Çanakkale Boğazı’nın İncileri: Kaleler
Mutlaka gidip görmesi gereken kentler arasında olan Çanakkale, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Gezilip görülmesi gereken yerler arasında özelikler kaleler öne çıkmaktadır.
Haber Merkezi / Antik Çağ’da Hellespontus adını taşıyan bugünkü Çanakkale Boğazı’nın iki yanına çok sayıda kale yapılmıştır. Çanakkale ve çevresindeki kaleler, genellikle denizden gelecek saldırıları önlemek üzere inşa edilmiştir.
Haber Kaos ekibi olarak Çanakkale il sınırları içinde bulunan kaleleri sizler için derledik.
Lapseki Kalesi
Lapseki’de cenevzlilerden kaldığı söylenen kaleye ait duvarlar bulunmaktadır. Lapsekinin denizi gören yüksek tepesi üzerinde bulunan cami bu duvarlar içinde yer almaktadır.
Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye)
Çimenlik Kalesi 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un savunulması amacıyla Çanakkale Boğazının en dar yerine Anadolu yakasında yaptırılmıştır.Kale zaman içinde doğan ihtiyaçlara göre tadil edilmiş özellikle 19.yüz yılda boğaza parelel batı sur duvarları yıkılarak çağın silah teknolojisine uygun top mevzileri ve cephaneliği inşa edilmiştir.
İskitler Kalesi
Kaleköy Kalesi Gökçeada İlçesi Kaleköy’dedir. Cenevizliler tarafından inşa edilen kalenin surlarının bir kısmı halen ayaktadır. İskiter Kalesi, Çınarlı Ovası’na hakim bir tepededir. Kalenin bulunduğu mevkiden Aşağı Kaleköy, Yenibademli, Eskibademli ve Zeytinli Köyleri net olarak görülebilir. Ayrıca, yapısı nedeniyle tıpkı bir yelkeni andıran ve ancak denizden ulaşılabilen Yelkenkaya’yı da kuzeydoğu yönüne baktığınızda buradan görmeniz mümkündür.
Kilitbahir Kalesi
Kilitbahir Kalesi ; Çanakkale İli Eceabat İlçesi Kilitbahir Köyü’ndedir. Kale-i Sultaniye ile birlikte karşılıklı olarak İstanbul’un fethinden sonra İstanbul’un savunulması amacıyla (boğazların denetimini sağlamak amacıyla) Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Yakup Bey tarafından 1462’de yaptırılmıştır.
Köseburnu Kalesi (Mecidiye Kalesi)
Çanakkale il merkezinde, Nara caddesi üzerinde kıyıda yer almaktadır. Yapı harap durumda olup, günümüzde sadece güney yönde yer alan, yarı dairesel kemerli iki taç kapısı ayakta kalabilmiştir.
Babaya Kalesi
Halk arasında Taban, Yenice, Gönen, alacaoluk kalesi is,imleri de verilmiştir. Tahminen M.S.2.yüzyılda Roma İmparatorları tarafından yaptırılmıştır. Yenice’den 33. Km uzaklıkta Yenice’yi doğudan ve Gönen’i batıdan kesen dağların arasında Akacaoluk Köyü’nün güneyinde ve 2 km doğusundaki kireç taşı yüklü dağın batısındaki bir tepe üzerinde inşa edilmiştir.
Blok taşlar kullanılmıştır. Duvarların yüksekliği 10 metreri bulur. inşa alanı 6 dönümü geçer. Alacaoluk Köyü Camiinin minare basamaklarında bir kaç taş kaleden getirilmiştir. Birinci basamaktaki taş üzerinde atlı bir roma askeri görülür.Kale Silindirik ve dörtgen planı burçlarla desteklenmiştir.
Babakale Kalesi
Babakale Ayvacık İlçesine Bağlı Babakale Köyündedir. Rumi 1155 yılında yapılmıştır. Padişah 3.Ahmet döneminde korsanlardan korunmaküzere Vezir Kaptan Mustafa Paşa tarfından yaptırılan kale önceleri Hirz-ül Bahir (Tılsımlı Kale) olarak anılmış daha sonraları ise bulunan Piri Reis’in tayfalarından Latif Babanın(Sultan Baba) Türbesine izafeten Baba Kale ismini almıştır.
Hadrianus Kalesi ( Asar Tepe Kalesi – Hisar Kale)
Burası M.S. 2.yüzyılın başında Yenice yöresinde görkemli bir ayı avı düzenleyen İmparator Hadrianus’un emri üzerine inşaa edilmiştir.Yenice İlçesinin güneyinde Agonya Ovası’na hakim bir tepede kurulmuştur.Halk arasında Asar / Hisar ve Kale) tepe olarak bilinir. Mimarisinde kullanılan malzeme Roma Dönemini gösrerir. Arkeolajik kazı yapılmamıştır. Doğu yönündeki duvarın büyük bir kısmı durmaktadır. Batı duvarında yıkılmadan önce aslan resimleri bulunmaktaydı.Kaleye Namazgah Köyü üzerinden ulaşılabilir.
Behram Kale (Assos)
Behramkale denize hakim bir tepe üzerinde Midilli adasının karşısında kurulmuş, M.Ö. 4. YY ve daha eskilerden gelen bir mimari yapısı vardır.
Akropolis’ teki duvarlar ve kuleler Helenistik çağda inşa edilmiş olmasına rağmen, daha sonra Bizans ve Türk dönemlerinde tamir edilmiştir.Duvarların inşaa ediliş zamanlarındaki Akrapol şehirlerinin tüm görkemini gözler önüne sermektedir.
Assos’un örenleri 1881-1883 yıllarında J. T. Clarke’ın idaresi altında bulunan bir Amerikan arkeoloji heyeti tarafından incelenmiş ve kazılar yapılmıştır.Bu kazılardan çıkan eserlerin bazıları Louvre ve Boston müzelerine götürülmüştür.Bazı eserler de İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Truva Kalesi
Milattan önce 3200 yıllarında bugunkü hisarlık denilen mevkiide kurulmuş olan be kale şehir antik çağların en önde gelen kültür merkezlerinden olmuştur.
Çığrıdağı Kalesi (Neandria Kalesi)
Ezine İlçesine Bağlı Kayacık Köyü yakınında denizden 500 metre yükseklikteki Çığrı Dağı tepesine kurulmuştur. Arkaik ve klasik çağ mimarisinin en mükemmel bir dağ kentinde yer almaktadır.
Sapan Kalesi
Çan İlçesine bağlı Kocayayla-Dondurma Köyleri arasında eski bir Hellen kenti olan Karadağ Köyünün doğusundaki Sapan Tepe’dedir.Kalıntıları bulunmaktadır. Bu kalenin Roma döneminde yapıldığı, Osmanlı döneminde de kullanıldığı sanılmaktadır. İç kale duvarları arası yaklaşık 100 m. dış kale duvarları tepenin eteğini çevirmiş durumda. Her tarafta yıkık duvarlar, inşaattan çıkmış taşlar var. Kale defineciler tarafından talan edilmiş, tabiat olayları da kalenin kalıntılarını yok etmektedir.
Bozcaada Kalesi
Bozcaada’ya yaklaştıkça ilk gözünüze çarpan heybetli görüntüsüyle kalesi olur.Bu oldukça iyi korunmuş kalenin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminden beri kullanıldığı bilinmektedir.
Küçük Hisarlık Kalesi
Yenice İlçesine 15 km kadar Kuzeyde Sofular ile Karadoru köyleri arasınsa yüksek bir tepede kurulmuştır. Kalenin esas iskanının Helenistlik dönemine ait olduğu tehmin edilmektedir. Kale kalıntısı mevcuttur. Kalenin 8 tümlüsü bulunmaktadır.
