1 Milyon 366 Bin Tarım Arazisi Bankalarda Rehin

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, son 5 yılda bankalara rehin bırakılan tarım arazisi sayısının 1 milyon 366 bin 172 olduğunu açıkladı.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Kurum, “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre; 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 yılları itibariyle; üzerine rehin tesis edilen taşınmazlarda, taşınmaz vasfı içerisinde ‘tarla, bağ, incir, kavak, fidan, meyve, meyve, sebze, tarla, çay, bahçe, narenciye, elma, sera, fındık, bahçe, fıstık, pamuk, tütün, pirinç, çeltik, mısır, zeytin’ geçen kelimeler sorgulanması neticesinde, rehin tesis edilen taşınmaz sayısı 1 milyon 366 bin 172 olarak belirlenmiştir” dedi.

Bakan Murat Kurum’un yanıtı üzerine açıklama yapan Ömer Fethi Gürer, çiftçinin ekonomik krizden doğrudan etkilendiğini söyledi.

Gürer,  her kesimden insanın geçimlerini kredi ile döndürmeye çalıştığını ifade ederek “Artan yaşam pahalılığı icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısını son bir yılda 1 milyon 467 bin adet artırdı, 23 milyon 987 bine ulaştı. Veriler incelendiğinde icra takibinde çiftçi borçlarının önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Çiftçi kredi alıyor, üretim yapıyor ve sonunda gelirini bankaya götürüp borcunu kapatıyor. Yani borcu borçla döndürüyor.” dedi.

Gürer “Mazot, ilaç, gübre, tohum ve sulama suyu bedellerini ödeyip banka kredisini yatırabilirse hacze düşmüyor. Aksi durumda haciz ile karşılaşıyor. Sulama suyu elektrik faturasını ödemeyen çiftçinin hemen elektriği de kesildiği için ürün tarlada susuz kalıp yanıyor. Çiftçinin tarlası var, traktörü var, her ne kadar ekilecek alanları azalsa da üretime devam ediyor. Ama borçları döndüremez ise malı mülkü de elden gidiyor” diye konuştu.

Gürer ayrıca, “Raftaki ürünün ucuzlaması için tohumun toprakla buluştuğu andan itibaren başlayan ve sürekli artan maliyet düşürülmeli. Sadece gübrede bir yılda yüzde 342 artış oldu. Sonbaharda ekim yapılacağı zaman kullanılacak olan taban gübrenin tonu 18 bin TL. Gelinen noktada çiftçi bu gübreyi bu fiyata nasıl alacak?” diye sordu.

Başevirgen: 4 milyon hektar tarım arazisi ipotekli

CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen de Ömer Fethi Gürer’in söylediklerine paralel bir açıklama yaptı.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2022 Ocak verileri paylaşan Başevirgen 2 milyon 113 bin tarımsal arazi malikinin, 4 milyon hektar civarındaki tarımsal arazisini 3 trilyonun üzerinde parasal değer ile ipotek ettirdiği söyledi.

Başevirgen,  “Bu kadar büyük bir ipotek değerine karşılık kullanılan borç tutarının 1 trilyonun üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bu meblağ çiftçimizin son beş yılda dehşet verici düzeyde bir borca battığının göstergesidir. Devlete veya bankalara borcu olmayan çiftçi kaldı mı?” dedi.

Ziraat Bankası’nı eleştiren Başevirgen bankanın artık çiftçiye kredi vermediğini de sözlerine ekledi:

“En önemli kuruluş amacının çiftçiye destek olmak olan Ziraat Bankası, çiftçiye kredi vermemek için her yolu deniyor.

Başkalarına milyon dolarlık kredileri düşük değerdeki teminatlara karşılık verebilen Ziraat Bankası, konu çiftçi olduğunda kılı kırk yarıyor.  Özellikle devlet sübvanseli tarımsal kredilerde şartları ağırlaştırdıkça ağırlaştırıyorlar. Kredi talebinde bulunan çiftçilerin devlete bir kuruş borcu olmaması gerekiyor.

Geçen yıl çiftçimizi rahatlatacak sıfır faizli kredi uygulamasını gündeme getirdiler. Bu uygulamaya göre lisanslı depolara ELÜS senediyle teslim edilen mahsul karşılığında ürünün güncel değerinin yüzde 75’i oranında, Ziraat Bankası tarafından çiftçiye sıfır faizli kredi kullandırılacaktı. Bu uygulamayı da sessiz sedasız kaldırdılar. Adı geçen banka bırakın sıfır faizli kredi vermeyi reel faiz üzerinden tüketici kredisi vermeye bile yanaşmıyor. Bu şartlarda tarım nasıl sürdürülebilir olabilir? Çiftçi saplandığı borç batağından nasıl çıkabilir?”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Küresel Gıda Fiyatları Temmuz Ayında Yüzde 8,6 Geriledi

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi Temmuz ayında yüzde 8,6 oranında geriledi. Endeks, Haziran ayında 154,3 seviyesindeydi.

Uluslararası piyasalarda yaygın olarak işlem gören gıda emtiasının aylık fiyat değişimlerini izleyen endeks Temmuz’da yüzde 8,6 düşüşle 140,9 puan oldu. Aylık düşüşe rağmen endeks Temmuz 2021’e göre yüzde 13,1 artış gösterdi.

Bu artış, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve elverişsiz hava koşullarıyla üretim ve nakliye maliyetlerinin yükselmesine bağlanıyor.

Temmuz’daki düşüşte ise bitkisel yağlar, tahıllar, şeker ve süt ürünleriyle etin uluslararası fiyatlarındaki gerilemeler etkili oldu.

FAO Baş ekonomisti Maximo Torero, “Gıda emtia fiyatlarında çok yüksek seviyelerin altına inilmesi sevindirici. Ama birçok alanda belirsizlik devam ediyor” dedi.

Torero, karamsar küresel ekonomik görünüm, kur oynaklığı ve yüksek gübre fiyatlarının gıda güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Fiyatı düşen ürünler

Gıda Fiyat Endeksi’nde bitkisel yağ, şeker, et ve tahıl fiyatlarında düşüş görüldü. Buğday fiyatlarında yüzde 14,5 oranında bir düşüş kaydedildi.

Reuters ajansı bu düşüşte bir ölçüde Ukrayna, Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasında varılan ve Karadeniz’den tahıl ihracatının önündeki engelleri kaldıran anlaşmanın etkili olduğunu belirtti.

Bir diğer etken ise Kuzey Yarımküre’de hasat mevsiminin başlaması.

Buna rağmen tahıl fiyatları geçen yılın aynı dönemindekinden yüzde 16,6 daha yüksek.

Yağ fiyatları son 10 ayın en düşük seviyesinde

Temmuz’da bitkisel yağ endeksi yüzde 19,2 oranında geriledi. Endeksteki tüm yağ türlerinin fiyatlarının düştüğü görüldü. Yağ fiyatlarının son 10 ayın en düşük seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Aylık bazda seker fiyat endeksi yüzde 3,8, süt ürünleri fiyat endeksi yüzde 2,5, et fiyat endeksi ise yüzde 0,5 oranında geriledi.

Paylaşın

Bireysel Kredi Ve Kart Borcu 1 Trilyon 221 Milyar Lirayı Aştı

Yüksek enflasyonla birlikte alım gücü erirken zamlı ücretleri henüz alamayan milyonlar borçlanmaya devam etti. Milyonlarca ücretli çalışan ay sonu yaklaştıkça bankalara biraz daha borçlandı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık istatistiklerine göre temmuz ayının son haftasında yurttaşların bireysel kredi ve kredi kartı borcu 14 milyar 105 milyon lira daha arttı. Böylece bireysel kredi ve kredi kartı borçluluğu 1 trilyon 221 milyar 404 milyona yükseldi. Ayın ilk haftasındaki borçluluk 1 trilyon 196 milyar 644 milyon liraydı. Böylece ay başından sonuna kadar olan borçluluk 24 milyar 760 milyon lira artmış oldu.

Ticari kredi ve kredi kartlarıyla birlikte borçluluk, 6 trilyon 494 milyar 205 milyon liraya yükseldi. Bir haftada gerçekleşen artış 83 milyar 572 milyon lira oldu.

Tüketici kredileri 927 milyar lira

Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 29 Temmuz itibarıyla 5 milyar 553 milyon lira artışla 926 milyar 793 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 350 milyar 202 milyon lirası konut, 25 milyar 613 milyon lirası taşıt ve 550 milyar 978 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 12 milyar 664 milyon lira artarak 858 milyar 640 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 3 artışla 294 milyar 611 milyon liraya çıktı. Bireysel kredi kartı alacaklarının 125 milyar 257 milyon lirası taksitli, 169 milyar 354 milyon lirası taksitsiz oldu.

Merkez raporunda alkol vurgusu

Merkez Bankası, temmuz ayı fiyat gelişmeleri raporunu açıkladı. Raporda tüketici fiyatlarının yüzde 2,37 oranında arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 79,60 olduğu hatırlatıldı. Bu dönemde, tüketici yıllık enflasyonunun enerji grubunda gerilerken diğer gruplarda yükseldiği belirtildi. Enflasyondaki artışa en belirgin katkının temel mal ve hizmet gruplarından geldiği ifade edildi. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatlarındaki artışta tütün ürünlerindeki vergi ayarlamasının sınırlı etkisinin yanı sıra üretici firmaların fiyatlama davranışlarının etkili olduğu belirtildi. Gıda grubunda yıllık enflasyonun işlenmemiş gıdada sınırlı bir düşüş kaydettiği, işlenmiş gıdada ise yükselmeye devam ettiği ifade edildi.

Enerji enflasyonunun, uluslararası enerji fiyatlarındaki görünüme paralel olarak gerileyen akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarıyla düştüğü belirtilerek “Uluslararası emtia fiyatlarının etkileriyle rafine petrol ve ana metal fiyatlarında gerileme gözlense de özellikle diğer enerji kalemlerinin etkisiyle üretici enflasyonundaki yükseliş sürmüştür. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin mevsimsellikten arındırılmış aylık değişimi bir önceki aya göre artışa işaret ederken, göstergelerin yıllık enflasyonlarındaki yükseliş devam etmiştir” ifadeleri yer aldı.

Dövize yönelimde artış

Türk Lirası değer kaybedip enflasyon tarihi seviyelere yükselirken, dövize yönelimdeki artış da sürüyor. Merkez Bankası verilerine göre 29 Temmuz haftası itibariyle yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 1,9 milyar dolar artışla 212,7 milyar dolar oldu. Böylelikle toplam mevduatları içinde döviz mevduatlarının payı yüzde 54,5’e yükseldi. BDDK verilerine göreyse kur korumalı mevduat geçen hafta itibariyle 1,13 trilyon TL’ye yükseldi.

Bu mevduat ürününde tutulan tasarruflar da dahil edildiğinde mevcut dolarizasyon yüzde 71’e ulaştı. MB verilerine göre 29 Temmuz haftasında özellikle şirketlerin döviz mevduatlarında artış dikkat çekti. Söz konusu dönem itibariyle şirketlerin döviz mevduatları pariteden arındırılmış veri setine göre 2,1 milyar dolar arttı. Gerçek kişilerin döviz mevduatlarıysa 193 milyon dolar düştü.

Paylaşın

JPMorgan’dan Türkiye Raporu: Riskler Yukarı Yönlü

ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan, Türkiye’deki enflasyonun seyrine ilişkin bir bilgi notu yayınladı. TÜİK’in temmuz ayı enflasyon rakamlarının ardından yayınlanan notta, yıl sonu için yüzde 63,1 enflasyon beklentisi korunurken, tahmine yönelik risklerin yukarı yönlü olduğuna dikkat çekildi.

‘Aşırı gevşek’ para politikası, devam eden liranın zayıflaması ve politika güvenirliğinin zayıflaması göz önüne alındığında fiyat baskılarının güçlenmeye devam etmesinin şaşırtıcı olmadığını belirten JPMorgan, yılın kalan bölümünde enflasyonun yüksek kalmasının beklendiğini ifade etti. Söz konusu notta, enflasyona ilişkin şu değerlendirme yapıldı:

“Seçim öncesi politikaların yanı sıra yaklaşan seçimlerin zamanlaması ve sonuçları, enflasyon ve para politikası üzerindeki belirsizliğin ana kaynaklarını oluştururken, seçim sonrası hükümetin politikaları ve ortodoks politikalara dönüşün zamanlaması büyük olasılıkla orta vadede enflasyon sürecinin gidişatını belirleyecek.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre Temmuz’da enflasyon aylık bazda yüzde 2,37, yıllık olarak yüzde 79,60 arttı. TÜİK, bir önceki ayda Haziran enflasyonunun aylık yüzde 4,95, yıllık da yüzde 78,62 olduğunu duyurmuştu. Temmuz’da yıllık olarak artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 119,11 ile ulaştırma oldu.

