Altı Aylık Dış Ticaret Açığı 42,5 Milyar Dolar

2024 yılının ilk altı aylık döneminde ihracat 126 milyar 278 milyon dolar, ithalat ise 168 milyar 869 milyon dolar oldu. Başka bir ifadeyle, yılın ilk altı aylık döneminde dış ticaret açığı 42 milyar 591 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dış Ticaret İstatistikleri Haziran 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; İhracat 2024 yılı haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,3 azalarak 19 milyar 49 milyon dolar, ithalat yüzde 4,4 azalarak 24 milyar 920 milyon dolar olarak gerçekleşti. Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak – Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 artarak 126 milyar 278 milyon dolar, ithalat yüzde 8,4 azalarak 168 milyar 869 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Haziran ayında yüzde 9,4 azalarak 19 milyar 404 milyon dolardan, 17 milyar 584 milyon dolara geriledi. Haziran ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 2,7 azalarak 19 milyar 853 milyon dolardan, 19 milyar 308 milyon dolara geriledi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Haziran ayında 1 milyar 725 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 6,0 azalarak 36 milyar 892 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,1 oldu.

Haziran ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,8 artarak 5 milyar 298 milyon dolardan, 5 milyar 871 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Haziran ayında yüzde 79,7 iken, 2024 Haziran ayında yüzde 76,4’e geriledi.

Ocak – Haziran döneminde dış ticaret açığı yüzde 30,5 azalarak 61 milyar 325 milyon dolardan, 42 milyar 591 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak – Haziran döneminde yüzde 66,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 74,8’e yükseldi.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Haziran ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,6, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6 oldu. Ocak – Haziran döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Haziran ayında ara mallarının payı yüzde 69,7, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu. İthalatta, 2024 Ocak-Haziran döneminde ara mallarının payı yüzde 70,0, sermaye mallarının payı yüzde 14,6 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu.

İhracatta Almanya ithalatta Çin ilk sırada

Haziran ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 555 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 287 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 59 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 984 milyon dolar ile İtalya, 853 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu.

Ocak – Haziran döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 10 milyar 201 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 7 milyar 785 milyon dolar ile ABD, 6 milyar 962 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 6 milyar 454 milyon dolar ile İtalya ve 6 milyar 241 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,8’ini oluşturdu.

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Haziran ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 394 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 948 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 930 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 190 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 169 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,7’sini oluşturdu.

Ocak – Haziran döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 22 milyar 41 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 21 milyar 281 milyon dolar ile Çin, 12 milyar 765 milyon dolar ile Almanya, 9 milyar 675 milyon dolar ile İtalya, 8 milyar 135 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,8’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Haziran ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 7,5 azalırken, ithalat yüzde 2,6 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 3,7 azalırken, ithalat yüzde 1,2 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Haziran ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,3’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 4,1’dir. Ocak – Haziran döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,3’tür. Ocak-Haziran döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,5’tir.

Haziran ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 81,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,8’dir. Ocak – Haziran döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,7’dir. Ocak – Haziran döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,9’dur.

Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Haziran ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,9 azalarak 17 milyar 128 milyon dolar, ithalat yüzde 7,1 azalarak 22 milyar 731 milyon dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında dış ticaret açığı yüzde 2,6 artarak 5 milyar 460 milyon dolardan, 5 milyar 603 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Haziran ayında yüzde 77,7 iken, 2024 Haziran ayında yüzde 75,4’e geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak – Haziran döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 artarak 114 milyar 209 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 157 milyar 380 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak – Haziran döneminde dış ticaret açığı yüzde 29,0 azalarak 60 milyar 784 milyon dolardan, 43 milyar 171 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak – Haziran döneminde yüzde 64,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,6’ya yükseldi.

Paylaşın

Şimşek’ten “Kayıt Dışıyla Mücadele” Mesajı

Kayıt dışıyla mücadeleye ilişkin açıklama yapan Mehmet Şimşek, “Kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor… Vergide adaleti artırmaya yönelik uygulamalarımız devam edecek” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışıyla mücadeleye ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Şimşek’in açıklaması şu şekilde:

“Kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor. Gelir beyan etmediği halde yüksek harcaması olan mükelleflere yönelik denetimleri yoğunlaştırıyoruz. Vergide adaleti artırmaya yönelik uygulamalarımız devam edecek.”

