NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Putin, Avrupa’da Barışı Yok Etti

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna’yı işgale başlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Avrupa’da barışı yok ettiğini” söyledi.

Polonya’nın Lask Hava Üssü’nü ziyaretinde Ukrayna’daki savaşa ilişkin açıklamalarda bulunan Stoltenberg, İttifak’ın “toprağının her karışını” savunacağını da tekrarladı.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile birlikte üssü ziyaret eden Stoltenberg “Devlet Başkanı Putin Avrupa’da barışı yok etti. Müttefikler, Ukrayna’nın haksız ve acımazsızca işgalini kınıyor” şeklinde konuştu.

Stoltenberg sözlerini “Rusya’nın saldırısı kesinlikle kabul edilemez ve Belarus da buna destek veriyor. NATO müttefikleri Ukrayna’yı destekliyor” şeklinde sürdürdü.

NATO’nun “Rusya ile çatışma aramadığını” vurgulayan Stoltenberg, ancak gerektiğinde NATO’nun topraklarını savunmaya hazır olduklarının ve İttifak’ın doğu kanadını güçlendirdiklerinin altını çizdi. Stoltenberg, “NATO topraklarının her karışını koruyacağız ve savunacağız” dedi.

Rusya’nın savaşı sonlandırması ve birliklerini Ukrayna’dan çekmesi gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, Rusya’ya iyi niyetle diplomatik çözüm için çaba göstermesi çağrısı yaptı.

NATO birlikleri Ukrayna’ya gönderilmeyecek

Stoltenberg, NATO birliklerinin Ukrayna’ya gönderilmesini ise bir kez daha reddetti. “NATO çatışmaların bir parçası olmayacak. Dolayısıyla NATO Ukrayna’ya birlik göndermeyecek veya uçaklarını Ukrayna hava sahasına sevk etmiyoruz” ifadelerini kullanan Stoltenberg, ancak NATO’nun Ukrayna’ya askeri ve mali yardımda bulunacağını söyledi.

Polonya Cmuhurbaşkanı Duda da “Uçaklarımızı göndermiyoruz, çünkü bu Ukrayna’da yaşanan çatışmaya askeri olarak müdahil olmak anlamına gelir. NATO’nun çatışmalara dahil olması anlamına gelir, ama NATO bu çatışmanın bir tarafı değil” ifadelerini kullandı. Ukrayna’ya insani yardım başta olmak üzere destek sağladıklarını belirten Duda, “Ama uçaklarımız şu aşamada Ukrayna’ya gitmiyor” ifadesine vurgu yaptı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya: Üçüncü Dünya Savaşı Çıkarsa Nükleer Ve Yıkıcı Olur

Rusya’ya ait askeri birliklerin Ukrayna kentlerine saldırıları devam ederken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yaptığı açıklamada Üçüncü Dünya Savaşı çıkarsa bunun nükleer ve yıkıcı bir savaş olacağını söyledi.

Haber Merkezi / Kiev’in nükleer silah elde etmesi durumunda Rusya’nın “gerçek bir tehlike altında” olacağını belirten Lavrov, Moskova’nın buna müsaade etmeyeceğini belirtti.

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yakın zamanda nükleer caydırıcı güçlerini özel savaş görevi durumuna geçirilmesi için emir vermişti. Putin, Ukrayna’ya saldırının sonlandırılması için Ukrayna’nın silahsızlandırılmasını şart koşmuştu.

Rusya, Ukrayna ile görüşmelere devam etmeye hazır olduğunu açıkladı

Rusya, Ukrayna ile ikinci tur görüşmelere hazır olduğunu duyurdu. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov “Bugün öğleden sonra heyetimiz bölgede olacak ve Ukraynalı müzakerecileri bekleyecek” dedi.

Peskov hangi bölgeden söz ettiğini ifade etmezken Ukrayna tarafının görüşmeye katılıp katılmayacağı henüz netlik kazanmadı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy dün yaptığı açıklamada Rusya ile görüşmelerin devam edebilmesi için Rusların Ukrayna şehirlerini bombalamayı durdurması gerektiğini söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Peskov açıklamasında ayrıca Moskova’nın Batı’nın yaptırım kararlarına “sert, iyi düşünülmüş ve net” bir yanıt formüle edeceğini belirtti.

Zelenskiy’den Ukrayna’nın AB üyeliğine destek çağrısı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Ukrayna’nın AB üyeliğine destek çağrısında bulundu. Rus işgalinin ilk altı gününde 6 binden fazla Rus askerinin öldüğünü belirten Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’yı bombalar, hava saldırıları ve füzelerle ele geçiremeyeceğini söyledi.

Rusya’nın ülkesini, Ukraynalıları ve tarihlerini “silmek” istediğini belirten Zelenskiy, Rusların Babi Yar Holokost anıtına yaptıkları saldırının bunun kanıtı olduğunu söyledi. Kiev’deki Babi Yar 2’nci Dünya Savaşı’nda Kiev Yahudilerinin uğradığı en büyük katliamın gerçekleştiği yer ve bugün bir anma ve hac yeri. Bölge Salı akşamı Kiev’de Rusya’nın saldırısına hedef olan televizyon kulesi Babi Yar’da bulunuyor.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 836 bine yaklaştı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre Rusya’nın işgali sonrasında Ukrayna’dan kaçanların sayısı 836 bine yaklaştı. Verilere göre 454 bin kişi Polonya’ya, 116 bin kişi Macaristan’a, 67 bin kişi Slovakya’ya, 65 bin kişi Moldova’ya, 43 bin kişi Rusya’ya, 38 bin kişi Romanya’ya ve 350 kişi de Belarus’a sığındı. UNHCR 52 bin kişinin de Avrupa ülkelerine kaçtığını açıkladı.

Paylaşın

AB’den Ukraynalılara Geçici Koruma Hazırlığı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, savaştan kaçarak AB ülkelerine giden Ukraynalılara geçici koruma statüsü verilmesi için teklif hazırladı. Komisyonun teklifine göre, AB’nin Geçici Koruma Yönergesi harekete geçirilecek.

Geçici koruma statüsü verilen Ukraynalılar AB ülkelerinde oturma izni alabilecek, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanacak, çalışabilecek.

Çocuklara yasal koruma

Ukraynalılara ayrıca sosyal refah yardımı, barınma yardımı ve geçim yardımı gibi imkanlar tanınacak.

Refakatsiz çocuklar da geçici koruma kapsamında yasal koruma altında olacak ve eğitim alabilecek.

Ukraynalı olmayıp mülteci olarak veya uluslararası koruma altında bu ülkede yasal olarak yaşayan ve kendi ülkesine dönme imkanı bulunmayan kişiler de AB’nin geçici koruma imkanından faydalanabilecek.

En fazla iki yıllık

Geçici koruma ilk aşamada 1 yıl için verilecek, daha sonra duruma göre iki kez 6’şar ay uzatılması mümkün olacak.

AB Komisyonu, Ukrayna’daki duruma bağlı olarak uygulamanın durdurulmasını daha erken de teklif edebilecek.

Sınır kontrolleri

Bu kapsamda AB’ye üye ülkelerin paylaşması amacıyla “dayanışma platformu” kullanılacak. Koordinasyonu AB Komisyonu yapacak.

AB Komisyonu, Geçici Koruma Yönergesinin harekete geçirilmesi dışında AB sınır yönetimini basitleştirecek. Ukrayna sınırında istisnai durumlarda sınır görevlileri belirli kişiler için kuralları geçici olarak gevşetebilecek.

Diğer ülke vatandaşları

AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları da giriş koşullarını karşılamasa bile Ukrayna sınırından AB’ye alınacak.

Bu kişilerin kendi ülkelerine gitme imkanları varsa geçiş için yardım yapılacak.

Yarın görüşülecek

AB Komisyonunun teklifinin AB Konseyi tarafından kabul edilmesi gerekiyor. AB Konseyini oluşturan üye ülkelerin çoğu daha önce bu teklife sıcak baktıklarını belirtmişti.

Teklifin yarın AB Adalet ve İçişleri Konseyinde üye ülkelerin içişleri bakanlarınca değerlendirilmesi bekleniyor.

Paylaşın

İsrail Askerleri, 3 Filistinliyi Öldürdü

İşgal altındaki Batı Şeria’da yaşanan iki ayrı olayda üç Filistinli, İsrail askerleri tarafından öldürüldü. Filistinli yetkililer ve İslami Cihat Örgütü öldürülen iki kişinin örgüte mensup olduğunu açıkladı.

Batı Şeria’daki Cenin mülteci kampında yaşanan olayda iki kişinin sivil giyimli Filistinli askerlerin açtığı ateş sonucu öldüğü bildirildi.

İsrail sınır kuvvetleri olayın “terörist faaliyet”le ilgili bir şüpheliyi tutuklamak için kampta düzenledikleri operasyon sırasında gerçekleştiğini duyurdu. İsrail güçleri tetikçinin yakalanmasının ardından kendilerine ateş açıldığını ve 150 kadar Filistinli’den oluşan kalabalığın üzerlerine yangın bombası, taş ve el yapımı patlayıcılarla saldırdığını bildirdi.

İsrail güçlerinin gerçek mermi ile karşılık verdiği olayda yaralanan olmadığını belirtildi, ancak Filinstin Sağlık Bakanlığı biri 18, diğeri 22 yaşında iki Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Bakanlık, Beytüllahim’de de bir Filistinlinin İsrail askerlerince açılan ateş sonucu öldürüldüğünü açıkladı, ancak olayla ilgili ayrıntı vermedi. İsrail Ordu Radyosu ise öldürülen kişinin ikaz ateşlerine rağmen İsrail askerlerine taş atmayı sürdürdüğünü kaydetti.

El-Halil’deki protestolarda üç Filistinli yaralandı

Öte yandan Batı Şeria’nın güneyindeki El Halil’de düzenlenen protesto gösterilerinde Filistinli eylemcilerle İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerle dayanışma için düzenlenen eylem sırasında üç Filistinlinin yaralandığı bildirildi.

Batı Şeria’da 475 bin Yahudi yerleşimci ve 2,9 milyon Filistinli yaşıyor. Bu bölgedeki Yahudi yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasadışı olarak kabul ediliyor.

İsrail’in 1967 Ortadoğu Savaşı’nda ele geçirdiği Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’te İsrail’in Filistinlilere yönelik tutumu 2014’teki barış görüşmelerinin başarısız olmasının ardından uluslararası camiada giderek daha büyük tepki topluyor.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

NATO’dan Ukrayna Açıklaması: Çatışmanın Parçası Olmayacağız

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Rusya’nın saldırdığı Ukrayna’da çatışmanın parçası olmayacaklarını, asker göndermeyeceklerini ve Ukrayna hava sahasında NATO uçaklarını uçurmayacaklarını” söyledi.

ABD’ye ait F-15 savaş uçaklarının da konuşlandığı Polonya’daki Lask Hava Üssü’nü ziyaret eden Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Ukrayna’nın NATO’dan istediği uçakların gönderilip gönderilmediği ve NATO üslerinin Ukrayna’ya açılıp açılmayacağı sorulan Stoltenberg, şu karşılığı verdi:

“NATO müttefikleri çeşitli askeri destekler veriyor. Bunlar arasında anti tank silahları, hava savunma sistemleri ve diğer askeri ekipmanların yanı sıra insani yardımlar ve mali destek bulunuyor. Ancak NATO çatışmanın parçası olmayacak. NATO, Ukrayna’ya asker göndermeyecek veya Ukrayna hava sahasında uçak uçurmayacak.”

Polonya Cumhurbaşkanı Duda ise ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermediğini belirterek, “Çünkü böyle bir şey Ukrayna’daki çatışmaya askeri müdahale anlamına gelir. Biz bu çatışmaya katılmıyoruz. NATO, bu çatışmanın parçası değildir. Ukrayna’ya insani yardım yapıyoruz ancak Ukrayna hava sahasına savaş uçağı göndermiyoruz” dedi.

Rusya: Operasyonlar sürecek

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, “Rusya’nın hedeflerine ulaşana kadar Ukrayna’daki operasyonunu sürdüreceğini” söyledi. Şoygu, “Moskova’nın ana hedefi kendini Batı’nın yarattığı tehditlerden korumaktır” dedi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmediğini öne sürdü.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da “Batılı ülkelerin, NATO üyesi olmayan eski SSCB ülkelerinde askeri tesislerin oluşturulmasından vazgeçmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Rusya ve Ukrayna, taraflar arasındaki müzakerelerin ikinci turunu yarın (2 Mart) gerçekleştirecek. İlk görüşmenin ardından, bu ikinci görüşmenin Belarus-Polonya sınırında yapılacağı açıklanmıştı.

Paylaşın

Ukrayna’daki Savaş Hakkında Bilmemiz Gereken 10 Konu Başlığı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi altıncı gününe girerken, Ukrayna’da birçok şehrin Rus askeri güçleri tarafından vurulduğu bildiriliyor. Bölgeden henüz olumlu bir haber gelmezken, Belarus’ta dün taraflar arasında başlayan görüşmelerde şu ana kadar bir sonuç çıkmadı.

Bütün dünyaya siyasi ve ekonomik açıdan önemli yansımaları olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ilgili önemli gelişmeler şu şekilde:

1. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’yı işgalle ilgili geri adım atmazken Moskova’nın giderek artan bir şekilde dünyadan tecridi sürüyor. Rusya’nın bombardımanı onlarca can kaybına yol açarken, ülke dışına göç dalgası sürüyor. BM, 500 binden fazla Ukrayna vatandaşının ülkeyi terk ettiğini duyurdu.

2. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konseyi’nin, Rusya’yı daha fazla tecrit etmek için bu hafta yapılacak oylama öncesinde krizle ilgili düzenlediği toplantı başladı. ABD, Rusya’nın BM misyonunda çalışan 12 Rus diplomatın “istihbarat elemanı” olduğunu ve bu nedenle sınır dışı edileceklerini duyurdu.

3. ABD ve AB Avrupa Birliği, Rusya Merkez Bankası’nın rezerv ve varlıklarının yönetimi ile ilgili işlemleri yasaklama kararı aldı. ABD ve Avrupa, Rusya’nın 640 milyar doları bulan rezervlerini de hedefe aldı. Rusya rezervlerinin yaklaşık yarısı Batı ülkelerinde bulunuyordu. Rusya’nın söz konusu rezervlerine erişimi kesilmiş oldu.

4. ABD’li kişilerin Rusya Merkez Bankası, Rusya Ulusal Varlık Fonu ve Rusya Maliye Bakanlığı ile işlem yapması yasaklandı.

5. Batı ülkelerinin yaptırımlarından sonra Rus rublesi rekor seviyede değer kaybetti. Rusya Merkez Bankası, faiz oranını iki kat artırarak yüzde 20’ye çıkardı.

6. ABD ve Avrupa ülkeleri, Rus bankalarının uluslararası para transferi sağlayan SWIFT sisteminden çıkarılması yönünde çalışmalar başlattı.

7. ABD, ayrılıkçı yönetimlerin bulunduğu Donetsk ve Luhansk’la tüm ticari ve finansal ilişkileri yasakladı. Bu bölgelerden ithalat ya da ihracat yapılmasını engelledi. Rus bankaları Vnesheconombank (VEB) ve Promsvyazbank (PSB) ile 42 iştirakini yaptırım listesine aldı. Bu kuruluşların ABD’deki varlıkları donduruldu ve ABD’li bireyler ve işletmelerle herhangi bir işlem yapmaları yasaklandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çevresindeki 5 kişi yaptırım listesine eklendi. Kuzey Akım 2 projesini yapan firma ile yetkilileri de yaptırım kapsamına alındı.

8. Avrupa Birliği, Ukrayna’ya 500 milyon Euro’luk askeri yardım bütçesi onayladı. Avrupa Birliği (AB), aralarında tanınmış oligarklar, gazeteciler, hükümet ve ordu yetkililerinin bulunduğu 26 Rus vatandaşına yaptırım uygulama kararı aldı. AB Komisyonu, Ukrayna ve Moldova’nın en kısa sürede Avrupa elektrik şebekesine bağlanacağını açıkladı..

9. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkesinin Avrupa Birliğine (AB) katılımı için başvuru dilekçesini imzaladı.

10. Rusya, Avrupa devletlerinin Rus uçaklarına hava sahasını kapatmasına cevap olarak, Almanya ve Fransa dahil 36 ülkenin uçaklarına hava sahasını kapattı.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’da Yeni Hücum Planlıyor

Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yönelik kapsamlı bir Rus saldırısına dair endişeler artıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli uydu görüntüleri sağlayıcısı Maxar’ın yayınladığı görsellerde 60 kilometre uzunluğunda bir Rus askeri konvoyonun Ukrayna’nın kuzeyinden Kiev’e doğru ilerlediği görülüyor. Buna göre konvoyun başı Kiev’in 25 kilometre kuzeyindeki Antonov Havalimanı yakınlarına ulaşmış durumda.

Maxar’dan yapılan açıklamada, yüzlerce askeri aracın Ukrayna kırsalında ilerlediği ve “bazı araçların birbirine uzak, bazı araçların ise ikili ya da üçlü gruplar halinde yol aldığı” kaydedildi. Görüntülerin bir kısmında yandığı düşünülen binalardan duman yükseldiği dikkat çekerken, diğer görüntülerde Belarus’ta, Ukrayna sınırına 30 kilometre mesafede yeni bir grup saldırı helikopterleri ile askeri araçların intikal ettirildiği anlaşılıyor.

Ukraynalı yetkililer, geçen Perşembe günü başlayan Rus saldırısının ardından Ukrayna birliklerinin başkent Kiev’e yönelik Rus saldırılarını püskürttüğünü ve Kiev’in dışındaki Antonov Havalimanı civarında büyük çatışmalar olduğunu aktardı. Batılı yetkililere göre de Ukraynalıların direnişi Rus saldırılarını yavaşlatmış durumda. Öte yandan Ukraynalı kaynaklar, Rus ordusunun ülkenin en büyük kentlerine birliklerini intikal ettirmeye ve füze atmaya devam ettiğini bildiriyor.

Rusya Salı gecesi yeni hücum planlıyor iddiası

AFP haber ajansının diplomatik kaynaklar ve savunma çevrelerinden aldığı bilgiye göre Moskova Salı gecesi yeni bir saldırı planlıyor. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, Rus birliklerinin Pazartesi günü Kiev’e doğru “beş kilometre daha” ilerleyerek şehre “25 kilometre mesafeye kadar” yaklaştı.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri de, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Kiev’i ve Ukrayna’nın diğer önemli şehirlerini kuşatmak ve kontrollerine almak için” Rus güçlerinin son 24 saattir tekrar gruplandığını ve zırhlı araçlar ile ağır silahları bir araya topladığını duyurdu.

Ukrayna’nın kentlerinde Rus istilası

Ukraynalı yetkililer Pazartesi günü ülkenin ikinci büyük kenti Harkiv’de büyük bir patlama olduğunu ve 11 kişinin yaşamını yitirdiğini aktardı. Şehrin Belediye Başkanı Ihor Terekhov, Rus tankları ve zırhlı araçlarının “her yerde” görüldüğünü dile getirdi.

Ukrayna’nın güneyinde bulunan Herson kentinin Belediye Başkanı Ihor Kolychaev de Rus ordusunun şehrin tüm çıkışlarına kontrol noktası kurduğunu ancak buna rağmen şehrin “Ukraynalı kaldığını” ve “direnmeye devam ettiğini” kaydetti.

Bu arada Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) gözlemci grubu bu iki şehir ve çevresinde Pazartesi günü birden fazla patlama olduğunu açıkladı. Interfax Ukrayna ajansına göre farklı kentlerde konutların topa tutulması sonucu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Ukrayna ordu yetkilisi Valery Salujny, Rus birliklerinin işgalin başlangıcından bu yana 113 taktik füze attığını açıkladı.

Can kayıpları artıyor

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Pazartesi günü yapılan açıklamada, Ukrayna Savaşı’nın ilk beş gününde resmi rakamlara göre 102 sivilin öldüğü, 304 sivilin de yaralandığı bildirilmiş ancak gerçek rakamın büyük olasılıkla çok daha yüksek olduğu ifade edilmişti. Ukrayna hükümeti ise, Rus işgali sonucu 352 sivilin hayatını kaybettiğini ve 2 bin 40 kişinin de yaralandığını aktarmış ancak öte yandan binlerce Rus askerinin de öldüğünü öne sürmüştü. Rus hükümeti ise can kayıpları konusunda henüz bir açıklama yapmış değil.

Başkent Kiev’de bulunan gazeteciler Pazartesi akşamı şehirde patlama sesleri duyulduğunu bildirdi. Kiev’de birçok kişinin Rus saldırısına karşı barikat kurduğu belirtiliyor. Rus ordusu ise sivil halka, otoyolunu kullanarak Kiev’i terk etme çağrısında bulundu.

Zelenskiy’den “Rusya’yı durdurun” çağrısı

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy sosyal medyada paylaştığı bir video mesajında Rusya’nın durdurulması ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nden çıkarılması çağrısında bulundu.

Zelenskiy, “Sivillere karşı savaş suçu işleyen bir ülke Güvenlik Konseyi üyesi olamaz. Burası Ukrayna. Burası Avrupa. 2022 yılındayız. Füzelerle, bombalarla ve toplarla silahlanmış şeytan derhal durdurulmalı. Ekonomik olarak yok edilmeli. İnsanlığın kendini savunabildiği gösterilmeli” söyleminde bulundu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

BM Genel Sekreteri Guterres: Büyük Bir Bölgesel Krizle Karşı Karşıyayız

Rusya-Ukrayna krizine dair değerlendirmelerde bulunan BM Genel Sekreteri Guterres, “Ukrayna için bir trajedi ile karşı karşıyayız. Aynı anda hepimiz için potansiyel olarak feci sonuçları olabilecek büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle olağanüstü toplanan BM Genel Kurul toplantısında üye devletlerin temsilcilerine hitap etti.

Ukrayna’daki savaşın bir an önce durması gerektiğini belirten Guterres, “Çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin ölümüyle sonuçlanan bu artan şiddet kesinlikle kabul edilemez. Yeter artık. Askerlerin kışlalarına geri dönmeleri gerekiyor. Liderlerin barışa gitmesi gerekiyor” dedi.

Guterres, Rusya’da nükleer kuvvetlerin yüksek alarma geçirilmesini de “ürpertici bir gelişme” olarak niteleyerek, “Ukrayna için bir trajedi ile karşı karşıyayız, aynı zamanda hepimiz için potansiyel olarak feci sonuçları olabilecek büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız.” uyarısında bulundu. Yüz binlerce Ukraynalının savaştan kaçmak için ülke içinde yerinden edildiğini ve sınırları geçtiğini belirten Guterres, “Her dakika artan mültecilerle, kolayca Avrupa’nın on yıllardır en kötü insani krizi haline gelebilecek bir durumla yüz yüzeyiz” ifadesini kullandı.

“BM, Ukrayna halkını terk etmeyecek”

Guterres, güvenlik arayışı içindeki Ukraynalılara kapılarını açan komşu ülkelere gösterdikleri şefkat ve cömertlik için minnettar olduğunu kaydederek, bu dayanışmanın ırk, din, etnik köken ayrımı yapılmaksızın yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu vurguladı. BM’nin Ukrayna halkını terk etmeyeceğini ve insani yardımları arttırma konusunda kararlı olduklarını aktaran Guterres, bu konuda şimdiye kadar atılan adımlara ek olarak yarın Ukrayna içindeki yerinden edilenlerin ve sınırları geçenlerin ihtiyaçlarını kapsayacak yeni bir eşgüdümlü iki acil durum çağrısı başlatacaklarını bildirdi.

Guterres konuşmasına şöyle devam etti: “İnsani yardım, hayati önem taşımaktadır ama bu bir çözüm değil. Sadece çatışmanın en kötü etkilerini tedavi ediyor. Tek gerçek çözüm barıştır. Ukrayna’ya yönelik saldırı, uluslararası hukuka ve BM Şartı’na dayanan çok taraflı sisteme meydan okuyor. Kötüleşen çatışmaların olası sonuçlarından bazıları üzerinde düşünmek bile ürkütücüdür. Bölgesel tansiyon yükseliyor. En son güvenlik önlemleri, herkes için yüksek risklerin altını çiziyor. Krizin ekonomik yansımaları yaygın bir etki yapacaktır.”

BM’ye üye her devletin BM şartı ilkelerine göre hareket etmesi gerektiğini hatırlatan Guterres, “Şimdi silahlar konuşuyor ama diyalog yolu her zaman açık kalmalı. İyi niyetli müzakerelere girmek ve tüm sorunları barışçıl bir şekilde ele almak için asla geç değildir.” diye konuştu.

Guterres, dünyanın birçok farklı şehirlerinde yapılan savaş karşıtı gösterilere de değinerek, Ukrayna ve Rus halkının barış istediğini sözlerine ekledi.

Paylaşın

3. Dünya Savaşı’nın Başlangıcına Mı Tanık Oluyoruz?

Hemen kritik soruyu sorarak başlayalım: 3. Dünya Savaşı’nın başlangıcına mı tanık oluyoruz? Şu anda pek çok insan Kremlin’in Ukrayna konusundaki eylemlerinin ışığında, haklı bir şekilde bu soruyu soruyor. Kremlin’in eylem ve söylemleri, Batı’dan gelen bir kınama ve yaptırım bombardımanını tetikledi.

Bu sorunun yanıtı hayır. Rusya-Ukrayna sınırındaki durum ne kadar kötü olursa olsun şu anda NATO ile Rusya arasında doğrudan bir askeri çatışmayı başlatacak seviyede değil.

İşin aslı ABD ve İngiltere, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeye yetecek büyüklükte bir askeri gücü sınır boyunca yığmasını dehşet içinde izlerken, bölgede bulunan az sayıdaki askeri eğitmen ve danışmanını hızla geri çekti.

ABD Başkanı Joe Biden bu ayın başlarında, “Amerikalılar ve Ruslar birbirlerine ateş ediyorsa bu bir dünya savaşıdır” dedi ve hiçbir koşulda Ukrayna’ya Amerikan askerlerinin konuşlandırılmayacağını söyledi.

Ne kadar endişelenmeniz gerektiğiyse, kim olduğunuz, nerede olduğunuz ve Rusya’nın bundan sonra ne yapacağı gibi bir dizi faktöre bağlı.

Ukrayna’nın doğusundaki cephe hattında Ukraynalı bir askerseniz durumun son derece tehlikeli olduğu açık. Milyonlarca Ukraynalı için krizin günlük yaşamlarını nasıl etkileyeceği konusundaki korkular baki.

Sadece Başkan Putin ve güvendiği yakın çevresi, birliklerini Ukrayna’nın ne kadar içlerine göndermeyi planladığını biliyor.

Rusya’nın potansiyel işgal gücü sınırlarda yığılmaya devam ettiği sürece Ukrayna’nın başkenti Kiev ve diğer şehirleri de saldırılara karşı güvende olmayacak.

Ancak NATO ve Batı için mutlak kırmızı çizgi, Rusya’nın bir NATO üyesi ülkeyi tehdit etmesi.

NATO’nun 5. maddesi uyarınca Batı’nın askeri ittifakının tümü, askeri saldırıya uğrayan herhangi bir üye devleti savunmak zorunda.

Ukrayna NATO üyesi değil ama pakta katılmak istediğini açıklamıştı. Bu, Putin’in engellemeye kararlı olduğu bir girişim.

Sovyet döneminde Moskova’nın yörüngesindeki Estonya, Letonya, Litvanya veya Polonya gibi Doğu Avrupa ülkelerinin hepsi artık NATO üyesi.

Rus kuvvetlerinin Ukrayna’da kalmayacağı ve bunun yerine Baltık’taki etnik Rus azınlıkların “yardımına gelmek” ve bu bölgeleri de işgal etmek için bunu bir bahane olarak kullanacağı konusunda belirgin bir endişe var.

Bu nedenle NATO son dönemde Doğu Avrupalı ​​üyelerine caydırıcı önlem olarak takviye kuvvetler gönderdi.

Ne kadar endişelenmeli?

Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışma olmadığı sürece bu krizin, ne kadar kötü olursa olsun, büyük çaplı bir dünya savaşına dönüşmesi için hiçbir neden yok.

Rusya ve Amerika’nın toplamda 8 binden fazla konuşlandırılabilir nükleer savaş başlığı olduğunu unutmayalım. Bu nedenle risk seviyesi olağanüstü yüksek. Soğuk Savaş döneminin Karşılıklı Garantili İmha anlamındaki (mutually assured distruction – MAD) özdeyişi hâlâ geçerli.

Geçen hafta salı günü üst düzey bir İngiliz askeri kaynağı, “Putin NATO’ya saldırmak üzere değil. O sadece Ukrayna’yı Belarus gibi bir uydu devlete dönüştürmek istiyor.” dedi.

‘Öfkeli bir diktatöre benziyor’

Ancak buradaki öngörülmesi zor kısım Putin’in aklından neler geçtiği. Bir satranç oyuncusu ve judo dövüşçüsü olarak genellikle soğukkanlı ve hesapçı karakteriyle tanınmasına rağmen Putin’in geçen hafta pazartesi yaptığı konuşma, kurnaz bir stratejistten çok öfkeli bir diktatöre benziyordu.

NATO’yu “şer” olarak nitelendirdi ve Ukrayna’ya Rusya’dan bağımsız egemen bir ulus olarak var olma hakkının bulunmadığını net bir şekilde söyledi. Bu endişe verici.

Rusya’yı yaptırımlarla cezalandıran tek ülke İngiltere değil. ABD bu konuda daha da ileri gitti, son olarak AB de ciddi yaptırımlar açıkladı. Almanya, bunların tümünden önce Rusya’dan gelen devasa Kuzey Akımı 2 gaz boru hattına yeşil ışık yakmayı erteledi. Ancak İngiltere Rusya’nın cezalandırılması için en çok baskı yapan ülkelerden biri oldu.

Rusya kesinlikle bir şekilde misilleme yapacak. Rusya’daki Batılı işletmeler muhtemelen zarar görecek ancak Putin’in vereceği emirlere göre durum daha da kötüleşebilir.

Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’nin uyardığı gibi “intikam” siber saldırı şeklinde gelebilir.

Genellikle nereden geldiği tespit edilmesi zor olan bu saldırılar, bankaları, işletmeleri, bireyleri ve hatta kritik ulusal altyapıyı hedef alabilir.

Şu anda sorun, Rusya muhaliflerinin Birleşik Krallık topraklarında zehirlenmesi de dahil olmak üzere, Moskova ile yıllarca zayıflayan ilişkilerden sonra, Rusya ile Batı arasında karşılıklı güvenin neredeyse sıfırlanmış olması.

Ve bu yüzden zemin, Ukrayna’da sürmekte olan krizden kimin sorumlu tutulacağı konusunda kamuoyunda devam eden hararetli tartışmalar için tehlikeli.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

BM: Ukrayna’da En Az 102 Sivil Hayatını Kaybetti

Rusya işgali başladığından bu yana Ukrayna’da 102 sivilin hayatını kaybettiği, 304 sivilin de yaralandığı bildiriliyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet gerçek rakamın “daha da yüksek” olmasından endişe ettiklerini dile getirdi.

Bachelet Cenevre’deki  İnsan Hakları Konseyi toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, “Bu sivillerin birçoğu uzun menzilli toplarla, bombardıman sonucu, çok namlulu roketatar sistemleri veya hava saldırıları gibi geniş bir alanı etkileyen patlayıcı silahla öldürüldü. Gerçek rakamlar korkarım daha yüksek” dedi.

Zelenskiy: Barış sağlamak için gelecek 24 saat çok önemli

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile telefonla görüştü. Downing Street’ten yapılan açıklamaya göre Zelenskiy Johnson’a, barışı sağlama konusunda gelecek 24 saatin çok önemli olduğunu ifade etti.

Johnson’ın da İngiltere ve müttefiklerinin Ukrayna’ya kendini savunmak için ihtiyacı olan ekipmanı ulaştırmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiği kaydedildi.

Zelenskiy, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Ukrayna’nın AB’ye üyelik olasılığı ve ülkedeki duruma dair bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini duyurdu.

Zelenskiy görüşmeden sonra yaptığı sosyal medya paylaşımında, Ukrayna’nın savunma kapasitesinin güçlendirilmesi konusunda atılacak adımlar, mali yardımlar ve Ukrayna’nın olası AB üyeliği konularının konuşulduğunu aktardı.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Ukrayna’nın AB’ye üye olma konusunun gündeme alınacağını dile getirdi. Fransız televizyon kanalı BFM’ye konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Michel, AB‘nin Ukrayna ile halihazırda var olan “çok güçlü” ortaklık anlaşmasının da pekiştirilebileceğini kaydetti.

Rusya’dan Ukrayna ile anlaşmaya varma isteği

Aynı zamanda Rus müzakereci Vladimir Medinsky Rusya’nın Ukrayna ile görüşmelerde iki tarafın da çıkarına olacak bir anlaşmaya varmayı umduğunu söyledi. Medinsky görüşmelerin bugün TSİ 12.00’de başlayacağını kaydetti.

Siyasi gözlemciler, Rus silahlı kuvvetlerinin Ukrayna’da sert bir direnişle karşı karşıya kalması ve uygulanmaya başlanan uluslararası yaptırımların Moskova’yı zora soktuğunu ifade ediyor.

Biden müttefiklerle Ukrayna konusunda verilecek “ortak yanıtı” görüşecek

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden Pazartesi günü müttefik ülkelerle Rusya’nın Ukrayna işgalini görüşmek üzere bir telefon görüşmesi gerçekleştirecek.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın müttefiklerle Ukrayna konusunda verilecek “ortak yanıtı koordine etmek” konusunda görüş alışverişinde bulunacağı bildirildi. Açıklamada TSİ 19.15’te yapılacak görüşmeye hangi ülkelerin katılacağı belirtilmedi.

Belarus’un Rusya’nın yanında işgale katılacağı iddia edildi

Ukrayna haber ajansı Unian, Belarus’un Pazartesi sabahı Rusya ile birlikte Ukrayna’nın işgaline katılabileceğini iddia etti. Ancak ajansın, Belaruslu paraşütçü birliklerin sabah 5’te Ukrayna’ya gitmek için emir aldığına dair haberi doğrulanmış değil.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko’nun Pazar günü kendisine işgale katılmayacağına dair garanti verdiğini söylemişti.

Paylaşın