Türkiye – Bosna Hersek: 0 – 0

Türkiye, Rize’de oynanan hazırlık maçında Bosna-Hersek ile 0-0 berabere kaldı. Rize Yeni Şehir Stadyumu’nun ev sahipliği yaptığı karşılaşmayı Rusya Futbol Federasyonu’ndan Sergei Karasev yönetti.

Sergei Karasev’in yardımcılığını Igor Demeshko ve Alexey Lunev yaparken, karşılaşmanın dördüncü hakemi Halis Özkahya oldu. Türkiye, UEFA Uluslar Ligi’nde 14 Ekim Pazar günü Rusya ile karşı karşıya gelecek.

Stat: Rize Yeni Şehir

Hakemler: Sergei Karasev, Igor Demeshko , Alexey Lunev

Türkiye: Sinan Bolat, Şener Özbayraklı (Dk. 86 Mert Müldür), Kaan Ayhan (Dk. 82 Ertuğrul Ersoy), Çağlar Söyüncü, Ömer Bayram, Mahmut Tekdemir (Dk. 65 Yunus Mallı), Oğuzhan Özyakup (Dk 86 Berkay Özcan), Okay Yokuşlu, Cengiz Ünder (Dk. 80 Serdar Gürler), Hakan Çalhanoğlu, Enes Ünal (Dk.46 Cenk Tosun)

Yedekler: Serkan Kırıntılı, Gökhan Akkan, Hasan Ali Kaldırım, Serdar Aziz, Mehmet Zeki Çelik, Tarkan Serbest,

Bosna-Hersek: Ibrahim Šehić (Dk.46 Begović), Darko Todorović, Bojan Nastić, Ognjen Vranješ, Edin Višća (Dk.46 Milošević), Miralem Pjanić (Dk.46 Prcić), Edin Džeko (Dk.46 Bajić), Gojko Cimirot, Ervin Zukanovic, Rade Krunić (Dk. 81 Elvis Sarić), Goran Zakarić (Dk. 68 Kenan Kodro-Maksumić)

Yedekler:  Vedran Kjosevski, Eldar Čivić, Muhamed Bešić,  Haris Duljević, Toni Šunjić

Sarı Kart: Dk. 90’+1 Ognjen Vranješ

Paylaşın

Cumhurbaşkanlığı Kupası, Hatay Büyükşehir Belediye Spor’un

Geçtiğimiz sezonun lig şampiyonu Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı ile geçen sezon Türkiye Kupası’nda final oynayan Hatay Büyükşehir Belediyespor , 26. Cumhurbaşkanlığı Kupası mücadelesinde karşı karşıya geldi.

Karşılaşmayı 47-61 kazanan Hatay Büyükşehir Belediye Spor 26. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın sahibi oldu.

Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan Hatay Büyükşehir Belediyespor’a kupasını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve Adana Valisi Mahmut Demirtaş sundu.

Hatay Büyükşehir Belediyespor’a madalyalarını; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan takdim etti.

Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’na ise şilt ve madalyalarını TBF Başkan Vekili Mehmet Fatih Öztürk, TBF Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Beşok, Bahar Akgün ve Mehmet Serhan Antalyalı takdim etti.

Salon: Adana ASKİ Atatürk

Hakemler: Murat Ciner, Fatih Güler, Hüseyin Çelik

Fenerbahçe: Ayşe Cora 9, Birsel Vardarlı Demirmen 11, Vaughn 2, Verameyenka 4, Zandalasini 5, Pelin Derya Bilgiç, Tuğçe Canıtez 5, Sottana 8, Tilbe Şenyürek 3, Özge Yavaş

Hatay Büyükşehir Belediyespor: Paris 6, Cansu Köksal 7, Abdelkader 21, Merve Aydın 7, Johnson 11, Snytsina 9, İlsu Darıcıoğlu, Hülya Çoklar, Gizem Başaran

1. Periyot: 11-16
2. Periyot : 25-28
3. Periyot: 37-43

(Haber Kaos)

Paylaşın

Fenerbahçe – Beşiktaş Sompo Japan: 78-73

Fenerbahçe, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ilk hafta maçında Beşiktaş Sompo Japan’ı 78-73 mağlup etti.  Fenerbahçe, karşılaşmanın ilk yarısını 38-35 önde tamamladı.

