Anal Fistül Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Anal Fistül (Makat Fistülü – Perianal Fistül) bağırsak ve makat derisi arasında doğal olmayan şekilde oluşan kanal anlamına gelmekte. Tıp dilinde fistül çeşitleri ise intersfinkterik fistül, transfinkterik fistül, suprasfinkterik fistül ve ekstrafinkterik fistül olarak 4’e ayrılmaktadır.

Haber Merkezi / İntersfinkterik fistül en yaygın fistül çeşididir. Makat çevresine yakın cilde doğru ilerleyen fistüllerdir. Transfinkterik fistül ise cilde doğru ilerlerken makat çevresindeki dış kasları da aşabilen fistüllerdir. Suprasfinkterik fistülde ise iltihap makat bölgesi civarındaki bütün kasları aşabilme özelliğine sahiptir. En nadir görülen ekstrafinkterik fistülde ise artık kanal kalın bağırsağa kadar ulaşmıştır.

Fistül özellikle kadınlarda yaygın bir şekilde görülmektedir. Kadınlarda fistül görülmesinin en büyük sebebi doğum yapmaktır. Doğum yapan kişi doğum esnasında vajinal kısmı çok fazla zorladığı için o bölgede bir takım yırtılmalara sebep olur. Aynı zamanda bölgeye zarar verecek bir kaza, yaralanma ve ameliyat sonucu da fistüller ortaya çıkabilmektedir.

Anal fistül nasıl anlaşılır?

Makat etrafında bir veya birkaç fistül deliği (ağzı)
Bu fistül ağzından iç çamaşırı kirleten aralıklı irinli kötü kokulu akıntı
Akıntı nedeniyle makat çevresinde ciltte tahriş ve kaşıntı
Bazen fistül ağzından anal kanala uzanan hafif ağrılı sertlik
Fistül ağzının tıkanması sonucu makat etrafında abse oluşumu; gibi belirtiler anal fistül hastalığını düşündürür.

Anal Fistül nedenleri nedir?

Anal fistül hastalığının oluşumunda birincil neden anal apse oluşumunun kronikleşmesidir. Tekrarlayan anal apseler, anal fistül oluşumuna neden olmaktadır. Apsenin geride bıraktığı boşluğun tamamen iyileşmemesi sonucu anal fistül oluşur. Zaman ilerledikçe de oluşan boşluk bir tünel halini alır ve enfeksiyon devam eder. Oluşan cerahat birikimi ise zaman zaman akıntılara neden olmaktadır.

Anal Fistül risk faktörleri nedir?

Anal fistül hastalığının oluşumunda etkili olan risk faktörleri arasında yaşanmış olan anal travmalar etkili olabileceği gibi crohn hastalığı, anal cerrahi ve anal fissür de anal fistül hastalığının risk faktörleri arasında sayılabilmektedir.

Anal Fistül komplikasyonları nedir?

Anal fistül hastalığının komplikasyonları arasında sayılabilecek en önemli komplikasyon enfeksiyon (abse) oluşumudur.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Doktor randevusu öncesi kişisel temizliğe önem verilmeli ve daha önce anal apse hastalığı geçirilmiş ise tarihleri not edilerek görüşme sırasında bu bilgiler doktor ile paylaşılmalıdır.

Anal Fistül tetkik yöntemleri nelerdir?

Anal fistül tanısı konulması için genellikle gözle muayene yeterli olmaktadır. Ancak oluşan fistülün yerini tipini belirlemek için MR filmi gerekebilir.

Anal Fistül tedavi yöntemleri nelerdir?

Anal fistül hastalığının kendi kendine iyileşmesi söz konusu değildir. Anal fistül hastalığını tedavi etmenin tek yöntemi cerrahi tedavidir. İçerisinde iltihap bulunan fistül traktının açılarak içinin kazınması ile cerrahi işlem gerçekleştirilir. Anal sfinkterler bu işlem sırasında etkilenecektir. Ancak bu etkilenmenin oranı da cerrah ile doğrudan ilişkilidir. Destek amaçlı olarak ise antibiyotik tedavisi kullanılır, iyileştirici etkileri yoktur.

Anal Fistül yaşam stili önerileri

Eğer anal fistül hastalığına rastlanmamış fakat anal apse rahatsızlığına birden fazla kez yakalanılmış ise mutlak surette doktor kontrolü gerekmektedir. Bağırsak hareketlerinin iyileşmeyi önleyeceği konusunda endişe etmeye gerek yoktur. Ancak kabızlık oluşturacak durumlardan kesinlikle kaçınılmalıdır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Anal Fissür Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Genellikle kabızlık ve ıkınma gibi düzensiz dışkılama alışkanlıklarına bağlı olarak anal kanal derisi üzerinde gelişen yırtıklara Anal Fissür adı verilmektedir. Bu yırtıklar, dışkılama sırasında kişiye şiddetli ağrı ve acıya neden olmaktadır. Bu ağrı keskin ve yırtıcı tarzdadır.

Haber Merkezi / Öyle ki bazen hastaların gözünden yaş getirecek kadar şiddetlidir. Bazen ağrıya küçük kanamalar da eşlik eder. Bu sıkıntılar nedeniyle dışkılama, hasta için korkuya dönüşmektedir. Şiddetli ağrı, anal kanaldaki kas yapısında kasılmaya yol açmaktadır. Kasılma olunca çatlak daha fazla yırtılmakta, bu durumda daha çok kasılmaya neden olarak kısır döngü ile sonuçlanmaktadır.

Makatta çatlak meydana gelmesinin nedenleri:

Anal fissürün en yaygın görülen nedeni anüsteki veya anal kanaldaki dokuların tahriş olmasıdır. Bu tahrişin en sık görülen nedeni ise kabızlıktır. Düzensiz dışkılama,nadirende uzun süreli ishal de kabızlık gibi anal fissüre yol açabilir.Hamile kadınların üçte birinde de makatta çatlak oluşmaktadır. Normal doğum esnasında ortaya çıkan gerilim de sık sık anal fissürlere yol açmaktadır.Altta yatabilen başka faktörler de anal fissüre yol açabilmektedir.

Anal Fissür risk faktörleri nedir?

Anal fissür hastalığına yakalanmaya sebep olan birincil faktör kabızlıktır. Bu hastalığa sebep olan risk faktörlerinden biri de bebeklik döneminde anüste oluşabilecek yırtıklardır ve nedenleri ise henüz tam olarak belirlenememiştir. Aynı şekilde yaşlanma döneminde de bu hastalık görülebilmektedir. Yaşlanma döneminde görülen anal fissür hastalığının sebebi olarak, ilerleyen yaş ile birlikte yavaşlayan dolaşım gösterilmektedir. Ayrıca doğum esnasında anal fissür oluşabileceği gibi Crohn Hastalığı da anal fissür oluşumunu tetiklemektedir.

Anal Fissür komplikasyonları nedir?

Anal fissür hastalığında oluşabilecek komplikasyonlardan ilki iyileşme olmamasıdır. Eğer hastalık 6 hafta içerisinde iyileşmez ise kronik olarak kabul edilir ve tedavinin artırılmasına karar verilir. Bir diğer komplikasyon ise nüksetme olarak ifade edilir. Hasta daha önceden anal fissür hastalığı yaşadıysa tekrar bu hastalığa yakalanma oranı daha yüksektir. Bu çatlağın iltihaplanması ile anal abseler de görülebilir.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Anal fissür şikayeti ile doktora başvurmadan önce mutlaka yapılması gereken birkaç adım vardır. Bunlardan ilki, eğer kabızlık veya ishal problemleri yaşanmış ise bunlar doktorla paylaşılmak üzere not edilmelidir. Bir diğer adım ise doktor muayenesinden önce kişisel temizliğe önem gösterilmesidir.

Anal Fissür tetkik yöntemleri nelerdir?

Anal fissür hatalığının teşhisi diğer birçok hastalığın teşhisine nazaran daha kolaydır. Tecrübeli bir cerrah için şikayetleri dinlerken tanı koymak kolaydır. Anal fissür oluşumu gözle görülebilmektedir.

Anal Fissür tedavi yöntemleri nelerdir?

Anal fissür tedavisinde yetişkinlerde iyileşme süreci 4-6 hafta arasında sürmektedir. Çocuklarda görülen anal fissür için tedavi süresi ise sadece dışkının yumuşatılması ile daha da kısalmaktadır. Tedaviler ise koruyucu ve cerrahi tedaviler olarak ikiye ayrılır. Koruyucu tedaviler genelde ilaç tedavilerinden ve lokal uygulamalardan oluşur. Cerrahi tedaviler ise genelde kronik anal fissür hastalıklarında başvurulan yöntemdir. Tüm dünyada “altın standart” ismiyle kabul edilen ve 1967 yılından beri kullanılan Lateral Internal Sfikterotomi (LIS) cerrahi tedavi yöntemidir.

Anal Fissür yaşam stili önerileri

Anal fissür oluşumunu engellemek için muhtemel kabızlık veya ishal problemlerine yol açmayacak bir beslenme tarzının benimsenmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir beslenme ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmeli ayrıca kişisel temizliğe önem verilmelidir. Acı biberli yiyeceklerden kaçınmalıdır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Amiloidoz Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Amiloid olarak adlandırılan lifli protein bileşiğinin bir veya birden çok organda hücre dışında birikmesiyle oluşan metabolizma hastalığına Amiloidoz denir. Genellikle böbrek, böbrek üstü bezi, karaciğer, dalak, mide ve bağırsak kanalında görülür.

Haber Merkezi / Kemik iliği hücreleri tarafından üretilen ve anormal protein olarak nitelendirilen amiloid, farklı doku ve organları doğrudan etkileyebilir. Buna bağlı olarak amiloidin birçok türü olduğunu ve tutulum bölgelerinin kişiden kişiye değiştiğini söyleyebiliriz. Ancak kesin nedeni henüz bilinmeyen amiloidoz, nadir görülen hastalıklardandır.

Amiloidoz çeşitleri nelerdir?

Birincil Amiloidoz : En sık görülen amiloidoz çeşidi olmakla birlikte herhangi bir hastalık sonucunda oluşmaz. En yaygın amiloidoz çeşiti olan birincil amiloidoz, genellikle dil, cilt, kalp, akciğer, sinir ve bağırsakları etkilemektedir.

İkincil Amiloidoz : Birincil amiloidozun aksine bazı kronik hastalıklar nedeniyle meydana gelir. Tüberküloz, kemik iltihabı ve romatoid artrit gibi hastalıkların sonucunda oluşur. Genellikle böbrek, dalak, karaciğer ve bağırsakları etkilediği bilinmektedir.

Kalıtsal Amiloidoz : Genetik kökenli amiloidoz olarak nitelendirebiliriz. Aile geçişli amiloidoz türü olmakla birikte sinir sistemi ve sindirim sistemini doğrudan etkiler.

Amiloidoz belirtileri nelerdir?

Amiloidoz belirtileri etkilediği organa ve kişiye göre değişkenlik gösterir. Amiloidoz kişiden kişiye farklı belirtiler gösterse de bazı durumlarda herhangi bir belirti vermeyen teşhisin zorlaşmasına neden olur. Özellikle başka bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan amiloidoz, altta yatan hastalık nedeniyle kendine özgü belirtileri göstermeyebilir. Amiloidoz belirtisi öncelikle etkilediği organa göre değişkenlik gösterir. Ancak böbrek ve kalbi etkileyen amiloidoz hayati risk taşıyabilir. Böbreği etkileyen amiloidoz, kanı süzme işleminde bozukluklara yol açarken aynı zamanda proteinlerin idrara karışmasına neden olur. Kalbi etkileyen amiloidozda ise nefes darlığı ile birlikte kan pompalama işleminde bozukluk görülür.

Zayıflık
Ciddi kilo kaybı
Büyümüş karaciğer
Büyümüş dil
Ayak bileklerinde ve bacaklarda şişlik oluşması
El ve ayaklarda uyuşukluk veya karıncalanma
Nefes darlığı
Yutkunma zorluğu
Düzensiz kalp ritmi
Genişlemiş dil (makroglossi)
İshal veya kabızlık
Şiddetli yorgunluk ve halsizlik
Ciltte morarma ve kalınlaşma
Göz çevresinde morluk (purpura)
İdrarda protein
Sinir sisteminde bozulmalar

Amiloidoz nedenleri nedir?

Amiloidoz hastalığına ”multiple miyelom” yani kemik iliğindeki plazma hücreleri kanseri gibi belli başlı kanser türleri, Hodgkin Hastalığı, tanısız Ailesel Akdeniz Ateşi , geçirilmiş tüberküloz gibi hastalıklar geçirmiş olan kişilerde rastlanabilir. Aynı zamanda uzun süre diyaliz tedavisi görmüş hastalarda da bu hastalığın görülme riski yüksektir. Hiçbir hastalığa bağlı olmadan, nedeni belli olmadan da oluşabilir.

Amiloidoz risk faktörleri nedir?

Bu hastalık 50 yaş üzeri kişilerde, böbrek hastalığından kaynaklanabildiği için uzun süre diyaliz almış olan kişilerde görülebilir. Ayrıca kronik enfeksiyonu ya da iltihaplı hastalıkları olan, ailesinde bu hastalığı geçirmiş ve de multiple miyelom olan hastalarda da görülme riski oldukça fazladır.

Amiloidoz komplikasyonları nedir?

Amiloidoz hangi organda birikirse o organın çalışmasını engeller. Amiloidoz ile kalp, böbrekler, karaciğer, dalak, sinir sistemi, mide ve bağırsaklar etkilenebilir. Bu hastalık genel olarak nadir görülmektedir. Özellikle zeminde kronik bir hastalığı olmadan gelişen amiloidoz hızlı seyirli ve ölümcüldür.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Hastanın doktor randevusu öncesi çok iyi bir şekilde belirtileri analiz ederek doktora iletmesi gerekmektedir.

Amiloidoz tetkik yöntemleri nelerdir?

İlk olarak protein miktarının normalliğinden emin olmak için kan ve idrar testleri istenmektedir. Fakat amiloidozu kesin olarak teşhis etmek için doku örneğine ihtiyaç vardır. Mikroskopta incelenecek olan doku örneği, genellikle hastanın karın bölgesindeki yağlardan,rektumdan, deriden, sinirlerden, karaciğerden, böbrekten ve diş etinden alınabilir. Alınmış olunan doku amiloid ile reaksiyona giren bir boyayla yapılır. Sonuçlar mikroskopta analiz edilir ve tanı konulur. Patolojik inceleme sonrası kesin tanı konulur.

Amiloidoz tedavi yöntemleri nelerdir?

Henüz amiloidoz için özel olarak uygulanan bir tedavi çeşidi yoktur. Amiloidoza neden olan bir hastalık varsa bu hastalık tedavi edilerek amiloidozun ortadan kalması beklenir. Amiloidoz da sadece şişme ve hassasiyeti engelleyen ilaçlar ve ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Özellikle böbrek amiloidozu olan hastalar kolşisin adlı ilaçtan fayda görebilir.

Amiloidoz Yaşam Stili Önerileri

Kişinin kendisini gıda açısından çok iyi bir şekilde beslemesi gerekmektedir. Sağlıklı ve zengin bir beslenme şekli bu hastalık için büyük önem taşır. Doktor vücudun zarar görmesiyle birlikte hastaya özel diyetler de önerebilir. Bu diyetleri dikkatli bir şekilde uygulamakta oldukça önemlidir. Bu hastalıkla ilgili sürekli tedavi yöntemleri geliştiği için bu yöntemleri dikkatlice takip etmek, kontrolleri aksatmamak da önem taşımaktadır. Kişinin sigara içmemesi gerekmektedir.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Alerji Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Zararsız özelliği olan maddelere karşı oluşan aşırı hassasiyet, reaksiyon durumu Alerji denir. Alerjen olarak adlandırdığımız bu maddeler ile (ev tozu akarları, polenler, besinler vb) normal insanlar karşılaştığında herhangi bir problem yaşamaz iken, alerjik kişiler bu alerjenleri kendine “tehdit” olarak algılayıp tepki gösterirler. Ve hepimizin bildiği, vücudumuzun farklı organlarında alerjik bulgular ortaya çıkar.

Haber Merkezi / Ani gelişen reaksiyonlar: Bu tip reaksiyonlarda alerjenlere karşı IgE yapısında antikorlar rol oynarlar. Adından da anlaşılacağı üzere alerjenle karşılaşıldıktan sonra dakikalar, en geç bir saat içerisinde bulgular ortaya çıkar. Bu reaksiyonlar daha çok alerjik rinit ve besin alerjisi olan hastalarda görülür. Deri testleri ile semptomlara neden olan alerjenler gösterilebilir.

Geç gelişen reaksiyonlar: Bu tip reaksiyonlarda hücreler (T lenfositleri) rol oynarlar. IgE aracılı değildir. Semptomlar ve bulgular alerjenle karşılaşmadan saatler (24- 48 saat) sonrasında görülür. Alerjik kontakt dermatit ve bazı alerjik hastalıklar bu mekanizma ile gelişir. Deri testleri bu hastalarda alerjenleri tespit edemez. Ancak yama testleri ile alerjenler tanımlanabilir.

Alerjinin belirtileri nedir?

Alerjinin belirtilerinden bahsedebilmek için öncelikle vücudun nelere alerjisinin olduğu tespit edilmelidir. Bunun yanında alerji belirtileri kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Genel alerji belirtileri arasında ise kaşıntı, hırıltılı nefes, nefes darlığı, vücudun çeşitli bölgelerinde şişlik ve kızarıklık gibi belirtiler gelmektedir.

Alerjinin nedenleri nedir?

Alerjinin gelişmesinde genetik, önemli bir rol oynamaktadır. Anne veya babada alerji görülmesi çocukta gelişecek olan alerji riskini artırmaktadır. Hamilelik ve vücudun zayıf olduğu dönemlerde de çeşitli alerjik reaksiyonlar gelişmektedir. Ev tozları, polenler, hayvan proteinleri ve tüyleri, küf mantarı, böcekler ve böcek zehirleri gibi pek çok etken alerji oluşmasına neden olmaktadır.

Alerjinin risk faktörleri nedir?

Anne veya babasında ya da her ikisinde de alerji olanlar, risk grupları arasında yer almaktadır. Hamilelik, çocukluk ve çeşitli hastalıklarla zayıflayan bağışıklık sistemi alerji bakımından risk oluşturmaktadır.

Alerjinin komplikasyonları nedir?

Özellikle çeşitli ilaçlara karşı gelişen alerji durumunda hayatı tehlikeye sokan komplikasyonlar görülmektedir. Serum hastalığı, kansızlık, astım, alerjik rinit gibi hastalıklara neden olmaktadır.

Alerji için doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Doktor randevusu öncesi ortaya çıkan semptomlar ve alerjiye neden olan faktörleri bilmek uygulanacak tedavide büyük önem taşımaktadır. Bu bilgilerin doktora doğru şekilde aktarılması gerekmektedir.

Alerjinin tetkik yöntemleri nelerdir?

Alerjinin tanı ve tetkikinde ailedeki alerji hikâyesi büyük önem taşımaktadır. Ortaya çıkan belirtiler tanı konulmasına yardımcı olmaktadır. Ancak kesin tanı alerji testleriyle konulmaktadır. Alerji deri testlerinde hastanın genellikle koluna iğne ucu ile küçük bir iz yapılır ve alerjenler iğne batırılan bölgeye uygulanır. 15-20 dk sonra ortaya çıkan kızarıklıklar ve semptomlarla alerjiye neden olan maddeler tespit edilir ve tanı konulur. Bunun yanında alerji tespiti için kan testleri de mevcuttur.

Alerjinin tedavi yöntemleri nelerdir?

Alerji tedavisinde genellikle ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Alerji tekrarlayan bir hastalık olduğu için uygulanan tedavilerle kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Uygulanan tedaviler alerjinin türüne, şiddetine ve alerjiye neden olan etken maddeye göre değişmektedir. Alerji tedavisinde amaç ortaya çıkan belirtileri en aza indirmek ve kişinin yaşam kalitesini yükseltmektir.

Alerji hastaları için yaşam stili önerileri

Küf mantarları ve toza karşı gelişen alerjide evin sürekli olarak havalandırılması, aydınlık olması ve güneş görüyor olması gerekmektedir. Toza alerjisi olan kişilerin pek çoğu halı ve kilim kullanımından kaçınmaktadır. Bahar alerjilerine karşı ise bir süre yüzü kapatan maskeler kullanılabilir. Bunun yanında doktor kontrolünde alerjilere karşı ilaç kullanılabilir.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akut Prostatit Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tedavi edilmezse inanılmayacak sorunlar yaratabilecek bir hastalık olan ve çeşitli bakteriler ile prostatta meydana gelen iltihap, akut prostatit olarak adlandırılmaktadır.

Haber Merkezi / Erkeklerde üremede önemli bir işleve sahip olan prostat, kestane büyüklüğünde olup idrar kesesinin hemen altında yer almaktadır.

Kendi içinde çeşitlere ayrılan prostat iltihabında ani ve şiddetli gelişen akut prostatit mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Akut Prostatitin belirtileri nedir?

Ani, kısa sürede ortaya çıkan şikâyetleri vardır. Bunlar ani gelen şiddetli ağrı, idrar yaparken yanma, idrarın tamamını yapmada zorlanma, idrar renginde bulanıklık, orta veya yüksek ateş, halsizlik, üşüme, titreme, kas ve eklem ağrıları, cinsel isteksizlik ve sertlik kaybı, gibi belirtilerdir.

Akut Prostatitin nedenleri nedir?

  • Prostata bakterilerin ulaşması genel olarak 4 yolla olmaktadır.
  • İdrar deliğinden giren mikroorganizmanın idrar akımının tersine ilerlemesi
  • İltihaplı idrarın prostat bölümünden geçerken prostatik kanallara reflü ile girmesi
  • Barsakların son bölümünde bulunan mikroorganizmaların direk komşuluk yada lenf yoluyla ulaşması
  • Vücudun herhangi bir yerindeki mikroorganizmanın kan yoluyla taşınması

İdrar ve meni kanallarında mikroorganizmaların olması, idrar yolları darlıkları, prostat büyümesi gibi sebepler de bu olayın oluşmasını kolaylaştırır.

Akut Prostatitin risk faktörleri nedir?

Yaşla birlikte gelişebilen prostat büyümesi, idrar kanalı darlığı, idrar veya meni kanallarının enfeksiyonunun olması gibi durumlar sayılabilir.

Akut Prostatitin komplikasyonları nedir?

Oldukça tehlikeli bir hastalık olan akut prostatit tedavi edilmediğinde mikroorganizmanın kana karışması ile hayatı tehdit eden bir duruma sebep olabilir. Prostat apsesi gelişebildiği gibi yetersiz tedavi hali veya prostatitin uzun sürmesi durumunda daha zahmetli, tekrarlayan bir sürece yol açabilir.

Akut Prostatit için doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Ortaya çıkan belirtiler idrar yolu enfeksiyonları ile benzer özellikler gösterdiği için, hastaların pek çoğu durumu ciddiye almamakta ve tedaviye geç kalınmaktadır. Hastanın kendisinde bu durumları hissettiğinde gecikmeden Üroloji uzmanına muayene olması tavsiye edilir.

Akut Prostatitin tetkik yöntemleri nelerdir?

Hasta şikayetleri ve doktorun yaptığı fizik muayene yanında idrar tahlili, kan tahlili, idrar ve prostatik sekresyonların kültürü ile tanı konulmaktadır. Makattan muayene ile prostatın büyüklüğü ve gerginliği de kontrol edilebilir.

Akut Prostatitin tedavi yöntemleri nelerdir?

Akut prostat iltihabı tedavisinde yoğun bir antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedavi en az iki hafta devam etmektedir. Gerekli durumlarda damardan ilaç tedavisi de yapılmaktadır. Bunun yanında sıvı ihtiyacını karşılamak için serum verilmektedir. İdrar yapmada aşırı zorlanan hastalara göbek altından sonda takılabilmektedir.

Akut Prostatit hastaları için yaşam stili önerileri

Akut prostatit hastalarının tedavinin kısa süreli olmadığını bilip takip ve tedavisine önem vermesi gerekmektedir. Öncelikle doktorun uygun gördüğü zamana kadar antibiyotik kullanmaya devam etmelidir. Acılı, baharatlı, kabızlık oluşturabilecek yiyeceklerden ve alkolden kaçınmalıdır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akut Eklem Romatizması Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akut Eklem Romatizması (Romatizmal Ateş de denir) A grubu beta hemolitik streptokok adı verilen mikropların yol açtığı boğaz enfeksiyonu veya kızıl hastalığı gibi hastalıkların komplikasyonu olarak ortaya çıkan bir iltihabi eklem hastalığıdır.

Haber Merkezi / En çok 5-15 yaş arası çocuklarda görülse de daha küçük çocuklar ile yetişkinlerde de görülebilir. Gelişmiş ülkelerde bu tür mikropların sebep olduğu boğaz enfeksiyonu veya kızıl hastalığı genellikle akut eklem romatizması gelişmeden tedavi edilir, gelişmekte olan ülkelerde ise bu komplikasyon sık görülür.

Akut Eklem Romatizması belirtileri nedir?

Akut eklem romatizması ciddi hasarları kalpte oluşturur. Akut eklem romatizmasının kalpte oluşturduğu hasarlar kalıcı olabilir hatta ölüme bile sebebiyet verebilir. Ayrıca böbrekler, beyin ve deride de hastalıklar oluşturur. Boğaz enfeksiyonu ateş, boğaz ağrısı, halsizlik gibi belirtiler oluşturarak şiddetli bir şekilde geçirilebilir. Boğaz enfeksiyonundan sonra oluşan akut eklem romatizmasında çocuğun dizlerinde ve ayak bileğinde şişlikler ve kızarıklıklar olur. Bir eklemde 4-5 gün şişlik devam edip sonra diğer eklem bölgesinde ağrı, şişlik ve kızarıklık olmaktadır.

Akut Eklem Romatizması nedenleri nedir?

Akut Eklem Romatizması boğaz enfeksiyonu sonucu vücuda yerleşen beta mikrobu olarak bilinen mikrop ve bunun sebep olduğu ateş sonucu ortaya çıkar.

Akut Eklem Romatizması risk faktörleri nedir?

Çocukların 5 ile 15 yaş arasında geçirmiş oldukları boğaz enfeksiyonu eklem romatizmasını tetikleyebilir. Okullar, spor salonları gibi kalabalık yerlerde ise bu mikrobun bulaşma riski fazladır.

Akut Eklem Romatizması komplikasyonları nedir?

Akut eklem romatizması eğer kalp kapakçıklarında oluşursa kalp tabakalarını iltihaplandırır. Bu iltihaplanma kalp kapağında bozulmaya ileri dönemde kalp yetmezliğine neden olur. Hastalık tedavi sonucu geçer fakat geç bir dönemde kalbe vermiş olduğu hasar kalıcı ve tehlikeli olabilir. Ayrıca bu rahatsızlık çocuklarda istemsiz hareketler, koordinasyon bozukluğu ve kas zafiyeti gibi hastalıklara da sebep olabilir.

Doktor Randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Belirtilen yaş aralığındaki çocukların boğaz enfeksiyonu geçirmesi durumunda akut eklem romatizmasına yakalanma riski de vardır. Bu yüzden boğaz enfeksiyonu geçirilmesiyle birlikte çocuk akut eklem romatizması çıkma ihtimaline karşı tedavi altına alınmalıdır. Ayrıca çocukta hastalığın belirtilerini gördükten sonra doktor kontrolü aksatılmamalıdır.

Akut Eklem Romatizması tetkik yöntemleri nelerdir?

Hastalığın belirtileri doktor için yol göstericidir. Boğaz enfeksiyonu kontrolü ve muayeneden sonra basamakta ateş, eklem ağrısı, kan testlerinde lökosit artışı gibi durumlar kontrol edilerek teşhis koyulabilir.

Akut Eklem Romatizması tedavi yöntemleri nelerdir?

Akut eklem romatizmasında ilaç tedavisi uygulanır. Burada önemli olan hastalığın doğru ilaçlarla tedavi edilmesidir. Penisilin bu hastalığın tedavisinde ki en etkili ilaçtır. Ama penisilin kullanılması için çocuğa mutlaka penisilin testlerinin yapılması gerekmektedir. Alerji testleri de mutlaka yapılmalıdır. Genel olarak antibiyotikler ve penisilin iğneleri bu hastalığın tedavi yöntemleri arasındadır. Kalp kapak tutulumu olan hastalarda penisilin tedavisi uzun sürelidir. Ayrıca bu hastalar diş tedavisi sırasında koruyucu antibiyotik tedavisi alırlar.

Akut Eklem Romatizması yaşam stili önerileri

Akut eklem romatizmasının olumsuz bir özelliği de bir kere geçirilmesi durumunda hastalığın tekrar etme ihtimalinin yüksek olmasıdır. Vücut hastalığın ilk geçirildiği zamana göre tekrar etmesine karşı bağışıklık gösterip kendisini korur yani hastalığın ilk görüldüğü zamandan daha hafif olarak geçirilir. Ama hastalığın atlatılmasından sonra ki 1 yıl içinde dikkatli olmak ve kontrolleri devam ettirmekte fayda vardır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akne Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hayatın neredeyse tüm evrelerinde erkek, kadın, genç, orta yaşlı herkesi etkileyebilen Akne, cildin gözeneklerin tıkanması sonucu oluşan sıklıkla yüz. omuz ve sırt bölgesinde görülen sivilcelerdir.

Akne sivilce neden oluşur?

Akne cildin orta tabakasında bulunan, sebum yani cilt yağını salgılayan yağ bezlerinin cildin üst kısmına açılan kanallarının çeşitli sebeplere bağlı olarak tıkanması sonucu başlayan bir olaylar zinciri. Tıkanan gözenekler ve yağ salgısı kanalı zaten cilt dokumuzda var olan bakteriler için uygun bir üreme ortamına dönüşüyor. Sonuçta enfeksiyon ve inflamasyon gelişiyor. Şişlikle beraber kızarıklık oluşuyor ve ortaya tanıdığımız Akne görüntüsü çıkıyor.

Akne hangi hastalıkların belirtisi olabilir?

Akne çoğunlukla sadece görüntüsel, kozmetik bir sorun gibi algılansa da, bazen başka hastalıkların etkisi ile de ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle mutlaka bir doktora danışılması ve gerekli görülürse doktorunuzun direktifleri doğrultusunda gerekli tetkik ve tedavinin yapılması büyük önem taşıyor.  Özellikle genç kızlarda ve kadınlarda Akne ile beraber aşırı tüylenme, adet düzensizlikleri ve hızlı kilo alma – verme gibi dikkat çekici değişiklikler önemsenmeli.

Akne nedenleri nedir?

Aknenin oluşmasındaki kesin neden bilinmemektedir. Normal olarak deride bulunan bazı bakterilerin fazla yağlanan ve gözenekleri tıkanan deri ile etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Bazı hormonal değişiklikler akne gelişimini etkileyebilir. Akne oluşumun bir diğer nedeni ise genetik faktörlerdir. Beslenmeye bağlı olarak çok yağlı yiyeceklerin yenmesi, kadınların yüzlerine uyguladıkları kozmetik ürünlerinin yağlı formda olması da akne oluşumuna yol açmaktadır.

Akne risk faktörleri nedir?

Ergenlik, hormonal değişiklikler, stres ve bazı ilaçların (steroid) kullanılması gibi durumlar sıralanabilir.

Akne komplikasyonları nedir?

Şiddetli akne skar denilen ciddi ve kalıcı izler bırakabilir. Görüntüyle ilgili sorunlar hastada psikolojik rahatsızlıklara da yol açabilir.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Akne oluşumu sonrasında doktorun önermediği hiç bir ilaç kullanılmamalıdır. Hasta başka birine verilmiş bir ilacı tedavi amaçlı kendisi de kullanmamalıdır. Akne tedavisi için bir uzmana görünmeli ve uzmandan alınan tavsiyeler ve ilaçlarla tedaviye başlanmalıdır.

Akne tetkik yöntemleri nelerdir?

Akne tedavisi için öncelikle hastanın şikayetleri dinlenir. Dermatolog akneleri muayene eder. Hastada akne oluşumunun nedeni araştırılır. Hastanın kullandığı ilaçlar, beslenme tarzı, mevsimsel değişimler, genetik faktörler göz önünde bulundurulur ve tanı koyulmaya çalışılır.

Akne tedavisi nasıl yapılır?

Unutmayınız ki akne bir tıbbi hastalıktır ve tedavisi bir uzman hekim tarafından planlanmalı ve takip edilmelidir. Öncelikle dermokozmetik, kozmetik ya da takviye edici gıdaların tedavi amacı ile önerilemeyeceklerini ve tıbbi hastalıkların tedavisinin ancak doktor kontrolünde yapılabileceğini hatırlatalım. Akne sorunu yaşayanlara her zaman ilaç tedavisi gerekli olmayabilir. Doktorunuz size ilaç kullanmanız gerekip gerekmediği konusunda karar verebilecek tek yetkili kişidir.

Akneler ( Sivilceler ) sıkılmalı mı?

Kesinlikle sivilceleriniz sıkmayın, ya da üstlerini kopartmayın. Akne sıkıldığı zaman cilt dışına bulaşan iltihap ve bakteri kadar cilt altında da yayılma olur. İyileşme süreci gecikir. Ayrıca kendiliğinden patlayan ya da iyileşme aşamasındaki akneler üzerinde oluşan kabukları kopartmayın. Bu gibi yanlış uygulamalar cildinizde kalıcı yara izleri (Scar) oluşmasına ve lekelere sebep olabilir.  Doktorlar bazen özel yöntemler ve cihazlar kullanarak kistik akneleri boşaltabilirler. Ancak bu tıbbi tedavinin parçası olrak uzmanlarca yapılması gereken bir işlemdir.

Yağlı yemek sivilceye sebep olur mu?

Beslenme ile akne-sivilce oluşumu arasında kesin bir bağ gösterilememekle birlikte, son zamanlardaki araştırmalar, düzensiz beslenmenin ve özellikle fast food gıdaların, insülin direncinin ve erken Tip 2 diyabete yatkınlığın  akneye sebep olan süreçleri şiddetlendirdiğini göstermekte. Bu nedenle dengeli beslenme cilt sağlığı için olduğu kadar akne karşıtı mücadelenin de vazgeçilmez bir parçası.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akciğer Zarının Yırtılması Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akciğer zarının kaza, saldırı ve bazı hastalıklara bağlı olarak hasar görerek kanaması Akciğer Zarının Yırtılması (Pnömotoraks) olarak adlandırılır. Bu zarların adı plevra olarak adlandırılmaktadır (visseral ve parietal plevra).

Haber Merkezi / Plevranın oluşturduğu boşluk sayesinde akciğerlerin yapısı bozulmadan işlevini yerine getirebilmektedir. Özellikle çocuklarda 12 yaşına kadar göğüs duvarı gelişimi tamamlanmadığından düşme ve kazalara bağlı yırtılmalar daha yaygın olarak görülebilir.

Akciğer zarlarının temel işlevi akciğerlerle yapılmakta olan solunum faaliyeti sırasında, soluk verildikten sonra belli bir yapıda kalmasını sağlayarak akciğerlerin işlevini yerine getirmesini sağlamaktır.

Akciğer Zarı Yırtılması’nda belirtiler ve komplikasyonlar

Belirtiler kaza durumunda farklı şekillerde, hastalıklarda farklı şekillerde ortaya çıkar. Hastalık sürecinde genelde yavaş seyirlidir. Yırtılma büyüdükçe belirtiler şiddetlenir.

Göğüs bölgesine oluşan çürükler,
Göğüs bölgesinde ağrı, batma ve doygunluk hissi,
Solunum yetmezliği (hastalıklarda nefes darlığı ile başlar gittikçe şiddetlenir.)
Hızlı solumak,
Soğuk soğuk terlemek,
Enfeksiyona bağlı durumlarda yüksek ateş,
Kalp çarpıntısı bu belirtilerden birkaçıdır.

Bu belirtilerden birkaçı birlikte görüldüğünde kişi en yakın sağlık kuruluşuna giderek gerekli tahlilleri yaptırmalıdır. Asbest gibi doğal mineraller ve silikon gibi kimyasal maddelerle çalışan kişilerde belirtiler maruziyetten 20 yıl sonra ortaya çıkabilir.

Cerrahi operasyonlar ve göğüs bölgesine alınan darbeler sonucu gelişen yaralanmalarda yırtılmalar yeniden görülebilir ya da yırtılmaya bağlı komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlardan bazıları;

Yaralı bölgede apse oluşması,
Bronkoplevral fistül,
Hava embolisi
Ödem
Alveoler kanama
Kalp ritim bozuklukları,
Nodül gelişimidir.

Amfizem ve kronik bronşit gibi hastalıklar hem zaman içinde yaralara neden olabilir, hem de yaralanmaların sonucunda ortaya çıkabilir. Bu açıdan hem bir belirti hem de bir komplikasyondur.

Akciğer Zarının Yırtılması (Pnömotoraks) risk faktörleri nedir?

Akciğer zarı yırtığı yeni doğmuş ve zor bir doğum süreci geçirmiş bebeklerde rastlanan bir rahatsızlıktır. Bunun yanında aşırı zayıf ve akciğer hastalıkları olan bireylerde de sıkça rastlanmakta olan bir durumdur. Sigara kullanımı akciğer hastalığı ve sonucunda pnömotoraksa yol açabilir.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Belirtilerin görüldüğü hastalar, eğer sportif aktiviteler yapıyorsa acilen bunlara muayeneye kadar ara vermesi ve istirahat etmesinde fayda bulunmaktadır. Acil servise veya göğüs cerrahisi polikliniğine başvurarak akciğer grafisi çektirmelidir. Yoğun iş temposu ve düzensiz bir yaşama sahip bireylerin bu yoğun tempodan uzaklaşması ve rahatsızlığı düzelene kadar bir süre dinlemesi gerekmektedir.

Akciğer zarının yırtılmasında tetkik ve tedavi süreci

Travmalara bağlı durumlarda ilk müdahale genellikle  yaralanmaya neden olan cismin çıkarılması, bölgenin temizlenmesi ve yaralı dokunun dikilmesini içeren cerrahi operasyonlardan oluşmaktadır. Azalmış nabız ve düşük tansiyonun eşlik ettiği durumlarda vital değerlendirme bulguları aranır. Göğüs bölgesi röntgeni, bilgisayarlı tomografi, akciğer grafisi, ultrason gibi görüntüleme testleri hem operasyon öncesi hem sonrasında yeniden tekrar edilmektedir. Tekrarların amacı gelişebilecek komplikasyonları önlemek ve yaranın iyileşme sürecini takip etmektir. İlk muayeneler sonucu küçük bir pnömotoraks klinikte saptanamayabilir.

Tedavi süreci, oksidasyon, yaralanmaların iltihaplanmasını önlemek için antibiyotikler ve ödem söktürücü ilaçları da kapsayan bir süreçtir. Travma sonrası rehabilitasyon, nefes egzersizleri ve solunum destekleyiciler iyileşme sürecine katkı sağlar. Bazı hastalarda ihtiyaç duyulması halinde göğüs tüpü yerleştirilebilir. Operasyondan 6 saat kadar sonra homotoraks ve pnömotoraks gelişimi gözlenebilir.

Yırtılmanın, hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktığı durumlarda ise tedavi süreci altta yatan hastalığın teşhis ve tedavi sürecini kapsar.

Akciğer yırtılması, hem yırtılma anında hem de sonrasında gelişebilecek komplikasyonlar yüzünden tehlikeli bir süreçtir. Erken müdahale hayati önem taşır.

Akciğer Zarının Yırtılması (Pnömotoraks) yaşam stili önerileri

Akciğer zarı yırtığının tedavi edildiği hastaların sakin bir hayat sürmeleri önerilmektedir. Ağır sportif aktivitelerinden ve basınç farkları yaratacak etkinliklerden kaçınmak da uzmanlar tarafından önerilmektedir. Ayrıca sigara kesinlikle bırakılmalıdır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akciğer Zarı Kanseri Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çevre faktörleriyle direkt ilgili bir hastalık olan Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma), akciğer zarlarının habis hastalığıdır. Akciğer ile göğüs kafesi arasındaki boşlukta sıvı birikintilerinin oluşmasıyla veya zarların kalınlaşmasıyla başlar.

Haber Merkezi / Akciğer Zarı Kanseri’nin ortaya çıkmasındaki en büyük rol ise sanayide kullanılan asbesttir. Türkiye’ de yılda en az 500 kişide görülmektedir. Bu sıklığın sebebi de asbestin Anadolu’ nun birçok yöresinde bulunması ve halkımız tarafından bilinçsizce kullanılmasına bağlanılabilir.

Asbest köylerde evleri badana yapmak için veya küçük çocuklarda pudra yerine kullanılırlar. Bazı yörelerde ise bebekler, höllük toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu da bebeklerin Mezotelyoma ve solunum rahatsızlıklarına yakalanmalarına yol açmaktadır.

Birçok hastada ise herhangi bir asbest veya erionit maruziyeti bulunmaz. Ailesel yatkınlık bildirilmiştir.

Asbest maruziyeti çeşitli meslek dallarında da ( fren balataları, ısı yalıtımında, tesktil sanayisi…) görülmektedir. Asbestin sanayide kullanılması yasaklandıktan sonra hastalıkta belirgin azalma görülmüştür.

İlginç olan bir nokta ise Mezotelyomaya ait beliti ve bulguların asbest maruziyetinden sonra 20 ila 50 yıl içinde ortaya çıkabilmesidir.

Mezotelyoma (Akciğer Zarı Kanseri) belirtileri neler?

Akciğer zarı tümörleri; göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile belirti verir. Olguların yüzde 95’inde başlangıçta akciğer zarında sıvı mevcuttur. Öksürük, kilo kaybı ve ateş görülebilir.

Tümörün büyümesi ile plevral zar arasındaki boşluk tamamen kaybolur. Akciğer tamamen tümöral doku ile çevrelenir ve çalışamaz duruma gelir.

Yutma güçlüğü, tümörün sinirler üzerine baskı yapması nedeniyle ses kısıklığı, kalp zarında sıvı toplanması, kafada ödem ve ağır nefes darlığı oluşması durumunda acil müdahale gerekir.

Hastalık belirtileri dayanılmaz ağrılara neden olur. Tümörün ilerlemesi ile nefes darlığı ve ağrının dozu artar. Akciğer zarını zırh gibi saran tümör, akciğerin hareketlerini sınırlar.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) risk faktörleri nedir?

Akciğer zarı kanseri ile ilgili yapılan araştırmalara göre en önemli risk faktörü asbeste maruz kalınmasıdır. Asbest günümüzde izolasyon malzemeleri, ses ve ısı yalıtım malzemeleri gibi birçok yerde kullanılan yaygın maddelerin başında geldiği için bu işlerde çalışan kişilerin gerekli önlemleri almaması beraberinde bu hastalığı getirebilir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucunda SV ismi verilen virüsün de bu hastalığa sebep olabileceği saptanmıştır.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) komplikasyonları nedir?

Akciğer zarı kanseriyle birlikte akciğer zarlarının aşırı kalınlaşması ve bası ile boğazda ağrı, yutkunma güçlüğü, boyun ve yüzde şişkinlik oluşmaya başlar. Malin etki ile katabolik süreç artar ve vücut tüm enfeksiyonlara karşı kendini koruyamaz.

Doktor randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Akciğer zarı kanseri belirtilerini uzun yıllar saklayabilen bir hastalıktır. Ama bu hastalığın tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Bu yüzden belirtilerin sıklaşması ve geçici olmaması durumunda hemen bir doktora görünmekte fayda vardır.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) tetkik yöntemleri nelerdir?

Belirtiler sonucu kontrol için hastaneye gelen hastanın göğsünün hasta tarafının diğerine göre küçülmüş olduğu ve omuz tarafınında düşük durduğu saptanmıştır. Sıvının toplandığı akciğer zarı akciğeri sararak kalınlaşmasına neden olur. Oluşmuş olan sıvı enjektör yardımı ile alınarak incelenir. Sıvıda tümör hücrelerinin görülmesi durumunda akciğer zarı kanseri tanısı konulabilir ancak kesin sonuç için biyopsiye ihtiyaç vardır.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) tedavi yöntemleri nelerdir?

Biyopsinin ve akciğer zarı kanseri tanısının konulmasının ardından tedavi planlaması yapılmalıdır. Hastalığın türüne göre tedavi şeklide değişiklik göstermektedir. Sarkomatöz ve mixt görülen hastalarda kemoterapi ve radyoterapi uygulanırken, epitelyal görülen hastalarda cerrahi tedavi seçeneği uygulanabilir. Fakat sonrasında hastaya kemoterapi ve radyoterapi de uygulanmalıdır.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) yaşam stili önerileri

Akciğer zarı kanseri tedavisinden sonra akciğer için faydalı besinler ile kaliteli ve sağlam bir şekilde beslenerek vücudun bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır. Sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. Hastalık süresince ve sonrasında hastanın moralinin yüksek tutulması tedavi süreci kadar önemlidir.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Akciğer Nodülleri Nedir, Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Genç yaş grubunda da görülebilen ve daha çok yuvarlak ya da oval görünümde, akciğer içerisinde yer alan, leke olarak da bilinen lezyonlara Akciğer Nodülleri denir. İyi huylu ve kötü huylu nodüller olmak üzere ikiye ayrılır. 

Haber Merkezi / Akciğer Nodülleri genellikle göğüs grafisinde görülebilmek için en az bir santimetre büyüklüğünde olmalıdır. Akciğer Nodülleri oldukça yaygındır. Sigara içen 50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık yarısında Akciğer Nodülü’ne rastlanır.

Akciğer Nodülleri belirtileri nedir?

Nodüller daha çok geçmeyen uzun süreli öksürük ve kanlı balgam halleriyle kendini gösterebilir. Ayrıca geçmişe dayalı verem öyküsü durumlarından sonra da oluşabilir (tüberkülom). Hastalık kimi zamanda hiç belirti göstermeyebilir. Bu nedenle en az 6 ayda bir uzman kontrolüne gitmek gerekir.

Akciğer Nodülleri nedenleri nedir?

Habis nodüllerin en büyük nedenlerinden biri sigara kullanımıdır. Ancak sigara içmeyen hastalarda da görülebilir. Nodüllerin başka bir organdan sıçrayarak oluşması da en çok bilinen sebeplerdendir. Mesleki koşullar, seyahat ve daha önce yaşanmış olan tüberküloz hastalıkları da tetikleyici olabilir.

Akciğer Nodülleri risk faktörleri nedir?

Hastanın yaşı, daha önce geçirmiş olduğu hastalıklar, aile ve yakın akrabalarından daha önce bu akciğer kanseri ya da benzeri akciğer hastalıkları öyküsü olanlar, sigara, alkol, stres, psikolojik travmalar, kalp damar hastalıkları olanlar, kronik rahatsızlıkları olup ilaç kullananlar, kan damarlarında anormallikler bulunanlar, romatoid artrit durumu olanlar risk grubunda yer almaktadır.

Akciğer Nodülleri komplikasyonları nedir?

İyi huylu olanlarda, uzman tarafından antibiyotik tedavisi yapılabilir ve ameliyata gerek görülmeyebilir. Ancak kötü huylu olanlarda mutlaka patalojik inceleme yapılmalı ve gerekli durumlarda cerrahi tedavi gerçekleştirilmelidir. Sonrasında yaşam koşulları, sigara kullanımı ve farklı risk faktörlerine bağlı olarak, hastalık tekrar devam edebilir ya da başka organlara sıçrayabilir.

Doktor Randevusu öncesi neler yapılmalıdır?

Sürekli devam eden öksürük hali, kanlı balgam ya da nefes darlığı gibi durumlarda vakit kaybetmeden mutlaka bir uzmana başvurulması gerekmektedir. Hastalığın teşhis ve tedavisi için erken tanı çok önemlidir.

Akciğer Nodülleri tetkik yöntemleri nelerdir?

Akciğerde oluşan nodülün kesin tanısı bronkoskopi veya transtorasik biyopsi yapılarak anlaşılır. Kötü huylu olduğu düşünülen nodüller, ameliyatla alındıktan sonra patalojik incelemeye gönderilir. Buna göre kesin bir sonuç elde edilir. Ayrıca muayene sırasında hastanın yaşı, sigara kullanıyorsa ne kadar süredir kullandığı, aile veya akrabalar arasında nodül yada akciğer kanseri vakasının yaşanıp yaşanmadığı da araştırılmalıdır.

Akciğer Nodülleri tedavi yöntemleri nelerdir?

İyi huylu nodüllerde genel olarak herhangi bir tedaviye gerek görülmeyebilir ya da uzman tarafından ilaç tedavisi uygulanabilir. Ancak kanser yani kötü huylu olduğu düşünülen nodüller operasyon ile alınıp patolojik incelemeye gönderilir, sonuca göre uzman tarafından bir tedavi yöntemi belirlenir ve belli periyotlarla hastanın kontrolleri yapılır.

Akciğer Nodülleri yaşam stili önerileri

Mümkün olduğunca sigara ve alkolden uzak durmak, egzersiz, yürüyüş, spor yapmak, stresten uzak durmak, sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemini güçlü tutmak, yoğun üzüntü halinden uzak durmak, akciğer nodüllerinin oluşma riskini azaltır.

Paylaşın