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı, sosyal medyada bazı büyük şirketlerin vergi ödemediği veya düşük oranda vergi ödediğine dair haberlerin çıkması üzerine bir açıklamada bulunmuştu.

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer almıştı: “Sosyal medyada bazı hesaplar üzerinden dijital vergi levhası bilgilerinin paylaşılarak vergi yükümlülükleri ile ilgili haberler yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur.

Mükelleflerimizin beyanlarının doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla Vergi Denetim Kurulumuzun risk analiz sistemi üzerinden yaptığı tespitler neticesinde, 2815 büyük mükellefin halihazırda toplam yüzde 27’si nezdinde vergi incelemelerine devam edilmektedir. Bu oranın müteakip dönemde daha da artırılması planlanmaktadır.

Ayrıca yine sürekli zarar beyan eden mükelleflerden büyüklüğü ve sektörüne göre beyanı riskli değerlendirilen öncelikle 735 mükellef nezdinde vergi incelemeleri yürütülmektedir. Buna ek olarak vergi inceleme istatistikleri mükellef büyüklüklerine göre tespit edilerek Vergi Denetim Kurulu yıllık faaliyet raporunda ayrıca kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bilindiği üzere, ekonomi yönetimi olarak Eylül 2023’te açıkladığımız Orta Vadeli Program’da vergide adaletin güçlendirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması konusunda kararlılığımızı ortaya koymuştuk.

Bu doğrultuda az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını hedefleyen ve kayıt dışılıkla mücadelemize katkı sağlayan vergi paketimiz de dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Vergide etkinlik ve adaletin güçlendirilmesini sağlayacak olan bu paket ile; vergi cezaları artırılacak, bazı istisna ve indirimler kaldırılacak ve kayıt dışı ekonomi ile daha güçlü bir şekilde mücadele edilecektir.

Bu paket, son günlerde kamuoyunda dile getirilen eleştirilere de kritik bir düzenleme ile yanıt vermektedir. Paketle birlikte, istisnalar nedeniyle ödenecek vergisi çıkmayan mükelleflere yurt içi asgari kurumlar vergisi getirilmektedir. Buna göre, kazançlarından istisna ve indirimler düşüldüğünde ödenecek vergisi çıkmayan mükellefler, bu indirimler düşülmeden önceki kurum kazançları üzerinden artık yüzde 10 oranında asgari vergi ödeyeceklerdir.

Diğer taraftan, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak gerek vergi incelemeleri ile gerekse saha denetimleri ile kayıt dışılıkla mücadelemiz aralıksız devam etmektedir. Vergi kanunlarına uymayan mükellefler hakkında tüm yasal işlemler istisnasız uygulanmaktadır. Bu mücadelemize destek vermek amacıyla vergi cezalarının artırılmasına yönelik hükümler de yeni kabul edilen Kanun’da yer almaktadır.”

Bu kapsamda, vergi mahremiyeti nedeni ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak mükellef bazında detaylı bilgi paylaşılması mümkün olmamakla birlikte, haberlere konu olan mükellefler arzu ederlerse kendileriyle ilgili açıklama yapabilirler. Vergide adalet, etkinlik ve kazanca göre vergileme, politikalarımızın ana unsurudur.”

Paylaşın

Bakanlık Duyurdu: Her 100 Büyük Mükelleften 27’sine Vergi İncelemesi

Bazı büyük şirketlerin vergi ödemediği veya düşük oranda vergi ödediğine dair haberlerin çıkması üzerine bir açıklamada bulun Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2 bin 815 büyük mükellefin halihazırda toplam yüzde 27’si nezdinde vergi incelemelerine devam edildiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Kayıt dışılıkla mücadelenin aralıksız devam ettiği bildirilen bakanlık, açıklamasında, “Vergi kanunlarına uymayan mükellefler hakkında tüm yasal işlemler istisnasız uygulanmaktadır. Bu mücadelemize destek vermek amacıyla vergi cezalarının artırılmasına yönelik hükümler de yeni kabul edilen kanunda yer almaktadır” ifadelerine yer verdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, sosyal medyada bazı büyük şirketlerin vergi ödemediği veya düşük oranda vergi ödediğine dair haberlerin çıkması üzerine bir açıklamada bulundu.

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Sosyal medyada bazı hesaplar üzerinden dijital vergi levhası bilgilerinin paylaşılarak vergi yükümlülükleri ile ilgili haberler yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur.

Mükelleflerimizin beyanlarının doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla Vergi Denetim Kurulumuzun risk analiz sistemi üzerinden yaptığı tespitler neticesinde, 2815 büyük mükellefin halihazırda toplam yüzde 27’si nezdinde vergi incelemelerine devam edilmektedir. Bu oranın müteakip dönemde daha da artırılması planlanmaktadır.

Ayrıca yine sürekli zarar beyan eden mükelleflerden büyüklüğü ve sektörüne göre beyanı riskli değerlendirilen öncelikle 735 mükellef nezdinde vergi incelemeleri yürütülmektedir. Buna ek olarak vergi inceleme istatistikleri mükellef büyüklüklerine göre tespit edilerek Vergi Denetim Kurulu yıllık faaliyet raporunda ayrıca kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bilindiği üzere, ekonomi yönetimi olarak Eylül 2023’te açıkladığımız Orta Vadeli Program’da vergide adaletin güçlendirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması konusunda kararlılığımızı ortaya koymuştuk.

Bu doğrultuda az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını hedefleyen ve kayıt dışılıkla mücadelemize katkı sağlayan vergi paketimiz de dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Vergide etkinlik ve adaletin güçlendirilmesini sağlayacak olan bu paket ile; vergi cezaları artırılacak, bazı istisna ve indirimler kaldırılacak ve kayıt dışı ekonomi ile daha güçlü bir şekilde mücadele edilecektir.

Bu paket, son günlerde kamuoyunda dile getirilen eleştirilere de kritik bir düzenleme ile yanıt vermektedir. Paketle birlikte, istisnalar nedeniyle ödenecek vergisi çıkmayan mükelleflere yurt içi asgari kurumlar vergisi getirilmektedir. Buna göre, kazançlarından istisna ve indirimler düşüldüğünde ödenecek vergisi çıkmayan mükellefler, bu indirimler düşülmeden önceki kurum kazançları üzerinden artık yüzde 10 oranında asgari vergi ödeyeceklerdir.

Diğer taraftan, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak gerek vergi incelemeleri ile gerekse saha denetimleri ile kayıt dışılıkla mücadelemiz aralıksız devam etmektedir. Vergi kanunlarına uymayan mükellefler hakkında tüm yasal işlemler istisnasız uygulanmaktadır. Bu mücadelemize destek vermek amacıyla vergi cezalarının artırılmasına yönelik hükümler de yeni kabul edilen Kanun’da yer almaktadır.”

Bu kapsamda, vergi mahremiyeti nedeni ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak mükellef bazında detaylı bilgi paylaşılması mümkün olmamakla birlikte, haberlere konu olan mükellefler arzu ederlerse kendileriyle ilgili açıklama yapabilirler. Vergide adalet, etkinlik ve kazanca göre vergileme, politikalarımızın ana unsurudur.”

Vergi düzenlemeleri içeren kanun teklifi Meclis’te kabul edildi

Öte yandan En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya çıkarılmasını da içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Düzenleme ile kayıt dışı faaliyetler ile mücadele güçlendirilecek, artırımlı cezalar uygulanacak. Buna göre 4 binden fazla vergi denetmeni yıl boyunca sahada görev yapacak. Başkasına ait IBAN ya da POS cihazını kullananlara caydırıcı para cezaları kesilecek.

Düzenlemeyle, yurt dışına çıkış harcı 500 lira olacak. Bu miktar her yıl değerleme oranına göre artacak. Teklifle asgari kurumlar vergisi de güncellenecek. Yurt içi asgari kurumlar vergisi yüzde 10 olarak alınacak. Uluslararası şirketlerden Türkiye’den elde ettiği kardan yüzde 15 vergi tahsil edilecek.

Paylaşın

Şimşek’ten Vergi Düzenlemesi Mesajı: Vatandaşlarımıza Yük Getirmiyor

Vergi düzenlemelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mehmet Şimşek, “Vergilemede adaleti ve etkinliği artırmayı, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi hedefleyen bu yasa vatandaşlarımıza yük getirmiyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Amacımız, Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır. Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden Vergi Düzenlemeleri Kanununa ilişkin açıklamalarda bulundu. Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Vergi düzenlemelerini içeren kanun Yüce Meclisimizde kabul edildi. Vergilemede adaleti ve etkinliği artırmayı, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi hedefleyen bu yasa vatandaşlarımıza yük getirmiyor. Amacımız, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır.  Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz.”

Vergi düzenlemeleri içeren kanun teklifi Meclis’te kabul edildi

En düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya çıkarılmasını da içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Düzenleme ile kayıt dışı faaliyetler ile mücadele güçlendirilecek, artırımlı cezalar uygulanacak. Buna göre 4 binden fazla vergi denetmeni yıl boyunca sahada görev yapacak. Başkasına ait IBAN ya da POS cihazını kullananlara caydırıcı para cezaları kesilecek.

Düzenlemeyle, yurt dışına çıkış harcı 500 lira olacak. Bu miktar her yıl değerleme oranına göre artacak. Teklifle asgari kurumlar vergisi de güncellenecek. Yurt içi asgari kurumlar vergisi yüzde 10 olarak alınacak. Uluslararası şirketlerden Türkiye’den elde ettiği kardan yüzde 15 vergi tahsil edilecek.

Paylaşın

Türki­ye’deki Tekstil Şirketleri Mısır’a Taşınıyor!

Öz İplik İş Sen­dikası Başkanı Rafi Ay, fason üretim yapan Türk şirketlerin üretimle­rini Mısır’a kaydırdığını ve son 1 yılda Mısır’a gö­çen Türk üretici sayısının 130’a ulaştığını söyledi. Ay, 90 bin işçinin de teks­til sektöründen gitmek zorunda kaldığını ifade etti.

Rafi Ay, üretim şartlarının iyileştirilmemesi ve işçi haklarının sağlanmaması halinde fabrika göçünün daha da artacağa dikkat çekti. İşçi maaşlarıyla tasarruf yapılmayacağını söyleyen Ay, asgari ücrete ara zammın kaçınılmaz ha­le geldiğini vurguladı.

Hak-İş’e bağlı Öz İplik İş Sen­dikası Başkanı Rafi Ay, basında sansürün kaldırılı­şı ve basın bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz dola­yısıyla gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in aktardığına göre; Ülkedeki ekonomik zorluklar nedeniyle sabit gelirlilerin zor günler geçirdiğini belirten Rafi Ay, “Bizden tasarruf istiyor­lar. Emekçiler bırakın tasarrufu 100 yıl önce gündemden kalkan karın doyurma ve barınma sorunuyla boğuşuyor. Biz karnımızı doyuramıyoruz, kiramızı ödeyemiyoruz” dedi.

Fason üretim yapan Türk şirketlerin üretimle­rini Mısır’a kaydırdığını ve son 1 yılda Mısır’a gö­çen Türk üretici sayısının 130’a ulaştığını bildiren Rafi Ay, 90 bin işçinin de teks­til sektöründen gitmek zorunda kaldığını ifade etti.

Asgari ücrete ara zam yapılması gerektiğinin altını çizen Rafi Ay, sendikacı­lığın önünde ciddi engel­ler çıkarıldığını anlatırken işçilerin eylemler için harekete hazır olduğunu, konfederasyonlardaki değerlendirmelerin ardın­dan görevin sendikalara düşebileceğini söyledi.

Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gere­kirken yükün çalışanlara yüklendiğini söyleyen Rafi Ay, “Kazan­cımızla vergi arasındaki fark yüzde 115. Asgari ücret artarken vergi dilimleri artırılmadı, bizden daha çok vergi almak için makas daraltıldı. Eskiden son 2 ayda ikinci vergi dilimine gi­rerdik, şimdi nisandan itibaren ikinci dilime, eylülden sonra da üçüncü dilime giriyoruz. E biz çok kazanmıyoruz ki” dedi.

Paylaşın

HSBC, Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Beklentisini Yüzde 44,6’ya Çekti

HSBC, daha önce yüzde 48,0 ve yüzde 29,0 olan 2024 sonu ve 2025 sonu enflasyon beklentilerini sırasıyla yüzde 44,6 ve yüzde 27,7 olarak revize etti. Yıl sonu dolar beklentisini de 36 lira seviyesine çekti.

The Hongkong and Shanghai Banking Corporation’ın Türkiye iştiraki HSBC, Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeleri değerlendirdiği son raporunu yayınladı.

Gazete Pencere‘nin aktardığı raporda. “Daha sıkı para ve/veya maliye politikası enflasyonda daha hızlı bir düşüşe ve dış açıkta daha hızlı bir iyileşmeye yol açabilir, ancak politika yapıcıların ekonomiyi yumuşatmak için daha kademeli bir makro ayarlamayı tercih ettiğini düşünmeye devam ediyoruz. Büyüme tahminimiz 2025 yılı için değişmeyerek yüzde 3,6’da kaldı” dedi.

Haziran ayı TÜFE’nin hem manşet hem de çekirdek enflasyon için temel aylık fiyat artış hızının (mevsimsellikten arındırılmış, 3mma) yavaşlaması nedeniyle beklenenden daha düşük gerçekleştiğini belirten HSBC, daha önce yüzde 48,0 ve yüzde 29,0 olan 2024 sonu ve 2025 sonu TÜFE beklentilerini sırasıyla yüzde 44,6 ve yüzde 27,7 olarak revize etti.

HSBC raporda, “Para politikasına ilişkin baz senaryomuz yıl boyunca faiz oranlarının değiştirilmemesi yönündedir. Tahminlerimize göre reel politika faizi Kasım ayından itibaren önemli ölçüde pozitif olacak, ancak şimdilik 4. çeyrekte başlayacak faiz indirimlerinin bir miktar erken olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Yüksek enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma, enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü risklerin temel kaynakları olmaya devam etmektedir” değerlendirmesini yaptı.

Hükümetin altın ithalatını sınırlama kararının etkili olduğunu ve altın ithalatı yılın ilk beş ayında yıllık bazda yüzde 54 oranında düştüğünü hatırlatan HSBC, “Çekirdek ithalat şu ana kadar daha dirençli seyretti. Yine de yakın zamanda 2024-25 cari açık tahminlerimizde küçük bir aşağı yönlü revizyon yaptık” dedi.

“TL’nin cazibesini daha da artıracağına inanıyoruz”

Raporda, “TL konusunda yapıcıyız. Para birimi için düşük enflasyon reel faizler kanalıyla destekleyici olmaktadır. Şimdiye kadar, yükselen nominal faiz oranları, reel faizleri artırma ve dolarizasyon sürecini destekleme konusunda ağır bir iş yapmak zorundaydı. Bundan böyle reel faizlerin pozitif dinamiği enflasyondaki düşüşten kaynaklanabilir. Reel faizlerin 2024 yılı sonuna kadar önemli ölçüde pozitif hale gelebileceğine ve TL’nin cazibesini daha da artıracağına inanıyoruz. Dolar/TL’yi yılsonunda 36,0 seviyesinde görüyoruz” ifadeleri yer aldı.

Paylaşın

Tüketicinin Ekonomiye Güveni Yılın En Düşük Seviyesinde

Haziran ayında 78,3 olan tüketici güven endeksi temmuz ayında yüzde 3,1 oranında azalarak 75,9’a oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Temmuz 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Haziran ayında 78,3 iken Temmuz ayında yüzde 3,1 oranında azalarak 75,9 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde -5,4 azalışla 60,4, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde -4,2 azalışla 75,9’a, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde -7,0 azalışla 70,8 seviyesine geriledi. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 2,6 artışla 96,5 seviyesine yükseldi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Tatilciden Sonra Turizmci De Yunanistan’a Kaçtı

Yunanistan’da turist sayısı ve geliri rekorlar kırarken, Türkiye’den giden turistlerde bu rekorlara önemli katkıda bulunuyor. 2024 yılı sonu itibarıyla Türkiye’den Yunanistan’a giden turist sayısının 1,2 milyonu bulması bekleniyor.

Yunanistan’a bağlı adalara turist taşıyan feribotların hareket ettiği Ayvalık ve diğer Ege ilçelerinde uzun kuyrukların oluşmasına sebep olurken, müşterisinin peşinden Türk işletmecilerin de Yunan adalarına yönelmesi dikkat çekiyor. Adalarda çok sayıda Türkçe isimli tabelanın yanı sıra, garsonların da Türk olması dikkat çekiyor.

Kapıda vize uygulaması sebebiyle son dönemde Yunan adaları Türk turistlerin akınına uğradı. Bu gidişte ülkemizin Bodrum, Çeşme, Alaçatı gibi tatil yörelerindeki fahiş fiyatlar da etkili oluyor. Bu durumdan ülke turizmi olumsuz etkilenirken, Yunanistan’da turist sayısı ve geliri bakımından rekorlar kırılıyor. Üstelik Türk turistler bu rekorlara önemli katkı sağlıyor.

Yunan adalarına turist taşıyan feribotların hareket ettiği Ayvalık ve diğer Ege ilçelerinde uzun kuyrukların oluşmasına sebep olurken, müşterisinin peşinden Türk işletmecilerin de Yunan adalarına yönelmesi dikkat çekiyor. Adalarda çok sayıda Türkçe isimli tabelanın yanı sıra, garsonların da Türk olması dikkat çekiyor.

Bodrum’da turizmcilik yapan ve ismini açıklamak istemeyen bir işletmeci “Daha bu yıl 2 işletmecinin kiralama yoluyla orada işletmecilik yapmaya başladığını biliyorum. Önce işletmecilikli başlayıp şartları sağlayınca satın alma yapmayı amaçlıyordu” dedi.

Yunanistan, 2023 yılında 32 milyon 735 bin turist ağırlayıp 21 milyar dolar gelir elde etti. Yunanistan Turizm Konfederasyonu (SETE) verilerine göre 2024’ün ilk 3 ayında Yunanistan’a giden turist sayısı, 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 15,7 artarak 2 milyon 840 milyon oldu.

2023 yılının tamamında Türkiye’den Yunanistan’a 1 milyona yakın turist gitti. Sadece bayram döneminde Yunan adalarına giden turist sayısı 26 bini geçti. 2024 yılı sonu itibarıyla toplam Türk turist sayısının 1,2 milyonu bulması bekleniyor.

Tatilci rotayı değiştirdi

Bodrum ve Çeşme gibi bölgelerdeki yüksek fiyatlar yerine vatandaşlar daha uygun fiyatlı olan Avşa adası, Erikli, Enez, Gelibolu, Ayvacık, Asos, Ayvalık, Erdek, Sarımsaklı, Silifke ve Alanya gibi yerlere rağbet gösteriyor. Turizm acentesi Erkan Aydın “Bırakın yerli turisti, yabancılar bile artık Bodrum, Çeşme gibi merkezleri pahalı buluyor. Onlar da Alanya, Balıkesir, Çanakkale bölgelerine yöneldi” dedi.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, gurbetçi de yüksek fiyatlardan şikâyetçi. 2021 yılında Türkiye’ye gelerek 3 bin Euro bozduran bir gurbetçi, ailesiyle 10 gün rahat tatil yaparken, bu yıl 6 bin Euro bozdurduğu hâlde yetmediğini, sosyal medya hesaplarından paylaşınca çok sayıda gurbetçinin “Kendi ülkemizde kandırılıyoruz” yorumları da dikkat çekmişti.

Paylaşın

2024 Yılının İlk Altı Ayında Karşılıksız Çek Sayısında Rekor Artış

Karşılıksız çıkan çek sayısı bu yılın ilk altı aylık döneminde yüzde 78,7 oranında artarak, 62 bin 597’den 111 bin 886’ya kadar yükseldi. Karşılıksız çıkan çeklerin parasal tutarı ise yüzde 254 oranında artarak 19 milyar liradan 67,9 milyar liraya kadar çıktı.

2023 yılının aynı döneminde karşılıksız çeklerin adet olarak yüzde 24,3’ünün ödemesi karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra yapılırken, bu yıl bu oran yüzde 15,6’ya kadar düştü. Karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra ödemesi yapılan çeklerin parasal tutarının oranı ise yüzde 23,5’ten yüzde 13,7’ye geriledi.

BirGün’de yer alan habere göre; kredi faizlerinin artması ile bozulan nakit akışı, ticareti zora sokmaya başladı. Bankalara ibraz edildiğinde karşılıksız çıkan çek sayısında bu yıl patlama yaşanıyor. Geçen yıl genel seçimlerin ardından ekonomi yönetiminde yaşanan değişiklik sonrası uygulanmaya başlayan sıkı para politikasının ardından 2023 yılının son aylarına doğru karşılıksız çek ve protestolu senetler artmaya başladı.

Karşılıksız çekler uzun zaman sonra dikkat çeken boyutlara ulaştı. Bankalara ibraz edildiğinde karşılıksız çıkan çek sayısı bu yılın ilk altı aylık döneminde yüzde 78,7 oranında artarak, 62 bin 597’den 111 bin 886’ya kadar yükseldi. Karşılıksız çıkan çeklerin parasal tutarı ise yüzde 254 oranında artarak 19 milyar liradan 67,9 milyar liraya kadar çıktı.

2023 yılının aynı döneminde karşılıksız çeklerin adet olarak yüzde 24,3’ünün ödemesi karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra yapılırken, bu yıl bu oran yüzde 15,6’ya kadar düştü. Karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra ödemesi yapılan çeklerin parasal tutarının oranı ise yüzde 23,5’ten yüzde 13,7’ye geriledi.

Karşılıksız işlemi yapılan 7 bin 619 kişiye ait toplam 9,3 milyar TL tutarındaki 17 bin adet çek daha sonra ödendi. 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde, karşılıksız işlemi yapılan çek tutarının en yüksek olduğu 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu. Öte yandan karşılıksız çeklerin yanı sıra şirketlerde önemli bir yer tutan senetlerde de, vadesinde ödenmeyerek protestolu duruma gelen senet sayısında artış hızlandı.

Risk Merkezi’nin verilerine göre yılın ilk beş ayında protestolu senet adedi 87 bin 497’ye çıkarken protesto edilen senet tutarı 13 milyar 981 milyon 807 bin liraya çıktı. İlk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre protesto edilen senet adedi yüzde 5 azalsa da protestolu senet tutarı yüzde 181 arttı.

Paylaşın

FT’den Türkiye’ye “Sıcak Para” Uyarısı

Financial Times’da Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı bir analizde, son zamanlarda Türkiye’ye giriş yapan sıcak paranın büyük bir kısmının “hızlı para” akışı şeklinde olduğu ve bu nedenle olası bir şokta hızlı çıkış olabileceği uyarısı yapıldı.

Düşük maliyetli borçlanarak yüksek getiri sağlayan paralara yatırım yapma stratejisi olan ‘carry trade’ akışına dikkat çekilen analiz haberde, Türk lirasının yılbaşından bu yana ABD dolarına karşı yüzde 18 kazanç sağladığı ifade edildi.

Birleşik Krallık’ın önde gelen finans yayınlarından Financial Times, Türkiye’ye son zamanlarda giren yabancı sıcak paranın potansiyel küresel veya yerel şoklar nedeniyle “hızla” ülkeden çıkabileceğini ifade etti.

Analizde, “İşlemciler milyarlarca doları Türk lirasına yatırıyor” başlığı altında, fonların yüksek faizden faydalanmak amacıyla Türkiye’ye yöneldiği ancak bu durumun ani piyasa değişimlerine karşı ülkeyi savunmasız bırakabileceği vurgulandı.

Düşük maliyetli borçlanarak yüksek getiri sağlayan paralara yatırım yapma stratejisi olan ‘carry trade’ akışına dikkat çekilen haberde, Türk lirasının yılbaşından bu yana ABD dolarına karşı yüzde 18 kazanç sağladığı ifade edildi. Türkiye’ye Ekim 2023’ten bu yana toplamda 24 milyar dolarlık carry trade amaçlı fon akışı gerçekleşirken, TL tahvillere son bir yılda 12,5 milyar dolarlık yabancı girişi olduğu belirtildi.

Analizde, Türkiye’ye girişlerin büyük bir kısmının “hızlı para” akışı şeklinde olduğu ve bu nedenle olası bir şokta hızlı çıkış olabileceği uyarısı yapıldı. Abrdn yatırım şirketinden Kieran Curtis, “Bu tür işlemlerde hızlı paranın payı artıyor, bu da tersine dönmeye daha yatkın hale getiriyor” dedi.

Bir Türk ekonomi yetkilisi de benzer görüşleri paylaşarak, dışsal şokların kararsız yatırımcıları Türkiye piyasalarından kaçırabileceğini kabul etti.

Hedge fon yöneticileri, Türkiye’ye olan ilginin yanı sıra yerel tasarruf sahiplerinin TL’ye olan güvenini kaybetme riskine de dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerindeki artışın yabancı sıcak para çıkışına karşı koruma sağlayabileceği ifade edilirken, büyük ölçekli doğrudan yabancı yatırımların henüz gerçekleşmediği kaydedildi.

FIM Partners’ın makro strateji şefi Charlie Robertson, Mehmet Şimşek’in yatırımcılara öngörülebilirlik sunabileceğini, ancak bunun sonuçlarının birkaç yıl içinde görülebileceğini belirtti.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın