Uluslararası Çalışma Örgütü: Zorla Çalıştırılanların Sayısı Artıyor

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) göre 2021 yılında, dünya genelinde 27,6 milyon kişi herhangi bir günde, madenlerde, tarımda veya ev işlerinde zorla çalıştırıldı.

Söz konusu verilere göre, her bin çalışandan 3,5 kişinin zorla çalıştırıldığı görülüyor. Zorla çalıştırılanların 6,3 milyonunu fuhuşa zorlanan kişilerden oluşturdu.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan bir rapora göre dünya genelinde zorla çalıştırmadan elde edilen yasa dışı kazançlarda hızlı bir artış söz konusu.

Örgütün salı günü Cenevre’de açıkladığı rapora göre, insanları zorla çalıştırmak suretiyle emeklerini sömürenlerin kazancı yılda 236 milyar dolar (yaklaşık 217 milyar euro) olarak tahmin ediliyor. Söz konusu meblağ 2014 yılına kıyasla yüzde 37’lik artışa işaret ediyor. Rapora temel teşkil eden verilerin 2021 yılına ait olduğu belirtildi.

Buna göre 2021 yılında, dünya genelinde 27,6 milyon kişi herhangi bir günde, madenlerde, tarımda veya ev işlerinde zorla çalıştırıldı. Söz konusu verilere göre, her bin çalışandan 3,5 kişinin zorla çalıştırıldığı görülüyor.

Zorla çalıştırılanların 6,3 milyonunu fuhuşa zorlanan kişilerden oluşturdu. ILO verilerine göre, dünya genelinde zorla çalıştırılanların sayısı 2016 ve 2021 yılları arasında 2,7 milyon artış gösterdi.

Raporda yer alan bilgilere göre insanları zorla çalıştıranlar toplam kazançlarının üçte ikisini fuhuşa zorladıkları insanlar üzerinden elde ediyor. Burada kazanç terimi, zorla çalıştırılan insanlara ödenen ücret ile aynı kişilerin uygun çalışma koşulları altında hak edecekleri ücret arasındaki farkı ifade ediyor.

İnsanları zorla çalıştırarak elde edilen kazançtaki artış bir yandan insan ticaretine maruz kalan kişi sayısının artmasından kaynaklanırken diğer yandan da sömüren kişi başına düşen kârın yükselmesi de ayrı bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Zorla çalıştırma sonucu elde edilen yasa dışı kazançlar ise en çok Avrupa ve Orta Asya’da tespit edilirken, bunları Arap ülkeleri ile Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Asya / Pasifik ülkelerinin takip ettiği belirtildi.

ILO Genel Direktörü Gilbert Houngbo, “Zorla çalıştırma, yoksulluk ve sömürü döngüsünü devam ettirmekte ve insan onuruyla bağdaşmamaktadır” dedi. Örgüt, sömürüye açık ekonomik sektörlerin daha iyi denetlenmesi çağrısında bulunuyor.

ILO zorla çalıştırma veya zorunlu çalışmayı, “Bir ceza tehdidi altında bir kişiden talep edilen ve söz konusu kişinin rızası olmaksızın maddi veya manevi baskı altında yaptığı iş veya hizmet” olarak tanımlıyor.

Paylaşın

Asgari Ücret 54 Dolar Eridi

27 Aralık’ta 17 bin 2 TL’lik asgari ücretle yaklaşık 580 dolar alınabilirken bugün 526 dolar alınabiliyor. Bu durum, asgari ücretin 27 Aralık kuruna göre 54 dolar az olduğuna işaret ediyor.

Geçen yılın ikinci yarısında 11 bin 402 lira 32 kuruş olan asgari ücret ise o dönemki ortalama kurla (27,66 TL) 412 dolara denk geliyordu. Asgari ücrete sene başında yapılan zam dolar bazında erirken diğer ücretlerde de durum farklı değil.

Yerel seçim öncesi dolar ve euroda yükseliş devam ediyor. Dolar kuru haftaya 32,30, euro kuru ise 35,17 seviyesinden başladı. Dolar kurunda yılbaşından bu yana gerçekleşen artış yüzde 10’a yaklaşırken euro kuru aynı dönemde yaklaşık yüzde 8 arttı. Uzmanlara göre kurlardaki yükseliş devam edecek.

Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkelerde dövizdeki yükseliş her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Kur artışları, maliyetler üzerinden enflasyonu tırmandırırken, asgari ücret ve diğer ücretler reel anlamda eriyor.

Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlasını ilgilendiren asgari ücret, bu yıl başında yüzde 49 zamla 17 bin 2 TL’ye yükseltilmişti. Asgari ücret görüşmelerinin yapıldığı Aralık 2023’te doların satış değeri ortalama olarak 29,09 liraydı. Asgari ücretin açıklandığı 27 Aralık 2023’te ise dolar kuru 29,32 seviyesindeydi. Dolar o tarihten bu yana yaklaşık 3 TL yükseldi.

Buna göre 27 Aralık’ta 17 bin 2 TL’lik asgari ücretle yaklaşık 580 dolar alınabilirken bugün 526 dolar alınabiliyor. Bu durum, asgari ücretin 27 Aralık kuruna göre 54 dolar az olduğuna işaret ediyor. Geçen yılın ikinci yarısında 11 bin 402 lira 32 kuruş olan asgari ücret ise o dönemki ortalama kurla (27,66 TL) 412 dolara denk geliyordu. Asgari ücrete sene başında yapılan zam dolar bazında erirken diğer ücretlerde de durum farklı değil.

Sene başında aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 22 bin 17 liradan 32 bin 861 liraya, en düşük memur emekli aylığı da 9 bin 876 liradan 14 bin 741 liraya yükseldi. Ancak yıl başında 32 bin 861 liralık en düşük memur maaşı yaklaşık 1114 dolara denk gelirken, bugün 1017 dolar ediyor. Kayıp 97 doları buluyor. En düşük memur emekli aylığı da aynı şekilde dolar bazında yaklaşık 500 dolardan 456 dolara geriledi.

İşçi ve Bağkur emeklilerinin aylığı da AKP’nin son yıllarda uygulamaya soktuğu maaş tamamlama politikasına paralel yapılan seyyanen zamla en az 10 bin TL’ye çıkarılmıştı. Ancak 10 bin TL aylık alan bir emekli sene başında 339 dolar alabilirken bugün 309 dolar alabiliyor.

Haziran 2023’ten Ocak ayına dek 8 kez faiz artırımına giden Merkez Bankası (TCMB), politika faizini en son Ocak ayında 250 baz puan artışla yüzde 45’e çıkarmıştı.

Politika faizindeki artışlar mevduat faizlerinde de yükselişe yol açarken kurlar gibi enflasyonu da dizginleyemedi. Resmi verilere göre Şubat ayında tüketici fiyatları endeksi yüzde 67’nin üzerine çıktı. TCMB enflasyon tahminleri ise yıllık enflasyonun yıl ortasına doğru yüzde 70-75 bandına çıktıktan sonra 2024 yılını yüzde 36 seviyesinde tamamlayacağı yönünde.

Kurlardaki ve enflasyondaki yükseliş düşük, orta ve alt gelir grubundaki vatandaşların reel gelirlerinin erimesine yol açarken, bu dönemin kazananı milyonerler oldu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olan mudi sayısı 31 Aralık 2023’ten Ocak ayı sonuna dek geçen bir aylık süreçte 1 milyon 446 bin 354 kişiden 1 milyon 470 bin 861 kişiye çıktı. Buna göre bir ayda 24 bin 507 kişi daha milyoner oldu.

Hesabında 1 milyon TL ve üzeri mevduat olanların serveti ise Aralık 2023’teki 11 trilyon 280 milyar 447 milyon TL’den 11 trilyon 337 milyar 137 milyon TL’ye çıktı. Buna göre bir ayda milyonerlerin serveti 56 milyar 690 milyon TL arttı. Milyonerlerin serveti Kasım sonuna göre (iki ayda) 701,5, Ekim sonuna göre (üç ayda) 942,8 milyar lira yükseldi. Hesabında 1 milyon ve üzeri mevduatı olan mudi sayısı da iki ayda 93 bin 63, üç ayda 153 bin 267 kişi arttı.

Ocak 2024 verilerine göre milyonerlerin 1 milyon 321 bin 400’ünü yurt içi yerleşikler, 149 bin 461’ini yurt dışı yerleşikler oluşturdu. Bir milyon ve üzeri mevduatların yaklaşık 6,9 trilyon lirası yerel para cinsi, 4,1 trilyon 1 lirası döviz tevdiat hesabı, 344,5 milyar lirası da kıymetli maden depo hesaplarından oluştu.

Kurlardaki yükselişin nedeni ne?

DW Türkçe’den Pelin Ünker‘e konuşan uzmanlara göre kurlardaki yükselişin altında Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikasının yerel seçim sonrasında terse dönebileceği ve dövizdeki baskının ortadan kalkabileceği yönündeki beklentiler yatıyor.

Uluslararası kurumların bu beklentiye yol açan değerlendirmelerine işaret eden uzmanlar, diğer yandan Ocak ayı itibariyle mevduat faizlerinde düşüşün başlaması ve yabancı sermaye girişlerinde istenilen seviyenin yakalanmamasının da kur artışında etkili olduğu görüşünde.

Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, çeşitli kurumların yayımladığı raporlarda dolar değerinin 40’a doğru ulaşabileceği yönünde bir beklenti olduğuna işaret ederek, “Bu da bir anlamda piyasada şu an satın alınıyor. Yani aslında yurttaşlar, kendini güvence altına almak için yerel seçim sonrasında tekrar ortaya çıkabilecek döviz hareketi karşısında biraz daha güvenli limana doğru hareket ediyor. Güvenli liman da dolar, diğer döviz cinsi birikim ve altın” diyor.

Döviz ve altına talep artarken bankalardan nakit avans ve tüketici kredisi kullanmak isteyenlere altın ve döviz almamaları yönünde bir uyarı geldi.

“Bilindiği üzere tüketici kredileri; gerçek kişi tüketicilerin eğitim, sağlık, seyahat, taşınma, evlilik, alışveriş vb. kişisel ihtiyaçların karşılanması amacıyla bir defada sağlanan finansal destek kredileridir” hatırlatması yapılan uyarıda müşterilerden tüketici kredisi ve bu nitelikte olan nakit avansı amacına uygun kullanacaklarına dair taahhüt isteniyor.

Merkez Bankası’nın Mart ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, piyasanın yıl sonu dolar beklentisi 40,02 TL’den 40,53 TL’ye, 12 ay sonrası için dolar/TL beklentisi de 41,15’ten 42,79 TL’ye yükseldi. Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) göre ise dolar/TL kurunun yıllık ortalama değerleri 2024’te 36,8 TL, 2025’te 43,9 TL, 2026’da ise 47,8 TL olarak tahmin ediliyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 16 Bin, Yoksulluk Sınırı 55 Bin Lirayı Geçti

Şubat ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 16 bin 100, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 55 bin 691 lira oldu.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 25 bin 568 lira oldu.

Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırma Merkezi (BİSAM), “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2024 Dönem Raporu”nu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 2 bin 385 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 2 bin 276, 15-18 yaş bir genç için 2 bin 471, 4-6 yaş arası bir çocuk için 1651 liradır. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 8 bin 782 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 30 bin 379 liraya ulaşmaktadır.

Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 2 bin 66 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 1953, 15-18 yaş bir genç için 2 bin 129, 4-6 yaş arası bir çocuk için 1405 liradır. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 7 bin 552 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 26 bin 123 liraya ulaşmaktadır.

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Şubat 2024 için 16 bin 100 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 55 bin 691 lira olarak gerçekleşmiştir.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 25 bin 568 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 25 bin 568 lira olarak tespit edilmiştir.”

Günlük harcama gereksinimi 537 lira

Günlük harcamalarda Şubat 2024’de en yüksek maliyet grubunu 170,72 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri grubu oluşturdu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 109,40 lira oldu. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 124,28 liraya ulaştı. Ekmek için günlük 33,38 liralık, katı yağ ve sıvı yağ ise 30,80 liralık harcama tutarı gerektiği belirtildi. Yumurta için 10,69, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 13,40 lira belirlendi.

Daha dar bir gruplandırmaya göre ise harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 31,8 ile en yüksek paya sahip oldu. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı yüzde 28 ile ikinci sırada yer aldı. Sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 23,2; ekmek, makarna vb. için ise pay yüzde 8,8 olarak belirlendi. Diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 8,2 oldu.”