Kilye Kalesi
Kale, Gelibolu-Eceabat asfaltında, Kabatepe yol sapağının 300m. kadar güneyindedir. Kilye Koyu’nun ve içeri doğru giden vadiyi korumak amacıyla inşa edilmiştir. Günümüze kaleye ait sadece bir kule kalıntısı ve sur duvarının çok az bir kısmı ulaşabilmiştir. Bu sebeple yapım tarihi belli değildir. Ancak günümüze ulaşabilen kalıntılara göre Bizans Dönemi’nde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Kilye Kalesi, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Çimpe Kalesi
Çimpe Kalesi Gelibolu İlçesi ile Bolayır arasında, Bolayır’a 1.5 Km mesafededir.Tarihte Çimpe, Çimbi, Cimbini, Cembini, Cibni, Çimen ve Çemenlik gibi adlarla anılmıştır. Çimpe Kalesi Gelibolu’nun 10-12 km dışında Kara Yokuş mevkiinde, yüksekçe bir tepenin üzerinde bulunmaktadır. Kalenin 4 km ilerisinde Marmara Denizi yönünde Namaztepe bulunmaktadır. Çimpe Kalesi Türklerin Rumelide ilk aldıkları kalenin adıdır.
Bigalı Kalesi
Bigalı Kalesi Rumeli yakasında Eceabat ilçesine 5 km uzaklıktadır. 3.Selim zamanında yapımına başlanmış olup 2. Mahmut döneminde tamamlanmıştır. Yapımında Sestos şehri malzemeleri kullanılmıştır. Kalenin asıl amacı kontrol olup harplere sahne olmamıştır. Bugün kendi kaderine terk edilen kale yıkık durumundadır.
Kale-i Hakaniye (Kumkale)
Kumkale 1659’da 4.Mehmet döneminde , Frenk Ahmet Paşa’nın Mimar Mustafa Ağa’ya yaptırdığı kale olup,Kale yapımı için gerekli para IV Murat tarafından karşılandığı için kaleye Kale – i Hakaniye ismi verilmiştir.
Kale 1915 Çanakkale savaşlarına sahne olmuştur. Karşısında bulunan Seddülbahir kalesi ile birlikte 19 – 25 şubattaki İngiliz ve Fransız donanmalarının saldırılarına kahramanca karşı koymuştur.
Seddülbahir Kalesi
Seddülbahir Kalesi, Venedikliler’in 1656 yılında Limni ve Bozcaada’yı işgal etmelerinden sonra savunma amacıyla 1659 yılında mimar Mustafa Ağa tarafından inşa edilmiştir. Kalenin kurulumu Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yapılmış, parasal destek ise IV. Mehmet’in annesi Valide Hatice Tarhan Sultan tarafından sağlanmıştır. Dikdörtgen biçimindeki kale iki seviyelidir.
Günümüzde kale, oldukça tahrip olmuş bir görünümdedir. Deniz tarafında dört silindirik köşe burcundan ikisi hala durmaktadır. Seddülbahir Kalesi, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Gelibolu Kalesi
Gelibolu Kalesi Evliya Çelebi’nin kayıtlarına göre “Gelibolu Kalesi Rumeli kıyısında altı köşeli bir kale olup dik ve kesik kayalar üzerine kurulmuştur. 70 kulesi, 1200 beden dişi vardır. Kale içinde 300 kadar tek katlı ve iki katlı asker evleri ve ayrıca kethüda, topçubaşı ve cebecibaşının konakları vardır.
Cephanelikleri, ambarları, su sarnıçları ile Hünkar Camii, Hünkar Hazinesi, imam ve müezzin evleri bulunmaktadır.Bizans imparatoru 1. Jüstinyen tarafından onarılan kaleden bugün yalnız bir burç görülmektedir.
Nara Kalesi
Nara Kalesi Eski Abydos şehrinin eteğine ( Abydos Şehri Çanakkale İl Merkezinin 6 Km. kuzeyinde bulunan Nara burnu ucunda kurulmuştur.) 3.Selim zamanında başlanılmış olup, 2. Mahmud devrinde tamamlanmıştır. Duvarlarında antik Abidos Kenti kalıntılarının kullanıldığı düşünülmektedir.
Boğazın savunması ve İstanbul’a giden gemilerin son kontrollerinin yapılması amacıyla inşa edilen Kale; cephane deposu, dış duvar ve gözetleme kulesi kısımlarından meydana gelmektedir. İç Kale; 9 m yarıçapında, 840 metrekare, 6 köşeli dairesel bir binadır. Duvar kalınlığı 2 m, yüksekliği 9 m’dir. Kalede bulunan 10 pencere, kapalı mazgal olarak ve gözetleme maksatları için kullanılmıştır. Kale duvarlarının kalın ve havalandırma sisteminin orijinal olması, burasının sığınak olarak da kullanıldığını göstermektedir.
Kale halen Çanakkale Boğaz Komutanlığına bağlı Deniz Birlikleri Komutanlığınca iskan edilmekte olup, iç kalenin durumu iyidir.
Çamburnu Kalesi
Çamburnu Kalesi,. Boğaz savunmasını güçlendirmek amacıyla 1807-1820 tarihleri arasında Padişah II. Mahmut tarafından yaptırılmıştır. Kaleye kuzeydoğu kısmında bulunan bir kapıdan girilmektedir. Günümüzde kalenin sur duvarlarının büyük bir kısmı, iç tarafta tonozlu bir yapı görülebilmektedir. Çamburnu kalesi, 1915 Çanakkale savaşlarında görevini yapmıştır. Çanakkale Muharebeleri sırasında 12.Tümen Hastanesi ve Güney Cephesi sıhhiye deposu olarak kullanılmıştır. Çamburnu Kalesi, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Atikhisar Kalesi (Kuş Kalesi=Gavurhisar)
Çanakkale’ye 10 Km. uzaklıkta Çan yolu üzerinde yüksek ve sarp bir tepenin üzerinde kurulmuştur. Osmanlı yapı tekniğini taşıyan gözetleme kuleleri, surlar ve sarnıçlar bulunmaktadır. Bugün sur ve kulelerin büyük bire kısmı ayaktadır. Halk dilinde buraya Gavurhisar’da denilmektedir.
Karabiga Kalesi (Pegai Kalesi)
Biga ilçesine Bağlı Karabiga Beldesindedir. İlkçağın son dönemleri mitolojisine göre Aftodit ‘in Dionysos ile olan aşkından gelen Priapus’un adını taşıdığı sanılmaktadır. Anadolu yakasındaki en büyük kalelerden biridir.
Akbaş Kalesi (Sestos Kalesi)
Kale, Bizans Dönemi’nde (İmparator Justinianus) yapılmıştır. Kalenin batısında Sestos antik yerleşmesinin bulunduğu höyük vardır. Kalenin önündeki liman, özellikle M.Ö. 5.yy.’da tahıl yükleme işlemlerinde önemli bir noktadır. Bu kale, daha sonra Osmanlılar’a hediye edilmiştir.
Günümüzde, çeşitli zamanlarda kale taşlarının başka yerlerde kullanılmış olması sonucu, oldukça yıkık bir vaziyettedir. Fakat günümüzde hala surların bir kısmı ayaktadır. Kalenin hemen doğusunda İslami bir tekke bulunmaktadır. Akbaş Kalesi, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Arkeolojik Sit Alanı” olarak tescil edilmiştir.
Çal Kalesi
Çanakkale İli Yenice İlçesi Çal Köyünün 150 metre kadar güneyindeki Kaletepe sırtının üstünde Çan ile Yenice ilçeleri arasındaki doğal geçide hakim bir alan üzerinde Helenistik döneme ait bir kale ve yerleşim alanı vardır.
Gelibolu Kalealtı Kalesi
Çanakkale İli Gelibolu İlçesi Kalealtı Köyün’de bulunan kale Cenevizler’den kalmıştır.Günümüzde kalıntıları bulunmaktadır.
Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.