Türk Lirası, Mehmet Şimşek’e Rağmen Değer Kaybediyor

Türk lirası haftaya değer kaybederek başladığı Dolar 21,16’dan işlem görürken, Euro 22,62 TL’den işlem görüyor. Bu arada Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 2,31 artışla 5.233,23 puandan başladı.

Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” demişti.

Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansı, Mehmet Şimşek’in Maliye ve Hazine Bakanlığı’na getirilmesine rağmen Türk lirasının haftaya değer kaybederek başladığını bildirdi.

Piyasaların açılmasıyla Dolar/TL kuru 21,16’dan işlem görürken, Euro/TL kuru 22,62 TL’den işlem görüyor. Bu arada Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 2,31 artışla 5.233,23 puandan başladı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” demişti.

Şimşek ayrıca, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” ifadesini kullanmıştı.

Reuters “Şimşek’in atanmasının, Erdoğan’ın lirayı değersizleştiren faiz indirimlerinden uzaklaştığının bir işareti olarak görülebileceği” yorumunu yaptı.

“Türkiye’nin uzun vadeli görünümü hala çok olumlu”

Federated Hermes’te gelişmekte olan piyasalar sabit gelir kıdemli portföy yöneticisi Mohammed Elmi’nin de görüşlerine yer veren Reuters, Elmi’nin “Umut, Şimşek’in çok ihtiyaç duyulan ekonomide ortodoks politikaları başlatmasıdır ve piyasayla daha etkili bir şekilde etkileşime girmesidir” sözlerini aktardı.

Elmi’ye göre, Türkiye’nin yıllık tüketici fiyatları enflasyonu geçen yıl yüzde 85’i aşarak 24 yılın zirvesine ulaştı ve Nisan ayında yüzde 44 olarak gerçekleşerek daha fazla parasal sıkılaştırma ihtiyacını ortaya koydu.

Elmi ayrıca, “Güvenilir bir ekonomi politikasına basit bir dönüş, Türkiye’nin yatırım cazibesinde belirgin bir değişiklik yaratabilir. Türkiye’nin uzun vadeli görünümü hala çok olumlu. Genç bir nüfus, gelişen bir orta sınıf ve kilit bir stratejik konuma sahip bir ülke olarak, lehine bir dizi faktör var” dedi.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Kur Korumalı Mevduat Hamlesi: Prim Ödemeleri…

1 Haziran’dan itibaren açılacak veya yenilenecek Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında prim ödemesi vade sonunda yapılabilecek. Prim ödemeleri Türk Lirası olarak yapılacak.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması için dikkat çeken yeni bir karar aldı.

Merkez Bankası tarafından bankalara gönderilen yazıda, kur korumalı mevduat hesaplarına önden prim ödemesi yapılmaması istendi.

1 Haziran’dan itibaren açılacak veya yenilenecek KKM hesaplarında prim ödemesi vade sonunda yapılabilecek. Prim ödemeleri TL olarak yapılacak.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, KKM’deki toplam tutar 2,4 trilyon liraya çıktı. Kur korumalı mevduat dolar cinsinden ise 121 milyar doları aştı.

Faiz üst sınırının kaldırılmasından bu yana KKM hesaplarına giriş hızlandı. Son 7 haftada KKM’deki artış 32,6 milyar dolar olarak kaydedildi.

KKM uygulaması Aralık 2021’de dolardaki hızlı yükseliş sonrası döviz piyasasının dengelenmesi için devreye sokulmuştu.

KKM hesabı nasıl açılır?

Kur Korumalı Mevduat Hesabı, hali hazırda müşterisi olduğunuz bankanın mobil internet bankacılığı ya da bankanın uygulamaları üzerinden açılabilir.

Aynı zamanda bank şubesine giderek KKM hesabı başvurusunda bulunabilirsiniz. Kur Korumalı Mevduat TL hesabı açtırmak için müşterisi olduğunuz banka önemli değildir. Dilediğiniz bankada bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

Kur Korumalı kur farkı nasıl hesaplanır?

Kur koruması ile hesabınızın kapanış tarihindeki döviz kuru, hesabınızın açılış tarihindeki döviz kurundan yüksek ise aradaki fark size ödenecektir.

Kur Korumalı mevduat hesabı şartları nelerdir?

Hesap sahibinin “yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşı ya da Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişi olması” gerekmektedir. Bunun dışında Kur korumalı mevduatta kapsam genişliyor.

KKM riskli mi?

Normal koşullarda kişi kur riskini kendisi üstlenmektedir. KKM ise kur riskini tamamen kamunun üstlenmesine neden olan bir araçtır.

