Açlık Sınırı 13 Bin 744, Yoksulluk Sınırı 47 Bin 544 Lira

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı, 13 bin 745 lira, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan yoksulluk sınırı 47 bin 544 lira oldu.

Haber Merkezi / Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 3.753, yetişkin bir kadın için 3.603, 15-18 yaş bir genç için 3.860, 4-6 yaş arası bir çocuk için 2.528 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi BİSAM), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Kasım 2023 Dönem Raporu’nu açıkladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Kasım 2023 için 13 bin 745 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 47 bin 544 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 3.753 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 3.603, 15-18 yaş bir genç için 3.860, 4-6 yaş arası bir çocuk için 2.528 liradır. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 13 bin 745 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 47 bin 544 liraya ulaşmaktadır.

Günlük harcamalarda Kasım 2023’de en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 152,52 liralık harcama gereksinimi ile oluşturmaktadır. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 88.27 liradır. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 97.71 liraya ulaştı. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 33.38 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 26.88 liralık masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 9.81, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 12.06 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Sepetin yaklaşık üçte biri süt ve süt ürünleri

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 33.3 ile en yüksek paya sahiptir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı yüzde 27 ile ikinci sıradadır. Sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 9,9’dur. Ekmek, makarna vb. için ise pay yüzde 21,3’tür. Diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 8.5’tir.

Her bir aile ferdinin sağlıklı beslenmesi için gereksinim duyduğu gıda grubu ve alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Örneğin tüketilmesi gereken ekmek miktarı kadın ve erkek açısından anlamlı düzeyde farklıdır. Süt ve süt ürünleri tüketiminde 10-18 yaş arasındaki bir gencin harcama gereksinimi, yetişkin erkek ve kadından fazlayken, yumurta 4-6 yaş grubu için daha önemlidir. Günlük 458 liralık harcama içinde en maliyetli tüketim kalemi yaklaşık 42.6 lira ile 10-18 yaş arası bir gencin tüketmesi gereken süt ve süt ürünleri miktarıdır. 4-6 yaş arası bir çocuğun tüketmesi gereken yumurta miktarı yetişkinlerden fazladır.”

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Ücretli Çalışan Sayısı Yüzde 2,6 Arttı

Ücretli çalışan sayısı ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 891 bin 949 kişi iken, 2023 yılı ekim ayında 15 milyon 277 bin 929 kişi oldu.

Haber Merkezi / Ekim ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,6 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 12,2 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,7 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ücretli Çalışan İstatistikleri Ekim 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 891 bin 949 kişi iken, 2023 yılı Ekim ayında 15 milyon 277 bin 929 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ekim ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,6 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 12,2 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,7 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ekim ayında bir önceki aya göre değişmedi.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ekim ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe değişmedi.

Paylaşın

Asgari Ücrette İlk Toplantı Yapıldı; İkinci Toplantı 18 Aralık’ta

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirirken, ikinci toplantının 18 Aralık Pazartesi saat 13.30’da yapılacağı açıklandı. Toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) , işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-iş) temsil etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki toplantıda, işveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise Türk-iş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar yaptı. Bu yılki toplantılarda geçmiş yıllardan farklı olarak, 5 kişilik Türk-İş heyetinde 4 işçi de yer aldı. Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçi, bu yıl yeni asgari ücretin belirlenmesi sürecine katkı verecek.

Toplantı öncesi açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Şartlar ne olursa olsun kayıt dışı istihdam ve işsizlik ile mücadeleye devam edeceğiz. Toplantıların adil bir değerlendirme anlayışı ile gerçekleşeceğine inanıyorum. Ekonomideki genel toparlanmanın etkisi ile önümüzdeki yıl istihdam artışı bekliyoruz. Çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız.

(Geçen yıl için) Bir yılda toplamda yüzde 107’lik bir zam oranıyla işçimizi emekçimizi enflasyona ezdirmedik. Bugüne kadar nasıl hem çalışan hem işverenlerin yanında olduysak bugün de aynı hassasiyetle hareket edeceğiz… İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır düşüncesiyle çalışmalarımızı yürüteceğiz.”

Işıkhan’ın ardından açıklama yapan işveren sözcüsü Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ise şöyle konuştu: “Asgari ücrette yıl sonunu beklemeden ara dönem artış konusunda üçlü bir mutabakat sağlanmıştı. Hem devletin, hem işçi kesiminin hem de işverenlerin ortak mutabakatı ile birlikte ortak bir duyuru yapılmıştı. Şimdi de bu ortak mutabakatı sağlamak için yine masada olacağız.

Devlet refahı, çalışanlarımızın korunması ve istihdamın korunması bizim önemli başlıklarımız olacak. Ekonomimizde devam eden iyileşme sürecinin korunmasını, büyümenin sürdürülebilmesi için istihdamın korunmasını önemsiyoruz. İşçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan işçi olmaz. Devletimiz olmadan bunların hiçbirisi olmaz.

Yaşam maliyetlerine karşı tüm çalışanların korunması da önemli bir konu. Hem çalışanlar, hem işverenler, hem de devletimiz için kutuplaşmadan uzak bir süreç olmasını istiyoruz. Dengeli bir rakam ve mutabakat ile süreci tamamlamak umudundayız.”

Masadaki işçi temsilcisi Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar da şu açıklamaları yaptı: “Asgari ücretin tespitinde öncelikle çalışanların refahı ön planda tutulmalıdır. İşçilerin zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir bu. Karayolu, hastane, AVM işçisi doğrudan sizlere ihtiyaçlarını anlatacaktır bu süreçte.

Burada belirleyici olan hükümetin yaklaşımıdır. Atılan olumlu adımlar sürdürülmelidir. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması uzun yıllardır işçinin talebiydi. Bu hayata geçirildi ancak vergide adaleti sağlayacak ileri adımlar devam etmedi.

“Asgari ücret halen açlık sınırının altındadır”

Hepimiz biliyoruz ki asgari ücret bir koruma ücretidir. Fiyat artışları her alanda devam etmektedir. Alınan tedbirler henüz işçinin mutfağına yansımamıştır. Açıklanan enflasyonla işçinin mutfağına yansıyan enflasyon arasında büyük dengesizlik vardır.

Asgari ücret halen açlık sınırının altındadır. Bu ücretle işçi ve ailesi hangi zorunlu ihtiyacını karşılayabilecektir. Bir bütün olarak gelir politikası gözden geçirilmelidir. Komisyonun yapacağı çalışmalar sonrası asgari ücretin işçinin ve toplumun beklentilerine uygun olmasını bekliyoruz. Beklentimiz işçiye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Komisyon çalışmalarına katkımız bu çerçevede mümkün olacaktır.”

Asgari ücret net 11 bin 402 lira

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 15 bin 762 lira 4 kuruş. Bunun 13 bin 414 lira 50 kuruşu brüt asgari ücret, 2 bin 79 lira 25 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 268 lira 29 kuruşunu işveren işsizlik sigorta primi oluşturuyor.

Bu yılının ocak-haziran döneminde net 8 bin 506 lira olarak uygulanan asgari ücret, 1 Temmuz’dan itibarıyla net 11 bin 402 liraya yükseltilmişti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçiyi temsil eden tek sendika olan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) göre kasım itibarıyla açlık sınırı 14 bin 25 TL, yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL’ye çıktı. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 18 bin 239 TL oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eylül ve ekim ayında yaptığı açıklamalarda, yüksek enflasyonun bir nedeninin de ücret zamları olduğunu savunmuş, ücretlerde geçmiş enflasyona değil beklenen enflasyona göre zam yapılması gerektiğini söylemişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 sonunda yüzde 65, 2024 sonunda yüzde 36’lık bir enflasyon beklerken, Orta Vadeli Program’da enflasyon beklentisi 2023 sonu için yüzde 65, 2024 sonu için yüzde 33 seviyesinde.

Asgari ücret neden önemli, nasıl belirleniyor?

Asgari ücretin, tanımı gereği düşük ücret alan çalışanlar açısından en alt sınırı oluşturması gerekiyor. Ancak Türkiye’de çalışanların yarısı asgari ücret civarı kazanıyor. Merkez Bankası ve DİSK’in de aralarında olduğu çok sayıda kurumun yaptığı araştırmalara göre Türkiye’de çalışanlar arasında asgari ücret ya da asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında maaş alanların oranı yaklaşık yüzde 50’yi buluyor. Bu da asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bir yapıya işaret ediyor.

Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre Türkiye’de 19,5 milyon ücretli çalışanın 9,7 milyonu asgari ücretli. Avrupa Birliği’nde asgari ücretle çalışanların oranı ise toplam ücretliler içinde yüzde 4 civarında.

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5’er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Komisyonda işçiyi temsilen sadece Türk-İş bulunuyor. Ancak Türk-İş, ücret konusunda diğer işçi sendikalarından görüş alıyor.

Mevzuata göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarının Komisyon Başkanı tarafından kamuoyuna duyurulması gerekiyor. Geçen yıl belirlenen asgari ücret ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı.

Paylaşın

DİSK-AR: İşsizlik Oranı Yüzde 21,3

DİSK’in araştırma merkezi DİSK-AR, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 21,3 seviyesinde olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / DİSK-AR’ın Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) atıl işgücü oranı dikkate alarak yaptığı hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ekim ayında 8 milyon 143 bin oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR) ‘İşsizlik ve İstihdamın Görünümü’ raporu açıklandı. Buna göre; mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (atıl işgücü) ise yüzde 21,3 seviyesinde gerçekleşti.

Raporda Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) atıl işgücü oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Ekim 2023’te 8 milyon 143 bin olarak gerçekleşti.

Raporda, TÜİK’in açıkladığı Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısının (mevsim etkisinden arındırılmış) 2023 Ekim ayında 2 milyon 961 bin olduğu bilgisine yer verilerek “Bu veri gerçeği yansıtmıyor. Gerçek işsiz sayısı 8,1 milyondur” denildi.

“TÜİK’in dar tanımlı işsiz sayısı ile geniş tanımlı işsiz sayısı arasındaki puan farkı 13’tür. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni zamana bağlı eksik istihdam sayısı, ümidini kaybedenlerin, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve iş arayıp işbaşı yapamayacak olanların sayısındaki artıştır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılmaktadır” ifadelerine yer verildi. Geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) erkeklerde yüzde 16,6, kadınlarda ise yüzde 29,4 olarak hesaplandı.

DİSK-AR raporunda şunlara yer ver verildi: “TÜİK’in Ekim 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 11 Aralık 2023’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (atıl işgücü) ise yüzde 21,3 seviyesinde gerçekleşti.

TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2023 Ekim ayında 2 milyon 961 bin oldu.

TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor. Ekim 2023’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) erkeklerde yüzde 16,6, kadınlarda ise yüzde 29,4 olarak hesaplandı.

Ekim 2023 mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 29,4 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam ediyor. İkinci yüksek işsizlik kategorisi yüzde 21,3 ile geniş tanımlı işsizliktir. Ekim 2023’te üçüncü en yüksek işsizlik kategorisi ise yüzde 21 ile genç kadın işsizliği oldu.

Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 547 bin artarak 7,6 milyondan 8,1 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 2,5 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 7 milyon 731 bin kişi arttı.

Paylaşın

Genç Nüfusta İşsizlik Oranı Yüzde 16,3

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 16,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 21,0 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ekim ayında bir önceki aya göre 163 bin kişi azalarak 2 milyon 961 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri Ekim 2023 verilerini açıkladı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ekim ayında bir önceki aya göre 163 bin kişi azalarak 2 milyon 961 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı ekim ayında bir önceki aya göre 246 bin kişi artarak 31 milyon 835 bin kişi, istihdam oranı ise 0,3 puan artarak yüzde 48,5 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,6 olarak gerçekleşti.

İşgücü ekim ayında bir önceki aya göre 83 bin kişi artarak 34 milyon 796 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 53,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,8 iken kadınlarda yüzde 35,7 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 16,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,8, kadınlarda ise yüzde 21,0 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi ekim ayında bir önceki aya göre 0,2 saat azalarak 44,0 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ekim ayında bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 21,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 13,7 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 16,6 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

Türkiye’de 10 İşçiden 6’sı Açlık Sınırının Altında Kazanıyor

Türkiye’de asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor. Bu oran 20 yıl önce 10 kişide 4 civarındaydı.

Asgari ücretin açlık sınırını geçtiği aylar oldukça sınırlı. Bu da işçilerin önemli bir bölümünün açlık sınırı altında yaşadığını gösteriyor. Milyonlarca işçinin gözü 2024 yılı için açıklanacak asgari ücrette. 2024 yılında asgari ücrete bir kez zam gelebileceği yönünde tartışmalar da var.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) hazırladığı “Asgari Ücret Araştırması 2024” raporu asgari ücretin nasıl giderek ortalama ücret haline geldiğini gösteriyor.

Bu ne demek? Asgari ücrete yakın kazanan işçi oranının giderek yükselmesi demek. Bu olurken asgari ücretten daha yüksek kazananların oranının da düşmesi demek.

Buna göre AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında asgari ücretten düşük maaş alan işçilerin oranı yüzde 24,4 iken bu oran 2022 yılında yüzde 33,8’e çıktı.

Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve bunun altında alanların oranı da aynı dönemde yüzde 27,8’den yüzde 37,5’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve bunun altında alanların oranı da yüzde 30,7’den yüzde 38,4’e ulaştı.

Her 10 işçiden 4’ü asgari ücret sınırında

Dolayısıyla her 10 işçiden 4’ü asgari ücret komşuluğunda yer alıyor. Bu; asgari ücrete yakın bir ücret elde edenler (asgari ücretin yüzde 5 veya yüzde 10 fazlası) ile bunun altında bir ücret alanları belirtmek için kullanılan bir kavram.

Buna göre işçilerin yüzde 38,4’ü 2023 ikinci yarısında aylık 12 bin 542 lira veya bundan daha az bir maaş alıyor. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor.

Asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında aylık alanların oranı da bu dönemde yüzde 49,2’den yüzde 69’a vardı. 10 işçiden yedisi aylık 17 bin 103 lira veya bundan daha az kazanıyor.

Asgari ücretin iki katı ve altında kazananların oranı 2002-2022 arasında yüzde 59,9’dan yüzde 81,9’e çıktı. Asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranı da yüzde 40,1’den yüzde 18,1’e geriledi.

DİSK-AR’ın resmi verilerden yola çıkarak hazırladığı bu veriler asgari ücret ve buna yakın kazanan işçilerin büyük bir çoğunluk haline geldiğini; aynı dönemde asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranının da hızla düştüğünü ortaya koyuyor.

Avrupa’da durum nasıl?

AB İstatistik Ofisi Eurostat Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5’inin fazlasının altında kazananların oranı açıklıyor. En çok açıklanan yıl ise 2018. Eurostat verilerinde Türkiye’nin bulunduğu son dönem ise 2010 yılı. Bundan dolayı Türkiye ile Avrupa verilerini kıyaslarken bunu dikkate almak gerekiyor.

DİSK-AR’ın açıkladığı asgari ücretin yüzde 5’inin altında kazanan verisi ile karşılaştırma olabilir. Ancak Eurostat verileri 10 ve üstü çalışan istihdam edilen firmalardan elde edildiği ve eksik bildirim içerdiğinden bu da tam doğru biraz kıyas olmuyor. Yine de yakın bir karşılaştırmadan söz edilebilir.

Bunun dışında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı sigortalı çalışan istatistiklerinden tam olarak asgari ücretle çalışanların oranı tespit edilebilir.

Buna göre Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazananların oranı oldukça düşük. Türkiye dışında en yüksek oran yüzde 15,2 ile Slovenya’da. İspanya ve Belçika’da bu oran 2018 yılında yüzde 1’in altındaydı. Fransa’da asgari ücrete yakın kazananların oranı yüzde 11,6 iken bu oran Almanya’da yüzde 6,6.

Eurostat’ın açıkladığı 2010 Türkiye verisi ise yüzde 42,9 idi. DİSK-AR’ın açıkladığı 2017 verisine göre Türkiye’de işçilerin yüzde 51,4’ü asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazanıyordu. DİSK-AR’ın 2022 verisi ise yüzde 37,5.

Bunun dışında SGK’nın tam olarak asgari ücret kazananları gösterdiği verisinde 2018 oranı yüzde 36,8; 2020 oranı ise yüzde 42 idi. Tanımlar ve hesaplamalarda bazı farklar olsa da asgari ücret civarında kazananların oranının yaklaşık yüzde 40 olduğu görülüyor.

TL bazında aylık net asgari ücrete bakıldığında son yıllarda büyük bir artış dikkat çekiyor. Dolar bazında asgari ücret ise 2002 yılında 115 Dolar iken 2023 yılında 424 Dolar gerçekleşti. Bu AKP iktidarındaki en yüksek ikinci ücret demek.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

11 Ayda Bin 772 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

2023 yılının ilk on bir ayında en az bin 772 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti: Ocak ayında 116, Şubat ayında 266, Mart ayında 130, Nisan ayında 125, Mayıs ayında 146, Haziran ayında 161, Temmuz ayında 183, Ağustos ayında 205, Eylül ayında 152, Ekim ayında 151 ve Kasım ayında 137.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), 2023 Kasım İş Cinayetleri raporunu açıkladı.  Buna göre; Kasım ayında 137, yılın ilk on bir ayında en az 1772 işçi hayatını kaybetti: Ocak ayında 116, Şubat ayında 266, Mart ayında 130, Nisan ayında 125, Mayıs ayında 146, Haziran ayında 161, Temmuz ayında 183, Ağustos ayında 205, Eylül ayında 152, Ekim ayında 151 ve Kasım ayında 137.

Raporda, “Ekonomi alanında düzenlemeler içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Kanunun teklifi ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ile kamuya ait işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesine ilişkin hükmünün yürürlük tarihi, 31 Aralık 2023’ten 31 Aralık 2024’e ertelendi. Bu durum devletin ‘iş cinayetleri’ rejimi dediğimiz işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetiminin onlarca göstergesinden birini oluşturmaktadır” denildi.

Kasım ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 40 işçi; Tarım, Orman işkolunda 17 emekçi (9 işçi ve 8 çiftçi); Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 15 işçi; Taşımacılık işkolunda 13 işçi; Madencilik işkolunda 8 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 8 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 7 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 6 işçi; Metal işkolunda 5 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 4 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 3 işçi; Enerji işkolunda 3 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 1 işçi; Basın, Gazetecilik İşkolunda 1 işçi; elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 3 işçi.

Kasım ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Yüksekten Düşme nedeniyle 27 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 23 işçi; Trafik, Servis Kazası nedeniyle 22 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 16 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 13 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 9 işçi; İntihar nedeniyle 8 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 6 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 5 işçi; Şiddet nedeniyle 2 işçi; diğer nedenlerden dolayı 6 işçi.

Kasım ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 15-17 yaş arası 2 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 36 işçi, 30-49 yaş arası 49 işçi, 50-64 yaş arası 36 işçi, 65 yaş ve üstü 11 işçi, yaşını bilmediğimiz 3 işçi.

NOT: İSİG Meclisi, iş kazalarını, iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

Yoksulun ‘Gıda Enflasyonu’ Yüzde 105,5

DİSK-AR’ın TÜİK’in enflasyon verileri üzerinden yaptığı değerlendirmeye göre; Emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 82,5 olurken, üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 76,6 oldu.

Haber Merkezi / Düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 87,8 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 105,5 olarak gerçekleşti. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 64,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 48,9 oldu.

Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 105,5 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 48,9 oranında kaldı.

DİSK-AR tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada “Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor” denildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endekslerini açıkladı. Buna göre; tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Kasım ayında aylık bazda yüzde 3,28 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 61,36’dan yüzde 61,98 seviyesine yükseldi.

TÜİK’e göre Ekim ayında tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim, 2023 yılı Ekim ayında aylık bazda yüzde 3,43, yıllık bazda ise yüzde 55 olmuştu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), enflasyon verilerinin ardından yaptığı açıklamada “TÜİK, Kasım 2023 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 67,2 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran” ifadelerine yer verdi.

Açıklamada TÜİK’in Haziran 2022’de madde sepeti fiyat listesini açıklamaktan vazgeçmesi üzerine DİSK’in TÜİK’e karşı açtığı davaya rağmen madde sepeti verilerinin hâlâ yayımlanmadığına da değinildi.

“Resmi ortalama enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir” denilen açıklamada DİSK-AR’ın araştırmasına ait verilere yer verildi.

DİSK-AR verilerine göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 67 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 82,5 oldu.

Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 76,6 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 87,8 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 105,5 olarak gerçekleşti.

Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 64,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 48,9 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 105,5 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 48,9 oranında kaldı.

Açıklamada “Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor” ifadelerine yer verildi.

2005 ve 2023 verilerinin karşılaştırıldığı açıklamada son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki farkın açılmaya başladığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

“TÜFE ve gıda fiyatları endeksi artmaya devam ediyor. 2005 yılında 122 olan TÜFE endeksi, Kasım 2023’te 1.807’ye yükseldi. 2005’te 122 olan gıda fiyatları endeksi ise 2023’te 2.553’e yükseldi. Böylece TÜFE 2003’ten bu yana 18,1 ve 2005’ten bu yanda 14,8 kat; gıda fiyatları ise 2003’ten bu yana 25,5 kat ve 2005’ten bu yana 20,9 kat arttı.

Paylaşın

Çalışan Kadınların Yüzde 41’i Asgari Ücret Dahi Alamıyor

Asgari ücret tablosu özel sektörde her geçen gün daha da kötüleşmekte. Özel sektör işçilerinin yüzde 70,4’ü asgari ücretin yüzde 20 komşuluğunda bir ücretle çalışmakta. Özel sektör işçilerinin yüzde 84,5’i ise asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında bir ücret alabilmekte.

Haber Merkezi / Kayıtdışı çalışan işçilerin ücretleri beklendiği gibi çok daha düşük. Kayıtdışı çalışanlarda 2022 yılında 2 bin 500 TL’nin altında ücret alanların oranı yüzde 40. Başka bir deyişle, kayıtdışı çalışanların yarısına yakını 2 bin 500 TL bile almıyor. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıtdışı çalışanlarda yüzde 83,5.

Kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışmakta. Tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışmakta. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamakta.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Asgari Ücret 2024 Araştırması’nı yayımladı. Araştırmada, Merkez Bankası ve DİSK-AR verileri ile çeşitli araştırmalar asgari ücret civarında bir ücretle çalışanların oranının yüzde 50’lerde olduğunu gösterdi.

Milyonlarca işçi asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken, işçilerin bir bölümü de yasal asgari ücrete dahi erişemiyor. Asgari ücret ve altında çalışanların oranı tekstil, giyim, deri, mobilya imalatı, gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde daha yüksek düzeyde seyrediyor.

Araştırmada; Türkiye’nin, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke olduğu belirtildi. Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler Makedonya (359 avro), Arnavutluk (375 avro), Bulgaristan (399 avro) ve Sırbistan (461 avro) olduğu aktarılırken, 2013’te Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülkenin olduğu ancak 2023 yılı sonunda sadece 4 ülke kaldığı aktarıldı.

Araştırmaya göre; Türkiye, AB ülkeleri ve ABD arasında en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden birisi.

ILO verilerine göre, 2019’da Türkiye’de TİS kapsamı yalnızca yüzde 7,4. Bu durum Türkiye’de asgari ücret civarında çalışanların oranını artırırken AB ülkelerinde asgari ücretle çalışanların kapsamını düşürüyor.

Araştırmada, konuya ilişkin, “Asgari ücret kapsamının düşürülmesinin yolu, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak toplu pazarlık kapsamının genişletilmesidir. Toplu iş sözleşmesi kapsamını genişletilmesinin bir diğer yolu teşmil mekanizmasının yaygınlaştırılmasıdır” tespitine yer verildi.

Asgari ücretteki artış oranının diğer emek gelirlerine yansımaması, düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı ve sendikalaşma oranları ise asgari ücreti ortalama ücret haline getiriyor. Türkiye’de diğer emek gelirleri artışının sınırlı kalması sonucunda asgari ücret ile diğer ücretler arasındaki makas kapanıyor ve asgari ücret civarı ücretle çalışanların oranı artıyor.

Ücretler de asgari ücret düzeyine gerilimeye devam ediyor. 2002 ve 2023 yılları arasında ortalama memur aylığı 20,2 kat, ortalama kamu işçisi ücreti 24,7 kat ve en düşük işçi emekli aylığı 29,2 kat arttı. Ortalama memur maaşı 38,8 kat, en düşük esnaf emekli aylığında 50 kat ve en düşük memur maaşında 57,9 kat artış yaşandı. Buna karşın net asgari ücretteki artış 61,9 kat olarak gerçekleşti. Böylece asgari ücret dışındaki emek gelirlerinin asgari ücrete oranı geriledi.

2002’de asgari ücret altında ücret alanların oranı yüzde 18,5 iken 2022’de bu oran yüzde 33,8’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 27,8 iken 2022’de yüzde 37,5’e, asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 30,7 iken 2022’de yüzde 38,4’e yükseldi.

Asgari ücret AKP iktidarları döneminde kişi başına GSYH’ye göre düşük düzeylerde (yüzde 43-60 bandında) seyretti. 1974’te kişi başına GSYH’nin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan asgari ücret 2023’te kişi başına gelirin yüzde 47,4’üne düştü.

“Brüt asgari ücret 2023 yılında ortalama 19.921 TL olmaydı”

Aratırmaya, duruma ilişkin, “Bu gerilemenin anlamı asgari ücretle çalışanların göreli olarak yoksullaşmasıdır. Öte yandan asgari ücretle çalışanların oranının artması nedeniyle bu durum genel olarak ücret artışlarının da kişi başına milli gelir artışının çok altında kaldığını göstermektedir. Eğer asgari ücret kişi başına GSYH’ye paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2023 yılında ortalama 19.921 TL olması gerekirdi. Oysa aynı dönemde asgari ücret ortalama brüt 11.711 TL olarak uygulandı” değerlenirmesi yapıldı.

Asgari ücret araştırmasında öne çıkan diğer satırbaşları ise şöyle: Asgari ücret tablosu özel sektörde kötüleşmektedir. Özel sektör işçilerinin yüzde 70,4’ü asgari ücretin yüzde 20 komşuluğunda bir ücretle çalışmaktadır. Özel sektör işçilerinin yüzde 84,5’i ise asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında bir ücret alabilmektedir.

Kayıtdışı çalışan işçilerin ücretleri beklendiği gibi çok daha düşüktür. Kayıtdışı çalışanlarda 2022 yılında 2 bin 500 TL’nin altında ücret alanların oranı yüzde 40’tır. Başka bir deyişle, kayıtdışı çalışanların yarısına yakını 2 bin 500 TL bile alamıyor. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıtdışı çalışanlarda yüzde 83,5’tir.

Kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışmaktadır. Tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışmaktadır. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamaktadır.

Asgari ücret altın karşısında dramatik ölçüde değer kaybetti. Merkez Bankası’nın yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 altın, 2005’te 31 altın alınabilmekteydi. Ortalama altın fiyatları ile yıllık ortalama net asgari ücretle çalışan bir işçi 2023 yılı ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarıyla 11,8, günlük kurlarla ise sadece 9,5 Cumhuriyet altını alabilmektedir.

Paylaşın

Asgari Ücretlinin Bütçesi Aralık Ve Ocakta Sarsılacak

Havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların öncelikli gündeminin ısınma ihtiyacı olduğuna dikkat çeken CHP’li Burhanettin Bulut, “Asgari ücrete yapılacak zam ceplere girene kadar aralık ve ocak aylarında artacak ısınma giderleri asgari ücretli milyonlarca vatandaşın da bütçesini zorlayacak” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Kış aylarında başta gıda olmak üzere iğneden ipliğe her ürüne zam yağmuru beklenirken; kentlerde asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı ısınmada kullanacağı doğalgaz faturaları adeta yakacak. Borçlarını ödemekte dahi zorlanan milyonlarca vatandaşımız, kara kışa icralık giriyor. İcra dairelerinde bulunan dosya sayısı 21 milyon 754 bin oldu. Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 85 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor.”

Bulut açıklamasının devamında, “Asgari ücret günden güne pul olup erirken, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 15 bin 684 liraya yükseldi. Vatandaş oduna, kömüre mi para verecek, kirasını, faturalarını ödeyip, mutfak masraflarını mı karşılayacak? Asgari ücrete zam yapılsa dahi zam emekçinin cebine şubat ayında girecek. 2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların öncelikli gündeminin ısınma ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. CHP’li Bulut, hazırladığı çalışmada doğalgaza erişimi olmayan kırsal bölgelerdeki vatandaşların ısınmak için kullandığı oduna ve kömüre son bir yıl içerisinde fahiş oranda zam yapıldığını ortaya koydu.

CHP’li Bulut, konuya ilişkin şunları dile getirdi: Türkiye’de nüfusumuzun yaklaşık yüzde 30’unun doğalgaza erişimi bulunmuyor. Havaların soğumasıyla birlikte başta kırsal bölgeler olmak üzere doğalgaza erişimin olmadığı yerleşim yerlerinde vatandaşlar ısınma ihtiyacını gidermek için en çok kömür ve odun kullanıyor. Kömür ve odun fiyatları geçtiğimiz yıla göre iki kattan daha fazla artarken; kırsal bölgelerde dar gelirlileri en çok zorlayacak konuların başında ısınma gideri geliyor.

Yerli ve ithal kömür fiyatları geçtiğimiz yıl kış öncesi ton başına ortalama 2 bin 500 lira ile 4 bin lira arasındayken; bu yıl kış öncesi türüne göre kömürün ton fiyatı 7 bin 250 lira ile 9 bin lira arasına çıktı. Başka bir deyişle kömüre yapılan zam oranı yüzde 125’i buldu. Yine kırsal kesimlerde ısınmada en çok kullanılan odunun ton fiyatı da geçtiğimiz yıl kış öncesi 2 bin 500 lira ile 3 bin 750 lira arasında değişirken; bugün odunun ton fiyatı 7 bin lira ile 9 bin lira arasına yükselmiş durumda. Oduna yapılan zam oranı da yüzde 140’u buldu. Son bir yıl içerisinde odun ve kömür almak adeta lüks haline geldi.

“2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek”

CHP’li Bulut, doğalgaz erişimi olan kentlerde ise aylık 25 metreküp bedava verilen doğalgazın ısınma ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğuna dikkat çekti. 11 bin 402 lira olan asgari ücrete yapılan zammın çalışanların cebine Şubat 2024’te gireceğine dikkat çeken CHP’li Bulut; şunları dile getirdi:

“Asgari ücrete yapılacak zam ceplere girene kadar aralık ve ocak aylarında artacak ısınma giderleri asgari ücretli milyonlarca vatandaşın da bütçesini zorlayacak. Kış aylarında başta gıda olmak üzere iğneden ipliğe her ürüne zam yağmuru beklenirken; kentlerde asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı ısınmada kullanacağı doğalgaz faturaları adeta yakacak. Borçlarını ödemekte dahi zorlanan milyonlarca vatandaşımız, kara kışa icralık giriyor.

İcra dairelerinde bulunan dosya sayısı 21 milyon 754 bin oldu. Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 85 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Asgari ücret günden güne pul olup erirken, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 15 bin 684 liraya yükseldi. Vatandaş oduna, kömüre mi para verecek, kirasını, faturalarını ödeyip, mutfak masraflarını mı karşılayacak? Asgari ücrete zam yapılsa dahi zam emekçinin cebine şubat ayında girecek. 2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek.”

Paylaşın