Cahit Sıtkı Tarancı Kimdir? Hayatı, Eserleri
4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır’da dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı, 1956 tarihinde tedavi için gittiği Viyana (Avusturya)’da öldü. Asıl adı Hüseyin Cahit’tir. İlkokulu Diyarbakır’da tamamladı.
Haber Merkezi / İstanbul’a Saint Joseph Lisesi’nin orta kısmını bitirdi ve lise öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. İstanbul’da Mülkiye Mektebi’nde ve Yüksek Ticaret Okulu’nda okudu. Öğrenimini tamamlamak için Paris’te gitti. Paris Radyosu’nda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı. 2. Paylaşım Savaşı sırasında yurda döndü. Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Çalışma Bakanlığı’nda çevirmen olarak çalıştı. 1954 yılında felç geçirdi.
Fransız şairlerinden, özellikle Baudelaire ve Verlaine’den etkilenmiştir. Şiirlerinde ‘Sanat için sanat’ ilkesine bağlı kaldı. Vezin ve kafiyeden kopmadı, açık ve sade bir üslubu vardır. Hece ölçüsünün olanaklarını genişletti. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin, karışık ve şaşırtıcı değildir.
Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur. İçtenlik, yalınlık ve akıcı bir söyleyişin egemen olduğu; aşk, doğa sevgisi, geçmiş, ölüm, özlem, yalnızlık, yaşama sevinci gibi izleklerin işlendiği şiirlerinde şairanelikten ve şiirsellikten vazgeçmedi.
Eserleri;
Ömrümde Sükût (1933)
Otuz Beş Yaş (1946)
Düşten Güzel (1952)
Sonrası (1957, ölümünden sonra)
Bütün Şiirleri (1983) Otuz Beş Yaş Şiirleri, 1983, Hazırlayan Asım Bezirci, “Bütün Şiirleri” adıyla önce Varlık Yayınlarından daha sonra Can Yayınlarından çıkarken adı “Otuz Beş Yaş Bütün Şiirleri” diye değiştirilmiştir.
Peyami Safa Hayatı ve Eserleri (1940)
Ziya’ya Mektuplar (1957, ölümünden sonra)
Düzyazı;
Ziya’ya Mektuplar (1957 – Z.O. Saba’ya yazdığı mektuplar).
Sairin gazetelerde kalmış 22 öyküsünü Selahattin Öner toplamıştır: C.S. Tarancı’nın Hikâyeciliği ve Hikâyeleri (1976).
Ödülleri;
1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması
“Memleket isterim”
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
“Esmer güzeli yarim”
Bu meltemli geceler,
Su sesi, ayışığı,
Uzayan türküleri
Cırcır böceklerinin,
Bu cümbüş, bu muhabbet
Bu tatlı uykusuzluk,
Hep senin şerefine,
Esmer güzeli yarim…
“Dalgın ölü”
Dün güzel bir kadın geçti
Kabrimin yakınından.
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarını,
Gecemi altüst eden.
Söylesem inanmazsınız,
Kalkıp verecek oldum
Düşürünce mendilini;
Öldüğümü unutmuşum.