NATO’dan Rusya’ya Kimyasal Silah Uyarısı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte Rusya’yı kimyasal silah kullanmaması konusunda uyardı. Rusya, Ukrayna hükümetini ABD tarafından desteklenen laboratuvarda biyolojik silah üretmeye çalışmakla suçlamıştı.

Geçen günlerde kimyasal ve biyolojik laboratuvarlar konusunda bazı “saçma iddiaların” gündeme geldiğini hatırlatan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Kremlin haklı çıkarılamayacak şeyleri haklı çıkarmak için yanlış bahaneler icat ediyor” dedi.

ABD: Rusya kimyasal silah saldırısında bulunursa ağır bedel öder

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal silah kullanması durumunda “ağır bir bedel” ödeyeceğini söyledi. CBS televizyonuna konuşan Sullivan, NATO’ya yönelik herhangi bir saldırının ittifakın tam yanıtını tetikleyeceğini söyledi ve potansiyel bir kimyasal silah saldırısı tehdidini incelediklerini kaydetti.

Sullivan, herhangi bir harekete karşı uyarmak için Moskova ile doğrudan temas halinde olduklarını da sözlerine ekledi. Sullivan, “Kitle imha silahlarının kullanılması, Putin’in uluslararası hukuka ve uluslararası normlara saldırısı açısından aştığışok edici ek bir çizgi olacaktır” dedi.

Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı.

Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi. Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu.

360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan

Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Paylaşın

Rusya: Güvencemiz Çin

Rusya’da Maliye Bakanı Anton Siluanov, batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle altın ve döviz rezervlerinin neredeyse yarısının dondurulduğunu ve alınan ekonomik darbeye karşı Çin’e güvenildiğini açıkladı.

Bir ay önce Rusya’nın bol rezervler sayesinde yaptırımlara dayanabileceğini söyleyen Bakan Siluanov, pazar günü yaptığı açıklamada, yaptırımların Rusya’nın sahip olduğu 640 milyar dolarlık altın ve döviz rezervlerinin yaklaşık 300 milyar dolarını dondurduğunu söyledi.

Siluanov’un bir televizyon programındaki beyanları, Moskova’nın, yaptırımların etkisini azaltmak için Çin’den yardım isteyeceğine dair şimdiye kadarki en net açıklaması oldu.

“Altın ve döviz rezervlerimizin bir kısmını Çin para birimi Yuan cinsinden aldık” diyen Maliye Bakanı, “Çin ile karşılıklı ticaretimizi sınırlamak için Batılı ülkelerin Çin’e nasıl bir baskı uyguladığını görüyoruz. Ancak Çin ile ortaklığımızın, Batı pazarlarının kapandığı bir ortamda elde ettiğimiz işbirliğini sürdürüp artırmamıza izin vereceğini düşünüyorum” dedi.

Rus Bakan, Rusya’nın devlet borç yükümlülüklerini yerine getireceğini ve devlet rezervleri dondurulana kadar borç sahiplerine ruble ödeyeceğini söyledi.

Son olarak 4 Şubat’ta Pekin’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ABD’nin etkisine karşı koymayı amaçladıklarını söyledikleri “stratejik bir ortaklık” ilan etmiş ve bunu “sınırsız bir dostluk” olarak nitelendirmişti.

Rusya ile Ukrayna’dan barış umudu

Öte yandan Rus ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rus hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı.

Paylaşın

Ukrayna’da ABD’li Gazeteci Brent Renaud Öldürüldü

ABD’li gazeteci Brent Renaud’un Ukrayna’nın başkenti Kiev’in dışında yer alan Irpin kasabasında vurularak öldürüldüğü açıklandı. Bu, Ukrayna’daki savaşı izleyen bir yabancı gazetecinin kayda geçen ilk ölümü oldu.

Brent Renaud’un öldüğü saldırıda bir diğer Amerikalı gazeteci ve bir sivilin de ise yaralandığı belirtildi.

Irpin’de bulunan gönüllü cerrah Danylo Shapolav Amerikalı gazetecilerden birinin olay yerinde öldüğünü, diğerini ise kendisinin tedavi ettiğini söyledi. Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabiri de ölen gazetecinin naaşını gördüğünü duyurdu.

Doktorların verdiği bilgiye göre iki Amerikalı gazeteci Ukraynalı bir siville bulundukları bir araçta mermilerin hedefi oldu. Araçta bulunan Ukraynalı sivilin yaralandığı belirtildi.

New York Times gazetesinden yapılan açıklamada, Amerikalı gazeteci Brent Renaud’un öldüğü haberi doğrulanarak büyük üzüntü duyulduğu belirtildi. Ancak gazete öldürülen gazetecinin New York Times’a çalışmadığını belirtti.

Açıklamada, geçmişte New York Times’a katkıda bulunmuş olmasına rağmen, Ukrayna’daki herhangi bir iş için görevlendirilmediği belirtildi. Paylaşılan basın kartının, yıllar önce bir başka bir iş için verilen New York Times basın kartı olduğu belirtildi.

New York Times baş editör yardımcısı Cliff Levy ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, NYT eski çalışanı Brent Renaud’un gazeteye çok emek verdiğini büyük bir üzüntü içinde olduklarını belirtti. Levy, “Brent yetenekli bir fotoğrafçı ve film yapımcısıydı ancak Ukrayna’da NYT tarafından görevlendirilmemişti” ifadesine yer verdi.

Paylaşın

BM: Ukraynalı Mülteciler İnsan Ticareti Riski İle Karşı Karşıya

Ukrayna’nın Romanya, Polonya ve Moldova sınırlarını ziyaret eden Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Küresel İletişim Başkanı Joung-ah Ghedini-Williams, “Olası insan ticareti, cinsel istismar ve saldırı riskleri hakkında endişe duymamız gerekiyor” dedi.

Bir milyondan fazlası çocuk olmak üzere 2,5 milyondan fazla insanın, II. Dünya Savaşı’ndan beri Avrupa’da benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşadığını söyleyen Ghedini-Williams, Ukrayna’nın sınır komşuları ve birçok Avrupa ülkesinde insanların mültecilere yardım eli uzattığını fakat yardımlar kadar tehlikenin de çok yakın olduğunu belirtti.

Polonya’nın Wrocław kentindeki polis yaptığı açıklamada, 49 yaşındaki bir şüpheliyi internet üzerinden yardım teklifleriyle tuzağa düşürdüğü 19 yaşındaki Ukraynalı bir mülteciye “tecavüz suçlamasıyla” gözaltına aldığını duyurdu. Yetkililer, şüphelinin 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.

Polis, şüphelinin genç kıza bir internet portalı aracılığıyla yardım teklif ederek ulaştığını, savaştan kaçan ve Lehçe konuşmayan Ukraynalıya yardım ve barınma sağlamayı vaat ettiğini fakat tüm bunların bir “manipülasyon” olduğunun anlaşıldığını açıkladı.

Berlin polisi de sosyal medyada Ukraynaca ve Rusça yaptıkları paylaşımla kadın ve çocuklardan yapılan barınma tekliflerini kabul etmemeleri ve şüphelileri polise ihbar etmelerini istedi.

20 bin 550 Ukrayna vatandaşı Türkiye’de

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “24 Şubat’tan bu yana tüm hudut kapılarımızdan 20 bin 550 Ukrayna vatandaşı Türkiye’ye giriş yapmıştır.” dedi. Çataklı, konuya ilişkin açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“Ülkemiz ile Ukrayna arasında geçerli vize muafiyeti anlaşması kapsamında Ukrayna vatandaşları ülkemize pasaport veya kimlikle giriş yapabilmekte ve 90 güne kadar vize muafiyetiyle yasal olarak ülkemizde kalabilmektedir.

Çatışma dönemi öncesinde ülkemize yasal olarak giriş yapmış ancak çıkış yapamayan Ukrayna vatandaşlarına yönelik olarak ise ikamet izni başvurularında gerekli kolaylığın sağlanmasına yönelik valiliklere talimat verilmiştir.”

Türkiye’ye gelen Ukrayna vatandaşları arasında 551 Kırım Tatarı ve Ahıska Türk’ünün de bulunduğu belirten Çataklı, bu kişilerin Edirne ve Kırklareli’nde yurtlara yerleştirildiğini, ihtiyaçlarının AFAD tarafından karşılandığını kaydetti.

İsmail Çataklı, Ukrayna’dan ayrılan bin 711 Azerbaycan, 447 Türkmenistan ve 62 Gürcistan vatandaşının da transit geçmek üzere Türkiye’ye geldiğini aktardı.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

S. Arabistan Bir Günde 81 Kişiyi İdam Etti

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı terör, casusluk, cinayet ve diğer bazı suçlardan yargılanan 81 kişinin idam edildiğini açıkladı. Suudi Arabistan’da geçen yıl 69 kişi idam edilmişti.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, söz konusu 81 kişi, “sapkın düşünce ve inançları benimseme, ibadethaneler, hükümet binaları ile ülke ekonomisinin can damarı olan yerleri hedef alma, yetkililer ile emniyet mensuplarını izleme ve hedef alma, kaçırma, işkence, silahlı soygun, silah kaçakçılığı gibi suçları işleme, Yemen’deki Husiler, El-Kaide ve IŞİD gibi terör örgütlerinin planlarını uygulama ve onlar için istihbaratçılık yapma” suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi.

Dava sonunda mahkeme, Yemen uyrukluların da aralarında bulunduğu çoğu Suudi Arabistanlı 81 sanığın idam edilmesine hükmetti. Açıklamada, haklarında verilen idam kararı infaz edilen sanıkların tek tek isimleri, uyrukları ve işlediği suçlar zikredildi.

İnsan hakları örgütleri Suudi Arabistan’da adil yargılamanın olmadığını söylüyor. Uluslararası Af Örgütü Suudi Arabistan’ın 2020’de en fazla kişiyi idam eden beşinci ülke olduğunu açıklamıştı. Listede Suudi Arabistan’ın önünde Çin, İran, Mısır ve Irak yer alıyordu.

Paylaşın

Rusya: Batı’nın Ukrayna’ya Gönderdiği Silahlar Meşru Hedef

Rusya, Batı ülkelerini Ukrayna’ya silah göndermeme konusunda uyardı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riyabkov, Batı’nın silah sevkiyatlarını “meşru hedef” olarak gördükleri konusunda ABD’yi uyardıklarını söyledi.

Haber Merkezi / Riyabkov, Rus devlet televizyonundan yayınlanan konuşmasında Ukrayna’ya silah göndermenin “sadece tehlikeli bir hamle olmadığını” aynı zamanda “bu konvoyları meşru hedefler haline getiren bir eylem” olduğunu ABD tarafına ilettiklerini belirtti.

ABD yaptırımlarının “Rus ekonomisinin çeşitli sektörlerine ciddi bir darbe” olduğunu belirten Riyabkov, Moskova’nın zarar görmemek için “ölçülü bir biçimde hareket edeceğini” söyledi. Gerginliği tırmandırmak istemediklerini söyleyen Bakan yardımcısı, Batı medyasını ya da şirketlerini Rusya’dan çıkartmak gibi bir niyetlerinin olmadığını da ifade etti.

Putin, Macron ve Scholz ile görüştü

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefonda görüşerek Ukrayna güçlerini “uluslararası insani hukuk normlarını en ağır şekilde ihlal etmekle” suçladı.

Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Putin’in, Macron ve Scholz ile yaptığı telefon görüşmesinde muhataplarının gündeme getirdiği sorularla ilgili olarak Ukrayna’daki “gerçek” duruma ilişkin bilgi verdiği belirtildi.

Putin’in özellikle Ukrayna güvenlik güçleri tarafından uluslararası insani hukuk normlarının en ağır şekilde ihlal edildiğine dair sayısız gerçeğe atıfta bulunduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Putin, bu gerçeklerin muhaliflere karşı yargısız misilleme yapmak, rehin almak ve sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak, yerleşim bölgelerine, hastanelerin, okulların, kreşlerin yakınlarına ağır silahlar yerleştirmek olduğunu belirtti.

Aynı zamanda, milliyetçi taburların, halkı kurtarmak için operasyonları sistematik olarak aksattığını ve tahliye etmeye çalışırken sivilleri korkuttuğunu ifade etti. Putin, Macron ve Scholz’u bu tür suç eylemlerini durdurmaları için Kiev yetkililerini etkilemeye çağırdı”.

Putin’in, Rus ve Ukraynalı temsilciler arasında geçen günlerde video formatında gerçekleştirilen bir dizi görüşmeye ilişkin ayrıntılı bilgi verdiği ifade edildi.

Bu bağlamda üç ülkenin liderinin, Rus tarafının taleplerinin uygulanmasına ilişkin anlaşmalarla ilgili bazı konuları değerlendirdiği, Ukrayna konularında temasların devam etmesinin kararlaştırıldığı vurgulandı.

Paylaşın

Zelenskiy: Rusya, Kiev’i Yerle Bir Etmeden Alamaz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 24 Şubat tarihinden beri süren savaşta yaklaşık 1300 Ukrayna askerinin hayatını kaybettiğin söyledi. Savaşta bazı küçük kasabaların tamamen yok olduğunu belirten Zelenskiy, Rusya’nın başkent Kiev’i ancak kenti yerle bir ettikten sonra alabileceğini ifade etti.

Zelenskiy, Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakerelerin karşılıklı olarak ültimatom verilmesi şekilde ilerlemediğini, heyetlar arasında somut konuların müzakere edildiğini belirtti. Batı’nın barış müzakereleri konusunda yeterince çaba göstermediğini savunan Zelenskiy, Ukrayna’nın NATO üyesi olarak kabul edilmesi konusunda da İttifak içinde bir ortak konsensüs olmadığını söyledi.

Ukrayna savaşında sivil kayıpların sayısı 579’a yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Rusya’nın 24 Şubat tarihinde başlattığı Ukrayna işgalinde şimdiye kadar 579 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölenlerden 42’sinin çocuk ve 18 yaşın altındaki gençler olduğu açıklandı. Cenevre’deki kuruluş 1002 kişinin de yaralandığını doğruladı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet gerçek sayıların çok daha yüksek olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Sivillerin ölümüne en başta top, füze gibi uzun menzilli silahların ve hava saldırılarının neden olduğu açıklandı.

Sivillerin tahliyesi için yeni insani koridorlar planlanıyor 

Kiev, Cumartesi günü çatışmaların olduğu şehirlerden sivillerin tahliyesi için bir dizi yeni insani koridor açılacağını kaydetti. Başbakan Yardımcısı Irina Vereşçuk, Zaporijya’dan yardım malzemeleri taşıyan bir konvoyun kuşatma altındaki Mariupol’a doğru yola çıktığını belirtti.

Bu, siviller için Azak Denizi kıyısındaki kente ulaşma yönündeki beşinci girişim. Daha önce üzerinde anlaşılan insani koridorların uygulamaya konulamamasından taraflar birbirini sorumlu tutmuştu.  Ukrayna Devlet Başkanı’nın Danışmanı Mikhailo Podolyak da sivillerin tahliyesi için 79 otobüs ve iki kamyondan oluşan konvoyun Sumi’ye gönderildiğini söyledi.

Moskova: Batı’nın gönderdiği silahlar meşru hedef

Öte yandan Rusya, Batı ülkelerini Ukrayna’ya silah göndermeme konusunda uyardı. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Riyabkov, Batı’nın silah sevkiyatlarını “meşru hedef” olarak gördükleri konusunda ABD’yi uyardıklarını söyledi. Riyabkov, Rus devlet televizyonundan yayınlanan konuşmasında Ukrayna’ya silah göndermenin “sadece tehlikeli bir hamle olmadığını” aynı zamanda “bu konvoyları meşru hedefler haline getiren bir eylem” olduğunu ABD tarafına ilettiklerini belirtti.

ABD yaptırımlarının “Rus ekonomisinin çeşitli sektörlerine ciddi bir darbe” olduğunu belirten Riyabkov, Moskova’nın zarar görmemek için “ölçülü bir biçimde hareket edeceğini” söyledi. Gerginliği tırmandırmak istemediklerini söyleyen Bakan yardımcısı, Batı medyasını ya da şirketlerini Rusya’dan çıkartmak gibi bir niyetlerinin olmadığını da ifade etti.

Paylaşın

İsrail’den Zelenskiy’e Putin’in Taleplerini Kabul Et Önerisi

İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in, Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk trafiğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in taleplerini Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e ulaştırdığı ve “daha fazla kan dökülmemesi için teklifi kabul etmesi” telkininde bulunduğu öne sürüldü.

Euronews’in İsrail’in Haaretz gazetesi ile Walla haber sitesinin aktardığına göre Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk çalışmaları için Moskova’ya giden Bennett, Putin’in “Rusya’nın Kırım’ın ilhakını Ukrayna’nın tanıması, Donetsk, Luhansk’ın özerk yapılar olarak kalması, anayasa değişikliğiyle Kiev’in NATO’ya girmeme taahhüdü” gibi tavizleri içeren ateşkes maddelerini Zelenskiy’e iletti.

İsrail basınına konuşan üst düzey Ukraynalı yetkili, Bennett’in, Zelenskiy’e “Senin yerinde olsaydım halkımın canını düşünür, teklifi kabul ederdim.” sözleriyle telkinde bulunduğunu iddia etti. Buna karşın Zelenskiy’in Bennett’e “Seni anlıyorum.” dediği ileri sürüldü.

“Zelenskiy, Bennett’ten memnun değil”

Ukraynalı yetkili, Zelenskiy’in Bennett’in arabuluculuk çalışmalarından memnun olmadığını, iki taraf arasında mesaj iletmenin arabuluculuk sayılmayacağını, İsrailli liderin teklif üretmediğinden şikayet ettiğini aktardı.

Zelenskiy’in, Bennett’ten Rusya ile arabuluculuk için “sürekli” ilgilenebilecek bir ismi atamasını istediği, Fransa ve Almanya’nın da benzer roller üstlendiğini ilettiği belirtildi. Ukraynalı yetkili, Zelenskiy’e atıfla, kuzey sınırında yer alan Suriye sahasındaki hareket özgürlüğünü hesap eden Bennett’in, tarafsız kalma bahanesiyle arabuluculuğu tercih ettiği görüşünü paylaştı.

Başbakanlık ofisi yalanladı

Söz konusu iddiaların sorulması üzerine İsrail basınına konuşan Başbakanlık kaynağı, “Ukraynalı yetkilinin iki lider arasındaki özel hattı dinlediğinden şüpheli olduğunu, Bennett’in Putin’in teklifini ilettiği iddiasının doğru olmadığını, İsrail’in böyle bir teklifinin bulunmadığını” söyledi.

İsrail Başbakanlık kaynağı, Bennett ve Zelenskiy’in görüşmelerinin olumlu havada seyrettiğini ve Tel Aviv’in Kiev’e telkinde bulunamayacağının belirtildiğini kaydetti. Kaynak, ayrıca Bennett’in tarafları Kudüs’te müzakere için bir araya getirmek amacıyla çalıştığını ifade etti.

Rusya’nın hava sahasına hakim olduğu Suriye’de askeri hareket özgürlüğünü korumak isteyen Tel Aviv yönetimi, Moskova’dan çekinerek Ukrayna konusunda net tavır sergilemekten kaçınmıştı. İsrail Başbakanı’nın, şu ana kadar açıklamalarında Ukrayna’daki “can kaybı, savaşın durması” gibi mesajlar verirken Rusya’nın ismini zikretmemesi dikkati çekmişti.

Paylaşın

Ukrayna’da Siviller İçin Yeni İnsani Koridorlar Planlanıyor

Kiev yönetimi, Cumartesi günü çatışmaların olduğu şehirlerden sivillerin tahliyesi için bir dizi yeni insani koridor açılacağını kaydetti. Ukrayna Devlet Başkanı’nın Danışmanı Mikhailo Podolyak da sivillerin tahliyesi için 79 otobüs ve iki kamyondan oluşan konvoyun Sumi’ye gönderildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Irina Vereşçuk, Zaporijya’dan yardım malzemeleri taşıyan bir konvoyun kuşatma altındaki Mariupol’a doğru yola çıktığını belirtti. Bu, siviller için Azak Denizi kıyısındaki kente ulaşma yönündeki beşinci girişim. Daha önce üzerinde anlaşılan insani koridorların uygulamaya konulamamasından taraflar birbirini sorumlu tutmuştu.

Öte yandan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 24 Şubat tarihinde başlayan Ukrayna savaşında şimdiye kadar 549 sivil ölüm kaydettiklerini açıkladı. 957 sivilin de çatışmalarda yaralandığını açıklayan kuruluş “insani acıların” artarak sürdüğünü ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de savaşta şimdiye kadar sağlık kuruluşu, sağlık çalışanı ve ambulanslara yönelik 29 saldırı kaydettiklerini açıkladı. Bu saldırılar arasında Rus güçlerinin Mariupol’deki çocuk ve doğum hastanesi binasına Çarşamba günü düzenlediği saldırı da sayıldı. DSÖ Sözcüsü Margaret Harris saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiğini ve 34 kişinin yaralandığını aktardı.

Ukrayna’dan kaçanların sayısı 2,5 milyonu geçti

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) açıklamasına göre 24 Şubat tarihinde başlayan Rusya işgalinde Ukrayna’dan kaçanların sayısı 2,5 milyonu geçti. UNHCR Başkanı Filippo Grandi “Yaklaşık 2 milyon kişinin de Ukrayna içinde yerini değiştirdiğini tahmin ediyoruz. Milyonlar bu anlamsız savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalıyor” dedi. BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü de Ukrayna’yı terk edenler arasında 116 bin başka ülke vatandaşı bulunduğu bilgisini paylaştı. Ukrayna’nın nüfusu savaştan önce yaklaşık 37 milyondu.

BM: Rusya’nın misket bombası kullandığına dair raporlar var

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’daki yerleşim yerlerinde Rus birliklerinin birçok kez misket bombası kullandığına dair güvenilir raporlar bulunduğunu  bildirdi. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü, “Siviller, ve sivillere ait yerler ile kent ve köylerin bombalanmasının ve gelişigüzel saldırıların uluslararası hukuka göre yasak olduğunu Rus yetkililere hatırlatırız” şeklinde konuştu. Sözcü, bunun savaş suçu teşkil edeceğini kaydetti.

BM: Ukrayna’da hiçbir biyolojik silah programı bilinmiyor

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Rusya’nın talebi üzerinde Ukrayna’nın “biyolojik silah” ürettiği iddialarını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. BM Silahsızlanma Yüksek Temsilcisi Izumi Nakamitsu, “Biyolojik silah programı iddialarına ilişkin medyada yer alan haberler hakkında bilgim var. BM tarafından hiçbir biyolojik silah programı bilinmiyor” şeklinde konuştu.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield “Ukrayna’nın biyolojik silah programı yok. Ukrayna’da ABD tarafından desteklenen biyolojik silah laboratuvarı yok” dedi. Thomas-Greenfield, “Rusya’nın Ukrayna halkına karşı kimyasal veya biyolojik unsurlar kullanmayı planladığından derin endişe duyuyoruz” şeklinde konuştu. İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward Rusya’nın iddialarına tepki göstererek, Rusya’yı “dezenformasyon ve yalanlarını yaymak” için BM Güvenlik Konseyi’ni kullanmakla suçladı.

Ukrayna’nın BM Daimi Temsilcisi Sergey Kislitsa da “biyolojik silah programı” iddialarını reddederek, Ukrayna’nın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirdiği ve ilgili uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaptığı bir sağlık sistemi olduğunu belirtti. Çin BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise Moskova’nın verdiği “ilgili bilgileri” not ettiklerini belirterek, bu iddiaların “uluslararası toplumda büyük dikkat toplaması ve incelenmesi” gerektiğini ifade etti.

 

Paylaşın

Avrupa Birliği Liderlerinden ‘Versay Bildirisi’

Avrupa Birliği (AB) liderleri, üye ülkelerin ithal ettiği çip, gıda ve ham maddeye bağımlılığın azaltılması konusunda anlaştı. Paris’te Versay Sarayı’nda gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi sonunda yayımlanan Versay bildirisi ile AB’nin küresel gıda, mikroişlemciler, ilaç, ham madde ve dijital teknoloji tedarikçilerine olan bağımlılığını düşürmesi taahhüdünde bulunuldu.

Kovid 19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali AB’nin ilaç, gıda, çip ile birlikte buğday, petrol ve doğalgaza bağımlılığını bir kez daha gündeme getirmişti.

“Rusya’nın açtığı savaş Avrupa tarihinde tektonik bir değişim oluşturmaktadır” denilen bildiride, Avrupa ülkelerinin kendi güvenlikleri ve Avrupa’nın egemenliği, bunun yanı sıra bağımlılıklarının azaltılması için daha fazla sorumluluk alma kararını verdiği ifade edildi.

Bildiri “savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesi”, “enerji bağımlılıklarının azaltılması” ve “daha sağlam ekonomik temel inşa edilmesi” başlıklarından oluştu.

Savunmaya daha fazla yatırım

“Savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesi” başlığında Aralık 2021’de Avrupa ülkelerinin stratejik özerkliği artırma yönünde aldığı karara atıf yapılarak transatlantik ilişkiler ve AB-NATO iş birliği ile AB’nin karar almada özerkliğinin altı çizildi.

AB’nin güçlü olmasının NATO’ya tamamlayıcı olacağı vurgulanan bildiride, AB ülkelerinin savunmaya ve yenilikçi teknolojilere daha fazla yatırım yapması gerektiği kaydedildi.

Bunun için stratejik eksiklikleri belirleyerek savunma harcamalarının artırılması, üye ülkeler arasında ortak projeler ve ortak alımlarla iş birliklerinin geliştirilmesi, kritik ve yükselen teknolojilere yatırım yapılması, KOBİ’ler de dahil olmak üzere savunma sanayisinin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Ayrıca siber alanda dayanıklılığın kuvvetlendirilmesi, bunun için altyapının geliştirilmesi, dezenformasyonla mücadelenin artırılması, uzay sanayisinin güçlendirilmesi gibi unsurlara işaret edildi.

AB liderleri, bildiride AB Komisyonunun savunma yatırımlarının nerelere yönlendirilmesi gerektiği konusunda Avrupa Savunma Ajansı ile koordinasyon içinde mayıs ortasına kadar analiz hazırlamasını, burada Avrupa savunmasının sanayi ve teknolojik temelinin güçlendirilmesi için öneriler sunmasını istedi.

Bildiride aynı zamanda AB’nin ortaklarının Avrupa Barış Fonu’nun kullanımının artırılması da dahil olmak üzere tüm araçlarla destekleneceği vurgulandı.

Enerjide bağımlılık düşürülecek

“Enerjide bağımlılığın azaltılması başlıklı” kısımda AB’nin 2050 yılı iklim hedefleri kapsamında iddialı hedefler belirlediği kaydedildi.

Bildiride “Mevcut durum enerji kaynaklarımızın güvenliğini nasıl sağladığımıza dair kapsamlı bir yeniden değerlendirmeyi gerektiriyor” ifadesi kullanıldı.

Rus gaz, petrol ve kömürüne bağımlılıktan en kısa sürede aşamalı biçimde çıkılmasında uzlaşıldığına işaret edilen bildiride, üye ülkelerin enerji kaynakları tercihlerinde fosil yakıtlara bağımlılıklarını hızla azaltması gerektiği belirtildi.

Doğalgaz arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) rotalarının kullanımı ile Avrupa’da hidrojen piyasasının geliştirilmesinin önemi vurgulandı.

Yenilenebilir enerji yatırımlarına ve bunların lisans süreçlerine hız verilmesinin önemine işaret edilerek, Avrupa’daki gaz ve elektrik bağlantılarının kuvvetlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Bildiride enerji verimliliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekildi. Depolarda yeterli seviyede doğalgaz olmasını sağlamak ve ortak dolum operasyonları konusunda çalışılacağı belirtilen bildiride, elektrik piyasalarının faaliyetinin gözlemleneceği ifade edildi.

Ekonomik temel kuvvetlendirilecek

“Daha sağlam ekonomik temel inşa edilmesi” başlıklı bölümde Tek Pazar’ı tamamlamaya ve güçlendirmeye devam edileceği vurgulandı.

Bildiride Avrupa’nın ekonomik temelinin daha dayanıklı, rekabetçi, yeşil ve dijital geçişlere uygun hale getirileceği, stratejik bağımlılıkların azaltılacağı belirtildi.

Kritik ham maddeler konusunda AB’nin stratejik ortaklıklar yapacağına, stratejik depolama ve kaynakların verimli kullanımına yöneleceğine işaret edilerek, çipler konusunda arz zincirinin çeşitlendirileceği vurgulandı ve AB’nin bu alana daha fazla yatırım yapacağı, üretimini artıracağı kaydedildi.

  • AB ülkeleri çip ihtiyacının önemli bir kısmını ABD ve Tayvan’dan karşılıyor.

Bildiride bitki bazlı protein üretimi artırılarak ithal temel tarım ürünlerine ve girdilere bağımlılığın azaltılacağı, gıda güvenliğinin iyileştirileceği belirtildi.

AB Komisyonu açıklamaları

Rusya’ya yeni yaptırım paketi yolda

Bildiriye ilişkin açıklamalarda bulunan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna’nın işgaline de değinerek Rusya’ya yönelik dördüncü yaptırım paketini hazırladıklarını söyledi.

Von der Leyen, Rusya’ya karşı şimdiye kadar 3 güçlü yaptırım paketini uyguladıklarını hatırlatarak, “Dördüncü yaptırım paketini getireceğiz. Bu yaptırımlar Rusya’yı küresel ekonomik sistemden daha da izole edecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgalinin maliyetini daha da artıracak” diye konuştu.

Ukrayna’nın AB üyeliği ve ek bütçe

Ukrayna’nın AB’ye yaptığı üyelik başvurusuna da değinen Von der Leyen, “Ukrayna’nın AB’ye üyelik başvurusu, ülkenin ulusal egemenliği ile iradesinin, kendi kaderini seçme hakkının ifadesidir. Bugün Ukrayna için bize doğru gelen yolu açtık. Ukraynalılar Avrupa ailesinin parçasıdır” ifadesini kullandı.

Ursula von der Leyen, AB üyeliği için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatarak, süreçle ilgili müthiş bir hız bulunduğunu, böylece Ukrayna’nın Avrupa ailesinin parçası olduğunun görüldüğünü sözlerine ekledi.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımlar için daha önceki 500 milyon Euro’ya ek olarak 500 milyon Euro’luk bütçeyi kabul ettiklerini söyledi.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın