Türkiye, Buğday Üretiminde 80 Yıl Geriye Gitti

1940’ta Türkiye nüfusu 17 milyon 820 bin 950, buğday üretimi 4 milyon 67 bin 950 ton iken kişi başına yaklaşık 1/4 ton (250 kg) olan yıllık  buğday üretimi nüfusun 84 milyon 680 bin 273’e ulaştığı 2021’de 17 milyon 650 bin tonda, yani kişi başına 208 kg’da kaldı. Türkiye buğday üretiminin tüketimi karşılama yeterliği düzeyinde 80 yıl öncesinin de gerisine gitti. 

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bugün sona eren uluslararası ithalat ihalesinde alım yapmaya başlayarak yaklaşık 100 bin ton ekmeklik buğday satın aldı.

Reuters’in haberine göre, Ticaret kaynakları, ihalede en düşük teklifin 25 bin ton buğday için navlun dahil ancak sigorta maliyetleri hariç (c&f) ton başına 412 dolar olduğunun ve teslimatın İskenderun limanına yapılacağının tahmin edildiğini söyledi.

TMO son teklif tarihi bugün olan iki buğday ithalat ihalesi açmıştı. İhalelerden birinde halen Türkiye’de bulunan 210 bin ton buğday, ötekindeyse Türkiye’ye sevkiyatı yapılmak üzere yaklaşık 270 bin ton buğday alınması öngörülüyor. İhalelerde oluşan fiyatlar TMO’nun nihai onayına tabi olduğu için daha sonra değişebiliyor.

Ayçiçek yağı da…

TMO, dün de 18 bin ton ayçiçek yağı ithal etmişti. Ticaret kaynakları, ihalede 12 bin ton için teklifin Yayla tarafından verildiğini, teklifin navlun dahil ancak sigorta maliyetleri hariç (c&f) ton başına 1,997 dolar olduğunu ve teslimatın Mersin limanına yapılacağının tahmin edildiğini söylemişti.

Bakan: Karamsarlığa gerek yok, kendine yeterliyiz

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi Gazete Ekonomi’ye verdiği demeçte, bu durumun “karamsarlığa yol açmaması” gerektiğini söyledikten sonra  “Ürünlerimiz hem kaliteli hem yeterli. Bazı ürünlerde üretim miktarını arttırmak için destekleri artıracağız. Önceliğimiz üretim, yeter ki üretme isteği olsun. Biz elimizden gelenin fazlasını vermeye hazırız.” diyor.

Ancak TMO istatistikleri özellikle buğday konusunda Kirişçi’yi doğrulamıyor.

Türkiye buğday üretiminde 80 yıl geriye gitti

1940’ta Türkiye nüfusu 17 milyon 820 bin 950, buğday üretimi 4 milyon 67 bin 950 ton iken kişi başına yaklaşık 1/4 ton (250 kg) olan yıllık  buğday üretimi nüfusun 84 milyon 680 bin 273’e ulaştığı 2021’de 17 milyon 650 bin tonda, yani kişi başına 208 kg’da kaldı. Türkiye buğday üretiminin tüketimi karşılama yeterliği düzeyinde 80 yıl öncesinin de gerisine gitti.

Üstelik 1976’dan bu yana Türkiye’nin yıllık buğday üretim miktarı nüfusun durmaksızın artmasına karşın 16-20 milyon tonda çakılıp kalırken ekilen alan genişliği 1976’da 9 milyon 250 bin hektardan, 2021’de 6 milyon 922 bin 236 hektara geriledi.

Paylaşın

Türkiye, G-20’den Çıkacak Mı?

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) raporuna göre Türkiye 2021’de dünyanın en büyük 21. ekonomisi oldu. Bu gelişme Türkiye’nin G-20’den düştüğü ve G-20’den çıkarılacağı yorumlarını beraberinde getirdi. Peki, Türkiye G-20’den düştü mü? 

Türkiye G-20’den düşmedi, G-20’de kalmaya devam edecek. Zira “20’ler Grubu” olarak bilinen G-20 için tek kriter ekonomi değil ve dünyanın en büyük 20 ekonomisinden oluşmuyor. Dünyanın en büyük 20 ekonomisinde olan ülkelerin hepsi G-20 üyesi olmadığı gibi tüm G-20 üyeleri de en büyük 20 ekonomiden birisi değil. Peki, G-20 nedir? G20 üyeleri hangi ülkeler? Türkiye ekonomisi dünyada kaçıncı sırada? Satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurtiçi hasılasıda (GSYH) Türkiye kaçıncı sırada?

IMF, Nisan 2022 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu açıkladı. Buna göre Türkiye dünyanın en büyük 21. ekonomisi. Türkiye’nin 2021’de GSYH’si 806,8 milyar Amerikan Doları oldu. Türkiye 2020’de 720 milyar dolar GSYH ile dünyanın en büyük ekonomisi olmuştu. Türkiye’nin 20. sıradan 21.liğe gerilemesi G-20’den düştüğü haber ve yorumlarına yol açtı. Ancak bunlar gerçeği yansıtmıyor. Türkiye G-20 üyesi ve üye kalmaya devam edecek.

Ülkeler dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girince G-20 üyesi olmuyor. 2021 yılında ilk 20 ekonomi arasında yer alan İran, İspanya, Hollanda ve İsviçre G-20 üyesi değil. Benzer şekilde Güney Afrika ve Arjantin en büyük 20 ekonomi içinde yer almamasına rağmen G-20 üyeleri.

2021 yılında dünyanın en büyük ekonomileri hangileri?

IMF’nin Nisan 2022 tarihli raporuna göre 2021 yılı dünyanın en büyük ekonomilerinin zirvesinde 22 trilyon 998 milyar dolar ile ABD var. İkinci sıradaki Çin’in GSYH’si 17 trilyon 458 milyar dolar. Bu iki ekonomik devden sonra ise Japonya 4 trilyon 937 milyar dolar ile üçüncü sırada. Almanya 4 trilyon 226 milyar ile dördüncü, İngiltere 3 trilyon 188 milyar ile beşinci sırada.

807 milyar dolar ile 21. sıradaki Türkiye’nin hemen üstünde ise 813 milyar dolar ile İsviçre geliyor. İran ise 1 trilyon 426 milyar dolar ile 14. durumda.

Türkiye 2020’de 20. sıradaydı

IMF raporuna göre Türkiye 720 milyar dolar GSYH ile 2020’de dünyanın en büyük 20. ekonomisi durumundaydı. IMF verilerine göre Türkiye 2003 yılında 315 milyar dolar GSYH ile dünyanın en büyük 21. ekonomisi idi. Çin ise 2003’te 6. sıradaydı.

Türkiye 2015’te en büyük 16. ekonomiydi

IMF verileri Türkiye’nin 2015’te dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin GSYH’si 2015’te 864 milyar dolar idi.

Türkiye 2022’de 23. sıraya düşecek

Türkiye’nin hedefi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek ancak. IMF verileri Türkiye’nin sıralamada daha da gerileyeceğini gösteriyor. Nisan 2022 tarihli rapora göre IMF’nin tahmini Türkiye’nin 692 milyar GSYH ile dünyanın en büyük 23. ekonomisi olacağı yönünde.

Satın alma gücünde Türkiye 2021’de 11. sırada

Öte yandan, satınalma gücü paritesine (SAGP) göre hesaplanan GSYH’ye bakıldığında ise Türkiye çok daha iyi durumda. SAGP, ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak farklı para birimlerinin satın alma güçlerini eşitleyen bir değişim oranı. 1 doların ABD veya Avrupa’da satın alabileceği mal ve hizmetler ile Türkiye’de satın alabileceği mal ve hizmetler aynı miktarda değil. Ülkeler arası kıyas yapabilmek için bilimsel yollarla çok sayıda ürün ve hizmetin hesaplanmasıyla satın alma gücü belirleniyor.

IMF’nin Nisan 2022 raporuna göre Türkiye’nin 2021 yılında satın alma gücü paritesine göre GSYH’si 2 trilyon 943 milyar dolar oldu. Türkiye bu alanda dünyada 11. sırada bulunuyor. İtalya, Kanada, Güney Kore, İspanya ve Hollanda gibi birçok ülke Türkiye’nin gerisinde kaldı.

SAPG GSYH listesinin zirvesinde 27,2 trilyon dolar ile Çin var. Hemen ardından 23 trilyon ile ABD geliyor. Hindistan 10,2 trilyon dolar ile üçüncü, Japonya 5,6 trilyon dolar ile dördüncü ve Almanya 4,9 trilyon dolar ile beşinci sırada yer alıyor.

Ülke ekonomilerinin büyüklüğü kadar kişi başına milli gelir de önemli bir unsur. Örneğin Çin ve Hindistan ilk üçte yer almasına rağmen kişi başına gelirde çok daha gerideler çünkü nüfusları çok yüksek.

G20 üyeleri hangi ülkeler?

Şu ülkeler G-20 üyesi: Avrupa’dan Türkiye, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya ve Avrupa Birliği (AB), Amerika kıtasından ABD, Kanada, Meksika, Arjantin, Brezilya; Asya-Pasifik’ten Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Endonezya ve Avustralya, Afrika kıtasından Güney Afrika ve Ortadoğu’dan Suudi Arabistan. İspanya üye değil ancak toplantılara “daimi konuk üye” sıfatıyla katılıyor.

G-20 nedir, ne zaman neden kuruldu?

G-20 uluslararası sistemde başlıca gelişmiş ülkeler ile önemi ve ağırlığı artmakta olan yükselen ekonomilerin küresel ekonomik karar alma süreçlerinde daha fazla temsil edilmesi ve uluslararası mali sistemin daha istikrarlı bir yapıya kavuşturulması amacıyla 1999 yılında kuruldu.

2008’de ise ilk G20 liderler zirvesi gerçekleşti. Türkiye, 1 Aralık 2014 tarihinde üstlendiği G20 Dönem Başkanlığını 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen Liderler Zirvesi ile tamamladı. G-20 dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 85’ini, ticaretinin yüzde 75’ini ve nüfusunun yüzde 60’ını temsil ediyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde De Enflasyon Rekor Kırdı

Avrupa’da Euro para birimini kullanan 19 ülkeden oluşan “Euro Bölgesi”nde enflasyon Nisan ayında yüzde 7,5 ile, bu alanda istatistik çalışmasına başlanılan 1997 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Rekor enflasyonda Ukrayna Savaşı ve buna bağlı olarak artan enerji fiyatları etkili oldu.

Koronavirüs salgınının olumsuz etkilerinden sıyrılmaya çalışan Euro Bölgesi‘nde enflasyon, savaşın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle geçen Mart ayında da, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yüzde 7,4 olarak açıklanmıştı.

Yaklaşık 343 milyon kişinin yaşadığı Euro Bölgesi’nde, Ukrayna Savaşı ve buna bağlı küresel enerji krizi nedeniyle enerji fiyatlarının ortalama yüzde 38 arttığı bildiriliyor. Yüksek enflasyon çok sayıda Avrupa ülkesinde siyaset ve ekonominin başlıca gündem maddeleri arasında yer alırken, pek çok ülke özellikle artan enerji fiyatlarına karşı haneleri korumak için çeşitli önlemler alıyor.

Almanya’da hükümetin, dört kişilik bir aileye, bir kereye mahsus olmak üzere yıllık 300 euro para yardımı yapma yönündeki tasarısı, Federal Meclis ve eyalet parlamentolarında onaylandığı takdirde, büyük olasılıkla Eylül ayında söz konusu ödemeler yapılacak.

Çok sayıda Avrupa ülkesinin Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamına, doğal gaz ve petrol ithalatını almamasının başlıca nedeni de, böyle bir kararın yakıt, enerji ve benzin fiyatlarını büyük olasılıkla daha da yukarılara çekecek olması.

Avrupa Merkez Bankası’na “harekete geçme” çağrısı

Fiyatların anormal ölçüde artmasının, Avrupa’da tüketiciler ve ekonomi üzerinde yarattığı baskı nedeniyle, çok sayıda ekonomi uzmanı Avrupa Merkez Bankası’na önlem alma çağrısında bulunuyor.

Almanya’da Ekonomi Bilirkişi Kurulu Üyesi Volker Wieland, Avrupa Merkez Bankası’nın rekor seviyedeki enflasyon oranına karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek, “Gerçek şu ki, enflasyon beklenenin çok üstüne çıktı. Merkez Bankası ise fazlasıyla uzun bir süredir bekliyor” dedi.

Börsen-Zeitung’a röportaj veren ekonomi profesörü Wieland, “Euro Bölgesinde uzun süredir kapsamlı bir enflasyon artışı görüyoruz. Ancak para politikalarında hala sadece ekonominin canlandırılmasına yönelik bir çaba izleniyor” söyleminde bulundu. Wieland, Almanya için Nisan ayında yüzde 7,4 olarak açıklanan enflasyonun daha uzun süre bu yüksek seviyelerde kalacağı tahminini dile getirerek, doğal gaz tedariğinin kesilmesi halinde söz konusu enflasyon oranının iki haneli rakamlara çıkmasının da ihtimal dışı olmadığını vurguladı.

“Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın nihayet kararlı bir biçimde harekete geçmesi çok önemli” ifadesini kullanan Wieland, Merkez Bankası’nın enflasyon değerleri yüzde 7’yi aşmışken neden hala sıfır ve eksi faiz politikasında ısrar ettiğini anlayamadığını belirtti.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı, Yılın İlk Çeyreğinde Yüzde 138,5 Arttı

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,1 artarak 4 milyar 666 milyon dolardan, 8 milyar 169 milyon dolara yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde ise yüzde 138,5 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan Dış Ticaret İstatistikleri Mart 2022 verileri açıklandı.

Buna göre, ihracat 2022 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,8 artarak 22 milyar 709 milyon dolar, ithalat yüzde 30,7 artarak 30 milyar 878 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,6 artarak 60 milyar 201 milyon dolar, ithalat yüzde 42,0 artarak 86 milyar 607 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Mart ayında %18,6 artarak 17 milyar 959 milyon dolardan, 21 milyar 292 milyon dolara yükseldi.

Mart ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 9,2 artarak 19 milyar 615 milyon dolardan, 21 milyar 429 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Mart ayında 136 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 13,7 artarak 42 milyar 721 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 99,4 oldu.

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %75,1 artarak 4 milyar 666 milyon dolardan, 8 milyar 169 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mart ayında yüzde 80,2 iken, 2022 Mart ayında yüzde 73,5’e geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde yüzde 138,5 arttı

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 138,5 artarak 11 milyar 74 milyon dolardan, 26 milyar 406 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Mart döneminde yüzde 81,8 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 69,5’e geriledi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Mart ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ocak-Mart döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Mart ayında ara mallarının payı %81,8, sermaye mallarının payı yüzde 10,5 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,6 oldu.

İthalatta, 2022 Ocak-Mart döneminde ara mallarının payı yüzde 82,8, sermaye mallarının payı yüzde 10,1 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,1 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Mart ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 907 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 559 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 278 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 168 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 162 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,1’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 5 milyar 286 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 56 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 384 milyon dolar ile İtalya, 3 milyar 210 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 3 milyar 115 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,6’sını oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Mart ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 224 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 618 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 240 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 325 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 183 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 40,8’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 12 milyar 720 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 9 milyar 888 milyon dolar ile Çin, 5 milyar 515 milyon dolar ile Almanya, 3 milyar 664 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 963 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 40,1’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 1,2 arttı, ithalat yüzde 0,9 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 20,1, ithalat yüzde 31,2 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mart ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,0’dır. Ocak-Mart döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,3’tür. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,8’dir.

