Birleşmiş Milletler’den ‘Nükleer Çatışma Olasılığı’ Uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Merkezi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna yanıyor. Ülke dünyanın gözleri önünde yok ediliyor.” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının siviller üzerindeki etkisinin ”korkunç boyutlara” ulaştığını söyleyen Guterres, ”Sonuç ne olursa olsun, bu savaşın kazananı olmayacak, sadece kaybedenleri olacak.” diye konuştu.

Guterres, bu savaşın Ukrayna’nın da ötesine geçtiğini belirterek, ”Aynı zamanda dünyanın en savunmasız insanlarına ve ülkelerine yönelik bir saldırı. Ukrayna üzerine savaş yağarken, Demokles’in kılıcı küresel ekonominin, özellikle de gelişmekte olan dünyanın üzerinde sallanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın nükleer alarm seviyesini yükseltmesinin ise ”tüyler ürperten” bir gelişme olduğuna dikkati çeken Guterres, ”Bir zamanlar düşünülemez olan nükleer çatışma olasılığı, şimdi yeniden olasılık dahilinde.” dedi. Antonio Guterres, ”Ukrayna halkının üzerine salıverilen dehşeti durdurma, diplomasi ve barış zamanı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Fransa, Almanya, İsrail, Hindistan ve Çin’e ise arabuluculuk çabaları dolayısıyla teşekkür eden Guterres, Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasının ise ”gerilimi artırma riski taşıdığı” değerlendirmesinde bulundu.

Sivil can kaybı 46’sı çocuk 636’ya yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar 46’sı çocuk olmak üzere 636 sivilin yaşamını yitirdiğinin teyit edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da çatışmaların sürdüğü Harkiv ve Mariupol gibi kentlerden bilgilerin gelmesi geciktiği için, hayatını kaybeden sivillerin sayısının daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Komiserlik, yaralananların sayısını ise bin 125 olarak bildirdi. Bir gün önce ise yaşamını yitirenlerin sayısının 596, yaralananların sayısının ise bin 67 olduğu açıklanmıştı.

AB’den Rusya’ya yeni yaptırımlar

Avrupa Birliği, Rusya’ya karşı dördüncü yaptırım paketinde uzlaştı. Paketin ayrıntıları henüz resmen açıklanmazken diplomatlardan alınan bilgilere göre yaptırımlar, Rusya’dan çelik ve demir ithalatına yasak, petrol şirketleri ve enerji sektörüne yatırım yasağı, değeri 50 bin euroyu aşan otomobiller dahil, lüks malların Rusya’ya ihracatının yasaklanması gibi önlemler içeriyor.

Paket çerçevesinde ayrıca, aralarında İngiliz Chelsea futbol takımının sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç’in de bulunduğu 15 kişinin yaptırım listesine dahil edildiği belirtiliyor.

Paylaşın

‘Ukrayna Savaşı’nda Sivil Can Kaybı 46’sı Çocuk 636’ya Yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar 46’sı çocuk olmak üzere 636 sivilin yaşamını yitirdiğinin teyit edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da çatışmaların sürdüğü Harkiv ve Mariupol gibi kentlerden bilgilerin gelmesi geciktiği için, hayatını kaybeden sivillerin sayısının daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Komiserlik, yaralananların sayısını ise bin 125 olarak bildirdi. Bir gün önce ise yaşamını yitirenlerin sayısının 596, yaralananların sayısının ise bin 67 olduğu açıklanmıştı.

“Donetsk’e atılan Ukrayna füzesi en az 20 sivilin ölümüne yol açtı”

Rusya Savunma Bakanlığı, ülkenin doğusunda ayrılıkçı güçlerin kontrolündeki Donetsk’e Ukrayna’nın attığı füzenin en az 20 sivilin ölümüne yol açtığını bildirdi. Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında, Donetsk’e Ukrayna’nın Toçka-U füzesi atması sonucu 28 kişinin de ağır yaralandığı belirtildi.

Kurbanlar arasında çocukların da bulunduğu kaydedildi. Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden “Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin” lideri Denis Puşilin, Ukrayna’nın saldırı sırasında yasak olan misket bombası kullandığını öne sürdü. Rusya yanlısı ayrılıkçı grubun lideri Puşilin, Ukrayna’yı savaş suçu işlemekle suçladı.

Ukrayna tarafından yapılan açıklamada ise Rusya Savunma Bakanlığı’nın Donetsk’de 20 kişinin öldüğü saldırının Ukrayna füzesi kaynaklı olduğu suçlaması reddedildi. Ukrayna ordu sözcüsü, “Söz konusu olan belirgin bir şekilde bir Rus füzesi veya başka bir mühimmat. Bu konuda konuşmak çok anlamsız” dedi.

Mariupol’den tahliyeler başladı

Ukrayna’nın güneydoğusunda Rus birliklerinin kuşatması altında bulunan Mariupol’de oluşturulan insani koridor üzerinden yaklaşık 160 araçlık konvoy şehirden ayrıldı. Mariupol belediyesinin Telegram kanalından yaptığı açıklamada konvoyun yerel saatle 13.00’te Berdyansk yönüne hareket ettiği belirtildi. Bu konvoy ile kaç kişinin kenti terk ettiğine ilişkin bilgi verilmedi.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına yer veren Rus haber ajansı Interfax da, Mariupol’den kitlesel tahliyenin başladığını duyurdu. Mariupol’de geçici ateşkes ile insani koridor oluşturma çabaları geçen günlerde sonuçsuz kalmıştı. Rus sınırına 55 kilometre mesafedeki kentte insani durumun felaket boyutlarında olduğu belirtiliyor. Azak Denizi kıyısındaki kente günlerdir elektrik ve su verilemiyor, ısıtma sistemleri çalışmıyor.

Paylaşın

AP’de Bitcoin Ve Ethereum’u ‘Yasaklama’ Oylaması

Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomi ve Mali İşler Komitesi, Bitcoin ve Ethereum gibi bazı kripto para birimlerine yasak getirecek teklifi kabul etmedi. Kripto madenciliğindeki iş ispatı modeli yüksek enerji tüketiyor.

Brüksel’de gerçekleştirilen AP Ekonomik ve Mali İşler Komitesi toplantısında kripto para birimlerinin kullanımını düzenleyen yasa tasarısı görüşüldü.

Komitede, kripto para birimlerinin çevresel ayak izinin azaltılmasını da kapsayan değişiklik önerisi, 32 “hayır”, 24 “evet”, 6 “çekimser” oyla reddedildi.

Söz konusu değişiklik iş ispatı modeliyle enerji yoğun biçimde kripto madencilik faaliyeti kullanan Ethereum ve Bitcoin gibi çeşitli para birimlerinin ticaretinin yasaklanmasını içeriyordu.

Bazı yetkililer söz konusu model yerine enerji tüketiminin çok daha düşük olduğu “hisse ispatı” algoritmalarının kullanılabileceğini belirtiyor.

Bazı çalışmalar, küresel elektriğin binde 6’sının Bitcoin madenciliği tarafından kullanıldığını ortaya koyuyor.

“Kripto Varlıkları Piyasaları“ (MiCA) adını taşıyan taslak, Avrupa Birliği’nden dışarı ihraç edilen veya ticareti yapılan kripto varlıkların, minimum çevresel sürdürülebilirlik standartlarına sahip olmalarını ve bu gerekliliklere uyumu sağlamak için aşamalı bir dağıtım planı oluşturulmasını şart koşuyordu.

Bu alanda faaliyet gösterenler, asgari sürdürülebilirlik ve kullanıma sunma gereksinimleriyle ilgili koşulların, Bitcoin ve Ethereum gibi dijital para birimlerinin kullanımını yavaşlatmak veya engellemek için yapıldığı görüşünü dile getirerek, düzenlemeye şiddetle karşı çıkıyordu.

AB, kripto varlıkların Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlardan kaçınmak amacıyla kullanılıp kullanılmadığını anlamak için geçen hafta bir inceleme başlatmıştı.

Kripto varlıkların AB ve diğer Batı ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımların etrafından dolaşma imkanı sağlayacak bir yol olarak kullanılma olasılığı olduğunu düşünen AB Komisyonu yetkilileri, AB’nin bu konudaki verileri değerlendirdiklerini duyurmuştu.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Avrupa Silahlanıyor: Askeri Harcamalar Yüzde 19 Arttı

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI), dünya genelindeki silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2017-2021 dönemini 2012-2016 ile karşılaştırdığı raporunu bugün açıkladı. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı işgale ilişkin verileri içermeyen rapor, buna rağmen Avrupa’da hissedilir biçimde artan gerilimi gözler önüne sermeye yetiyor.

Raporda, dünya çapında silah ticareti yüzde 4,6 oranında azalma kaydederken Avrupa ülkelerinin askeri harcamalarını yüzde 19 oranında artırdığı görüldü. Raporda, dünyanın başka bölgeleri ile karşılaştırıldığında en fazla artışın Avrupa’da kaydedildiği tespit edildi. SIPRI araştırmasını yapan uzmanlardan Pieter Wezeman, verileri “Çok endişe verici bir silahlanma” şeklinde değerlendirdi.

SIPRI’nin Avrupa Güvenliği Bölümü Başkanı ve Rusya uzmanı Ian Anthony de “Askeri alandaki silahlanmada görülen artışın, NATO’nun 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakına ve Donbass’taki Rus saldırganlığına verilmiş bir karşılık olduğu” dedi. Anthony, NATO’nun yıllarca yürüttüğü savunma harcamalarını azaltma politikasından 2014 yılından itibaren geri döndüğünü ve bu alana daha fazla harcama yapmaya yöneldiğini belirtti.

Rusya ve Çin daha az silah sattılar

Öte yandan Ukrayna’da devam eden savaş göz önünde bulundurulduğunda silah satışları konusunda bazı değişiklikler dikkati çekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından dünyanın en büyük ikinci silah satıcısı olan Rusya’nın satışlarının rapor dönemi 2017-2021’de yüzde 26 gerilediği dikkat çekiyor. “Ancak Rusya’nın silah satışlarındaki gerilemenin sebebi iki ülkeyle bağlantılı” olduğu belirtiliyor. Bu ülkelerin de Hindistan ve Vietnam olduğu aktarılıyor.

SIPRI’nin raporunu hazırlayan uzmanlar, Hindistan’ın Rusya’dan ithalatında azalma olduysa da bu durumun önümüzdeki senelerde değişeceğini ve Hindistan’ın Rusya’dan yeniden daha fazla silah ithal edeceğini not ediyor.

Çin’in silah satışında da raporlaştırılan dönem zarfında yüzde 31 gerileme gözleniyor. Böylece Batı’da “oldukça tehlikeli” olarak algılananRusya ve Çin’in dört yıllık dilimdeki silah satışlarının oldukça düşüş kaydettiği belirtiliyor.

Dünya çapında silah satışında beşinci büyük ihracatçı ülke olan Almanya’nın da bu alandaki ticaretinin yüzde 19 azalma kaydettiği görülüyor.

ABD’nin ise silah ve askeri malzeme ihracatını önceki dört yıllık dilime göre yüzde 14 artırdığı tespit edildi. Dünyanın silah satışında üçüncü ülkesi olan Fransa’nın ise silah satışını yüzde 59 gibi yüksek bir oranda artırdığına dikkat çekildi.

Rusya’nın çevresindeki ülkeler savaş uçakları alıyor

SIPRI’nin raporu, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda ipuçları da içeriyor. SIPRI raporunun hazırlayan uzmanlardan Wezeman, “Avrupa’ya silah ihracatını tetikleyen, çoğu Avrupa ülkesinin Rusya ilişkilerinin kötüleşmesi oldu” diye konuştu. Wezeman, “Öncelikle de kendi ihtiyacını tamamen karşılayamayan devletler epeyce alım yaptı” diye sözlerini sürdürdü.

Raporda, ABD’nin askeri ihtiyacını kendi karşılayamayan ülkeler başta olmak üzere en büyük silah satışını gerçekleştirdiği belirtildi. Ağırlıklı olarak da savaş uçağı satıldığı aktarılıyor. İngiltere, Norveç ve Hollanda’nın toplamda ABD’den 71 F-35 jeti aldıkları bilgisi aktarılıyor.

ABD’ye verilen son siparişlere bakıldığında da ağırlıklı olarak Rusya’nın çevresindeki ülkelerin harekete geçtiği gözleniyor. 2020-2021’de örneğin Finlandiya’nın 64, Polonya’nın da 32 adet F-35 ısmarladığı dikkat çekiyor. Almanya’nın da ABD’den beş P-8A denizaltı avcı uçağı satın almak istediği kaydediliyor.

Ukrayna silah satın almadı

SIPRI raporunda yer alan bilgilere göre, Rusya’nın saldırdığı Ukrayna ise 2017-2021 zaman diliminde az miktarda askeri malzeme ithal etti. SIPRI uzmanları, bu durumu iki argümanla açıklıyor. Birincisi olarak Ukrayna’nın mali gücünün sınırlı olmasına dikkat çeken uzmanlar, ikincisinin de ülkenin kendi savunma sanayisinin ve mevcut envanterinde Sovyetler Birliği döneminden kalma iyi bir askeri donanımın bulunması olduğunu ifade ediyor.

Raporda, pek çok silah ihracatçısı ülkenin de olası bir çatışmayı alevlendireceği endişesiyle zaten Kiev’e silah satışını son dönemde sınırlandırdığı da kaydediliyor.

Bayraktar TB2’nin önemi

Ukrayna’nın satın aldığı askeri teçhizatların başındaysa Türkiye’den aldığı 12 SİHA, ABD’den aldığı 540 tank füzesi savunma sistemi ve Çekya’dan ithal ettiği 87 tank ile 56 topçu bataryası geliyor. Uzmanlara göre siyasi bir jest olmasının ötesinde Ukrayna için Türkiye yapımı Bayraktar TB2 tipi SİHA’ lar askeri açıdan önemli oldu.

Ukranya’dan gelen görüntülerde Amerikan yapımı Javelin tank savarların parçaladığı belirtilen Rus tanklarına ait görseller de görülüyor.

SIPRI uzmanı Ian Anthony’ye göre, Ukrayna savaşının gidişatını zaten tek bir silah sistemi belirlemeyecek. Anthony, Rusya’nın ağır silahları yığmasına, güçlü topçu bataryalarını kullanmasına ve hava saldırılarının tam da hedefi tutturamamasına bakılırsa yeni savaş teknolojilerinin savaş için belirleyci olacağı söylemlerine temkinli yaklaşmak gerektiğine işaret ediyor.

“Ukrayna savaşı Avrupa’nın coğrafyasını kökten değiştirdi”

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş için henüz bir değerlendirme yapmak zor, ancak SIPRI uzmanı Anthony’ye göre, bu savaş Avrupa’nın siyasi ve askeri coğrafyasını çoktan temelden sarstı bile. “Bundan böyle, 1990’lı yıllarda mutabakat sağlandığı üzere Rusya ile güvenlik alanında kapsamlı işbirliği yapılacağı tahayyülü de ortadan kalkıyor. Rusya gelecekte, kestirilmesi zor bir dönem için partner olamaz” diye konuşuyor.

SIPRI uzmanlarına göre, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı NATO’nun doğudaki üyeleri konusunda Rusya’nın hassasiyetlerini dikkate almaya son vermesinin de önünü açıyor. “NATO, doğudaki üyelerinde daimi muharip birlikler konuşlandırmayacağına dair Rusya’ya verdiği sözü artık yerine getirmekle yükümlü değil” deniyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya İle Ukrayna Arasında Barış Umudu

Rusyalı ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rusya hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

Ukraynalı müzakereci ve cumhurbaşkanlığı danışmanı Mihaylo Podolyak internette yayınlanan bir videoda, “Birkaç gün içinde kelimenin tam anlamıyla bazı sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi.

Müzakere konusunda “istekli” olduklarını fakat hiçbir ültimatomu kabul etmeyeceklerini de dile getiren Podolyak, “Prensip olarak pozisyonumuzdan ödün vermeyeceğiz. Rusya bunu şimdi anlıyor ve şimdiden yapıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor. Taleplerimiz savaşın sona ermesi ve Rus askerlerinin çekilmesi. Diyalog söz konusu ve anlayışlı bir tavır görüyoruz” dedi.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı. İki taraf arasında en son geçen pazartesi Belarus’ta yapılan üçüncü tur müzakerede, esas olarak insani meselelere odaklanılmış, sivillerin savaştan kaçması için bazı koridorların açılmasına karar verilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cuma günü yaptığı açıklamada, görüşmelerde bazı “olumlu değişiklikler” olduğunu söylemişti. Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları arasında Antalya’daki görüşmede ise ateşkes yönünde belirgin bir ilerleme sağlanamamış, ancak analistler, görüşmelerinin bile savaşı sona erdirmek için açık bir pencere bıraktığını söylemişti.

“Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi”

Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı.

Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi. Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu. 360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Paylaşın

Papa Francis’den Ukrayna Çağrısı: Bu Katliamı Durdurun

Katolik dünyasının Ruhani lideri Papa Francis, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başladığı 24 Şubat’tan bu yana en sert kınamasını yaparak, ‘barbar saldırıların’ durdurulmasını istedi. Papa, ‘Tanrı aşkına bu katliamı durdurun’ diyerek çağrı yaptı.

Aziz Petrus Meydanı’nda toplanan binlerce kişiye konuşan Papa Francis, Rusya’nın Ukrayna işgali hakkında konuştu. Ukrayna’da başlatılan silahlı saldırıların ‘durması gerektiğini’ vurgulayan Papa, hastanelerin ve diğer sivil hedeflerin bombalanmasının ‘barbarca’ olduğunu ve ‘geçerli bir stratejik nedene dayanmadığını’ söyledi.

‘Tanrı aşkına bu katliamı durdurun’ diyerek çağrı yapan Papa Francis, Ukrayna kentlerinin mezarlığa dönüşme riski olduğunu ifade etti.

Rusya ile Ukrayna’dan barış umudu

Öte yandan Rus ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rus hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

Ukraynalı müzakereci ve cumhurbaşkanlığı danışmanı Mihaylo Podolyak internette yayınlanan bir videoda, “Birkaç gün içinde kelimenin tam anlamıyla bazı sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi.

Müzakere konusunda “istekli” olduklarını fakat hiçbir ültimatomu kabul etmeyeceklerini de dile getiren Podolyak, “Prensip olarak pozisyonumuzdan ödün vermeyeceğiz. Rusya bunu şimdi anlıyor ve şimdiden yapıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor. Taleplerimiz savaşın sona ermesi ve Rus askerlerinin çekilmesi. Diyalog söz konusu ve anlayışlı bir tavır görüyoruz” dedi.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı. İki taraf arasında en son geçen pazartesi Belarus’ta yapılan üçüncü tur müzakerede, esas olarak insani meselelere odaklanılmış, sivillerin savaştan kaçması için bazı koridorların açılmasına karar verilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cuma günü yaptığı açıklamada, görüşmelerde bazı “olumlu değişiklikler” olduğunu söylemişti. Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları arasında Antalya’daki görüşmede ise ateşkes yönünde belirgin bir ilerleme sağlanamamış, ancak analistler, görüşmelerinin bile savaşı sona erdirmek için açık bir pencere bıraktığını söylemişti.

Paylaşın

Zelenskiy: İnsani Koridorlar Sayesinde 125 Bin Sivil Tahliye Edildi

Bir video mesaj yayınlayan Ukrayna Devlet Başkanı Vladmir Zelenskiy, 24 Şubat’ta başlayn Rus işgalinde gelinen son durumu değerlendirdi. Çatışma bölgelerinden açılan insani koridorlar sayesinde 125 bin sivilin tahliye edildiğini söyleyen Zelenskiy, “Bugün ana görev Mariupol kenti” dedi.

Zelenskiy Rusya’nın kuşatması altında bulunan 400 bin kişinin bulunduğu Mariupol için gönderilen yardım konvoyunun kentin 80 kilometre yakınında olduğunu söyledi. Zelenskiy, “Rusya’nın, Ukrayna’ya yönelik geniş kapsamlı saldırısının 18. günündeyiz. 18 gün içinde öldürülen 13 bin işgalci var.” dedi.

Rus ordusunun bu kadar kaybının, Çeçenistan ile Afganistan’daki savaşlarda dahi olmadığını belirten Zelenskiy, Rus Silahlı Kuvvetlerine ait 74 uçak, 86 helikopter ve 1000’den fazla zırhlı aracın imha edildiğini hatırlatarak, “Ukrayna pes etmez, halk pes etmiyor. Ukrayna, kahramanca savaşıyor.” ifadesini kullandı.

Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı. Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi.

Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu. 360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Kiev üzerindeki baskı artıyor

Rus ordusu başkent Kiev üzerindeki baskıyıgiderek artırıyor. Ukrayna Devlet Başkanının Danışmanı Mikhailo Podolyak kentin kuzeybatısındaki bölgelerin günlerdir ağır hava saldırılarına maruz kaldığını söyledi. Ajans haberlerine göre Rus tanklarının kentin kuzeydoğusundan Kiev’e ilerleyişi sürüyor.

Kiev’in 40 kilometre güneyindeki Vasylkiv’e düzenlenen saldırılarda kentin belediye başkanının yaptığı açıklamaya göre havalimanı kullanılamaz hale geldi. Cumartesi günkü Odessa Dnipro, Harkiv’e de hava saldırıları düzenlendi. AFP muhabiri liman kenti olan Mykolayiv’e düzenlenen saldırılarda ise hastanelerin zarar gördüğünü duyurdu.

Mariupol’de hasar büyük

ABD’den gelen uydu görüntülerine göre Ukrayna’nın güneydoğusundaki Mariupol kentindeki hasar büyük. Kentteki yüksek binalarda ağır hasar meydana gelirken, birçok binanın kullanılamaz halde olduğu ve alt yapı tesislerinin de zarar gördüğü belirtiliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba Mariupol’un Rus güvenlik güçlerince kuşatıldığını ama hala Ukrayna’nın kontrolü altında olduğunu söyledi.

24 Şubat’ta başlayan işgalde Rusya Savunma Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre 3 bin 500’den fazla askeri noktaya ve malına zarar verildi. Rusya sadece askeri hedeflere saldırı düzenlendiğini iddia ediyor. BM ise Ukrayna Savaşı’nda Rusya’nın uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen misket bombası kullandığına yönelik güvenilir raporlar bulunduğunu duyurmuştu.

Paylaşın

NATO’dan Rusya’ya Kimyasal Silah Uyarısı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte Rusya’yı kimyasal silah kullanmaması konusunda uyardı. Rusya, Ukrayna hükümetini ABD tarafından desteklenen laboratuvarda biyolojik silah üretmeye çalışmakla suçlamıştı.

Geçen günlerde kimyasal ve biyolojik laboratuvarlar konusunda bazı “saçma iddiaların” gündeme geldiğini hatırlatan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Kremlin haklı çıkarılamayacak şeyleri haklı çıkarmak için yanlış bahaneler icat ediyor” dedi.

ABD: Rusya kimyasal silah saldırısında bulunursa ağır bedel öder

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullanması durumunda “ağır bir bedel” ödeyeceğini söyledi. CBS televizyonuna konuşan Sullivan, NATO’ya yönelik herhangi bir saldırının ittifakın tam yanıtını tetikleyeceğini söyledi ve potansiyel bir kimyasal silah saldırısı tehdidini incelediklerini kaydetti.

Sullivan, herhangi bir harekete karşı uyarmak için Moskova ile doğrudan temas halinde olduklarını da sözlerine ekledi. Sullivan, “Kitle imha silahlarının kullanılması, Putin’in uluslararası hukuka ve uluslararası normlara saldırısı açısından aştığışok edici ek bir çizgi olacaktır” dedi.

Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı.

Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi. Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu.

360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan

Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Paylaşın

Rusya: Güvencemiz Çin

Rusya’da Maliye Bakanı Anton Siluanov, batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle altın ve döviz rezervlerinin neredeyse yarısının dondurulduğunu ve alınan ekonomik darbeye karşı Çin’e güvenildiğini açıkladı.

Bir ay önce Rusya’nın bol rezervler sayesinde yaptırımlara dayanabileceğini söyleyen Bakan Siluanov, pazar günü yaptığı açıklamada, yaptırımların Rusya’nın sahip olduğu 640 milyar dolarlık altın ve döviz rezervlerinin yaklaşık 300 milyar dolarını dondurduğunu söyledi.

Siluanov’un bir televizyon programındaki beyanları, Moskova’nın, yaptırımların etkisini azaltmak için Çin’den yardım isteyeceğine dair şimdiye kadarki en net açıklaması oldu.

“Altın ve döviz rezervlerimizin bir kısmını Çin para birimi Yuan cinsinden aldık” diyen Maliye Bakanı, “Çin ile karşılıklı ticaretimizi sınırlamak için Batılı ülkelerin Çin’e nasıl bir baskı uyguladığını görüyoruz. Ancak Çin ile ortaklığımızın, Batı pazarlarının kapandığı bir ortamda elde ettiğimiz işbirliğini sürdürüp artırmamıza izin vereceğini düşünüyorum” dedi.

Rus Bakan, Rusya’nın devlet borç yükümlülüklerini yerine getireceğini ve devlet rezervleri dondurulana kadar borç sahiplerine ruble ödeyeceğini söyledi.

Son olarak 4 Şubat’ta Pekin’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD’nin etkisine karşı koymayı amaçladıklarını söyledikleri “stratejik bir ortaklık” ilan etmiş ve bunu “sınırsız bir dostluk” olarak nitelendirmişti.

Rusya ile Ukrayna’dan barış umudu

Öte yandan Rus ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rus hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı.

Paylaşın

Ukrayna’da ABD’li Gazeteci Brent Renaud Öldürüldü

ABD’li gazeteci Brent Renaud’un Ukrayna’nın başkenti Kiev’in dışında yer alan Irpin kasabasında vurularak öldürüldüğü açıklandı. Bu, Ukrayna’daki savaşı izleyen bir yabancı gazetecinin kayda geçen ilk ölümü oldu.

Brent Renaud’un öldüğü saldırıda bir diğer Amerikalı gazeteci ve bir sivilin de ise yaralandığı belirtildi.

Irpin’de bulunan gönüllü cerrah Danylo Shapolav Amerikalı gazetecilerden birinin olay yerinde öldüğünü, diğerini ise kendisinin tedavi ettiğini söyledi. Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabiri de ölen gazetecinin naaşını gördüğünü duyurdu.

Doktorların verdiği bilgiye göre iki Amerikalı gazeteci Ukraynalı bir siville bulundukları bir araçta mermilerin hedefi oldu. Araçta bulunan Ukraynalı sivilin yaralandığı belirtildi.

New York Times gazetesinden yapılan açıklamada, Amerikalı gazeteci Brent Renaud’un öldüğü haberi doğrulanarak büyük üzüntü duyulduğu belirtildi. Ancak gazete öldürülen gazetecinin New York Times’a çalışmadığını belirtti.

Açıklamada, geçmişte New York Times’a katkıda bulunmuş olmasına rağmen, Ukrayna’daki herhangi bir iş için görevlendirilmediği belirtildi. Paylaşılan basın kartının, yıllar önce bir başka bir iş için verilen New York Times basın kartı olduğu belirtildi.

New York Times baş editör yardımcısı Cliff Levy ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, NYT eski çalışanı Brent Renaud’un gazeteye çok emek verdiğini büyük bir üzüntü içinde olduklarını belirtti. Levy, “Brent yetenekli bir fotoğrafçı ve film yapımcısıydı ancak Ukrayna’da NYT tarafından görevlendirilmemişti” ifadesine yer verdi.

Paylaşın