Şimşek’ten “Asgari Ücret” Açıklaması: Enflasyonun Üzerinde Artıyor

Asgari ücret zammına ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Şimşek, asgari ücrete zammın gerçekleşen değil hedeflenen enflasyon üzerinden verildiğini belirterek, “Asgari ücret enflasyonun üzerinde artıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “2023 yılında enflasyon yüzde 64,8, asgari ücret artışı yüzde 107,3 gerçekleşti. 2024 yılı enflasyon gerçekleşme beklentisi yaklaşık yüzde 45 seviyesindeyken asgari ücret yüzde 49,1 arttı.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden, asgari ücrete ilişkin açıklamada bulundu. Mehmet Şimşek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Çalışanlarımızın alım gücünün ve refahının kalıcı olarak artması için fiyat istikrarı ön koşuldur.

Uyguladığımız programın nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımıdır. Hükümetlerimiz döneminde daima çalışanlarımızın yanında olduk.

2005-2024 döneminde istihdamı 13,7 milyon kişi artırdık, yani yıllık ortalama 680 binin üzerinde ilave istihdam sağladık. Programımızı uygulamaya başladığımız 2023 yılı Haziran ayından bugüne kadar istihdam artışı 1,4 milyona ulaştı.

Asgari ücret enflasyonun üzerinde artıyor. 2023 yılında enflasyon yüzde 64,8, asgari ücret artışı yüzde 107,3 gerçekleşti. 2024 yılı enflasyon gerçekleşme beklentisi yaklaşık yüzde 45 seviyesindeyken asgari ücret yüzde 49,1 arttı.

2003-2024 döneminde yıllık ortalama büyüme yüzde 5,3 iken asgari ücrette reel artış yüzde 5,6 gerçekleşti.

İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değerdeki payı 2024 yılı üçüncü çeyreğinde serinin açıklandığı 1998’den beri en yüksek değeri olan yüzde 37,6’ya ulaştı. Son bir yıldaki artış ise 6,1 puan oldu.

2002’de 112 dolar olan asgari ücretin ABD enflasyonuna göre bugünkü karşılığı 196 dolardır. 2025 yılı için asgari ücret güncel kurla 620 doların üzerindedir. Asgari ücretin dolar karşılığı 2002 yılı seviyesinin 5,6 katına, ABD enflasyonuna göre düzeltilmiş olarak ise 3,2 katına yükseldi.

Mevcut asgari ücret seviyemiz Romanya, Bulgaristan, Meksika, Çin, Brezilya, Güney Afrika, Endonezya, Rusya, Mısır ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere göre daha yüksektir.”

Paylaşın

Türkiye’de En Zenginlerin Toplam Gelirden Aldığı Pay Yüzde 48,1

2024 yılı gelir dağılımı istatistiğine göre en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 48,1 olurken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı ise yüzde 6,3 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye’de ‘yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri’ 2024 yılında 187.728 TL oldu. Bu gelirin en yüksek olduğu yer 257.891 TL ile İstanbul oldu. En düşük yıllık ortalama gelir ise 91.818 TL ile Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illeri için hesaplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılına ilişkin gelir dağılımı istatistiklerini açıkladı. Buna göre, en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 48,1 olurken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı ise yüzde 6,3 oldu.

‘Gelir Dağılımı İstatistikleri, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2024’ yılı verileri bir önceki takvim yılı olan 2023 yılı referans alınarak hazırlandı.

Buna göre Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,6 puan azalarak yüzde 48,1 oldu. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,2 puan artarak yüzde 6,3 oldu. Ayrıca bu grubun geliri asgari ücret düzeyinde kaldı.

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor. Bu araştırmada Gini katsayısının bir önceki yıla göre 0,007 puan azalış ile 0,413 olarak hesaplandığı bildirildi. Ancak sosyal yardımlar hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,476’e yükseliyor.

Yıllık ortalama iş gelirlerinde üniversite mezunlarının 309.721 TL, lise ve dengi okul mezunlarının 240.470 TL, lise altı eğitimlilerin 168.407 TL, bir okul bitirmeyenlerin 106.478 TL kazandığı hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama iş gelirinde en yüksek artış yüzde 110,2 ile lise ve dengi okul düzeyli eğitimlilerde, en düşük artış ise yüzde 88,2 ile bir okul bitirmeyenlerde oldu.

İş gelirleri sektörel olarak incelendiğinde en yüksek yıllık ortalama gelirin 242.299 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 153.773 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 115,4 ile inşaat sektöründe gözlendi. Tarım sektöründeki artış ise yüzde 66.

Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de ‘yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri’ 2024 yılında 187.728 TL oldu. Bu gelirin en yüksek olduğu yer 257.891 TL ile İstanbul oldu. En düşük yıllık ortalama gelir ise 91.818 TL ile Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illeri için hesaplandı.

TÜİK’in ‘yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri’ kavramı bir ailenin yıllık ortalama gelirinin ailedeki kişi sayısına göre düzenlenmesiyle hesaplanıyor.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre gelir eşitsizliğini hesaplamak için kullanılan P80/P20 oranı Türkiye’de 7,7 oldu. Bu değerin en düşük olduğu yerler Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli oldu. Gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu yer ise İstanbul. Mega kenti Ankara, Antalya, Isparta ve Burdur takip ediyor.

P80/P20 oranı toplumdaki yüzde 80’lik dilim ile yüzde 20’lik dilim arasındaki gelir farkını veya dağılımdaki uç noktaları karşılaştırmak için kullanılan bir kavram.

Paylaşın

Ekonomistlerden Faiz Yorumu: İkinci Nas Dönemli Hayırlı Olsun

Ekonomist Tunç Şatıroğlu Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 47,5’e çekmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “2. Nas dönemli hayırlı olsun” dedi.

Haber Merkezi / Bankanın faiz kararına ilişkin ekonomist İris Cibre ise, “250 indirip koridoru daraltmak ne demek? Şahin indirim” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 47,5’e çekti

Merkez Bankası’nın faizi yüzde 47,5’e çekmesiyle birlikte ekonomistler açıklamalarda bulundu. Karara ilişkin ekonomistlerin açıklamaları şöyle:

İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Şükürler olsun,Merkez Bankası,”nas ne diyorsa” onu yapmaya başladı, politika faizini 250 baz puan düşürdü!

Ekonomist İris Cibre: 250 indirip koridoru daraltmak ne demek? Şahin indirim. Bankaların likidite fazla olduğunda borçlanma faizini 46%’da tutuyorsunuz. Eğer 3 puanda kalsaydı 44,5%’a kadar inebilir demek olurdu. Bu da mevduat ve ppf faizlerini daha aşağı çekerdi. Bunu engellemek için koridor daraltıldı. İndirim sürecine girileceği zaten belliydi. Mümkün olan en doğru şekilde yapıldığını düşünüyorum.

Ekonomist Tunç Şatıroğlu: Enflasyon lobisinin istediği oldu. Böylelikle dün istediğini alan lobi bugün de beklediğim gibi istediğini almış oldu. 2025 sonu enflasyonunda %21 hedefinden ve tek haneli enflasyon hedefinden de vazgeçildi. Programın enflasyon kısmı çöktü. 2. Nas dönemli hayırlı olsun.

Eski Merkez Bankası (TCMB) Başekonomisti Hakan Kara: Merkez Bankasından 250 baz puan indirim ve temkinli/iyimser iletişim geldi. Mevcut kısıtlarda bana göre gayet makul ve dengeli bir başlangıç yaptılar. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Bana göre Merkez Bankası elinden geleni yapıyor. Bundan sonra top diğer politikalarda. Harcama artış hızını, kamu tarafından belirlenen fiyatları, siyasi sahipliğin derecesini ve kritik kurumlara dair düzenlemeleri yakında izlemenizi öneririm.

Ekonomist Banu Kıvcı Tokalı: TCMB’nin 250 baz puan faiz indiriminin, toplantı öncesinde yeniden şekillenen piyasa beklentileriyle uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Gelecek kararlarla ilgili olarak, veriye bağlı, her toplantıda değerlendirilecek bir görünüm mevcut.

Dr. Burcu Aydın: TCMB faiz indirimine gitti. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %50’den %47,5’e indirmeye gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlemeye karar verdi.

Prof. Dr. Serap Durusoy: PPK metninde maliye politikasının esgüdümüne vurgu yapıyor. 250 baz puan ile şahin bir faiz indirimi yapıldı. Hem asgari ücret hem de 2025’deki toplantı sayısının 8’e inmesi bu kararda etkili olmuş görünüyor. Metin enflasyon konusunda oldukça iyimser.

Uğur Gürses: Banka politika faizini yüzde 47.5’e düşürürken, faiz koridorunu ise 1.5 puana düşürdü. Likiditeyi ‘saatli bomba’ gibi gecelik vade etrafında tutmanın ne yararı olacak merak ediyorum?

Nesrin Nas: Ekonomi yönetimi öncelikle algıyı yönetmeye çalışıyor. İşler sandığınızdan daha iyi demeye çalışıyor. Şu anda mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon öngörümüz olan 1.5’un üzerinde olsa da (Kasım ayında manşet yüzde 2,24, mevsimsellikten arındırılmış yüzde 2,93 oldu) işler yolunda gidiyor algısını yaratmaya çalışıyor. Erdoğan’ın isteği de buydu zaten. Asgari ücreti de yüzde 30 zamla açıklamalarıyla faiz indirimi sinyalini vermişlerdi. Kaldı ki, son Kasım toplantısında da MB faizi yüzde 50’de bırakırken indirim sinyalini vermişti.

Yalçın Karatepe: Sermayenin talepleri bir bir karşılanıyor; asgari ücret enflasyonun çok çok altında artırılırken faizler de 250 puan indirildi.

Merkez Bankası, mart ayında politika faizini yüzde 50’ye yükseltmiş ve sonraki 9 toplantıda sabit tutulmasına karar vermişti. Merkez Bankası, en son faizi Şubat 2023’te yüzde 9,5’ten yüzde 8,5’e indirmişti.

Merkez Bankası, gelecek yıl izlenecek politikalara dair bir yol haritası niteliği taşıyan 2025 Yılı Para Politikası’nı 25 Aralık’ta yayımladı. Buna göre 2025’te Para Politikası Kurulu (PPK) açıklanacak takvim çerçevesinde 8 toplantı yapacak. Ekonomistlerin 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 29,50.

Paylaşın

İstanbul’da Yaşamanın Aylık Maliyeti Son Dört Yılda Yüzde 977 Arttı

İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti son 4 yılda yüzde 977 arttı. 2020 yılının aksım ayında 7 bin 749 lira olan yaşam maliyeti, bu yılın kasım ayında 73 bin 739 oldu.

Haber Merkezi / İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) kasım ayına ilişkin “İstanbul’da Yaşam Maliyeti” araştırmasının sonuçları paylaşıldı. İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti kasım ayında bir önceki aya göre, 2 bin 308 lira aratarak 73 bin 739 lira oldu.

Öte yandan İstanbul’da dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti son 4 yılda yüzde 977 arttı. 2020 yılının kasım ayında 7 bin 749 lira olan yaşam maliyeti, bu yılın kasım ayında 73 bin 739 oldu.

İPA Başkanı Buğra Gökce, verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “2020 yılı Kasım ayında İstanbul’da 3 asgari ücretle yaşam maliyeti karşılanabiliyorken, bugün 4,5 asgari ücretle yaşam maliyeti ancak karşılanabiliyor” ifadelerini kullandı.

“Yaşam maliyeti ile alınan ücretler arasındaki fark açıldı” vurgusunu yapan Gökce, şunları söyledi: “Asgari ücretlinin maaşının neredeyse yarısı eridi! Yani asgari ücretli 4 yıl çalıştı, çabaladı, emek verdi, ter akıttı ama 4 yıl önce mutfağına aldığı kadar ekmeği, eti, sebzeyi şimdi alamıyor, bugün 4 yıl öncesinden de kötü bir şekilde yaşıyor.”

İstanbul’un enflasyonu yüzde 57,99

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2024 Kasım Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı. Buna göre; Kasım ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 3,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 2,68 oranında arttı.

2023 Kasım ayına göre 2024 Kasım ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 57,99, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 42,72 olarak gerçekleşmiştir.

Kasım 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Giyim Harcamaları grubunda yüzde 5,65, Konut Harcamaları grubunda yüzde 5,25, Gıda Harcamaları grubunda yüzde 3,28, Ev Eşyası Harcamaları grubunda yüzde 1,54, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamaları grubunda yüzde 1,08, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0,15 artış; Ulaştırma ve Haberleşme Harcamaları grubunda yüzde -0,81, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamaları grubunda yüzde -1,27 azalış izlendi.

Kasım 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; İşlenmemiş Maddeler grubunda yüzde 8,08, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 5,44, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 2,41, Madenler grubunda yüzde 1,01, Yakacak ve Enerji Maddeleri grubunda yüzde 0,55 artış; Kimyevi Maddeler grubunda yüzde -7,57 azalış izlenmiştir. Mensucat grubunda ise fiyat değişimi gözlemlendi.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Türkiye Ciddi Bir Enflasyon İle Karşı Karşıya

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de ciddi bir hayat pahalılığı sorunu olduğunu belirterek “Programın temel hedeflerinden biri, ana hedefi fiyat istikrarını sağlamaktır” dedi.

Piyasalara kur mesajı da veren Mehmet Şimşek, “Net bir şekilde bizim ne üstü örtük, ne de açık bir kur hedefimiz yok, piyasalara bu mesajım” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomik Büyüme ve Enerji: Geleceğin Ekonomisini Şekillendirmek temasıyla düzenlenen IICEC Konferansı’nda konuştu.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; Mehmet Şimşek, Türkiye’nin enflasyon ve hayat pahalılığı sorunuyla mücadele ettiğini, ancak dezenflasyon sürecinin başladığını ve devam edeceğini belirtti. Şimşek, “Kur hedefimiz yok, olamaz da” diyerek, ekonomi politikalarının önümüzdeki dönemde Türkiye’yi daha iyi finansal koşullara taşıyacağını iddia etti.

Bakan Şimşek, Türkiye’deki enflasyonun hâlâ ciddi bir sorun olduğunu ancak bunun üstesinden gelmek için mücadele ettiklerini ifade etti. Şimşek, temel mal enflasyonunun yüzde 29’a, gıda enflasyonunun ise yüzde 40’ın altına indiğini ve enflasyonda ciddi bir düşüş yaşandığını iddia etti. “Türkiye’de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu var. Programın temel hedeflerinden biri, ana hedefi fiyat istikrarını sağlamaktır. Büyük resme bakarsanız, dezenflasyon başladı ve devam edecek” dedi.

Bakan Şimşek, Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu ve önümüzdeki tarihi belirsiz yıllarda yüksek gelirli ülkeler arasına katılma fırsatının bulunduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında ciddi yatırımlar yapacağı ve bu alandaki üretim kapasitesinin artırılacağı iddia etti.

Türkiye’nin borçluluk oranının düşük olduğunu ve rezervlerin arttığını ifade eden Şimşek, “Net rezerv 50 milyar doların üzerine çıktı ve uluslararası standartlara göre yeterliliğimizi sağladık” dedi. Deprem nedeniyle başlatılan büyük konut seferberliği ile 2024 sonuna kadar 200 bin konutun teslim edileceğini belirten Bakan Şimşek, önümüzdeki 1-1,5 yıl içinde 250 bin konut daha yapılacağını söyledi. Gıda arzını artırmak için de önemli politikaların hayata geçirileceği ifade edildi.

Paylaşın

İcradaki Dosya Sayısı 23 Milyona Yaklaştı

Ekonomik kriz vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. İcra dairelerinde işlem gören dosya sayısı, aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre 1 milyon 49 bin artarak, 22 milyon 673 bine yükseldi.

Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Yargı Ağı Platformu (UYAP) üzerinden icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı, 1 Ocak – 20 Aralık 2024 tarihleri arasında 9 milyon 77 bin olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine göre, yeni dosya sayısında dikkat çekici bir azalma yaşanırken, icra dairelerindeki derdest dosya sayısı ise artış gösterdi.

2023’ün aynı döneminde, icra dairelerine UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısı 13 milyon 291 bin olarak kayıtlara geçmişti. Cumhuriyet’in haberine göre bu, yeni açılan dosyalarda bir yıllık süreçte önemli bir düşüş yaşandığını ortaya koyuyor.

2024’ün ilk 11 ayında 7 milyon 712 bin dosya ya sonuçlandırıldı ya da işlemden kaldırıldı. Buna rağmen, icra dairelerinde derdest dosya sayısındaki artış dikkat çekiyor.

UYAP üzerinden açılan ve halen icra dairelerinde işlem gören dosya sayısı, 20 Aralık itibarıyla 22 milyon 673 bine ulaştı. Bu rakam, 2023’e kıyasla net bir artışı işaret ediyor. Geçen yılın aynı dönemine göre derdest dosya sayısındaki artış 1 milyon 49 bin olarak belirlendi.

(Kaynak: Ekonomim)

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 32,59

Tarımsal girdi enflasyonu, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,75, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 27,92, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 42,03 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Ekim 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarımsal girdi enflasyonu, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,75, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 27,92, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 42,03 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 3,04, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 1,10 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 31,03, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 42,35 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 64,81 artış ile diğer mal ve hizmetler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 5,32 artış ile hayvan yemi oldu.

Paylaşın

Türkiye, Emeklilere En Az Kaynak Ayıran Ülkeler Arasında

Verilere göre Türkiye emeklilik harcamalarına en az kaynak ayıran ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de GSYH’den (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) emeklilere yaklaşık yüzde 4 civarında kaynak ayrılırken, dünya ortalamasının yüzde 8.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı sosyal koruma istatistiklerine göre 2023 yılında emekli ve yaşlılara gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 4,4’ü kadar kaynak ayrıldı. Bu oran 2021 yılında yüzde 4,9, pandemi öncesi 2019’da ise yüzde 6,1 idi. Verilere göre emekli ve yaşlılara yapılan harcamaların GSYH içindeki payı son beş yılda yüzde 28 azaldı.

Sosyal koruma harcamalarının içerisinde emekli ve yaşlılara yapılan harcamaların yanı sıra hastalık/sağlık bakımı, engelli/malül, dul/yetim, aile/çocuk, işsizlik ve sosyal dışlanma yardımlarına ilişkin harcamalar yer alıyor. Bunlar içinde en büyük paya sahip olan kalem yüzde 43,6 ile emekli ve yaşlılar için yapılan harcamalar.

Sosyal koruma harcamalarının genel olarak GSYH’den aldığı pay da son beş yılda azaldı. Bu pay 2019’da yüzde 12,5 iken, 2021’de yüzde 10,9’a, 2023’te ise yüzde 10,1’e geriledi.

DW Türkçe’den Pelin Ünker‘e konuşan çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik’e göre Türkiye’de hem sosyal koruma harcamalarının genelinde hem de emekliler için yapılan harcamalarda ciddi bir gerileme var. Veriler ayrıca pandemi döneminde bile sosyal korumanın zayıfladığını gösteriyor.

Çelik, “Bunun anlamı emeklilerin ve sosyal koruma kapsamında olanların milli gelirden daha az pay alması ve yoksullaşmalarıdır. GSYH içinde payınız düşüyorsa pastadaki payınız azalıyor ve bölüşüm eşitsizliği artıyor demektir” diyor.

Bunun beklenen bir tablo olduğunu vurgulayan Çelik, “Çünkü emekli aylıkları ciddi biçimde düşürüldü. Emekliler ciddi biçimde yoksullaşıyor” diye ekliyor.

Verilere göre Türkiye emeklilik harcamalarına en az kaynak ayıran ülkeler arasında yer alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2024-2026 Dünya Sosyal Koruma Raporu’na göre emeklilik harcamalarına en fazla kaynak ayıran ilk üç ülke yüzde 16,9 ile İtalya, yüzde 16,3 ile Yunanistan ve yüzde 14,7 ile Fransa.

Türkiye’de GSYH’den emeklilere yaklaşık yüzde 4 civarında kaynak ayrılırken, dünya ortalamasının yüzde 8. Avrupa ortalamasının ise yüzde 11 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, “Bu tablo ’emekliler SGK bütçesine yük’ gibi iddiaların temelsiz olduğunu sadece neoliberal safsatalardan ibaret olduğunu gösteriyor. Dahası sosyal harcamalar yük olamaz. Sosyal koruma harcamaları haktır” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Merkez Direktörü Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz da TÜİK verilerinin kamu ve özel sektör tarafından yapılan sosyal koruma harcamalarının tümünü kapsadığına işaret ediyor.

Yılmaz, sosyal koruma harcamaları GSYH’ye oranı 2023’te yüzde 10,1 iken bunun yüzde 7,5’inin kamuya ait olduğu, kalan kısmın özel sosyal harcamalardan oluştuğunu söylüyor. Kamuya ait sosyal koruma harcamalarının ise yüzde 85-86’sının emekli aylıklarından oluştuğunu belirtiyor.

Kamudan emekli aylıklarına yapılan harcamaların nasıl azaldığının 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndan da görülebileceğine işaret eden Yılmaz, 2019’da GSYH’nin yüzde 8,5’ini oluşturan bu harcamaların 2022’de yüzde 5,2’ye kadar gerilediğini, 2023’te ise yüzde 6,4 olduğunu aktarıyor. Yılmaz’a göre bu veriler, emeklilerin refahtan pay alamadığının göstergesi.

Eurostat verilerine göre Avrupa’da sosyal koruma harcamalarının GSYH’nin ortalama yüzde 20’sini oluşturduğunu, bu harcamaları ise sadece kamunun yaptığı bilgisini veren Yılmaz, Türkiye’deki yüzde 7,5’lik oranın Avrupa’nın ayırdığı payın oldukça gerisinde olduğunu vurguluyor.

Yılmaz’a göre Türkiye’de aile ve çocuğa yapılan sosyal koruma harcamaların düşüklüğü de önemli sorunlardan biri. Yılmaz, “Avrupa’da GSYH’nin ortalama yüzde 1,7’si kadar harcama yapılırken Türkiye’de kamunun sosyal koruma harcamalarında aile ve çocuğa giden rakam GSYH’nin binde 5,5’i” diyor.

Sosyal koruma harcamalarının geleceğe ilişkin önemli bir sinyal verdiğine işaret eden Yılmaz, “Gelir eşitsizliği de dikkate alınarak, asgari ücretin ve emekli aylıklarının özellikle en alt gruplar için sosyal koruma programları ile birlikte bir harmanlanmış bir şekilde düşünülmesi, kamunun sosyal destek programları geliştirmesi gerekiyor” diye ekliyor.

Prof. Dr. Hakan Hakkı Yılmaz, Türkiye’de en yoksul yüzde 10’luk kesimin yüzde 30’unun yaşının 65’in üzerinde olduğu belirterek en yoksul hanelerin toplam kullanılabilir geliri içinde emeklilik kaynaklı transferlerin ağırlığının yüzde 46 olduğu bilgisini veriyor.

Emeklilik dışı sosyal transferlerin kullanılabilir gelir içindeki payının ise özellikle kamu sosyal transferlerinin düşüklüğü nedeniyle en yoksul dilim için yüzde 14,7 olduğunu söyleyen Yılmaz, yaklaşık üç milyon hanenin asgari ücretin altında bir gelirle yaşadığını ifade ediyor.

Yılmaz, “Emekli aylıklarının öncelikle geçimlik ücret ve enflasyon oranlarının altına belirlenmesi özellikle düşük gelirli hanelerde yoksulluğu daha derinleştirecek ve gelir dağılımını bozacak” uyarısı yapıyor.

Kamunun sosyal koruma harcamalarının Türkiye’de düşük olmasının toplamda vergi yükünün düşük olmasıyla ilişkili olduğu görüşünü paylaşan Yılmaz, “Bizim vergi yükümüz gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 17’si iken bu ortalama bir AB ülkesinde yaklaşık yüzde 23-24. Özellikle belli kesimlerden vergi toplayamadığımız için dönüp bunu da harcamaya çeviremiyoruz. Bir de harcamayı çevirirken başka şeyleri daha çok seviyoruz. İnşaat yapmak gibi” ifadelerini kullanıyor.

“Enflasyona ezdirmedik söylemi inandırıcı değil”

Prof. Dr. Aziz Çelik ise sene başında İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine son altı ayın enflasyonu oranında (yüzde16-17) zam yapılması yasanın bir gereği olduğuna işaret ediyor. Memur emeklilerinin toplu sözleşmedeki hüküm nedeniyle bundan yaklaşık 5 puan az zam alacaklarına dikkat çeken Çelik, iktidar tarafından dillendirilen “enflasyona ezdirmedik” söyleminin inandırıcı olmadığını belirtiyor.

Enflasyonun doğru ölçülmediği görüşünü paylaşan Çelik, doğru ölçülse dahi emeklinin enflasyonuyla diğer grupların enflasyonunun aynı olmadığını, örneğin aralık ayında ortalama gıda enflasyonu 48,5 iken emeklilerin gıda enflasyonunun yüzde 67 olduğunu vurguluyor.

“Önemli olan enflasyon değil emeklilerin GSYH’den ne kadar pay aldığı” diyen Çelik, “En düşük emekli aylığı tamamlama işlemiyle 12 bin 500 TL. Bunu enflasyon oranında artırsanız ne olur? Emekli aylıkları sisteminin kendisi adaletsiz” diye ekliyor.

Paylaşın

2024 Yılında Kapanan Şirket Sayısı Yüzde 19,7 Arttı

2024 yılının ilk 111 ayında, 2023 yılının ilk 111 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 19,7 kapanan kooperatif sayısı yüzde 3,1 arttı. Öte yandan kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 48,4 azaldı.

Haber Merkezi / Ayrıca 2024 yılının ilk 11 ayında, geçen yılın ilk 11 ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 11,4 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 19,8 kurulan kooperatif sayısı yüzde 15,4 azaldı.​

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), kasım ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini yayınladı. Buna göre, 2024’ün ilk 11 ayında, 2023’ün ilk 11 ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 11,4 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 19,8 kurulan kooperatif sayısı yüzde 15,4 azaldı.

2024’ün ilk 11 ayında, 2023’ün ilk 11 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 19,7 kapanan kooperatif sayısı yüzde 3,1 artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 48,4 azaldı. Kasım 2024’te, Kasım 2023’e göre kurulan şirket sayısı yüzde 3 kurulan kooperatif sayısı yüzde 19,6 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 10,1 azaldı.

Kasım 2024’te, kapanan şirket sayısı 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 8,9 kapanan kooperatif sayısı yüzde 27,5 oranında artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 83,9 azaldı. Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 6,6 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 11 ve kurulan kooperatif sayısı yüzde 11,4 oranında azaldı.

Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısı yüzde 7,8 kapanan kooperatif sayısı yüzde 12,1 artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 1,1 azaldı. Kasım 2024’te kurulan toplam 10 bin 301 şirket ve kooperatifin yüzde 86,2’si limited şirket, yüzde 11,7’si anonim şirket, yüzde 2’si ise kooperatifti. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 36,8’i İstanbul, yüzde 11,5’i Ankara, yüzde 6,7’si İzmir’de kuruldu. Bu ay Bayburt’ta şirket kurulmadı.

2024 yılında toplam 105 bin 290 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 90 bin 896 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 64,5’ini, 11 bin 896 anonim şirket ise yüzde 35,4’ünü oluşturdu. Kasım ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, ekim ayına göre yüzde 18,3 oranında arttı.

Kasım 2024’te şirket ve kooperatiflerin 3 bin 442’si ticaret, bin 520’si inşaat ve bin 266’sı imalat sektöründe kuruldu. Kasım 2024’te kurulan gerçek kişi ticari işletmelerinin; 565’i inşaat, 475’i toptan ve perakende ticaret motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 108’i imalat sektöründendi.

Bu ay kapanan şirket ve kooperatiflerin; 938’i toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 362’si imalat, 328’i inşaat sektöründendi. Bu ay kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 594’ü toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 246’sı inşaat, 153’ü imalat sektöründendi.

Kasım 2024’te kurulan 209 Kooperatifin 147’si Konut Yapı Kooperatifi 37’si İşletme Kooperatifi, 9’u Turizm Geliştirme Kooperatifi olarak kuruldu.

Kasım ayında 599 yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu

Kasım 2024’te kurulan 599 yabancı ortak sermayeli şirketin 349’u Türkiye, 26’sı İran, 18’i Azerbaycan ortaklı olarak kuruldu. Kurulan 599 yabancı ortak sermayeli şirketin 77’si anonim, 522’si limited şirketti.

2024 yılında kurulan şirketlerin 873’ü Belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki toptan ticaret, 323’ü İkamet amaçlı olan veya ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı ve 318’i İşletme ve diğer idari danışmanlık faaliyetleri sektöründe kuruldu. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin %75,9’unu yabancı sermayeli ortak payını oluşturdu.

Paylaşın

Merkez Bankası, Yıl Sonu Enflasyon Tahminini Yüzde 45,28’e Yükseltti

Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 44,81’den yüzde 45,28’e yükseltti. Banka yıl sonu dolar kuru tahminini ise 35,72 liradan 35,30 liraya düşürdü.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu büyüme beklentisini yüzde 3,1’den 3’e çekti. Banka, yıl sonu politika faizini ise yüzde 50’den 48,59’a çekti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık Ayı Piyasa Katılımcıları Anketini açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 44,81 iken, bu anket döneminde yüzde 45,28 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 27,20 iken, bu anket döneminde yüzde 27,07 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 18,33 ve yüzde 18,47 oldu.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 50,00 iken, bu anket döneminde yüzde 48,59 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 50,00 iken, bu anket döneminde yüzde 48,51 oldu.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 35,72 TL iken, bu anket döneminde 35,30 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 42,75 TL iken, bu anket döneminde 43,23 TL oldu.

Katılımcıların GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,1 iken, bu anket döneminde yüzde 3,0 oldu. GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,2 iken, bu anket döneminde yüzde 3,1 oldu.

Paylaşın