Türkiye’de Son 14 Yılda 4 Bin 255 Kadın Öldürüldü

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre, Türkiye’de 2010 yılı ile 2024 yılının Ekim ayı arasında erkekler tarafından gerçekleştirilmiş 4.255 kadın cinayeti yaşandı.

En düşük kadın cinayetinin gerçekleştiği yıl ise 2011 yılı olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin daha öncesinde taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı bu yılda 121 kadın cinayeti gerçekleşti.

“Kadın cinayetleri” ile “kadınların şüpheli ölümlerine” ilişkin raporlar hazırlayan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” verilerine göre, Türkiye’de 2017 ile 2023 yılları arasında “şüpheli kadın ölümleri” yüzde 82 artış gösterdi.

2010 yılında yaşanan Münevver Karabulut cinayetinin ardından bir sivil inisiyatif olarak kurulan ve kadın mücadelesinde belirleyici bir rol oynayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan (KCDP) derlenen verilere göre, Türkiye’de 2010 yılı ile 2024 yılının Ekim ayı arasında erkekler tarafından gerçekleştirilmiş 4.255 kadın cinayeti yaşandı.

Platform’un verilerine göre, son 7 yılda 1.441’i şüpheli olmak üzere ve 2010’dan bu yana gerçekleştirilen kadın cinayetleri ile birlikte toplamda 5.696 kadın hayatını kaybetti.

2024 yılının başından Ekim ayına kadar 296 kadın cinayeti işlenirken, bu 10 aylık süreçte ise toplamda 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu.

Son 14 senede en fazla kadın cinayeti 2017 yılında yaşanırken, o yıl içerisinde 408 kadın cinayete kurban gitti.

En düşük kadın cinayetinin gerçekleştiği yıl ise 2011 yılı olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin daha öncesinde taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı bu yılda 121 kadın cinayeti gerçekleşti.

Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmasından dolayı “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin ilk imzacısı Türkiye olmuştu.

Aynı zamanda bu sözleşmeyi parlamentosunda onaylayan ilk ülke olan Türkiye, Temmuz 2021’de sözleşmeden çekildiğini açıklamıştı.

Türkiye’nin sözleşmeden çekildiği 2021 yılında 280 kadın cinayeti yaşanırken, takip eden 2022 yılında ise kadın cinayetleri yaklaşık yüzde 20 artarak 334’e çıktı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Cinsel Taciz Dosya Sayısı 190 Bini Aştı

Türkiye’de 2021 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamında toplam 121 bin 242 dosya açıldı. Dosyalardaki şüpheli sayısının ise 114 bin 78 olduğu bildirildi.

2022 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında açılan cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamındaki dosya sayısı ise 118 bin 959 oldu. 2022’deki şüpheli sayısı ise 125 bin 737 ile ifade edildi.

2023 yılında ise cinsel dokunulmazlığa karşı suçlama içeren dosya sayısı çarpıcı boyutlara fırladı. Cumhuriyet başsavcılıklarında 2023 yılında 193 bin 212 cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyası açıldı. Dosyalardaki toplam şüpheli sayısının ise 206 bin 852 olduğu belirtildi.

Ülkede son dönemde birbiri ardına yaşanan ve kamuoyunda infial yaratan olaylarda çok sayıda kadın yaşamını yitirdi. AK Parti iktidarlarında kadına yönelik şiddet olayları, Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan boyutlara ulaştı.

Yaptırım içermeyen uygulamalar ve cezasızlık politikaları nedeniyle kadına yönelik şiddet hemen her yıl daha da tırmandı.

BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; Cumhuriyet başsavcılıklarındaki soruşturma dosyalarına yönelik veriler ise “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” kapsamında açılan soruşturmalardaki çarpıcı tabloyu gözler önüne serdi. Cinsel saldırı kapsamında açılan dosya sayısının 2023 itibarıyla 200 bine dayandığı öğrenildi.

Türkiye’de 2021 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamında toplam 121 bin 242 dosya açıldı. Dosyalardaki şüpheli sayısının ise 114 bin 78 olduğu bildirildi. 2022 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında açılan cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamındaki dosya sayısı ise 118 bin 959 oldu. 2022’deki şüpheli sayısı ise 125 bin 737 ile ifade edildi.

2023 yılında ise cinsel dokunulmazlığa karşı suçlama içeren dosya sayısı çarpıcı boyutlara fırladı. Cumhuriyet başsavcılıklarında 2023 yılında 193 bin 212 cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyası açıldı. Dosyalardaki toplam şüpheli sayısının ise 206 bin 852 olduğu belirtildi.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyalarının detayları da dikkati çekti. Buna göre, Cumhuriyet başsavcılıklarındaki toplam 193 bin 212 cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyasının 66 bin 138’ini, “Çocuğun cinsel istismarı” dosyaları oluşturdu.

Soruşturma aşamasındaki cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyalarındaki diğer suç türleri ve dosya sayıları ise şöyle sıralandı:

Cinsel taciz: 63 bin 3
Cinsel saldırı: 36 bin 397
Reşit olmayanla cinsel ilişki: 27 bin 674

2023 yılında Ceza Mahkemelerinde, “Cinsel dokunulmazlığa karşı suç işlemek” gerekçesiyle toplam 43 bin 458 kişi yargılandı. Yargılamaların ardından 15 bin 474 kişi hakkında mahkumiyete hükmedildi. Toplam 7 bin 77 kişinin cezası ise Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kapsamına alındı.

Paylaşın

Eylül Ayında “34 Kadın” Öldürüldü

Eylül ayında 34 kadın öldürüldü; Kadınların 22’si evinde, 6’sı sokakta, 3’ü işyerinde, 1’i otelde, 1’i arabada öldürülürken, 1 kadının öldürüldüğü yer ise tespit edilemedi.

Haber Merkezi / Öldürülen 34 kadından 12’si boşanmak istediği; barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddettiği için öldürüldü. 2’si ekonomik bahanelerle, 1’i nefret bahanesiyle, 1’i hedef olan kadının arkadaşının yanında öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), 2024 eylül ayı raporunu yayımladı. Yayımlanan rapora göre, Türkiye’de bir ayda 34 kadın öldürüldü; 20 kadının ölümü ise şüpheli bulundu

Öldürülen 34 kadından 12’si boşanmak istediği; barışmayı, evlenmeyi ve ilişkiyi reddettiği için öldürüldü. 2’si ekonomik bahanelerle, 1’i nefret bahanesiyle, 1’i hedef olan kadının arkadaşının yanında öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

Eylül ayında öldürülen 34 kadının 16’sı evli olduğu erkek, 4’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 4’ü birlikte olduğu erkek, 2’si oğlu, 2’si tanıdığı biri, 1’i akrabası, 1’i babası, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i tanımadığı biri tarafından öldürüldü. 2 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilemedi. Bu ay kadınların yüzde 47’si evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Kadınların 22’si evinde, 6’sı sokakta, 3’ü işyerinde, 1’i otelde, 1’i arabada öldürüldü. 1 kadının öldürüldüğü yer tespit edilemedi. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 65’i evlerinde öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların 18’i ateşli silahlarla, 10’u kesici aletle, 4’ü darp edilerek, 2’si boğularak öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 53’ü ateşli silah ile öldürüldü.

Paylaşın

Türkiye’de Her Ay 10 Binden Fazla Kadın Şiddet Görüyor

Türkiye’de kadına yönelik erkek şiddetinin ulaştığı çarpıcı boyut orta çıktı. Her ay ortalama 10 bin 343 kadın şiddet gördüğü gerekçesiyle Şiddeti Önleme Merkezleri’ne (ŞÖNİM) başvuru yapıyor.

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanan verilerle bir kez daha gözler önüne serildi.

BirGün’den Mustafa Bildirci’nin haberine göre, Şiddet gördüğü gerekçesiyle bakanlığa bağlı Şiddeti Önleme Merkezleri’ne (ŞÖNİM) başvuran kadın sayısı Ocak 2013-Temmuz 2024 döneminde 1,5 milyona dayandı.

Resmi verilere göre, Ocak 2013’ten Temmuz 2024’e kadar toplam 1 milyon 437 bin 688 kadın şiddet gördüğü gerekçesiyle ŞÖNİM’lere müracaat etti.

Türkiye’de 11 yılda ŞÖNİM’lere başvuran kadın sayısına yönelik verilerin aylara göre dağılımı ise “Bu kadarı da olmaz” dedirtti.

Buna göre, Ocak 2013-Temmuz 2024 döneminde ayda ortalama 10 bin 343 kadın şiddet gördüğü gerekçesiyle ŞÖNİM’lere başvuru yaptı. ŞÖNİM verilerinin yıllara göre dağılımı da paylaşıldı.

Verilere göre, 2013-2018 döneminde ŞÖNİM başvurusu yapan kadınların toplam sayısı 271 bin 58 oldu. ŞÖNİM başvuruları 2019 yılı itibarıyla dramatik artış kaydetti.

Paylaşın

2024’te Türkiye’de 280 Kadın Öldürüldü

2024 yılının ilk sekiz ayında en az 280 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların 134’ü evli, 73’ü bekar, 41’inin medeni durumu ise bilinmiyor.

Haber Merkezi / Kadınları öldüren erkeklerin 105’i aile içinden, 43’ü ise kadınların boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Kadınların 153’ü ateşli silahla, 60’ı kesici aletle öldürüldü.

Kadınların 162’si kendi evinde, 9’u çalıştığı yerde, 82’si kamusal alanda öldürüldü.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), “Kadın Cinayetleri 8 Aylık Raporu”nu açıkladı.

Buna göre; 1 Ocak-31 Ağustos süresince 280 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 105’i aile içinden, 43’ü ise kadınların boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 50’si şüpheli ölüm olarak kaydedildi.

Kadınların 153’ü ateşli silahla, 60’ı kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 134’ü evli, 73’ü bekar, 41’inin medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 162’si kendi evinde, 9’u çalıştığı yerde, 82’si kamusal alanda öldürüldü.

Ağustos ayında 31 kadın öldürüldü

Ağustos ayında ise 31 kadın cinayeti işlendi. Kadınları öldüren erkeklerin 4’ünün boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu belirlendi.

Kadınların 13’ü ateşli silahla, 8’i kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 13’ü evli, 10’u bekar, 5’inin medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 14’ü kendi evinde, 1’i çalıştığı yerde, 12’si kamusal alanda öldürüldü.

Paylaşın

İktidar, Kadını “Hiçleştirmek” İçin Yeni Yollar Arıyor

İktidar, kadının evlendikten sonra bekarlık soyadını kullanma hakkını vermemek için yeni “çözüm” yolları arıyor. 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, “Bu engel oluşun altında aslında kadının hiçliği anlayışı yatıyor” dedi.

Şenal Sarıhan, “Bu anlayışa göre, kadın evlendiği zaman her şeyden arınır ve evlendiği erkeğin ‘malı’ olur. Böyle bir düzenlemeye kadın örgütleri olarak hiçbirimizin olur vermeyeceği açıktır” ifadelerini kullandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Kadının yalnızca kocasının soyadını kullanabilmesini” öngören Medeni Kanun hükmünü iptal etmesine karşın kadının evlendikten sonra bekarlık soyadını kullanma hakkını vermemek için yeni “çözüm” yolları arıyor. Yapılacak yeni düzenlemeyle, Medeni Kanun’daki mevcut hükmün genel olarak korunacağı ve yalnızca “tanınmış kadınlar” için bir istisna getirileceği öne sürüldü.

Buna göre; sanatçılar, siyasetçiler ve toplum önünde bilinen kişiler, “Bu soyadımla tanınıyorum” gerekçesiyle sadece kendi soyadlarını kullanabilecekler. Bu düzenlemenin gerekçesi olarak ise kadınların genellikle eşlerinin soyadını kullanmak istedikleri ve bu tercihin, çocukları ve aile birliğini önemsemelerinden kaynaklandığı iddia edildi.

Bu iddialara ilişkin Cumhuriyet’ten Eylül Barut‘a konuşan 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, AYM kararında “açık bulmaya” çalışmanın her türlü hukuksuzluk olduğunun altını çizdi. Sarıhan, “İster parlamento yapsın, ister hüküket gerçekleştirsin, bu her türlü hukuksuz bir tutumu ortaya çıkarır. AYM’nin vermiş olduğu herhangi bir yargı kararı karşısında o kararı yok hükmüne getiren düzenlemelerin yapılması hukuksuzluktur, nerede olursa olsun hukuksuzluktur. Mevcut Türk hukuk sistemine ve bağlı olduğumuz uluslararası sözleşmelere de aykırı bir durumdur” dedi.

“Kadının hiçliği anlayışı”

Bu düzenlemelerin pratikte yer aldığını kaydeden Sarıhan, “Bir kadın bekarlık soyadıyla tanınmışsa zaten onu kullanır ya da evlenip boşandıktan sonra bile o soyadla tanınmışsa onu kullanmayı sürdürebilir. Bu geleneksel bir olgudur, yani hukuki bir durum değildir. Şimdi bunu hukuki bir biçime getirmek aslında herhangi bir fikri olmayan kadınları yok hükmünde görmek, o kadınların kendi aile soyadlarını ya da istedikleri soyadı taşımalarına engel olmaktır. Bu engel oluşun altında aslında kadının hiçliği anlayışı da yatıyor. Bu anlayışa göre, kadın evlendiği zaman her şeyden arınır ve evlendiği erkeğin ‘malı’ olur. Böyle bir düzenlemeye kadın örgütleri olarak hiçbirimizin olur vermeyeceği açıktır” diye konuştu.

Paylaşın

2024 Yılının İlk Yedi Ayında 249 Kadın Öldürüldü

2024 yılının ilk yedi ayında 249 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 92’si aile içinde, 39’u boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 48’i ise şüpheli ölüm.

Haber Merkezi / Kadınların 140’ı ateşli silahla, 52’si kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 121’i evli, 63’ü bekar, 36’sının medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 148’i kendi evinde, 8’i çalıştığı yerde, 70’i kamusal alanda öldürüldü.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), 2024 Eylül ve 2024 yılının ilk yedi ayına ilişkin kadın cinayetleri raporunu yayınladı.

Rapora göre; Eylül ayında erkekler tarafından 52 kadın katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 4’ü aile içinde, 6’sı boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 16’sı ise şüpheli ölüm.

Kadınların 25’i ateşli silahla, 14’ü kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 20’si evli, 12’si bekar, 13’ünün medeni durumu bilinmiyor.

1 Ocak – 30 Haziran ayında 249 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 92’si aile içinde, 39’u boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 48’i ise şüpheli ölüm.

Kadınların 140’ı ateşli silahla, 52’si kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 121’i evli, 63’ü bekar, 36’sının medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 148’i kendi evinde, 8’i çalıştığı yerde, 70’i kamusal alanda öldürüldü.

Paylaşın

Her Beş Kızdan Biri 18 Yaşına Girmeden Evlendiriliyor

Dünya genelinde her beş kızdan biri 18 yaşına girmeden önce evlendirilirken, her dört genç kadından biri eşi ya da birlikte olduğu erkeğin şiddetine maruz kalıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan bir araştırmadan çıkan sonuca göre dünya genelinde ergenlik dönemi ile 20 yaş arasındaki her dört genç kadından biri eşi ya da birlikte olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakılıyor.

DSÖ tarafından küresel ölçekte gerçekleştirilen ve sonuçları The Lancet Child & Adolescent Health adlı uzmanlık dergisinde yayınlanan araştırma göre 15-19 yaşları arasındaki yaklaşık 19 milyon genç kadın bu durumdan muzdarip. Bu sonuca göre dünya genelinde şiddete maruz kalan genç kadınların ortalaması yüzde 24.

Bölgesel olarak ele alındığında ise aynı yaş grubundaki kadınların şiddete uğrama oranları farklılık gösteriyor. Orta Avrupa’da bu oran yüzde 10 iken, Okyanusya bölgesindeki genç kadınların yüzde 47’si bu tür deneyimler yaşadı. Okyanusya bölgesi Avustralya ve Yeni Zelanda’nın yanı sıra daha küçük Pasifik ada devletlerini de kapsıyor. Sahra altı Afrika’da ise bu rakam yüzde 40 olarak kayıtlara geçti.

DSÖ, ilişkilerde partnerler tarafından uygulanan şiddetin sağlık, akademik ve mesleki performans ile gelecekteki ilişkiler açısından yıkıcı sonuçları olduğuna dikkat çekti. Hazırlanan raporda, bu tür şiddetin genç kadınlarda depresyon, anksiyete bozuklukları, istenmeyen gebelikler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve ruh sağlığı sorunları riskini arttığı vurgulandı.

Araştırma ayrıca yoksul ülkelerde ve bölgelerdeki genç kadınların eğitim haklarının kısıtlandığını ortaya koyarken, söz konusu bölgelerdeki kızları ilk eğitimden sonra okula göndermeme ve 18 yaşından önce evlendirme eğilimlerinin arttığına dikkat çekti. Ayrıca söz konusu bölgelerde genç kızların kendilerinden daha yaşlı erkeklerle evlendirilmeleri nedeniyle çiftler arasında bir güç dengesizliği oluştuğu ve kızların izole edildiği sonucuna varıldı.

DSÖ tarafından yapılan açıklamada dünya genelinde her beş kızdan birinin 18 yaşından önce evlendirildiğine vurgu yapıldı. DSÖ genç kadınların durumlarının iyileştirilmesi için kız ve erkek çocuklarına okullarda sağlıklı ilişkiler ve kadın hakları konusunda eğitim verilmesi çağrısında bulundu.

DSÖ uzmanları araştırma çerçevesinde 161 ülkedeki kadına yönelik şiddetle ilgili 2000-2018 yılları arasındaki verileri mercek altına alırken, 15-19 yaş aralığındaki kadınların deneyimlerini inceleyip raporlaştırdı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Her Kadının İzlemesi Gereken 10 Film

Zamanı kaliteli ve kesinlikle etki bırakacak filmlerle geçirmek isteyen bir kadın mısınız? Bugün, her kadın için mutlaka izlenmesi gereken 10 filmi paylaşacağız.

Haber Merkezi / O halde patlamış mısırınızı alın ve hazırlanın!

Thelma ve Louise (1991): Bu klasik yol filminde, Susan Sarandon ve Geena Davis, kendini keşfetme ve arkadaşlık yolculuğuna çıkan iki kişiyi canlandırıyor. Feminist temalardan, ilham almak isteyen her kadının mutlaka izlemesi gereken bir film.

Gizli Sayılar (2016): Uzay araştırmalarının tarihini değiştirmeye büyük katkılarda bulunan üç parlak Afro-Amerikalı kadının gerçek hikayesinden uyarlanan bu film, kararlılık, zeka ve cesaretle her şeyin mümkün olabileceğini hatırlatıyor.

Mona Lisa Gülümsemesi (2003): Bu dram filmi, 1950’lerde bir kız kolejinde sanat tarihi öğretmeni olan bir kişiyi konu alıyor. Karakterler, bolca mizah, duygu ve duyguyla feminizm ve cinsiyet rolleri hakkında farklı fikirleri araştırıyor, bu da filmi geleneksel görüşlere meydan okumak isteyen her kadın için izlemesi gereken bir yapıt haline getiriyor.

Milyon Dolarlık Bebek (2004): Bu ilham verici dramada, Hilary Swank, profesyonel bir dövüşçü olma hayallerinden vazgeçmeyi reddeden kararlı bir boksörü canlandırıyor. Bu film, bugün hala yankılanan kadın ile ilgili gerçek sorunları ele alıyor.

Erin Brockovich (2000): Julia Roberts’ın başrol oynadığı bu film, kurumsal yolsuzlukları ortaya çıkarmak ve toplumsal adaleti sağlamak için tüm zorluklara karşı mücadele eden bekar bir annenin ilham verici hikayesini konu alıyor.

Sarışın (2001): Sarışın, beklentileri alt üst eden, zekasını ve bilgisini kullanarak erkek egemen bir alanda kendini kanıtlamaya çalışan genç bir kadının hikayesini anlatıyor.

Tiffany’de Kahvaltı (1961): Bu filmde, gerçek aşkı bulmayı hayal eden sosyetik Holly Golightly rolünde Audrey Hepburn yer alıyor. Film, arkadaşlık, hırs ve kişinin kendi hayatından memnun olmayı öğrenmesi hakkında dokunaklı bir hikaye sunuyor.

Yedi Yıllık Kaşıntı (1955): Marilyn Monroe ve Tom Ewell, ilişkileri sınanan evli bir çifti canlandırıyor. Eğlenceli bir gece geçirmek isteyen her kadın için mutlaka izlenmesi gereken bir film.

Erkekler Ağlamaz (1999): Bu biyografik dramada Hilary Swank, 1993 yılında vahşice öldürülen transseksüel bir erkek olan Brandon Teena’yı canlandırıyor. Film, marjinal topluluklardan gelenlerin hala karşı karşıya kaldığı günlük mücadeleleri hatırlatıyor. Bu da filmi her kadın için mutlaka izlenmesi gereken bir film haline getiriyor.

Mulan (1998): Ailesi ve ülkesi için ayağa kalkan cesur bir genç kadının hikayesi olan Mulan, 1998’de vizyona girmesinden bu yana izleyen her kadına hala ilham veriyor.

Paylaşın

2024 Yılında Türkiye’de Her Gün Birden Fazla Kadın Öldürüldü!

2024 yılının ilk altı ayında 221 kadın erkekler tarafından katledildi. Başka bir ifadeyle 2024 yılında her gün birden fazla kadın erkekler tarafından katledildi.

Haber Merkezi / Öldürülen kadınların 109’u evli, 56’sı bekar, 32’sinin medeni durumu bilinmezken, kadınların 126’sı kendi evinde, 7’si çalıştığı yerde, 66’sı kamusal alanda öldürüldü.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), sosyal medya hesabından 2024 yılının ilk altı ayında öldürülen kadınlara yönelik verileri paylaştı. 6 ayda 221 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“1 Ocak – 30 Haziran ayında 221 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 80’i aile içinde, 37’si boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 42’si ise şüpheli ölüm. Kadınların 125’i ateşli silahla, 47’si kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 109’u evli, 56’sı bekar, 32’sinin medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 126’sı kendi evinde, 7’si çalıştığı yerde, 66’sı kamusal alanda öldürüldü.”

TKDF ayrıca, sosyal medya hesabından haziran ayında öldürülen kadınlara yönelik verileri de paylaştı. Paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:

“Haziran ayında erkekler tarafından 38 kadın katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 19’u aile içinde, 4’ü boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 1’i ise şüpheli ölüm. Kadınların 23’ü ateşli silahla, 8’i kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 21’i evli, 11’i bekar, 2’sinin medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 21’i kendi evinde, 1’i çalıştığı yerde, 10’u kamusal alanda öldürüldü.”

Paylaşın