Rusya Ordusu, Kiev Kent Merkezine İlerliyor

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı üçüncü haftaya girdi. Uluslararası kuruluşların yayınladığı uydu görüntülerine göre; Rusya ordusu Kiev kent merkezine ilerliyor. Ayrıca başkent yakınlarındaki yerleşim yerlerine topçu atışları yapılıyor.

Ülkenin güneydoğusundaki liman kenti Mariupol’da ise şiddetli çatışmalar sürüyor. Çatışmalar insani koridorlardan tahliyeleri ve yardım paketlerinin ulaştırılmasını engellerken kentte binlerce sivilin kısıtlı yiyecek ve su gibi temel ihtiyaçlarla mahsur kaldığı belirtiliyor.

Rusya ordusunun dün hava saldırısı başlattığı Dnipro kentine dönük saldırılar bu sabah da devam ediyor. Dnipro Belediye Başkanı Boriys Filatov, Ukrayna’nın hava savunma sistemlerinin söz konusu saldırıları “püskürttüğünü” açıkladı.

Çin Ukrayna’ya ilk kez insani yardım ulaştırdığını açıkladı. Çin’in Ukrayna’ya gönderdiği ilk yardım paketinin Ukrayna’nın batısındaki Çernivtsi kentine ulaştığı ve Kızılhaç görevlilerine teslim edildiği duyuruldu. İkinci yardım paketinin de 14 Mart’ta Ukrayna’ya varması bekleniyor.

“16 bin Ukrayna’ya karşı savaşacak”

Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e rapor sunan Savunma Bakanı Sergey Şoygu çoğunluğu Ortadoğu’dan, 16 bin “gönüllünün” Ukrayna ordusuna karşı savaşmak için başvurduğunu belirtti.

Şoygu, “Bu talepler para için değil, kişilerin arzuları olduğu için buna olumlu cevap vermeyi doğru buluyoruz. Birçoğunu biliyoruz, son on yılda en zor zamanda IŞİD’e karşı mücadelede yardımcı oldular” dedi.

“Kiev rejiminin Batılı sponsorları, uluslararası hukuku göz ardı ederek Ukrayna’ya açıkça paralı asker gönderiyor” diyen Putin de, dünyanın her yerinden paralı savaşçıların Ukrayna’ya geldiğini, Ukrayna’nın bunu saklamadığını söyleyerek Ortadoğu’dan gelecek ve Rusya tarafında yer alacak “gönüllü savaşçıların” çatışma bölgelerine ulaştırılması talimatı verdi.

Putin, “Bu nedenle, özellikle para için değil de gönüllü olarak gelip Donbass’ta yaşayan insanlara yardım etmek isteyen insanlar görürseniz, onları karşılamak ve çatışma bölgesine gitmelerine yardımcı olmak gerekir” diye konuştu.

Paylaşın

‘Ukrayna Savaşı’nda Sivil Can Kaybı 549’a Yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 24 Şubat tarihinde başlayan Ukrayna savaşında şimdiye kadar 549 sivil ölüm kaydettiklerini açıkladı. 957 sivilin de çatışmalarda yaralandığını açıklayan kuruluş “insani acıların” artarak sürdüğünü ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de savaşta şimdiye kadar sağlık kuruluşu, sağlık çalışanı ve ambulanslara yönelik 29 saldırı kaydettiklerini açıkladı. Bu saldırılar arasında Rus güçlerinin Mariupol’deki çocuk ve doğum hastanesi binasına Çarşamba günü düzenlediği saldırı da sayıldı. DSÖ Sözcüsü Margaret Harris saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiğini ve 34 kişinin yaralandığını aktardı.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 2,5 milyonu geçti

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) açıklamasına göre 24 Şubat tarihinde başlayan Rusya işgalinde Ukrayna’dan kaçanların sayısı 2,5 milyonu geçti. UNHCR Başkanı Filippo Grandi “Yaklaşık 2 milyon kişinin de Ukrayna içinde yerini değiştirdiğini tahmin ediyoruz. Milyonlar bu anlamsız savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalıyor” dedi. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü de Ukrayna’yı terk edenler arasında 116 bin başka ülke vatandaşı bulunduğu bilgisini paylaştı. Ukrayna’nın nüfusu savaştan önce yaklaşık 37 milyondu.

Savaşın Ukrayna’ya şu anki maliyeti 119 milyar dolar

Ukrayna Ekonomi Bakan Yardımcısı Denis Kudin 24 Şubat tarihinde başlayan savaşın Ukrayna’ya şimdiye kadar olan maliyetini 119 milyar dolar olarak açıkladı. Ukrayna resmi haber ajansı Ukrinform’un haberine göre Kudin, maliyetin savaşın sürdüğü her gün daha da arttığını belirtti. Çatışma bölgelerinin bölgelerinde firmaların yüzde 75’inin ekonomik faaliyetlerini sonlandırdığını belirten Kudin hesaplamalarında doğrudan zararların yanı sıra ekonominin gerilemesiyle kaydedilen dolaylı kayıpları da dikkate aldıklarını söyledi.

BM: Rusya’nın misket bombası kullandığına dair raporlar var

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’daki yerleşim yerlerinde Rus birliklerinin birçok kez misket bombası kullandığına dair güvenilir raporlar bulunduğunu  bildirdi. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü, “Siviller, ve sivillere ait yerler ile kent ve köylerin bombalanmasının ve gelişigüzel saldırıların uluslararası hukuka göre yasak olduğunu Rus yetkililere hatırlatırız” şeklinde konuştu. Sözcü, bunun savaş suçu teşkil edeceğini kaydetti.

BM: Ukrayna’da hiçbir biyolojik silah programı bilinmiyor

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Rusya’nın talebi üzerinde Ukrayna’nın “biyolojik silah” ürettiği iddialarını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. BM Silahsızlanma Yüksek Temsilcisi Izumi Nakamitsu, “Biyolojik silah programı iddialarına ilişkin medyada yer alan haberler hakkında bilgim var. BM tarafından hiçbir biyolojik silah programı bilinmiyor” şeklinde konuştu.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield “Ukrayna’nın biyolojik silah programı yok. Ukrayna’da ABD tarafından desteklenen biyolojik silah laboratuvarı yok” dedi. Thomas-Greenfield, “Rusya’nın Ukrayna halkına karşı kimyasal veya biyolojik unsurlar kullanmayı planladığından derin endişe duyuyoruz” şeklinde konuştu. İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward Rusya’nın iddialarına tepki göstererek, Rusya’yı “dezenformasyon ve yalanlarını yaymak” için BM Güvenlik Konseyi’ni kullanmakla suçladı.

Ukrayna’nın BM Daimi Temsilcisi Sergey Kislitsa da “biyolojik silah programı” iddialarını reddederek, Ukrayna’nın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirdiği ve ilgili uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaptığı bir sağlık sistemi olduğunu belirtti. Çin BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise Moskova’nın verdiği “ilgili bilgileri” not ettiklerini belirterek, bu iddiaların “uluslararası toplumda büyük dikkat toplaması ve incelenmesi” gerektiğini ifade etti.

Paylaşın

Hindistan, Yanlışlıkla Pakistan’a Füze Fırlattı

Hindistan, Pakistan’a yanlışlıkla füze fırlattığını, bunun bakım çalışmaları sırasında gerçekleşen bir “teknik arızadan” kaynaklandığını açıkladı. Delhi, olaydan “büyük pişmanlık duyduklarını” ve kimsenin zarar görmemesinden teselli bulduklarını belirtti.

Pakistan ordusu, füzenin ülkenin doğusundaki Mian Channu kenti yakınlarına düştüğünü ve rotasının bölgeden geçen uçakları tehdit ettiğini duyurmuştu.

Konu hakkında bir açıklama yapan Hindistan Savunma Bakanlığı, “9 Mart 2022’de rutin bakım işlemleri sırasında gerçekleşen teknik bir arıza, bir roketin yanlışlıkla fırlatılmasına yol açtı” dedi ve ekledi: Hindistan Hükümeti bu olayın ciddiyetinin farkında ve en üst seviyede inceleme gerçekleştiriyor.

Pakistan “Bu tür bir sorumsuzluğun nahoş sonuçlara yol açabileceği” konusunda Hindistan’ı uyardı. Füzenin Hindistan’ın Haryana eyaletindeki Sirsa kentinden fırlatıldığı açıklandı.

Pakistan Hava Kuvvetleri’nin açıklamasına göre füze sesten üç kat hızlı bir şekilde, saatte 3 bin 700 kilometre hızla, yerden 12 kilometre yüksekten uçtu. Füzenin Pakistan hava sahasında 124 kilometre boyunca uçtuğu belirtildi..

Pakistan Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tümgeneral Babar İftikharon “Bu nesnenin uçuş rotası hem Hindistan hem Pakistan hava sahasında çok sayıda ulusal ve uluslararası uçuşu tehdit etti. Ayrıca düştüğü bölgedeki insanlar ve yapılara da tehlike oluşturdu” dedi.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı bugün konuyla ilgili Hindistan maslahatgüzarını görüşmeye çağırdı. Pakistan, konuyla ilgili soruşturmanın sonucunun da paylaşılmasını talep etti. Hindistan Çarşamba günü Pakistan’a yanlışlıkla füze fırlattığını, bunun bakım çalışmaları sırasında gerçekleşen bir “teknik arızadan” kaynaklandığını açıkladı.

Paylaşın

“Ukrayna’daki Savaş Rusya İle NATO Arasındaki Bir Savaşa Dönüşmemeli”

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Antalya Diplomasi Forumu’nda yaptığı konuşmada Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge ilan etmenin bölgedeki savaşı NATO ile Rusya arasında bir savaşa dönüştüreceğini söyledi. 

Haber Merkezi / NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Bu çatışmanın Ukrayna sınırlarını aşarak Rusya ile NATO arasında tam teşekküllü bir savaşa dönüşmesini engellemek sorumluluklarımızdan biri” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer silahlarla ilgili sözlerinin “tehlikeli” ve “sorumsuzca” olduğunu belirten Stoltenberg, NATO’nun Ukrayna’ya askeri birlik ya da savaş jeti göndermeyeceğini de bir kez daha ifade etti.

Çatışmaların yaşandığı kentlerden sivillerin tahliyesi için insani koridorlar oluşturulmasının “en asgari” şart olduğunu belirten Stoltenberg, “Siyasi, diplomatik çözüm için sıkı bir biçimde çalışmanın önemli olduğuna inanmayı sürdürüyorum” diyerek, “En asgari olan, insanların çıkabileceği ve insani yardımın girebileceği insani koridorlar oluşturmaktır” söyleminde bulundu.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemlerine ilişkin de Ukrayna işgalinin NATO müttefiklerinin Rus askeri teçhizatına bağımlı olmamasının önemini gösterdiğini dile getirdi.

AB’den Ukrayna’ya 500 milyon euro ek askeri yardım hazırlığı

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB’nin Ukrayna’ya 500 milyon euro ek askeri yardım teklifi hazırladığını açıkladı. Borrell Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin liderlerinin Fransa’nın Versailles kentindeki zirvesinde teklifin kabul edileceğinden “emin” olduğunu söyledi.

Putin’den Ukrayna güçlerine karşı savaşmak isteyen gönüllülere izin 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada Ukrayna güçlerine karşı savaşmak isteyen gönüllüleri memnuniyetle karşıladıklarını ve savaş bölgelerine ulaşmalarına yardımcı olacaklarını söyledi. Putin ayrıca Ukrayna’ya Batı ülkelerinden gönderilen ve kendilerinin ele geçirdikleri roketatarları Rusya yanlısı ayrılıkçılara vereceklerini belirtti.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Amerikan yapımı Javelin ve Stinger gibi anti-tank sistemlerinin Luhansk ve Donetsk’teki ayrılıkçılara verilmesini teklif etmişti. Şoygu ayrıca, Ortadoğu’da Rusya yanlısı ayrılıkçı güçlerle birlikte savaşmaya istekli 16 bin gönüllü olduğu bilgisini verdi.

Paylaşın

Ukrayna’dan Kaçanların Sayısı 2,5 Milyonu Geçti

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) açıklamasına göre 24 Şubat tarihinde başlayan Rusya işgalinde Ukrayna’dan kaçanların sayısı 2,5 milyonu geçti. Öte yandan son iki günde 100 bin kişi kentlerden tahliye edildi.

UNHCR Başkanı Filippo Grandi “Yaklaşık 2 milyon kişinin de Ukrayna içinde yerini değiştirdiğini tahmin ediyoruz. Milyonlar bu anlamsız savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalıyor” dedi. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü de Ukrayna’yı terk edenler arasında 116 bin başka ülke vatandaşı bulunduğu bilgisini paylaştı. Ukrayna’nın nüfusu savaştan önce yaklaşık 37 milyondu.

Şimdiye kadar 549 sivil ölüm kaydedildi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 24 Şubat tarihinde başlayan Ukrayna savaşında şimdiye kadar 549 sivil ölüm kaydettiklerini açıkladı. 957 sivilin de çatışmalarda yaralandığını açıklayan kuruluş “insani acıların” artarak sürdüğünü ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de savaşta şimdiye kadar sağlık kuruluşu, sağlık çalışanı ve ambulanslara yönelik 29 saldırı kaydettiklerini açıkladı. Bu saldırılar arasında Rus güçlerinin Mariupol’deki çocuk ve doğum hastanesi binasına Çarşamba günü düzenlediği saldırı da sayıldı. DSÖ Sözcüsü Margaret Harris saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiğini ve 34 kişinin yaralandığını aktardı.

Savaşın Ukrayna’ya şu anki maliyeti 119 milyar dolar

Ukrayna Ekonomi Bakan Yardımcısı Denis Kudin 24 Şubat tarihinde başlayan savaşın Ukrayna’ya şimdiye kadar olan maliyetini 119 milyar dolar olarak açıkladı. Ukrayna resmi haber ajansı Ukrinform’un haberine göre Kudin, maliyetin savaşın sürdüğü her gün daha da arttığını belirtti. Çatışma bölgelerinin bölgelerinde firmaların yüzde 75’inin ekonomik faaliyetlerini sonlandırdığını belirten Kudin hesaplamalarında doğrudan zararların yanı sıra ekonominin gerilemesiyle kaydedilen dolaylı kayıpları da dikkate aldıklarını söyledi.

Son iki günde 100 bin kişi kentlerden tahliye edildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy, son iki gün içinde 100 bin insanın çatışmaların olduğu kentlerden tahliye edildiğini açıkladı. Zelenskiy’nin verdiği bilgilere göre, Perşembe günü tahliye edilenlerin sayısı 40 bini geçti. Bunların çoğunun başkent Kiev’in etrafındaki yerleşim yerleri ile kuzeydoğudaki Sumi ve doğudaki İzyum’dan tahliye edildiği belirtiliyor.

Zelenskiy gece yarısı yayınladığı görüntülü mesajda Rusya’nın Mariupol ve Volnavaha’da ise tahliye koridorları oluşturulmasını engellediğini ifade etti. Rus ordusunun Mariupol’de bir kaçış koridoruna saldırı düzenlediğini belirten Zelenskiy, “Rus birlikleri ateşi kesmedi. Yine de Mariupol’e gıda, su ve ilaç taşıyan bir araç konvoyu gönderilmesi kararını verdim. Ancak işgalciler bu koridorun geçeceği yerde bir tank saldırısı başlattı” dedi.

Azov Denizi kıyısında yer alan ve stratejik önemi yüksek olan Mariupol’de insanlar 10 gündür abluka altında bulunuyor. Mariupol Belediye Başkanı Vadim Boyçenko Rus savaş uçaklarının perşembe günü kentteki yerleşim yerlerini “30 dakikada bir” bombardımana tuttuğunu ve “sivilleri, yaşlıları, kadın ve çocukları öldürdüğünü” söyledi.

Yardım kuruluşları kentte durumun dramatik bir hal aldığını ve yaklaşık 300 bin sivilin kentte su ve elektrik olmadan hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını belirtiyor. Geçen haftalarda da Mariupol’de tahliye girişimleri başarısız olmuş, Ukrayna ve Rusya durumdan birbirlerini suçlamıştı.

Bu arada Ukrayna’nın pek çok bölgesinde çatışmalar dün gece de devam etti. Ukrayna ordusundan yapılan açıklamaya göre Rus güçleri Kiev’i abluka altına almak için saldırılarını başkentin batı ve kuzeybatısında yoğunlaştırdı. Ayrıca Çernihiv ve Harkiv ile güneydoğudaki Severodonetsk’te de çatışmalar yoğunlaştı.

Paylaşın

Vladimir Putin’den Savaşmak İsteyen Gönüllülere İzin

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada Ukrayna güçlerine karşı savaşmak isteyen gönüllüleri memnuniyetle karşıladıklarını ve savaş bölgelerine ulaşmalarına yardımcı olacaklarını söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Putin ayrıca Ukrayna’ya Batı ülkelerinden gönderilen ve kendilerinin ele geçirdikleri roketatarları Rusya yanlısı ayrılıkçılara vereceklerini belirtti.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Amerikan yapımı Javelin ve Stinger gibi anti-tank sistemlerinin Luhansk ve Donetsk’teki ayrılıkçılara verilmesini teklif etmişti. Şoygu ayrıca, Ortadoğu’da Rusya yanlısı ayrılıkçı güçlerle birlikte savaşmaya istekli 16 bin gönüllü olduğu bilgisini verdi.

Volnovaha Rusya yanlısı ayrılıkçıların eline geçti

Rus RIA haber ajansı, Rusya yanlısı ayrılıkçıların Ukrayna’nın Volnovaha kentini ele geçirdiğini duyurdu. Ajans haberini Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına dayandırdı. Volnovaha Rus güçlerinin ablukası altındaki liman kenti Mariupol’ün kuzeye açılan kapısı olmak bakımından stratejik önem taşıyor.

Rusya ayrıca Lutsk ve Ivano-Frankivsk kentlerindeki havaalanlarına da saldırılar düzenledi. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov’a göre 24 Şubat tarihinde başlayan “askeri operasyonda” Rusya, şimdiye kadar Ukrayna’nın 3 bin 213 askeri tesisini tahrip etti.

Son iki günde 100 bin kişi kentlerden tahliye edildi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy, son iki gün içinde 100 bin insanın çatışmaların olduğu kentlerden tahliye edildiğini açıkladı. Zelenskiy’nin verdiği bilgilere göre, Perşembe günü tahliye edilenlerin sayısı 40 bini geçti. Bunların çoğunun başkent Kiev’in etrafındaki yerleşim yerleri ile kuzeydoğudaki Sumi ve doğudaki İzyum’dan tahliye edildiği belirtiliyor.

Zelenskiy gece yarısı yayınladığı görüntülü mesajda Rusya’nın Mariupol ve Volnavaha’da ise tahliye koridorları oluşturulmasını engellediğini ifade etti. Rus ordusunun Mariupol’de bir kaçış koridoruna saldırı düzenlediğini belirten Zelenskiy, “Rus birlikleri ateşi kesmedi. Yine de Mariupol’e gıda, su ve ilaç taşıyan bir araç konvoyu gönderilmesi kararını verdim. Ancak işgalciler bu koridorun geçeceği yerde bir tank saldırısı başlattı” dedi.

Azov Denizi kıyısında yer alan ve stratejik önemi yüksek olan Mariupol’de insanlar 10 gündür abluka altında bulunuyor. Mariupol Belediye Başkanı Vadim Boyçenko Rus savaş uçaklarının perşembe günü kentteki yerleşim yerlerini “30 dakikada bir” bombardımana tuttuğunu ve “sivilleri, yaşlıları, kadın ve çocukları öldürdüğünü” söyledi.

Yardım kuruluşları kentte durumun dramatik bir hal aldığını ve yaklaşık 300 bin sivilin kentte su ve elektrik olmadan hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını belirtiyor. Geçen haftalarda da Mariupol’de tahliye girişimleri başarısız olmuş, Ukrayna ve Rusya durumdan birbirlerini suçlamıştı.

Bu arada Ukrayna’nın pek çok bölgesinde çatışmalar dün gece de devam etti. Ukrayna ordusundan yapılan açıklamaya göre Rus güçleri Kiev’i abluka altına almak için saldırılarını başkentin batı ve kuzeybatısında yoğunlaştırdı. Ayrıca Çernihiv ve Harkiv ile güneydoğudaki Severodonetsk’te de çatışmalar yoğunlaştı.

Paylaşın

Rusya: Siviller İçin Her Sabah İnsani Koridor Açılacak

Rusya Savunma Bakanlığı Ukrayna’da sivillerin Rusya’ya tahliyesi için her gün sabah 10:00’dan itibaren tek taraflı olarak insani koridorlar açacaklarını duyurdu. Çatışma bölgelerinden 400 binden fazla sivilin tahliye edildiğini açıkladı.

Ukrayna’dan Rusya yönüne olan insani koridorların Kiev’le koordine edilmeden açılacağını söyleyen Savunma Yönetimi Ulusal Merkezi Başkanı Tümgeneral Mihail Mizintsev, diğer yönlere dönük koridorlar için Kiev’in mutabakatının alınacağını kaydetti.

BM, Ukrayna işgalinde 549 sivilin yaşamını yitirdiğini belgeledi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Rusya’nın Ukrayna işgalinde şimdiye kadar 549 sivilin yaşamını yitirdiğini belgeledi. Cenevre’deki merkezden yapılan açıklamada bu sivillerin 41’inin çocuk olduğu kaydedildi. BM’nin elinde 957 kişinin yaralandığına ilişkin doğrulanmış bilgi bulunduğu aktarıldı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet gerçek sayıların kesinlikle önemli ölçüde daha yüksek olduğunu söyledi. Bachelet çalışanların kurbanların sayısını doğrulamak için süreye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Yüksek Komiserlik sadece bağımsız olarak doğrulayabildiği rakamları açıklıyor.

Antalya’daki dışişleri bakanları görüşmesinden sonuç alınamadı

Türkiye’nin arabuluculuğunda Rusya ile Ukrayna arasında Antalya’da düzenlenen dışişleri bakanları toplantısı sona erdi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ateşkes konusunda ilerleme sağlanamadığını, Rusya’nın şu anda bir ateşkese hazır olmadığını söyledi.

En sıkıntılı durumun Ukrayna’nın liman kenti Mariupol’de yaşandığını belirten Kuleba, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un insani koridorlar konusunda bir taahhütte bulunmadığını kaydetti. Kuleba, Rusya’nın Mariupol’de kaçış koridorlarına izin vereceğini ümit ettiğini söyledi.

Kuleba ayrıca aynı formatta Rusya ile tekrar görüşmeye hazır olduklarını belirtti. NATO’nun tam üyesi olma hedefini koruduklarını söyleyen Kuleba, “Ancak bunun yakında ya da yakın gelecek içinde olmayacağını anlıyoruz” diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise Batı’nın Ukrayna’daki tutumunu “tehlikeli” olarak niteledi. Batı’nın Ukrayna’ya ölümcül silahlar temin ettiğini belirten Lavrov, verilen bu silahların kimlerin eline geçebileceğinin belirsiz olduğunu kaydetti. “Ukrayna’nın militarizasyonunu istemiyoruz” diyen Lavrov “Ukrayna’nın nötr olmasını istiyoruz” diye konuştu.

Sonuç alınamamasından dolayı Ukrayna tarafını da suçlayan Lavrov, Ukrayna hükümetinin “görüşmek için görüştüğünü” söyleyerek Ukrayna’dan önerilerine yanıt istediklerini söyledi.

Lavrov Mariupol’de vurulan hastaneye ilişkin de buranın radikal savaşçılardan oluşan Azov Tugayı tarafından kullanıldığını söyledi. Lavrov 7 Mart tarihinde Birleşmiş Milletler’i eski hastanede tıp personeli olmadığı konusunda bilgilendirdiklerini belirtti.

Paylaşın

Rusya’nın Ukrayna İşgalinde 549 Sivilin Yaşamını Yitirdiği Belgelendi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Rusya’nın Ukrayna işgalinde şimdiye kadar 549 sivilin yaşamını yitirdiğini belgeledi. Cenevre’deki merkezden yapılan açıklamada bu sivillerin 41’inin çocuk olduğu kaydedildi.

BM’nin elinde 957 kişinin yaralandığına ilişkin doğrulanmış bilgi bulunduğu aktarıldı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet gerçek sayıların kesinlikle önemli ölçüde daha yüksek olduğunu söyledi. Bachelet çalışanların kurbanların sayısını doğrulamak için süreye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Yüksek Komiserlik sadece bağımsız olarak doğrulayabildiği rakamları açıklıyor.

“En az 71 çocuk öldürüldü”

Ukrayna parlamentosu İnsan Hakları Görevlisi Lyudmila Denisova, Rusya’nın saldırılara başladığı 24 Şubat’tan beri ülkede en az 71 çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı. Denisova Telegram kanalından yaptığı açıklamada, 100’den fazla çocuğun da yaralandığını bildirdi.

Mariupol kentindeki çocuk hastanesi ve doğumevine yönelik dün düzenlenen saldırıda da biri çocuk, üç kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Hastane saldırısına uluslararası toplum tepki gösterdi. Hastanenin hedef alındığını yalanlamayan Rusya ancak “Ukraynalı milliyetçi taburların” binayı çatışmalarda kullanabilmek için hastaları ve personeli tahliye ettiğini iddia ediyor.

Antalya’daki dışişleri bakanları görüşmesinden sonuç alınamadı

Türkiye’nin arabuluculuğunda Rusya ile Ukrayna arasında Antalya’da düzenlenen dışişleri bakanları toplantısı sona erdi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ateşkes konusunda ilerleme sağlanamadığını, Rusya’nın şu anda bir ateşkese hazır olmadığını söyledi.

En sıkıntılı durumun Ukrayna’nın liman kenti Mariupol’de yaşandığını belirten Kuleba, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un insani koridorlar konusunda bir taahhütte bulunmadığını kaydetti. Kuleba, Rusya’nın Mariupol’de kaçış koridorlarına izin vereceğini ümit ettiğini söyledi.

Kuleba ayrıca aynı formatta Rusya ile tekrar görüşmeye hazır olduklarını belirtti. NATO’nun tam üyesi olma hedefini koruduklarını söyleyen Kuleba, “Ancak bunun yakında ya da yakın gelecek içinde olmayacağını anlıyoruz” diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise Batı’nın Ukrayna’daki tutumunu “tehlikeli” olarak niteledi. Batı’nın Ukrayna’ya ölümcül silahlar temin ettiğini belirten Lavrov, verilen bu silahların kimlerin eline geçebileceğinin belirsiz olduğunu kaydetti. “Ukrayna’nın militarizasyonunu istemiyoruz” diyen Lavrov “Ukrayna’nın nötr olmasını istiyoruz” diye konuştu.

Sonuç alınamamasından dolayı Ukrayna tarafını da suçlayan Lavrov, Ukrayna hükümetinin “görüşmek için görüştüğünü” söyleyerek Ukrayna’dan önerilerine yanıt istediklerini söyledi.

Lavrov Mariupol’de vurulan hastaneye ilişkin de buranın radikal savaşçılardan oluşan Azov Tugayı tarafından kullanıldığını söyledi. Lavrov 7 Mart tarihinde Birleşmiş Milletler’i eski hastanede tıp personeli olmadığı konusunda bilgilendirdiklerini belirtti.

Paylaşın

Vladimir Putin: Enerji İhracatını Aynen Sürdürüyoruz

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, enerji tedariki konusunda Rusya’nın tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyat dahil, tüm petrol ve doğal gaz ihracatını sürdürdüklerini kaydetti.

Televizyondan yayınlanan kabine toplantısında konuşan Putin, “Tüm taahhütlerimize riayet ediyoruz. Ukrayna doğal gaz sistemi bile, sözleşmelerde öngörüldüğü üzere yüzde 100 oranında dolu” diye konuştu.

Batılı hükümetleri Ukrayna’daki durum konusunda kendi halklarını kandırmakla suçlayan Putin, Batı’nın kendi hatalarının suçunu Rusya’ya yüklemeye çalıştığını belirtti.

“Yaptırımlar meşru değil”

Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının meşru olmadığını savunan Putin, yaptırımlardan kaynaklı sorunları sükunet içinde çözeceklerini söyledi. Yaptırımların etkisinin hissedildiğini belirten Rusya Devlet Başkanı, “Bu tür dönemlerde belirli grup mallara talebin hep arttığı açıktır. Ama tüm bu sorunları sakin bir şekilde çalışarak çözeceğimize şüphemiz yok” diye konuştu.

Yaptırımlardan kaynaklanan sorunların üstesinden gelip krizden daha güçlü ve daha bağımsız bir ülke olarak çıkacaklarını savunan Putin, “Rusya, kısa vadeli ekonomik kazançlar için egemenliğinden taviz vermeyi kabul edecek bir ülke değildir” dedi.

Toplantıda konuşan Maliye Bakanı Anton Siluanov ise son iki haftada Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı ekonomik ve mali bir savaşa giriştiğini belirterek “Altın ve döviz rezervlerini dondurmak suretiyle Batı kendi yükümlülüklerine aykırı hareket etmiş, dış ticareti durdurmaya çalışmıştır” dedi.

Maliye Bakanı, Rusya’nın sermaye çıkışını engellemek için önlemler aldığını ve dış borçların ruble cinsinden ödeneceğini belirterek “Bu şartlar altında önceliğimiz mali sistemdeki durumu istikrara kavuşturmaktır” diye konuştu.

Paylaşın

Ukrayna’daki Savaş için ‘Arap Baharı’ Etkisi Uyarısı

Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle artan gıda ve enerji fiyatlarının gıdaya erişim sorunu yaşayan ülkeleri daha da zora sokacağı ve sosyal huzursuzluğa neden olabileceği uyarısında bulundu.

Euronews’ta yer alan habere göre; Dünya Bankası baş ekonomisti Carmen Reinhart Ukrayna’daki savaşın Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Sahra altı Afrika ülkelerine önemli yansımaları olabileceğini belirtti.

Reinhart, “Aşırı duygusal olmak istemiyorum ama Arap Baharı’nın arkasındaki hikayenin bir kısmı da gıda güvensizliği ve ayaklanmalardı” diye konuştu.

Arap Baharı bir dizi Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkesinde 2010 yılında başlayan demokrasi yanlısı hareketler olarak biliniyor. Tunus’ta başlayan hareket, daha sonra Libya, Mısır, Yemen, Suriye ve Bahreyn’e sıçradı. Arap Baharı protestoları bazı ülkelerde rejim değişikliğine yol açarken, Suriye’de 10 yıldır süregelmekte olan iç savaşa neden oldu.

2007-2008 yılları arasında ve ardından 2011’de gıda fiyatlarında yaşanan keskin yükseliş sosyal çalkantlara yol açtı ve 40’tan fazla ülkede küresel gıda fiyatlarındaki artışla bağlantılı olarak ayaklanmalar yaşandı.

Orta Asya ülkeleri büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir

Reınhart, Rusya ile sıkı ticaret ve ekonomik bağları bulunan Orta Asya ülke ekonomilerinin Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları dolayısıyla büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti.

Reinhart, Reuters haber ajansına verdiği röportajda yaptırımların bu ülkelerdeki para birimini vurduğunu ve bankalarda güven sorununa dair işaretlerin gelmeye başladığını belirtti. Bu olumsuzluklara gıda güvensizliği ve parasal işlemlerdeki düşüşün etkileri eklendiğinde potansiyel mülteci akını da dahil birçok karmaşık durumun önünün açılabileceği uyarısında bulundu.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Batı’nın yaptırımları sonucu bu yıl içinde Orta Asya ekonomilerinin resesyona girebileceği beklentisinde olduğunu belirtmişti.

Borçlanma artabilir

Dünya Bankası artan gıda ve enerji fiyatları karşısında hükümetlerin alacağı tedbirlerin de varolan sorunlar zincirini derinleştirebileceği uyarısında bulunuyor.

Artan fiyatlara karşı hükümetlerin teşvikleri arttırabileceğine dikkat çeken uzmanlar bu durumun özellikle düşük gelirli ülkelerin ağır borç yükünü daha da arttıracağını belirtiyor. Banka uzmanlarına göre bu durumdaki 60 kadar ülke borçlarını ödeyemez hale geldi ya da gelmek üzere.

Mısır ve Mozambik’e dikkat

Geçtiğimiz yıla göre Ocak ayında yüzde 35 daha yüksek gerçekleşen tarım ürünleri fiyatlarının Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonucu daha da artması bekleniyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının bitkisel yağlar ve süt ürünleri öncülüğünde şubatta tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi.

Verimli toprakları nedeniyle dünyanın tahıl ambarı olarak görülen Ukrayna’da buğday, mısır, arpa ve ayçiçeği gibi gıdaların üretim ve ihracatının düşmesinin gıda fiyatlarına çok olumsuz yansıyacağı tahmin ediliyor. Dünyanın önde gelen gübre üretici ülkelerden Rusya’nın işgal dolayısıyla uğradığı yaptırımlar sebebiyle küresel çapta tarımcılık faaliyetlerini vuracak kesintiler yapabileceği kaydediliyor.

Dünya Bankası geçtiğimiz ay yaptığı değerlendirmede Ukrayna’daki gelişmelerin en olumsuz etkileyebileceği ülkeler arasında buğday ve yağ ithalatını büyük oranda Rusya ve Ukrayna’dan yapan Mısır ve Mozambik’i öne çıkarmıştı. Mısır buğday ithalatının yüzde 80’ini Rusya’dan karşılıyor.

Paylaşın