85,3’ü kırmızı et, yüzde 43,3’ü beyaz et, yüzde 33,7’si süt ve süt ürünü çeşitlerinde satın aldığı gıda çeşidinin azaldığını belirtti.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 57,9 ile ulaşım, yüzde 49,4 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 47,3 ile sığınmacı ve mülteciler olarak belirlendi. Katılımcıların yüzde 97,8’i ekonomik sebeplerle gıda çeşidini azalttığını belirtti.

Paylaşın

Dört Aylık Dış Ticaret Açığı 30 Milyar Doları Aştı

2024 yılının ilk dört aylık döneminde, ihracat yüzde 2,7 oranında artışla 82 milyar 873 milyon dolar, ithalat yüzde 8,9 oranında azalışla 113 milyar 117 milyon dolar oldu. Başka bir ifadeyle dört aylık dış ticaret açığı 30 milyar 244 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat yüzde 0,1 oranında artışla 19 milyar 271 milyon dolar, ithalat yüzde 4,2 oranında artışla 29 milyar 171 milyon dolar oldu. Başka bir ifadeyle nisan ayında dış ticaret açığı 9,9 milyar dolar oldu.

Ticaret Bakanlığı, Dış Ticaret Nisan 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 0,1 oranında artarak 19 milyar 271 milyon dolar, ithalat, yüzde 4,2 oranında artarak 29 milyar 171 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 2,6 oranında artarak 48 milyar 442 milyon dolar oldu.

2024 yılı Ocak – Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 2,7 oranında artarak 82 milyar 873 milyon dolar, ithalat, yüzde 8,9 oranında azalarak 113 milyar 117 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 4,3 oranında azalarak 195 milyar 990 milyon dolar oldu.

Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 2,71 puan azalarak yüzde 66,1 oldu. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 4,69 puan azalarak yüzde 73,8 oldu. Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 4,91 puan azalarak yüzde 77,4 oldu.

İhracatta Almanya ithalatta Çin zirvede

Nisan ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Almanya (1 milyar 481 milyon dolar), ABD (1 milyar 185 milyon dolar) ve İngiltere (1 milyar 124 milyon dolar) oldu. Nisan ayında ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 47,8 oldu.

Nisan ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; Çin (3 milyar 753 milyon dolar), Rusya (3 milyar 330 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 244 milyon dolar) oldu. Nisan ayında ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 58,6 oldu.

Nisan ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (8 milyar 10 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (3 milyar 204 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (2 milyar 963 milyon dolar) oldu. Nisan ayında en fazla ithalat yaılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (9 milyar 487 milyon dolar), Asya Ülkeleri (7 milyar 847 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (5 milyar 481 milyon dolar) oldu.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Yıllık Enflasyon Yüzde 69,80

TÜİK’in açıkladığı verilerine göre, enflasyon nisan ayında yüzde 3,18 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 69,80 oldu. ENAG’ın açıkladığı verilere göre, enflasyon nisan ayında yüzde 5,02, yıllık enflasyon ise yüzde 124,35 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Enflasyon nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,64 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 51,20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 103,86 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla nisan ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 1,03 ile sağlık oldu. Buna karşılık, nisan ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,56 ile alkollü içecekler ve tütün oldu

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan nisan ayı itibarıyla, 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 7 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 123 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,24, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,58, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,57 olarak gerçekleşti.

ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 124,63

Öte yandan bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında yüzde 5,02 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,35 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında aylık lokanta ve otellerde yüzde 9,00, haberleşmede yüzde 8,06, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 6,46, eğlence ve kültürde yüzde 3,04, ulaştırmada yüzde 0,23, ev eşyasında yüzde 4,94, konutta yüzde 5,71, giyim ve ayakkabıda yüzde 11,21, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,58’lik artış kaydedildi.

Enflasyon rakamları için öncü bir gösterge olan İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul perakende fiyat endeksi ise çarşamba günü yayımlanmıştı. Buna göre İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verileri, İstanbul’da nisan ayında perakende fiyatların aylık yüzde 4,89, yıllık ise yüzde 78,81 artış gösterdiğini ortaya koymuştu.

Paylaşın

ENAG Duyurdu: Yıllık Enflasyon Yüzde 124,63

ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon nisan ayında yüzde 5,02 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,35 oldu. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon nisan ayında yüzde 3,18, yıllık enflasyon ise yüzde 69,80 oldu.

Haber Merkezi / Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında yüzde 5,02 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,35 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında aylık lokanta ve otellerde yüzde 9,00, haberleşmede yüzde 8,06, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 6,46, eğlence ve kültürde yüzde 3,04, ulaştırmada yüzde 0,23, ev eşyasında yüzde 4,94, konutta yüzde 5,71, giyim ve ayakkabıda yüzde 11,21, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,58’lik artış kaydedildi.

TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 69,80

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Enflasyon nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,64 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 51,20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 103,86 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla nisan ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 1,03 ile sağlık oldu. Buna karşılık, nisan ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,56 ile alkollü içecekler ve tütün oldu

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan nisan ayı itibarıyla, 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 7 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 123 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,24, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,58, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,57 olarak gerçekleşti.

Enflasyon rakamları için öncü bir gösterge olan İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul perakende fiyat endeksi ise çarşamba günü yayımlanmıştı. Buna göre İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verileri, İstanbul’da nisan ayında perakende fiyatların aylık yüzde 4,89, yıllık ise yüzde 78,81 artış gösterdiğini ortaya koymuştu.

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yüzde 55,66

Üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,60, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,61, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,66 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,83 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,60, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,61, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,66 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,83 arttı.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 74,68, imalatta yüzde 60,03, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 4,79 ve su temininde yüzde 66,71 arttı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 54,88, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 65,83, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 66,35, enerjide yüzde 29,84 ve sermaye mallarında yüzde 66,33 arttı.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 4,51, imalatta yüzde 3,26, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 7,30 ve su temininde yüzde 1,93 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 2,95, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,63, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 4,77, enerjide yüzde 5,08 ve sermaye mallarında yüzde 1,98 arttı.

Paylaşın

OECD’den Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 55

Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederek yüzde 55,5’e çekti.

Türkiye için 2025 yıl sonu enflasyonunu yüzde 28,9 olarak öngören OECD, çekirdek enflasyonun 2024 ve 2025’te sırasıyla ortalama yüzde 57,5 ve yüzde 28,7 olacağını tahmin etti.

OECD Türkiye ekonomisine dair raporunu yayınladı. Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Sıkılaşan finansal koşullar ve enflasyonun satın alma gücü üzerindeki olumsuz etkisi hanehalkı tüketimini azaltacaktır.

Yatırım faaliyetlerinin, kısmen 2023 depreminin ardından devam eden yeniden yapılanma nedeniyle güçlü kalması beklenmektedir. İhracat, iyileşen dış ortamın yansıması olarak kademeli olarak güçlenecektir. Enflasyon bu yılın başında zirve yapmıştır ancak 2024 ve 2025 yıllarında yüksek kalmaya devam edecektir.

Kısmen depremle ilgili harcamalardan kaynaklanan 2023 yılındaki önemli açık artışının ardından maliye politikasının daraltıcı olması beklenmektedir. Para politikası haklı olarak kısıtlayıcı hale gelmiştir ve temel faiz oranı Mayıs 2023’ten bu yana kümülatif olarak yüzde 41,5 puan artmıştır.

Ancak enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi halinde daha fazla parasal ve mali sıkılaştırma gerekli olabilir. Yapısal reformlar, makroekonomik koşulları istikrara kavuşturma ve uzun vadeli büyüme potansiyelini artırma çabalarını destekleyebilir. Özellikle işgücü piyasası reformu, yüksek kaliteli kayıtlı iş yaratımının artırılmasına yardımcı olacaktır.

Büyüme, güçlü özel tüketimin etkisiyle 2023’ün son çeyreğinde de güçlü kalmıştır. Net ihracatın GSYH’ye katkısı da kademeli olarak iyileşmektedir. Sıkılaşan finansal koşullara rağmen, kısa vadeli göstergeler 2024 yılı başında iç talepte güçlü bir büyümeye işaret etmektedir.

Tüketim malları üretimi ve perakende satışlar yılın başında artmış ve inşaat sektöründeki faaliyet, 2023 deprem bölgesindeki yeniden inşa ve onarım nedeniyle dinamik kalmıştır. Ancak enflasyon inatçı bir şekilde yüksek seyretmeye devam etmektedir. Yıllık tüketici fiyatları enflasyonu Mart ayında %68,5’e ulaşmış ve enflasyon beklentileri son aylarda azalmış olsa da %5’lik enflasyon hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam etmiştir”

Paylaşın

ABD Merkez Bankası Politika Faizini Değiştirmedi

ABD Merkez Bankası (Fed), beklentilere paralel bir şekilde politika faizini yüzde 5.25 – 5.50 aralığında sabit tuttu. Fed, Mart 2022 – Temmuz 2023 arasında toplamda 525 baz puanlık faiz artırım kararı almıştı.

Haber Merkezi / Faiz kararı ABD Merkez Bankası’nın (FED) Eylül ayından önce faiz oranlarını düşürmeyeceği beklentilerini güçlendirdi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC), faiz kararını açıkladı. FOMC, beklentilere paralel bir şekilde politika faizini yüzde 5,25 – 5,50 aralığında sabit tutma kararı aldı.

Karara ilişkin yapılan açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğine işaret ettiği kaydedildi.

İstihdam kazanımlarının güçlü ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, enflasyonun ise geçen yıl boyunca düştüğü ancak yüksek kalmayı sürdürdüğü anlatıldı.

FED Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında “Enflasyon hala çok yüksek. Enflasyonu düşürme konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesi garanti değil ve ileriye dönük yol belirsiz” şeklinde konuştu.

Powell, “Daha fazla güven kazanmanın daha önce beklenenden daha uzun sürmesi muhtemeldir” dedi.

ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomik Analiz Bürosu, gayrisafi yurtiçi hasıla 2024 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1,6 oranında arttığını açıklamıştı. Büyüme büyük ölçüde tüketici harcamaları tarafından desteklenmişti.

ABD ekonomisi, 2023’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 3,4 oranında büyümüştü. İlk çeyrek büyüme hızı, ABD Merkez Bankası yetkililerinin enflasyonist olmayan büyüme oranı olarak kabul ettiği yüzde 1,8’in altında kalmıştı.

Gıda ve enerji hariç kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin dördüncü çeyrekteki yüzde 2’lik artışının ardından yüzde 3,7 oranında artmasıyla enflasyon yükselmişti.

Tüketici harcamaları dördüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 3,3’lük büyüme hızına kıyasla yavaşlayarak yüzde 2,5 gibi hala sağlam sayılabilecek bir oranda büyümüştü.

İş yeri envanterleri dördüncü çeyrekteki 54,9 milyar dolarlık artışın ardından 2024’ün ilk çeyreğinde 35,4 milyar dolar artmıştı. Envanterler, GSYİH büyümesinden yüzde 0,35 puan eksiltmişti.

Ticaret açığı, GSYİH büyümesini 0,86 puan azaltmıştı. Envanterler, kamu harcamaları ve ticaret hariç tutulduğunda ekonomi dördüncü çeyrekteki yüzde 3,3’lük büyümenin ardından 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 3,1 oranında büyüme kaydetmişti.

Paylaşın

İTO Duyurdu: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 78,81

Nisan ayında, İstanbul’da yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 78.81, toptan fiyatlar ise yüzde 65.94 arttı. Perakende fiyatlar nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4.89, toptan fiyatlar ise yüzde 4.87 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2024 Nisan Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 Nisan ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4.89, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4.87 oranında arttı.

2023 Nisan ayına göre 2024 Nisan ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İTO 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 78,81, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,94 olarak gerçekleşti.

Nisan 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Giyim Harcamaları grubunda yüzde 23,85, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 5,30, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 4,88, Gıda Harcamalarında yüzde 4,84, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 2,22, Konut Harcamalarında yüzde 1,45, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 0,88, Diğer Harcamalarda yüzde 0,03 artış izlendi.

Nisan 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Mensucat grubunda yüzde 17,93, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 13,36, Madenler grubunda yüzde 7,27, Kimyevi Maddeler grubunda yüzde 5,40, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 3,03, İşlenmemiş Maddeler grubunda yüzde 1,73 ve Yakacak ve Enerji Maddeleri grubunda ise yüzde 0,27 artış izlendi.

Paylaşın

Şimşek’ten Dış Ticaret Açığı Yorumu: Programımız Çalışıyor

Mart ayı dış ticaret verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık dış ticaret açığındaki iyileşme eğiliminin sekiz aydır kesintisiz devam ettiğini belirterek “Programımız çalışıyor…” dedi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,1 azalarak 22 milyar 571 milyon dolar, ithalat yüzde 6,3 azalarak 29 milyar 912 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,6 artarak 63 milyar 603 milyon dolar, ithalat yüzde 12,8 azalarak 83 milyar 945 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 azalarak 8 milyar 379 milyon dolardan, 7 milyar 341 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mart ayında yüzde 73,8 iken, 2024 Mart ayında yüzde 75,5’e yükseldi.

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 41,5 azalarak 34 milyar 799 milyon dolardan, 20 milyar 343 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mart döneminde yüzde 63,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 75,8’e yükseldi.

“Programımız çalışıyor…”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Mart ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yıllık dış ticaret açığındaki iyileşme eğiliminin sekiz aydır kesintisiz devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Programımız çalışıyor… Martta yıllık dış ticaret açığı önceki yılın aynı ayına göre 26 milyar dolar iyileşerek 92 milyar dolara geriledi. 2024 yılı ilk çeyreğinde yıllık mal ihracatı 257,6 milyar dolara, turizm gelirleri ise 56,3 milyar dolara ulaştı.

Salgın sonrası yeniden şekillenen tedarik zincirleri, stratejik rekabet ve küresel ticarette parçalanma; dost ve yakın ülkelerden tedarik eğilimini artıyor. Stratejik konumuyla Türkiye bu eğilimlerden en olumlu etkilenen ülkelerdendir. Verimliliği artıracak yapısal reformlarla küresel ticaretteki yerimizi daha da güçlendireceğiz.” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Merkez Bankası Başkanı: Sıkı Para Politikası Sürecek

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunu sıkılaştıracağız.”

Karahan, “Para politikasını enflasyonu önce tek haneli rakamlara, orta vadede ise yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TCMB 92. hesap dönemi olağan genel kurul toplantısında konuştu. Fatih Karahan’ın konuşması şöyle:

“Cumhuriyetimizin 100. yılını gururla kutladığımız 2023 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak sunacağının bilinciyle faaliyetlerini yürüttüğü ve bu yönde kararlı adımlar attığı bir yıl olmuştur.

Genel Kurul’da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2023 yılından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmak ve uygulamakta olduğumuz para politikası hakkında bilgi vermek istiyorum. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2023 yılı faaliyetlerimize değineceğim.

2023 yılı küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrettiği bir yıl olmuştur. Özellikle ihracat yaptığımız ülkelerde kademeli olarak azalan büyüme oranları, 2023 yılında da gerilemesini sürdürmüştür. Küresel enflasyon ise bir önceki yılda ulaştığı yüksek seviyelere kıyasla belirgin şekilde gerilemekle birlikte, merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde kalmayı sürdürmüştür. Bu dönemde enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiği ülkelerde parasal sıkılaştırma devam etmiştir.

Ülkemizde ise 2023 yılının ilk yarısında iç talep kaynaklı güçlü seyreden iktisadi faaliyet, yılın ikinci yarısında ivme kaybetse de gücünü korumuştur. Üretim tarafında hizmetler sektörü büyümenin temel sürükleyicisi olarak öne çıkmıştır. Sanayi sektörü deprem kaynaklı etkiler ve dış talepteki zayıf seyir nedeniyle yılın ilk yarısında büyümeye negatif katkı vermiş, ikinci yarıda ise katkısı pozitife dönmüştür.

Harcamalar tarafında nihai yurt içi talebin katkısı yüksek seviyesini korumakla birlikte, özel tüketim büyümesindeki yavaşlamanın da etkisiyle yılın ikinci yarısında gerilemiştir. Net ihracatımız ise küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir nedeniyle yıl boyunca yıllık büyümeye negatif katkı vermiştir. Ancak sıkı para politikasının da etkisiyle ithalat yılın ikinci yarısında azalırken ihracatımız görece güçlü kalmıştır.

Cari işlemler dengesi 2023 yılında 45,4 milyar ABD doları açık vermiştir. Cari işlemler açığına en yüksek negatif katkı enerji dengesinden gelmiştir. Altın ve enerji hariç dış ticaret dengesi ise güçlü iç talebin de etkisiyle cari dengeye negatif katkı verirken, hizmet kalemlerinin cari dengeye pozitif katkısı artarak sürmüştür.

Yıllık tüketici enflasyonu, 2023 yılında yüzde 64,8 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyon yılın ilk yarısında baz etkilerine ek olarak, döviz kurundaki yatay seyir, yabancı para cinsi ithalat fiyatlarındaki düşüş ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38,2 olmuştur. Parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü etkileri belirgin hale getirmiştir.

Şubat ayında yaşadığımız depremler nedeniyle oluşan arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek, yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur.

2023 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur.

Ayrıca birden fazla sayıda tarihsel olarak yüksek boyutlarda olan şokların bir arada gerçekleşmesi, bu şokların fiyatlara geçişini hızlandırarak üçüncü çeyrekte enflasyonun belirgin şekilde yükselmesine neden olmuştur. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Yılın dördüncü çeyreğinde, ana eğilimdeki iyileşme ile tüketici fiyatları yıllık enflasyonu yılı yüzde 64,8 ile tamamlamıştır.

Yılın ilk yarısında yurt içi talepteki güçlü seyrin cari işlemler dengesine ve finansman koşullarına olumsuz yansımalarını özetlemiştim. Bu sürece uluslararası rezervlerdeki azalışın da eşlik etmesi finansal piyasalarda oynaklıkları artırarak fiyatlama davranışlarında belirgin bir bozulmaya yol açmıştı.

Bu gelişmeler karşısında, 2023 yılı haziran ayında, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecini başlattık. Bu çerçevede, yüzde 8,5 olan politika faizini, haziran ayında yüzde 15’e, temmuz ayında yüzde 17,5 ve ağustos ayında yüzde 25’e yükselterek parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceği yönünde kamuoyu ile bir iletişim yaptık.

Enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülerimizin üzerinde gerçekleşmesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmesi nedeniyle, eylül-aralık döneminde parasal sıkılaşmayı sürdürerek politika faizini yüzde 25’ten yüzde 42,5’e çıkardık.

Parasal sıkılaştırmayla eşanlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşme sürecini yürüttük. Bu süreci ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile de destekledik. Özetle, haziran-aralık döneminde politika faizini toplamda 34 puan artırarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5’e yükselttik.

2024 yılı ocak ayına geldiğimizde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında başlayan dengelenmenin devam ettiğini değerlendirerek politika faizini yüzde 45’e yükselttik, şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini ve parasal aktarımı destekleyen diğer politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tuttuk.

Ancak, şubat ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleşti. Enflasyon üzerindeki riskler ve enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak mart ayında politika faizini 5 puan artırarak yüzde 50 düzeyine yükselttik. Ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik.

Burada birkez daha vurgulamak isterim ki, bu değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltmedir. Bir diğer ifade ile, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını temel politika faizi olarak kullanmaya devam edeceğiz.

Mart ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülerimizden yüksek gerçekleşti. Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etti. Diğer taraftan, mart ayındaki politika adımlarımızın etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaştı.

Yaptığımız parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerini yakından izliyoruz. Bu doğrultuda, Nisan ayı toplantımızda parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizini sabit tutmakla birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruduğumuzun altını çizmek isterim.

Haziran ayından bu yana uygulamakta olduğumuz parasal sıkılaştırmanın etkileri finansal koşullar üzerinde gözlenmiş, kısmen talep koşullarına da yansımıştır. 2023 yılının ikinci yarısında dış finansman koşullarında belirgin bir iyileşme, rezervlerde artış, cari dengede iyileşme, Türk lirası mevduat payında yükselme ve Türk lirası varlıklara talepte güçlenme görülmüştür. Tüm bu gelişmeler Türk lirasında istikrarlı seyre ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur.

Parasal sıkılaşmanın da desteğiyle 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerinde eylül ayı itibarıyla başlayan iyileşmenin devam ettiğini, yıl sonu enflasyon beklentilerinin ise halen Enflasyon Raporlarında paylaştığımız tahminlerimizin üzerinde olduğunu görmekteyiz.

Sadeleşme kapsamında, attığımız kararlı adımların etkilerini, piyasa mekanizmasının işlevselliğinin artması ve parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesi şeklinde gözlemlemekteyiz. Bu süreçte, finansal sistemde Türk lirası mevduatın payı artarken kur korumalı ve döviz cinsi mevduatın payının gerilemesi, finansal istikrarın yanında parasal aktarımı da güçlendirmektedir.

Bankacılık sisteminin aracılık fonksiyonunu azami etkinlikte yerine getirebilmesi, dezenflasyon sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleşebilmesi için ön koşuldur. Bu çerçevede, bir taraftan sadeleşme adımları uygularken, diğer taraftan kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek adımlar atıyoruz.

Uyguladığımız parasal ve miktarsal sıkılaştırıcı adımların etkisi ile mart ayından bu yana belirgin şekilde yavaşlayan toplam kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatmasını bekliyoruz. Böylece iç talepte dengelenme ile birlikte sağlıklı bir dezenflasyon sürecine gireceğimizi değerlendiriyoruz.

Aylık fiyat gelişmelerini yakından takip ediyoruz. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanıp, enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.

Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunu sıkılaştıracağız. Para politikasındaki kararlı duruşumuzun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini öngörmekteyiz.

Konuşmamın son bölümünde 2023 yılındaki bazı önemli faaliyetlerimizi özetlemek istiyorum. Konuşmamın önceki bölümünde detaylı olarak açıkladığım üzere, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için 2023 yılının ikinci yarısından itibaren güçlü bir parasal sıkılaştırma yaptık.

Ancak, para politikaları uygulamalarımız kadar bu politikaların etkin iletişimi ve diğer paydaşlarla eşgüdümü de büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, fiyat istikrarını sağlama temel amacımız doğrultusunda aldığımız politika kararlarını tüm paydaşlara anlatmak ve etkin bir beklenti yönetimi sağlamak üzere yalın, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim politikası yürüttük.

2023 yılında teknolojik ve finansal altyapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlar attık. Bunlardan bazılarına kısaca değinmek istiyorum. Nakit işlemlerinde bilişim altyapısını güçlendirdik. Yaptığımız teknolojik yatırımlarla günlük banknot işleme kapasitemizi artırdık.

Bilişim teknolojileri alanında, üstün teknolojik altyapı vizyonumuzla uyumlu olarak ihtiyaç duyulan sistemlerin oluşturulmasına ve bu sistemlerin güvenliği ile sürekliliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımıza 2023 yılında da devam ettik.

FAST sistemine gösterilen yoğun ilgi ve ödemeler ekosisteminin dinamik gereksinimlerini göz önünde bulundurarak para transferlerinde FAST işlem tutar limitlerini yükselttik. Dijital Türk Lirası Projesi’nin birinci faz çalışmaları kapsamında elde edilen bulguları geniş kapsamlı bir değerlendirme raporu ile paylaştık.

Bir kez daha vurgulamak isterim ki, TCMB’nin temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır. Para politikasını bu amaç doğrultusunda, enflasyonu önce tek haneli rakamlara, orta vadede ise yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edeceğiz.”

Paylaşın