Açlık Sınırı 3 Bin, Yoksulluk Sınırı 10 Bin Lirayı Aştı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ekim 2021 Açlık ve Yoksulluk verilerini açıkladı. Buna göre, ekim ayında açlık sınırı 3.093,20, yoksulluk sınırı 10.075,58 TL oldu. Verilere göre, yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 19,43 oranında gerçekleşti.

Haber Merkezi / Türk-İş araştırmasının Ekim 2021 ayı sonucuna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 3.093,20 TL oldu.

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 10.075,58 TL, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.771,96 TL oldu.

Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki makas Ekim ayında da açılmaya devam etti. Buna göre asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti olan 3.772 TL arasındaki fark bu ay itibariyle 946 TL’ye ulaşmıştır.

‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasının ekim sonuçları, gıda maddeleri fiyatlarında artışın devam ettiğini ortaya koydu.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,45 oranında artış gösterdi.

Yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 19,43 oranında gerçekleşti.

Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 24,61oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,95 olarak hesaplandı.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Genç İşsizlik Yüzde 22.7

Ağustos 2021 dönemine ait işgücü rakamlarını açıklayan TÜİK’e göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 22,7 22,7, istihdam oranı ise, 0,4 puanlık artışla yüzde 32,6 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos 2021 dönemine ait işgücü rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 11 bin kişi artarak 3 milyon 965 bin kişi oldu. İşsizlik oranı önceki aya göre yüzde 0,1 artarak yüzde 12,1 seviyesinde gerçekleşti.

Genç işsizlik yüzde 22.7

İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 14 bin kişi azalarak 28 milyon 706 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 0,1 puanlık azalış ile yüzde 45,0 oldu. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 22,7, istihdam oranı 0,4 puanlık artışla yüzde 32,6 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,5 puan artarak yüzde 42,2 seviyesinde gerçekleşti.

Ağustos ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 26 bin kişi, sanayi sektöründe 217 bin kişi, inşaat sektöründe 83 bin kişi artarken, hizmet sektöründe 341 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 17,2’si tarım, yüzde 21,5’i sanayi, yüzde 6,3’ü inşaat, yüzde 55’i ise hizmet sektöründe yer aldı.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak yüzde 22,0 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken, potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 19,2 olarak gerçekleşti.

İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,0 puan azalarak yüzde 12,0 oldu. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 75 bin kişi azalarak 4 milyon 19 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,4 puan artarak yüzde 46,2 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 975 bin kişi artarak 29 milyon 481 bin kişi oldu.

İşgücüne katılma oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 2,1 puan artarak yüzde 52,5 oldu. İşgücüne katılan sayısı 1 milyon 900 bin kişi artarak 33 milyon 500 bin kişi olarak gerçekleşti.

Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 18,7 oldu

Ağustos ayında sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 2,1 puan azalarak yüzde 31,4 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,9 puan azalarak yüzde 18,7 oldu.

Paylaşın

Enflasyon Eylül Ayında Yüzde 19,58’e Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Eylül 2021 Tüketici Fiyat Endeksi” verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, tüketici enflasyonu (TÜFE) eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,25, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,58 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 16,42 artış gerçekleşti.

Haber Merkezi / Yıllık en düşük artış yüzde 1,80 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 4,99 ile haberleşme, yüzde 7,32 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 12,45 ile eğlence ve kültür oldu.

Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 28,79 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 23,27 ile ev eşyası ve yüzde 23,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Aylık en fazla artış eğitimde

Aylık düşüş gösteren tek ana grup yüzde 0,16 ile giyim ve ayakkabı oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Eylül ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,05 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 0,47 ile haberleşme ve yüzde 0,50 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Buna karşılık, 2021 yılı Eylül ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 5,15 ile eğitim, yüzde 3,33 ile ev eşyası ve yüzde 2,34 ile konut oldu.

Eylül 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 51 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 46 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 318 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,50, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 12,65, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,63 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 16,72 artış gerçekleşti. Bu kalemde ağustosta yıllık artış yüzde 18,46 idi.

Paylaşın

Açlık Sınırı 3 Bin 49, Yoksulluk Sınırı 9 Bin 931 Liraya Yükseldi

TÜRK-İŞ’in ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın 2021 yılı Eylül ayı sonuçlarına göre, eylül ayında açlık sınırı 3.049 liraya yükselirken, ‘yoksulluk sınırı’ ise 9 bin 931 lira 59 kuruş oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ),  ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın 2021 yılı Eylül ayı sonuçlarını açıkladı.

Araştırmaya göre, bu ay 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 3 bin 49 lira olarak belirlendi.

Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ ise 9 bin 931 lira 59 kuruş oldu.

Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 3 bin 709 lira 23 kuruş olarak hesaplandı.

Mutfak enflasyonundaki değişim ise araştırmaya şöyle yansıdı:

Dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 4,18 oranında artış gösterdi.

Yılın ilk dokuz ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 17,72 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 24,56 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,58 olarak hesaplandı.

Türk-İş, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’ yapmaktadır.

Paylaşın

Açlık Sınırı 3 Bin 628, Yoksulluk Sınırı 12 Bin 469 Liraya Yükseldi

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR, açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının Eylül 2021 verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 628, yoksulluk sınırı da 12 bin 469 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / KAMU-AR, dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda miktarlarını esas alarak belirlediği açlık sınırı ile gıdanın yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk duygusu çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken gıda dışındaki harcamaları dikkate alarak hesapladığı yoksulluk sınırı araştırmasının Eylül 2021 sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; açlık sınırı eylülde bir önceki aya göre 39 lira artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 33 lira ve yoksulluk sınırı da 72 lira arttı. Ocak-eylül döneminde ise açlık sınırı 482 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 800 lira arttı.  Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarını gösteren yoksulluk sınırı da yılın ilk dokuz aylık döneminde toplam 1.282 liralık artışla 12 bin 469 lira oldu.

Açlık sınırı

Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için alması gereken kaloriyi sağlayacak gıda maddelerinden oluşturulan bir sepete bir ay süreyle ödenmesi gereken para eylül ayı için 3 bin 628 lira olarak hesaplandı.

Ankara’da en fazla alışveriş yapılan pazar ve marketlerden derlenen fiyatlara göre sağlıklı beslenebilmek için et – balık – yumurta için eylülde harcanması gereken tutar bir önceki aya göre 3 lira, geçen yıl aralık ayındaki düzeyine göre 118 lira ve son bir yılda ise 144 lira artarak 1.041 liraya çıktı. Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 2 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 14 liralık artışla 91 lira oldu.

Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama eylülde bir önceki aya göre 19 lira azalırken, yılın ilk dokuz aylık döneminde 213 lira ve geçen yılın eylül ayına göre ise 198 lira artarak 877 lira oldu. Meyve için harcanması gereken para eylülde 2 lira daha artarak 364 lira olurken son dokuz ayda 82 liralık, son bir yılda 90 liralık artış yaşandı. Sebze harcamasının parasal tutarı da eylülde önceki aya göre 15 lira arttı, geçen yılın sonuna göre ise 60 lira azalarak 293 lira oldu. Sebze harcamalarında son bir yıllık dönemde de 24 liralık artış oldu.

Eylülde 510 liraya yükselen ekmek, un ve makarna için yapılması gereken harcama son bir ayda 40 lira, son bir yıllık dönemde ise 116 lira arttı. Pirinç ve bulgur harcamaları eylülde de değişmezken son bir yılda 13 lira artarak 88 lira oldu. Sıvı yağ ve margarin için yapılması gereken harcama eylülde 2 lira azaldı, son bir yılda ise 27 lira artarak 84 liraya çıktı.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama da eylülde 1 lira artarak 218 lira oldu.  Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise değişmedi ve 61 lira da kaldı.

Eylülde açlık sınırı yetişkin bir erkek için 1.043 lira, yetişkin bir kadın için 834 lira, çocuk için 626 lira ve genç için de 1.126 lira oldu.

Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı harcamaların fiyat artışları da esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini “yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da eylülde 8 bin 841 liraya çıktı.

Eylülde giyim ve ayakkabı harcamaları 653 liraya indi. Barınma (kira dahil) harcamaları 1.900 liraya yükseldi. Ev eşyası harcamaları 1.038 lira, sağlık harcamaları 402 lira oldu. Ulaştırma harcamaları 1.838 liraya indi, haberleşme harcamaları 521 liraya, eğlence ve kültür harcamaları 358 liraya çıktı. Eğitim harcamaları 275 lira olurken, otel harcamaları 756 lira, diğer mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 562 lira olarak hesaplandı. Alkollü içki ve sigara harcamaları ise 539 liraya yükseldi. Gıda dışı harcamalarda bu yılın ilk dokuz aylık döneminde 800 lira son bir yılda ise 1.158 liralık artış yaşandı.

Yoksulluk sınırı

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise eylülde 12 bin 469 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında, bu yılın ilk dokuz aylık döneminde 1.282 liralık artış yaşandı. Son bir yıllık artış ise 1.837 lira oldu.

Paylaşın

BİSAM Açıkladı: Asgari Ücretli Yüzde 6.2 Daha Fakirleşti

2826 lira olan asgari ücret, resmi verilere göre bile gıda fiyatları karşısında alım gücünü ciddi oranlarda yitirdi. Buna göre asgari ücretli geçtiğimiz yılın aynı ayına göre gıda karşısında alım gücünü reel olarak yaklaşık yüzde 6.2 oranında kaybetti. 

Haber Merkezi / Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi’nin (BİSAM) ‘2021 Eylül Ayı Alım Gücü Araştırması’nı açıkladı. Açıklanan rapor, asgari ücretlinin artan gıda fiyatları karşısında hemen hemen tüm ürünlerde alım gücünü ciddi şekilde yitirdiğini ortaya koydu.

Ağustos ayında resmi enflasyonun bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.3 artarken, gıda enflasyonunun yüzde 29.8 olduğunun anımsatıldığı raporda, “Asgari ücretli geçtiğimiz yılın aynı ayına göre gıda karşısında alım gücünü reel olarak yaklaşık yüzde 6.2 oranında kaybetti” denildi.

Raporda, “Bugün asgari ücretin, geçen yılki kadar katı ve sıvı yağ alınabilmesi için 3 bin 422 lira, sebze alabilmek için 3 bin 150 lira, süt ve süt ürünleri alabilmek için 3 bin 96 lira, et alabilmek için 3 bin 14 TL lira olması gerekiyor” ifadelerine yer verildi.

BİSAM’ın Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) üzerinden yaptığı hesaplamaya göre, en fazla alım gücü kaybı yüzde 17.4 ile en çok sıvı ve katı yağda düştü. Sebzelerde alım gücü kaybı yüzde 10.3’e ulaştı.

Raporda, asgari ücretlinin geçen yılın aynı ayına göre süt, peynir ve yumurta grubundaki alım gücü kaybının yüzde 8.7 olurken, bu oranın ette yüzde 6.3, meyvede yüzde 3.6, ekmek ve tahıl ürünlerinde ise yüzde 1.7 olduğu belirtildi.

Raporda, “En çok alım gücü kaybı yaşanan gıda ürünleri için asgari ücretlinin geçen sene ağustos ayındaki alım gücüne ulaşması için ciddi farklar söz konusudur. Örneğin salatalık fiyatlarında yaşanan artış karşısında alım gücünü yaklaşık yarı yarıya yitiren asgari ücretlinin, geliri ile geçtiğimiz seneki kadar salatalık alabilmesi için ücreti 5 bin 314 lira olmalıdır” denildi.

Bu tutarın kabakta 4 bin 358 lira, şeftalide 4 bin 213 lira, taze fasulyede 3 bin 916 lira, tavukta 3 bin 812 lira, ay çiçek yağında ise 3 bin 714 lira olduğu ifade edildi.

Paylaşın

Ücretli Çalışan Sayısı Temmuz Ayında Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz 2021 dönemine ait Ücretli Çalışan İstatistikleri’ni açıkladı. Açıklanan verilere göre, ücretli çalışan sayısı temmuzda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,9 artarken 2021 Haziran dönemine göre yüzde 0,5 azaldı.

Haber Merkezi / TÜİK verilerine göre, Haziranda 13 milyon 723 bin olan ücretli çalışan sayısı temmuzda 13 milyon 644 bine düştü.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2021 Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,9 arttı.

Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 12 milyon 307 bin 332 kişi iken, 2021 yılı Temmuz ayında 13 milyon 643 bin 956 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2021 yılı Temmuz ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 10,4, inşaat sektöründe yüzde 14,4 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 10,5 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2021 Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,5 azaldı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2021 yılı Temmuz ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,5 ve inşaat sektöründe yüzde 3,7 azaldı, ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,1 arttı.

Paylaşın

Açlık Sınırı 2.909, Yoksulluk Sınırı 8.263 TL

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından her ay düzenli olarak yapılan açlık-yoksulluk araştırmasına göre Ağustos ayında Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.909,9 TL, yoksulluk sınırı ise 8.263,1 TL olarak tespit edildi.

Haber Merkezi / Yapılan araştırmaya göre Ağustos ayında Temmuz ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 3,09’luk bir artış yaşandı. Ağustos ayında Temmuz ayında göze çarpan en büyük artışlar yüzde 56,3 artışla salatalık, yüzde 43,85 artışla kabak, yüzde 36,14 artışla limon, yüzde 32,79 artışla taze fasulye, yüzde 21,74 artışla karpuz; en çok göze çarpan düşüşler ise yüzde 7,15 azalışla patates, yüzde 6,22 azalışla domates, yüzde 5,19 azalışla kuru fasulye madde fiyatlarında yaşandı.

“Ağustos ayında Temmuz ayına göre herhangi bir değişim gözlemlenmedi”

Ağustos ayında Temmuz ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,64’lük bir artış gözlenirken; Ağustos ayında Temmuz ayına göre barınma madde fiyatlarında yüzde 1,19’luk bir artış oldu. Aydınlanma madde fiyatında ise Ağustos ayında Temmuz ayına göre herhangi bir değişim gözlemlenmedi.

Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 3,46’lık bir artış gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 12 artışla cilt ve bakım ürünleri madde fiyatlarında olduğu tespit edildi. Bununla birlikte kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 1,25 azalışla ağız ve diş bakım ürünleri fiyatında düşüş gözlemlendi.

Eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 1,47’lik bir artış oldu. Eğitim-kültür madde fiyatlarında Temmuz ayına göre değişimin yüzde 8,51 artışla yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlar, yüzde 4,82 artışla yurtiçi hafta sonu turları madde fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 3,65 azalışla tablet, yüzde 1,38 azalışla bilgisayar fiyatlarında düşüş olduğu tespit edildi.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre ulaşım madde fiyatlarında yüzde 1,75’lik bir artış olduğu belirlendi. Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 15,49 artışla şehirlerarası tren ücreti, yüzde 5,72 artışla araba kiralama ücreti fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte ulaşım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 2,49 azalışla şehirlerarası otobüs ücretinde düşüş gözlemlendi.

Çevre ve su madde fiyatlarında yüzde 2,49’luk bir artış yaşandı. Çevre ve su madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 5,32 artışla yer ve duvar döşemesi madde fiyatlarında olduğu gözlendi.

“Ağustos ayında Temmuz ayına göre giyim fiyatlarında artış gözlendi”

Ağustos ayında Temmuz ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,82’lik bir artış olarak gözlenirken, en göze çarpan değişimlerin yüzde 3,39 artışla hastane yatak ücreti; yüzde 2,04 azalışla laboratuvar tahlil ücretleri fiyatlarında olduğu tespit edildi.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 0,41’lik bir artış gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimler yüzde 8,96 artışla sweatshirt, yüzde 3,41 artışla çorap, yüzde 2,2 artışla kuru temizleme ücreti madde fiyatlarında oldu. Bununla birlikte giyim madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 3,84 azalışla elbise, yüzde 3,44 azalışla gömlek, yüzde 3,11 azalışla terlik madde fiyatlarında düşüş gözlemlendi.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,52’lik bir artış olarak yansıdı. Haberleşme madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 1,48 artışla telefon yedek parçaları madde fiyatlarında olduğu gözlendi.

Paylaşın

Açlık Sınırı 2 bin 927 TL’ye Yükseldi

Türk-İş, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 927 yoksulluk sınırının 9 bin 533 TL’ye yükseldiğini, bekar bir çalışanın yaşam maliyetinin ise aylık 3572 lira olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından 34 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan, “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 927 yoksulluk sınırı 9 bin 533 TL oldu.

Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı ise yüzde 22,78 olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 2 bin 926,72 TL oldu.

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 9 bin 533,28 TL, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3 bin 572,79 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması geçen aya göre 23 TL, yılbaşına göre 337 TL ve geçen yıla göre 543 TL arttı. Aile bütçesi ise aylık 76 TL, sekiz aylık 1.097 TL ve yıllık 1.769 TL tutarında arttı.

Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,80 oranında artış gösterdi.

Yılın ilk sekiz ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 13 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 22,78 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 19,06 olarak hesaplandı.

Paylaşın

ATO Başkanı Baran: İstatistiklerdeki İşsizler Nerede?

ATO Başkanı Gürsel Baran, “Herkes Türkiye gelişsin istiyor ama bu gelişimi sağlayacak sanayi ve ticarette çalışacak nitelikli eleman olmak istemiyor. İşsizlik ve istihdam bir an önce çözüme kavuşturulması gereken bir konu halini aldı. İstatistiklerdeki işsizler nerede?” diye konuştu.

Haber Merkezi / ATO Başkanı Baran, işsizlik oranının eleman arandığında ‘sıfır’a yaklaştığını belirterek, “Türkiye’de işsizlik var ancak eleman aradığınızda kimse başvurmuyor, başvursa da işi beğenmiyor” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerde yüzde 10,6 düzeyinde olan işsizlik oranının, eleman arandığında “sıfır”a yaklaştığını belirterek, “Türkiye’de işsizlik var ancak eleman aradığınızda kimse başvurmuyor, başvursa da işi beğenmiyor. Herkes Türkiye gelişsin istiyor ama bu gelişimi sağlayacak sanayi ve ticarette çalışacak nitelikli eleman olmak istemiyor. İşsizlik ve istihdam bir an önce çözüme kavuşturulması gereken bir konu halini aldı. İstatistiklerdeki işsizler nerede?” diye konuştu.

ATO Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamada, 3 milyon 399 bin işsizin bulunduğu Türkiye’de işverenlerin inşaattan sağlığa, tekstilden mobilyaya kadar pek çok sektörde istihdam edecek nitelikli eleman bulmakta zorluk yaşadığına dikkat çekti. Sorunun işsizlikten ziyade mesleksizlik olduğunu dile getiren Baran, “207 üniversitenin bulunduğu ülkemizde, 3 milyonu ön lisans olmak üzere yaklaşık 7,5 milyon üniversite öğrencimiz eğitim görüyor. Bu üniversitelerden mezun olan gençlerimizin bir bölümü eğitim gördüğü alanda aradığı işi, üyelerimiz olan işverenlerin de yine bir bölümü faaliyet gösterdiği alanda aradığı elemanı bulamıyor. Karşılıklı bu arayış, hem bireyler hem işletmeler için zaman kaybı başta olmak üzere birçok kayba yol açıyor” dedi.

Türkiye’de genç işsizlik oranının yüzde 22,7 düzeyinde olduğunu hatırlatan Baran, işsizlerin çoğunun kamuda istihdam edilmek istediğini söyledi. Yerel yönetimlerde iş için gönderilmiş binlerce özgeçmişin beklediğini kaydeden Baran, “Ülkemizde işsizlik sorununun çözümü için atılacak adımlardan biri de kamunun istihdam deposu olduğu algısının yıkılmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Unumuz, yağımız, şekerimiz var ama bir türlü helva yapamıyoruz”

Eğitimin sektör ihtiyaçlarına göre planlanması gerektiğini kaydeden Baran, “Ülkemizin geleceği, aydınlık umutlarımız olan gençlerimiz, hayatlarının en güzel yıllarını meslek edinmek için geçiriyor, bazı branşlarda ihtiyaç olmadığı halde eğitim görüyor. Üniversite mezunu gençlerimizin çoğu mezun olduğu alanda iş bulamazken, reel sektör temsilcileri olarak bizler ise ihtiyacımız olan alanlarda yetişmiş işgücü bulamıyoruz. Unumuz, yağımız, şekerimiz var ama bir türlü helva yapamıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin nitelikli ara eleman ihtiyacına dikkat çeken Baran, “Her beş gencimizden birinin işsiz olduğu ülkemizde sanayicimiz, tüccarımız istihdam edecek ara eleman bulamıyor. Oto camcısından, tornacıya, kalıpçıdan sıvacıya, pazarlamacıdan, depocuya kadar birçok meslek alanında ara elemana ihtiyacımız var” dedi.

Ülkede geçici koruma altında bulunan Suriyeliler ile Afganların kayıt dışı olarak istihdam edildiğine dair bilgilerin kendisine ulaştığını anlatan Baran, “Nitelikli ara eleman istihdam etmek için önemli bir maliyet üstlenen tüccar ve sanayicimiz, bu maliyeti üstlenmeden kayıt dışı istihdam sağlayanlarla rekabet etmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin büyümesini gelişmesini hepimiz istiyoruz”

Türkiye’nin nüfus projeksiyonunu, üretim hedefini dikkate alarak ihtiyaç duyulan alanlarda yeni fakülteler açması gerektiğini kaydeden Baran, hâlihazırda üniversite mezunu olup da yeni meslek edinmek isteyen gençlerin Mesleki Eğitim Merkezleri’ne başvurarak eğitim alabileceğini hatırlattı. Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşsizlik de eleman bulamama da sadece ekonomik değil sosyal ve psikolojik boyutları olan bir sorun. Türkiye’nin büyümesini gelişmesini hepimiz istiyoruz ve bunun yolunun üretim ve ihracattan geçtiğini biliyoruz. Gençlerimizi memur olma hedefine hapsolmaktan kurtarmamız, üretmenin, çalışmanın verdiği zevkin, mutluluğun ışığını gözlerine yerleştirmemiz lazım”

 

Paylaşın