En az artış gösteren ana grup yüzde 25,79 ile haberleşme olarak ölçüldü. Aylık bazda ise en az artış gösteren ana grup yüzde -0,85 ile ulaştırma oldu. Artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 6,98 ile sağlık oldu.

TÜİK, 4 Haziran’daki verilerle birlikte açıklamayı bıraktığı madde sepeti listesini bu ayda da yayımlamadı. Bunun yerine harcama grubu istatistikleri yayımlayan TÜİK’e göre endekste kapsanan 144 temel başlıktan 10 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşti. 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

“Enflasyon yıl sonu düşecek”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati dün yaptığı açıklamada, enflasyonun ağustosta bir miktar düşeceğini öne sürerek, “Yıl sonunda aralık ayında olağanüstü bir durumla karşı karşıya kalmazsak, petrol fiyatlarının gevşemesiyle, baz etkisiyle düşüş trendine girmiş olacağız” dedi.

Paylaşın

Bankalar Karını Yüzde 400 Artırdı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından, Haziran 2022 dönemine ilişkin ‘Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri’ raporu yayımlandı.

Rapora göre, sektörün net kârı haziran ayında 37 milyar 44 milyon TL oldu. Sektörün ocak-haziran döneminde elde ettiği net kâr ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 400,5 artışla 169,1 milyar TL’ye ulaştı.

Rapora göre, haziranda bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 11 trilyon 713 milyar 882 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2021 sonuna göre 2 trilyon 498 milyar 419 milyon lira artış kaydederken, bunun oransal karşılığı yüzde 27,1 oldu.

Aynı dönemde, sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler yüzde 28,1 artarak 6 trilyon 278 milyar 647 milyon liraya, menkul değerler toplamı yüzde 28,9 yükselerek 1 trilyon 903 milyar 799 milyon liraya çıktı. Kredilerin takibe dönüşüm oranı da haziranda yüzde 2,49 seviyesinde gerçekleşti.

Mevduat yüzde 28 arttı

Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat, haziranda 2021 sonuna göre yüzde 28,1 artışla 6 trilyon 796 milyar 195 milyon liraya yükseldi.

Bu dönemde öz kaynak toplamı yüzde 43,9 artışla 1 trilyon 27 milyar 520 milyon liraya ulaştı. Sektörün haziran sonu itibarıyla dönem net karı 169 milyar 145 milyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 18,05 seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yüzde 144’ü Aşarak Rekor Kırdı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayı üretici enflasyonu verilerini açıkladı. TÜİK verilerine göre, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 144,61, aylık yüzde 5,17 arttı.

Haber Merkezi / Yİ-ÜFE; 2022 yılı temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 5,17, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 70,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 144,61 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 97,30 artış gösterdi.

Bir önceki ay yıllık yüzde 138,31 olarak kaydedilen Yİ-ÜFE artışı, bu ay 144,61’e çıkarak rekor tazeledi. Temmuzda Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 79,6 olarak kaydedilirken, ÜFE-TÜFE makası da 65 puana çıktı.

Petrol ve doğal gazdaki artış yüzde 272’yi aştı

Yıllık en düşük artış; yüzde 53,06 ile giyim eşyası, yüzde 66,85 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, yüzde 68,69 ile diğer ulaşım araçları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 441,75, ham petrol ve doğal gaz yüzde 272,91, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 243,42 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık olarak elektrik gideri arttı

Aylık en yüksek azalış; yüzde 8,97 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 2,72 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 18,96, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 15,19, ham petrol ve doğal gaz yüzde 11,83 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Sanayidaki artışlar

Sanayinin 4 sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 149,92, imalatta yüzde 121,71, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 441,75 ve su temininde yüzde 84,30 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 125,43, dayanıklı tüketim malında yüzde 92,88, dayanıksız tüketim malında yüzde 118,20, enerjide yüzde 350,64 ve sermaye malında yüzde 91,61 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin 4 sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 6,44, imalatta yüzde 2,94, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 18,96 ve su temininde yüzde 5,15 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,18, dayanıklı tüketim malında yüzde 4,77, dayanıksız tüketim malında yüzde 5,36, enerjide yüzde 12,28 ve sermaye malında yüzde 4,25 artış olarak gerçekleşti.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Enflasyonu Yüzde 79,60

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre Temmuz’da enflasyon aylık bazda yüzde 2,37, yıllık olarak yüzde 79,60 arttı. TÜİK, bir önceki ayda Haziran enflasyonunun aylık yüzde 4,95, yıllık da yüzde 78,62 olduğunu duyurmuştu. Temmuz’da yıllık olarak artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 119,11 ile ulaştırma oldu.

Haber Merkezi / En az artış gösteren ana grup yüzde 25,79 ile haberleşme olarak ölçüldü. Aylık bazda ise en az artış gösteren ana grup yüzde -0,85 ile ulaştırma oldu. Artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 6,98 ile sağlık oldu.

TÜİK, 4 Haziran’daki verilerle birlikte açıklamayı bıraktığı madde sepeti listesini bu ayda da yayımlamadı. Bunun yerine harcama grubu istatistikleri yayımlayan TÜİK’e göre endekste kapsanan 144 temel başlıktan 10 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşti. 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

ENAG: Enflasyon yüzde 176,04

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) alternatif bağımsız hesaplama yaptığı Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) kendi verilerini yayımladı.

Yayımlanan verilere göre Temmuz’da enflasyon aylık bazda yüzde 5,03 arttı. Yıllık artış ise yüzde 176,04 olarak gerçekleşti. Yılbaşından itibaren 7 aylık (Ocak-Temmuz) artış da yüzde 80.35olarak hesaplandı. ENAG verilerine göre gruplar bazında en yüksek aylık artış yüzde 12,18’le giyim ve ayakkabıda gerçekleşti. En düşük artış ise -1,44’le ulaştırma grubunda.

Paylaşın

ENAG: Enflasyon Yüzde 176,04

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) alternatif bağımsız hesaplama yaptığı Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) kendi verilerini yayımladı.

Haber Merkezi / Yayımlanan verilere göre Temmuz’da enflasyon aylık bazda yüzde 5,03 arttı. Yıllık artış ise yüzde 176,04 olarak gerçekleşti. Yılbaşından itibaren 7 aylık (Ocak-Temmuz) artış da yüzde 80.35olarak hesaplandı.

ENAG verilerine göre gruplar bazında en yüksek aylık artış yüzde 12,18’le giyim ve ayakkabıda gerçekleşti. En düşük artış ise -1,44’le ulaştırma grubunda.

TÜİK’in enflasyonu yüzde 79,60

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre Temmuz’da enflasyon aylık bazda yüzde 2,37, yıllık olarak yüzde 79,60 arttı.

TÜİK, bir önceki ayda Haziran enflasyonunun aylık yüzde 4,95, yıllık da yüzde 78,62 olduğunu duyurmuştu. Temmuz’da yıllık olarak artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 119,11 ile ulaştırma oldu.

En az artış gösteren ana grup yüzde 25,79 ile haberleşme olarak ölçüldü. Aylık bazda ise en az artış gösteren ana grup yüzde -0,85 ile ulaştırma oldu. Artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 6,98 ile sağlık oldu.

TÜİK, 4 Haziran’daki verilerle birlikte açıklamayı bıraktığı madde sepeti listesini bu ayda da yayımlamadı. Bunun yerine harcama grubu istatistikleri yayımlayan TÜİK’e göre endekste kapsanan 144 temel başlıktan 10 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşti. 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Paylaşın

CHP’den TCMB Raporu: 55 Milyar Dolar ‘Arka Kapı’dan Satıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu’nun ekonomi raporunda uzmanların, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) 2022 yılında “arka kapı” yöntemiyle 50 milyar dolarlık döviz satışı yaptığını hesapladıklarına dikkat çekildi.

TCMB’den geçen haftaya kadar bu hesaplamaları doğrulayan ya da yalanlayan herhangi bir açıklama gelmediğine işaret edilen raporda, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun İstanbul Sanayi Odası’nda (İSO) yaptığı konuşmada sanayicilere yönelik kullandığı, “Savaş başladığından beri 55 milyar dolar döviz aldınız” sözleri anımsatıldı.

‘Kavcıoğlu dolaylı yoldan itiraf etti’

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın aktardığına göre raporda, “Son yıllarda tek döviz satıcısı TCMB olduğu için Kavcıoğlu, dolaylı yoldan da olsa arka kapıdan 55 milyar dolarlık bir döviz satışı yapılmış olduğunu itiraf etti” denildi.

Rapora göre, brüt döviz rezervinin 12,6 milyar dolar azaldığı yıl başından bu yana TCMB’ye ihracat reeskont kredilerinden 11,6 milyar dolar, kur korumalı mevduattan 30 milyar dolar, dövizinin yüzde 40’ını TCMB’ye satmak zorunda bırakılan ihracatçılardan ise 33 milyar dolar geldiği tahmin ediliyor.

CHP TBMM Grubu’nun raporunda bu dönemde TCMB’nin şeffaf olarak açıkladığı iki döviz gideri kaleminden biri olan enerji Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ne (KİT) yapılan döviz satışının 18 milyar dolar, ikincisi olan Hazine adına yapılan dış borç anapara ve faiz ödemelerinin ise 13 milyar dolar olduğu kaydedildi.

“Bu tutarlar bir araya getirildiğinde 22 Temmuz itibarıyla 98,6 milyar dolar olan brüt rezervin 154 milyar dolar düzeyinde olması beklenirdi” denilen raporda, bu dönemde 55-56 milyar dolarlık bir döviz satışının “arka kapıdan” yapılmış olabileceği belirtildi.

Paylaşın

Bankalara Borçlu Kişi Sayısı 36 Milyonu Aştı

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre 4,1 milyon kişi kredi ve kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe düşerken, bankalara borçlu kişi sayısı da 36 milyonu aştı. Takipteki krediler hariç bireysel kredi kullanan kişi sayısı da son bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi arttı.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, emeğiyle geçinen yurttaşları bankalara mahkum ederken, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takipteki kişi sayısı da Ocak-Mayıs 2022 döneminde 748 bin 437 kişi oldu. Bu sayı 2021 yılının aynı döneminde 408 bin 913 kişiydi. Böylece bireysel kredi ve bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı Mayıs 2022 itibarıyla 4 milyon 147 bin 977’ye ulaştı.

Bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar ise bir önceki yıla göre yüzde 55 artış ile 30,5 milyar TL oldu.

Kredi kullanan kişi sayısı 1,7 milyon arttı

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün aktardığı TBB Risk Merkezi mayıs ayı raporuna göre, takipteki krediler hariç bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi artarak 36,1 milyon kişiye ulaştı. Borçlu kişilere ait ortalama kredi bakiyesi ise 33 bin 400 TL’ye çıktı. Kişi başına ortalama bireysel kredi (kredi kartı dahil) toplam bakiyesi en yüksek iller ise sırasıyla, Ankara, İzmir, Tekirdağ oldu.

Borç, son bir yılda 327 milyar TL arttı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 22 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 207 milyar TL’ye ulaşan toplam tüketici kredi ve kredi kartları hacminin yüzde 69’unu ihtiyaç kredileri ile bireysel kredi kartları oluşturuyor. Yurttaş anlık ihtiyaçları ve günü kurtarmak için kredi kullanmayı tercih ederken, tüketici kredilerinde limitler 50 bin – 70 bin TL aralığına indi. Verilere göre yurttaşların bankalara olan kredi ve kart borçları son bir yılda 327 milyar TL artış gösterdi.

Kredi kartında hacim arttı

Hayat pahalılığı, kredi kartı harcamalarında da kendini gösteriyor. BDDK verilerine göre bireysel kredi kartları hacmi 22 Temmuz itibarıyla 286 milyar TL’yi buluyor. 2021 yılı Temmuz ayında bu borç 171,3 milyar TL, 2000 yılı Temmuz ayında ise 120,2 milyar TL idi. Merkez Bankası’nın kartlı harcama verileri, bu yıl özellikle market alışverişinde tarihi rekorlar kırıldığını gösterdi.

Paylaşın