Eğer kur artarsa, aradaki farkı bizzat devlet kendi ödemeyi taahhüt etmektedir. Nitekim 2022 yılında KKM’nin devlete maliyeti yaklaşık 200 milyar lira civarında olmuştur.

Kur Korumalı Hesap en az kaç olmalı?

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesabı açmak için minimum tutar 1.000 (bin) TL, maksimum tutar 500.000.000 (beş yüz milyon) TL’dir.

KKM günah mı?

ALO 190 Fetva Hattı ‘kur korumalı mevduat’ uygulaması için “Vadeli mevduatta da faiz geçerli kur korumalıda da. Sonuçta banka fazlalık veriyor, yani faiz tahakkuk ediyor. Bu yüzden sakıncalı, haram” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Dolar, Bir Kez Daha Rekor Kırdı

28 Mayıs yapılan ve Erdoğan’ın kazandığı Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin ardından tarihi zirvesini gören dolar, Haziran’ın ilk gününe de rekorla başladı. TL’nin değer kaybı artarken, dolar, 20,95 TL seviyesine kadar çıktı.

Benzer bir rekor 22,66 seviyesine gelen Euro/TL’de de kırıldı.

Dolar/TL paritesi gece saatlerinde kısa süreli olarak 22.95 seviyesine yükseldikten sonra 20.7550 seviyesinde işlem görüyor. Yatırımcılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi gününe kadar açıklaması beklenen yeni kabineyi takip ediyor.

Reuters’ın dün yer alan haberine göre, eski Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in kabinede yer almasının neredeyse kesin olduğu belirtiliyor. Ancak yetkililer, Erdoğan’ın Şimşek için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini düşündüğünü, ancak Şimşek’in doğrudan icraat yapmayı tercih ettiği için Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanabileceğini ifade ediyor.

Şimşek’in kabinede olması, hükümetin ekonomi politikalarında köklü değişiklikler getirebileceği anlamına geleceği için yakından izleniyor. Özellikle merkez bankası politikaları ve ekonomi yönetiminin izlediği stratejide değişikliklerin görülmesi bekleniyor.

Sözcü’nün aktardığına göre Generali Investments’ın kıdemli gelişmekte olan piyasalar stratejisti Guillaume Tresca, Şimşek’in kabinede yer alması durumunda yabancı yatırımcılardan olumlu bir tepki alınabileceğini ancak daha önce değişiklik beklentilerinin oluştuğu ancak gerçekleşmediği göz önüne alınması gerektiğini belirtiyor. Tresca, politikalarda gerçek bir değişiklik görmek için merkez bankası ve ekonominin izlediği stratejide değişikliklerin olması gerektiğini vurguluyor.

Dolar/TL paritesi dün gece 22.95 seviyesine yükselmesinin ardından geri çekilerek güne 20.7550 seviyesinden başladı. Ancak seçimlerin ilk turuna göre TL’nin dolar karşısında yaklaşık yüzde 5.4 değer kaybettiği görülüyor. TL, depremden bugüne kadar yüzde 9.3, yıl başından bu yana ise yüzde 9.8 kayıp yaşadı. Son beş yılda TL’nin kaybı ise yüzde 80’i aştı.

Serbest piyasada doların alış fiyatı 20.7730 TL, satış fiyatı ise 20.7750 TL olarak belirlendi. Euro’nun alış fiyatı ise 22.1810 TL, satış fiyatı ise 22.1830 TL olarak kaydedildi.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat’ta Yeni Gelişme: Bazı Bankalar Prim Ödemeyi Durdurdu

19 Mayıs haftası itibarıyla 121.4 milyar dolara yükselen Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına önden prim ödeme uygulamasını bazı bankaların sonlandırdığı iddia edildi.

Gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) KKM’de adeta çılgın primlere neden olan opsiyon primi uygulamasına müdahale edeceği öne sürülmüştü.

Cumhuriyet gazetesinin aktardığına göre, Reuters ajansının görüştüğü dört kıdemli bankacı bankaların bazılarının dünden itibaren, bazılarının ise bugün itibarıyla prim ödemelerine son verdiklerini söyledi.

Bir bankacılık kaynağı, “Rasyoları tutturmak için yapılan bu uygulamalar bilançolar açısından çok sağlıksız etki yaratıyor. Seçim sonrası bu rasyoların uygulanıp uygulanmayacağı bile belli değilken bankaların önden prim ödemeli bu kadar yüksek faiz vermesi doğru değildi. Sona ermesi bilançolar açısından daha sağlıklı oldu” diye konuştu.

Bankacılar KKM hesapları için verilen faizlerin ise hafif gerilemesine karşılık yüksek düzeyde seyretmeye devam ettiğini belirtti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre, 31 Mart itibarıyla 88.8 milyar dolar olan KKM hesaplarında mevduat, 19 Mayıs haftası itibarıyla 121.4 milyar dolara yükseldi.

“Merkez Bankası, Kur Korumalı Mevduat’ta müdahale edecek” iddiası

Öte yandan seçim öncesi bazı bankaların yüzde 40’a kadar çektiği Kur Korumalı Mevduata verdikleri opsiyon primine Merkez Bankası el atıyor. Dövize dönüşebilir kur korumalı mevduatta adeta çılgın primlere neden olan uygulamaya Merkez Bankası’nın müdahale edeceği öne sürüldü.

Paramedya’nın bankacılık kulislerinden aktardığı bilgiye göre, Merkez Bankası kararnamesi ile bankaların dönüşüm oranının yüzde 60’dan yüzde 50’ye düşeceği belirtildi. Bu durumun bankaların KKM’ye verdikleri opsiyon priminde düşüş yaratması bekleniyor.

Yani 10 bin dolarını 3 aylık vade ile dövize dönüşebilir kur korumalı mevduat yapanlara ödenecek yaklaşık 600 dolarlık opsiyon priminin sonu geliyor. Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda KKM’ye talebin kısmen azalması bekleniyor.

Paylaşın

Dolar, Seçim Sonrası Nasıl Bir Seyir İzleyecek?

Türk lirası seçimin ardından ikinci güne de değer kaybıyla başladı. Günün ilk saatlerinde hızla yükselerek 20,26’yı gören dolar 10.20 civarında tekrar yükselerek 20,35’e ulaştı. Öte yandan, euro 21,91, sterlin ise 25,13 seviyesini test etti.

BBC Türkçe’den Özge Özdemir’e konuşan uzmanlarının Dolar/TL kuruna ilişkin geleceğe yönelik tahminleri şöyle;

Analist Beste Naz Süllü, 17 kez seçim kazandığını hatırlattığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleyeceği ekonomi politikalarını tahmin etmenin zor olmadığını söylüyor.

Süllü, TL’nin değer kazanmasına yönelik politikaların izlenmediğini vurgulayarak, “Kurun bu saatten sonra düşmesini kimse beklemiyor” diyor.

Piyasada genel kanı, Dolar/TL’nin suni şekilde 20 seviyesinde tutulduğu, kurun aslında daha da yüksek olması gerektiği yönünde.

Bank of America, kurda adil seviyesinin 24 olduğu görüşünde. Çok sayıda yabancı kurum da kurun 24-25 seviyesinde olmasını bekliyor.

‘Yaz aylarında döviz dengelenebilir’

Global Securities Araştırma Grubu Direktörü Serdar Pazı, Türkiye’de bir dış finansman ihtiyacı olduğunu ancak yaz aylarının gelmesi ve turizmin canlanmasıyla beraber bir dengelenme olabileceğini düşünüyor.

“Yaz aylarında döviz akımı ve döviz talebi birbirini dengeleyebilir” diyen Pazı, seçimlerden önce ciddi bir şekilde arası açılan bankalar arası ve Kapalıçarşı kur makasının da daralacağı görüşünde.

Bankalara getirilen kurallar yüzünden insanların fiziki dolara talebinin artmasıyla, Kapalıçarşı başta olmak üzere döviz bürolarının sağladığı kur ve bankalarda işlem görülen kur arasındaki makas hayli artmıştı.

Pazı, bunda seçim belirsizliğinin azalmasının da bir rol oynayabileceğini vurguluyor.

‘Yeni anlaşmalar gelebilir’

Merkez Bankası’nın rezervleri, kurun ateşinin alınması ve kur ataklarına karşı korunmak için en önemli araçlardan biri.

Peki Merkez Bankası’nın rezervlerinde görülen erimenin etkileri ne olur ve bunun için ne yapılması gerekir?

Yaz aylarının bir rahatlama sağlayabileceğini açıklayan Serdar Pazı, yeni anlaşmaların da gelebileceğini aktarıyor:

“Şu ana kadar çok alışık olmadığımız ölçüde swap anlaşmalarıyla, Körfez ülkelerinden, Çin’den, Azerbaycan’dan ve o ülkelerin merkez bankalarından gelen mevduat ile döviz rezervinde bir tür rahatlama görüldü.

Ancak dış ticaret tarafında ithalat daha hızlı artıyor. Bunun bir şekilde finanse edilmesi gerekiyor, yeni anlaşmaların gelmesi olasılığı fazla.”

‘Sermaye kontrolleri genişletilebilir’

Kurun bundan sonraki seyrinde, yeni kabinede yer alacak isimler ve yeni ekonomi politikası önemli rol oynayacak.

Piyasaların talebi, ortodoks iktisadi politikalara dönülmesi yönünde. Ancak yeni kabinenin düşük faiz politikasından vazgeçip vazgeçmeyeceği bilinmiyor.

Analist Beste Naz Süllü, “Benim beklentim doların 23,80 seviyesinde durması ve buralarda bir denge arayışı olması yönünde. Bu şekilde hesaplamamın da nedeni; beklenen enflasyon, Merkez Bankası’nın eksi rezervleri, cari açığın finansmanı ve seçim ekonomisinden geçen ekonominin sıcak para ihtiyacından dolayı” diyor.

Beste Naz Süllü, Merkez Bankası ve piyasalardaki kur arasındaki makasın açılmasını bekliyor, bunu da Erdoğan’ın zafer konuşmasında bu zamana kadar izlenen politikalardan dönüş olmayacağı sinyalini vermesine bağlıyor.

Süllü, “Kredilerdeki tıkanıklık bizdeki büyümeyi etkileyecek ancak anladığımız kadarıyla kamusal anlamda bir büyüme yaratacak. Enflasyon reçetesi konusunda sermaye kontrollerinin genişletilmesi beklenebilir.

Kurdaki yükselişin faturası politikalara değil de hanehalkı ve kuruluşlara fatura edilebilir. Bu da dövize ulaşmayı daha da zorlaştırabilir” yorumunda bulunuyor.

Kur, seçim belirsizliğinin hakim olduğu dönemde 20’nin üzerine çıkarak rekor tazelemişti.

Merkez Bankası’nın piyasaya müdahale ederek kuru dengede tutmaya çalıştığı için rezervlerini satması ise uzun zamandır gündemdeydi.

Hatta Merkez Bankası’nın net uluslararası rezervleri bir önceki hafta 21 yıl sonra ilk defa sıfırın altına inerek eksi 1,5 milyar dolar oldu.

Paylaşın

“Merkez Bankası, Kur Korumalı Mevduat’ta Müdahale Edecek” İddiası

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) dövize dönüşebilir Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) adeta çılgın primlere neden olan uygulamaya müdahale edeceği öne sürüldü. Müdahale durumunda KKM’ye talebin kısmen azalması bekleniyor.

Seçim öncesi bazı bankaların yüzde 40’a kadar çektiği Kur Korumalı Mevduata verdikleri opsiyon primine Merkez Bankası el atıyor. Dövize dönüşebilir kur korumalı mevduatta adeta çılgın primlere neden olan uygulamaya Merkez Bankası’nın müdahale edeceği öne sürüldü.

Paramedya’nın bankacılık kulislerinden aktardığı bilgiye göre, Merkez Bankası kararnamesi ile bankaların dönüşüm oranının yüzde 60’dan yüzde 50’ye düşeceği belirtildi. Bu durumun bankaların KKM’ye verdikleri opsiyon priminde düşüş yaratması bekleniyor.

Yani 10 bin dolarını 3 aylık vade ile dövize dönüşebilir kur korumalı mevduat yapanlara ödenecek yaklaşık 600 dolarlık opsiyon priminin sonu geliyor. Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda KKM’ye talebin kısmen azalması bekleniyor.

KKM hesabı nasıl açılır?

Kur Korumalı Mevduat Hesabı, hali hazırda müşterisi olduğunuz bankanın mobil internet bankacılığı ya da bankanın uygulamaları üzerinden açılabilir.

Aynı zamanda bank şubesine giderek KKM hesabı başvurusunda bulunabilirsiniz. Kur Korumalı Mevduat TL hesabı açtırmak için müşterisi olduğunuz banka önemli değildir. Dilediğiniz bankada bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

Kur Korumalı kur farkı nasıl hesaplanır?

Kur koruması ile hesabınızın kapanış tarihindeki döviz kuru, hesabınızın açılış tarihindeki döviz kurundan yüksek ise aradaki fark size ödenecektir.

Kur Korumalı mevduat hesabı şartları nelerdir?

Hesap sahibinin “yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşı ya da Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek kişi olması” gerekmektedir. Bunun dışında Kur korumalı mevduatta kapsam genişliyor.

KKM riskli mi?

Normal koşullarda kişi kur riskini kendisi üstlenmektedir. KKM ise kur riskini tamamen kamunun üstlenmesine neden olan bir araçtır.

Eğer kur artarsa, aradaki farkı bizzat devlet kendi ödemeyi taahhüt etmektedir. Nitekim 2022 yılında KKM’nin devlete maliyeti yaklaşık 200 milyar lira civarında olmuştur.

Kur Korumalı Hesap en az kaç olmalı?

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesabı açmak için minimum tutar 1.000 (bin) TL, maksimum tutar 500.000.000 (beş yüz milyon) TL’dir.

KKM günah mı?

ALO 190 Fetva Hattı ‘kur korumalı mevduat’ uygulaması için “Vadeli mevduatta da faiz geçerli kur korumalıda da. Sonuçta banka fazlalık veriyor, yani faiz tahakkuk ediyor. Bu yüzden sakıncalı, haram” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Morgan Stanley’den “Dolar Kısa Sürede 26 Liraya Ulaşabilir” Tahmini

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarının belli olmasının ardından ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, doların beklenenden daha kısa sürede 26 seviyesine ulaşabileceğini ve yıl sonuna kadar 28’e yaklaşabileceği tahmininde bulundu.

Dolar kuru tahminini güncelleyen banka, Erdoğan’ın düşük faiz politikasına bağlı kalmaya devam etmesi halinde Türk Lirası’nın Dolar karşısında yüzde 29 değer kaybetmesi riski olduğunu bildirdi.

Ekonomim’de yer alan habere göre, aralarında Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk’un da bulunduğu Morgan Stanley analistleri, dün hazırladıkları bir notta dolar/TL’nin beklenenden daha kısa sürede 26 seviyesine ulaşabileceğini ve yıl sonuna kadar 28’e yaklaşabileceğini yazdı.

Yatırımcı notunda, “Türkiye’nin yüksek dış finansman ihtiyaçları, makro risklerin devam etmesine neden olacak. Mevcut makro politika çerçevesi değişmedikçe, küresel şoklara (emtia fiyatları, Fed) ve bölgesel ortaklardan gelen döviz girişlerinin kullanılabilirliğine karşı artan bir hassasiyetle karşı karşıya kalınacak” denildi.

Haftanın ilk işlem gününde dolar/TL kuru 20.08’i, euro/TL kuru ise 21.54’ü gördü. Dolar, 10.43 itibarıyla 20.06 düzeyinde seyrediyor.

Seçimden önceki geçen haftada ABD Doları Türk Lirası karşısında en yüksek seviyesini görmüştü. Kur haftayı 19,96 TL’ den kapatmıştı. Serbest piyasada ise dolar geçen hafta 20,47 TL’yi geçmişti. TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri ise 2002’den bu yana ilk kez eksi bölgeye düşerek, 19 Mayıs’ta eksi 151,3 milyon dolar olmuştu.

Erdoğan’ın seçim sonrasında yaptığı konuşmasının önemli konu başlıklarından birisi de ekonomi oldu. Enflasyonu düşürme sözü veren Erdoğan, düşük faiz stratejisinden de bir kez daha övgüyle bahsetti.

Teneo danışmanlık firmasının eş başkanı Wolfango Piccoli, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Erdoğan’ın açık bir ekonomik ortodoks yaklaşımı benimseme olasılığı düşük,” dedi.

Piccoli, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesinde Erdoğan’ın mevcut heterodoks yaklaşımına zaman kazanmak amacıyla bazı ayarlamalar yapabileceğini ifade etti.

BlueBay Asset Management’dan Tim Ash de, mevcut ekonomik modelin “sürdürülemez” olduğunu savundu.

‘Daha hızlı ancak kontrollü yükselişler olabilir’

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya, ekonomim.com için yaptığı analizinde, “Seçim sonucunun yarattığı olumlu hava uzun sürmeyebilir” dedi.

Yalçınkaya, “20 TL sınırında hareket eden DolarTL’nin önümüzdeki günlerde yükselen eğilimde hareketine devam etmesini beklemekteyim. Kurda ani zıplamalar yerine daha hızlı ancak yine kontrollü yükselişlerin olabileceğini düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.

Avrupa ve ABD’de birçok piyasanın tatilde olması nedeniyle Pazartesi günkü işlemlerin sönük olması bekleniyor.

Paylaşın

Dolar, 20.08’i, Euro 21.54’ü TL’yi Gördü

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarının belli olmasının ardından haftanın ilk işlem gününde dolar/TL kuru 20.08’i, euro/TL kuru ise 21.54’ü gördü. Dolar, 10.43 itibarıyla 20.06 düzeyinde seyrediyor.

Seçimden önceki geçen haftada ABD Doları Türk Lirası karşısında en yüksek seviyesini görmüştü. Kur haftayı 19,96 TL’ den kapatmıştı. Serbest piyasada ise dolar geçen hafta 20,47 TL’yi geçmişti. TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri ise 2002’den bu yana ilk kez eksi bölgeye düşerek, 19 Mayıs’ta eksi 151,3 milyon dolar olmuştu.

Erdoğan’ın seçim sonrasında yaptığı konuşmasının önemli konu başlıklarından birisi de ekonomi oldu. Enflasyonu düşürme sözü veren Erdoğan, düşük faiz stratejisinden de bir kez daha övgüyle bahsetti.

Teneo danışmanlık firmasının eş başkanı Wolfango Piccoli, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Erdoğan’ın açık bir ekonomik ortodoks yaklaşımı benimseme olasılığı düşük,” dedi.

Piccoli, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesinde Erdoğan’ın mevcut heterodoks yaklaşımına zaman kazanmak amacıyla bazı ayarlamalar yapabileceğini ifade etti.

BlueBay Asset Management’dan Tim Ash de, mevcut ekonomik modelin “sürdürülemez” olduğunu savundu.

‘Daha hızlı ancak kontrollü yükselişler olabilir’

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya, ekonomim.com için yaptığı analizinde, “Seçim sonucunun yarattığı olumlu hava uzun sürmeyebilir” dedi.

Yalçınkaya, “20 TL sınırında hareket eden DolarTL’nin önümüzdeki günlerde yükselen eğilimde hareketine devam etmesini beklemekteyim. Kurda ani zıplamalar yerine daha hızlı ancak yine kontrollü yükselişlerin olabileceğini düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.

Avrupa ve ABD’de birçok piyasanın tatilde olması nedeniyle Pazartesi günkü işlemlerin sönük olması bekleniyor.

Erdoğan yönetimi mevcut ekonomi politikasını sürdürecek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşamki balkon konuşmasında, “faiz indirildi, enflasyon da inecek” dedi. Ekonomide yaşanan sorunlara ve yüksek enflasyonla fiyat artışlarına konuşmasında değinen Erdoğan, bu konudaki sıkıntıların giderilmesinin “en acil konu başlığı” olduğunu belirtti.

Erdoğan, “Bunları çözmek bizim için zor değil. Faiz 8,5’e indirildi. Enflasyon da inecek” ifadelerini kullanarak, “uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarladıklarını” dile getirdi.

Erdoğan yönetiminin “düşük faiz yüksek kur politikasına” yeni dönemde devam edip etmeyeceği merak konusu. Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de dahil olduğu dışarıdan bir ekonomi yönetimiyle AK Parti’nin yeni dönemde farklı bir ekonomi politikası izleyebileceği yönünde haberler basında yer almıştı.

Paylaşın

Seçim Sonrası “Kur” Krizi Endişesi: Dolar 25 TL’yi Aşabilir

Yerli ve yabancı pek çok uzman, seçimlerin tamamlanmasının ardından dolar kurundaki yükselişte hızlanma öngörüyor. Yapılan değerlendirmelere göre, 26 Mayıs Cuma günü 20 TL’yi aşan dolar kuru, yıl sonuna kadar 25 TL’nin üzerine çıkabilir.

Adını vermek istemeyen bir iş insanı, sandıktan kim çıkarsa çıksın Türkiye’nin önünde ciddi bir döviz krizi olabileceğini belirtiyor. Bu iş insanına göre, kurlarla birlikte yeniden yükselişe geçecek enflasyon yatırım ortamını daha da yavaşlatacak ve işten çıkarmalar artacak.

Türkiye’yi aylardır meşgul eden seçim maratonu, 28 Mayıs Pazar günü cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu tamamlanınca sona erecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçecek seçim yarışından zaferle çıkan isim, Türkiye’de finans piyasalarındaki dalgalanma ve ekonomi politikaları açısından da belirleyici olacak.

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’ın haberine göre, seçime günler kala Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) swap dahil net rezervlerinin 21 yıl sonra eksiye düşmesi, piyasadaki döviz sıkıntısı ve bankalardan dövizini çekmek isteyen vatandaşlara yaşatılan gecikmeler 29 Mayıs Pazartesi sabahından itibaren Türkiye’de bir “kur” tehlikesi yaşanabileceği endişelerine neden oluyor.

21 yıl sonra net rezervler ekside

26 Mayıs Cuma günü itibarıyla bankalar arası piyasada dolar kuru seviyesi 20 TL’nin üzerini görürken, Kapalıçarşı’da doların satış fiyatı 21,5 TL düzeyine kadar çıkmış durumda. Bu arada Merkez Bankası rezervlerindeki düşüş ivmesi de devam ediyor. TCMB verilerine göre son iki haftada rezervlerde 12,5 milyar dolarlık düşüş gerçekleşirken, 19 Mayıs haftasında brüt rezervler 3,5 milyar dolar düşüşle 101,6 milyar dolara indi.

Rezervlerdeki gerileme son 2 ayda 25 milyar dolara ulaşırken, 19 Mayıs haftasında 21 yıl sonra ilk kez net rezerv eksi 0,2 milyar dolar seviyesine geriledi. Swap hariç net rezervler ise 19 Mayıs haftasında eksi 60,3 milyar dolar oldu. Aynı dönemde altın rezervi de 1,6 milyar dolarlık düşüşle 42 milyar 765 milyon dolara geriledi.

“İflas riski artıyor”

Rezervlerdeki bu erime ile birlikte, Erdoğan’ın kazanması halinde düşük faiz politikasının devam edeceğine dair açıklamaları, uluslararası piyasalarda Türkiye ekonomisine ilişkin risk algısını artırıyor.

14 Mayıs’ın hemen öncesinde 500 baz puanın altına gerileyen Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) seçimin ikinci tura kalması ve Erdoğan’ın ikinci tur için daha avantajlı olduğuna dair yorumlar sonrasında 720 baz puana kadar çıkarak Ekim 2022’den beri en yüksek seviyesini gördü.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından Türkiye’nin CDS puanındaki sert yükselişe işaret eden, eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, ortaya çıkan tablonun Türkiye için “iflas riski”ni artırdığını söyledi. Kara, “14 Mayıs sonrası Türkiye’nin CDS’i 494’ten 704’e yükseldi. Yani dış borcun ödenememe (iflas) olasılığı kabaca yüzde 20’den yüzde 30’a çıktı” değerlendirmesinde bulundu.

Dolar kurunda endişeli bekleyiş

Yerli ve yabancı pek çok uzman, seçimlerin tamamlanmasının ardından dolar kurundaki yükselişte hızlanma öngörüyor. Yapılan değerlendirmelere göre, 26 Mayıs Cuma günü 20 TL’yi aşan dolar kuru, yıl sonuna kadar 25 TL’nin üzerine çıkabilir.

Adını vermek istemeyen bir iş insanı, sandıktan kim çıkarsa çıksın Türkiye’nin önünde ciddi bir döviz krizi olabileceğini belirtiyor. Bu iş insanına göre, kurlarla birlikte yeniden yükselişe geçecek enflasyon yatırım ortamını daha da yavaşlatacak ve işten çıkarmalar artacak.

Yabancılar Borsa İstanbul’dan çıkıyor

Döviz piyasasından bu tehlike sinyalleri gelirken, borsa tarafında da kayıplar artmaya başladı. Borsa İstanbul BIST-100 Endeksi, Aralık 2022’deki 5 bin 500 seviyesinden 4 bin 500 seviyelerine kadar gerilerken, borsadaki yabancı yatırımcı oranı ise tarihi dip seviyeyi gördü.

10 yıl önce yüzde 67’yi bulan borsada yabancı takas oranı 25 Mayıs itibarıyla yüzde 27,85 ile tüm zamanların en düşük seviyesine gerilemiş oldu. TCMB’nin haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre yabancı yatırımcılar 5 Mayıs tarihinden bu yana Borsa İstanbul’da 1 milyar doları aşkın net hisse satışı gerçekleştirdi.

Merkez faize yine dokunmadı

Ekonomide tüm bu gelişmeler yaşanırken, TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) 25 Mayıs Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantıda politika faizini (bir hafta vadeli repo faiz oranı) Mayıs ayında da yüzde 8,5 seviyesinde sabit tuttu. Böylelikle faizdeki seviyenin değişmezliği dördüncü ayını tamamlamış oldu.

TCMB’den yapılan açıklamada, “Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir” denildi.

TÜİK göre tüketici güveni iyileşiyor

Öte yandan Türkiye ekonomisinde yaşanan yüksek enflasyon, dış ticaret açığı, bütçe bozulması, döviz sıkıntısı gibi sorunlara rağmen, resmi veriler son bir yılda tüketici güveninde istikrarlı bir iyileşme yaşandığını öne sürüyor. Haziran 2022’de 63,4 seviyesine kadar düşen tüketici güveni, son açıklanan Mayıs 2023 sonuçlarına göre 91,1’e kadar yükseldi. Bu seviye, Temmuz 2018’den bu yana görülen en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iş birliği ile yürütülen “Tüketici Eğilim Anketi”nde yer alan Tüketici Güven Endeksi’nin 100’den büyük olması tüketicinin ekonomiye güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması ise tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor. Dolayısıyla endeks hala “iyimser” seviyenin altında seyretse de, son bir yılda ekonomide yaşanan sorunlara bakıldığında, tüketici güvenindeki yadsınamaz iyileşmenin hangi gerekçeye dayandığı merak konusu.

Liderlerin ekonomi vaatleri

Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalana kadar meydanların gündemini belirleyen ana konu ekonomi olmuştu. 14 Mayıs’tan sonra ise Sinan Oğan’ın aldığı oy oranı üzerinden milliyetçilik ve mülteci sorunu ön plana çıksa da, seçime bir iki gün kala Erdoğan’ın da Kılıçdaroğlu’nun da gündemi yine ekonomi oldu.

Seçime iki gün kala kredi kartı faizlerini silme ve ana para tahsilatının 36 ay vadeye yayılacağı vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, ayrıca yeni bir emeklilik düzenlemesi yapacağı sözü de verdi. Vatandaşlara gönderdiği SMS ile 2000 sonrası için emeklilik vaat eden Kılıçdaroğlu, “8 Eylül 1999’da sigortalı olan emekliliğe hak kazanıyor. Ama bir gün sonrasında sigortalı olan tam 17 yıl sonra emekli olabiliyor. EYT’deki bu adaletsizliği bitireceğim” ifadesini kullandı.

Son günlerde Erdoğan da yeniden ekonomi odaklı açıklamalar yaptı. Hükümetin seçim sonrasında emekli maaşlarında bir iyileştirme için hazırlıklara başladığı belirtilirken, Erdoğan Merkez Bankası’nın rezervlerine ilişkin Körfez ülkelerinden gelen destekleyici sıcak paranın devam edeceğine işaret etti.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat 2,4 Trilyon Liraya Dayandı

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 18 Mayıs itibarıyla 2 trilyon 398 milyar 169 milyon liraya (121,3 milyar dolar) yükselirken, haftalık artış 51,4 milyar lira oldu.

Bankalarda bulunan toplam yabancı para mevduatı, geçen hafta 217 milyar 240 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 183 milyar doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

Yurt içi yerleşiklerin toplam döviz mevduatında, parite etkisinden arındırılmış verilerle 18 Mayıs itibarıyla 1 milyar 671 milyon dolarlık azalış görüldü. Bu düşüşün tümü gerçek kişi yani bireysel hesaplarda gerçekleşti.

Bireylerin kıymetli maden döviz hesaplarından, gram altının zirve yaptığı 18 Mayıs haftasında, 1 milyar 74 milyon dolarlık satış gözlendi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında artış Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) yükümlülüğündeki faiz tavanının kaldırıldığı 26 Ocak’tan bu yana kesintisiz sürüyor.

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre, söz konusu 16 haftada KKM hacminde 991 milyar 320 milyon liralık artış görüldü. KKM’de ‘politika faizi artı 3 puan’ olan faiz tavanı, dövizden dönüşümlü ürün için 2023 yılı Ocak sonunda, TL’den geçişli ürün için 2023 yılı Mart sonunda kalkmış, Döviz açığı olan şirketler için de 1 ay vadeli KKM imkanı getirilmişti.

Faizde sınırın kaldırılması ile bankalar hızlı bir yarışa girdi. Faizlerin yükselmesi ile KKM’ye ilgi artarken Merkez Bankası yeni bir adım daha attı. 14 Mayıs sonrası dövizden TL’ye ek dönüşüm yükümlülükleri artırıldı. Böylece KKM hesaplarına geçiş hızlandığı gibi bankalar müşterilerini daha fazla KKM’ye yönlendirmek ve ürünün cazibesini daha da artırmak için artık sadece faizleri değil primleri de artırmaya başladı.

Geçen hafta yüzde 20-25 seviyelerinde olan döviz KKM ‘peşin prim’ faizlerinde bu hafta yüzde 36-40 seviyeleri görülüyor. Peşin prim sayesinde örneğin 3 ay vadeli için müşterinin hesabına yüzde 10 prim dolar hemen yatıyor. 3 ay sonra kur durumuna göre TL faizi veya kur koruma farkı ayrıca veriliyor.

Ekonomistlerin dövize endeksli olması nedeniyle yabancı para mevduatı olarak değerlendirdiği KKM ile döviz mevduatları bir arada düşünüldüğünde ise toplam mevduattaki payı da yüzde 63,27’ye ulaştı. KKM’nin devreye alındığı Aralık 2020’den bu yana döviz cinsi ve dövize endeksli varlıklarda 90 milyar dolar artış hesaplanıyor.

Altın hesaplarında 1 milyar dolarlık satış

Bankalarda bulunan toplam yabancı para mevduatı, geçen hafta 217 milyar 240 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 183 milyar doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

Yurt içi yerleşiklerin toplam döviz mevduatında, parite etkisinden arındırılmış verilerle 18 Mayıs itibarıyla 1 milyar 671 milyon dolarlık azalış görüldü. Bu düşüşün tümü gerçek kişi yani bireysel hesaplarda gerçekleşti. Bireylerin kıymetli maden döviz hesaplarından, gram altının zirve yaptığı 18 Mayıs haftasında, 1 milyar 74 milyon dolarlık satış gözlendi.

Paylaşın