İlk çeyreği 18-16 Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle geçilen karşılaşmanın ilk yarısı 38-35 Fenerbahçe’nin avantajıyla bitti.

Son on dakikalık dilime 61-58 üstün giren Fenerbahçe, karşılaşmayı 78-73 galip bitirdi.

Çeyrek Skorları:

1. Çeyrek: 18-16 (Fenerbahçe)
2. Çeyrek: 20-19 (Fenerbahçe)
3. Çeyrek: 23-23
4. Çeyrek: 17-15 (Fenerbahçe)

Zeljko Obradovic: Oyuncularımın gösterdiği reaksiyon çok iyiydi

Fenerbahçe Başantrenörü Zeljko Obradovic, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Çok zor bir maçtı. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Maç maç ilerleyip neleri değiştirmemiz gerektiğini görmemiz gerekiyor. Oyuncularımın reaksiyonu çok iyiydi, çok pozitifti ve çok iyi davrandılar. Bundan dolayı da çok mutluyum.” ifadelerini kullandı.

Dusko Ivanovic: Doğru zamanda doğru hamleler yapmalıydık

Beşiktaş Başantrenörü Dusko Ivanovic ise karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Rakibi tebrik ediyorum. Oyunun bazı anlarında dikkatli olsaydık ve fırsatları iyi değerlendirseydik maç bize dönerdi. Doğru zamanda doğru hamleler yapmalıydık.” dedi.

Sinan Güler: Kazanmak önemliydi

Fenerbahçe’nin önemli oyuncularından Sinan Güler, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “İlk maçı kazanmak ve istediğimiz oyunu sahaya yansıtmak önemli. Tabi ki hatalarımız da oluyor ancak önümüzde uzun bir maraton var. Derbi maçını kazanmak, sezona moralsiz başladığımız Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı sonrasında dönüşüm ve motivasyon sağlama adına önemliydi.” dedi.

Kostas Sloukas: Çalışmalarımızın karşılığını aldık

“Takımımız için sıkı çalışmak ve agresif olmak önemli ve biz bunun için çalıştık. Bugün de bunu uyguladık.” diyen Fenerbahçe’li Kostas Sloukas, “İlk maç ve ilk galibiyet önemli. Beşiktaş gerçekten iyi bir takım. Sezonun ilk maçı her zaman zordur. Bazı problemlerimiz vardı. Efes’e karşı zorlu bir sınav verdik ve kaybettik ama bugün kazandık. Takımımız için sıkı çalışmak ve agresif olmak önemli ve biz bunun için çalıştık. Bugün de bunu uyguladık.” şeklinde konuştuk.

Kenan Sipahi: İyi yolda olduğumuzu düşünüyorum

Beşiktaş’lı Kenan Sipahi ise karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Çalıştığımız birçok şeyi sahada ortaya koyduk. Bazı pozisyonlarda şanssızlık yaşadık. Kazanabilirdik. İyi mücadele ettik. Yapılanma dönemimdeyiz. İyi yolda olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.

(Haber Kaos)

 

Paylaşın

Galatasaray, Porto’ya Boyun Eğdi: 1 – 0

Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi D Grubu ikinci haftasında deplasmanda karşılaştığı Porto’ya Marega’nın 49 dakikada kaydettiği golle 1 – 0 yenildi.

Portekiz temsilcisi Porto, bu galibiyetle gruptaki puanını 4’e yükseltirken, Galatasaray 3 puanda kaldı.

Grubun diğer karşılaşmasında Schalke, Lokomotiv Moscova’yı 1  – 0 mağlup etti. Schalke, bu galibiyetle puanını 4’e yükseltirken, Lokomotiv Moscova henüz puan alamadı.

Grupta puan sıralaması ise, Porto 4, Schalke 4, Galatasaray 3, Lokomotiv Moscova 0, şeklinde oldu.

Karşılaşma sonrası açıklama yapan  Fatih Terim, “Şampiyonlar Ligi’ne yakışacak bir oyun oynadık. Sayısal olarak olmasa da mevki olarak eksiklerimiz vardı. Dolayısıyla kaybettik” dedi.

(Haber Kaos)

 

 

Paylaşın

Son 9 Ayda 78 Bin 944 İş Yeri Kapandı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yılın ilk 9 aylık döneminde 78 bin 944 iş yerinin kapandığını belirtti.

2018’in ilk 9 aylık döneminde 2017’nin aynı dönemine göre kapanan iş yeri sayısının yüzde 12.12 arttığını vurgulayan Palandöken, Eylül sonu itibariyle Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı 1 milyon 738 bin 12 esnaf ve sanatkar olduğunu söyledi.

Yazılı açıklama yapan Palandöken, ‘Son zamanlarda yaşanan ekonomik daralma, esnaf ve sanatkarların iş yeri kapanışlarına yansıdı. Yılın ilk 9 aylık döneminde iş yeri kapanışları artarken açılışlar sınırlı kaldı’ diye konuştu.

Açıklamasında, bu yılın Ocak ayından Eylül sonuna kadar açılışı yapılan iş yerleri hakkında da bilgi veren Palandöken, ‘İlk 9 ayda en fazla açılışı yapılan meslek, 17 bin 111 ile büfe, bakkal ve market işletmeciliği oldu. Ardından 15 bin 265 ile lokantacılık faaliyetleri, 9 bin 831 ile kahvehane, kıraathane ve çay ocağı işletmeciliği, 7 bin 545 ile servis aracı işletmeciliği, 7 bin 293 ile şehirlerarası yük taşımacılığı ve 6 bin 514 ile pazarcılık faaliyetleri en çok açılışı yapılan meslek kollarında başı çekti’ diye söyledi.

Yıllık enflasyon yüzde 24.52

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayı enflasyon rakamlarını açıklamış. Eylül enflasyonu aylık bazda yüzde 6.30 oranında artış göstermişti. Yıllık enflasyon ise yüzde 17.90’dan yüzde 24.52’ye yükselmişti.

Paylaşın

CHP’li Adıgüzel: Suriyeliler Kayıt Dışı Çalışmaya Devam Ediyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin çalışma koşullarını Meclis’e taşıdı. Adıgüzel, Resmi istatistiklere göre Türkiye’de 21 Eylül itibariyle 3,564,919 Suriyelinin bulunduğunu söyledi.

Adıgüzel, “Geçici koruma statüsü altındaki Suriyelilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve kayıt dışı istihdam ile mücadele etmek amacıyla 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan yabancılara çalışma iznine başvuru hakkı tanınmıştı. Ancak aradan geçen 3 yıla yakın zamana rağmen Suriyelilerin büyük bir bölümü kayıt dışı şekilde ve iş sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atan ağır sömürü koşullarında çalışmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.

Adıgüzel önergede şu ifadelere yer verdi:

“Bilindiği üzere, Ocak 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla ‘Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’ ile Türkiye’de bulunan Suriyelilere belirli koşullar altında çalışma izni tanınmıştı. Ancak çıkarılan yönetmeliğin kayıt dışılıkla mücadelede etkili olmadığı ortada. Suriyelilerin özellikle tarım, inşaat ve tekstil gibi sektörlerde kayıt dışı, güvencesiz, düşük ücretli ve sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlandığı bugün bilinen bir Türkiye gerçeği. Milyonlarca Suriyeliye kapıları açmakla övünen iktidar ise, bu gerçeği görmezden gelmeye, düşük ücretli kayıt dışı istihdama göz yummaya devam ediyor.”

“250 Kişiyle Başlayan Göç Dalgası, Bugün 3,5 Milyonu Geçti”

Öte yandan, Suriyelilerin Türkiye’deki istihdam piyasasına etkisinin kayıt dışılıkla sınırlı olmadığına dikkat çeken Adıgüzel, “2011 yılında 250 kişiyle başlayan göç dalgası, bugün 3,5 milyonu geçmiş durumda. Buna ek olarak, Türkiye’de kayıt dışı bulunan Suriyelileri eklediğimizde bu sayının 4 milyona yaklaştığını görüyoruz. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 21 Eylül itibariyle, İstanbul’da 561.119, Şanlıurfa’da 468.983, Hatay’da 438.108, Gaziantep’de 399.026, Adana’da 225.220, Mersin’de 206.948 kayıtlı Suriyeli mevcut. Yalnızca Kilis’te nüfusun yüzde 93’ü Suriyeliler’den oluşuyor. Suriyelilerin Türkiye’de illere göre dağılımına bakıldığında İstanbul’un ardından Güney bölgemizdeki sınır illerinin büyük bir nüfusa ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Özellikle bu illerde Suriyelilerin yerli istihdam piyasasına yönelik; ücretlerin düşmesi, yerli iş gücünün işsiz kalması gibi olumsuz etkilerine birebir şahit oluyoruz. Buna karşın iktidarın, 2011’den beri bu yana devam eden krize bir çözüm üretemediği ortadadır” dedi.

Adıgüzel soru önergesinde şu sorulara yer verdi:

-Türkiye’de kayıt dışı çalışan tahmini Suriyeli sayısı kaçtır?
– Bakanlar Kurulu’nun 11.01.2016 tarihli ve 2016/8375 sayılı kararının yürürlüğe girmesinden bugüne, kaç kişi çalışma iznine başvurmuştur? Kaç kişiye çalışma izni verilmiştir? Reddedilen çalışma izni başvurularının reddedilme gerekçeleri nelerdir?
-Verilen izinlerin, yaş, cinsiyet, eğitim, il ve mesleklere göre dağılımı nasıldır?
-Söz konusu düzenlemenin, kayıt dışılık ve emek sömürüsü ile mücadelede yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Paylaşın

CHP’li Ağbaba: OHAL Bitti, Komisyonu Kaldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamudan ihraçlardaki mağduriyetleri gidermek için kurulan ‘OHAL Komisyonu’ hakkında açıklamada bulundu.

Ağbaba, “OHAL bitti yıkıcı etkileri devam ediyor. 4 ay sonra görev süresi dolacak OHAL Komisyonun önünde 88 bin dosya bekliyor. Her 15 kişiden 14’ünün başvurusu reddediliyor. Bu şartlarda adalet beklemek saflık olur” dedi.

OHAL’in ilan edilmesinden yaklaşık 6 ay sonra 23 Ocak 2017 tarihinde kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, 22 Mayıs 2017 tarihinde dosyaları incelemeye başladı. Komisyon KHK’lerde adı geçen ve başta ihraç edilenler olmak üzere kamu çalışanlarının başvurularını incelemeyi sürdürüyor. OHAL İnceleme Komisyonun son açıkladığı verilere göre 118 bin 660 başvurudan 30 bin dosyanın incelendiği, bin 900 kişinin göreve iade edildiği, 28 bin 100 dosyanın reddedildiği, 88 bin 660 müracaatın incelenmesine devam edildiği belirtilmişti.

“OHAL komisyonunun kendisi OHAL kadar mağduriyet yaratmaktadı”

Haksız hukuksuz yere kamudan ihraç edildiklerini söyleyen yüz bini aşkın insanın hayalleri ile oynamanın kimsenin hakkı olmadığını belirten Ağbaba, “OHAL komisyonunun kendisi OHAL kadar mağduriyet yaratmaktadır. AKP Hükümeti binlerce kişinin AİHM’e başvuru yapacağını bildiği için bu komisyonu mağdurların iç hukuk yollarını tüketmesini engellemek için kurduğu bir gerçektir. Süreç uzadıkça mağduriyetler de artmakta, geri dönüşü olmayan yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Bu şartlarda adalet beklemek saflık olur”

“OHAL bitti yıkıcı etkileri devam ediyor” diyen Ağbaba, 4 ay sonra görev süresi dolacak OHAL Komisyonun önünde 88 bin dosya bekliyor.Bu gidişle komisyonun görev süresi defalarca uzatılacak. 2 yılda her 4 dosyadan biri incelendi. Her 15 kişiden 14’ünün başvurusu reddedildi. Bu şartlarda adalet beklemek saflık olur.”dedi.

“Kağnı hızında ilerleyen bu süreç…”

Ağbaba, OHAL Komisyonunun ağzından kerpetenle laf alındığını belirterek, alınan kararlar sadece başvurulan kişilere gönderiliyor. Kabul veya ret kararlarının nasıl verildiğini, hangi kriterlere göre değerlendirildiğini ne mağdurlar ne de avukatları göremiyor. Uzmanlar başvurusu reddedilenlerin önünde idari yargı, istinaf, Danıştay, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi uzun bir yargı yolu olduğunu, en son ihraç edilen kişinin AİHM’ye kadar önünde en az 10 yıl olduğunu belirtiyor. Kağnı hızında ilerleyen bu süreç zaten hukuksuz olan binlerce ihraç mağdurları ve ailelerinin hukuka inançlarının yitirilmesine sebep oldu” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

CHP’den Enflasyon Rakamları Üzerinden İktidara Sert Eleştiriler

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, açıklanan eylül ayı enflasyon rakamları üzerinden iktidara sert eleştiriler yöneltti.

Öztrak, açıklamasında, “Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 45, tüketici fiyatlarında artış yüzde 24,5 iken bu işi zabıtaya havale ederek düzeltemezsiniz. Bir an önce ekonomide kötü gidişi durduracak önlemleri almanız lazım.” dedi.

Sadece bir aylık fiyat artışının tüketici fiyatlarında yüzde 6,3 olduğunu vurgulayan Öztrak, “Sene başından bu yana gerçekleşen enflasyon ise yüzde 19,37 oldu. Yıllık tüketici enflasyonu ise yüzde 24,5 olmuş. Bütün bu rakamlar son 15 yılın istisnasız hepsi rekoru.” ifadesini kullandı.

Üretici fiyatlarında ise durumun çok daha vahim olduğunu anlatan Öztrak, üretici fiyatlarında bir aylık artışın yüzde 10,9 oranında gerçekleştiğini bildirdi.

Faik Öztrak, şöyle devam etti:

“2002’de AKP iş başına geldiğinde üretici enflasyonu yüzde 30,8’di. Hazine ve Maliye Bakanı olan damat, ‘En kötüsü geride kaldı diyor.’ Dün de kayınpederi diyordu. İkisi de ağız birliği etmiş gibi ‘en zorunu geride bıraktık’ diyor ama burada yüzde 46’lık üretici fiyat artışı, yüzde 25’lik tüketici fiyat artışı daha turpun büyüğünün heybede olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Bütün bu rakamlara baktığınız zaman hep beraber şunu düşünmemiz lazım, bu fiyat artışının karşısında emeklinin, memurun, asgari ücretlinin, işçinin satın alma gücü ne oldu? Şunu açıkça ifade etmek isterim ki; bu iktidar maalesef ekonomiyi yönetemiyor.Aslında baştan itibaren yönetemedi. Dün bakıyorum Sayın Erdoğan Meclis’te çıkmış diyor ki ‘tarih bizi öyle bir noktaya getirdi ki ülkemizin kaderiyle partimizin kaderini birleştirdi. Allah korusun AK Parti’nin yıkılması Türkiye için felaket olacak.’ Bu ne demek? Partiler ülkenin hizmetindedir, hizmet ederler gelirler, giderler. Bu ülkenin kaderini bir partinin kaderine bağlamak, bu ne cürettir. Kendilerini ne sanıyorlar. Bugüne kadar ekonomiyi yönetememelerine rağmen, hukuk devletinin yıpranmasına rağmen, bugün bu ülke hala ayaktadır, yarın da öbür gün de ayakta kalacaktır.”

“Türkiye’nin sıkıntıları her gün biraz daha artacak”

Ekonominin bu noktaya gelmesinin arkasında “beka üzerinden siyaset yapmanın” geldiğini belirten Faik Öztrak, “Türkiye’nin bu beka sorunu, işin hala ciddiyetinin farkında olmayan bu kadrolardadır. Bu kadrolar değişmedikçe Türkiye’nin sıkıntıları her gün biraz daha artacaktır.” ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, “McKinsey, Türkiye’de sadece danışmanlık yapacak.” dediğini aktaran Öztrak, Albayrak’ın New York’ta yatırımcılara ise “Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. Bu ofis tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek.” dediğini ifade etti.

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı enflasyon rakamlarının olağanüstü yüksek olduğunu tekrarlayan Faik Öztrak, bu rakamların faizlerin ve hayat pahalılığın daha da artacağını gösterdiğini belirtti.

Öztrak, şunları söyledi:

“Bütün bunlar yaşanırken iktidar çıkıp bu işin sorumluları kendileri değilmiş gibi çıkıp zabıtaları, Ticaret Bakanlığını göreve davet ediyor. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 45, tüketici fiyatlarında artış yüzde 24,5 iken bu işi zabıtaya havale ederek düzeltemezsiniz. Bir an önce ekonomide kötü gidişi durduracak önlemleri almanız lazım. Bu işi aspirin tedavisi ile geçirebilmemiz mümkün değildir. Sayın Erdoğan bir önce zabıtaları elektrik kurumuna ve BOTAŞ’a göndermeli, oradaki fiyatlara müdahale etmeli. Son üç ayda iki kurum da tüketiciye ulaşan fiyatlarda yüzde 30 artış yaptı. Küresel sermayenin dibe vurduğu bir ortamda ekonomiyi yönetmeyi bilmiyorlar. Bunu bilmedikleri için de beka gibi hamasi konuların arkasına sığınıyorlar. Bir an önce gerekli önlemler alınmalıdır. Bu enflasyon rakamlarına göre milletin gelirleri ayarlanmalıdır. Bu iktidarın ekonomiyi yönetemediği bu rakamlarla açık seçik ortaya çıkmıştır. Bu konuya TBMM derhal el koymalıdır. Bütün partileri bir araya getirmek suretiyle, Türkiye’de iş yapacak, CHP’nin de bundan önce açıkladığı 13 maddelik çözüm önerilerini de dikkate alacak bir programı, bir çözümü ortaya koymak gerekiyor. Aksi takdirde bu sıkıntının altından milletimiz zor kalkacaktır.”

Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Faik Öztrak’a, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in dün McKinsey şirketiyle ilgili bir değerlendirmesi sırasında CHP’ye yönelik sözleri anımsatıldı.

Öztrak, “CHP’nin yurt dışından danışmanlık alma gibi bir ihtiyacı yoktur. CHP, sosyal demokrat parti nasıl olur, her gün bunun en iyi örneklerini ortaya koymaktadır.” dedi.

Bakan Albayrak’ın, McKinsey firmasıyla ilgili sözlerine tekrar değinen Öztrak, hükümetin uluslararası piyasada kredibilitesinin kalmadığını gördüğünü ve uluslararası tanınırlığı olan bir firmanın kredibilitesinin arkasına sığındığını ileri sürdü.

“Türkiye çok ciddi bir kriz yaşamaktadır”

Faik Öztrak, TBMM’ye yaptığı çağrının sorulması üzerine de bu görevin TBMM Başkanı’na düştüğünü belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, “Türkiye çok ciddi bir kriz yaşamaktadır. Bu krizin atlatılması için bir geniş mutabakatın, milli mutabakatın sağlanması gerekir. Ancak bu mutabakatı sağlayan bir program Türkiye’de yatırım yapacakların güvenini sağlayabilir.” dedi.

Faiz Öztrak, İşsizlik Fonu’ndan üç kamu bankasına para aktarıldığı iddialarına yönelik soru üzerine, “Burada yapılan operasyon şudur; bu bankalarda ciddi borçlar var ve geri dönmüyor ve bu nedenle bu bankalarda bir takım yeniden sermayelendirme ihtiyacı ortaya çıkmış. Benim anladığım; işsizlik fonu bu bankalara kağıt vermek suretiyle, kendi elindeki hazine kağıtlarıyla, bankanın sermaye benzer kağıtlarını değiştirmek suretiyle ortak olmuş. İddialar var ama daha ne yapıldığına ilişkin derli toplu bir açıklama yok… Şimdi bu özel kesimin borcu hazine kağıtlarıyla değişiyor, ne oluyor? Bizlerin, milletin borcu olmaya başlıyor. Bu son derece tehlikeli gidiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

Öztrak, CHP’nin HDP ile bir ittifak yapıp yapmayacağına yönelik soru üzerine de CHP’nin sürekli başka partilerle ittifak iddialarının gündeme getirilmesini anlamakta zorluk çektiğini aktardı.

Faik Öztrak, “Biz mahalli idare seçimlerinde en yüksek oyu alacak, en kaliteli hizmeti verebilecek adayları bularak herkesin oyuna talibiz. Biz, CHP kadrolarının bu büyük mutabakatı sağlayabileceğini düşünüyoruz.” dedi.

Paylaşın

HDP’den Enflasyon Açıklaması: Gelir Dağılımında Adaletsizliği Derinleştirecek

Halkların Demoktatik Partisi (HDP) Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, TÜİK’in açıkladığı eylül ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

“Açıklanan enflasyon verisi AKP’nin 2 gün önceki “En zoru geride kaldı” açıklamalarını maalesef yalanlıyor” değerlendirmesinde bulunan Kubilay, “Tüketici enflasyonu endeksi (TÜFE) ve üretici enflasyonu endeksindeki (Yİ-ÜFE) aylık artışların pek çok ülkenin yıllık artışlarından daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Özellikle tarım alanındaki daralmanın gıda enflasyonuna etkileri ülkede açlık ve yoksulluk sınırını yükseltiyor” ifadelerini kullandı.

“Hayat pahalılığı açıklanan enflasyon oranından daha yüksek seyrediyor. Enflasyon halkın çok az kullandığı kalemleri de içerdiğinden gerçekte yoksul emekçilerin yaşadığı gelir kaybını daha düşük gösteriyor” diyen Kubilay, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Enflasyondaki hızlı artış ücretlerdeki düşüşün de habercisidir. Aralık ayı içerisinde netleştirilecek olan asgari ücretin en az TÜFE ve ÜFE yıllık oranının toplamının yarısı kadar yapılması zorunludur. Ayrıca 2018 yılında yapılan yüzde 14’lük zammın neden olduğu yaklaşık yüzde 10’luk enflasyon farkı da yansıtılmalıdır.

AKP neo-liberal birikim stratejisiyle dev bir şantiyeye çevrilen Türkiye’de, nerdeyse tarım alanı bırakmadı. Tarımsal üretim uluslararası firmalara terk edildi. Tarımsal üretim piyasalarının denetimi yapılmadığı için, hem tarım tekellerinin ürünleri düşük fiyatlarla üreticiden alarak tüketicilere yüksek fiyattan satışına izin verildi, hem de yaşanan üretim anarşisinde çok sayıda aracı çıkarak fiyatları yükseltti.

“AKP, KOBİ’leri krizin etkilerine terk etmiştir”

Özellikle düşük gelirliler, işsizler ve sabit ücretliler doğalgaz, elektrik, ulaşım ve temel gıda maddelerine son aylarda üst üste gelen zamlardan daha çok etkileniyor. ÜFE’de ise elektrik ve gaz fiyatlarında yüzde 70’leri aşan artış, firmalarda maliyetin yükselmesine ve sonraki dönemlere yansıtılmak üzere yeni fiyat artışlarına neden olacaktır.

Hakkını arayan işçileri tutuklayan AKP iktidarı, firmalarını bu krize karşı korumaya çalışan işverenleri ise “hainlikle” suçluyor. Yandaş tekellerini çeşitli teşvik ve vergi oyunları ile koruyan AKP, KOBİ’leri krizin etkilerine terk etmiştir. Son bir ay içerisinde kaç firmanın iflas ettiği, konkordato ilan ettiği, borçlarını yapılandırdığı kamuoyuna açıklanmıyor.

“Türkiye’nin normalleşmeye, demokrasiye ve barışa, dayanışmaya ihtiyacı vardır”

3 yıllık Yeni Ekonomi Programı (YEP) daha ayı tamamlamadan kadük kaldı. AKP ekonomide değil 3 yılı 3 haftayı bile öngöremiyor. Türkiye ekonomisi AKP’ye ve IMF taklidi yapılara bırakılamayacak kadar zor günlerden geçiyor. Günde 1.8 milyondan fazla para harcayan Saray iktidarından, halkı krizden koruyacak politikalar üretmesi beklenemez.

Halkı enflasyon ve hayat pahalılığından koruyacak; tekel karşıtı, üretici ve tüketici arasındaki aracıları ortadan kaldıran yeni üretim modellerine ihtiyaç vardır. Türkiye’nin normalleşmeye, demokrasiye ve barışa, dayanışmaya ihtiyacı vardır. İstihdam yaratan demokratik bir büyüme modeline, üretim ve tüketim kooperatiflerine, yerel yönetimleri güçlendirmeye ihtiyacı var. HDP’nin “Krizden Çıkış Programı” tam da bütün bu ihtiyaçlara karşılık olarak geliştirilmiş bir toplumsal ekonomi modeli önermektedir.”

Paylaşın

Enflasyon Yüzde 24.52’le Son 15 Yılın Zirvesini Gördü

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre; yıllık enflasyon yüzde 24.52’ye ulaşarak 15 yılın zirvesini gördü.

TÜİK, eylül ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Eylül enflasyonu aylık bazda yüzde 6.30 oranında artış gösterdi. Beklenti yüzde 3.46 artacağı yönündeydi.

Yıllık enflasyon ise yüzde 17.90’dan yüzde 24.52’ye yükseldi. Üretici fiyatları aylık bazda yüzde 10.88 artarken, yıllık Yİ-ÜFE yüzde 46.15 oldu.

TÜİK’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %6,30 arttı

TÜFE’de (2003=100) 2018 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %6,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,37, bir önceki yılın aynı ayına göre %24,52 ve on iki aylık ortalamalara göre %13,75 artış gerçekleşti.

Aylık en yüksek artış %11,41 ile ev eşyası grubunda oldu

Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Eylül ayında endekste yer alan gruplardan, ulaştırmada %9,15, çeşitli mal ve hizmetlerde %7,42, eğlence ve kültürde %6,62 ve gıda ve alkolsüz içeceklerde %6,40 artış gerçekleşti.

Aylık en az artış gösteren grup %0,07 ile alkollü içecekler ve tütün oldu

Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Eylül ayında endekste düşüş gösteren grup olmadı. Ana harcama gruplardan alkollü içecekler ve tütün %0,07 ile en az artış gösteren grup oldu.

Yıllık en fazla artış %37,28 ile ev eşyası grubunda gerçekleşti

TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre ulaştırma %36,61, çeşitli mal ve hizmetler %30,61, gıda ve alkolsüz içecekler %27,70 ve konut %21,84 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

Aylık en yüksek artış %8,12 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis)’de oldu

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey’de bulunan 26 bölge içinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre en yüksek artış %22,88 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %28,30 ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane) bölgesinde ve on iki aylık ortalamalara göre en yüksek artış %15,32 ile TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde gerçekleşti.

Eylül 2018’de endekste kapsanan 407 maddeden; 50 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 339 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 18 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Paylaşın