Yurt İçi Döviz Mevduatı 1.1 Milyar Dolar Azaldı

Bir önceki hafta 171 milyar 543,4 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 4 Ağustos ile sona eren haftada 170 milyar 408,3 milyon dolara geriledi. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı bir haftada 1 milyar 63,1 milyon dolar düşüş gösterdi.

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son iki ayda rezervlerde 17,1 milyar dolara varan artışlar yaşandığını belirterek, “Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, bir önceki hafta 171 milyar 543,4 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 4 Ağustos ile sona eren haftada 170 milyar 408,3 milyon dolara geldi.

Ekonomim.com‘un aktardığına göre gerçek kişilerin döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 2 milyar 422,8 milyon dolar azalarak 102 milyar 121,0 milyon dolar olurken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 1 milyar 287,8milyon dolar artarak 68 milyar 287,3 milyon dolara ulaştı.

Yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış toplam yabancı para mevduatı 804 milyon dolar azaldı. Parite etkisinden arındırıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatları 2 milyar 157 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 1 milyar 352 milyon dolar artış gösterdi.

Şimşek: Rezervler 17,1 milyar dolar arttı

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son iki ayda rezervlerde 17,1 milyar dolara varan artışlar yaşandığını belirterek, “Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Merkez Bankası’nın rezerv artışını değerlendirdi. Merkez Bankası verilerine göre, 2023 mayıs sonu itibarıyla 98,5 milyar dolar seviyesinde olan brüt rezervlerin 4 Ağustos haftası itibarıyla 115,6 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, 2023 Mayıs sonu itibarıyla 98.5 milyar ABD Doları seviyesinde olan brüt rezervler 4 Ağustos haftası itibarıyla 115.6 milyar ABD Doları seviyesine yükseldi. Böylece son iki ayda rezervlerde 17.1 milyar ABD Dolarına varan artış kaydedildi.

Bu dönemde net rezervler ise 20.1 milyar ABD doları yükselişle 15.7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Rezerv artışlarının, kur korumalı mevduat dönüşlerinin rekor seviyede olduğu ağustos ayında devam etmesi oldukça anlamlı. Piyasa koşulları elverdiği ölçüde rezerv biriktirmeye devam edeceğiz.”

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Temmuz Ayında En Çok Borsa Kazandırdı

Temmuz ayında finansal yatırım araçları arasında en yüksek getiriyi borsa sağlarken, borsayı sırasıyla, euro, dolar ve altın izledi. Mevduat faiz ve DİBS ise yatırımcısına kaybettiren yatırım araçları oldu.

Haber Merkezi / Üç aylık dönem incelendiğinde ise en yüksek getiriyi euro sağlarken, DİBS ise yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Altı aylık dönem incelendiğinde ise euro yine en çok getiri sağlayan yatırım aracı olurken, DİBS’te yine en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede ise yatırımcısına en çok borsa kazandırırken, borsayı sırasıyla, altın, euro ve dolar izledi. DİBS ve mevduat faizi ise yatırımcısına kaybettirdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Temmuz 2023 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, borsa, hazirandan sonra temmuzda da en yüksek reel getiriyi sundu. BIST 100 endeksi, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 10,50, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 9,22 oranlarında yatırımcısına kazandırdı.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından euro yüzde 7,75, Amerikan doları yüzde 5,45 ve külçe altın yüzde 5,23 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 5,85 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 9,56 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde; euro yüzde 6,51, Amerikan doları yüzde 4,24 ve külçe altın yüzde 4,02 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 6,93 ve DİBS yüzde 10,60 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Euro, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 19,18, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 21,47 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 16,53, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,93 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre euro; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 21,40, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 17,79 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 27,67, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 29,81 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 81,52, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 77,43 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 17,90, euro yüzde 13,58 ve Amerikan doları yüzde 4,89 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS yüzde 18,71 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 19,45 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 15,25, euro yüzde 11,03 ve Amerikan doları yüzde 2,53 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS yüzde 20,54 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 21,27 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat Durdurulamıyor!

Bankacılık sektöründe toplam mevduat 28 Temmuz haftası itibariyle 12 trilyon 539 milyar 477 milyon liraya yükseldi. KKM dahil TL mevduat 7 trilyon 177 milyar 132 milyon lira olurken kur korumalı mevduat ise 3 trilyon 132 milyar 468 milyon liraya çıktı.

Yabancı para mevduatlar ise 5 trilyon 362 milyar 344 milyon lira oldu. Ekonomistler kur korumalı mevduatı, getirisinin dövize endeksli olması nedeniyle yabancı para mevduat ile birlikte değerlendiriyor. Verilere göre KKM hariç TL mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yüzde 32,25 olarak hesaplanırken, kur korumalı mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yüzde 24,98’e yükseldi.

Yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki oranı ise yüzde 42,76 oldu. Böylece ekonomistleri mevduatın dolarizasyon oranı olarak takip ettikleri kur korumalı mevduat ile yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki oranı da yüzde 67,74’e çıktı. Bu yılbaşına göre 5.5 puanlık bir artışa işaret ediyor.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turu sonrasında döviz kurlarında sert yukarı hareket son günlerde yatay bir seyre döndü. Buna rağmen büyük çoğunluğu ikinci tur seçimlerinin ardından olmak üzere bu yıl dolar, TL karşısında yüzde 44,13, Euro ise yüzde 48,21 yükseliş yaşadı.

Bankacılık sektöründe mevduatlarda ise dolarizasyon yılbaşından bu yana artışını sürdürüyor. Ekonomistlerin getirisi dövize endeksli değiştiği için kur korumalı mevduatı da mevduatta dolarizasyon oranı hesabına dahil ediyor. Buna göre bankacılık sektöründe mevduatta dolarizasyon yani kur korumalı mevduat ile yabancı para mevduatın toplam mevduata oranı yüzde 67,7’ye çıktı. Yılbaşında bu oran yüzde 62 seviyesinde bulunuyordu.

Ekonomim’den Şebnem Turhanlı’nın haberine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre bankacılık sektöründe toplam mevduat 28 Temmuz haftası itibariyle 12 trilyon 539 milyar 477 milyon liraya yükseldi. KKM dahil TL mevduat 7 trilyon 177 milyar 132 milyon lira olurken kur korumalı mevduat ise 3 trilyon 132 milyar 468 milyon liraya çıktı.

Yabancı para mevduatlar ise 5 trilyon 362 milyar 344 milyon lira oldu. Ekonomistler kur korumalı mevduatı, getirisinin dövize endeksli olması nedeniyle yabancı para mevduat ile birlikte değerlendiriyor. Verilere göre KKM hariç TL mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yüzde 32,25 olarak hesaplanırken, kur korumalı mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yüzde 24,98’e yükseldi.

Yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki oranı ise yüzde 42,76 oldu. Böylece ekonomistleri mevduatın dolarizasyon oranı olarak takip ettikleri kur korumalı mevduat ile yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki oranı da yüzde 67,74’e çıktı. Bu yılbaşına göre 5.5 puanlık bir artışa işaret ediyor.

KKM hariç TL mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yılbaşında yüzde 37,74 seviyesinde bulunuyordu. Mart ayının son haftalarında KKM hariç TL mevduatın payı yüzde 42’nin üzerine yükselmişti. Kur korumalı mevduatın ise toplam mevduat içindeki oranı yılbaşında yüzde 15 seviyelerindeyken hızla yükseliş gösterdi ve 28 Temmuz itibariyle yüzde 25’e kadar yükseldi.

Yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki oranı yılbaşında yüzde 46,8 iken 28 Temmuz itibariyle yüzde 42,8’e geriledi. Ancak KKM’deki artış nedeniyle mevduatta dolarizasyon oranı yılbaşına göre yükseliş gösterdi.

Analistlerin 2024 sonu dolar/TL tahmini 35 TL

Bu hafta daha yatay bir seyir izlese de döviz kurlarına yönelik yılsonu beklentileri de yükseliyor. Deutsche Bank, yıl sonu için dolar/ TL tahminlerini 27 TL’den 32 TL’ye yükseltti. Banka analistleri 2024 sonu dolar/TL tahminlerini ise 35 olarak açıkladı. Banka analistleri, gerçekleştirdikleri revizyonlarla ilgili fiyat artış trendine ve “politika yapıcıların enfl asyonu daha sürdürülebilir bir patikaya döndürmede karşılaştıkları zorluklara” atıfta bulundu. Analistler 2024 sonu dolar/TL tahminlerini ise 35 olarak açıkladı.

HSBC de daha önce 27 olan dolar/ TL tahminini 29’a yükseltmişti. Banka stratejistleri Murat Toprak ve Charlotte Ong yüksek enfl asyon beklentilerine atıfta bulunarak 2024 için 32 seviyesinde dolar/TL tahmini yaptı.

Sadece yabancı kurumlar değil yurtiçindeki kurumların da yılsonuna yönelik dolar/TL tahminleri yükseltiliyor. İş Yatırım son Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında piyasa tahminlerinin altında kalan faiz adımları nedeniyle 30,00 TL olan (haziranda 28 TL) 2023 sonu dolar kuru tahminini 32 TL’ye yükseltmişti.

TL mevduat faizleri ise Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımları kapsamında gerilemesini sürdürüyor. Merkez Bankası verilerine göre ortalamada haziran ortasında yüzde 40’ın üzerine kadar yükselen 3 aya kadar vadeli TL mevduat oranı yüzde 30’un altına geriledi. Verilere göre 28 Temmuz itibariyle 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi ortalamada yüzde 29,32’ye indi. 6 aya kadar vadeli TL mevduat faizi ise 28 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 2.6 puan artışla yüzde 26,76’ya çıktı.

Paylaşın

“Merkez Bankası Yeniden Döviz Satmaya Başladı” İddiası

Eski Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başekonomisti Hakan Kara, seçim öncesi döviz kurlarının yükselişini durdurmak için satış yapan Merkez Bankası’nın yeniden döviz satışı yapmaya başladığını öne sürdü.

Haber Merkezi / Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Seçimlerden sonra dolar kurundaki yüzde 35 artışın esas nedeni TCMB’nin 5 Haziran’dan sonra nette 20 milyar dolardan fazla alım yapmasıdır. Geçen hafta ise merkez bankasının nette tekrar satıcı olduğu görülüyor.” ifadelerini kullandı.

Seçim öncesinde doların yükselişini önlemek için Merkez Bankası “arka kapıdan” dolar satışı yapan Merkez Bankası’nın rezervleri eksiye düşmüş, seçim sonrasında ise TCMB Başkanlığına Hafize Gaye Erkan’ın, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da Mehmet Şimşek’in getirilmesinden sonra döviz satışları durdurulmuştu. Satışın durmasıyla da TCMB rezervleri yeniden yükselmeye başladı.

TCMB verilerine göre 14 Temmuz haftası itibariyle brüt rezerv 113,1 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta rezervler 110,4 milyar dolar seviyesindeydi. Net rezervlerdeki artış ise daha sınırlı oldu. 14 Temmuz haftasında net rezerv 81 milyon dolar artışla 13,2 milyar dolara çıktı.

“Enflasyon ne zaman düşecek?”

Kredi değerlendirme kuruluşu Standart Poors’un (SP) Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye’de enflasyonda kısa vadede aşağı yönlü hareket beklemediklerini, dezenflasyon sürecinin 2024-2025’te başlayabileceğini söyledi. Gill, 2023’te enflasyonun yüzde 40 civarında kalabileceğini belirtti.

Yeni ekonomi yönetimiyle beraber bir politika dönüşümü gerçekleştiğini belirten Gill “Manşet enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak konusunda ciddi olduklarını görüyoruz. Bunu da bankaları sert bir şekilde etkilemeden yaptıklarını görüyoruz. Ancak talepte yavaşlamanın zorlu bir süreç olduğunu görüyoruz. Yani zorlu dengeler var.” diye konuştu.

Türkiye’nin negatif reel faiz nedeni ile henüz sermaye girişlerinden yaralanamadığını belirten Gill, “Ancak Türkiye önemli ve sağlam bir ekonomi. Avantajları ve fırsatlarının yüksek olduğunu düşünüyoruz.” yorumunu yaptı.

Paylaşın

“Kur Korumalı Mevduat”a Yüzde 15 Zorunlu Karşılık Getirildi

Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15 oldu. Zorunlu karşılık oranı, bankaların müşterilerden aldıkları mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları mevduatların oranıdır.

Zorunlu karşılık oranı artırıldığında bankaların verdikleri kredileri geri çağırma olasılığı doğar ve bu durum piyasada para arzının azalmasına neden olur. Zorunlu karşılık oranı düşürüldüğünde ise, zorunlu karşılıkların bir kısmı kullanılabilir rezerv şekline dönüşür, bu da bankaların kredi tabanını genişletir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) Perşembe günkü açıklamasında vurgulanan “seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırmaya” dönük ilk adım atıldı.

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15 oldu.

Böylece Merkez Bankası, piyasada oluşan Türk Lirası likidite fazlasının, Türk Lirası zorunlu karşılık oran artışıyla sistemden çekilmesini sağlayacak. Bu kapsamda, vadeli Türk Lirası mevduata geçişi teşvik eden bir adım olarak, kur korumalı hesaplara yüzde 15 oranında zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğü getirildi.

Altı aydan uzun mevduat hesaplarında da zorunlu karşılık oranı sıfırlandı.

PPK’nın karar metninde, “Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır” ifadesine yer verilmişti.

Zorunlu karşılık nedir?

Zorunlu karşılık oranı, bankaların müşterilerden aldıkları mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları mevduatların oranıdır. Bu oran Merkez Bankası tarafından belirlenir. Önceleri iflas riskine karşı koruma sağlanması amacıyla çıkarılan bu kural, günümüzde daha çok bir piyasa likiditesi kontrol aracı olarak kullanılıyor.

Zorunlu karşılık oranı artırıldığında bankaların verdikleri kredileri geri çağırma olasılığı doğar ve bu durum piyasada para arzının azalmasına neden olur. Zorunlu karşılık oranı düşürüldüğünde ise, zorunlu karşılıkların bir kısmı kullanılabilir rezerv şekline dönüşür, bu da bankaların kredi tabanını genişletir.

Yani, piyasadaki para arzı artar. Zorunlu karşılık oranının arttırılması daralmacı para politikasına, oranın azaltılması ise genişlemeci para politikasına işaret eder.

Paylaşın

Seçimlerden Sonra Türk Lirası Yüzde 35 Değer Kaybetti

28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından Türk Lirası’nın Dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 35’e dayandı. Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 42 civarında. Dolar/TL kuru 27 lira sınırına dayandı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günü açıklayacağı faiz kararı öncesinde döviz kurunda yeri rekorlar kaydedildi.

Euro, Türk Lirası (TL) karşısında 30 lirayı aşarken; Dolar kuru da yüzde 2’nin üzerinde yükselerek 26,92 lira ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Böylece 28 Mayıs’taki seçimlerin ardından TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 35’e dayandı. Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 42 civarında.

Merkez Bankası geçen ay yüzde8,5 olan politika faizini, yüzde 15’e yükseltmişti. Yüksek enflasyon ve aşırı döviz talebine rağmen Türkiye 27 ay boyunca faiz artırma kararına gitmemişti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek’in gelmesiyle “rasyonel politikalara dönüş” mesajı verilirken Merkez Bankası’nın perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artırımına devam etmesi bekleniyor.

Bloomberg’in anketine göre piyasadaki beklenti faizin yüzde 20’ye çıkarılması yönünde. Reuters’ın anketine görede, Merkez Bankası’nın politika faizini bu hafta 500 baz puan artırarak yüzde 20’ye yükseltmesi bekleniyor.

“Enflasyon ve dolar kuru zirve yapacak”

Öte yandan Bank of America Securities (BofA) ekonomistleri, Türkiye’ye ilişkin olarak paylaştıkları raporda enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı, asgari ücretteki yüzde 34’lük artış, ÖTV ve KDV oranlarındaki artış nedeniyle 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 44’ten yüzde 58’e yükseltildi. Enflasyonun gelecek Mayıs ayında yüzde 65 ile zirve seviyeye ulaşacağı öngörüldü.

Bank of America Securities (BofA) yıl sonu dolar/TL tahmininin ise 31 TL olduğunu açıkladı.

Paylaşın

Yıl Sonu Dolar Kuru Beklentisi 28,46’ya Yükseldi

Merkez Bankası’nın yıl sonu dolar kuru beklentisi 26,18’den 28,46’ya yükseldi. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 28,99 lira iken, bu anket döneminde 31,42 lira olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 38,55’ten yüzde 43,82’ye yükseldi, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise yüzde 30,65’den 33,21’e yükseldi. Banka’nın 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise yüzde 18,12’den yüzde 19,04’e yükseldi.

Merkez Bankası’nın 2023 büyüme tahmini ise 3,8’den 3,y’e geriledi. Banka 2024 büyüme beklentisi de yüzde 4,5’dan yüzde 4,3’e düşürdü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Nisan ayı sonuçlarını yayımlandı.

Buna göre, Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 38,55 iken, bu anket döneminde yüzde 43,82 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 30,65 iken, bu anket döneminde yüzde 33,21 olmuştur. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 18,12 ve yüzde 19,04 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 18,13 iken, bu anket döneminde yüzde 18,94 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 17,56 iken, bu anket döneminde yüzde 19,17 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 26,18 TL iken, bu anket döneminde 28,46 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 28,99 TL iken, bu anket döneminde 31,42 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,8 iken, bu anket döneminde yüzde 3,7 olarak gerçekleşti. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,5 iken, bu anket döneminde yüzde 4,3 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri Swap Hariç Eksi 48,1 Milyar Dolar

7 Temmuz haftasında Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervi eksi 48 milyar 100 milyon dolar oldu. Önceki hafta bu rakam eksi 50 milyar 300 milyon dolar olarak kaydedilmişti.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre brüt rezervler 7 Temmuz haftası itibariyle 110,4 milyar dolara yükseldi. Böylelikle son 1 ayda rezervlerde 11 milyar dolara varan yükseliş izlendi.

İyileşme net rezerv rakamlarına da yansıdı. TCMB’nin net rezervi aynı dönemde 13,2 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta net rezervler 9,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlama da sürdü. 7 Temmuz haftasında TCMB’nin swap hariç net rezervi eksi 48,1 milyar dolar oldu. Önceki hafta bu rakam eksi 50,3 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Haziran’da En Fazla Borsa Kazandırdı

Haziran ayında en fazla reel getiri sağlayan yatırım aracı BIST 100 endeksi, yılın ilk altı ayında en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı külçe altın oldu. Son 12 ay incelendiği zaman ise, BIST 100 endeksi yine en fazla reel getiri sağlayan yatırım aracı olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Haziran 2023 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 11,10, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 13,86 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Amerikan Doları yüzde 10,33, Euro yüzde 9,85 ve külçe altın yüzde 1,44 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 4,54 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 10,05 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde; Amerikan Doları yüzde 13,07, Euro yüzde 12,58 ve külçe altın yüzde 3,95 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 2,17 ve DİBS yüzde 7,81oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 14,70, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 16,45 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olmuştur. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 16,00, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,72 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 17,57, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,71 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 21,56, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 24,81 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık en yüksek reel getiri BIST 100 endeksi

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 52,13, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 54,56 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 3,96 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Euro yüzde 0,40, Amerikan Doları yüzde 2,69, DİBS yüzde 10,31 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 17,28 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 5,62 ve Euro yüzde 1,19 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları yüzde 1,14, DİBS %8,88 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 15,96 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Merkez’den “Kur Korumalı Mevduat” Hamlesi

Kamu bankaları önceki gün Kur Korumalı Mevduat (KKM) dönüşleri nedeniyle dolar satışı yapmıştı. Bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) yeni bir karar alarak özel bankaların da döviz teminini karşılama kararı aldı.

Hürriyet‘ten Neşe Karanfil‘in haberine göre, Merkez Bankası’nın özel bankalara KKM dönüşü için ödeyeceği dövizde minimum işlem tutarı 500 bin dolar/avro olacak. İşlem bilgileriyle ilgili her türlü uyuşmazlıkta telefon görüşmeleri kayıtları esas alınacak.

Merkez Bankası’nın bankalara dün gönderdiği talimatta uygulama şöyle anlatıldı:

Talimatta kur korumalı mevduat (KKM) hesap sahiplerinin vade tarihinde hesaplarını yenileme ilgilerinin devam etmekle birlikte vade sonunda döviz talep etmeleri halinde döviz piyasasında likidite ihtiyacının oluşabildiği belirtildi.

Bankaların vade sonunda ihtiyaç duyacakları döviz likiditesinin piyasa koşulları çerçevesinde Merkez Bankası’nca doğrudan karşılanabilmesine ve bankaların döviz likiditesi yönetimine destek olunmasına karar verildiği de bildirildi.

İşlemler döviz piyasasında işlem yapmaya yetkili tüm bankalarla gerçekleştirilebilecek. Bankalar döviz alım taleplerini döviz piyasalarında işlem yapma yetkisi bulunan kişilerce ve telefon aracılığıyla Döviz Piyasaları Müdürlüğü’ne iletecek. İşlemler için komisyon alınmayacak. Teminat ve limit aranmayacak.

Bankalara yapılacak döviz ödemeleri bankaların işlemlere ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesinden sonra gerçekleştirilecek. İşlemler Türk Lirası karşılığında ABD doları veya avro cinsinden olacak.

İşlemlerde saat 11.00’da Merkez Bankası tarafından ilan edilen döviz alış kurları kullanılacak. İşlemler tam iş günlerinde 13.30-15.00 saatleri arasında yapılacak. Minimum işlem tutarı 500 bin dolar/euro olarak belirlendi.

Merkez Bankası bankaları daha fazla döviz talep etmemeleri yönünde de uyardı. Talimatta, işlemler sonrasında yükümlülüğünü yerine getiremeyen veya Merkez Bankası’ndan aldığı döviz tutarının KKM hesap sahipleri tarafından vade sonunda ilgili bankanın talebinden fazla olduğu tespit edilen bankalara müeyyide uygulanabileceği belirtildi.

İşlem bilgileri ile ilgili her türlü uyuşmazlıkta telefon kayıtlarının dikkate alınacağı kaydedildi. Talimatta, uyuşmazlığın giderilememesi durumunda Merkez Bankası’nın düzenleme ve değerlendirmelerinin esas kabul edileceği de vurgulandı.

KKM 2,7 trilyon lirayı aştı

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 23 Haziran haftasına ilişkin bankacılık verilerini açıkladı. Buna göre söz konusu hafta itibarıyla Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının toplamı 2 trilyon 719 milyar 608 milyon liraya ulaşarak yeni zirvesini gördü

23 Haziran haftasında KKM hesaplarında 91 milyar 295 milyon liralık artış yaşandı. Bloomberght’nin aktardığına göre, son verilerle beraber 24 hafta üst üste KKM hesaplarında yükseliş kaydedilmiş oldu. Söz konusu 24 haftada hesaplarda 1 trilyon 349 milyar 599 milyon liralık artış yaşandı.

KKM’de 31 Mart’ta faiz üst sınırı kaldırıldı. Alınan kararla KKM’lerde asgari faiz oranı politika faiz oranında olmaya devam ederken, üst sınırı bankalar belirlemeye başladı.

Faiz yüzde 40’ın üzerinde

Bu karardan önce yüzde 11.5 olan KKM faizi bu hafta itibarıyla ortalama yüzde 40’ın üzerine çıktı. 31 Mart’tan sonra faizlerinde artmasının etkisiyle KKM’de yükseliş hızlandı. Söz konusu tarihten sonra 1 trilyon 18 milyar 545 milyon liralık yükseliş kaydedildi.

Son olarak geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, kur korumalı mevduat hesabına uygulanan stopaj istisnası 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatılmıştı.

Paylaşın