Mehmet Şimşek’ten ‘Kur Hedefimiz Yok’ Mesajı

Türkiye’nin ekonomik göstergelerine ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Şimşek, “Açık veya örtülü bir kur hedefimiz bulunmamaktadır. Ülke tecrübeleri, başarılı dezenflasyon programlarında kurun reel olarak değerlendiğini gösteriyor” dedi.

Haber Merkezi / Açıklamasının devamında, kural bazlı ve öngörülebilir politikaların başarıya ulaştıkça güvenin daha da arttığını, portföy tercihlerinin TL’ye yöneldiğini ve ülkeye kaynak girişinin hızlandığını söyleyen Şimşek, TL varlıklara yabancı ilgisi artarken, bankalar ve reel sektörün yurt dışından uzun vadeli ve daha uygun koşullu kaynak sağladığının altını çizdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından, Türkiye’nin ekonomik göstergelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Programımızın ana hedefi dezenflasyondur. Açık veya örtülü bir kur hedefimiz bulunmamaktadır. Ülke tecrübeleri, başarılı dezenflasyon programlarında kurun reel olarak değerlendiğini gösteriyor. Kural bazlı ve öngörülebilir politikalarımız başarıya ulaştıkça güven daha da artıyor, portföy tercihleri TL’ye yöneliyor ve ülkemize kaynak girişi hızlanıyor.

TL varlıklara yabancı ilgisi artarken, bankalarımız ve reel sektörümüz yurtdışından uzun vadeli ve daha uygun koşullu kaynak sağlıyor. Çok taraflı bankalardan dış finansman imkânlarımız da artıyor. Bu kaynaklar sadece kısa vadeli finansal yatırıma değil üretim ve ihracata da yöneliyor.

Programımızın olumlu sonuçları görülmeye devam ettikçe uluslararası sermaye girişinin vadesi daha da uzayacaktır. Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin portföy tercihleri ve artan dış kaynak girişi rezervlerimizin güçlenmesine önemli katkı sağlıyor. Program hedeflerimiz doğrultusunda makro finansal istikrarı koruyacak ve güçlendirecek adımları atmaya devam edeceğiz.”

Paylaşın

“Ekonominin Çarkları Durabilir” Uyarısı

Merkez Bankası’nın çok sıkışmış durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “31 Mart seçimleri öncesi döviz kurunun sıçrayacağı beklentisiyle ciddi bir döviz talebi oldu. Bunun önünü kesmek için politika faizi yüzde 50’ye çekildi. Bu çok yüksek bir oran. İleriki aylarda ekonominin tüm çarklarını durdurma riski var” uyarısında bulundu.

Faiz oranının uzun süredir beklenen sıcak parayı da hızlı bir biçimde öngörülenden fazla cezbettiğini kaydeden Kozanoğlu, Merkez Bankası’nın kurun ani düşüşünü önlemek amacıyla döviz alımlarına hız verdiğine dikkati çekerek “Böylelikle piyasa likiditeye boğuldu, parasal sıkılaştırma tavsadı” dedi. Kozanoğlu, en önemli sorunun TCMB’nin enflasyon tahminiyle piyasa, özellikle bireyler arasındaki beklenti farkının olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yüksek faiz ile devam etmeye karar verdi. Politika faizi beklentiler doğrultusunda yüzde 50 seviyesinde sabit bırakıldı. Para Politikası Kurulu’nda (PPK) Türk Lirası likidite fazlasının gündem olması bekleniyordu. TCMB’den yapılan açıklamada, oluşan likidite fazlasıyla ilgili ilave tedbirler alınacağı mesajı verildi. TCMB’nin açıklamasında yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk Lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlasının ilave tedbirlerle sterilize edileceği belirtildi.

Tüketim malı ithalatının nisan ayında artmasının cari açık üzerindeki olumsuz etkisine değinilen karar metninde, “Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Karar metninde ayrıca, bankaların yabancı para cinsinden mevduat ve kredi gibi yükümlülüklerine karşılık Türk lirası cinsinden menkul kıymet bulundurma zorunluluğu uygulamasının sonlandırıldığı açıklandı.

PPK kararının ardından KKM’den çıkışı hızlandıracak ve döviz kredilerindeki artışı sınırlandıracak adımlar geldi. TL mevduat ve KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı. Yabancı para cinsinden kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi, sınırı aşan kredi tutarı kadar Türk Lirası cinsinden zorunlu karşılığın bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verildi.

Birgün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre; Merkez Bankası’nın çok sıkışmış durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “31 Mart seçimleri öncesi döviz kurunun sıçrayacağı beklentisiyle ciddi bir döviz talebi oldu. Bunun önünü kesmek için politika faizi yüzde 50’ye çekildi. Bu çok yüksek bir oran. İleriki aylarda ekonominin tüm çarklarını durdurma riski var” uyarısında bulundu.

Faiz oranının uzun süredir beklenen sıcak parayı da hızlı bir biçimde öngörülenden fazla cezbettiğini kaydeden Kozanoğlu, Merkez Bankası’nın kurun ani düşüşünü önlemek amacıyla döviz alımlarına hız verdiğine dikkati çekerek “Böylelikle piyasa likiditeye boğuldu, parasal sıkılaştırma tavsadı” dedi.

Kozanoğlu, en önemli sorunun TCMB’nin enflasyon tahminiyle piyasa, özellikle bireyler arasındaki beklenti farkının olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Mayıs enflasyonu yüzde 4 gelirse son 12 ayın enflasyonu yüzde 75,2’ye yükselecek. Yılın ilk 5 ayının enflasyonu da yüzde 23,4 olacak.

Yıl sonu yüzde 38 enflasyon tahmininin tutması için yüzde 11,8’lik bir pay kalacak. 2025 yüzde 14 enflasyon hedefiyle birleştirince Merkez Bankası, gelecek 12 ay için yüzde 20 civarı bir enflasyon bekliyor olacak. Bu durumda yüzde 50 politika faizi aşırı yüksek. Aritmetik olarak yüzde 30, tam indirgeyince yüzde 25’lik aşırı bir reel faize denk geliyor. Buna karşın geriye doğru yüzde 75 enflasyon oranında insanları yüzde 20 enflasyona inandırmak olanaksız.”

“Eğer faiz indirimi başlarsa erken gevşeme nedeniyle para çıkışı başlayabilir, programın inandırıcılığı iç kamuoyunda da zedelenir” ifadelerini kullanan Kozanoğlu, “Eğer bu yüksek düzey devam etse hem bireysel, hem ticari kredilerde faiz çok daha yüksek olduğu için ödeme güçlükleri baş gösterir, talep öngörülenden hızlı soğur” diye konuştu.

TCMB’nin önümüzdeki aylarda bu ikilemi yaşayacağını belirten Kozanoğlu, “Çok bocalayacak. Sermaye çevrelerinden de, özellikle Anadolu sermayesinden yüksek faize tepkiler yükselecek. Şimdi pusuya yatmış vaziyetteler; Temmuz asgari ücreti artırmama, emeklilerin ağzına bir parmak bal çalma operasyonu bitince, emek kesimine yönelik arzuları yerine gelince ses çıkarmaya başlayacaklar. Toplumsal muhalefetin de bu senaryoları iyi okuyup, mücadele stratejisini ona göre belirlemesi gerekiyor” dedi.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Tüketici Güven Endeksi 80,51’e Yükseldi

Nisan ayında 80,46 olan tüketici güven endeksi mayıs ayında yüzde 0,1 oranında artarak 80,51 oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Mart 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Nisan ayında 80,46 iken Mayıs ayında yüzde 0,1 oranında artarak 80,51 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0,4 artışla 65,3 yükselirken, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde -0,01 azalışla 82,8’e geriledi. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 0,2 artışla 78,3’e yükselirken, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde -1,2 azalışla 95,8 seviyesine geriledi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Şimşek’ten Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: 30’lu Rakamı Görür

Finansal Okuryazarlık Platformu Lansmanı’nda konuşan Mehmet Şimşek, “Enflasyonu tek haneye indirme programımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Mayıs ayında yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Sürpriz olmasın Enflasyon yıllık bazda mayıs ayında zirveye ulaşacak. Enflasyon sene sonunda 30’lu rakama inecek” dedi.

Şimşek, borsa konusunda da uyarılarda bulunarak, “Burası bir oyun alanı değil” dedi ve ekledi: “Burası yatırım yapılan bir alan. Hisse senedi aldığınız zaman şirketi satın almış oluyorsunuz tamamını değil tabii. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayalı, analize dayalı değerlendirmeler üzerinden kararlar vermemiz lazım. Borsada hesabınız yoksa, kriptoya bulaşmadıysanız da verdiğiniz kararlar alternatifi olan kararlardır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Finansal Okuryazarlık Platformu Lansmanı”nda konuştu. Karar’ın aktardığına göre; Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Finansal okuryazarlık bizim temel eğitimin bir parçası olmak zorunda. OVP’ye bakarsanız kalkınma planımıza bakarsanız burada milli eğitim müfredatına, temel eğitimde finansal okuryazarlığın önemli bileşen olması hususunu vurguluyoruz. Önemli reform alanlarından bir tanesi bu… Önümüzdeki dönemde SPK ile MEB arasında protokoller, bunun müfredata temel bir beceri olarak konulması hususunu çalışıyoruz.

SPK Başkanı 8.6 milyon borsa yatırımcısı var dedi. Bunlar önemli rakamlar. Belki Batı’daki kadar değilse de büyük rakamlar. Borsadaki yatırımcı sayısı 2020 yılında 1.9 milyon kişiymiş, şu anda 4 kattan fazla ciddi bir artış var… SPK sertifikalandırıyor. Ücretsiz herkese açık bir platform. Biz vatandaşlarımızın portföy tercihlerine saygı duyuyoruz. Kripto paralar bir algoritmadır. Borsalar üzerinden işlem yapılıyor. Biz vatandaşın yatırım tercihlerine tabi ki saygılıyız. Vatandaşların kaynaklarını heba etmesini istemeyiz. Ekonomimize katkı verecek şekilde kaynakların yönlendirilmesini tercih ederiz.

ABD’de firmalar finansman ihtiyaçlarının neredeyse 3’te 2’sini sermaye piyasalarından karşılıyorlar. Avrupa o boyutta değil. Avrupa tam tersi, finansman ihtiyacının 3’te 2’sini bankalardan buluyorlar. Bizde durum daha sorunlu. Finansman ihtiyacının yüzde 88’i bankacılık sektöründen temin ediliyor.

Bankacılık sektörü bizim gibi ülkelerde kaynak yapısı uzun vadeli değil. Sizler mevduatınızı kaç günlük tutuyorsunuz? 90 günden fazla tutan var mı? Genelde 30 günlük, 90 günlük. Bunun üzerinden 10 yıllık proje kredisi vermek için bayağı bir mühendislik gerekiyor. Yatırıma, uzun vadeli projelere kaynakta Türkiye zorlanıyor. ABD’yi bu kadar başarılı kılan faktörlerden bir tanesi sermaye piyasalarının derinliğidir.

Önce bizim enflasyon düşük tek haneye indirmemiz lazım. İndirdiğinizde sermaye piyasaları güçlü bir şekilde ön plana çıkacak… Bizim enflasyonu tek haneye indirme programımız başarılı bir şekilde uygulanıyor. Aylık enflasyon rakamları ile bizim hedeflerimiz örtüşmeye başladı. Mayıs ayında yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Geçen sene mayıs ayın aylık enflasyon 0’a yakın. Bu yıl yüzde 3 çıksa yıllık bazda artışı işaret ediyor.

Merkez Banka’mızın enflasyon raporunda ortaya koyduğu şekilde mayıs ayında zirveye ulaşacak. Yaz aylarında baz etkisiyle hem son 1 yıldır para politikasında attığımız adımlar, maliye politikasında attığımız ve atacağımız adımlar, gelirler politikasının desteği ile enflasyon çok hızlı bir şekilde bu sene sonunda 30’lu rakamı görür… Gelecek sene de 10’lu rakam, bir sonraki sene de tek hane. Daha sonra da bunu düşük tek haneye çekip orada tutmak. Biz buna fiyat istikrarı diyoruz.

Şimşek’ten borsa uyarısı

“Vatandaşımız ‘Borsada oynuyorum.’ diyor, burası bir oyun alanı değil aslında.” ifadesini kullanan Bakan Şimşek şöyle devam etti: “Burası yatırım yapılan bir alan. Hisse senedi aldığınız zaman şirketi satın almış oluyorsunuz tamamını değil tabii. Burası bir oyun alanı değil. O nedenle bilgiye dayalı, analize dayalı değerlendirmeler üzerinden kararlar vermemiz lazım. Borsada hesabınız yoksa, kriptoya bulaşmadıysanız da verdiğiniz kararlar alternatifi olan kararlardır.”

Sektörün karı şuradan şuraya çıktı diyorlar. O dönem enflasyon kaç? Acaba gerçekten değer yaratmışlar mı? Bütün her seviyede sadece gençler için değil her seviyede finansal okuryazarlık değerlidir. Üniversitelerimize, MEB, bütün kurumlarımıza büyük iş düşüyor. Her seviyede finansal okuryazar olmamız lazım… Geçen sene enflasyon yüzde 65, sizin şirketiniz karını 100’den 150’ye çıkarmış, aslında reel kar yok. Bunu bilmiyorsanız o kara binaen yeni yatırım kararları verebilirsiniz.

Bugünkü toplantımızın ben hayırlara vesile olmasını diliyorum. Buradan vatandaşlarımıza tekrar seslenmek istiyorum. Kolaycı para kazanma yolları tehlikelidir… Tüyolar, duyumlarla hareket etmeyelim. Gelin SPK’nın finansal okuryazarlık platformuna uğrayın.”

Paylaşın

Morgan Stanley’den Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 43,4

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, 2024 yıl sonu dolar/TL kuru tahminini 36 lira seviyesinde, yıl sonu enflasyon tahminini ise yüzde 43,4 olarak belirledi.

Morgan Stanley, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım ayına kadar faizi bu seviyede tutacağını, yıl sonunda ise 2 faiz indirimiyle yüzde 45’e düşürüleceği öngörüldü.

Morgan Stanley ekonomisti Hande Küçük’ün kaleme aldığı notta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu hafta gerçekleşecek toplantıda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 50’de tutacağı öngörüldü.

BloombergHT’nin aktardığına göre, bankanın para politikasının iç talep ve enflasyona gecikmeli etkilerini izlemeye devam edeceğini belirten uzman, şu anki para politikası duruşuyla, dolarizasyonunun azaldığını, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonunda önemli bir iyileşme yaşandığını belirtti.

Notta “Para Politikası Komitesi’nin dezenflasyon patikasındaki risklere karşı daha fazla faiz artışı için kapıyı açık bırakmasını bekliyoruz” ifadesine yer verildi.

Ayrıca TCMB’den ek likidite adımları beklediğini belirten Küçük, “Politika faizinin bankalar arası faize ve daha geniş finansal koşullara aktarımını desteklemek için zorunlu karşılık oranlarındaki artış gibi ek likidite önlemlerinin alınmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Raporda dolar/TL için yıl sonu beklentisinin 36 olduğu belirtildi. Yüksek ve yapışkan hizmet enflasyonu ve iç talebin dirençli seyretmesi gibi faktörlerle yıllık enflasyon tahmininin de yüzde 43,4 olarak korunduğu belirtildi.

TCMB’nin kasım ayına kadar faizi bu seviyede tutacağı, yıl sonunda ise 2 faiz indirimiyle yüzde 45’e düşürüleceği öngörüldü.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 49,93

Tarımsal girdi enflasyonu mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,67, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,93 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,50 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Mart 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarım-GFE mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,67, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,93 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,50 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 0,81, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 3,35 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 46,74, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 72,55 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 165,31 ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 7,04 ile tohum ve dikim materyali oldu.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Enflasyonu Düşürmekte Kararlıyız

Mehmet Şimşek, “Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil, şartlar daha elverişli olduğu için değil; para, maliye ve gelirler politikası daha sıkı olduğu için enflasyonun düşmemesi mümkün değil” dedi ve ekledi:

“Enflasyonu düşürmekte kararlıyız; bu sene bir yere düşürdükten sonra geri çekilmeyeceğiz, tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız… Enflasyon düştükçe bu ülke sürdürülebilir bir büyüme patikasına girecek. Önümüzdeki 12 ay içinde enflasyon çok büyük ihtimalle 30’un altına düşecek.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TRT Haber yayınında ekonomiye ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Program gerçekten çalışıyor; iç talepte bir yumuşama var, net ihracatın etkisi olumluya dönmeye başladı, büyümede bir dengelenme var. Türkiye’nin dış açığında neredeyse yarı yarıya bir düşüş var, önemli dengesizliklerden biri bu sayede giderilmiş oldu.

Temel dengesizlikleri giderme anlamında program çalışıyor. Risk priminin düşmesi aslında programının çalıştığını gösteren bir gösterge. Fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Programın çalıştığı ortaya çıktıkça Türkiye’ye talep artıyor.

Ekonomide büyümenin kompozisyonu iyileşiyor, daha sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme var. Makroekonomik dengesizlikler yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Programa olan güven güçlü, sürekli pekişiyor.

Programlar canlı organizma gibidir. Sürekli tekrar güçlendirilmesi, iyileştirilmesi, temellerinin sağlamlaştırılması çok önemli. Programı sürekli bir şekilde güçlendirme çabamız var ve bu devam edecek. Enflasyon beklentilerinde geçen yıla göre muazzam bir iyileşme var.

Programı güçlendirdikçe çok daha iyi sonuçlar alacağız; tasarruf paketi bunun bir ayağı, daha bir çok programı güçlendirecek adımlar atacağız, bir kısmı kamu maliyesi alanında, bir kısmı yapısal dönüşüm alanında olacak.

Bu seneyi çok büyük ihtimalle bütçe açığını hedefimizin çok daha altında gerçekleştireceğimize inanıyorum. Deprem hariç bütçede çok ciddi bir disiplin ve sıkılık var.

Şu anda biz piyasadan döviz almasak lira belki 30’un altına düşerdi. Biz rezerv biriktiriyoruz, rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım. Lirada ciddi bir değer kaybı için sebep yok, bu enflasyonu düşürmeyi destekleyecek. KDV’de herhangi bir artış öngörmüyoruz. Para politikası, maliye politikası ve gelirler politikası ahenkli bir şekilde çalışıyor.

“Enflasyon 12 ay içinde büyük ihtimalle 30’un altına inecek”

Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil, şartlar daha elverişli olduğu için değil; para, maliye ve gelirler politikası daha sıkı olduğu için enflasyonun düşmemesi mümkün değil.

Enflasyonu düşürmekte kararlıyız; bu sene bir yere düşürdükten sonra geri çekilmeyeceğiz, tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Enflasyon düştükçe bu ülke sürdürülebilir bir büyüme patikasına girecek. Önümüzdeki 12 ay içinde enflasyon çok büyük ihtimalle 30’un altına düşecek.

Devam etmesi için bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum, etmesi yönünde yapılan bir çalışma da yok. Büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum.

Bizim bir kur hedefimiz yok. Her şeyin piyasada belirlendiği bir döneme doğru evriliyoruz; Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama Merkez Bankası döviz biriktiriyor. İhracatçılara her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. (TL’de) Aşırı bir değerlenmeyi de öngörmüyoruz.

Program sonuç verdikçe küresel doğrudan yatırımlarda çok ciddi artışlar olacağına inanıyorum. 1-16 Nisan arasında Merkez Bankası rezerv pozisyonundaki iyileşme neredeyse 49 milyar dolar. Sırtımızı kısa vadeli dış kaynağa dayayamayız ama programların başında genelde bu olur. Küresel yatırımcıların da TL’ye rağbeti arttı.

Bütün firmalar için asgari bir kurumlar vergisi hususunu çalışıyoruz. Vergide adaleti sağlamaya yönelik ciddi bir hassasiyet içindeyiz, önümüzdeki dönemde bu yönde adımlar atmaya devam edeceğiz. (Şehir rantları) Arsalar ve gayrimenkuller üzerinden elde edilen gelirler üzerine de bir çalışmamız var.

Biz o konuda şu ana kadar temkinli durduk. Önümüzdeki dönemde bu hususu değerlendireceğiz. İlk aşamada tek yönlü olmak üzere ve uzun vadeyi önceliklendirerek büyük ihtimalle bi adım atacağız. O konuyu biraz çalıştık.

Kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede dozu en yüksek seviyeye çıkaracağız, listeden çıksak da çıkmasak da. Her halükarda bu listeden çıkarız, zamanlaması konusunda umarım siyasi mülahazalar devreye girmez.

Paylaşın

Türkiye’nin Yurt Dışı Varlıkları 317 Milyar Dolara Geriledi

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, mart ayı sonunda, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,7 oranında azalışla 317 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 oranında artışla 634,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri Mart 2024 raporunu açıkladı.

Mart sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,7 oranında azalışla 317,0 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 oranında artışla 634,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda -284,7 milyar dolar iken 2024 Mart sonunda -317,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 12,6 oranında azalışla 123,1 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 3,0 oranında artışla 127,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,7 oranında artışla 50,2 milyar dolar oldu.

Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 11,0 oranında artışla 175,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 7,2 oranında artışla 102,8 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 15,4 oranında artışla 34,1 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 9,5 oranında azalışla 2,4 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 1,4 artışla 43,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,0 oranında azalarak 356,0 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,2 oranında azalarak 41,8 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 10,2 oranında artarak 18,8 milyar dolar oldu.

Bankaların toplam kredi stoku yüzde 0,7 oranında artarak 62,9 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,4 oranında azalarak 99,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Paylaşın

Yurt Dışı Üretici Enflasyonu Yüzde 65,53

Yurt dışı üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yurt dışı üretici enflasyonu nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45, imalatta yüzde 65,46 arttı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 58,07 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03, enerjide yüzde 74,24, sermaye mallarında yüzde 72,01 arttı.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57, imalatta yüzde 1,33 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,65, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,90, enerjide yüzde 2,68, sermaye mallarında yüzde 1,40 arttı.

Paylaşın

Mehmet Şimşek’ten Enflasyonda İyileşme Mesajı

Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisine ilişkin açıklamada bulunan Mehmet Şimşek, “Enflasyon gerçekleşmeleri beklentileri etkiliyor, dezenflasyon sürecinin başlamasıyla beklentiler hedefimize daha hızlı yakınsayacaktır. Hedefimize ulaşmakta kararlıyız” dedi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 44.16’dan yüzde 43,64’e çekti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından bankanın yıl sonu enflasyon beklentisine ilişkin bir mesaj yayınladı.

Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin önemine işaret ettiği paylaşımında, Mehmet Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Beklentilerdeki iyileşme, enflasyon ataletinin kırılmasında ve kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasında çok önemli. Mayıs ayında yıllık enflasyonun en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yılın kalan döneminde hızla gerilemesini bekliyoruz. Enflasyon gerçekleşmeleri de beklentileri etkiliyor, dezenflasyon sürecinin başlamasıyla beklentiler hedefimize daha hızlı yakınsayacaktır. Hedefimize ulaşmakta kararlıyız.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan ayı Piyasa Katılımcıları Anketini yayımladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 44,16 iken, bu anket döneminde yüzde 43,64 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 35,17 iken, bu anket döneminde yüzde 33,21 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 22,05 ve yüzde 21,33 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 51,43 iken, bu anket döneminde yüzde 51,51 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 50,00 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 40,01 TL iken, bu anket döneminde 38,78 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 42,47 TL iken, bu anket döneminde 41,80 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2024 yılı ve 2025 yılı büyüme beklentileri bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de sırasıyla yüzde 3,3 ve 3,7 olarak gerçekleşti.

Paylaşın