TÜİK Duyurdu: Ekonomiye Güven 7 Ayın En Düşük Seviyesinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘Aralık 2021 Ekonomik Güven Endeksi’ verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre; Ekonomik güven endeksi Kasım ayında 99,3 iken, Aralık ayında yüzde 1,8 oranında azalarak 97,6 değerine düştü.

Haber Merkezi / Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre Aralık ayında yüzde 3,1 oranında azalarak 68,9 değerini, reel kesim güven endeksi yüzde 1,7 oranında azalarak 110,1 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 118,8’e geriledi.

Perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0,4 oranında azalarak 121,5 değerini ve inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,9 oranında azalarak 90,0 değerini aldı.

Paylaşın

Dijital Bankalar 2022’den İtibaren Faaliyete Giriyor!

Şubesiz faaliyet gösterecek dijital bankalara yönelik yeni düzenleme Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Söz konusu bankaların faaliyet izni alabilmesi için asgari 1 milyar lira ödenmiş sermayeye sahip olması gerekecek. 

Haber Merkezi / Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), şubesiz faaliyet gösterecek dijital bankalara yönelik yeni düzenlemesi “Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik”, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Yönetmeliğe göre, dijital bankalar, mevduat ya da katılım bankası olmalarına göre kredi kuruluşlarının gerçekleştirebileceği tüm faaliyetleri yerine getirebilecek. Dijital bankaların kredi müşterileri, yalnızca finansal tüketicilerden ve KOBİ’lerden oluşabilecek.

Dijital bankalar genel müdürlük ile genel müdürlüğe bağlı hizmet birimleri dışında muhabirlik, acentelik, temsilcilik gibi her ne ad altında olursa olsun teşkilatlanmaya gidemeyecek, fiziksel şube açamayacak ve genel müdürlüğe bağlı hizmet birimlerini amacı dışında fiziksel şube gibi kullandıramayacak.

Söz konusu bankaların faaliyet izni alabilmesi için asgari 1 milyar lira ödenmiş sermayeye sahip olması gerekecek.

Müşteri şikayetlerini ele almak üzere en az bir fiziksel büro kurması zorunlu kılınan dijital bankalar, kendi kuracakları ATM ağları ya da diğer ATM ağları üzerinden müşterilerine hizmet verebilecek.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın 2022 Enflasyon Hedefi Yüzde 5

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2022’nin Para ve Kur Politikası’nı açıkladı. 2022’de enflasyon için yüzde 5 hedefini koruyan Merkez Bankası temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu ifade etti.

Para politikasının da enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacağını kaydetti. Merkez Bankası ayrıca temel politika aracının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı olduğunu hatırlatarak bunun fiyat ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda destekleyici bir araç olarak kullanacağını kaydetti.

Bunun için de Merkez Bankası  2022’de, Rezerv Opsiyon Mekanizması’nın tamamen sonlandırılacağını, yabancı para yükümlülüklerin maliyetleri artırılırken, Türk lirası mevduat gelişimini destekleyecek mekanizmaların önceliklendirileceğini duyurdu.

Piyasa koşullarının uygun olması durumunda rezervlerini artırmaya devam edeceğini bildiren Merkez Bankası yine 2022’de dalgalı döviz kuru rejiminin sürdürüleceğini ve döviz kurlarının serbest piyasa koşullarında, arz ve talep dengesine göre oluşacağını aktardı. Merkez Bankası enflasyonda olduğu gibi kurlar için bir tahminde bulunmadı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre resmi enflasyon Kasım 2021 itibariyle aylık yüzde 3,51, yıllık da yüzde 21,31. Fakat TÜİK’e alternatif hesaplama yapan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise aylık yüzde 9,9, yıllık da yüzde 58,65. 2021 için resmi yıllık enflasyon 3 Ocak’ta açıklanacak.

TCMB tarafından yayınlanan raporun tamamına BURADAN ULAŞABİLRSİNİZ

Paylaşın

Reuters: Türkiye’de Aralık Ayı Enflasyonu Yüzde 30.6 Olacak

Reuters haber ajansının yaptığı bir ankete göre, Türkiye’nin aralık ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 30,6’ya ulaşarak 2003’ten bu yana ilk kez yüzde 30 seviyesini aşacak.

Ankete katılan 13 ekonomistin yaptığı tahminlerin ortalaması yüzde 30,6 çıktı. Ekonomistlerin tahmini yüzde 26.4 ile 37.3 arasında değişti.

Son aylarda yüzde 20 civarında seyreden enflasyon, Merkez Bankası’nın eylül ayından bu yana politika faizinde yaptığı 500 baz puanlık indirim sonrası lirada yaşanan rekor düşüşle birlikte yukarı yönlü hareketlendi.

Fiyatların ‘geçici faktörlerin’ etkisiyle yükseldiğini açıklayan Merkez Bankası, kısa vadede enflasyonun dalgalı bir seyir izleyeceği tahmininde bulunmuştu.

20 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lira mevduatlarını kur oynaklığına karşı koruma planını duyurmasıyla liradaki düşüş tersine döndü ve TL’de yaklaşık yüzde 40 civarında bir değer artışı görüldü.

Merkez Bankası’nın ekim ayı sonunda yayınladığı raporda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 18,4 olarak gerçekleşti. Hükümet 2021 sonunda yıllık enflasyonun yüzde 16,2 olacağını tahmin etmişti.

Ekonomist Atilla Yeşilada, Youtube kanalında yaptığı değerlendirmede Türkiye’de enflasyonun önümüzdeki aylarda da yüksek seviyelerde gerçekleşeceğini söyledi.

Reuters’a konuşan dört ekonomist, Türkiye’de gelecek yıl sonu enflasyonu için yüzde 24,85 olacağı tahmininde bulundu.

Paylaşın

TOBB Başkanı’ndan Bankalara Çağrı: Daha Vicdanlı Davranmalı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) politika faizinin yüzde 14 olmasına karşın, ticari kredilerin yüksek faizli seyrettiğini belirterek, “Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de yapıldı.

Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, kurum olarak ekonominin tüm kılcal damarlarına ulaştıklarını, böylece sahadaki durumu en iyi şekilde görüp, sorunları ve sıkıntıları tespit ettiklerini söyledi.

Kovid 19 salgını döneminde 200’e yakın öneri ve talebi hükümete ve Bakanlığa ilettiklerini, bunların pek çoğunun hayata geçirildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, destek adımlarının olumlu yansımalarının da görüldüğünü dile getirdi.

Hisarcıklıoğlu, son dönemde Türk lirasında yaşanan olağan dışı değer kaybının büyük ölçüde geri alınmış olmasını olumlu bulduklarını ve piyasalarda istikrarın teminine yönelik her adımı desteklediklerini vurgulayarak, “Yüksek faiz yükünden kurtulmanın yanı sıra mali piyasalarda istikrar ve öngörülebilirlik sağlanmasının, ekonominin büyüme sürecine büyük destek olacağına inanıyoruz. Ayrıca kamuda bekleyen özel sektör alacaklarının ödenmesine yönelik olumlu ve somut adımlar başladığını da memnuniyetle takip ediyoruz.” diye konuştu.

“Feda reel sektörde, kar mali sektörde şeklinde bir paylaşım olamaz”

Tüm bu gelişmelerin, reel sektördeki moralleri yükselttiğini, çalışma şevklerini artırdığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

“Elbette bazı konularda da sıkıntılar sürüyor. Özellikle bankalarımızın, Merkez Bankasından fonlama maliyetleri yüzde 14’e düşmesine rağmen son günlerde kredi faizlerini olağanüstü şekilde artırdıklarını görüyoruz. Bazı bankaların yüzde 25-30’lar seviyesinde, hatta kredili mevduat hesaplarına 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını duyuyoruz. Ülkemiz ekonomisini büyütecek, üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı artıracaksak, hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve fedakarlık yapmalıyız. Feda reel sektörde, kar mali sektörde şeklinde bir paylaşım olamaz. Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz.”

Hisarcıklıoğlu, başta hizmetler ve ticaret kesimi olmak üzere salgından en çok etkilenen ve büyümeden yeteri kadar pay alamayan sektörler için destek adımlarının sürdürülmesinin de faydalı olacağına inandığını ifade etti.

Güçlü büyümeyi sürdürebilmek için kredi faizlerinde ve enflasyonda düşüş, döviz kurlarında istikrar sağlanması gerektiğini ve geçmişte olduğu gibi bunun yine başarılabileceğini düşündüğünü dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Piyasalarda istikrarın teminiyle birlikte finansman maliyetlerinin de kalıcı bir şekilde düşürülebileceğini öngörüyoruz. Sizin, iş dünyasını, ticareti ve ihracatı destekleyici politikalarınızın önemine inanıyoruz. Sizinle birlikte ilk defa, küresel ticaretten aldığımız pay yüzde 1’in üzerine çıktı.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, ABD ve AB’nin Asya’ya bağımlı kaynak tedariki modelini değiştirme isteğinin Türkiye’yi küresel tedarik zincirinde öne çıkarak güvenilir tedarikçi ülke konumuna hızla taşıyabileceğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Bunun için bir yandan istikrarı güçlendirmeye dönük adımları atarken bir yandan da 2022 ve sonrasında sürdürülebilir büyüme ve katma değeri yüksek üretim ve ihracata dönük planlamaları yapmamız gerekiyor. Küresel tedarik zincirinde yaşanan dönüşümün yanı sıra yeşil mutabakat ve iklim değişikliği çerçevesinde atılan adımlar da önemli fırsatları ve tehditleri içinde barındırıyor. Bizim de Türkiye olarak bu yeni dönemde ülkemizi ve iş dünyamızı iyi konumlayabilmemiz için gereken adımları hızla atmamız lazım. Bunun için de kamu-özel sektör diyaloğunu daha da sıklaştırmalı, ortak akılla bu süreçte kazanan ülkeler arasında konumlanmalıyız.”

(Kaynak: TOBB)

Paylaşın

Açlık Sınırı 4 bin 13 TL’ye Yükseldi

Türk-İş’in araştırmasına göre Aralık’ta 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 13 TL’ye, yoksulluk sınırı da 13 bin 72 TL’ye yükseldi. Yılbaşından bu yana açlık sınırı 1361 TL, yoksulluk sınırı da 4 bin 434 TL arttı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) ‘geçim şartlarını’ ortaya koymak için her ay düzenli olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’na göre yaşam maliyetleri Aralık’ta da yükselmeye devam etti.

Türk-İş’in araştırmasına göre;

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 4 bin 13 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 13 bin 72 TL’ye,
  • Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 4 bin 926 TL’ye yükseldi.

Kasım’da açlık sınırı 3 bin 191 TL, yoksulluk sınırı 10 bin 395 TL, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de 3 bin 902 TL’ydi. Yılbaşından bu yana açlık sınırı 1361 TL, yoksulluk sınırı da 4 bin 434 TL arttı.

Sadece mutfak masrafı bir ayda 822 lira arttı

Türk-İş araştırmasında dört kişilik bir ailenin gıda harcamasının (mutfak masrafı) 2 bin 677 TL’yi bulduğunu, sadece Aralık’taki fiyat artışının 822 TL olduğunu belirtti.

“Ücretli çalışanın mutfağında ve aile bütçesinde -deyim yerindeyse- bu ay deprem yaşanmıştır” diyen Türk-İş araştırmasında şu bilgileri paylaştı:

“Ortaya çıkan yoksulluğun giderilmesi için ek bir ödemenin yapılması ve sosyal tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Yıllık artış mutfak harcamasında 1.423 TL ve toplam harcama olarak 4.636 TL’dir. Zorunlu ihtiyaçlar için geçen yıla göre yapılması gereken ek harcama tutarı kadar hane halkı gelirinde artış sağlanamadığı durumda aradaki fark daha fazla yoksullaşmadır. Ücretli çalışanların borçlanarak aradaki farkı ötelemeye çalışması da çözüm değildir. Ücretli çalışanların kullandığı ihtiyaç kredisi ile kredi kartı borcunun faizi çok yüksektir.”

Türk-İş “mutfak enflasyonu”ndaki değişimi şöyle verdi:

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre rekor bir artışla yüzde 25,75 oranında gerçekleşti.
  • Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı ise yüzde 54,96 oldu.
  • Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 23,72 olarak hesaplandı.

Dolar düştü, fiyatlar düşmedi

Artan yaşam maliyetleri karşısında Türk-İş şu yorumu yaptı:

“Son aylarda döviz kurunda görülen yükselme ve buna bağlı olarak maliyetlerdeki artış gerekçesiyle birçok temel mal ve hizmet fiyatları yükseldi. Ancak TL’den dövize yönelişi engellemek için uygulanmaya başlanan ve ‘kur korumalı mevduat’ olarak adlandırılan tedbirlerle, döviz kuru önemli ölçüde geriletilmiş olmasına rağmen etiketler değişmedi. Artan fiyatlar aynı kaldı. Aralık 2021 itibariyle gıda fiyatlarındaki artış yüzde 25,75 olarak hesaplandı. Böylece, ücretli çalışanların ve emeklilerinin geçim şartları daha da ağırlaştı.

Araştırmada asgari ücretteki zam konusuna da değinen Türk-İş “Ücretli çalışanların gelirleri fiyat artışına yetişmedi, mevcut gelirlerin satın alma gücü daha da geriledi. Her geçen gün yoksullaşma arttı. İşçi ve ailesinin önemli ve çoğu zaman tek geliri olan asgari ücret bu süreçte aylık net 2 bin 825 TL’den 4 bin 253 TL’ye yükseldi. Asgari ücretteki aylık net 1.427 TL ve yüzde 50 oranındaki artış, bu ay gerçekleşen fiyatların gölgesinde kaldı” dedi.

Paylaşın

Dünya Ekonomisi 2022’de 100 Trilyon Doları Aşacak

Ekonomi ve İş Araştırması Merkezi’ne göre dünya ekonomisi 2022 yılında ilk defa 100 trilyon doları aşacak. Daha önce dünya ekonomisinin 100 trilyon doları 2024 yılında aşacağı tahmin ediliyordu.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; Londra merkezli düşünce kuruluşuna göre küresel çapta gayri safi yurt içi hasıla salgından toparlanma sürecinde yükselecek. Bununla birlikte enflasyon devam ederse politika belirleyiciler için ekonomilerini resesyondan çıkarmak zor olabilir.

Düşünce kuruluşunun başkan yardımcısı Douglas McWilliams 2020’ler için önemli olanın ülkelerin enflasyonla nasıl mücadele edeceği konusu olduğunu söyledi.

McWilliams, nispeten ılımlı ayarlamaların artışları kontrol altına alacağını umduklarını eğer bunun olmaması halinde dünyanın kendisini 2023 ya da 2024 yılında resesyona hazırlaması gerektiğini belirtti.

Merkezin raporuna göre Çin, dünya ekonomisi liderliğini 2030 yılında Amerika’dan devralacak. Bu tarihin daha önce 2028 olacağı belirtiliyordu.

Hindistan gelecek yıl dünyanın altıncı büyük ekonomisi olacak ve Fransa’nın yerini alacak. Rapora göre 2031 yılında Hindistan dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olacak. Daha önce Hindistan’ın 2030’da dünyanın üç numarası olacağı tahmin ediliyordu.

İngiltere 2036 yılında Fransa ekonomisinden yüzde 16 daha büyük olacak Avrupa Birliği’nden ayrılmasına rağmen.

Almanya 2033 yılında Japon ekonomisini geride bırakacak. Raporda dikkat çeken bir başka sonuç da iklim değişikliğinin tüketici harcamalarını 2036 yılına kadar yılda 2 trilyon dolar azaltacağı.

Paylaşın

İstanbul’da Toplu Ulaşıma Zam!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önerisiyle bugün (24 Aralık) bir araya gelen Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), taksi, dolmuş ve otobüs yolculuk bedellerinde yüzde 36, servis ücretlerine yüzde 27 artış yapılmasını kararlaştırdı.

İBB, UKOME’ye tek gündemle, döviz kurlarındaki yükseliş sonrası özellikle akaryakıt ve yedek parça fiyat artışların getirdiği yüksek maliyetlerin karşılanması için, toplu ulaşım ücret tarifelerinin görüşülmesini önerdi.

İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürü Barış Yıldırım, İstanbul’daki tüm toplu ulaşım araçları için yüzde 36, servis ücretleri için de yüzde 27 zam teklifinde bulunduklarını açıkladı.

“Evet ama yetmez”

Taksici esnaf odaları adına söz alan Eyüp Aksoy, “Kısa mesafe (indi bindi) ücretlerine yüzde 100, km başına ise yüzde 60 zam talep ediyoruz” dedi.

Aksoy ayrıca, minibüsçü esnafı için öğrenci indi bindisiyle normal indi bindinin eşitlenmesini talep ettiklerini belirtti.

“Taksicilere verelim, İBB’ye vermeyelim “

İktidar adına söz alan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 1. Bölge Müdürü Serdar Yücel, İBB’nin elektronik bilet için önerdiği yüzde 36 zam teklifini, “Temmuz’da da zam yapıldı” gerekçesiyle “fazla bulduklarını” belirtti; taksicilerin yüzde 60 teklifi için ise “makul” dedi.

“Pahalılığı yaratan iktidar”

UKOME’deki bakanlık temsilcisinin toplu ulaşıma zam teklifini “fazla buldukları” görüşü, deniz ulaşımı şirketi TURYOL Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can ‘ın sert eleştirisiyle karşılaştı: Can, temmuzdaki zammın önceki yıldan srkan gecikmiş zam olduğunu hatırlattı ve iktidar temsilcisini suçladı: “Bütün bu hayat pahalılığını, enflasyonu, işletme giderlerini siz ortaya çıkarıyorsunuz. Bunların altından kalkabilmek için bir de sizi ikna etmemiz gerekiyor. Sene başından bu yana denizde akaryakıta %260 zam geldi. Ben gemileri bağladım, böyle devam ederse hepsini durdurmak zorunda kalacağım, personel azaltacağım. Sebebi kim?” dedi.

Minibüsçülerin temsilcisiyse maliyetlerin,  kendilerini “teker döndüremeyecek hal”e getirdiğini dile getirdi, “En az yüzde 50 zam” istiyoruz dedi.

“Yakıt alamıyoruz sefer iptal etmek zorunda kalırız”

İBB Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş da deniz araçlarındaki maliyetlere dikkat çekti. Deniz ulaşımının ayrıca değerlendirilmesini istedi. Dedetaş, “Yakıt tedarikçimiz bize 1 tankerden fazla yakıt veremeyeceğini söylüyor. 1 tanker bizim seferlerimizin üçte birini ancak karşılıyor. Sefer iptal etmek zorunda kalabiliriz.” dedi.

Konuşmaların ardından İBB’nin teklifi, oylamaya sunuldu. Taksi, dolmuş ve otobüsler için yüzde 36 zam ve servis ücretlerine istenen yüzde 27’lik zam teklifi kabul edildi.

Zam kararın ardından Metro ve taksi ücretlerindeki artışların şöyle olması bekleniyor:

Metro Anonim Kart/İstanbul kart:

Tam:   4,03 ₺’den 5,48 ₺’ye
Öğrenci:   1.96 ₺’den 2,66 ₺’ye
Sosyal:   2,88 ₺’den 3,91 ₺’ye

Taksi tarifesi:

Taksimetre açma 5 ₺’den  6,80 ₺’ye
Kilometre başına 3 ₺’den  4,08 ₺’ye
En az ücret 13 ₺’den 17,68 ₺’ye

 

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Yüzde 30 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) açıkladı. Açıklanan verilere göre, Tarım-GFE’de, 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 4,17, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,58 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 23,60 artış gerçekleşti.

Haber Merkezi / Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,37, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 4,46 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 23,17, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 30,64 artış gerçekleşti.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 12,11 ile tohum ve dikim materyali ve yüzde 14,81 ile malzemeler oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 90,15 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 43,94 ile çiftlik binaları (ikamet amaçlı olmayanlar) oldu.

Aylık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 1,36 ile malzemeler ve yüzde 1,54 ile veteriner harcamaları oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 14,97 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 5,50 ile tohum ve dikim materyali oldu.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Ekonomik Güven Endeksi Tarihinin En Düşük Seviyesinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021 Ekonomik Güven Endeksi verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, ekonomik güven endeksi aralık ayında 68,9’a düşerek, tarihinin en düşük seviyesine gerilemiş oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 3,1 oranında azaldı; Kasım ayında 71,1 olan endeks, Aralık ayında 68,9 oldu.

Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Kasım ayında 56,1 iken, Aralık ayında yüzde 3,6 oranında azalarak 54,1 oldu. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,9 iken, Aralık ayında yüzde 5,3 oranında azalarak 65,2 oldu.

Genel ekonomik durum beklentisi endeksi 66,7 oldu

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,2 iken, Aralık ayında yüzde 2,2 oranında azalarak 66,7 oldu. Geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Kasım ayında 91,4 iken, Aralık ayında yüzde 1,9 oranında azalarak 89,6 oldu.

Paylaşın