Sabah Ve Akşam Cilt Bakım Rutini Nasıl Oluşturulur?

Cilt bakımı rutini sadece yüzünüzü temizlemekle ilgili değildir, aynı zamanda cildinizi nemlendirmek, cilt sorunlarınızla ilgilenmek ve cildinizi dış etkenlerden korumakla ilgilidir.

Haber Merkezi / Bu nedenle, cilt bakımı rutininiz her zaman bir temizleyici, nemlendirici ve güneş kremi içermelidir.

İşte cildiniz için en iyi sabah ve akşam cilt bakımı rutinini nasıl oluşturacağınız:

Sabah cilt bakımı rutini: Sabah cilt bakımı rutini, uyku sırasında biriken kir ve yağları temizleyerek cildinizi güne hazırlar. Ayrıca sabah cilt bakımı rutini, cilt bariyerinize nem katmalı ve cildinizi ultraviyole (UV) ışınlarından ve kirlilikten korumaya yardımcı olmalıdır.

1’inci adım: Temizleyici: Yüzünüzü yıkamak, cildinizdeki gözenekleri tıkayıp sivilcelere neden olabilen fazla yağı ve kiri temizler.

Cilt bariyerinizin sağlıklı kalması için ihtiyaç duyduğunuz çok fazla yağı yok etmekten kaçınmak için nazik, alkolsüz bir temizleyici tercih edin. Kuru cildiniz varsa daha nemlendirici yağ bazlı bir temizleyiciye ihtiyacınız olabilir.

Cilt tipine göre: Seramid, gliserin veya hyaluronik asit içeren temizleyiciler kuru cildi nemlendirmeye yardımcı olur. Benzoil peroksit, glikolik asit, salisilik asit veya çay ağacı yağı içeren temizleyiciler aşırı yağlanmayı kontrol etmeye ve sivilce oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir.

2’inci adım: Toner: Tonikler, içeriklerine bağlı olarak cildi nemlendirmeye veya ciltte kalan yağ ve kiri gidermeye yardımcı olabilir. Tonikleme isteğe bağlı bir sabah adımıdır ancak kuru veya akneye meyilli cilde sahip kişilerde faydalı olabilir.

Cilt tipinize göre: Eğer kuru veya hassas bir cildiniz varsa, hyaluronik asit veya gül suyu içeren nemlendirici tonikleri tercih edin. Salisilik asit veya cadı fındığı gibi yağı emen içeriklere sahip tonikler yağlı veya akneye meyilli ciltler için idealdir.

3’üncü adım: Nokta veya akne tedavileri: Sivilce patlamalarını kontrol etmeye çalışıyorsanız, temizleme veya toniklemeden sonra bir nokta veya tam sivilce tedavisi uygulayın. Koyu lekeleri (hiperpigmentasyon) azaltmaya çalışıyorsanız bunun yerine cilt aydınlatıcı bir nokta tedavisi uygulayabilirsiniz.

Cilt tipinize göre: Benzoil peroksit ve salisilik asit içeren leke ve genel tedaviler akne tedavisinde yardımcı olabilir. Eğer koyu lekelerinizi açmaya çalışıyorsanız hidrokinon veya kojik asit içeren serumları tercih edin.

4’üncü adım: Antioksidan serum: Sabah serumu cildi aydınlatmaya, nemlendirmeye ve korumaya yardımcı olabilir. C vitamini, E vitamini veya niasinamid gibi antioksidan özelliklere sahip bir serum uygulamak, gün içerisinde çevresel ve UV hasarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Cilt tipinize göre: C vitamini tüm cilt tipleri için uygundur ve cildi aydınlatmaya ve hiperpigmentasyonu azaltmaya yardımcı olabilir. E vitamini ve hyaluronik asit içeren serumlar kuru cildi nemlendirmeye yardımcı olabilir.

Akne ve yağı azaltmaya yardımcı olan bir antioksidan sabah serumu istiyorsanız, niasinamid (bir B3 vitamini türü) deneyin. Ancak, C vitaminini niasinamid ile karıştırmayın; karıştırmak serumların daha az etkili olmasına neden olur.

5’inci adım: Göz kremi: Göz kremleri isteğe bağlıdır ancak göz altı cildinize nem ve su katabilir. Uygulamak için, kremi yüzük parmağınızı kullanarak göz altına nazikçe sürün. Gündüz için, göz altı cildinizi güneş hasarından korumaya yardımcı olacak nemlendirici peptitler, C vitamini gibi antioksidanlar ve SPF içeren ürünleri seçin.

6’ncı adım: Nemlendirici: Yüzünüze ve boynunuza nemlendirici masajı yapmak cildinizi gün boyu korur ve nemlendirir. Nemlendiriciler cildinizdeki su içeriğini artırmaya ve nemi hapsetmeye yardımcı olur. Bu, cildinizin koruyucu üst tabakası olan cilt bariyerinizi (yani epidermis) onarmak için önemli bir adımdır.

Cilt tipinize göre: Seramid, gliserin veya shea yağı içeren zengin nemlendiriciler kuru cildi nemlendirmeye yardımcı olabilir. Yağlı veya akneye meyilli bir cildiniz varsa, gözenekleri tıkamayacak yağsız veya hafif jel nemlendiricileri tercih edin. Hyaluronik asit içeren nemlendiriciler, akneye meyilli, yağlı cilde sahip kişiler için harika bir seçenektir.

7’inci adım: Güneş kremi: Sabah cilt bakımı için son adımınız, cildinizi UV ışınlarından korumak için her zaman güneş kremi olmalıdır. Güneş kremi, cilt kanseri, kırışıklıklar ve güneş lekeleri riskinizi azaltacaktır. Geniş spektrumlu ve 30 veya daha yüksek bir güneş koruma faktörüne (SPF) sahip mineral veya kimyasal bir güneş kremi tercih edin.

Akşam cilt bakım rutini: Akşam cilt bakımı rutini, gün boyu oluşan kiri temizler ve cilde nem kazandırır. Ayrıca kuru cilt, akne, hiperpigmentasyon veya ince çizgilerin tedavisine yardımcı olur.

1’inci adım: Temizleyici: Akşam yüzünüzü temizlemek, gün boyu biriktirdiğiniz tüm kiri ve yağı temizler. Aynı yağ bazlı veya akne karşıtı temizleyiciyi sabah ve akşam kullanabilirsiniz. Akşam temizleme rutinindeki temel fark, makyajınızı yağsız bir makyaj temizleyici veya çift temizleme ile de çıkarmanızdır.

Cilt tipinize dikkat edin: Yağlı ve akneye meyilli bir cildiniz varsa, gözeneklerinizin tıkanmasını önlemek için makyajınızı yağsız bir makyaj temizleyici veya misel su ile çıkarın. Hassas ve kuru cilt tipleri de makyajı temizleyen ve cildi nemlendiren yağ bazlı bir temizleyici veya balsamla çift temizlikten faydalanabilir.

2’inci adım: Toner: Akşam toniği toniği kuru cildi nemlendirmeye veya kalan kiri temizlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca her zamanki sabah toniğinizi geceleri peeling toniğiyle değiştirebilirsiniz. Ölü deri hücrelerini temizlemeye ve gözenekleri açmaya yardımcı olmak için haftada bir veya iki kez peeling toniği kullanabilirsiniz.

Cilt tipine göre: Akşamları kuru cildi nemlendirmek için hyaluronik asit veya gül suyu tonikleri kullanabilirsiniz. Yağ emen salisilik asit veya cadı fındığı tonikleri de gece yağ üretimini kontrol etmeye yardımcı olur. Karma, normal ve yağlı cilt tipleri de glikolik asit veya salisilik asit gibi alfa hidroksi asitler (AHA’lar) içeren eksfoliye edici toniklerden faydalanabilir.

3’üncü adım: Nokta veya akne tedavileri: Sivilceleri yok etmek veya koyu lekeleri gece boyunca azaltmak için bir nokta tedavisi kullanmaya devam edebilirsiniz. Bu, sivilceler için benzoil peroksit veya salisilik asit tedavisi uygulamayı içerebilir. Veya hiperpigmentasyon için hidrokinon veya kojik asit tedavisi kullanabilirsiniz.

Cilt tipine göre: Leke tedavisi uyguladığınız bölgelere ek serumlar veya retinol tedavileri uygulamaktan kaçının. Leke tedavileri, serumlar ve retinol kullandığınız akşamları dönüşümlü olarak uygulamak tahrişi önlemek için daha da iyidir. Ayrıca, uyurken sivilceleri tedavi etmeye yardımcı olması için geceleri hidrokolloid bantlar kullanabilirsiniz.

4’üncü adım: Serumlar veya akne tedavileri: Akşam serumu veya akne tedavisi isteğe bağlıdır. Ancak bunları rutininize eklemek akne ve ince çizgileri tedavi etmenize yardımcı olabilir.

Cilt tipinize göre: Kuru cildiniz varsa, hyaluronik asit, E vitamini, peptitler veya seramidler içeren nemlendirici bir serum deneyin. Kuru ve yağlı cilt tipleri, ince çizgileri nemlendirmek, eksfoliye etmek ve yumuşatmak için glikolik ve laktik asit gibi AHA’ları kullanabilir. Bu AHA serumları ayrıca siyah noktaları ve sivilceleri tedavi etmeye yardımcı olabilir. Salisilik asit veya azelaik asit serumu ayrıca gözenekleri açmaya ve akneniz varsa iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.

5’inci adım: Retinol: Retinoidler ve retinol (bir retinoid türü), akne ve ince çizgileri tedavi etmeye yardımcı olan A vitamini türevleridir. Bu içerikler hücre yenilenmesini uyarır ve kolajen üretimini destekleyerek genel cilt dokusunu iyileştirmeye ve gözeneklerin tıkanmasını önlemeye yardımcı olur. Retinol ve diğer retinoid tedavileri cildinizi güneşe karşı hassas hale getirir ve her zaman akşam kullanılmalıdır.

Cilt tipine göre: Hassas bir cildiniz varsa veya sadece hafif akne, kırışıklık veya hiperpigmentasyon tedavisi istiyorsanız, retinol, retinil palmitat ve retinaldehit arayın. Daha şiddetli akne ve yaşlanma karşıtı için, Differin (adapalen), Retin-A (tretinoin), Aklief (trifaroten) ve Tazorac (tazaroten) gibi retinoid tedavileri arayın.

6’ncı adım: Göz kremi: Göz altınıza akşam göz kremi uygulamak, cildi onarmak ve ince çizgileri azaltmak için daha fazla nem katmaya yardımcı olabilir. Bu, isteğe bağlı bir adımdır ancak tüm cilt tipleri için yaşlanma karşıtı bir cilt bakımı rutini için idealdir.

Cilt tipine göre: Gece göz kremi seçerken retinol, niasinamid veya hyaluronik asit gibi onarıcı veya nemlendirici içeriklere bakın. Bu içerikler her cilt tipi için uygundur ancak hassas bir cildiniz varsa retinol çok tahriş edici olabilir.

7’inci adım: Nemlendirici veya gece kremi: Cildinizi akşamları her zamanki nemlendiricinizle nemlendirebilir veya daha yoğun bir akşam kremi uygulayabilirsiniz.

Cilt tipine göre: Hyaluronik asit ve gliserin içeren gece kremleri daha fazla gece nemi sağlar. Eğer yağlı veya karma bir cilde sahipseniz, sivilce oluşumunu önlemek için yağsız ve komedojenik olmayan gece kremlerini tercih edin.

Akşam kremleri ayrıca hücre yenilenmesini teşvik etmeye, ince çizgileri azaltmaya ve uyurken cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olan AHA’lar ve retinol içerebilir.

8’inci adım: Yüz yağı: Yüz yağları, cilde daha fazla nem ve su kazandırabilen, isteğe bağlı bir akşam cilt bakımı adımıdır.

Cilt tipine göre: Argan veya hindistan cevizi yağı gibi yağ asitleri içeren yüz yağları, daha fazla neme ihtiyaç duyan kuru ciltler için idealdir. Papatya ve kuşburnu yağı hassas cildi yatıştırmaya yardımcı olabilir. Yağlı ciltlerde yüz yağları kullanmaya devam edebilirsiniz ancak jojoba veya üzüm çekirdeği yağı gibi daha hafif yağları tercih edin. Bu yüz yağları gözenekleri tıkamadan yağ üretiminizi düzenlemenize yardımcı olabilir.

Paylaşın

90’ların Minimalist Modası Geri Döndü

Moda, 90’ların sonuna doğru ilerlerken, 80’lerin gösterişli renkleri ve spor kıyafetlerinden, şık slip elbiseler ve denimin minimalizmine doğru bir dönüş yaptı.

Haber Merkezi / Moda dünyasında, trendler genellikle tam bir döngü oluşturur ve bugüne hızlıca ilerleyecek olursak, 90’ların minimalist estetiğinin geri dönüşünü fark ediyoruz.

Slip elbiseler: Şimdiye kadarki en sade giyim parçası olan slip elbiseler kesin bir geri dönüş yaşıyor. Dürüst olmak gerekirse, slip elbiseler moda sahnesinden hiç ayrılmadılar, sadece mağazanın bir yerlerinde olan slip elbiseler, bir kez daha mağazaların önlerinde ve vitrinlerinde sergilenmeye başlandı. Slip elbiseler, askılı topuklu ayakkabılar veya kalın botlarla tamamlanabilir.

Büyük boy blazerlar: Blazerlar 90’larda gerçek bir olaydı ve her ortamın olmazsa olmazıydı. Bir iş toplantısında yüksek belli bir kot pantolonla, dışarıda geçirilen gecede mini bir elbiseyle veya sadece akşam aperitivosu için şort ve sandaletlerle giyilebilen büyük boy bir blazer, 90’lar stilini yansıtacaktır.

Özel dikim blazerlar: Büyük bedenlerin aksine, özel dikim blazerlar da 90’lar minimalizminin zamansız bir parçasıydı. Özel dikim blazerlar, yüksek belli pantolonlar veya kot pantolonlarla mükemmel bir şekilde eşleşecektir.

Yüksek belli kotlar: Daha önce de belirttiğimiz gibi, yüksek belli denim 90’ların büyük bir trendiydi. Hiçbir minimalist 90’lar gardırobu, yüksek belli denim kot pantolon olmadan tamamlanmış sayılmazdı. Günümüzde yüksek belli kot pantolon seçerken, şeklinize ve tarzınıza en uygun olanı düşünün: havalı düz paça veya geniş paça, klasik açık denim veya indigo tonu (siyah ve beyaz denim hariç değil!).

Rahat pantolonlar: Bol kesimli pantolonlar her dönem moda dünyasına kolaylık getirmiştir. Bu pantolonları, içine sokulmuş basit bir tişört ve spor ayakkabılar ile kombinlemek, trend bir tarz için yeterlidir.

Klasik beyaz gömlekler: Minimalist modanın zamansız temel parçası ve herkesin favorisi kuşkusuz klasik beyaz gömleklerdir. Keskin ve canlı bir görünüm için yüz 100 pamuklu bir gömlekten daha iyisi yoktur. Daha sofistike bir kıyafet hedefliyorsanız, ipek bir gömlek tercih edebilirsiniz.

90’lar ayakkabıları: 90’ların ayakkabıları moda dünyasına kalıcı bir miras bıraktı. İster günlük bir görünüm için denim kot pantolonlarla eşleştirin, ister akşam için bir slip elbiseyle katmanlayın, bu ayakkabılar her kıyafete retro bir çekicilik katan mükemmel tamamlayıcılar.

Çantalar: Çantalar 90’larda trend haline geldiler ve altın kural olarak kaldılar. Bu yüzden buna geri dönüşten ziyade 90’lar çanta standardı diyelim. Kıyafete biraz kıvılcım katmak için her zaman canlı renklerİ tercih edebilirsiniz, ancak ayakkabılarla uyumlu olması ve her zaman kolayca kombinlenebilecek doğal tonları öneriyoruz.

Sonuç olarak, 2024’te 90’ların minimalist modasına geri dönmek, klasik gardırop parçalarına modern bir bakış açısı sunuyor.

Paylaşın

Yaşlanmayı Hızlandıran Dokuz Yiyecek Ve İçecek

Yaşlanma zamanla oluşan doğal bir süreçtir. Yaşlanmayı durduramazsınız ama bu süreci iyi beslenerek ve sağlıksız yiyeceklerden uzak durarak yavaşlatabilirsiniz.

Haber Merkezi / Daha uzun süre genç görünmek istiyorsanız kaçınmanız gereken dokuz yiyecek ve içecek:

Kızarmış yiyecekler: Kızartılmış yiyecekler, hücresel hasara neden olan serbest radikalleri serbest bırakır. Bu serbest radikaller, yaşlanma sürecini hızlandıran çapraz bağlama adı verilen bir sürece yol açar.

Rafine karbonhidrat: Beyaz ekmek gibi rafine karbonhidratlar, vücutta iltihaplanmaya yol açarak kronik hastalık riskini artıran ve yaşlanma sürecini hızlandıran ileri glikasyon ürünlerin oluşumuna yol açar.

İşlenmiş etler: Sosis ve pastırma gibi işlenmiş etler sülfit, doymuş yağ ve sodyum içerdiklerinden cilde zararlıdır. Bunlar cildi kurutabilir ve iltihaplanmaya neden olabilir, bu da süreçte kolajeni gevşetir.

Tuzlu yiyecekler: Çok fazla tuz tüketmek susuzluğa ve su tutulmasına neden olabilir. Tuzlu yiyeceklerin düzenli tüketimi ciltten su kaybına neden olabilir ve bu da cildin daha hızlı yaşlanmasına yol açar.

Baharatlı yiyecekler: Baharatlı yiyecekler cildinizin kırmızı ve lekeli görünmesine neden olabilir.

Şekerli yiyecekler: Rafine şeker iltihaplanmaya neden olur ve cildinizi esnek ve genç tutan hem kolajen hem de elastine zarar verir. Çok fazla şeker tüketmek kilo alımına ve diğer sağlık sorunlarına da neden olabilir.

Trans yağlar: Hazır yiyecekler ve abur cuburlar genellikle trans yağlar açısından zengindir. Trans yağlar, atardamarları ve kan damarlarını sertleştiren veya daraltan bir etkiye sahiptirler. Bu durum, cilde giden kan akışını azaltarak erken yaşlanmaya ve kırışıklıklara neden olur.

Kömürde pişirilmiş et: Kömürde pişirilmiş etler sağlığınıza zararlı olan pro – inflamatuar hidrokarbonlar içerir. Bu durum, vücuttaki kolajenin parçalanmasına neden olabilir ve bu da erken yaşlanmaya yol açar.

Kafein: Çok fazla kahve içmek susuzluğa neden olabilir, kuru ve donuk görünümlü cilde yol açabilir. Kahve tüketiminizi sınırlamaya çalışın ve her fincan kahve için ek bir bardak su içmeye çalışın.

Alkol: Alkol, karaciğerinize zarar verir ve bu da karaciğerinizin vücudunuzdaki toksinleri filtreleme ve atma yeteneğini etkiler. Toksinler vücutta biriktiğinde, sivilce, kolajen ve elastikiyet kaybı, cilt kuruluğu gibi sorunlara yol açar.

Paylaşın

İskandinav Kadınların Dokuz Güzellik Sırrı

Oyuncu Ingrid Bergman’dan Alicia Vikander’e ve içerik üretici Matilda Djerf’e kadar İskandinav kadınları, onlarca yıldır doğal ve sade güzelliğin ilham kaynağı oldu.

Haber Merkezi / İskandinav güzellik prensipleri, kelimenin tam anlamıyla bir güzellik rutini olmaktan ziyade bir yaşam tarzıdır. İşte İskandinav kadınlarının yaydığı ışıltının ardındaki dokuz sır:

Sağlıklı beslenme: Sağlıklı bir cilt sağlıklı bir beslenme başlar ve İskandinav kadınları bunu bilir. Akdeniz diyetine benzer şekilde, İskandinav beslenmesi de meyve, sebze ve deniz ürünlerine dayalı mevsimsel beslenmeye odaklanır.

Genel olarak, İskandinavlar işlenmiş gıdalardan daha çok tam gıdalar yemeye eğilimlidir; bu gıdalara, meyveler, kök sebzeler, omega üç yağ asitleri ve kolajen açısından zengin balıklar, tam tahıllar ve yoğurt dahildir. İskandinavlar fast food, şekerli içecekler, şeker eklenmiş yiyecekler ve aşırı tuzlu yiyeceklerden uzak durmaya özen gösterirler.

Doğal içerikler: Organik bileşenler genel sağlık için daha iyiyse, cilt için de daha faydalı olduğu sonucuna varabiliriz. İskandinav cilt bakım ürünleri ağırlıklı olarak doğaya dayanır.

Yeterli uyku: İskandinavyalılar erken yatar ve erken kalkarlar, odayı her zaman karanlık tutmaya özen gösterirler ve temiz havanın daha iyi uykuyu desteklediği bilindiğinden pencereleri açık uyurlar.

Doğada aktif yaşam: İskandinavyalılar temiz havanın, soğuk suyun ve güneşin faydalarından daha fazla yararlanmak için doğada çok fazla zaman harcarlar.

İskandinav kadınları da doğada aktivite yapmayı severler. Bu sadece bir parkta yürüyüş veya arkadaşlarla piknik yapmak, açık havada akşam yemeği yemek veya temiz havada bir kahve içmek olabilir.

Nem odaklı cilt bakımı: Cilt bakımı söz konusu olduğunda, İskandinav kadınları hem içten hem de dıştan vücudu nemlendirmeye önem verirler.

Mevsimsel cilt bakımı: İskandinavlar, cilt bakımı rutinlerini dahi mevsimlere göre ayarlayacak kadar, doğaya bağlıdırlar. İskandinav kadınları, kış ve yaz mevsimi arasındaki sıcaklık ve nem seviyelerindeki büyük farklarla mücadele etmek için farklı bakım formülleri kullanırlar. Örneğin, kışın kuru havaya karşı ciltlerini nemli tutmak için özel özen gösterirler.

Ayrıca İskandinav kadınları, mevsim ne olursa olsun, 30 SPF veya daha fazlasına sahip iyi bir güneş kremini kullanmayı asla unutmazlar.

Sauna ve buz gibi soğuk su: İskandinav kadınları, saunanın ve buz gibi suyun, sıcak ve soğuk kombinasyonunun zihni temizlediğini ve cilt için faydalı olduğunu söylüyor.

Minimalizm: Yaşamda ve güzelliğe yaklaşımda, İskandinav kadınları minimalizm ve sadeliğe yönelir. Bu, çok fazla makyaj yapmadan sağlıklı görünen bir cilde sahip olmak anlamına gelir.

Saç ve vücut bakımı: Saç ve vücut bakımı, İskandinav güzellik rutininin bir uzantısıdır.

Paylaşın

Başarı İçin Giyinmek: Tarzın Öz Güvene Etkisi

İyi giyinmek kıyafet seçmekten daha fazlasıdır; kıyafetleri güvenle giymektir. Giyim tercihleriniz kişiliğiniz, hayata ve işe karşı tutumunuz ve hatta özgüven seviyeniz hakkında bilgi verir.

Haber Merkezi / Seçtiğiniz kıyafetler yalnızca duygu durumunuzu değiştirmekle ve öz saygınızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının sizi nasıl algıladığını da etkileyebilir.

Duygu durumunu iyileştirmek: Sevdiğiniz rengi, kumaşı veya kesimi, yani kişisel tarzınızı yansıtan kıyafetleri giymek, duygu durumunuzu iyileştirebilir ve farklı sosyal ortamlarda kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayabilir.

Artan güven: İyi seçilmiş kıyafetler ve aksesuarlar sizi güçlendirebilir, daha özgüvenli ve günü fethetmeye hazır hissetmenize yardımcı olabilir.

İlk izlenimler önemlidir: Giyim tercihleriniz, kendimizi kelimelerle sunmadan önce bile çevrenizle iletişim kurar, sizin hakkınızda bir imaj oluşturmasına yardımcı olabilir.

Güven veren kıyafetleri nasıl seçeceğinize dair bazı ipuçları şunlardır:

Tarzınızı bulun: Tarzınız hayatınız boyunca gelişir ve değişir. Kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak yönde ayarlamalar yapmanız her zaman mümkündür.

Konfor anahtardır: Giysileriniz rahat olduğunda, doğal bir şekilde hareket edebilirsiniz.

İşlevsel ve zamansız tasarım: Günlük işlerinizi halletmek için şık görünmek istersiniz, ancak kıyafetlerinizin ve aksesuarlarınızın da pratik olmasını istersiniz.

Duruma uygun giyin: Kıyafet her zaman içinde bulunduğunuz duruma uymalıdır. Bir etkinlik veya toplantı için uygun kıyafetler giymek, yalnızca etkinliğe katılan insanlara saygı göstermekle kalmayacak, aynı zamanda özgüveninizi artıracak ve bağlamı anladığınızı gösterecektir.

Giysileriniz sizin hakkınızda ne söylüyor?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, giyim güçlü bir sözsüz iletişim aracıdır; kişiliğiniz , statünüz ve hatta mesleğiniz hakkında mesajlar iletir ve giydikleriniz çeşitli sosyal ve profesyonel ortamlarda nasıl algılandığınızı önemli ölçüde etkiler.

Profesyonel tercih: Takım elbiseler, gömlekler, ve cilalı ayakkabılar giydiğinizde, net bir profesyonellik mesajı gönderirsiniz. Bazaar ve Vogue editörü Diana Vreeland’ın dediği gibi: Boyasız ayakkabılar medeniyetin sonudur.

Bu tarz, düzenli ve ayrıntılara önem veren bir olduğunuzu ima eder. Bu tarz, hassasiyete değer verdiğinizi ve yaptığınız her şeyde mükemmellik için çabaladığınızı gösterir. Profesyonel giyim genellikle daha etik olarak algılanma ve rolleri ciddiye almayla da ilişkilendirilir.

Rahat giysiler: Bol giysiler, rahat kumaşlar ve sade tasarımlar seçmek daha rahat ve ulaşılabilir bir kişiliği yansıtır. Bu tarz, genellikle rahatlığa öncelik veren kişilerle ilişkilendirilir. Bu tarz, ayrıca açıklık ve ulaşılabilirlik duygusu olarak algılanır, arkadaş canlısı olduğunu ima eder.

Cesur tarz: Parlak renkler ve benzersiz desenler seçmek, kendinize güvendiğinizi ve öne çıkmaktan rahat olduğunuzu gösterir. Bu tür kıyafetler yaratıcılığı ve belirli bir maceraperestlik seviyesini ima eder. Kendini ifade etmekten korkmayan bir kişiyi yansıtır ve genellikle seçimlerinde cesur olan ve bir açıklama yapmak için istekli olan kişilerle ilişkilendirilir.

Bu nedenle, ister profesyonel, ister rahat veya cesur bir görünüm seçin, her seçim sizin hakkınızda konuşur ve dünyanın sizi algılama biçimine katkıda bulunur.

Sonuç olarak, giyim tarzınız benliğinizin bir yansımasıdır ve sizin dış algınızı oluşturur. Giyinme, kişiliğinizi yansıtmak, farklı ortamlara uyum sağlamak ve hedefleriniz, isteklerinizle uyumlu bir imaj yansıtmak için kıyafetleri kullanmakla ilgilidir.

Paylaşın

Yüz Tüylerinden Kalıcı Olarak Nasıl Kurtulunur?

Yüz tüyleri kadınlarda duygusal bir yüke neden olabilir; araştırmalar, aşırı yüz tüyleri sorunu yaşayan kadınların sıklıkla klinik düzeyde kaygı yaşadıklarını göstermektedir.

Haber Merkezi / Yakın zamanda yapılan bir araştırma, yüz tüyleri olan kadınların haftada bir buçuk saatten fazla zamanını bu sorunla başa çıkmaya harcadığını ortaya koymaktadır. Peki, yüz tüylerinden kalıcı olarak kurtulmanın basit ve etkili yolları nelerdir?

Kadınlardaki aşırı yüz tüyleri, genel olarak, hirsutizm androjen adı verilen erkek hormonlarının fazlalığına atfedilir. Diğer nedenler arasında, konjenital adrenal hiperplazi (adrenal bezlerini etkileyen kalıtsal bir tıbbi durum), obezite veya hızlı kilo alımı ve kas yapmak isteyen kişilerin normalde tükettiği anabolik steroidlerin alımı yer alır.

Uzmanlar, yüzde veya vücudun diğer bölgelerinde aşırı derecede tüy büyümesinin en yaygın nedeninin PCOS (polikistik over sendromu) olduğunu ifade ediyor.

Yüz kıllarına karşı sert kimyasal önlemler yerine, bu basit ama etkili ev çözümleri yüz kıllarından kalıcı olarak kurtulmanıza yardımcı olabilir:

Nohut unu maskesi: Bir kasede yarım su bardağı nohut unu, 2 çay kaşığı zerdeçal tozu, yarım çay kaşığı taze krema ve yarım su bardağı sütü bir macun haline gelene kadar karıştırın. Tüylerin belirgin olduğu bölgeye uygulayın ve 20 – 30 dakika bekleyin. Tüylerin çıkış yönünün tersine nazikçe ovalayın ve ılık suyla yıkayın. En iyi sonuç için bu maskeyi haftada en az iki kez uygulayın.

Papaya ve zerdeçal maskesi: Bir kasede 2 yemek kaşığı papaya ezmesi, yarım çay kaşığı zerdeçal tozu ve 5 yemek kaşığı aloe vera jelini bir macun oluşturmak için karıştırın. Macunu tüy görülen bölgeye uygulayın. Kuruyana kadar yaklaşık 20 dakika bekletin. Tüylerin çıkış yönünün tersine ovalayarak çıkarın.

Nohut unu ve gül suyu: 3 yemek kaşığı nohut unu, bir yemek kaşığı gül suyu ve bir çay kaşığı limon suyunu bir kasede iyice karıştırın. Tüy büyümesinin belirgin olduğu bölgelere uygulayın. Yaklaşık 30 dakika veya tamamen kuruyana kadar bekleyin. Maskeyi dairesel hareketlerle ovalayarak çıkarın.

Bal ve limon maskesi: Bir limonun suyunu yarım yemek kaşığı balla karıştırarak yumuşak bir macun elde edin. Karışımı etkilenen bölgeye uygulayın ve 20 – 25 dakika bekletin ve tüylerin çıkış yönünün tersine ovalayarak çıkarın.

Muz ve yulaf ezmesi peelingi: Bir kasede bir ezilmiş muzu üç çay kaşığı yulaf ezmesiyle karıştırın. Yüzünüze dairesel hareketlerle 15 – 20 dakika masaj yapın ve suyla yıkayın. En iyi sonuç için bu maskeyi haftada en az iki kez uygulayın.

Pirinç unu, zerdeçal ve süt: 3 yemek kaşığı pirinç unu, bir yemek kaşığı zerdeçal tozu ve 2 yemek kaşığı sütü bir macun elde edinceye kadar karıştırın. Gerekirse su ekleyin. Bu maskeyi etkilenen bölgelere uygulayın ve 30 dakika bekleyin ve tamamen kuruduktan sonra ılık suyla yıkayın.

Arpa ve süt peelingi: 2 yemek kaşığı arpa tozunu birer yemek kaşığı süt ve limon suyuyla karıştırarak macun kıvamına getirin. Yüzünüze uygulayın ve 20 dakika kurumasını bekleyin. Ilık suyla yıkayın.

Yumurta ve mısır unu maskesi: 2 çay kaşığı şekeri bir çay kaşığı mısır unu ve bir yumurta ile koyu bir macun haline gelene kadar karıştırın. Yüzünüze uygulayın ve 15 – 20 dakika kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra nazikçe soyun ve en iyi sonuç için haftada üç kez tekrarlayın.

Paylaşın

Göz Şekliniz Kişiliğiniz Hakkında Ne Söylüyor?

Genellikle ruhun aynası olduğu söylenen gözlerimiz, sadece çevremizdeki güzellikleri görmemizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kim olduğunuza dair bilgi de verir. 

Haber Merkezi / Peki göz şekli kişiliği anlamanın anahtarı olabilir mi? Göz şeklinizi belirledikten sonra okumaya devam edin.

Badem gözler: Badem gözler, güçlü ve uzun süren ilişkilere sahip, tutkulu ve sadık, hararetli tartışmalara girmekten kaçınan, sakin, harika bir dinleyici olarak görülen, çok dengeli bir kişiliğe sahip olduğunuz anlamına gelir.

Yuvarlak gözler: Canlı hayal gücüne sahip olan yuvarlak gözlüler, genellikle kendi dünyalarının etrafında dönerler. Karamsar ve pratik olmayan bir yapıya sahip olan yuvarlak gözlüler, idealizme dair güçlü düşünceleri vardır. Ancak yuvarlak gözlüler, eşsiz bir çekiciliğe sahiptirler.

Büyük gözler: Büyük gözlüler, duygularını kendisine saklamayı tercih etme eğilimindedirler. Bu gözlere sahip olanlar gözlemlemekten ve araştırmaktan hoşlanırlar. Büyük gözlüler ayrıca, çevresinde sınırlı sayıda insanı tercih ederler.

Küçük gözler: Küçük gözlüler, doğası gereği uzak görüşlü ve zeki olma eğilimindedir. Bu gözlere sahip olanlar her ayrıntıyı gözlemlerler ve çoğu zaman hayattaki her şeyi titizlikle yaparlar, bu da onları ilginç ve merak uyandırıcı kılar.

Paylaşın

Yüz Şekliniz Kişiliğiniz Hakkında Ne Söylüyor?

Aynaya baktığınızda yüzünüzün ana hatlarını görebilir, kare, daire veya üçgen bir yüz şekline mi sahip olduğunuzu anlayabilirsiniz. Yüz şekliniz kişiliğiniz hakkında çok şey söyleyebilir.

Haber Merkezi / Yüz şeklinizin kişiliğiniz hakkında neler söylediğine bir bakalım.

Elmas şeklinde yüz: Sivri bir alnınız, sivri bir çeneniz varsa ve yüzünüzün orta bölümü geniş ise o zaman elmas şeklinde bir yüzünüz var demektir. Detaylara çok dikkatli bakan, her şeyi kontrol etmeyi seven ve esin cümleler kuran birisiniz.

Oval yüz şekli: Uzun ve geniş, çenesi dar, elmacık kemikleri çıkık ise oval şeklinde bir yüzünüz var demektir. Başarılı, hırslı ama tatlı bir doğaya sahip, doğru şeyi ne zaman söyleyeceğini bilen birisiniz.

Kare yüz şekli: Kare şeklinde yüz hatlarınız var ise, yüksek düzeyde enerjiyle, dayanıklılığa, analitik bir düşünceye ve doğuştan liderler bir yapıya sahipsiniz demektir.

Kalp şeklinde yüz: Kalp şeklinde bir yüze sahipseniz, sezgileri güçlü ancak saldırgan bir yapıya sahip, yaratıcı bir bireysiniz demektir. Ayrıca inatçı olabilirsiniz ama güçlü bir iradeye sahipsiniz.

Üçgen yüz şekli: Geniş çene hattı ve dar alınlı biri iseniz üçgen şeklinde bir yüzünüz var demektir. Yaratıcı, sanatsal ve hassas bir yapıya sahipsiniz. Azimli, kararlı ve etraflarındaki her şeyin kontrolünü veya sorumluluğunu almayı tercih ediyorsunuz.

Dikdörtgen şeklinde yüz: Dikdörtgen bir yüz şekliniz varsa o zaman derin düşünen ve mantıklı birisiniz demektir. Genelde düşündüklerinizi sözlü olarak ifade etmek yerine kendinize saklamayı tercih ediyorsunuz.

Paylaşın

Yazın Işıltılı Bir Cilde Nasıl Sahip Olunur?

Sonunda yaz geldi! Sıcaklık ve nemin artmasıyla birlikte cildimizin ihtiyaçları da değişiyor, bu da cildimizin yaz mevsimde gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlamayı önemli hale getiriyor.

Haber Merkezi / Yaz mevsimi için en yaygın yanılgılardan biri de hidrasyon ve nemin aynı şeyler olduğudur.

Bu kelimeler birbirinin yerine kullanılabilir gibi görünseler de cildimiz için farklı amaçlara hizmet ederler. Hidrasyon ve nemin ne anlama geldiğine ve cildimizi nasıl etkilediğine bakalım.

Hidrasyon: Hidrasyon, vücudumuzu oluşturan hücrelerde bulunan su miktarını ifade eder. Hidrasyon, toksinlerin atılmasına, vücut sıcaklığının düzenlenmesine ve organların düzgün çalışmasına yardımcı olduğundan sağlıklı bir cilt için çok önemlidir. 

Yaz mevsiminde vücudumuz terleme yoluyla çok su kaybeder, bu da susuz kalmamayı daha da önemli hale getirir. Dehidrasyon, kuruluk, kaşıntı ve donukluk gibi çeşitli cilt sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, kaybedilen suyu yenilemek ve cildimizi nemli tutmak için gün boyu bol miktarda su içmek çok önemlidir.

Su içmenin yanı sıra karpuz, salatalık, marul gibi su içeriği yüksek meyve ve sebzeleri tüketerek de sıvı alımımızı arttırabiliriz. Bu gıdalar sadece vücudun ihtiyacı olan sıvıyı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda cilt için faydalı olan temel vitamin ve mineralleri de içerir.

Nem: Hidrasyon vücudun iç kısmına odaklanırken, nem cildin dış katmanına odaklanır. Cilt, vücudu, güneşten, kirli hava, sert hava koşulları gibi çevresel faktörlerden koruyan bariyer görevi görür.

Nemin devreye girdiği yer burasıdır. Cildimizin sağlıklı durumunu koruyabilmesi için nem dengesine ihtiyacı vardır. Nemlendirme, nemi hapsetmeye ve su kaybını önlemeye yardımcı olarak cildimizi yumuşak, pürüzsüz ve esnek tutar.

Yaz mevsimi için bir nemlendirici seçerken gözenekleri tıkamayan veya ciltte ağırlık hissi yaratmayan hafif, komedojenik olmayan bir ürünü tercih etmek önemlidir. Hyaluronik asit, gliserin ve aloe vera gibi bileşenler içeren ürünleri tercih edin.

Cildinizi zararlı UV ışınlarından korumak için günlük nemlendirme rutininizin bir parçası olarak güneş koruyucu uygulamayı unutmayın.

Paylaşın

Cildinizde Harikalar Yaratacak Beş Adımlı Gece Cilt Bakımı

Cilt bakım karmaşık bir süreç olmak zorunda değildir. İster cilt bakımına yeni başlayan biri olun ister cilt bakımında deneyimli biri, bu beş adımlık gece cilt bakım rutini, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

Haber Merkezi / Unutmayın, cilt bakımı mükemmellikle ilgili değildir; önemli olan cildi beslemek ve ona bakım yapmaktır.

Temizleyin: Gece cilt bakımı rutininin ilk adımı yüzünüzü iyice temizlemektir. Gün boyunca biriken makyajı, kiri ve yabancı maddeleri çıkarmak için cilt tipinize uygun yumuşak bir temizleyici kullanın. Temizleyiciyi cildinize nazikçe uygulayın, ardından ılık suyla yıkayın.

Peeling: Peeling, ölü cilt hücrelerini çıkarmak ve hücre yenilenmesini teşvik etmek için gereklidir. Tahrişi önlemek için peeling işlemini haftada 2-3 kez ile sınırlayın. Ölü cilt hücrelerini nazikçe atmak için alfa hidroksi asitler (AHA’lar) veya beta hidroksi asitler (BHA’lar) gibi bileşenler içeren kimyasal bir eksfoliant tercih edin.

Serumla nemlendirin: Serumlar, belirli cilt bakımı sorunlarını hedef alan aktif bileşenlerle dolu konsantre formüllerdir. Nemlendirme için hyaluronik asit, aydınlatma için C vitamini veya yaşlanma karşıtı faydalar için retinol gibi bileşenler içeren serumları tercih edin. Az miktarda serumu temizlenmiş cildinize uygulayın ve tamamen emilene kadar hafifçe vurun.

Nemlendirme, nemlendirme, nemlendirme: Hidrasyon, sağlıklı cildi korumanın anahtarıdır, bu nedenle gece rutininizde bu önemli adımı atlamayın. Cilt tipinize uygun bir nemlendirici seçin (hafif losyon, krem ​​veya jel olsun) ve yüzünüze ve boynunuza cömertçe uygulayın. Nemlendiriciler, cildin doğal bariyerini güçlendirir ve gece boyunca nem kaybını önleyerek cildinizin yumuşak, esnek ve beslenmiş kalmasını sağlar.

Göz kremini unutmayın: Göz çevresindeki hassas cilt özel bakım gerektirir, bu nedenle gece rutinine göz kremi eklemek çok önemlidir. Şişkinlik ve koyu halkalarla mücadele etmek için hyaluronik asit gibi nemlendirici bileşenlerle veya salatalık özü gibi yatıştırıcı bileşenlerle formüle edilmiş bir göz kremi tercih edin.

Paylaşın