Fed Ekonomistinden Türkiye İçin Kritik Uyarı

Ekonomist Levent Altınoğlu, “Enflasyonun yüksek seyirde olmasına rağmen Türkiye’de gevşek para politikasının sürdürülmesi Türkiye ekonomisi için önemli riskler doğuruyor” ifadelerini kullandı.

Fed Finansal İstikrar Bölümü Ekonomisti Levent Altınoğlu, Bloomberg HT yayınında Türkiye’nin para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Stagflasyon ortamında merkez bankalarının atması gereken adımlara değinen Altınoğlu, şunları söyledi:

“Enflasyonun yüksek seyirde olmasına rağmen Türkiye’de gevşek para politikasının sürdürülmesi Türkiye ekonomisi için önemli riskler doğuruyor. Türkiye’de birçok firma Döviz cinsinden çok borçlanmış durumda ve borçların büyük kısmının kısa vadede ödenmesi gerekiyor. Dolayısıyla gevşek para politikası enflasyonu körüklüyor, enflasyon da kurun artmasına sebep oluyor.

Döviz artınca firmaların reel yükü artıyor. Buradaki risk bu firmaların borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmesi endişesiyle ani bir sermaye çıkışının yaşanmasıdır. Reel sektörde durgunluk olursa banka sektörüne de sirayet edebilir. Geçmişteki krizlerde olayların böyle geliştiğini gördük. İhtiyatlı para politikası riskler ortaya çıkmadan faiz artışını gerektirir.

‘MB döviz rezervlerini büyük ölçüde sattı’

Böyle bir ortamda enflasyonun azalmasını beklemek çok zor. Son zamanlarda TL büyük ölçüde değer kaybetti, bunun sebebi gevşek para politikası ve yüksek enflasyon ortamı. Yüksek enflasyon ortamında faiz artırımına gitmeden TL’yi desteklemek zorlaştı çünkü Merkez Bankası kura müdahale etmek için döviz rezervlerini büyük ölçüde sattı. Son yıllarda rezervleri artırmak için Merkez Bankası bankalardan döviz ödünç aldı. Dış yatırım ve ihracatla ülkeye giren döviz miktarı yetersiz kalırsa, Merkez Bankası o zaman ödünç alınan dövizleri ödemekte zorlanır.

O zaman iki seçenekle karşı karşıya kalınır. Birincisi ödünç alınan dövizleri TL cinsiden ödemeye gidebilir ki bu enflasyonu daha da körükler. İkinci seçenek ödünç alınan dövizleri kısmen ödemeyerek olur ki bu bankalara zarar verir ve banka kredisini olumsuz etkiler. Kur korumalı mevduat uygulaması kura geçici destek sağlayabilir. Orta vadede ise enflasyonist baskı oluşturarak kura ters etki yaptığını da görmemiz mümkün.”

Paylaşın

Türkiye’nin İç Borç Faizi Anaparayı İlk Defa Geçti

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre  borç stoklarına ait ödeme projeksiyonlarında, borcun faiz ödemelerinin, anapara ödemelerini aşarken, 3 trilyon 109 milyar TL tutarındaki merkezi yönetim brüt borç stokunda, döviz cinsinden borçlar TL cinsinden borçları ikiye katladı.

Nisan ayı itibarıyla iç borç anapara ödemesi 1 trilyon 483 TL’ye ulaşırken, faiz ödemesi ise 1 trilyon 743 TL olarak kaydedildi. Aralık 2021’de anapara ödemeleri 1 trilyon 316 milyar TL, faiz ödemeleri ise 794.7 milyar TL tutarında oldu. Böylelikle cumhuriyet tarihinde ilk defa AKP döneminde iç borç faizi anaparayı geçmiş oldu.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; İzmir, Antalya, Muğla, Aydın ile Ankara’daki 10 ayrı taşınmaz özelleştirme yoluyla acil satılıyor.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından ‘Yatırımcılara Duyuru’ başlığıyla yayımlanan ihale ilanına göre, arsa ve araziler Özelleştirme Kanunu kapsamında doğrudan ‘satış’ yöntemiyle özelleştirilecek. ÖİB, birbirinden değerli taşınmazlara teklif verme süresini ise 22 ile 23 günle sınırladı.

Taşınmazları almak isteyenlerden en geç 31 Mayıs ve 1 Haziran tarihine kadar tekliflerini ÖİB’e sunmaları istendi.

Pazarlıkla satılacak

Arsaların satış ihaleleri, kapalı zarfla teklif alındıktan sonra görüşmeler yapılarak pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek, teklif sahipleri arasında açık artırma düzenlenecek. ÖİB Devlet İhale Kanununa tabi olmadığı için isterse ihaleleri iptal edebileceği gibi teklif verme süresini ileri bir tarihe de uzatabilecek.

Satışa sunulan 10 taşınmazın ikisi 26 bin ve 5 bin 356 metrekarelik iki ayrı arsa halinde İzmir Çeşme’de bulunuyor. Ankara Yenimahalle’de yaklaşık 22 dönüm, Gölbaşı ilçesinde de 1.200 metrekarelik iki arsa ile Antalya Döşemealtı Yeşilbayır’da 23.5 dönümlük değerli arsa, Muğla’nın Bodrum ilçesinde biri 28 dönüm diğeri 8 dönüm iki taşınmaz da satılacak. Aydın’ın Didim ilçesinde de toplamda 29 dönümü bulan 3 ayrı taşınmaz da satışa çıkarıldı.

Paylaşın

Merkez Bankası Enflasyonda Yine Enerjiye Dikkat Çekti

Nisan ayı enflasyon değerlendirme raporunu yayınlayan Merkez Bankası, artan enflasyona ilişkin yine yüksek enerji fiyatlarına vurgu yaptı. Raporda uluslararası emtia fiyatları ile tedarik sorunlarının tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği, bu dönemde tüketici yıllık enflasyonundaki artışın alt gruplar geneline yayılırken bu gelişmeye en belirgin katkının başta gıda olmak üzere enerji ve hizmet gruplarından geldiği belirtildi.

Raporda, gıda grubunda yıllık enflasyondaki yükselişin alt kalemler genelinde devam ettiği, bir önceki ay yataya yakın seyreden taze meyve ve sebze fiyatlarının bu dönemde yüksek artış sergilediği vurgulandı. Merkez Bankası’nın değerlendirmesinde enerji enflasyonunun, doğalgaz ve şebeke suyu gibi yönetilen/yönlendirilen kalemlerdeki gelişmeler öncülüğünde önemli ölçüde artış kaydettiği belirtildi.

Raporunda, bu dönemde, hizmet grubunda yıllık enflasyonun alt gruplar genelinde arttığını belirten Merkez Bankası, enerji ve gıda fiyatlarındaki görünüme paralel olarak ulaştırma ve lokanta-otel gruplarının öne çıkan gruplar olmaya devam ettiğini ifade etti.

Temel mal grubunda yıllık enflasyonun dayanıklı mallarda yükselirken diğer alt gruplarda gerilediği belirten Merkez Bankası, raporun devamında, belirli ürünlere uygulanan KDV indiriminin fiyatlara yansıdığını, bu gelişme ile diğer temel mal grubunda fiyatların olumlu etkilendiğini söyledi.

Merkez Bankası, uluslararası emtia fiyatlarında devam eden yüksek seyir, yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki yükselişin sürdüğünü, bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları artmaya devam ettiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayınlanan Nisan ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda şöyle denildi:

“Tüketici fiyatları Nisan ayında yüzde 7,25 oranında artmış, yıllık enflasyon 8,83 puan yükselişle yüzde 69,97 olarak gerçekleşmiştir. Uluslararası emtia fiyatları ile tedarik sorunları tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiştir. Bu dönemde, tüketici yıllık enflasyonundaki artış alt gruplar geneline yayılırken bu gelişmeye en belirgin katkı başta gıda olmak üzere enerji ve hizmet gruplarından gelmiştir. Gıda grubunda yıllık enflasyondaki yükseliş alt kalemler genelinde devam etmiş, bir önceki ay yataya yakın seyreden taze meyve ve sebze fiyatları bu dönemde yüksek artış sergilemiştir. Enerji enflasyonu, doğal gaz ve şebeke suyu gibi yönetilen/yönlendirilen kalemlerdeki gelişmeler öncülüğünde önemli ölçüde artış kaydetmiştir. Bu dönemde, hizmet grubunda yıllık enflasyon alt gruplar genelinde artmış, enerji ve gıda fiyatlarındaki görünüme paralel olarak ulaştırma ve lokanta-otel öne çıkan gruplar olmaya devam etmiştir. Temel mal grubunda yıllık enflasyon dayanıklı mallarda yükselirken diğer alt gruplarda gerilemiştir. Belirli ürünlere uygulanan KDV indiriminin fiyatlara yansıdığı gözlenmiş, bu gelişme diğer temel mal grubunda fiyatları olumlu etkilemiştir. Uluslararası emtia fiyatlarında devam eden yüksek seyir, yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki yükseliş sürmüştür. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları artmaya devam etmiştir.

Değerlendirmeler

Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 7,25 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 8,83 puan artarak yüzde 69,97 olmuştur. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 5,86 ve 3,98 puan artarak yüzde 57,20 ve yüzde 52,37 olarak gerçekleşmiştir (.

Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre gıda, enerji, hizmet, temel mal ve alkol-tütün ile altın gruplarının katkıları sırasıyla 4,65; 1,62; 1,48; 0,91 ve 0,17 puan artmıştır.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artış önceki aya kıyasla B endeksinde yükselirken, C endeksinde bir miktar düşüş kaydetmiştir. Aylık fiyat artışları, B endeksini oluşturan hizmet ve işlenmiş gıda gruplarında yükselirken, temel mal grubunda bir miktar yavaşlamıştır.

Hizmet fiyatları Nisan ayında yüzde 4,74 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 5,46 puan artışla yüzde 42,18 seviyesine ulaşmıştır. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükselirken, ulaştırma hizmetleri ve lokantaotel grubundaki artışlar daha belirgin olmuştur. Akaryakıt fiyatlarındaki birikimli artışlar ulaştırma hizmetlerindeki görünümü olumsuz etkilemeye devam etmiş, fiyatların yüzde 11,35 oranında artmasıyla grup yıllık enflasyonu yüzde 78,00 oranına yükselmiştir. Ulaştırma grubunda gerek şehirler arası gerekse şehir içi yolcu taşımacılığında yüksek oranda artışlar gözlenmiştir. Girdi maliyetlerinin olumsuz etkilediği bir diğer sektör lokanta-otel olmuş, yemek hizmetleri öncülüğünde fiyatların yüzde 6,95 artmasıyla grup yıllık enflasyonu yüzde 69,26 olarak gerçekleşmiştir. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerle incelendiğinde, kirada aylık artışların yatay seyrini Nisan ayında koruduğu gözlenmiştir. Temel mal yıllık enflasyonu Nisan ayında 2,39 puanlık yükselişle yüzde 61,58 seviyesine ulaşmıştır. Bu dönemde, yıllık enflasyon dayanıklı mal grubunda yükselirken, diğer alt gruplarda gerilemiştir.

Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) Nisan ayında yüzde 5,11 oranında artmış, bu gelişmede mobilya fiyatları yüzde 12,18 oranında artışla öne çıkarken, otomobil (yüzde 4,12) ve beyaz eşya (yüzde 4,22) fiyatlarında da yükseliş kaydedilmiştir. Bu gelişmelerle dayanıklı tüketim mallarında yıllık enflasyon yüzde 74,62 seviyesine ulaşmıştır. Diğer temel mal grubunda, konutun bakım-onarımı, eğlence-kültür ve ev ile ilgili ürünlerdeki fiyat artışları öne çıkarken, temel hijyen ürünlerinde KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesi grup enflasyonunu sınırlamıştır. Giyim ve ayakkabı grubunda aylık fiyat artışı (yüzde 7,02) bir önceki yılın bir miktar altında gerçekleşmiş, yıllık enflasyon Nisan ayında 0,79 puan düşüşle yüzde 25,75 olmuştur. Enerji fiyatları Nisan ayında yüzde 7,62 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 15,26 puanlık yükselişle yüzde 118,20 olmuştur.

Yönetilen ve yönlendirilen kalemlerden doğal gaz ve şebeke suyu fiyatları sırasıyla yüzde 27,92 ve 14,22 oranlarında yükselerek bu gelişmede temel belirleyici olmuştur. Bu dönemde akaryakıt, katı yakıt ve tüp gaz fiyatlarındaki artışlar devam etmiştir. Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Nisan ayında yüzde 13,38 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 18,77 puan yükselerek yüzde 89,10 seviyesine ulaşmıştır. Uluslararası tarımsal emtia fiyatlarındaki yüksek seviyeler, olumsuz hava koşulları ve artan girdi maliyetleri sektör üzerinde baskı oluşturmuştur. Bu gelişmeler neticesinde genele yayılan fiyat artışları gerçekleşirken yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada yüzde 100,67, işlenmiş gıdada yüzde 78,09 olmuştur.

Mevsimsellikten arındırılmış veriler, işlenmemiş gıdada taze meyve ve sebze fiyatlarının önemli ölçüde arttığına işaret etmiştir. Diğer işlenmemiş gıda alt grubunda, yem fiyatlarından olumsuz etkilenen kırmızı ve beyaz et, referans fiyat düzenlemesinin etkilediği sütün yanı sıra patates ve pirinç yüksek fiyat artışlarıyla öne çıkmıştır. İşlenmemiş gıda kalemlerindeki yüksek fiyat artışları bağlantılı işlenmiş gıda kalemlerini de olumsuz etkilemiştir. Bu grupta, ekmek ve tahıllar kaleminde fiyatların yüzde 6,30 oranında artmasıyla alt kalem yıllık enflasyonu yüzde 85,81 olmuştur. Diğer işlenmiş gıda kalemleri arasında peynir ve diğer süt ürünleri, şeker ve şekerle bağlantılı ürünler, katı ve sıvı yağlar, alkolsüz içecekler ve et ürünlerindeki yüksek fiyat artışları dikkat çekmiştir. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları Nisan ayında yüzde 4,02 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 56,38 seviyesine yükselmiştir. Bu gelişmede, Mart ayında sigara fiyatlarında üretici firmalar kaynaklı yapılan artışın sarkan etkileri izlenmiştir. Yurt içi üretici fiyatları Nisan ayında yüzde 7,67 oranında artmış, yıllık enflasyon 6,85 puan yükselişle yüzde 121,82 olmuştur. Emtia fiyatlarındaki yüksek seviyeler, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve yurt içi enerji maliyetlerindeki artışlar üretici fiyatlarını olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyon ara mallarında yataya yakın seyrederken diğer alt gruplarda yükselmiştir.

Fiyat artışları alt kalemler geneline yayılırken, kömür ve linyit, ham petrol-doğal gaz, su ve suyun arıtılması, elektrik, inşaat sektörü ile bağlantılı olan metalik olmayan mineral ürünler, gıda ürünleri, basım-kayıt hizmetleri ile mobilya ve ağaç ürünlerindeki artışlar öne çıkmıştır.”

Paylaşın

JP Morgan’dan Dikkat Çeken ‘Yıl Sonu Enflasyon’ Tahmini

TÜİK’in dün açıkladığı nisan ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren JP Morgan, enflasyonun yüzde 70’e yükseldiği bir ülkede politika faizinin yüzde 14’te durmaya devam etmesini açıklamanın zor olduğunu vurguladı.

Talebin güçlü olmaya devam ettiği, maliyet kaynaklı enflasyonist baskıların güçlü olduğu ve kredibilitenin zayıflamaya devam ettiği ortamda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) politika duruşunu normalleştirmede acelesi olmadığını ifade eden JP Morgan, bu ortamda lira istikrarının enflasyonist baskıları sınırlamada ana araç olacağını öngördüklerini belirtti.

Türkiye’de enflasyonun mayıs ayında yüzde 72 ile tepe yapacağını öngören JP Morgan, Aralık ayına kadar da enflasyonun yüzde 65-75 aralığında kalacağını, Aralık ayında güçlü baz etkisiyle gerilemesini beklediklerini ifade etti.

JP Morgan, dün açıklanan nisan ayı enflasyon rakamları sonrasında 2022 yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 43,5’ten yüzde 49,5’e çıkarırken, 2023 sonu için beklentisini de yüzde 15,0’dan yüzde 19,0’a yükseltti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün enflasyon verilerini açıklamıştı. TÜİK’in verilerine göre Nisan’daki artış oranı bir önceki aya göre yüzde 7,25 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,97 oldu.

TÜİK’le birlikte akademisyenlerin ve ekonomistlerin TÜİK’e alternatif bağımsız enflasyon hesaplaması yaptığı Enflasyon Araştırma Grubu da (ENAG) bugün kendi verilerini yayımladı. ENAG Nisan’da enflasyon “yüzde 156,86” dedi. Aylık bazda ise enflasyonun yüzde 8,68 olduğunu duyurdu.

Reuters anketine göre, Ukrayna savaşına bağlı olarak yükselen emtia fiyatları nedeniyle enflasyonun yıl sonunda düşüşe geçeceği en düşük yüzde 52 seviyesine ineceği tahmin ediliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu senenin ikinci enflasyon raporunda 2022 sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 23.2’den yüzde 42.8’e yükseltmişti.

Paylaşın

Yoksulun Gıda Enflasyonu Yüzde 132, Zenginin İse Yüzde 65,5

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) verilerine göre, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu yüzde 131,6 olarak gerçekleşti. En yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 65,5 oldu.

DİSK-AR, emeklilerin gıda enflasyonunun yüzde 113,5, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubunun enflasyonunun yüzde 131,6 olarak gerçekleştiği hesapladı. DİSK-AR’ın verileri göre, gıda enflasyonu ortalama yüzde 89,1 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 113,5 oldu.

Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 97 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 114,9, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 131,6 olarak gerçekleşti. En yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 65,5 oldu.

“Enflasyon artmaya devam edecek”

DİSK-AR’ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

“Emeklilerin gıda enflasyonu yüzde 113,5, en yoksul ikinci yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 114,9, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubunun enflasyonu yüzde 131,6 olarak gerçekleşti.

Ancak bu ortalama resmi enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda hissettiği oranlar değil. Bu nedenle DİSK-AR olarak TÜİK’in ham verilerinden yararlanarak emeklilerin, dar gelirlilerin, düşük gelirlilerin hissettiği enflasyonu yeniden hesaplıyoruz. Gıda enflasyonu verilerini esas alarak gelir gruplarına göre ve emekliler için gıda enflasyonunu yeniden hesapladık.

Yaptığımız hesaplamaya göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 89,1 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 113,5 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 97 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 114,9, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 131,6 olarak gerçekleşti.

Dördüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 88,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 65,5 oldu. Böylece en yoksul gelir grubu yüzde 131,5 oranında gıda enflasyonu hissederken, en yüksek gelir grubu ise yüzde 65,5 oranında gıda enflasyonu hissetmiş oldu. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.

Öte yandan yüzde 70’lik enflasyon AKP için yeni bir rekor anlamına geliyor. Aralık 2002’de yüzde 29,7’lik bir enflasyon devralan AKP 20 yılda enflasyonu yüzde 70’lere taşımış oldu.

TÜİK Nisan 2022 resmi enflasyon oranlarını açıkladı. TÜFE’de (2003=100) 2022 yılı nisan ayında bir önceki aya göre %7,25, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 31,71, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,97 oranında artış gerçekleşti.

TÜİK’e göre artışın en yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 105,86 ile ulaştırma, yüzde 89,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 77,64 ile ev eşyası oldu. Böylece ulaştırmada üç haneli enflasyon gerçekleşmiş oldu.

TÜİK’e göre Yurt İçi-Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) (2003=100) ise 2022 yılı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 7,67, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 39,23, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 121,82 olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE yüzde 121,82 iken TÜFE 69,97 olarak hesaplandı. Böylece TÜFE’nin önümüzdeki aylarda da artmaya devam edeceğini söylemek mümkün.”

Paylaşın

ENAG Duyurdu: Enflasyon Yüzde 156,86

Türkiye İstatistik Kurumu’yla (TÜİK) birlikte akademisyenlerin ve ekonomistlerin TÜİK’e alternatif bağımsız enflasyon hesaplaması yaptığı Enflasyon Araştırma Grubu da (ENAG) bugün kendi verilerini yayımladı. 

ENAG Nisan’da enflasyon “yüzde 156,86” dedi. Aylık bazda ise enflasyonun yüzde 8,68 olduğunu duyurdu.

ENAG’a göre TÜİK’in ana harcama gruplarında en fazla artış ‘giyim ve ayakkabı’da. Giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar Nisan’da yüzde 13,81 artış gösterdi.

Bunu yüzde 11,51’le konut, yüzde 9,36’la çeşitli mal ve hizmetler, 9,31’le gıda ve alkolsüz içecekler, 8,63’le lokanta ve oteller takip etti.

Sağlık (yüzde 0,14) ile eğlence ve kültür (0,50) gruplarında ise indirim görüldü.

Fiyatı geçen ay en çok artan ürünlerse yüzde 35’le doğalgaz, yüzde 25,39’la tişört, yüzde 24’le teflon mutfak eşyaları, yüzde 22’yle süt, yüzde 20,83’le Ayçiçek yağı ve yüzde 20,61’le yoğurt oldu.

TÜİK’in enflasyonu yüzde 69,97

ENAG’la birlikte TÜİK de bugün enflasyon verilerini açıklamıştı. TÜİK’in verilerine göre Nisan’daki artış oranı bir önceki aya göre yüzde 7,25 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,97.

Reuters anketine göre, Ukrayna savaşına bağlı olarak yükselen emtia fiyatları nedeniyle enflasyonun yıl sonunda düşüşe geçeceği en düşük yüzde 52 seviyesine ineceği tahmin ediliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu senenin ikinci enflasyon raporunda 2022 sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 23.2’den yüzde 42.8’e yükseltmişti.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Enflasyon Yüzde 70

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan 2022 verilerini yayınladı. Buna göre, Nisan’da aylık enflasyon (TÜFE) yüzde 7,25, yıllık enflasyon ise yüzde 69,97 olarak gerçekleşti.

TÜFE’nin 12 aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı da 34,46 oldu. Buna göre 3 bin TL kira ödeyen bir kişinin kirası 1033 TL’lik artışla 4 bin 33 TL’ye yükseldi.

Ulaşımdaki artış yüzde 105

Yıllık bazda en düşük artış yüzde 18,71 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 26,23 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 27,73 ile eğitim ve yüzde 35,95 ile sağlık oldu.

Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 105,86 ile ulaştırma, yüzde 89,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 77,64 ile ev eşyası oldu.

Aylık en çok artış gıdada

Aylık bazda en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,93 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 1,31 ile sağlık ve yüzde 2,87 ile haberleşme oldu.

Nisan’da artışın yüksek olduğu ana gruplar da sırasıyla, yüzde 13,38 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,43 ile konut, yüzde 6,96 ile giyim ve ayakkabı oldu.

409 maddeden 337’si zamlandı

Nisan 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 27 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 45 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 337 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Üretici enflasyonu tüketici enflasyonunu katlıyor

Üretici Fiyat Endeksi ise (Yİ-ÜFE),  Nisan’da bir önceki aya göre yüzde 7,67, 2021’in aynı ayına göre yüzde 121,82 artarak tüketici enflasyonunu katladı.

Sanayinin dört sektöründe yıllık artış madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 125,88’i, imalatta yüzde 112,08’i, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 247,50’yi ve su temininde yüzde 63,17’yi buldu.

Ana sanayi gruplarında ise yıllık değişimler; ara malında yüzde 122,65, dayanıklı tüketim malında yüzde 81,33, dayanıksız tüketim malında yüzde 96,37, enerjide yüzde 229,68 ve sermaye malında yüzde 77,40 olarak kaydedildi.

Reuters anketine göre, Ukrayna savaşına bağlı olarak yükselen emtia fiyatları nedeniyle enflasyonun yıl sonunda düşüşe geçeceği en düşük yüzde 52 seviyesine ineceği tahmin ediliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu senenin ikinci enflasyon raporunda 2022 sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 23.2’den yüzde 42.8’e yükseltmişti.

Paylaşın

Rakının Fiyatı 20 Yılda Yüzde 3 Bin Arttı

Alkollü içki tüketimi geçen yıl yüzde 11 artarken, devletin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gelirinde de yüzde 37’lik artış oldu. 2022 yılında 8 lira olan 70’lik rakı fiyatı ise yüzde 3 binlik artışla 255 liraya ulaştı.

Geçen yıl Türkiye’de toplam alkollü içki tüketimi yüzde 11 artışla bir milyar 122 milyon 593 bin 148 litreye çıkarken bundan elde edilen ÖTV geliri ise yüzde 37 artışla 22 milyar TL’yi aştı. 70’lik rakının fiyatı 2002’de 8 TL civarındayken, bugün aradan geçen 20 yılda yüzde 3 bin arttı. Yıl başındaki son ÖTV artışı ile birlikte alkol oranı yüzde 45 olan 70’lik rakının ortalama raf fiyatı 255 TL’ye çıktı. Ürün fiyatına göre vergi oranı ise yüzde 296’ya yükseldi.

Rakı tüketimi azaldı

Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı’nın verilerine göre, geçen yılki tüketim artışında pandemi kurallarının esnetilmesi, restorantların açılması ve geçen yıl bu alanda uygulanan ÖTV’nin artırılmaması etkili oldu. 2021’de miktar olarak en fazla tüketim 943 milyon 575 bin 646 litre ile bira grubunda yaşanırken, viski tüketimi 2020’ye göre yüzde 46 artışla 19 milyon 910 bin litreye, rakı satışı da yüzde 23 artışla 37 milyon 472 litreye çıktı. Ancak rakı tüketimi 2011 yılındaki 48 milyon 810 litrenin çok gerisinde bulunuyor.

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre rakı ihracatı ise 10 yıldır 3 milyon litrede kaldı. Başta viski olmak üzere votka benzeri ithal içkilerin satışında ise artış gözlenirken, 2005’ten bu yana viski ithalatında yüzde 2 bin 500’e yakın artış yaşandı.

116 milyar TL ÖTV

2020’de iç piyasaya arz edilen toplam şarap miktarı 86 milyon litre olurken, Türkiye’nin alkollü içki ihracatı ise yıllardır büyük gelişim göstermiyor. Bira ihracatı son bir yılda 62 milyon litreden 68 milyon litreye çıkarken, Türkiye’nin şarap ihracatı ise azalıyor. 2019’da 3 milyon litre ihracat varken, geçen yıl bu miktar 2 milyon litreye geriledi.

Her yıl ocak ve temmuz olmak üzere alkollü içkideki ÖTV 2 kere zamlanıyor. Astronomik ÖTV artış oranları nedeniyle alkollü içkide evde üretim de artıyor. Son 14 yılda alkollü içkilerden devletin elde ettiği ÖTV geliri 116 milyar TL’yi aştı. 2021’de içkide devreye girmeyen ÖTV artışları kaçak ve sahte içki piyasasının önüne set çekmişti.

ÖTV’nin devreye girmediği dönemde kaçak rakıda yüzde 40’lık bir düşüş oldu. Kayıtlı rakı miktarı 25 milyon litreden 30 milyon litreye çıktı. Kayıtsız kısmı ise 12 milyon litreden 7 milyona düştü. 2022 yılı başında alkollü içkiye yapılan yüzde 47,4’lük ÖTV zammının bu yıl yine kaçağı patlatması bekleniyor.

Kapasite düşük

Türkiye’de kişi başı mutlak alkol tüketimi bir litrenin altında, dünyada ise bu yaklaşık 7 litre. Turizm rakamlarının dahil edildiği haliyle bile Türkiye, dünyada kişi başı alkol tüketiminde 148. sırada yer alıyor.

Türkiye’de distile alkollü içkiler sektörünün kapasite kullanım oranı yüzde 29,6, biranın yüzde 57,5, şarap sektörünün ise yüzde 46,6 civarında olduğu tahmin ediliyor. Dünyada alkollü içki pazarının 2024’te 1,75 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor.

Paylaşın

İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 80’e Dayandı

İstanbul’da nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ‘Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 79,97, ‘Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 73,21 artış gerçekleşti.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO) Nisan 2022 Fiyat İndeksleri verilerini açıkladı. Buna göre, nisan ayında İstanbul’da ücretliler geçinme indeksi bir önceki aya göre yüzde 11,36, toptan eşya fiyatları indeksi ise yüzde 5,33 oranında arttı.

Verilere göre, nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre ücretliler geçinme indeksi yüzde 79,97, toptan eşya fiyatları indeksi ise yüzde 73,21 oldu.

Nisan ayında perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; giyim harcamalarında yüzde 29,82, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 23,95, gıda harcamalarında yüzde 11,49, konut harcamalarında yüzde 10,19, diğer harcamalar grubunda yüzde 6,65, ev eşyası harcamalarında yüzde 4,84, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 3,02, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 2,80 artış görüldü.

Nisanda toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; gıda maddeleri grubunda yüzde 8,42, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 8,11, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 8, madenler grubunda yüzde 4,12, mensucat grubunda yüzde 2,94, kimyevi maddeler grubunda yüzde 2,79 artış, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 2,05 azalış görüldü.

Paylaşın

Nisanda Üretici İle Market Fiyatı Arasındaki Fark 5.5 Kat Arttı

Nisan ayına ilişkin üretici ve market fiyatları gelişmelerini değerlendiren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, “Nisan ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 5 buçuk kat oldu” dedi.

Haber Merkezi / TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayı üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Nisan ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 448,8 ile elmada görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Elmadaki fiyat farkını yüzde 404,1 ile salatalık, yüzde 278,4 ile kabak, yüzde 272,9 ile karnabahar, yüzde 265,3 ile pırasa, yüzde 251,6 ile yeşil mercimek, yüzde 241 ile patlıcan ve yüzde 240,3 ile nohut takip etti.

Nisan ayında elma ve salatalıkta üretici ile market arasındaki fiyat farkı yüzde 400’ün üzerindeyken, 11 üründe yüzde 200’ün, 10 üründe ise yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşti. Elma 5,5 kat, salatalık 5 kat, kabak 3,8 kat, karnabahar ve pırasa 3,7 kat, yeşil mercimek 3,5 kat, patlıcan ve nohut 3,4 kat, kırmızı mercimek, kuru fasulye ve kuru incir ise 3,3 kat fazlaya tüketiciye satıldı.

Üreticide 2 lira olan elma 11 liraya, 3 lira 20 kuruş olan salatalık 16 lira 10 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan kabak 14 lira 20 kuruşa, 3 lira 10 kuruş olan karnabahar 11 lira 60 kuruşa, 2 lira 40 kuruş olan pırasa 8 lira 60 kuruşa, 8 lira 20 kuruş olan yeşil mercimek 28 lira 80 kuruşa, 6 lira olan patlıcan 20 lira 50 kuruşa, 8 lira 40 kuruş olan nohut 28 lira 60 kuruşa markette satıldı.

Market fiyatları

“Nisan ayında markette 40 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 16’sında fiyat azalışı görülürken sadece 2 üründe fiyat değişimi olmadı. Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 59,3 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 34,9 ile pırasa, yüzde 23,6 ile toz şeker, yüzde 19,1 ile marul, yüzde 18,5 ile patates ve havuç, yüzde 17,1 ile nohut ve yüzde 16,3 ile beyaz peynir takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 38,3 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 30,4 ile patlıcan, yüzde 30,1 ile yeşil soğan, yüzde 23,7 ile kabak, yüzde 20,9 ile sivri biber, yüzde 20,3 ile domates izledi. Markette yumurta ve yeşil mercimekte fiyat değişimi olmadı.

Üretici Fiyatları

Nisan ayında üreticide 32 ürününün 13’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü, 10 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Nisan ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 48,3 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 47,4 ile kabak, yüzde 41,5 ile patlıcan, yüzde 41,1 ile yeşil soğan, yüzde 34,7 ile sivri biber, yüzde 32,9 ile salatalık, yüzde 11,3 ile domates izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 194,1 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 82,1 ile marul, yüzde 80 ile kuru kayısı, yüzde 75,8 ile maydanoz, yüzde 36,4 ile beyaz lahana, yüzde 26 ile kuru soğan, yüzde 18,9 ile süt, yüzde 17,1 ile Antep fıstığı takip etti. Üretici fiyatlarında havuç, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir ve fındıkta fiyat değişimi olmadı.”

Fiyat farklılıklarının sebepleri

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarının sebeplerini ise şöyle açıkladı;

“Nisan ayında fiyatı en fazla artan ürün, markette beyaz lahana olurken, üreticide limon oldu. Markette ve üreticide en fazla fiyat düşüşü ise karnabaharda yaşandı.

  • Limonun dalında satışının bitmesi, piyasada depolardan yatak limon arzının başlaması ve depo masraflarının artması fiyatların yükselmesine neden oldu
  • Marul ve maydanozdaki fiyat artışı arzın azlığından kaynaklandı.
  • 14 Nisan’da Malatya genelinde yaşanan don afeti sebebiyle kayısı rekoltesinde beklenen yüzde 80 rekolte kaybı kuru kayısı fiyatının yükseltti.
  • Beyaz lahana fiyatındaki artış sezon sonuna gelinmiş olmasından kaynaklandı.
  • Adana ve Hatay bölgesinde hasadın yeni başlaması ve ürün arzının yeterli olmamasından kaynaklı kuru soğanda fiyat artışı yaşandı.
  • Sütte görülen fiyat artışı Ulusal Süt Konseyinin 1-30 Nisan arası çiğ süt tavsiye fiyatında yaptığı değişiklikten kaynaklandı.
  • Antep fıstığında görülen artışta ürün arzında meydana gelen azalış neden oldu.
  • Karnabaharda talebin azalması fiyatların düşmesine neden oldu.
  • Kabak, patlıcan, yeşil soğan, sivri biber, salatalık, domates fiyatlarındaki düşüş havaların ısınması sebebiyle artan arzdan kaynaklandı.

Öte yandan havaların ısınmasıyla birlikte tarla ürünlerinin piyasaya arzının artması önümüzdeki dönem tüketici fiyatlarına olumlu yönde yansıyacaktır.”

Paylaşın