Mart ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 69,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,4’tür. Ocak-Mart döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 67,1’dir. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,9’dur.

Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Mart ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,6 artarak 21 milyar 320 milyon dolar, ithalat yüzde 30,4 artarak 29 milyar 674 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 74,3 artarak 4 milyar 794 milyon dolardan, 8 milyar 355 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mart ayında yüzde 78,9 iken, 2022 Mart ayında yüzde 71,8’e geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,1 artarak 56 milyar 746 milyon dolar, ithalat yüzde 40,2 artarak 82 milyar 960 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 120,3 artarak 11 milyar 902 milyon dolardan, 26 milyar 215 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Mart döneminde yüzde 79,9 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 68,4’e geriledi.

Paylaşın

Turizm Gelirleri, Yılın İlk Çeyreğinde Yüzde 122 Arttı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre turizm geliri Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan I. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 artarak 5 milyar 454 milyon 488 bin dolar oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak – Mart 2022 Turizm İstatistiklerini açıkladı.

Buna göre, turizm gelirleri Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan I. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 artarak 5 milyar 454 milyon 488 bin dolar oldu. Turizm gelirlerinin yüzde 76,5’i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 23,5’i ise yurt dışında ikamet eden vatandaşların ziyaretinden elde edildi.

Bu çeyrekte yapılan harcamaların 4 milyar 852 milyon 137 bin dolarını kişisel harcamalar, 602 milyon 350 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bu çeyrekte tüm harcama türleri geçen yılın aynı çeyreğine göre arttı. Spor, eğitim, kültür harcaması yüzde 306,6 artarken, paket tur harcamaları yüzde 287,7 ve uluslararası ulaştırma harcamaları yüzde 135,9 arttı.

Bu çeyrekte geceleme yapan yabancıların ortalama gecelik harcaması 75 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama gecelik harcaması ise 51 dolar oldu.

Ziyaretçi sayısı yüzde 148,1 arttı

Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2022 yılı I. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 148,1 artarak 6 milyon 451 bin 657 kişi oldu. Bunların yüzde 76,6’sını 4 milyon 943 bin 964 kişi ile yabancılar, yüzde 23,4’ünü ise 1 milyon 507 bin 693 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler Türkiye’yi yüzde 52,1 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti

İkinci sırada yüzde 24 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 10,1 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise Türkiye’ye yüzde 62,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaş harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 181,3 artarak 664 milyon 989 bin dolar oldu. Bunun 623 milyon 265 bin dolarını kişisel, 41 milyon 724 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %269,6 artarak 1 milyon 39 bin 666 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 640 dolar olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası, Enflasyon Tahminini Yüzde 42,8’e Yükseltti

Merkez Bankası, 2022 yıl sonu enflasyonu tahminini 19,6 puanlık artışla yüzde 42,8’e çıkardı. TCMB 27 Ocak tarihinde açıkladığı yılın ilk enflasyon raporunda yıl sonu için tüketici fiyat tahminini yüzde 23,2 olarak açıklamıştı.

Haber Merkezi / MB Başkanı Kavcıoğlu enflasyon tahmininin yükseltilmesinde 24 Şubat tarihinde başlayan Ukrayna savaşının etkili olduğunu söyledi. Gerginliğin sıcak çatışma ortamına dönüşmesi nedeniyle uluslararası emtia fiyatlarında belirgin artışlar gözlendiğini söyleyen Kavcıoğlu, ayrıca Çin’de karantina önlemlerinin genişletilmesinin arz sıkıntısını derinleştirdiğini belirtti.

Şahap Kavcıoğlu, 500 TL’lik banknotların piyasaya sürüleceği yönündeki iddialara ilişkin de “Ciddiye alınacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Bizim böyle bir hazırlığımız yok” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Kavcıoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Şubat ayında çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler tedarik zinciri sıkıntısı ve arz kısıtlarına neden olmaktadır. Çin’de karantina önlemlerinin genişletilmesi arz sıkıntısını derinleştiriyor. Rusya-Ukrayna çatışması emtia fiyatları ve ticaret kanallarıyla riskleri artırmaktadır. Ticaret ortaklarımızdaki büyüme beklentileri önceki rapora göre aşağı yönlü güncellenmektedir.

Manşet ve çekirdek enflasyon oranları dünya genelinde yüksek seyirlere ulaştı. Salgının etkilerinin zayıflamasıyla ortadan kalkması beklenen arz ve tedarik sorunları henüz düzelme eğilimine girmedi. Jeopolitik risklerde bahsedilen kanallar da enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etti.

Birinci çeyrekte iyileşme devam ediyor. Bu nedenle iç talep bir miktar ivme kaybetmekle birlikte üretim, dış talebin katkısıyla gücünü korudu. Sanayi üretimi ocak-şubat ortalaması bir önceki çeyreğe kıyasla arındırılmış olarak yüzde 2 oranında arttı. Sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış yüzde 13,3 ilk çeyrekte arttı.

Sanayi üretimi arz kısıtların rağmen esnek ve dayanıklı yapısıyla büyümeyi ve iş gücü piyasasını desteklemektedir. Yatırım harcamaları güçlü eğilimde, makina teçhizat yatırımları 2019 son çeyrekten bu yana artış kaydetti. Makina teçhizatta ortalama büyüme yüzde 20 seviyesinde gerçekleşti. Net ihracat gibi cari dengeyi destekleyen bileşenlerin katkısı yüksek seviyelerde gerçekleşti. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin güçlendiğine işaret ediyor.

Anket verileri nisan itibarıyla firmaların gelecek dönem yatırım harcamalarını artırmayı planladıklarını gösteriyor. İhracatçı ve yatırım malı üretenlerden başlayıp yayılıyor. Sanayi üretiminde görülen artışlar sabit sermaye malları talebinin güçlü seyrettiğini gösteriyor. Kapasite kullanım oranı tarihsel ortalamaların üzerinde seyrediyor. İlave kapasite ihtiyacı yatırımları ihtiyacını artıracak. Artan ihtiyacın TL uzun vadeli kredilerle karşılanması önem kazanıyor.

Ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi sürekli artıyor. İş gücüne katılım oranı artarken işsizlik oranı geriledi. Türkiye salgın sonrasında OECD ülkeleri arasında istihdamını en fazla artıran ülke oldu.

İhracatımız salgın döneminde yakaladığı artış eğilimini ilk çeyrekte bölgesel risklere rağmen sürdürdü. Rusya ve Ukrayna ihracatı azalırken AB’ye ihracat belirgin artış göstererek ihracattaki kayıpları önledi.

Ticari kredi büyümesi enflasyona kıyasla daha yavaş seyretti. Ticari krediler ivmelemenin uyumlu olmayan kısmıyla ilgili duyduğumuz rahatsızlığı PPK’da dile getirmiş, mikroihtiyati tedbirleri artıracğımızı söylemiştik. Kredilerin yatırım ve ihrcatta kullanılması için tedbirleri kararlılıkla uygulamaktayız.

Enflasyonda tüm alt gruplarda artış gözlendi. Küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar da belirleyici oldu. Emtia fiyatlarında martta en yüksek artışlar kaydedildi. İthalat fiyatlarındaki artışın yanı sıra tedarik zinciri aksaklıkları ve yüksek taşıma maliyetleri enflasyon görünümünde olumsuz etki yapıyor.

Analizler enflasyondaki yükselişin temel belirleyicilerinin küresel emtia fiyatları, döviz kuru ve arz yönlü aksaklıklar olduğuna işaret ediyor. İthalat birim değer endeksi belirgin artış gösterdi. Enerji endeksi yüzde 44 oranında yükseliş ile öne çıkarken, emtia artışı da alt endeksler geneline yayıldı.

Gıdada riskler belirginleşti. Çatışmayla uluslararası emtia fiyatlarında yüksek artışlar gözlendi. Uluslararası gıda fiyatları, tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaştı. Yılın ilk çeyreğinde küresel tedarik aksaklıkları sürdü. Çin salgın tedbirlerini sıkılaştırması tedarik zincirinde iyileşmeyi sınırlıyor.

Sıcak çatışma ortamına dönüşen gerginliğin etkisiyle uluslararası emtia fiyatları belirgin yükseldi. Yılın ilk çeyreğinde elektrik ve doğal gaz fiyatlarında yüksek artışlar görüldü. Vadeli fiyat ham petrol fiyatları, enflasyon varsayımlarının önemli oranda üzerinde kalacağına işaret ediyor.

Ham petrolde ortalama beklentimizi bu yıl için 102,2; 2023 için 93,9 dolar olarak güncelledik.

İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlar da yukarı yönlü güncellendi. Tarımsal kuraklık gelişmelerinin etkisiyle gıda fiyatlarını 2022 ve 2023 için yukarı yönlü güncelledik. Dış talebe ilişkin varsayımları geçen rapor dönemine görü aşağı yönlü revize ettik.

Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42,8

Enflasyon yükseldikçe enflasyon beklentilerinde aralık açılmakta tahmin aralığı genişlemektedir. Bu çerçevede enflasyon tahmin aralığının orta noktası 2022 sonunda yüzde 42,8; 2023 yıl sonunda yüzde 12,9; 2024 yıl sonunda yüzde 8,3’tür.

10,6 puanlık güncelleme TL cinsinden ithalat enflasyon tahminini 5,5 puan, gıda fiyatları 2,8 puan etkiledi. Yönetilen yönlendirilen fiyatlar büyük ölçüde alkol tütün ve doğal gazdaki artışla 2,1 puan yukarı çekti.

2023 yıl sonu enflasyon tahmini de yüzde 8,2’den yüzde 12,9’a yükseldi. Başlangıç noktası eğilimleri 1,9 puan arttırdı. Gıda enflasyonu güncellemesi tahmini 0,7 puan yukarı çekmektedir. TL cinsinden ithalat fiyatları 2,2 puan yükseltirken çıktı açığı da 0,1 puan düşürücü yönde etkilemektedir.

Hane halkı, firma, banka bilançolarında mili paranın artması, tek ödeme amacının TL olması nihai hedefimizdir.

Önemli bir bileşen de uygun maliyetli vadeli kredilerin üretim yatırım ve ihracat artışlarıyla sürdürülebilir fiyat istikrarını desteklemesidir. Kredilerin doğru kompozisyonla tabana yayılması için mikroihtiyati tedbirleri güçlü şekilde kullanmaya devam edeceğiz.

Diğer taraftan MB olarak firmaların ödemelerini TL ile yapmasını önemsiyoruz. Bu konuda son dönemde atılan adımları değerli buluyoruz. Sağlıklı, güçlü istikrarlı TL altyapısını sağlamak, kalıcı fiyat istikrarı için en önemli eşiktir.”

Paylaşın

Ekonomik Güven Endeksi 94,7’ye Geriledi

Mart ayında 95,7 olan ekonomik güven endeksi, Nisan ayında yüzde 1,1 oranında azalarak 94,7 değerine geriledi. Endeksinde gerileme, tüketici ve reel kesim (imalat sanayi) güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekonomik Güven Endeksi Nisan 2022 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, ekonomik güven endeksi Mart ayında 95,7 iken, Nisan ayında yüzde 1,1 oranında azalarak 94,7 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici ve reel kesim (imalat sanayi) güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Bir önceki aya göre Nisan ayında tüketici güven endeksi yüzde 7,3 oranında azalarak 67,3 değerini, reel kesim güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 107,7 değerini aldı. Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 3,0 oranında artarak 114,6 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,9 oranında artarak 119,4 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,0 oranında artarak 83,5 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir. Endeks, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşmaktadır.

Ekonomik güven endeksi hesaplamasında, her bir sektörün ağırlığı o sektörün normalleştirilmiş alt endekslerine eşit dağıtılarak uygulanmakta, güven endekslerine doğrudan uygulanmamaktadır. Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılmaktadır.

Ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endeksler her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir.

Paylaşın

Açlık Sınırı, Asgari Ücretin 1070 Lira Üzerine Çıktı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), nisan ayına ilişkin açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, hayat pahalılığındaki ciddi artışı gözler önüne serdi. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 5 bin 323,64 TL’ye çıktı.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 17 bin 340,47 TL’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 6 bin 965,47 TL’ye ulaştı.

Yılın ikinci ayında asgari ücretin 300 TL üzerine çıkarak 4 bin 552 TL’ye yükselen açlık sınırı, mart ayında 4 bin 928 TL’yi aşmıştı. Yoksulluk sınırı ise mart ayında 16 bin 52 TL idi. Buna göre, yılın dördüncü ayında açlık sınırı, 2022 asgari ücretinin 1070 TL üzerine çıktı.

Türk-İş’ten yapılan yazılı açıklamada, mutfak enflasyonundaki artışın nisanda aylık yüzde 8,02 olduğu, son 12 aylık artışın ise yüzde 85,02 olduğu belirtildi.

Açıklamada, bir ayda ortalama olarak süt fiyatlarının yüzde 21, peynirin yüzde 18, yoğurdun yüzde 23 zamlandığı belirtildi. Buna göre: Maliyet artışlarıyla birlikte süt ve süt ürünleri fiyatlarının yaz aylarında artmaya devam edeceğine işaret edildi.

Nisan ayında dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları olduğu vurgulandı. “Balık sezonu kapanırken en ucuz balık hamsi 45 TL oldu. Tavuğun kg fiyatı 40 TL’yi buldu” denilen açıklamada, “Kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı artarken nohut ve yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yağlı tohumlar zamlanırken en çok artış ortalama yüzde 23’le yer fıstığında oldu” denildi.

‘Yurttaş sebze ve meyveyi taneyle alıyor’

Ekmek ve tahıllar grubunda ise, il ve ilçe belediyelerinden bazılarının alım gücü düşen yurttaş için ekmekte indirim sağlayan kupon dağıtmaya başladıkları belirtildi. Açıklamada, “Görece uygun maliyetle karın doyurmak için tercih edilen karbonhidrat kaynağı makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi” denildi.

Taze sebze-meyve grubunda ise, sabit gelirli tüketicilerin artık taneyle meyve-sebze almaya başladığı belirtildi. Açıklamada, “Pazarcı esnafı da müşteriyi markete kaybetmemek için banka komisyonuna rağmen POS cihazına geçti” ifadelerine yer verildi.

Türk-İş’ten yapılan açıklamada şu değerlendirme dikkat çekti: “İçinde bulunduğumuz enflasyonist dönem tüketici alışkanlıklarında önemli değişikliklere yol açıyor. Marketlerde ve semt pazarlarında toplu alışveriş azalıyor, az ve sık alışveriş artıyor. Daha küçük paketler, daha ekonomik markalar tercih ediliyor. Tüketicinin özel markalı (private label) ucuz ürünlere yönelmesi indirim marketi sayısını ülke genelinde 34 bine yükseltti.”

Martın son haftası Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), sanayicilere sattığı buğdaya yüzde 22 oranında zam yaptığının da anımsatıldığı açıklamada, “Bu nedenle buğday içeren gıda ürünlerine de, tüketiciye yansıyacak şekilde ramazan bayramı sonrasında bir zam yapılması durumu ortaya çıktı” denildi.

Açıklamada ayrıca “Dişi sığır sayısının azalması ve yüksek maliyetlerin üzerine bir de turizm sezonundaki talep artışı eklendiğinde, çözümleri bulunmazsa dana kuşbaşının yaz aylarında 175 TL’yi geçmesi öngörülüyor” değerlendirmesi de yer aldı.

Değerlendirmeye şöyle devam edildi: “Elektrik fiyatlarına yapılan yüksek zamlardan dolayı daha az sulama yapılan yerlerde sınırlı gübre kullanımının da ilave olumsuz etkisiyle verim kaybı olacak. Zamlar öncesindeki gibi gübreleme ve sulamaya devam edilen yerlerde ise maliyetler artacak. Bu çıkmazın doğal sonucu olarak, yaz aylarında gıda fiyatlarında eğer olursa önceki yıllara kıyasla çok sınırlı bir gerileme olacağı şimdiden öne sürülebilir.”

Paylaşın

Buğday Fiyatları Yüzde 40’tan Fazla Artacak

Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Nisan 2022 sayısını dün (26 Nisan) yayınladı. “Ukrayna Savaşı’nın Emtia Piyasalarına Etkisi” alt başlığı ile yayınlanan rapor “savaş kaynaklı gıda ve enerji fiyat şoklarının yıllarca sürebileceği” uyarısında bulundu.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaşın emtia piyasalarında büyük bir şok yarattığını hatırlatan rapor, bu durumun küresel ticaret, üretim ve tüketim kalıplarını ve fiyatları 2024’ün sonuna kadar tarihsel olarak yüksek seviyelerde tutacak şekilde değiştirdiğini ifade etti.

Rapora ilişkin konuşan Dünya Bankası Adil Büyüme, Finans ve Kurumlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Indermit Gill de bunun “1970’lerden bu yana yaşanan en büyük emtia şoku” olduğunu söyledi:

“O zamanlarda da olduğu gibi, bu şok gıda, yakıt ve gübre ticaretinde kısıtlamaların artmasıyla daha da ağırlaşıyor.

“Bu gelişmeler, stagflasyon tehlikesini artırmaya başladı. Politika yapıcılar, ülke içinde ekonomik büyümeyi artırmak için her fırsatı değerlendirmeli ve küresel ekonomiye zarar verecek eylemlerden kaçınmalı.”

Savaşın da etkisiyle özellikle gıda ve enerji fiyatlarında beklenen artışların ele alındığı rapordan öne çıkanlar özetle şu şekilde…

Ham petrol fiyatları

Son 2 yılda enerji fiyatlarında yaşanan yükselişin “1973’teki petrol krizinden bu yana görülen en büyük artış” olduğunu vurgulayan rapora göre, petrol, doğalgaz ve kömürden oluşan enerji emtia fiyat endeksinin 2022 yılında bir önceki yıl ile kıyaslandığında yüzde 50,5 oranında artması, gelecek yıl ise yüzde 12,4’lük bir düşüş yaşaması bekleniyor.

Brent türü ham petrolün varil fiyatının bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 42 artış göstererek ortalama 100 dolar seviyesinde gerçekleşeceğini öngören Dünya Bankası raporu, bu rakamın 2013’ten bu yana Brent petrol fiyatının ulaştığı en yüksek seviyeyi teşkil edeceğinin altını çiziyor.

Aynı rapora göre, Brent petrolün varil fiyatının 2023 yılında yüzde 8 düşüşle ortalama 92 dolara gerilemesi bekleniyor.

Avrupa ve ABD özelinde de veriler paylaşan Dünya Bankası, bu yıl doğalgaz fiyatlarının Avrupa’da geçen yılın iki katı seviyesine çıkacağını, ABD’deki artışın ise yüzde 35 bandında seyredeceğini öngörüyor.

Buğday fiyatları

Birleşmiş Milletler’in (BM) 16 Nisan’da paylaştığı verilere göre, Ukrayna 24 Şubat’taki işgalden bu yana savaşta olduğu komşusu Rusya ile birlikte dünyanın buğday ve arpa ihtiyacının yüzde 30’unu, mısır ihtiyacının beşte birini, ayçiçek yağının ise yarısından fazlasını karşılıyordu.

Fakat işgalin pek çok şeyi olduğu gibi tarımsal üretimi de sekteye uğratması sebebiyle bu durumun gıda krizine yol açmasından korkuluyordu.

Dünya Bankası’nın bu bağlamda son yayınladığı raporda da, “buğday fiyatlarının yüzde 40’tan fazla artarak bu yıl nominal olarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının beklendiği” ifade edildi.

Tarımsal ürünlerin fiyat endeksinin bu yıl yüzde 17,6 artmasının beklendiğine işaret eden Dünya Bankası, 2023’te yüzde 7,7’lik bir düşüş öngörüyor.

Rusya ve Ukrayna’nın büyük üreticilerinden olduğu gıda ürünleri ile üretim girdisi olarak doğalgaza bağlı gübre fiyatlarında da 2008’den bu yana en büyük artışın yaşandığını belirten Dünya Bankası raporu, çoğu emtia fiyatının 2022’de 2021’e kıyasla önemli ölçüde yüksek seyretmesinin ve orta vadede de yüksek kalmasının beklendiğini ifade ediyor.

Rapor ayrıca emtia fiyatlarının son 5 yıllık ortalamanın oldukça üzerinde kalacağının tahmin edildiğini, savaşın daha uzun sürmesi veya Rusya’ya ek yaptırımlar gelmesi halinde ise fiyatların öngörülenden daha yüksek seyredebileceğini ve daha değişken olabileceğini belirtiyor.

Afrika’daki fiyat artışları

Öte yandan, Afrika Kalkınma Bankası Başkanı Akinwumi Adesina da, Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Afrika kıtasındaki buğday fiyatlarının yüzde 60 oranında artış gösterdiğini açıkladı. Adesina, krizin gıda üretimini yüzde 20 azaltabileceğini ve 11 milyar dolar değerindeki gıda üretimi kaybının yaşanabileceğini dile getirdi.

Afrika kıtasındaki 25 ülke, ithal ettiği buğdayın üçte birinden fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan karşılarken bazı ülkelerde bağımlılık oranı yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansının (UNCTAD) yayınladığı rapora göre, kıtada Rusya ve Ukrayna buğdayına bağımlı olan çok sayıda ülke gıda kriziyle karşı karşıya.

Paylaşın

Açlık Sınırı 6 Bin 170 Liraya Yükseldi

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun AR-GE birimi KAMU-AR’ın araştırmasına göre nisana ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 170 liraya, yoksulluk sınırı ise 18 bin 474 liraya yükseldi.

KAMU-AR, 4kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda miktarlarını esas alarak hesapladığı açlık sınırı ile gıdanın yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk hissine kapılmadan karşılayabilmesi için yapması gereken gıda dışındaki harcamaları dikkate alarak hesapladığı yoksulluk sınırı araştırmasının Nisan 2022 sonuçlarını açıkladı.

Açlık sınırı

Buna göre, dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için alması gereken kaloriyi sağlayacak gıda maddelerinden oluşturulan bir sepete bir ay süreyle ödenmesi gereken para nisan ayı gıda fiyatlarıyla 6 bin 170 lira olarak hesaplandı.

Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre sağlıklı beslenebilmek için et- balık- yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar bir önceki aya göre 52 lira, son bir yılda ise 681 lira artarak bin 562 liraya kadar yükseldi.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 10 lira arttı, geçen yılın aynı ayına göre ise 74 liralık artışla 159 lira oldu.

Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama nisanda bir önceki aya göre 220 lira artarak bin 457 liraya yükseldi. Son bir yıllık dönemde ise 539 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para nisanda 112 lira artarken, geçen yılın aynı ayına göre ise 156 lira artarak 497 lira oldu. Sebze harcamasının parasal tutarı da nisanda önceki aya göre 149 lira arttı. Sebze için ödenmesi gereken para geçen yılın aynı ayına göre ise 655 lira artarak bin 29 lira oldu.

Nisanda 581 liraya inen ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama son bir ayda 6 lira azalırken, son bir yıllık dönemde ise 307 lira arttı. Pirinç ve bulgur harcamaları nisanda 38 liralık, son bir yılda ise 96 lira artarak 243 liraya yükseldi. Yağ için yapılması gereken harcama nisanda 18 lira artarak 204 liraya çıktı.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama da nisanda 14 lira artarak 320 lira oldu. Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise 15 lira artarak 118 liraya yükseldi.

Yetişkin erkek için 2 bin 800 kalori, yetişkin bir kadın için 2 bin 200 kalori, genç için 3 bin kalori ve çocuk için de 1 bin 600 kalori esas alınarak yapılan hesaplamaya göre nisanda açlık sınırı yetişkin bir erkek için bin 801 lira, yetişkin bir kadın için bin 414 lira, çocuk için bin 27 lira ve genç için de bin 928 lira oldu.

Gıda dışı harcamalar

Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı harcamaların fiyat artışları da esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini “yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da nisanda 693 liralık artışla 12 bin 304 liraya yükseldi.

Nisanda giyim ve ayakkabı için yapılması gereken harcama 780 lira oldu. Barınma (kira dahil) harcamaları 2 bin 635 liraya yükseldi. Ev eşyası harcamaları bin 648 lira, sağlık harcamaları 530 lira oldu. Ulaştırma harcamaları 3.404 liraya kadar çıktı, haberleşme harcamaları 590 lira, eğlence ve kültür harcamaları 471 lira oldu. Eğitim harcamaları 325 liraya yükselirken, otel harcamaları 1.087 lira, diğer mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 835 lira olarak hesaplandı.

Gıda dışı harcamalarda, bu yılın ilk dört aylık döneminde 3 bin 358 lira, son bir yıllık dönemde 4 bin 572 liralık artış yaşandı.

Yoksulluk sınırı

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı (içki ve sigara harcamaları hariç) ise nisanda bin 316 lira artarak 18 bin 474 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında bu yılın ilk dört aylık döneminde 4 bin 962 lira, son bir yılda ise toplam 7 bin 358 liralık artış oldu.

Paylaşın