2023 Yılında Türk Lirası Yüzde 6,4 Değer Kaybetti

2021’de yüzde 44, 2022’de yüzde 30 değer kaybeden Türk Lirası 2023 yılının ilk 5 ayında yüzde 6,4 değer kaybetti. 14 Mayıs seçimlerinden bu yana ise liranın değer kaybı yüzde 2,1’e ulaştı.

Haber Merkezi / Dolar/TL, 20,47 seviyesini görerek TL karşısında tarihin en yüksek seviyesine ulaştı.

Dün gece yarısı, serbest piyasada dolar 20,47 TL’yi geçerken, bu sabah itibariyle dolar 19,99’dan işlem görüyor

Perşembe gününü 19.86 ile kapatan lira, serbest piyasada çok daha yüksek fiyatlardan işlem görüyor.

Reuters haber ajansına göre bu yıl içinde Türk Lirası yüzde 6,4 değer kaybetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü bir televizyon yayınında, Körfez’den yeni gelen finansmanın Merkez Bankası’nı ve piyasayı “kısa bir süre için de olsa rahatlattığını” söylemişti.

TL’nin değer kaybetmeye devam edeceği beklentisiyle seçim döneminde döviz talebi arttı.

Reuters’a göre TL 2021’de yüzde 44, 2022’de yüzde 30 değer kaybetti. 14 Mayıs seçimlerinden bu yana ise liranın değer kaybı yüzde 2,1’e ulaştı.

Merkez Bankası’nın net döviz rezervi 2002’den bu yana ilk kez eksiye düştü ve 19 Mayıs itibarıyla -151.3 milyon dolar seviyesini gördü.

Türk Lirasının bu yılki değer kaybı Şubat ayında meydana gelen ve 50 binden fazla kişinin ölümüne neden olan depremlerden sonra gerçekleşti. Lira 14 Mayıs’taki oylamadan bu yana ise yüzde 2,1 değer kaybetti.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat 2,4 Trilyon Liraya Ulaştı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 18 Mayıs haftasına ilişkin bankacılık sektörü verilerini paylaştı. Verilere göre KKM büyüklüğü geçen hafta 51,4 milyar lira artarak 2 trilyon 398 milyar 169 milyon liraya çıktı. 

Haber Merkezi / Bankacılık sektörünün mevduatı geçen hafta 10 trilyon 365 milyar 390 milyon liraya geriledi. Krediler ise 18 Mayıs haftasında 9 trilyon 64 milyar 58 milyon liraya düştü. Takipteki alacaklar ise geçen hafta 168 milyar 486 milyon liraya geriledi.

KKM nedir?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nca (TCMB), her gün saat 11.00’de dolar, euro ve sterlin üzerinde alış kuru duyurulmaktadır.

Kur dönüşüm miktarı miktarı oranlanırken vade nihayetindeki TCMB dolar, euro ve sterlin alış kuru ile ilk zamanda yürürlükte olan TCMB USD, EUR ve GBP alış kuru arasındaki oransal ayrım göz önünde bulundurulacaktır.

KKM TL Hesabı ile alakalı bütün tediyeler Türk Lirası cinsinden yapılır. Açılışta her zaman TCMB tarafından duyurulan USD, EUR ve GBP döviz kuru dikkate alınır.

KKM hesabı nasıl açılır?

Kur Korumalı Mevduat Hesabı, hali hazırda müşterisi olduğunuz bankanın mobil internet bankacılığı ya da bankanın uygulamaları üzerinden açılabilir.

Aynı zamanda bank şubesine giderek KKM hesabı başvurusunda bulunabilirsiniz. Kur Korumalı Mevduat TL hesabı açtırmak için müşterisi olduğunuz banka önemli değildir. Dilediğiniz bankada bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

Kur Korumalı kur farkı nasıl hesaplanır?

Kur koruması ile hesabınızın kapanış tarihindeki döviz kuru, hesabınızın açılış tarihindeki döviz kurundan yüksek ise aradaki fark size ödenecektir.

Kur Korumalı mevduat hesabı şartları nelerdir?

Hesap sahibinin “yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşı ya da Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişi olması” gerekmektedir. Bunun dışında Kur korumalı mevduatta kapsam genişliyor.

KKM riskli mi?

Normal koşullarda kişi kur riskini kendisi üstlenmektedir. KKM ise kur riskini tamamen kamunun üstlenmesine neden olan bir araçtır.

Eğer kur artarsa, aradaki farkı bizzat devlet kendi ödemeyi taahhüt etmektedir. Nitekim 2022 yılında KKM’nin devlete maliyeti yaklaşık 200 milyar lira civarında olmuştur.

Kur Korumalı Hesap en az kaç olmalı?

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesabı açmak için minimum tutar 1.000 (bin) TL, maksimum tutar 500.000.000 (beş yüz milyon) TL’dir.

KKM günah mı?

ALO 190 Fetva Hattı ‘kur korumalı mevduat’ uygulaması için “Vadeli mevduatta da faiz geçerli kur korumalıda da. Sonuçta banka fazlalık veriyor, yani faiz tahakkuk ediyor. Bu yüzden sakıncalı, haram” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Uzmanlar Açıkladı: Merkez Bankası’nın Net Rezervleri Büyük İhtimalle Ekside

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt döviz rezervlerinin geçen hafta 3,5 milyar dolar azaldığı, net rezervlerin büyük ihtimalle 2002’den bu yana ilk defa eksiye düştüğü hesaplandı.

Reuters’a konuşan beş bankacılık sektörü uzmanının bu net döviz rezervi hesaplamasına, diğer ülkelerle yapılan swap anlaşmaları dahil.

Bankacıların brüt rezervlerdeki azalış hesapları 3,3 ile 3,7 milyar dolar arasında değişti. Böylece brüt rezervler 101,5 milyar dolara düşmüş olacak.

Merkez Bankası’nın haftalık verileri Perşembe günleri yayımlanıyor.

Geçen hafta yayımlanan önceki haftaya dair verilerde, brüt döviz rezervlerinin bir haftada 9 milyar dolar azaldığı görülmüştü. Net rezervlerde de sert bir düşüş yaşanmıştı.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın

Bankalardan Şirketlere 5 Bin Dolar Limiti

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, seçim öncesi bankaların son iki işlem gününde hiç döviz vermediğini hatırlatarak, şu anda kurumsala bin ile 5 bin dolar arası limit verdiklerini kaydetti.

Bunun farkında olan döviz bürolarının da doları yüksekten sattığına işaret eden Önel, “Şu an ithalat evrakını almakta zorlanıyoruz. Alırken de mecburen yüksek maliyetli kurdan alıyoruz. Bu da otomatikman bizim nihai ürün fiyatlarımıza yansıyor” dedi.

Bankaların, şirketlere günlük bin ila 5 bin dolar arası limit verirken, saat 11.00’a kadar gelen döviz taleplerinin bankalarca değerlendirildiği, sonraki saatlerde ise döviz satışı yapılmadığı belirtiliyor.

Ekonomim’e konuşan TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, fiziki döviz talebinin karşılanmasında sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Dövizi sabah saatlerinde aldınız, aldınız. Yoksa mümkün değil” dedi.

Fayat , “Alsak da yine zarardayız. İhracatçılar olarak TL reeskont kullandığımızda bize verilen yüzde 2 primi dahi yüzde 3-4 fark vererek alıyoruz. Yani kendi dövizimizi ucuza satıp pahalıya alıyoruz” ifadesini kullandı.

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, seçim öncesi bankaların son iki işlem gününde hiç döviz vermediğini hatırlatırken, şu anda kurumsala bin-5 bin dolar arası limit verdiklerini kaydetti.

Bunun farkında olan döviz bürolarının da doları yüksekten sattığına işaret eden Önel, “Şu an ithalat evrakını almakta zorlanıyoruz. Alırken de mecburen yüksek maliyetli kurdan alıyoruz. Bu da otomatikman bizim nihai ürün fiyatlarımıza yansıyor” diye konuştu.

Paylaşın

Dolar İlk Kez 20 Liranın Üzerini Gördü

Dolar/TL kuru, bankalar arası piyasada ilk kez 20’nin üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Dolar kurundaki rekor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN International’a verdiği röportajdaki faiz mesajlarının ardından geldi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 25 Mayıs Perşembe günü faiz kararını açıklamak için toplanacak. Merkez Bankası, son toplantısında politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 8,5’te sabit tutmuştu.

Türkiye’de yurt içi piyasalar üç günlük tatilin ardından açılırken Dolar/TL kuru haftaya yeni bir rekorla başladı. Kur, bankalar arası piyasada ilk kez 20’nin üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı.

Bloomberg HT’nin haberine göre, Dolar/TL kuru sabah saatlerinde yüzde 4,3 yükselişle 20,6588’e kadar çıktı. Kur daha sonra 19,82 seviyesine indi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz mesajı

Dolar kurundaki rekor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN International’a verdiği röportajdaki faiz mesajlarının ardından geldi. CNN röportajında faizleri düşürmeye devam edeceğinin sinyalini veren Erdoğan, faiz düşürüldüğü için enflasyonun da düşmeye başladığını söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi faiz 8,5’te ve enflasyon da düşüyor, daha da düşecek. Enflasyon bu ülkede kesinlikle faizle beraber inerek halkımın çok daha rahat edebileceği bir konuma gelecek. Bunu bir ekonomist olarak konuşuyorum, yani hayali değil. Eğer böyle bir durum olmamış olsa zaten bu inmezdi” demişti.

Gözler Perşembe gününde

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 25 Mayıs Perşembe günü faiz kararını açıklamak için toplanacak. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın politika faizini bir kez daha sabit tutacağını tahmin ediyor.

Para Politikası Kurulu, 27 Nisan’daki son toplantısında politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 8,5’te sabit tutmuştu.

Paylaşın

Türk Lirası, Dolar Karşısında Tüm Zamanların En Düşük Seviyesine Geriledi

Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarının ortaya çıkmasından bu yana değer kaybeden Türk Lirası, dolar karşısında tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi ve 19,78’i gördü.

Değer kaybının gerekçelerinden birinin de Erdoğan’ın seçilmesi halinde mevcut para politikasını sürdürmesi beklentisi olduğu belirtiliyor.

Türkiye’de bankacılık hisselerinde görülen üç günlük değer kaybının bugün nispeten dengelendiği ülkenin döviz rezervlerine ilişkin verinin de bugün açıklanacağı hatırlatılıyor.

Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda para birimleri ABD doları karşısında değer kaybediyor. TL, dolar karşısında tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi ve 19,78’I gördü. Bankaların ABD doları alış ve satış fiyatları arasındaki fark da 2 TL’nin üzerine çıktı.

Reuters haber ajansının haberinde TL’nin Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin sonuçlarının ortaya çıkmasından bu yana değer kaybettiği belirtiliyor.

Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklenenin üzerinde bir oy performansı göstermesi ve seçimin ikinci tura kalmasının ardından TL’nin değer kaybettiği belirtiliyor. Değer kaybının gerekçelerinden birinin de Erdoğan’ın seçilmesi halinde mevcut para politikasını sürdürmesi beklentisi olduğu belirtiliyor.

Reuters haber ajansının görüşlerine başvurduğu In Touch Capital Markets üst düzey analisti Piotr Matys “Eğer Türkiye Merkez Bankası (TCMB), faiz oranlarını önemli ölçüde yükseltmezse, arka kapı döviz müdahaleleri durdurulursa veya belirgin bir şekilde azalırsa, lira hızla değer kaybedebilir” değerlendirmesini yapıyor.

Reuters’ın haberin de Türkiye’de bankacılık hisselerinde görülen üç günlük değer kaybının bugün nispeten dengelendiği ülkenin döviz rezervlerine ilişkin verinin de bugün açıklanacağı hatırlatılıyor.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Dolar Kuru Beklentisi Belli Oldu

Merkez Bankası’nın yıl sonu dolar kuru beklentisi 23,15’ten 23,09’a geriledi. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 24,08 lira iken, bu anket döneminde 24,61 lira olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisi 37,77’den yüzde 37,17’ye gerilerken, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise yüzde 31,02’den yüzde 29,84’e geriledi. Banka’nın 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise yüzde 17,54’ten 17,74’e yükseldi.

Merkez Bankası’nın 2023 büyüme tahmini ise 3,5’tan 3,7’ye yükseldi. Banka 2024 büyüme beklentisi de yüzde 4,4’den yüzde 4,6’ya yükseltildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Mayıs ayı sonuçlarını yayımlandı.

Buna göre, katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 37,77 iken, bu anket döneminde yüzde 37,17 olmuştur. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 31,02 iken, bu anket döneminde yüzde 29,84 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 17,54 ve yüzde 17,74 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 8,73 iken, bu anket döneminde yüzde 9,21 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 8,50 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 23,15 TL iken, bu anket döneminde 23,09 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 24,08 TL iken, bu anket döneminde 24,61 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,5 iken, bu anket döneminde yüzde 3,7 olarak gerçekleşti. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,4 iken, bu anket döneminde yüzde 4,6 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Döviz Talebi Nasıl Düşer?

“İthalata dayalı bir büyüme modeline sahip olduğumuz için, döviz talebini azaltmak amacı ile yapılabilecek bir tercih büyümeden feragat etmek olabilir. Seçim öncesi dönemde gözlemlenen ivme kaybı kısmen bu tercihin yansıması olabilir.

Bu yol seçilirse piyasa faizleri üzerindeki baskılama gevşetilir. Bu senaryonun kuru kontrol altında tutabilmesi durumdan büyüme sıfıra yaklaşır. Enflasyon daha fazla artmaz ama mevcut 45’li seviyelerinden pek de aşağı inmez.”

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Selva Demiralp, 14 Mayıs’ta yapılan seçimler sonrası oluşan tabloyu ve ekonomi senaryolarını BBC Türkçe’ye yorumladı.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden göreve seçilme olasılığı arttı.

Erdoğan faiz indirimlerinin devamı konusunda oldukça net sinyaller veriyor. Normalde böylesine sade bir iletişimin belirsizlikleri ortadan kaldırması ve piyasa dostu olması beklenir. Oysa tersi bir tablo gözlemliyoruz.

Seçimden hemen önce Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilme şansının arttığı algısı ile borsa yükselip risk primi düşerken, seçim sonrasında Erdoğan’ın yeniden kazanma ihtimalinin artması ile birlikte TL’deki değer kaybının hızlandığını, borsanın düştüğünü ve risk priminin yükseldiğini gözlemliyoruz. Üstelik tüm bunlar iktidarın kur ve borsa üzerindeki baskılama gücüne rağmen yaşanıyor.

Piyasalardaki bu gelişmeler, ekonomik krizden çıkış konusunda muhalefetin sözünü verdiği ortodoks politikalara olan inancı gösteriyor.

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ekonomi politikalarında ne vadediyorlar?

İkinci turda oy verecek olan seçmen sadece cumhurbaşkanını seçmekle kalmayıp aynı zamanda ekonomi politikalarını da seçecek.

İktidarın bu zamana kadar attığı adımlar ortodoks değildi. Ancak her ne kadar seçilen yol ortodoks olmasa da elde edilen sonuçlar ortodoks politikaların öngörüleri ile uyumlu oldu. Zira şu anda tecrübe ettiğimiz üzere, faiz indirimleri sonucunda enflasyonun kontrolden çıkacağı, bu konuda ısrar edilirse büyümenin de ivme kaybedeceği çıkarımları geleneksel politikaların öngörüleri idi.

Döviz arzı artırılmalı ya da döviz talebi kısılmalı

Düşük faiz politikalarının devam ettirilebilmesinin belkemiğini kur üzerinde oluşan baskıları bertaraf etmek oluşturuyor. Bunun için ise ya döviz arzını artırmak ya da döviz talebini kısmak lazım.

Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin çok tehlikeli seviyelere inmesi ve yabancı sermaye girişini caydıran politikalar nedeniyle döviz arzını sağlayabilmek giderek daha maliyetli hale geliyor. Bu durumda mevcut politikaların sürdürülebilmesi için döviz talebini kısıcı politikalar geliştirilmesi gerektirecektir.

Döviz talebi nasıl düşer?

İthalata dayalı bir büyüme modeline sahip olduğumuz için, döviz talebini azaltmak amacı ile yapılabilecek bir tercih büyümeden feragat etmek olabilir. Seçim öncesi dönemde gözlemlenen ivme kaybı kısmen bu tercihin yansıması olabilir.

Bu yol seçilirse piyasa faizleri üzerindeki baskılama gevşetilir. Bu senaryonun kuru kontrol altında tutabilmesi durumdan büyüme sıfıra yaklaşır. Enflasyon daha fazla artmaz ama mevcut 45’li seviyelerinden pek de aşağı inmez.

Mısır modeli nedir?

Eğer 2024 yerel seçimleri öncesinde büyüme odaklı politikalardan vaz geçilmezse o zaman kur üzerindeki baskılar da devam edecektir. Bu baskıları hafifletmek amacıyla halihazırdaki sermaye kontrollerinin dozu Mısır örneğine benzer bir şekilde artırılabilir. Şayet piyasalarda bir panik yaratmadan bu sıkılaştırma yapılabilirse ekonomik büyüme yavaşlasa da bir süre daha devam ettirilebilir.

Çifte kur sisteminin hakim olduğu ve serbest piyasa ile resmi kur farkının yüzde 20’lere çıktığı Mısır örneğinde eldeki kıt döviz en zaruri ihtiyaçlar için kullanılıp hane halkının döviz talebi büyük ölçüde sınırlandırılıyor. Bu tür bir uygulamaya geçilirse Mısır’da olduğu gibi döviz yetersizliği nedeniyle yurt dışı seyahat ya da ithal tüketimin kısıtlanması gibi günlük hayata doğrudan yansıyacak sonuçlar doğabilir.

Şu anda çok da uzak olmadığımız bu örneğin sadece alım gücümüzde bir erime değil yaşam şeklimizde de önemli sınırlamalar getirebileceğini, dış dünyaya açılan kapıları önemli ölçüde kapatabilecek sonuçları olduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var.

Görülen o ki mevcut ekonomi politikalarının sürdürülmeye çalışıldığı bütün senaryolar seçim öncesi dönemden çok daha olumsuz sonuçlarla bitiyor. Kuşkusuz Kılıçdaroğlu’nun temsil ettiği ortodoks politikalar da önümüzdeki bir iki sene toz pembe bir tablo çizmiyor. Ancak arada önemli bir fark var.

Bir tarafta hatalı ve bu sebeple de maliyetli olan bir politikada ısrar var. Literatür bu tür ısrarların geri dönüşü çok zor olan ve ağırlıklı olarak ekonomik bunalımlarla sonuçlanan sonuçları olduğuna işaret ediyor. Diğer tarafta ise seçim öncesi politika hatalarının maliyetlerini ödeyip bu hatalardan dönmeye odaklı bir plan var.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduatta Yeni Rekor!

16 hafta üst üste artış yaşanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) geçtiğimiz hafta 2 trilyon lirayı aşarak rekor kırdı. 28 Nisan haftasında KKM hesaplarında 137 milyar 798 milyon liralık artış yaşandı.

Haber Merkezi / KKM’de 31 Mart’ta faiz üst sınırı kaldırılmış, alınan kararla KKM’lerde asgari faiz oranı politika faiz oranında olmaya devam ederken, üst sınırı bankalar belirlemeye başlamıştı. Bu karardan önce yüzde 11.5 olan KKM faizi ortalama yüzde 20’nin üzerine çıktı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 28 Nisan haftasına ilişkin bankacılık verilerini açıkladı.

Buna göre şubatın ilk haftasında 1 trilyon 455 milyar TL olan mevduat hesaplarının toplamı 2 trilyon 117 milyar 590 milyon liraya ulaşarak yeni zirvesini gördü. 28 Nisan haftasında KKM hesaplarında 137 milyar 798 milyon liralık artış yaşandı.

Son verilerle beraber KKM hesaplarında 16 hafta üst üste artış yaşanmış oldu.Söz konusu 16 haftada hesaplarda 747 milyar 581 milyon liralık artış yaşandı.

KKM’de 31 Mart’ta faiz üst sınırı kaldırılmış, alınan kararla KKM’lerde asgari faiz oranı politika faiz oranında olmaya devam ederken, üst sınırı bankalar belirlemeye başlamıştı.

Bu karardan önce yüzde 11.5 olan KKM faizi ortalama yüzde 20’nin üzerine çıktı. Bu kararın da etkisiyle nisan genelinde KKM’deki artış 416 milyar 527 milyon lirayı buldu.

Bakan Nebati’den Kur Korumalı Mevduat açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, NTV canlı yayınında enflasyon, döviz kurlarındaki gelişmeler, faizler, emekli ve memur zamları gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Nebati, dövizle ilgili dedikoduların gerçeği yansıtmadığını belirterek, seçim sonrası rallinin söz konusu olmadığını söyledi. Nebati ayrıca kur korumalı mevduat uygulamasının bu sene sonlandırılamayacağını belirtti.

Nebati şöyle konuştu:

TÜİK’i beklemiyoruz. Kendi ekibimizi kurduk. Piyasa oynaklığını takip etmek için sahayı takip ediyoruz. Artık enflasyon baz etkisiyle düşüyor kısmını geçti. Aldığımız tedbirler, lojistik maliyetlerinin düşmesi gibi etkenler baskıyı azalttı. Motorin geçen yılki fiyatın altında. Gübre fiyatları düştü. Bunun etkisini hissedilir bir şekilde göreceğiz. Enerji maliyetlerinin aşağı yönlü gitmiş olması ve dövizin belli seviyede gitmesi enflasyona olumlu yansıyor.

Vatandaşlarımızın beklentileri enflasyon hedeflemelerimiz doğrultusunda yapmasını, sağa sola bakmadan ona göre pozisyon alması gerektiğinin altını çiziyorum. OVP’deki hedeflerimize (2023 yıl sonu için enflasyon hedefi yüzde 24,9, 2024 için yüzde 13,8, 2025 için yüzde 9,9) bağlıyız. Depremin enflasyona etkisinin sınırlı kalacağınız gördük.

Döviz kurlarındaki rallinin tekrar gerçekleşeceği dedikoduları gerçeği yansıtmıyor. Dövizdeki ikili fiyatın oluşması dedikoduları güçlendirse de ralli olması söz konusu değil. Birileri yüksek faiz bekliyor olabilir, gerçekleşmeyecek. Muhalif kanattan hiçbir ekonomi yöneticisi ben faizleri artıracağım demedi. Faizi artıracak mısınız, artırmayacak mısınız? Muhalif taraftaki parlatmaya çalıştıkları kim varsa faizleri artıracağım diyemez.

Piyasa faiz artırımı noktasında net bir duruşu sergilemiş durumda. Bu adımın çok farklı travmalara sebep olacağını karşı tarafın da bizim de bildiğimizi ifade edeyim. Kur korumalı geçici olarak getirildi ve bu yılın sonuna kadar uygulanması öngörüldü. Şu anda 2 milyon kullanıcı var. Türkiye’deki kullanıcı tarafından o kadar kabul edilen bir araca dönüştü ki, bununla ilgili çıkış senaryoları bu yıl olmaz.”

Paylaşın

Dolar Kuru İçin 14 Mayıs Sonrası Beklenti Ne Yönde?

Dünya basını 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor. Peki, 14 Mayıs seçimleri sonrası Dolar Türk Lirası kuru beklentisi ne yönde?

Uluslararası ve yurt içi kimi ekonomi çevrelerinde, muhalefetin kazanması halinde Türk ekonomisinde faiz yükseltme de dahil olmak üzere ortodoks politikalara geri dönüş yönünde bir beklenti var.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Türk lirasına yönelik seçim sonrası beklenen ‘kötümser’ bakış açısı konusunda temkinli bir yaklaşım sergiledi.

Türk ekonomisine yönelik çok sayıda raporda seçim sonrası doların sert yükselişine dikkat çekildiğini belirten IIF, ancak seçim sonuçlarının ‘krediye dayalı büyüme modeline son verebileceği’ gerekçesiyle piyasaladaki kötümserliği ‘aşırı’ olarak nitelendirdi.

Türkiye’de rekor seviyelere yükselen cari açık, piyasanın dolara karşı ‘daha zayıf’ bir TL değer görüşünü besliyor.

TL, dolar karşısında bu yıl yüzde 3, 2020’nin başından bu yana ise yaklaşık yüzde 70 değer kaybetti.

IIF raporunda “Piyasaların, mayısta yapılacak seçimler öncesinde Türk lirasına karşı olumsuz bir tavır takındığını ve devalüasyonunun IIF tarafından belirlenen 21 dolar adil değer eşiğinin çok üstünde olacağını öngördüğüne dikkat çekildi.

Cari açıktaki hızlı genişleme ve bu genişlemenin altında yatan nedenler göz önüne alındığında, “bu kötümserliğin anlaşılabilir” olduğunu vurgulayan IIF raporu, ancak seçimlerin “Türkiye’nin krediye dayalı büyüme modelinin sona ermesine zemin hazırlayabileceği” için piyasanın kötümserliğini “aşırı” olarak nitelendirdi.

Reuters’a konuşan Capital Economics’in gelişmekte olan piyasalar baş ekonomisti William Jackson ise Türkiye’de yaklaşan seçimlerin “yabancı fonları çekmeyi zorlaştırabileceğini” belirterek, “Türkiye’ye girişler durgun seyrediyor, bu da Merkez Bankası’nı dış açığı finanse etmek için küçük rezervlerini satmaya zorluyor” dedi.

Jackson, “büyük bir döviz rezervi düşüşünün kapıda olabileceğine” de dikkat çekti.

Türkiye’de geçen yıl yaklaşık 49 milyar dolar olan cari açık şubat ayında 18 milyar doları aştı. Uluslararası ve yurt içi kimi ekonomi çevrelerinde, muhalefetin kazanması halinde Türk ekonomisinde faiz yükseltme de dahil olmak üzere ortodoks politikalara geri dönüş yönünde bir beklenti var.

Nisan ayı başında Türk ekonomisine yönelik bir rapor yayınlayan HSBC ise Türk lirasının seçim sonucundan bağımsız olarak zayıflayacağı tahmininde bulundu. Küresel banka daha önce 21 olarak açıkladığı yıl sonu dolar/TL beklentisini 24 düzeyine çıkarmıştı.

HSBC, seçim sonuçları nasıl olursa olsun Türk lirasının zayıflamasının olası olduğuna dikkat çekti.

HSBC CEEEMEA Bölgesi Kur Stratejisti Murat Toprak, bozulan temeller ve TL’nin aşırı değerlendiğine dair işaretlerin kurda bankanın daha önce öngördüğünden daha geniş bir düzeltmeye yol açabileceğini belirtti.

New York merkezli Morgan Stanley bankası da, nisan ayı başındaki raporunda, Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi kim kazanırsa kazansın TL’nin dolar karşısında değer kaybedeceği öngörüsünde bulundu.

Ancak ABD’li banka, muhalefetin kazanması durumunda 2024 yılının ikinci yarısında toparlanma olabileceği tahmininde bulundu.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın