Biden, Putin’i ‘Soykırımla’ Suçladı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Ukrayna’da yaşananları ilk kez soykırım olarak niteledi. Iowa Eyaleti’ne yaptığı ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Başkan Biden, “Olanlara soykırım diyorum, zira gün geçtikçe daha da açık ve net anlaşılıyor ki Putin Ukraynalı olabilme düşüncesini bile ortadan kaldırmayı deniyor” diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Biden, soykırım suçu işlendiğine dair kanıtların arttığını da belirterek, “Durum geçen haftakinden daha başka görünüyor. Kelime anlamıyla, Rusların Ukrayna’da yaptıklarına dair gün geçtikçe daha da çok kanıt ortaya çıkıyor” diye konuştu. ABD Başkanı, sonuç olarak uluslararası düzeyde bir soykırım suçu işlenip işlenmediğine hukukçuların karar vereceğinin altını da çizdi, ancak kendisinin işlenen suçları soykırım olarak gördügünü ifade etti.

Iowa ziyaretine zamlar damgasını vurdu

Son 40 senenin en yüksek enflasyonunun kaydedildiği ABD’de Başkan Joe Biden’in bölgeye ziyaretine zamlar damgasını vurdu. Biden Menlo kentine ziyaretinde ülkede tüketici fiyatlarında kaydedilen rekor zamlara değindi ve artan fiyatları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya açtığı savaş ile ilintilendirdi. Biden halka seslenişinde, “Sizin aile bütçeniz, aracınıza yakıt doldurmanız bir diktatörün dünyanın diğer yarısında savaş ilan etmesine ve soykırım yapmasına bağlı olmamalı” diyerek Putin’i sert biçimde eleştirdi. Demokrat Partili Biden, ABD’nin ve partnerlerinin Putin’in ABD’li, Avrupalı ve diğer bölgedeki ailelere karşı enerji kaynaklarını silah olarak kullanmasını engellemek için ellerinden geleni yaptıklarını da söyledi.

Zelenskiy’den Biden’a övgü

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’da yaptıklarını açıkça soykırım olarak nitelemesinden dolayı Biden’i övdü. Twitter’dan yaptığı açıklamada Zelenskiy, “Kötüye karşı dirayet göstermek isteniyorsa olanları adıyla anmak önemli” diye vurguladı.

Ukrayna lideri, Rus güçlerinin ülkesi Ukrayna’daki pek çok kentte sivillere yönelik yaptığı katliamı daha önce zaten soykırım olarak nitelemiş ve Putin’i soykırım suçu işlemekle suçlamıştı.

ABD yönetimi ise Ukrayna’daki savaşla ilgili soykırım kelimesini anmaktan şimdiye kadar kaçınıyordu. Başkan Biden’in güvenlik danışmanı Jake Sullivan, Kiev yakınlarındaki Buça kentinde sokaklarda cesetleri bulunan sivillere dair görüntülerin ortaya çıkmasının ardından savaş suçu işlendiğinden bahsetmiş, ancak soykırım kavramını kullanmaktan çekindiği dikkat çekmişti.

Leningrad benzetmesi

Bu arada Ukrayna lideri Zelenskiy, Rusya’nın yoğun saldırılarıyla kentin büyük kısmının enkaza döndüğü, stratejik öneme sahip liman kenti Mariupol’de olanları 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından etrafı çevrilen Leningrad kuşatmasına benzetti. Öte yandan Almanya’da hükümetin bazı üyeleri Ukrayna’ya ağır silahlar verilmesi yönündeki ısrarlarını artırıyor.

Yabancı ülkelere silah nakliyatından da sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Kiev’e daha hızlı silah gönderilmesi için baskı yapılor. Dün Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, Ukrayna’ya ağır silah gönderilmesi gerektiğini açıklamıştı.

Paylaşın

New York Metrosu’nda Silahlı Saldırı: En Az 16 Yaralı

ABD’nin New York Kenti 36. Cadde üzerinde yer alan bir metro istasyonunda yerel saatle 08.30 sularında bir silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda en az 16 kişi yaralandı. Ayrıca olay yerinde infilak etmemiş bir düzenek de bulundu.

New York Times’ın haberine göre, polis metroda etrafa ateş açan gaz maskeli ve turuncu yelekli şüpheliyi aramaya devam ediyor. New York Valisi Kathy Hochul, saldırganın “tehlikeli” olduğunu belirtti. Bütün vatandaşlara “uyanık ve dikkatli” olmaları çağrısı yapan Hochul, saldırganla ilgili bilgiye sahip olanların yetkili birimlerle iritibata geçmesini istedi.

Terör şüphesi bulunmuyor

New York polisi, eldeki ilk bilgilerin olayın terör saldırısı olmadığına işaret ettiğini açıkladı. Konuyla ilgili açıklama yapan New York Emniyet Müdürü Keechant Sewell, soruşturmanın birkaç saattir sürdüğünü belirterek durumun her an değişebileceğine dikkat çekti.

Sewell, New York metrosunda aktif patlayıcı bulunmadığının da altını çizdi. New York polisi, görevlilerin olay yerine gönderildiğini ve incelemelerin başladığını duyurdu. Polis, vatandaşlara olay yerinden uzak durmaları uyarısında bulundu.

New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın sözcüsü, New Yorkers’a yaptığı açıklamada bölge sakinlerini bölgeden uzak durmaları konusunda uyardı. Ayrıca metro hattında da rötarların olabileceği söylendi. Ez dört metro çift yönlü hattının da rötar yaptığı söyleniyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, saldırıyla ilgili Başkan Joe Biden’ın bilgilendirildiğini söyledi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Psaki, Belediye Başkanı Adams ve New York polisiyle temas halinde olduklarını da sözlerine ekledi.

BBC’ye konuşan New York İtfaiyesi, ilk olarak istasyon içerisindeki yoğun duman nedeniyle bir çağrı aldıklarını söyledi, ancak olay yerine varan yetkililer, çok sayıda yaralı buldu. Polis, olay yerinde aktif patlayıcı bir düzeneğin olmadığını duyurdu.

Paylaşın

ABD’de Enflasyon 1981’den Beri En Yüksek Seviyede

ABD’de son 40 yılın en büyük yıllık enflasyonu kayıtlara geçti. ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıklamasına göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 oranında arttı. Söz konusu fiyat artışının, Aralık 1981’den bu yana en büyük yıllık artış olduğu belirtildi.

Mart ayında TÜFE’nin Şubat ayına göre de yüzde 1,2 oranında arttığı kaydedildi. Söz konusu aylık artışın da 2005’ten bu yana kaydedilen en büyük aylık artış olduğu öğrenildi.

ABD’de enflasyon rakamlarının ekonomi analistlerinin tahminleriyle uyumlu olduğu belirtiliyor. Gıda ve enerji fiyatlarının dışarıda bırakılmasıyla ölçülen “çekirdek” TÜFE’nin ise yüzde 0,3 oranında arttığı kaydedildi. Bunun ise tahmin edilenden düşük olduğuna dikkat çekildi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Batı’nın Moskova’ya uyguladığı yaptırımlar tüm dünyada enerji ve gıda fiyatlarının artmasına neden oluyor.

ABD Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre yıllık enflasyon benzinde yüzde 48 olarak ölçüldü. İkinci el otomobil fiyatlarındaki artış ise yüzde 35,3 olarak kaydedildi. Yatak odası mobilyasında yıllık fiyat artışı yüzde 14,7, erkek takım elbise ve kaban fiyatındaki artış ise yüzde 14,5 olarak açıklandı. Gıdadaki artış ise yüzde 10 olarak ifade edildi.

Paylaşın

Ukrayna’da Her Üç Çocuktan İkisi Evini Terk Etmek Zorunda Kaldı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasından bu yana ülkedeki tüm çocukların yaklaşık üçte ikisinin evini terk etmek zorunda kaldığını ve savaşın başından bu yana 142 çocuğun hayatını kaybettiği açıklandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Rusya’nın 6 hafta önce Ukrayna’yı işgale başlaması sonrası Ukraynalı çocukların yaklaşık üçte ikisinin evlerini terk ettiğini açıkladı.

BM, Ukrayna’daki savaşta 142 çocuk ve genç hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini ancak gerçek sayının muhtemelen çok daha fazla olduğunu duyurdu.

UNICEF Acil Durum Programları Direktörü Manuel Fontaine, çok kısa süre içinde 7,5 milyon Ukraynalı çocuktan 4,8 milyonunun evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi.

Kısa süre önce Ukrayna’dan dönen Fontaine, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “31 yıldır insani yardım faaliyetleriyle ilgileniyorum. Bu kadar kısa sürede böylesine bir tabloyla hiç karşılaşmadım” dedi.

Fontaine, Ukrayna’da evlerinde kalan çocukların yaklaşık yarısının da gıda sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

UNICEF yetkilisi, Mariupol ve Herson gibi kentlerde durumun muhtemelen daha kötü olduğunu, içme suyu sıkıntısı olduğunu, gıda ve ilaç tedariğinin aksadığını vurguladı.

Ukrayna’nın BM Büyükelçisi Sergiy Kyslytsya, Rusya’nın 121 binden fazla Ukraynalı çocuğu ülke dışına çıkardığını iddia etti ve Kremlin’in evlat edinme sürecini kolaylaştırma hazırlığında olduğuna dair haberler geldiğini söyledi.

UNICEF yetkilisi Fontaine ise Ukrayna’nın iddiasıyla ilgili kanıt olmadığını söyledi ancak iddiayı soruşturacaklarını açıkladı.

Birleşiş Milletler Güvenlik Konseyi ABD ve Arnavutluk’un talebi ile İngiltere başkanlığında savaşın çocuklar ve kadınlar üzerindeki etkilerini konuşmak üzere toplandı.

Her üç ülke diğer konsey üyeleri bu durumdan Rusya’yı sorumlu tutarken Rusya’nın BM Büyükelçisi Dimitri Polyanski iddiaları reddetti.

Paylaşın

Putin’den Askeri Operasyon Açıklaması: Amaçlarımıza Ulaşacağız

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Voctochny Uzay Üssü’nde yaptığı konuşmada “Amaçlarımıza ulaşacağız. Buna hiç şüphe yok. Hedeflerimiz kesinlikle çok net ve asil. Asıl hedefimiz Donbas bölgesindeki halka yardım etmek” dedi.

Haber Merkezi / Vladimir Putin, Rus birliklerinin Moskova’nın Ukrayna’daki askeri harekatını, cesur ve etkin bir şekilde icra ettiğini ve en modern silahları kullandığını söyledi.

Tass’ın haberine göre Putin, Rusya’nın ülkeyi korumak için Ukrayna’daki askeri operasyondan “başka seçeneği olmadığını” belirtti ve Rus güçlerinin amaçlarına ulaşacağını vurguladı.

Putin Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko’nun da katıldığı törende Moskova’nın dünyadan izole olmak istemediğini vurguladı ve Rusya ile Belarus’un uzay projelerinde işbirliği yapacağını da ekledi.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 4,5 milyonu aştı

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 24 Şubat’ta başlayan Rusya saldırılarının ardından Ukrayna’daki mülteci krizine ilişkin verileri paylaştı.

Açıklamaya göre, 24 Şubat-9 Nisan döneminde yarıdan fazlası Polonya’ya olmak üzere 41 milyon nüfusa sahip ülkeden 4 milyon 503 bin 954 kişi komşu ülkelere geçti.

Komşu ülkelere geçişler şöyle oldu:

  • Polonya – 2 milyon 593 bin 902
  • Romanya – 686 bin 232 kişi
  • Macaristan – 419 bin 101 kişi
  • Moldova – 410 bin 882 kişi
  • Rusya – 404 bin 418 kişi
  • Slovakya – 314 bin 485 kişi
  • Belarus – 19 bin 96 kişi
  • Donetsk ve Luhansk bölgelerinden de 21-23 Şubat’ta 113 bin kişi Rusya’ya geçti.

7,1 milyon kişi yerinden edildi

Ukrayna’dan komşu ülkelere gidenlerden yüz binlercesinin buralardan da diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Ukrayna içinde 7,1 milyon sivilin yerinden edildiğini açıklamıştı.

En az 1793 sivil hayatını kaybetti

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-9 Nisan’da en az 1793 sivilin yaşamını yitirdiği, 2 bin 439 sivilin yaralandığı da bildirildi. Sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği vurgulandı.

Sivil kayıpların çoğunun, ağır topçu ve çok namlulu roketatar sistemlerinden yapılan bombardımanlar ve hava saldırıları dahil olmak üzere, geniş etki alanına sahip patlayıcı silahların kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.

NOT: BM, Ukrayna’da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise çok daha fazla.

Paylaşın

Almanya’da Enflasyon 7,3 İle Son 40 Yılın Zirvesinde

Almanya Federal İstatistik Dairesi’nden yapılan açıklamada, Mart ayı enflasyon oranının yüzde 7,3 olarak ölçüldüğü belirtildi. Böylece Almanya’da enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış oldu.

Enflasyonun bu denli artmasında Ukrayna savaşı ile enerji ve gıda fiyatlarının yükselmesinin etkili olduğu belirtildi.

Körfez Savaşı’ndan sonra en yüksek oran

Almanya Federal İstatistik Dairesi, benzer yükseklikte enflasyon rakamının en son 1981 yılındaki Körfez Savaşı nedeniyle kaydedildiğini, o dönem de savaşın tarafları olan enerji zengini İran ile Irak’ın çatışması nedeniyle petrol fiyatlarında rekor artış görüldüğünü hatırlattı.

Yüzde 7,3 enflasyon ile Avrupa Merkez Bankası’nın konjonktörde sağlıklı değişimin görülmesi için hedef gösterdiği yüzde 2’den daha da uzaklaşması endişe yaratıyor.

Uzmanlar, son yıllarda artan enerji fiyatlarının da etkisiyle artış kaydeden ve 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasıyla daha da tırmanan enflasyonun yakın zamanda da düşmesini de beklemiyor.

Zamlar iki haneli olabilir

Öte yandan hızla emtia depolamayı hızlandıran Alman toptancıların, artan fiyatları müşterilerine de yansıttığı görülüyor. Yapılan zamları, artan hammadde ve işlenmemiş ürün fiyatlarına dayandıran toptancılar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,3 zamlanmaya dikkat çekiyor. Almanya’da tedarikçilerin de zam yaptıkları dikkat çekiyor.

Hammadde ve işlenmemiş ürün fiyatlarında kaydedilen artış, ölçümlerin yapılmaya başlandığı 1962’den bu yana görülen en yüksek oranı işaret ediyor. Söz konusu artış enflasyonun önümüzdeki aylarda seyri konusunda da ipuçları vermesi bakımından önem arzediyor.

Uzmanlar ayrıca, savaşın gidişatındaki belirsizlik nedeniyle pek çok şirketin depolama yaptığını, yüksek fiyatlardan yaptıkları depolama nedeniyle fiyatlardaki olası düşme halinde bile bunu ürünlere yansıtmayacaklarına dikkat çekiyor.

Almanya’da çok sayıda şirketin önümüzdeki üç ay zarfında da fiyatlarını artıracağı bildiriliyor. Münih merkezli, ekonomi alanında araştırmalar yapan İfo Enstitüsü, şirketlere yönelik yaptığı anket sonucunda zamların yapılacağı yönünde geri dönüşler aldığını duyurdu.

Almanya’da Federal Hükümet’in Ekonomi Bilirkişi Heyeti’nin tahminlerine göre de yıllık enflasyonun 2022’de 6,1 olması bekleniyor. Aynı uzmanlar, Rusya’dan enerji alımının durdurulması halinde önümüzdeki aylarda enflasyonun iki haneli olacağı tahminin de bulundu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’dan ‘Askeri Operasyona’ Devam Sinyali

Ukrayna’ya yönelik 24 Şubat’ta başlatılan operasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, askeri operasyonun barış müzakerelerinin bir sonraki turuna kadar durdurma planının olmadığını ifade etti.

Ukrayna ile müzakereleri sürdürmemek için ise bir neden görmediğini söyleyen Sergey Lavrov, Rus televizyonuna açıklamasında, “Nihai anlaşma sağlanmadığı sürece operasyonlara ara verilmeyecek” diye konuştu.

Toprak bütünlüğü kırmızı çizgimiz”

Ancak Ukrayna, iki ülkenin liderleri arasında bir görüşmenin gerçekleşmesini şu aşamada muhtemel görmüyor. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mahail Podolyak Ukrayna televizyonunda yaptığı açıklamada, “Bir iki hafta içinde görüşeceklerini söylemeye gelirsek; hayır bu böyle olmayacak” dedi.

Kiev’in Donbas bölgesindeki çatışmalara hazırlandığını açıklayan Podolyak, Ukrayna’nın olası bir liderler görüşmesi için ancak bundan sonra “daha güçlü bir müzakere pozisyonun sahip olacağını” ifade etti. “Evet, bu zor, her gün insanlarımızı ve altyapımızı kaybediyoruz. Ancak Rusya da emperyal ilüzyonlarından kurtulmalı” diye konuştu.

Ukrayna Müzakere Heyeti Başkanı David Arahamya da müzakerelerde ilerleme kaydedilemediğini ifade etti. Kiev için “toprak bütünlüğünün” kırmızı çizgi olduğunu belirten Arahamya, Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım ve Rusya’nın bağımsızlığını tanıdığı Donetsk ve Luhansk bölgelerine atıfta bulunarak “Hiçbir bölgemizden feragat etmeyeceğiz ve hiçbir şeyi tanımayacağız” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelerin son turu tararların temsilcilerinin katılımı ile 29 Mart’ta İstanbul’da yapılmıştı. İstanbul’da Rus heyetiyle görüşen Ukrayna heyeti, tarafsızlık statüsünü kabul etme karşılığında güvenlik garantisi talep etmişti. Olası garantörler arasında Türkiye’nin adı da geçmişti.

Toplantı sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bundan sonraki süreçte dışişleri bakanlarının bir araya gelmesinin öngörüldüğünü ve dışişleri bakanlarının ardından da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy’in buluşmasının gündemde olduğunu belirtmişti. Ancak müzakerelere ne şekilde devam edileceği henüz netlik kazanmadı.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya’dan ‘Fosil Yakıt’ İthalatına Yasak

Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya karşı kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye ulaştırılmasını içeren 5. yaptırım paketini kabul etti. İthalat yasağı 5,5 milyar Euro’ya tekabül ediyor.

Avrupa Birliği Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada, son yaptırımların Rus silahlı kuvvetlerinin Buça’da ve Rus işgali altındaki diğer yerlerde işlediği vahşetlerin ardından kabul edildiği bildirildi.

Buna göre, Ağustos 2022’den itibaren yılda 8 milyar Euro değerindeki Rusya menşei veya Rusya’dan ihraç edilen kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye aktarılmasının yasaklanması kararlaştırıldı.

Yaptırım paketinde neler var?

Mutabık kalınan ihracat yasakları 10 milyar Euro’ya, ithalat yasakları ise 5,5 milyar Euro’ya tekabül ederken pakette yer alan diğer yaptırımlar şöyle sıralandı:

  • Tarım ve gıda ürünleri, insani yardım ve enerji için istisnalar sağlanarak, Rusya bayrağı altında kayıtlı gemilere AB limanlarına erişim sağlama yasağı getirildi.
  • Transit de dahil olmak üzere herhangi bir Rus ve Belaruslu karayolu taşımacılığı teşebbüsünün AB içinde kara yoluyla mal taşıması engellendi, tıbbi malzemeler, tarım ve gıda ürünleri gibi bir dizi ürün ve insani amaçlarla karayolu taşımacılığı için istisnalar sağlanacak.
  • Jet yakıtı, “kuantum bilgisayarlar” ve gelişmiş yarı iletkenler, ileri teknoloji elektronikler, yazılımlar, hassas makineler ve ulaşım ekipmanları gibi diğer malları hedef alan ihracat yasakları ve ahşap, çimento, gübre, deniz ürünleri ve likör gibi ürünlerde yeni ithalat yasakları kararlaştırıldı.

  • Mevcut yaptırımları güçlendirmeyi ve yasal boşlukları kapatmayı amaçlayan bir dizi ekonomik önlem de alındı. Bunlar; Rus şirketlerinin üye ülkelerdeki kamu ihalelerine katılımına ilişkin genel bir AB yasağı, Rus kamu kurumlarına yönelik tüm mali desteğin kesilmesi gibi unsurları içeriyor.
  • Halihazırda yaptırım uygulanmış kişilerin aile üyelerinin yanı sıra ürünleri veya teknolojileri savaşta rol oynayan şirketlere, kilit konumdaki oligarklara ve iş insanlarına, üst düzey Kremlin yetkililerine, dezenformasyon ve bilgi manipülasyonunun savunucularına, Kremlin’in Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığına ilişkin anlatısını sistematik olarak yayan şirketlere de yaptırım kararı alındı.
  • Rus bankacılık sektöründeki pazar payının yüzde 23’ünü temsil eden 4 önemli Rus bankasına tam işlem yasağı getirildi. Böylece bankaların SWIFT’den çıkarıldıktan sonra varlıklarının dondurulması ve böylece AB piyasalarından tamamen dışlanmaları hedeflendi.

AB’ye temiz enerji çağrıları

Rystad Energy analistlerine göre, fosil yakıtlarla ilgili artan jeopolitik risk ve yenilenebilir enerjinin görece fiyat paritesi göz önüne alındığında, mevcut koşullar doğalgazı geçiş yakıtı olarak kullanma argümanını zayıflatıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı gibi önde gelen kurumlar ise AB’yi fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerjinin hızla yaygınlaştırılması ve enerji verimliliği önlemleri ile doğalgaz arzının kısa vadeli çeşitlendirilmesi dahil olmak üzere benzer önlemler almaya çağırıyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu da bu çağrılara yanıt olarak yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği önlemlerini hızla artırırken, Rusya’dan doğalgaz ithalatını bu yıl üçte iki oranında azaltmayı planlıyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Fransa’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi İkinci Tura Kaldı

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylardan hiçbirinin mutlak çoğunluk olan yüzde 50’ye ulaşamaması nedeniyle, ilk turda en yüksek miktarda oyu alan iki aday olan Macron ile Le Pen, 24 Nisan’da yapılacak ikinci turda cumhurbaşkanlığı için yarışacak.

Haber Merkezi / Fransa’da 12 aday seçimlerde resmen yarışma hakkı kazanmıştı. Emmanuel Macron (liberal), Marine Le Pen (sağ popülist), Valérie Pécresse (muhafazakâr), Jean-Luc Mélenchon (radikal sol), Eric Zemmour (milliyetçi), Yannick Jadot (çevreci), Fabien Roussel (komünist), Anne Hidalgo (sosyal demokrat), Nicolas Dupont-Aignan (muhafazakâr/ulusalcı), Jean Lassalle (kırsalcı), Philippe Poutou (troçkist), Nathalie Artaud (troçkist) cumhurbaşkanlığı için aday olmuştu.

Yaklaşık 49 milyon seçmen seçimlerde oy kullanmak üzere sandığa çağrılmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, seçime katılım oranı 2017 yılındaki seviyenin gerisine düşerek yüzde 65 olarak gerçekleşti. 2017 yılındaki seçimlerde, katılım oranı yüzde 69,4 olmuştu.

Fransa’da cumhurbaşkanı, 6 Kasım 1962 tarihinde yapılan anayasa değişikliğinden bu yana halk tarafından doğrudan seçiliyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı Fransız direnişinin sembolü olan General Charles de Gaulle, 1965 yılında bu sistemle seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştu.

Macron’dan seçmenlere aşırı sağı engelleme çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ilk turda kendisine oy veren seçmenlere ve ikinci turda kendisine destek verilmesi için çağrıda bulunan rakiplerine teşekkür etti.

Emmanuel Macron, seçmenlere, aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için ikinci turda kendisine oy vermeleri çağrısı yaptı. Macron, “İlk turda bana oy vermeyenler de dahil herkese, bize destek verme çağrısı yapıyorum” dedi.

Kendisine oy vermeyenleri ikna etmeyi ve ikinci turda onların da oyunu almayı umduğunu vurgulayan Macron, “Daha hiçbir şey bitmedi. Popülist söyleme ve yabancı düşmanlığına teslimiyet…Bu, Fransa değil” diye konuştu.

Le Pen: Fransa’ya çekidüzen vereceğim

Marine Le Pen ise ilk tur sonuçlarının netleşmesi sonrası yaptığı açıklamada, Macron’a oy vermeyen herkese, ikinci turda kendisine oy vermeleri çağrısı yaptı.

Seçilirse “Tüm Fransız halkının cumhurbaşkanı” olacağını vurgulayan Le Pen, “5 yıl içinde Fransa’ya çekidüzen vereceğini” söyledi. Le Pen konuşurken, destekçileri de “Kazanacağız” şeklinde sloganlar attı.

Öne çıkan konular neler?

Fransa’da anketlere göre Rusya-Ukrayna Savaşı dışında seçimi etkileyecek en önemli konular ekonomi, göç ve güvenlik. Fransa, Ocak ayında son 50 yılın en yüksek yıllık büyümesini gerçekleştirerek Covid pandemisinin yaralarını sardı.

Fransa ekonomisinin büyümesi Macron’un elini güçlendiriyor. Ülkede işsizlik, Euro Bölgesi ortalamasının hemen üzerinde ve Macron’un iktidara geldiği yıl belirlediği hedefe yakın bir seviyeye, yüzde 7,4’e geriledi.

Resmi verilere göre 2020’de Fransa’da 6,8 milyon göçmen yaşıyordu. Bunların üçte biri Avrupa ülkelerindendi. En büyük göçmen grupları ise sırasıyla Cezayir, Fas ve Portekizliler.

Göç konusu özellikle aşırı sağcı adayların kampanyalarında öne çıkmıştı.  Le Pen iktidara gelince göçü büyük oranda azaltmayı hedefleyen bir referandum düzenleyeceğini belirtmişti.

Le Pen’in yoğun eleştirilerine maruz kalan Macron, binlerce yeni polis istihdam etme sözü vermişti. Macron, iktidarında ülkede suç oranının azaldığını söylüyor. Son yıllarda büyük saldırılara maruz kalan Fransa’da güvenlik, seçmenler için en önemli konulardan birine dönüşmüştü.

Paylaşın

Ukrayna’dan Kaçanların Sayısı 4,5 Milyonu Aştı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 24 Şubat’ta başlayan Rusya saldırılarının ardından Ukrayna’daki mülteci krizine ilişkin verileri paylaştı.

Açıklamaya göre, 24 Şubat-9 Nisan döneminde yarıdan fazlası Polonya’ya olmak üzere 41 milyon nüfusa sahip ülkeden 4 milyon 503 bin 954 kişi komşu ülkelere geçti.

Komşu ülkelere geçişler şöyle oldu:

  • Polonya – 2 milyon 593 bin 902
  • Romanya – 686 bin 232 kişi
  • Macaristan – 419 bin 101 kişi
  • Moldova – 410 bin 882 kişi
  • Rusya – 404 bin 418 kişi
  • Slovakya – 314 bin 485 kişi
  • Belarus – 19 bin 96 kişi
  • Donetsk ve Luhansk bölgelerinden de 21-23 Şubat’ta 113 bin kişi Rusya’ya geçti.

7,1 milyon kişi yerinden edildi

Ukrayna’dan komşu ülkelere gidenlerden yüz binlercesinin buralardan da diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Ukrayna içinde 7,1 milyon sivilin yerinden edildiğini açıklamıştı.

En az 1793 sivil hayatını kaybetti

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin açıklamasında, Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-9 Nisan’da en az 1793 sivilin yaşamını yitirdiği, 2 bin 439 sivilin yaralandığı da bildirildi. Sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği vurgulandı.

Sivil kayıpların çoğunun, ağır topçu ve çok namlulu roketatar sistemlerinden yapılan bombardımanlar ve hava saldırıları dahil olmak üzere, geniş etki alanına sahip patlayıcı silahların kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.

NOT: BM, Ukrayna’da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı ise çok daha fazla.

Paylaşın