Cambridge Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni araştırma, yaşama uygun koşulların başlangıcına dair bilinenlere meydan okuyor. Araştırma, evrendeki yaşama uygun koşulların sanılandan çok daha önce mevcut olabileceğine işaret ediyor.
Öte yandan araştırma, Dünya’da 3,7 milyar yıl önce başladığı kabul edilen yaşamın tarihine dair bilinenleri değiştirmiyor.
Standart teoriye göre yaklaşık 13,8 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama’yla oluşan evren ilk dönemlerinde, neredeyse tamamen hidrojen ve helyumdan meydana gelirken çok az miktarda lityumu da barındırıyordu.
Daha ağır elementlerse yıldızların içinde oluşarak bu gökcisimlerinin ömrünün sonunda geçirdiği süpernova patlamasıyla evrene saçıldı. Zaman içinde bu elementlerin miktarının artmasıyla gezegenler ve yaşama uygun koşullar oluşmaya başladı.
Toz parçacıklarına dönüşerek ilk gezegenleri yaratan karbon, aynı zamanda yaşamın temel bileşenleri arasında yer alıyor. Karbonun yüksek miktarlara çıkmasının Büyük Patlama’dan yaklaşık 1 milyar yıl sonra gerçekleştiği düşünülüyordu.
Ancak Cambridge Üniversitesi’nden bir ekibin liderliğinde yürütülen yeni araştırma bu düşünceye ve yaşama uygun koşulların başlangıcına dair bilinenlere meydan okuyor.
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nu kullanan gökbilimciler evren yaklaşık 350 milyon yaşındayken oluşan bir galaksiyi inceledi. Bugüne kadar gözlemlenen en uzak 5. galaksi olan bu gökada, Samanyolu’ndan 100 bin kat daha küçük.
Halihazırda ön baskı versiyonu yayımlanan ve yakında Astronomy & Astrophysics adlı hakemli dergide çıkacak makalenin başyazarı Dr. Francesco D’Eugenio “Gözlemlediğimiz sırada sadece bir galaksi embriyosuydu fakat Samanyolu kadar büyük bir şeye dönüşebilir” diyor ve ekliyor: Ancak bu kadar genç bir galaksiye göre muazzam boyutta.
Teleskobun Yakın Kızılötesi Spektrograf (Near Infrared Spectrograph/NIRSpec) adlı cihazı bu genç galaksiden gelen ışığı analiz etti. Bu sayede galaksideki elementleri tespit etme imkanı bulan araştırmacılar karbonun yanı sıra belli belirsiz oksijen ve neonla karşılaştı. Bu iki elementin varlığının doğrulanması için başka çalışmalara ihtiyaç var.
Bilinen yaşamın yapıtaşları arasında yer alan karbonun, evrenin bu kadar eski bir döneminde gözlemlenmesi, yaşama uygun koşulların düşünülenden çok daha önce var olabileceğine işaret ediyor. Öte yandan bulgular, Dünya’da 3,7 milyar yıl önce başladığı kabul edilen yaşamın tarihine dair bilinenleri değiştirmiyor.
Çalışmanın ortak yazarı Prof. Roberto Maiolino “Bu, hidrojenden daha ağır bir elemente dair bugüne kadar elde edilen en eski bulgu” diyor. Gelişmeyi “muazzam bir keşif” diye adlandıran Prof. Maiolino şöyle ekliyor: Bu kadar uzak bir galakside büyük miktarda karbon bulunması, yaşamın evrenin çok erken dönemlerinde, kozmik şafağa çok yakın bir zamanda ortaya çıkmış olabileceğine işaret ediyor.
Öte yandan Paris (Sorbonne) Üniversitesi’nden astrofizikçi Dr. Rafael Alves Batista bu sonuca hemen varılamayacağı görüşünde. Araştırmada yer almayan Dr. Batista bulguları ileriye doğru büyük bir sıçrama diye nitelendirse de “Benim yapacağım bir sıçrama değil” diyor:
“Bu erken yıldızların çoğu çok büyük kütleli olduğundan çok hızlı ölüyorlar. Gezegenler var olsa bile, yaşam için gerekli koşulları barındırdıklarına dair pek iyimser değilim. Bulgular çok ilginç ancak bir sonuca varmak için yeterli olduklarını sanmıyorum.”
(Kaynak: Independent Türkçe)