Zelenskiy: Rusya Beklemediği Bir Direnişle Karşılaştı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Rusya’nın Ukrayna’da beklemediği bir direnişle karşılaştığını söyledi. “Böylesi bir direnişi beklemiyorlardı. Yıllardır hakkımızda yalanlar söyleyen kendi propagandalarına inandılar” diyen Zelenskiy Rusya’nın savaş yoluyla bir şey elde edemeyeceğini anlamaya başladığını söyledi.

Dün gece görüntülü bir mesaj yayınlayan Zelenskiy Rus ordusunun 19 gündür devam eden savaşta her iki Çeçen savaşında kaydettiği kayıptan daha fazla kaybı olduğunu söyledi.

Zelenskiy Rus ordusunun Ukrayna kentlerinde “bilinçli yaratılan insani felaketten” sorumlu olduğunu belirtti. “Partnerlerimizle Rus devletine karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalışıyoruz” diyen Zelenskiy “Savaştan sorumlu olan herkes… Demokrasinin tahrip edilmesinden sorumlu olan herkes… İnsanlara yönelik baskılardan sorumlu olan herkes… Herkes yanıtını alacak” diye konuştu.

Zelenskiy Rus askerlerine silahlarını bırakma çağrısı yaptı. Rus askerlerinin evdeki aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerini dinlediklerini söyleyen Zelenskiy “Hayatta kalmak istediklerini biliyorum” dedi. Rusya’daki savaş karşıtı protestolara da değinen Zelenskiy “hakikati söylemekten vazgeçmeyen” Ruslara müteşekkir olduğunu belirtti.

Kiev’de üç patlama sesi duyuldu

aşkent Kiev Salı günü sabahına yine patlama sesleriyle uyandı. Fransız haber ajansı AFP’nin bölgedeki muhabiri 3 büyük patlama sesi duyduğuğunu söyledi. Kent üzerinden ağır bir dumanın yükseldiği belirtiliyor. Sokağa çıkma yasağı olduğu için patlamaların tam olarak nerede gerçekleştiği bilinmiyor. Rus güçleri Kiev’i kuşatma altına almaya çalışıyor. Yaklaşık 3 milyonluk nüfusundan yarısının kendi terk ettiği Kiev’de “sert bir direnişe” hazırlanıldığı belirtiliyor.

Ukrayna kaynaklarına göre Mariupol’de 2 binden fazla sivil öldü

Ukrayna’nın verdiği sayılara göre 24 Şubat’ta başlayan savaşta Mariupol kentinde şimdiye kadar 2 bin 357 sivil hayatını kaybetti. Yaklaşık 400 bin nüfusu olan liman kenti, Rus birliklerinin kuşatması altında ve ülkenin geri kalan kesimiyle bağı kopmuş durumda. Azak Denizi kıyısında yer alan kente yoğun hava saldırıları düzenlendiği belirtiliyor. Rusya saldırılarda sadece askeri hedeflerin vurulduğunu ileri sürüyor.

Mariupol, Ukrayna direnişinin sembolü olarak görülüyor. 2014 yılında Donbas’ta başlayan savaşta Rusya yanlısı ayrılıkçıların kenti alma çabaları şimdiye kadar boşa çıkartıldı.

Mariupol Belediye Başkanı’nın Danışmanı Petro Andriyuşçenko kentteki durumun insani olmadığını söyledi. “Yemek yok, su yok, ışık yok, ısınma yok” diyen Andriyuşçenko saldırıların yoğunluğunun artmasıyla kayıpların sayısının 20 bine kadar yükselebileceğini belirtti. Zelenskiy de üç gündür 100 ton gıda, su ve ilacın Mariupol’e nakledilmesine izin veirlmediğini söyledi.

“Mayıs ayında barış anlaşması olur”

Ukrayna Devlet Başkanı’nın Danışmanı Oleksiy Arestoviç savaşın mayıs ayına kadar süreceği tahminini yaptı. “Mayısa kadar, mayıs başında bir barış anlaşması olacağına inanıyorum, belki de çok daha önce, göreceğiz” dedi. Arestoviç Ukrayna ile Rusya arasında yapılan görüşmelere katılmıyor.

Paylaşın

Rusya, Tahıl İhracatına Geçici Yasak Koydu

Ukrayna işgalinin 20. gününde Rusya’dan eski Sovyet ülkelerine tahıl ihracatını yasağı geldi. Rusya üçüncü ülkelere de beyaz şeker ve şeker kamışı ihracatını yasakladı. Türkiye, buğday ithalatının yüzde 78’i Rusya’dan karşılıyor.

Yazılı bir açıklama yapan Rusya hükümeti, iç piyasanın korunması için bazı ürünlerin ihracatının durdurulmasına karar verildiğini duyurdu.

Açıklamada, “Avrasya Ekonomik Birliğine (AEB) ülkelerine 30 Haziran’a kadar tahıl, üçüncü ülkelere ise beyaz şeker ve şeker kamışı ihracatı 31 Ağustos’a kadar geçici olarak yasaklanmıştır. Söz konusu ürünlerin ihracatı, insani yardım dahil belirli koşullar içerisinde yine de gerçekleştirilebilecektir” denildi.

Avrasya Ekonomik Birliği eski Sovyet ülkeleri Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan’ı kapsıyor. Ancak yasağına rağmen halihazırda kota sistemi dahilinde özel ihracat lisansının tacirlere dağıtılmaya devam edileceği ve lisans sahiplerinin tahıl ürünleri ihracatına devam edebileceği gelen haberler arasında.

Reuters’ın haberine göre hükümet bu önlemlerin ‘dış faktörler tarafından kısıtlanan iç pazarı korumak’ için alındığını aktardı. Pazartesi günü Interfax haber ajansının buğdaya ihracat sınırlaması getirebileceğine dair yaptığı haberin ardından buğday fiyatlarında yükseliş kaydedilmişti.

Fiyatlar yükseliyor

Dünyanın en büyük büyük tahıl ihracatçısı olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden ekonomik olarak en fazla etkilenen ülkeler arasında Türkiye bulunuyor. Çünkü Rusya’nın ve Ukrayna’nın en büyük tahıl alıcısı Türkiye. Türkiye’nin sadece buğday ithalatının yüzde 78’i Rusya’dan.

Öyle ki Rusya Ukrayna’ya girdiğinden beri buğday fiyatları yüzde 23 arttı. Yılbaşında 800 dolar seviyesinde olan buğdayın tonu şu an 1092 dolar seviyesinde.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya’ya Yeni Yaptırımlar

Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya karşı dördüncü yaptırım paketinde uzlaştı. Paketin ayrıntıları henüz resmen açıklanmazken diplomatlardan alınan bilgilere göre yaptırımlar, Rusya’dan çelik ve demir ithalatına yasak, petrol şirketleri ve enerji sektörüne yatırım yasağı, değeri 50 bin euroyu aşan otomobiller dahil, lüks malların Rusya’ya ihracatının yasaklanması gibi önlemler içeriyor.

Paket çerçevesinde ayrıca, aralarında İngiliz Chelsea futbol takımının sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç’in de bulunduğu 15 kişinin yaptırım listesine dahil edildiği belirtiliyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin Rusya’nın Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası da dahil olmak üzere önde gelen çok uluslu kuruluşlara üyelik haklarını askıya almaya çalıştığını da söyledi. Yaptırımlar AB’nin resmi gazetesinde yayınlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

Birleşmiş Milletler’den ‘nükleer çatışma olasılığı’ uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Merkezi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna yanıyor. Ülke dünyanın gözleri önünde yok ediliyor.” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının siviller üzerindeki etkisinin ”korkunç boyutlara” ulaştığını söyleyen Guterres, ”Sonuç ne olursa olsun, bu savaşın kazananı olmayacak, sadece kaybedenleri olacak.” diye konuştu.

Guterres, bu savaşın Ukrayna’nın da ötesine geçtiğini belirterek, ”Aynı zamanda dünyanın en savunmasız insanlarına ve ülkelerine yönelik bir saldırı. Ukrayna üzerine savaş yağarken, Demokles’in kılıcı küresel ekonominin, özellikle de gelişmekte olan dünyanın üzerinde sallanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın nükleer alarm seviyesini yükseltmesinin ise ”tüyler ürperten” bir gelişme olduğuna dikkati çeken Guterres, ”Bir zamanlar düşünülemez olan nükleer çatışma olasılığı, şimdi yeniden olasılık dahilinde.” dedi. Antonio Guterres, ”Ukrayna halkının üzerine salıverilen dehşeti durdurma, diplomasi ve barış zamanı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Fransa, Almanya, İsrail, Hindistan ve Çin’e ise arabuluculuk çabaları dolayısıyla teşekkür eden Guterres, Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasının ise ”gerilimi artırma riski taşıdığı” değerlendirmesinde bulundu.

Sivil can kaybı 46’sı çocuk 636’ya yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar 46’sı çocuk olmak üzere 636 sivilin yaşamını yitirdiğinin teyit edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da çatışmaların sürdüğü Harkiv ve Mariupol gibi kentlerden bilgilerin gelmesi geciktiği için, hayatını kaybeden sivillerin sayısının daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Komiserlik, yaralananların sayısını ise bin 125 olarak bildirdi. Bir gün önce ise yaşamını yitirenlerin sayısının 596, yaralananların sayısının ise bin 67 olduğu açıklanmıştı.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den ‘Nükleer Çatışma Olasılığı’ Uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Merkezi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna yanıyor. Ülke dünyanın gözleri önünde yok ediliyor.” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının siviller üzerindeki etkisinin ”korkunç boyutlara” ulaştığını söyleyen Guterres, ”Sonuç ne olursa olsun, bu savaşın kazananı olmayacak, sadece kaybedenleri olacak.” diye konuştu.

Guterres, bu savaşın Ukrayna’nın da ötesine geçtiğini belirterek, ”Aynı zamanda dünyanın en savunmasız insanlarına ve ülkelerine yönelik bir saldırı. Ukrayna üzerine savaş yağarken, Demokles’in kılıcı küresel ekonominin, özellikle de gelişmekte olan dünyanın üzerinde sallanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın nükleer alarm seviyesini yükseltmesinin ise ”tüyler ürperten” bir gelişme olduğuna dikkati çeken Guterres, ”Bir zamanlar düşünülemez olan nükleer çatışma olasılığı, şimdi yeniden olasılık dahilinde.” dedi. Antonio Guterres, ”Ukrayna halkının üzerine salıverilen dehşeti durdurma, diplomasi ve barış zamanı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Fransa, Almanya, İsrail, Hindistan ve Çin’e ise arabuluculuk çabaları dolayısıyla teşekkür eden Guterres, Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasının ise ”gerilimi artırma riski taşıdığı” değerlendirmesinde bulundu.

Sivil can kaybı 46’sı çocuk 636’ya yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar 46’sı çocuk olmak üzere 636 sivilin yaşamını yitirdiğinin teyit edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da çatışmaların sürdüğü Harkiv ve Mariupol gibi kentlerden bilgilerin gelmesi geciktiği için, hayatını kaybeden sivillerin sayısının daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Komiserlik, yaralananların sayısını ise bin 125 olarak bildirdi. Bir gün önce ise yaşamını yitirenlerin sayısının 596, yaralananların sayısının ise bin 67 olduğu açıklanmıştı.

AB’den Rusya’ya yeni yaptırımlar

Avrupa Birliği, Rusya’ya karşı dördüncü yaptırım paketinde uzlaştı. Paketin ayrıntıları henüz resmen açıklanmazken diplomatlardan alınan bilgilere göre yaptırımlar, Rusya’dan çelik ve demir ithalatına yasak, petrol şirketleri ve enerji sektörüne yatırım yasağı, değeri 50 bin euroyu aşan otomobiller dahil, lüks malların Rusya’ya ihracatının yasaklanması gibi önlemler içeriyor.

Paket çerçevesinde ayrıca, aralarında İngiliz Chelsea futbol takımının sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç’in de bulunduğu 15 kişinin yaptırım listesine dahil edildiği belirtiliyor.

Paylaşın

‘Ukrayna Savaşı’nda Sivil Can Kaybı 46’sı Çocuk 636’ya Yükseldi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarının başladığı 24 Şubat’tan 13 Mart’a kadar 46’sı çocuk olmak üzere 636 sivilin yaşamını yitirdiğinin teyit edildiğini bildirdi.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Ukrayna’da çatışmaların sürdüğü Harkiv ve Mariupol gibi kentlerden bilgilerin gelmesi geciktiği için, hayatını kaybeden sivillerin sayısının daha yüksek olabileceğine dikkat çekti. Komiserlik, yaralananların sayısını ise bin 125 olarak bildirdi. Bir gün önce ise yaşamını yitirenlerin sayısının 596, yaralananların sayısının ise bin 67 olduğu açıklanmıştı.

“Donetsk’e atılan Ukrayna füzesi en az 20 sivilin ölümüne yol açtı”

Rusya Savunma Bakanlığı, ülkenin doğusunda ayrılıkçı güçlerin kontrolündeki Donetsk’e Ukrayna’nın attığı füzenin en az 20 sivilin ölümüne yol açtığını bildirdi. Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında, Donetsk’e Ukrayna’nın Toçka-U füzesi atması sonucu 28 kişinin de ağır yaralandığı belirtildi.

Kurbanlar arasında çocukların da bulunduğu kaydedildi. Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden “Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin” lideri Denis Puşilin, Ukrayna’nın saldırı sırasında yasak olan misket bombası kullandığını öne sürdü. Rusya yanlısı ayrılıkçı grubun lideri Puşilin, Ukrayna’yı savaş suçu işlemekle suçladı.

Ukrayna tarafından yapılan açıklamada ise Rusya Savunma Bakanlığı’nın Donetsk’de 20 kişinin öldüğü saldırının Ukrayna füzesi kaynaklı olduğu suçlaması reddedildi. Ukrayna ordu sözcüsü, “Söz konusu olan belirgin bir şekilde bir Rus füzesi veya başka bir mühimmat. Bu konuda konuşmak çok anlamsız” dedi.

Mariupol’den tahliyeler başladı

Ukrayna’nın güneydoğusunda Rus birliklerinin kuşatması altında bulunan Mariupol’de oluşturulan insani koridor üzerinden yaklaşık 160 araçlık konvoy şehirden ayrıldı. Mariupol belediyesinin Telegram kanalından yaptığı açıklamada konvoyun yerel saatle 13.00’te Berdyansk yönüne hareket ettiği belirtildi. Bu konvoy ile kaç kişinin kenti terk ettiğine ilişkin bilgi verilmedi.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına yer veren Rus haber ajansı Interfax da, Mariupol’den kitlesel tahliyenin başladığını duyurdu. Mariupol’de geçici ateşkes ile insani koridor oluşturma çabaları geçen günlerde sonuçsuz kalmıştı. Rus sınırına 55 kilometre mesafedeki kentte insani durumun felaket boyutlarında olduğu belirtiliyor. Azak Denizi kıyısındaki kente günlerdir elektrik ve su verilemiyor, ısıtma sistemleri çalışmıyor.

Paylaşın

AP’de Bitcoin Ve Ethereum’u ‘Yasaklama’ Oylaması

Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomi ve Mali İşler Komitesi, Bitcoin ve Ethereum gibi bazı kripto para birimlerine yasak getirecek teklifi kabul etmedi. Kripto madenciliğindeki iş ispatı modeli yüksek enerji tüketiyor.

Brüksel’de gerçekleştirilen AP Ekonomik ve Mali İşler Komitesi toplantısında kripto para birimlerinin kullanımını düzenleyen yasa tasarısı görüşüldü.

Komitede, kripto para birimlerinin çevresel ayak izinin azaltılmasını da kapsayan değişiklik önerisi, 32 “hayır”, 24 “evet”, 6 “çekimser” oyla reddedildi.

Söz konusu değişiklik iş ispatı modeliyle enerji yoğun biçimde kripto madencilik faaliyeti kullanan Ethereum ve Bitcoin gibi çeşitli para birimlerinin ticaretinin yasaklanmasını içeriyordu.

Bazı yetkililer söz konusu model yerine enerji tüketiminin çok daha düşük olduğu “hisse ispatı” algoritmalarının kullanılabileceğini belirtiyor.

Bazı çalışmalar, küresel elektriğin binde 6’sının Bitcoin madenciliği tarafından kullanıldığını ortaya koyuyor.

“Kripto Varlıkları Piyasaları“ (MiCA) adını taşıyan taslak, Avrupa Birliği’nden dışarı ihraç edilen veya ticareti yapılan kripto varlıkların, minimum çevresel sürdürülebilirlik standartlarına sahip olmalarını ve bu gerekliliklere uyumu sağlamak için aşamalı bir dağıtım planı oluşturulmasını şart koşuyordu.

Bu alanda faaliyet gösterenler, asgari sürdürülebilirlik ve kullanıma sunma gereksinimleriyle ilgili koşulların, Bitcoin ve Ethereum gibi dijital para birimlerinin kullanımını yavaşlatmak veya engellemek için yapıldığı görüşünü dile getirerek, düzenlemeye şiddetle karşı çıkıyordu.

AB, kripto varlıkların Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlardan kaçınmak amacıyla kullanılıp kullanılmadığını anlamak için geçen hafta bir inceleme başlatmıştı.

Kripto varlıkların AB ve diğer Batı ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımların etrafından dolaşma imkanı sağlayacak bir yol olarak kullanılma olasılığı olduğunu düşünen AB Komisyonu yetkilileri, AB’nin bu konudaki verileri değerlendirdiklerini duyurmuştu.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Avrupa Silahlanıyor: Askeri Harcamalar Yüzde 19 Arttı

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI), dünya genelindeki silah ve askeri teçhizat satışıyla ilgili 2017-2021 dönemini 2012-2016 ile karşılaştırdığı raporunu bugün açıkladı. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı işgale ilişkin verileri içermeyen rapor, buna rağmen Avrupa’da hissedilir biçimde artan gerilimi gözler önüne sermeye yetiyor.

Raporda, dünya çapında silah ticareti yüzde 4,6 oranında azalma kaydederken Avrupa ülkelerinin askeri harcamalarını yüzde 19 oranında artırdığı görüldü. Raporda, dünyanın başka bölgeleri ile karşılaştırıldığında en fazla artışın Avrupa’da kaydedildiği tespit edildi. SIPRI araştırmasını yapan uzmanlardan Pieter Wezeman, verileri “Çok endişe verici bir silahlanma” şeklinde değerlendirdi.

SIPRI’nin Avrupa Güvenliği Bölümü Başkanı ve Rusya uzmanı Ian Anthony de “Askeri alandaki silahlanmada görülen artışın, NATO’nun 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakına ve Donbass’taki Rus saldırganlığına verilmiş bir karşılık olduğu” dedi. Anthony, NATO’nun yıllarca yürüttüğü savunma harcamalarını azaltma politikasından 2014 yılından itibaren geri döndüğünü ve bu alana daha fazla harcama yapmaya yöneldiğini belirtti.

Rusya ve Çin daha az silah sattılar

Öte yandan Ukrayna’da devam eden savaş göz önünde bulundurulduğunda silah satışları konusunda bazı değişiklikler dikkati çekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından dünyanın en büyük ikinci silah satıcısı olan Rusya’nın satışlarının rapor dönemi 2017-2021’de yüzde 26 gerilediği dikkat çekiyor. “Ancak Rusya’nın silah satışlarındaki gerilemenin sebebi iki ülkeyle bağlantılı” olduğu belirtiliyor. Bu ülkelerin de Hindistan ve Vietnam olduğu aktarılıyor.

SIPRI’nin raporunu hazırlayan uzmanlar, Hindistan’ın Rusya’dan ithalatında azalma olduysa da bu durumun önümüzdeki senelerde değişeceğini ve Hindistan’ın Rusya’dan yeniden daha fazla silah ithal edeceğini not ediyor.

Çin’in silah satışında da raporlaştırılan dönem zarfında yüzde 31 gerileme gözleniyor. Böylece Batı’da “oldukça tehlikeli” olarak algılananRusya ve Çin’in dört yıllık dilimdeki silah satışlarının oldukça düşüş kaydettiği belirtiliyor.

Dünya çapında silah satışında beşinci büyük ihracatçı ülke olan Almanya’nın da bu alandaki ticaretinin yüzde 19 azalma kaydettiği görülüyor.

ABD’nin ise silah ve askeri malzeme ihracatını önceki dört yıllık dilime göre yüzde 14 artırdığı tespit edildi. Dünyanın silah satışında üçüncü ülkesi olan Fransa’nın ise silah satışını yüzde 59 gibi yüksek bir oranda artırdığına dikkat çekildi.

Rusya’nın çevresindeki ülkeler savaş uçakları alıyor

SIPRI’nin raporu, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda ipuçları da içeriyor. SIPRI raporunun hazırlayan uzmanlardan Wezeman, “Avrupa’ya silah ihracatını tetikleyen, çoğu Avrupa ülkesinin Rusya ilişkilerinin kötüleşmesi oldu” diye konuştu. Wezeman, “Öncelikle de kendi ihtiyacını tamamen karşılayamayan devletler epeyce alım yaptı” diye sözlerini sürdürdü.

Raporda, ABD’nin askeri ihtiyacını kendi karşılayamayan ülkeler başta olmak üzere en büyük silah satışını gerçekleştirdiği belirtildi. Ağırlıklı olarak da savaş uçağı satıldığı aktarılıyor. İngiltere, Norveç ve Hollanda’nın toplamda ABD’den 71 F-35 jeti aldıkları bilgisi aktarılıyor.

ABD’ye verilen son siparişlere bakıldığında da ağırlıklı olarak Rusya’nın çevresindeki ülkelerin harekete geçtiği gözleniyor. 2020-2021’de örneğin Finlandiya’nın 64, Polonya’nın da 32 adet F-35 ısmarladığı dikkat çekiyor. Almanya’nın da ABD’den beş P-8A denizaltı avcı uçağı satın almak istediği kaydediliyor.

Ukrayna silah satın almadı

SIPRI raporunda yer alan bilgilere göre, Rusya’nın saldırdığı Ukrayna ise 2017-2021 zaman diliminde az miktarda askeri malzeme ithal etti. SIPRI uzmanları, bu durumu iki argümanla açıklıyor. Birincisi olarak Ukrayna’nın mali gücünün sınırlı olmasına dikkat çeken uzmanlar, ikincisinin de ülkenin kendi savunma sanayisinin ve mevcut envanterinde Sovyetler Birliği döneminden kalma iyi bir askeri donanımın bulunması olduğunu ifade ediyor.

Raporda, pek çok silah ihracatçısı ülkenin de olası bir çatışmayı alevlendireceği endişesiyle zaten Kiev’e silah satışını son dönemde sınırlandırdığı da kaydediliyor.

Bayraktar TB2’nin önemi

Ukrayna’nın satın aldığı askeri teçhizatların başındaysa Türkiye’den aldığı 12 SİHA, ABD’den aldığı 540 tank füzesi savunma sistemi ve Çekya’dan ithal ettiği 87 tank ile 56 topçu bataryası geliyor. Uzmanlara göre siyasi bir jest olmasının ötesinde Ukrayna için Türkiye yapımı Bayraktar TB2 tipi SİHA’ lar askeri açıdan önemli oldu.

Ukranya’dan gelen görüntülerde Amerikan yapımı Javelin tank savarların parçaladığı belirtilen Rus tanklarına ait görseller de görülüyor.

SIPRI uzmanı Ian Anthony’ye göre, Ukrayna savaşının gidişatını zaten tek bir silah sistemi belirlemeyecek. Anthony, Rusya’nın ağır silahları yığmasına, güçlü topçu bataryalarını kullanmasına ve hava saldırılarının tam da hedefi tutturamamasına bakılırsa yeni savaş teknolojilerinin savaş için belirleyci olacağı söylemlerine temkinli yaklaşmak gerektiğine işaret ediyor.

“Ukrayna savaşı Avrupa’nın coğrafyasını kökten değiştirdi”

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş için henüz bir değerlendirme yapmak zor, ancak SIPRI uzmanı Anthony’ye göre, bu savaş Avrupa’nın siyasi ve askeri coğrafyasını çoktan temelden sarstı bile. “Bundan böyle, 1990’lı yıllarda mutabakat sağlandığı üzere Rusya ile güvenlik alanında kapsamlı işbirliği yapılacağı tahayyülü de ortadan kalkıyor. Rusya gelecekte, kestirilmesi zor bir dönem için partner olamaz” diye konuşuyor.

SIPRI uzmanlarına göre, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı NATO’nun doğudaki üyeleri konusunda Rusya’nın hassasiyetlerini dikkate almaya son vermesinin de önünü açıyor. “NATO, doğudaki üyelerinde daimi muharip birlikler konuşlandırmayacağına dair Rusya’ya verdiği sözü artık yerine getirmekle yükümlü değil” deniyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya İle Ukrayna Arasında Barış Umudu

Rusyalı ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rusya hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

Ukraynalı müzakereci ve cumhurbaşkanlığı danışmanı Mihaylo Podolyak internette yayınlanan bir videoda, “Birkaç gün içinde kelimenin tam anlamıyla bazı sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi.

Müzakere konusunda “istekli” olduklarını fakat hiçbir ültimatomu kabul etmeyeceklerini de dile getiren Podolyak, “Prensip olarak pozisyonumuzdan ödün vermeyeceğiz. Rusya bunu şimdi anlıyor ve şimdiden yapıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor. Taleplerimiz savaşın sona ermesi ve Rus askerlerinin çekilmesi. Diyalog söz konusu ve anlayışlı bir tavır görüyoruz” dedi.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı. İki taraf arasında en son geçen pazartesi Belarus’ta yapılan üçüncü tur müzakerede, esas olarak insani meselelere odaklanılmış, sivillerin savaştan kaçması için bazı koridorların açılmasına karar verilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cuma günü yaptığı açıklamada, görüşmelerde bazı “olumlu değişiklikler” olduğunu söylemişti. Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları arasında Antalya’daki görüşmede ise ateşkes yönünde belirgin bir ilerleme sağlanamamış, ancak analistler, görüşmelerinin bile savaşı sona erdirmek için açık bir pencere bıraktığını söylemişti.

“Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi”

Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı.

Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi. Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu. 360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Paylaşın

Papa Francis’den Ukrayna Çağrısı: Bu Katliamı Durdurun

Katolik dünyasının Ruhani lideri Papa Francis, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başladığı 24 Şubat’tan bu yana en sert kınamasını yaparak, ‘barbar saldırıların’ durdurulmasını istedi. Papa, ‘Tanrı aşkına bu katliamı durdurun’ diyerek çağrı yaptı.

Aziz Petrus Meydanı’nda toplanan binlerce kişiye konuşan Papa Francis, Rusya’nın Ukrayna işgali hakkında konuştu. Ukrayna’da başlatılan silahlı saldırıların ‘durması gerektiğini’ vurgulayan Papa, hastanelerin ve diğer sivil hedeflerin bombalanmasının ‘barbarca’ olduğunu ve ‘geçerli bir stratejik nedene dayanmadığını’ söyledi.

‘Tanrı aşkına bu katliamı durdurun’ diyerek çağrı yapan Papa Francis, Ukrayna kentlerinin mezarlığa dönüşme riski olduğunu ifade etti.

Rusya ile Ukrayna’dan barış umudu

Öte yandan Rus ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakereler hakkında şu ana kadarki en iyimser değerlendirmelerde bulundu. Hem Rus hem de Ukrayna tarafı birkaç gün içinde olumlu sonuçların alınabileceğini öne sürdü.

Ukraynalı müzakereci ve cumhurbaşkanlığı danışmanı Mihaylo Podolyak internette yayınlanan bir videoda, “Birkaç gün içinde kelimenin tam anlamıyla bazı sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyorum” dedi.

Müzakere konusunda “istekli” olduklarını fakat hiçbir ültimatomu kabul etmeyeceklerini de dile getiren Podolyak, “Prensip olarak pozisyonumuzdan ödün vermeyeceğiz. Rusya bunu şimdi anlıyor ve şimdiden yapıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor. Taleplerimiz savaşın sona ermesi ve Rus askerlerinin çekilmesi. Diyalog söz konusu ve anlayışlı bir tavır görüyoruz” dedi.

RIA haber ajansına konuşan Rus delege Leonid Slutsky de barış umutlarını yeşerten bir açıklamada bulunarak, görüşmelerde “önemli ilerleme” kaydedildiğini söyledi. Slutsky, “Şahsi beklentim, bu ilerlemenin önümüzdeki günlerde her iki delegasyonun ortak pozisyonuna ve imza konulacak bir belgeye dönüşmesi” dedi.

Rus ve Ukraynalı makamlardan eş zamanlı olarak verilen olumlu mesajlarda anlaşmanın kapsamı hakkında ise detay paylaşılmadı. İki taraf arasında en son geçen pazartesi Belarus’ta yapılan üçüncü tur müzakerede, esas olarak insani meselelere odaklanılmış, sivillerin savaştan kaçması için bazı koridorların açılmasına karar verilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Cuma günü yaptığı açıklamada, görüşmelerde bazı “olumlu değişiklikler” olduğunu söylemişti. Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları arasında Antalya’daki görüşmede ise ateşkes yönünde belirgin bir ilerleme sağlanamamış, ancak analistler, görüşmelerinin bile savaşı sona erdirmek için açık bir pencere bıraktığını söylemişti.

Paylaşın

Zelenskiy: İnsani Koridorlar Sayesinde 125 Bin Sivil Tahliye Edildi

Bir video mesaj yayınlayan Ukrayna Devlet Başkanı Vladmir Zelenskiy, 24 Şubat’ta başlayn Rus işgalinde gelinen son durumu değerlendirdi. Çatışma bölgelerinden açılan insani koridorlar sayesinde 125 bin sivilin tahliye edildiğini söyleyen Zelenskiy, “Bugün ana görev Mariupol kenti” dedi.

Zelenskiy Rusya’nın kuşatması altında bulunan 400 bin kişinin bulunduğu Mariupol için gönderilen yardım konvoyunun kentin 80 kilometre yakınında olduğunu söyledi. Zelenskiy, “Rusya’nın, Ukrayna’ya yönelik geniş kapsamlı saldırısının 18. günündeyiz. 18 gün içinde öldürülen 13 bin işgalci var.” dedi.

Rus ordusunun bu kadar kaybının, Çeçenistan ile Afganistan’daki savaşlarda dahi olmadığını belirten Zelenskiy, Rus Silahlı Kuvvetlerine ait 74 uçak, 86 helikopter ve 1000’den fazla zırhlı aracın imha edildiğini hatırlatarak, “Ukrayna pes etmez, halk pes etmiyor. Ukrayna, kahramanca savaşıyor.” ifadesini kullandı.

Birçok kente hava saldırıları şiddetlendi

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgal üç haftaya yaklaşırken birçok kente hava saldırıları şiddetlendi. Lviv kenti savaşın başlamasından bu yana ilk kez şiddetli saldırılarla sarsıldı. Alman Haber Ajansı (dpa) muhabiri kentte sabaha karşı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu aktardı. Saldırının Polonya sınırına 80 kilometre uzaklıkta düzenlendiği ve patlama seslerinin Polonya’dan da duyulduğu bildirildi.

Lviv Belediyesi saldırının hedefinin bir askeri tesis olan Uluslararası Barışı Koruma ve Güvenlik Merkezi olduğunu duyurdu. 360 kilometrekare büyüklüğündeki merkezde askeri birliklerin tatbikatlar yapıldığı bildirildi. Lviv bölgesi valisi Maksim Kozitski, saldırıda 30’dan fazla roket atıldığını, 9 kişinin öldüğünü ve 57 kişinin yaralandığını açıkladı.

Ukrayna medyası saldırı doğrudan Lviv’e düzenlenmese de yetkililerin vatandaşlara yine de sığınaklarda kalması çağrısı yaptığını duyurdu. Kent Rus ordusunun düzenlediği saldırılardan kaçan Ukraynalıların toplandığı nokta olarak biliniyor. Ukraynalılar Lviv üzerinden Batılı ülkelere göç etmeye çalışıyor. Lviv şimdiye dek Ukrayna’daki en güvenli kentler arasında sayılıyordu. Bazı ülkeler bu nedenle büyükelçilerini Kiev’den Lviv’e yerleştirme kararı almıştı.

Kiev üzerindeki baskı artıyor

Rus ordusu başkent Kiev üzerindeki baskıyıgiderek artırıyor. Ukrayna Devlet Başkanının Danışmanı Mikhailo Podolyak kentin kuzeybatısındaki bölgelerin günlerdir ağır hava saldırılarına maruz kaldığını söyledi. Ajans haberlerine göre Rus tanklarının kentin kuzeydoğusundan Kiev’e ilerleyişi sürüyor.

Kiev’in 40 kilometre güneyindeki Vasylkiv’e düzenlenen saldırılarda kentin belediye başkanının yaptığı açıklamaya göre havalimanı kullanılamaz hale geldi. Cumartesi günkü Odessa Dnipro, Harkiv’e de hava saldırıları düzenlendi. AFP muhabiri liman kenti olan Mykolayiv’e düzenlenen saldırılarda ise hastanelerin zarar gördüğünü duyurdu.

Mariupol’de hasar büyük

ABD’den gelen uydu görüntülerine göre Ukrayna’nın güneydoğusundaki Mariupol kentindeki hasar büyük. Kentteki yüksek binalarda ağır hasar meydana gelirken, birçok binanın kullanılamaz halde olduğu ve alt yapı tesislerinin de zarar gördüğü belirtiliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba Mariupol’un Rus güvenlik güçlerince kuşatıldığını ama hala Ukrayna’nın kontrolü altında olduğunu söyledi.

24 Şubat’ta başlayan işgalde Rusya Savunma Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre 3 bin 500’den fazla askeri noktaya ve malına zarar verildi. Rusya sadece askeri hedeflere saldırı düzenlendiğini iddia ediyor. BM ise Ukrayna Savaşı’nda Rusya’nın uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen misket bombası kullandığına yönelik güvenilir raporlar bulunduğunu duyurmuştu.

Paylaşın