Paylaşın

TÜİK’e Göre, Ücretli Çalışan Sayısı Yüzde 2,8 Arttı

Ücretli çalışan sayısı ocak ayında bir önceki yılın ocak ayına göre yüzde 2,8 arttı. Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında, sanayi sektöründe yüzde 0,1, inşaat sektöründe yüzde 9,6 ve ticaret – hizmet sektöründe yüzde 3,1 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ücretli Çalışan İstatistikleri Ocak 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,8 arttı.

Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın ocak ayında 14 milyon 620 bin 763 kişi iken, ocak ayında 15 milyon 22 bin 900 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında, ocak ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,1, inşaat sektöründe yüzde 9,6 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 3,1 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında, ocak ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,7 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,3 arttı.

Paylaşın

İşsizlik Fonu Patron Fonuna Dönüştü!

Şubat ayında, İşsizlik Fonu’ndan işsizlik ödeneği olarak 3 milyar 217 milyon 279 bin lira dağıtılırken, aynı dönemde patronlara, teşvikler, destek ödemeleri ve işbaşı eğitim programları kapsamında toplam 7 milyar 180 milyon 590 bin lira aktarıldı.

2024 yılının ocak – şubat döneminde, işverenlere yönelik destekler, işsizlik ödeneklerinin 2.2 katına ulaştı.

Sözcü’den Deniz Bilici Göçmen‘in haberine göre; Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) İşsizlik Sigortası Fonu şubat ayı bültenine göre, 8 Mart itibarıyla fon varlığı 208 milyar 670 milyon 31 bin TL oldu.

Varoluş amacının işsizlerin yeni bir iş bulana kadar geçinmesini sağlamak olan fondan işsizlik ödeneği için şubat ayında 3 milyar 217 milyon 279 bin TL ödeme yapıldı. İşverenlere ise teşvik ve destek ödemeleri ile işbaşı eğitim programları aracılığıyla fondan yapılan destek tutarı ise 7 milyar 180 milyon 590 bin TL oldu. 2024’ün ilk iki ayında patrona verilen destek tutarı ise işsizlere yapılan ödemenin 2.2 katı oldu.

İşverene teşvik ve destek ödemeleri kapsamında ocak ve şubat aylarında toplam 9 milyar 940 milyon 340 bin TL, aynı dönemde işbaşı eğitim programları kapsamında da 4 milyar 57 milyon 320 bin TL destekte bulunuldu. İşverene iki ayda yapılan toplam destek tutarı 13 milyar 997 milyon 660 bin TL’yi bulurken işsizlere ise 6 milyar 261 milyon 744 bin TL ödeme yapıldı.

‘İşsizlik Ödeneği Alanlara Yönelik Teşvik’, ‘Asgari Ücret Desteği’ gibi teşvik ve destek ödemeleri ile İşbaşı Eğitim Programı adı altında işverenin desteklendiği fon adeta ‘İşverene Destek Fonu’na dönüştü. İşbaşı Eğitim Programı ile işveren, bu kapsamda çalıştırılanların ücretleri ve primleri İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanarak, işverene herhangi bir maliyet çıkarılmayarak desteklenmiş oluyor.

Mart 2002’den itibaren işsizlik ödeneğine başvuran yaklaşık 19.4 milyon kişiden sadece 10.5 milyon kadarı ödeneğe hak kazanırken bu kişilere yapılan ödeme tutarı 74.3 milyar TL oldu. İşverenlere 2022, 2023 yılları ile 2024’ün ilk iki ayında yapılan teşvik ve destek ödemeleri ise işsizlere 22 yılda ödenen tutarı aşarak 78.5 milyar TL’ye ulaştı.

Paylaşın

Emeklinin Bayram İkramiyesi Bayram Harçlığına Döndü

Emeklilere, Ramazan ve Kurban Bayramı öncesi verilen bayram ikramiyelerinin alım gücü her geçen gün biraz daha düşüyor. Emekli ikramiyelerinde resmi enflasyona göre 2018 – 2024 yılları arası kayıp 14 bin 856 lira.

Haber Merkezi / İkramiye Kurban Bayramı’nda da 3 bin lira olarak ödenirse bu kayıp 15 bin lirayı geçecek.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), emekli ikramiyesine ilişkin gerçekleştirdiği araştırmayı, “Emekli ikramiyesi bayram harçlığı oldu” başlıklı bültenle kamuoyuna sundu.

Buna göre; Asgari ücretin 1603 TL olduğu 2018 yılında belirlenen bayram ikramiyesi, asgari ücretin yüzde 62’si tutarındayken, 2024 yılında 3 bin TL’lik bayram ikramiyesi asgari ücretin yüzde 18’ine geriledi. Emekli ikramiyesi asgari ücrete göre artırılsaydı, ikramiyenin 10 bin 609 TL olması gerekirdi.

Emeklilere ödenen bayram ikramiyeleri resmi enflasyona göre artırılmadı ve bu yüzden bayram ikramiyelerinde ciddi bir enflasyon kaybı oluştu: Emekli ikramiyelerinde resmi enflasyona göre 2018-2024 arası kayıp yaklaşık 14 bin 856 TL oldu. 2021 son çeyreğinden bu yana hızla artan fiyatlar emekli bayram ikramiyelerinin daha da erimesine sebep oldu. Emekli bayram ikramiyeleri Kurban Bayramı’nda da 3 bin TL olarak ödenirse bu kayıp 15 bin TL’yi bulacak.

Emekli bayram ikramiyesi asgari ücret karşısındaki devasa kaybının yanı sıra TÜFE ve gıda enflasyonu karşısında da ciddi biçimde geriledi: 2021’in son çeyreğinde ortalama tüketici fiyatı endeksi ile gıda fiyatları endeksinde ciddi atışlar yaşandı. Yıllık gıda enflasyonu bu dönemde emekliler için yüzde 100’ü aştı. Emekli bayram ikramiyelerinin ortalama enflasyon ve gıda enflasyonundan daha az artırılması sebebiyle emekli bayram ikramiyeleri eridi.

Gıda enflasyonuna göre emeklilerin alım gücü son 6 yılda 1000 TL’den 380 TL’ye düştü: Mart 2018’den Şubat 2024’e geçen sürede gıda enflasyonu yüzde 690 oranında arttı. Emekli bayram ikramiyesi ise yüzde 200’lük artışla 2024’te 3 bin TL oldu. 2024 yılında emekli bayram ikramiyesinin alım gücü gıda enflasyonuna göre 380 TL’ye geriledi. Böylece emekli bayram ikramiyelerinin gıda enflasyonuna göre kaybı (bir bayram) 6 bin 904 TL oldu.

Resmi enflasyona göre ise emekli bayram ikramiyesinin alım gücü 6 yılda 1000 TL’den 487 TL’ye düştü: Mart 2018 ve Şubat 2024 arasındaki altı yıllık dönemde TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 516 oranında arttı. Buna karşılık emekli bayram ikramiyelerinde yüzde 200’lük bir artış yaşandı. Bu durumda 2018-2024 arasında emekli ikramiyesinin alım gücü 1000 TL’den 487 TL’ye geriledi.

Emekli ikramiyesi resmi enflasyona göre artırılsaydı bugün en az en az 6 bin 163 TL olması gerekirdi. Böylece emekli ikramiyesinin (bir bayram) enflasyon karşısındaki kaybı 2024 için 5 bin 163 TL olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Geniş Tanımlı İşsizlikte Rekor: 10,5 Milyon

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise ocak ayında 10 milyon 453 bin kişi olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 155 bin, 10 yılda ise 5,1 milyon kişi arttı. Böylece son 10 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı iki katına çıktı. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki bu artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsizleri, iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır.

Özellikle zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısında devasa bir artış söz konusudur. Haftalık 45 saatten daha az çalışan ve imkanı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 1,9 milyondan 3,2 milyona yükselerek 1 milyon 295 kişi arttı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu (Mart 2024) yayımlandı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK’in Ocak 2024 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 11 Mart 2024’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,1, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 26,5 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2024 Ocak ayında 3 milyon 214 bin oldu.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Ocak 2024’te 10 milyon 453 bin kişi olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 155 bin, 10 yılda ise 5,1 milyon kişi arttı. Böylece son 10 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı iki katına çıktı. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki bu artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsizleri, iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır.

Özellikle zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısında devasa bir artış söz konusudur. Haftalık 45 saatten daha az çalışan ve imkanı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 1,9 milyondan 3,2 milyona yükselerek 1 milyon 295 kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki bu artışın sebebi ekonomideki durum ve artan enflasyon ile geçim zorluğu yaşayan kişilerin daha fazla çalışarak daha fazla ücret elde etmek isteyenler olabilir.”

Raporda yer alan diğer bulgular ise şöyle:

“Üçüncü en yüksek işsizlik kategorisi olan genç kadın işsizliği yüzde 21,2 oldu.
Resmi işsizlerin yüzde 87,7’i işsizlik ödeneği alamıyor.
Dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark 17,4 puan.”

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Atıl İşgücü Oranı Yüzde 26,5

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ocak ayında bir önceki aya göre 1,7 puan artarak yüzde 26,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,2 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 18,3 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Öte yandan 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ocak ayında bir önceki aya göre 85 bin kişi artarak 3 milyon 214 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 11,7 olarak tahmin edildi.

Ayrıca, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 16,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,1, kadınlarda ise yüzde 21,1 olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri Ocak 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı ocak ayında bir önceki aya göre 85 bin kişi artarak 3 milyon 214 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 11,7 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı ocak ayında bir önceki aya göre 160 bin kişi artarak 32 milyon 222 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,0 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,0 iken kadınlarda yüzde 32,4 olarak gerçekleşti.

İşgücü ocak ayında bir önceki aya göre 245 bin kişi artarak 35 milyon 436 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puan artarak yüzde 53,9 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,5 iken kadınlarda yüzde 36,6 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 16,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,1, kadınlarda ise yüzde 21,1 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 0,4 saat azalarak 43,3 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ocak ayında bir önceki aya göre 1,7 puan artarak yüzde 26,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,2 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 18,3 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

İşsizlik Fonu, Patronlara Destek Fonuna Dönüştü

2023 yılında işsizlik fonunun gelirleri 189,9 milyar lira olurken, giderleri ise 117,3 milyar lira oldu. Bunun 21,7 milyar lirası işçilere “işsizlik ödeneği” olarak ödendi.

Öte yandan fondan 39,9 milyar lira ‘teşvik ve destek ödemeleri’ ve 38,6 milyar lira da ‘işbaşı eğitim programları’ olmak üzere patronlara toplam 78,5 milyar TL teşvik ödendi.

İşsiz kalanlara gelir desteği sağlamak amacıyla 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu artık işverenlere destek fonuna dönüştü. 2023 yılında fon giderleri içinde işçilere ödenen işsizlik ödeneğinin payı yüzde 18,5 iken işverenlere yapılan desteklerin oranı yüzde 67 oldu. Şubat sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre işverenlerin payının daha da artmasının önü açıldı.

Peki, İşsizlik Fonu’nun gelir ve gideri ne kadar? İşsizlik fonundan işçiler ne kadar yararlanıyor, işverenler ne kadar destek alıyor? İşsizlik Fonu’nun kim ne kadar katkı veriyor?

İşsizlik sigortası primi brüt ücret üzerinden hesaplanıyor. Bu ücret üzerinden sigortalı işçiler yüzde 1 sigortalı, işveren yüzde 2, devlet de yüzde 1 prim ödüyor. Birikimler faizde değerlendirildiği için fonun faiz gelirleri de bulunuyor.

Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) verilerine göre, 2023 yılında işsizlik fonunun gelirleri 189,9 milyar lira oldu. Bunun 27,4 milyar lirası işçilerden; 54,8 milyarı işverenlerden ve 27,4 milyarı da devlet katkısından geldi. Faiz gelirleri 45 milyar lira olurken diğer gelirler de 35,4 milyar lira olarak gerçekleşti.

Fonun giderleri ise 117,3 milyar lira oldu. Bunun 21,7 milyar lirası işçilere “işsizlik ödeneği” olarak ödendi. 39,9 milyar lira ‘teşvik ve destek ödemeleri’ ve 38,6 milyar lira da ‘işbaşı eğitim programları’ olmak üzere patronlara toplam 78,5 milyar TL teşvik ödendi.

Böylece 2023 yılında İşsizlik Fonu giderlerinde işsizlik ödeneğinin payı yüzde 18,5 olurken işverene teşviklerin payı yüzde 67 oldu. 2016 yılında fon giderlerinin yüzde 30,5’i işsizlik ödeneğine giderken işverenlere yapılan teşviklerin oranı yüzde 20,4 idi.

2017 yılından sonra fondan işverenlerin aldığı teşviklerin toplamı işsizlik ödeneğinden fazla olmaya başladı. Giderlerin yüzde 33,1’i patronlara teşvik olarak verilirken işçilerin payı yüzde 28,8’de kaldı.

2018’den sonra ise büyük bir değişimle işsizlik fonu işverenlere destek fonuna dönüşmeye başladı. Çünkü fonun giderleri içinde patronların payı yüzde 53’e ulaştı; işsizlik ödeneğinin payı ise yüzde 24,7’de kaldı.

Covid-19 salgınında bu oranlar belirgin şekilde düşerken 2021’de işçilerin aldığı pay yüzde 9,5’ta kaldı; işveren teşvikleri yüzde 43,2 oldu.

2022’de ise işin seyri iyice değişti. İşsizlik Fonu’nun giderleri 55,6 milyar lira olurken bunun 38,7 milyarı patronlara teşvik olarak dağıtıldı. Böylece patronların payı yüzde 69,7’ye kadar çıkarak rekor kırdı. İşsizlik ödeneğinin payı yüzde 21,9 oldu.

İşverenlerin fona yaptıkları katkı ve fondan aldıkları teşvik miktarına bakıldığında 2018’den sonra durum değişiyor. Önceki yıllarda yaptıkları katkıdan daha az teşvik alan patronlar 2018 yılından itibaren fona katkılardan çok daha fazla teşvik almaya başladı.

2023 yılında fona 54,8 milyar lira katkı veren işverenler bunun karşılığında 78,5 milyar lira teşvik aldı.

Patronlar 100 verip 143 aldı; işçiler 100 verip 79 aldı

2023 yılında işverenler yaptıkları 100 lira katkı karşılığında 143 lira teşvik aldı. İşçiler ise fona yaptıkları 100 lira karşılığında 79 lira işsizlik ödeneği aldı.

2021 sonunda İşsizlik Fonu’nun menkul kıymet ve nakit varlığı 90,8 milyar lira olurken 2022 sonunda 124,3 milyara ulaştı. 2023 sonunda fonun büyüklüğü 197 milyar olurken Ocak 2024’te 200 milyar lira barajını aşarak 206,8 milyar liraya vardı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Şubat Ayında 144 İşçi, İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Şubat ayında en az 144 işçi, iş kazalarında hayatını kaybetti: 14 yaş ve altı 1 çocuk işçi, 15 ile 17 yaş arası 5 çocuk/genç işçi, 18 ile 29 yaş arası 28 işçi, 30 ile 49 yaş arası 61 işçi, 50 ile 64 yaş arası 35 işçi, 65 yaş ve üstü 10 işçi ile yaşı bilinmeyen 4 işçi.

Haber Merkezi / Ölümle sonuçlanan iş kazalarının nedenlerine bakıldığı zaman; Yüksekten düşme nedeniyle 31 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 31 işçi; trafik, servis kazası nedeniyle 25 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 14 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 11 işçi; şiddet nedeniyle 6 işçi; patlama, yanma nedeniyle 5 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 4 işçi; intihar nedeniyle 3 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 1 işçi; diğer nedenlerden dolayı 13 işçi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), Şubat ayına dair iş cinayetleri raporunu açıkladı. Raporda öne çıkan bölümler şöyle: Şubat ayında en az 144, her gün en az beş işçi iş cinayetlerinde öldü.

İş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 39 işçi; Taşımacılık işkolunda 17 işçi; Madencilik işkolunda 13 işçi; Tarım, Orman işkolunda 12 emekçi (5 işçi ve 7 çiftçi); Metal işkolunda 11 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 8 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 7 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 6 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 4 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 4 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 4 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 3 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 2 işçi. Hayatını kaybeden 9 işçinin ise işkolu belirlenemedi.

İş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 1 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 5 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 28 işçi, 30-49 yaş arası 61 işçi, 50-64 yaş arası 35 işçi, 65 yaş ve üstü 10 işçi, yaşını bilmediğimiz 4 işçi.

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Yüksekten Düşme nedeniyle 31 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 31 işçi; Trafik, Servis Kazası nedeniyle 25 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 11 işçi; Şiddet nedeniyle 6 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 5 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 4 işçi; İntihar nedeniyle 3 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 1 işçi; diğer nedenlerden dolayı 13 işçi.

Not: İSİG Meclisi, iş kazalarını, iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın