Kırşehir: Şeyh Edebali Camii

Kırşehir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Şeyh Edebali Camii; Kırşehir’in Mucur İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır. Kayseri – Kırşehir yolu üzerindedir.

1208 yılında Kırşehir ili Mucur ilçesi İnaç Köyü’nde doğan Şeyh Edebali, Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in kayınbabasıdır. Asıl adı Mustafa’dır.

Künyesi, İmadüddin Mustafa b. İbrahim b. İnac el- Kırşehri’dir. İlk öğrenimini Kırşehir’de yaptıktan sonra Şam’a gitmiştir. Hadis, fıkıh, tefsir, Kur’an ve tasavvuf konularında eğitimini tamamladıktan sonra Kırşehir’e dönmüştür.

Bilecik’te zaviye kurmuştur. 1348 yılında 125 yaşında vefat etmiştir. Türbesi Bilecik’tedir. Osmanlı Devleti’nin maddi kurucusu Osman Gazi ise manevi kurucusu Şeyh Edebali idi.

Onun Osman Gazi’ye vasiyeti ve Osman Gazi’nin oğlu Orhan Gazi’ye vasiyeti, Osmanlı Devleti’nin mayasını oluşturan Ahilik felsefesinin güzel bir ifadesidir. Ahi lideri olan Şeyh Edebali, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin ilk kadısı ve müftüsüdür.

Kırşehir’in kısa tarihi

Tarihçiler, Kırşehir adının eski çağlarda “Parnassos” yada “Makissos” olduğu üzerinde durmaktadırlar. Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva” ülkesi denilmekte idi. Roma ve Bizans döneminde ise “Kapodakya” olarak tanımlanmıştır. Kırşehir tarihte yeniden canlanışını Anadolu Selçuklularına borçludur. Özellikle XI. Yüzyıldan sonra Kırşehir’in ilim ve güzel sanatlar dalında büyük bir ağırlığı olduğu gözlenmiştir.

Selçuklular döneminde Kırşehir’in adı Gülşehir olarak geçmektedir. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar tamamıyla Anadolu’ya hakim oldular. Bu dönemde Kırşehir’e vali olarak atanan Cacaoğlu Nureddin Moğallara karşı barışçı bir siyaset güderek Kırşehir’i bayındır bir duruma getirmiştir.

Bu dönemde Kırşehir Türk Kültür Merkezlerinin en önemlilerinden biri haline gelmiş olup, Aşık Paşa, Caca Bey, Ahi Evran, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri, Hacı Bektaş Veli gibi Türk İslam şair, düşünür ve mutasavvıfları yetiştirmiştir. Taptuk Emre ve Yunus Emre’ninde Kırşehir ve çevresinde yaşadığı göz önüne alınırsa bu gönül erenlerinin Moğol istilasına karşı koyarak Türklüğün Anadolu ya yerleşmesini sağladıklarını görmekteyiz.

Daha sonra Kırşehir çeşitli beyliklerin egemenliği altında sık sık el değiştirmiştir. Son olarak Kırşehir II. Murat zamanında tam ve kesin olarak Osmanlılar yönetimine girmiştir. Kırşehir XIX. yüzyılın ortalarında önemini yitirmiş yollar üzerinde küçük bir durak yeri olmuştur. Konya eyaletine bağlı olan bir sancak olan Kırşehir XIX. Yüzyılın ikinci yarısında önce Konya vilayeti Niğde sancağına bağlı bir kaza, sonrada Ankara vilayetine bağlı bir sancak durumuna, 1921 yılında bağımsız bir sancak durumuna getirildi.

Daha önceleri bir çok kahraman yetiştiren Orta Anadolu’nun bu güzel beldesi Kurtuluş Savaşı’nda da kendisine düşen görevi yapmış 210 şehit ve 87 gaziyle bunu kanıtlamıştır. Kırşehir 1921’de bağımsız mutasarrıflık haline gelmiştir. Cumhuriyet döneminde ilk merkezi olmuştur. 1924’de Kırşehir’e Avanos, Çiçekdağı, Hacıbektaş ve Mucur bağlanmıştır. 1944’de Kaman’da ilçe haline gelince, Kırşehir’in ilçe sayısı beş olmuştur.

20 Temmuz 1954 tarih ve 6429 sayılı kanun, Nevşehir’i il, Kırşehir’i de ona bağlı ilçe haline getirmiştir. Çiçekdağı Yozgat’a, Kaman Ankara’ya, Hacıbektaş, Avanos ve Mucur ise Nevşehir’e bağlanmıştır. 1 Temmuz 1957 ‘de çıkarılan 7001 sayılı kanunla Kırşehir yeniden il olmuştur. Bu yeni düzenlemede Kırşehir’e Çiçekdağı, Kaman ve Mucur bağlanmıştır. Hacıbektaş ve Avanos ise Nevşehir’e dahil edilmiştir. Akpınar ( 1990 ) yılında Kırşehir’in yeni ilçeleri olmuştur. Halen Kırşehir’e bağlı altı ilçe vardır.

Paylaşın

Lepe Yemeği, Malzemeleri, Hazırlanışı

Lepe yemeği, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Hazırlanışı: 2 ölçü kaynayan süte (koyun sütü tercih edilir) 1 ölçü bulgur ve yeteri kadar tuz ilave edilip pişirilir. Üstüne bol acıbiber ilave edilerek yenilir. (isteğe göre yeşil biber, patlıcan, domates eklenebilir)

Paylaşın

Çirleme, Malzemeleri, Hazırlanışı

Çirleme, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

Yarım kg nohut (akşam tuzlu suda ıslatılmalı)
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 kg çekirdekli kuru kayısı (yoksa çekirdeksiz kayısı da olur) (haşlanmış)
1 su bardağı pekmez
2 kaşık tereyağı
1 kg kuşbaşı et
Tuz, pul biber

Hazırlanışı:

Kayısı kurusu az su ile ateşte şişirilir. Tencereye tereyağı konulur ve eritilir. Bir tatlı kaşığı salça ilave edilerek kavrulur ve et ilave edilerek parpulanır. Akşamdan ıslatılmış nohut ilave edilerek pişirilir.

Daha sonra kuru kayısı baharat, tuz, pekmez yeteri kadar su ilave edilerek bir taşım kaynatılır üzerine eritilmiş tereyağı dökülür ve servis edilir. Piştikten sonra sıcak servis yapılır.

Paylaşın

Kırşehir: Ahmedi Gülşehri Türbesi

Kırşehir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Ahmedi Gülşehri Türbesi; Kırşehir’in Merkez İlçesi, Ahievran Mahallesi, Ahmedi Gülşehri Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Gülşehri, XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. 1250 yılında doğmuştur. Ancak hayatı hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Felekname ve Mantıku’t-tayr adlı eserlerinde kendisine “Gülşehri” adını vermiştir.

Ömrünü Kırşehir’de geçirdiği ve tekke sahibi bir şeyh olduğu bilinmektedir. İslami ve edebi bilgiler yanında fen bilimlerine de sahiptir. Ayrıca hafız olduğunu Felekname adlı eserinde

belirtmiştir. Türk edebiyatında ilk hikâye yazarı, Türk tercüme edebiyatında ilk hikâye tercüme eden şair, Türk fabl edebiyatında Anadolu’daki  ilk şair ve yazar, ahilik hakkında bilgi veren ilk eserin yazarı olarak karşımıza çıkan Gülşehri için en önemli husus, Türkçe’ye verdiği önemdir.

İlk eserini Farsça yazan şairde daha sonra Türkçe şuuru önem kazanmıştır. O, Mantıku’t-tayr adlı eserini Türkçe yazmıştır. Böylece Anadolu’da Türkçecilik cereyanını başlatan ve Türkçeyi hiç bırakmamak kaydıyla sahip çıkan ilk şair de Gülşehri olmuştur.

Kırşehir’in kısa tarihi

Tarihçiler, Kırşehir adının eski çağlarda “Parnassos” yada “Makissos” olduğu üzerinde durmaktadırlar. Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva” ülkesi denilmekte idi. Roma ve Bizans döneminde ise “Kapodakya” olarak tanımlanmıştır. Kırşehir tarihte yeniden canlanışını Anadolu Selçuklularına borçludur. Özellikle XI. Yüzyıldan sonra Kırşehir’in ilim ve güzel sanatlar dalında büyük bir ağırlığı olduğu gözlenmiştir.

Selçuklular döneminde Kırşehir’in adı Gülşehir olarak geçmektedir. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar tamamıyla Anadolu’ya hakim oldular. Bu dönemde Kırşehir’e vali olarak atanan Cacaoğlu Nureddin Moğallara karşı barışçı bir siyaset güderek Kırşehir’i bayındır bir duruma getirmiştir.

Bu dönemde Kırşehir Türk Kültür Merkezlerinin en önemlilerinden biri haline gelmiş olup, Aşık Paşa, Caca Bey, Ahi Evran, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri, Hacı Bektaş Veli gibi Türk İslam şair, düşünür ve mutasavvıfları yetiştirmiştir. Taptuk Emre ve Yunus Emre’ninde Kırşehir ve çevresinde yaşadığı göz önüne alınırsa bu gönül erenlerinin Moğol istilasına karşı koyarak Türklüğün Anadolu ya yerleşmesini sağladıklarını görmekteyiz.

Daha sonra Kırşehir çeşitli beyliklerin egemenliği altında sık sık el değiştirmiştir. Son olarak Kırşehir II. Murat zamanında tam ve kesin olarak Osmanlılar yönetimine girmiştir. Kırşehir XIX. yüzyılın ortalarında önemini yitirmiş yollar üzerinde küçük bir durak yeri olmuştur. Konya eyaletine bağlı olan bir sancak olan Kırşehir XIX. Yüzyılın ikinci yarısında önce Konya vilayeti Niğde sancağına bağlı bir kaza, sonrada Ankara vilayetine bağlı bir sancak durumuna, 1921 yılında bağımsız bir sancak durumuna getirildi.

Daha önceleri bir çok kahraman yetiştiren Orta Anadolu’nun bu güzel beldesi Kurtuluş Savaşı’nda da kendisine düşen görevi yapmış 210 şehit ve 87 gaziyle bunu kanıtlamıştır. Kırşehir 1921’de bağımsız mutasarrıflık haline gelmiştir. Cumhuriyet döneminde ilk merkezi olmuştur. 1924’de Kırşehir’e Avanos, Çiçekdağı, Hacıbektaş ve Mucur bağlanmıştır. 1944’de Kaman’da ilçe haline gelince, Kırşehir’in ilçe sayısı beş olmuştur.

20 Temmuz 1954 tarih ve 6429 sayılı kanun, Nevşehir’i il, Kırşehir’i de ona bağlı ilçe haline getirmiştir. Çiçekdağı Yozgat’a, Kaman Ankara’ya, Hacıbektaş, Avanos ve Mucur ise Nevşehir’e bağlanmıştır. 1 Temmuz 1957 ‘de çıkarılan 7001 sayılı kanunla Kırşehir yeniden il olmuştur. Bu yeni düzenlemede Kırşehir’e Çiçekdağı, Kaman ve Mucur bağlanmıştır. Hacıbektaş ve Avanos ise Nevşehir’e dahil edilmiştir. Akpınar ( 1990 ) yılında Kırşehir’in yeni ilçeleri olmuştur. Halen Kırşehir’e bağlı altı ilçe vardır.

Paylaşın

Çullama, Malzemeleri, Hazırlanışı

Çullama, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

2 adet tavuk budu
1 adet tavuk göğsü
4 yemek kaşığı sıvı yağ
4 bardak tavuk suyu
2 su bardağı un
1 yemek kaşığı salça

Üzeri için;

Tereyağı, Pul biber

Hazırlanışı;

Çullama için tavuğun but ve göğüs eti kullanılıyor. Etler düdüklü tencerede haşlanır. Un ve sıvı yağ karıştırılarak kavrulur, topaklanmadan kaçınmak için karıştırmaya ara vermemek gerekir. Düdüklü tencere dikkatlice açılır ve tavuklar kemiklerinden ayrılıp bir tabağa alınır.

Diğer yandan kavrulan un ocaktan alınır ve bir tencereye aktarılarak suyla hızlıca karıştırılır. Ocağa alınan tencereye 1 yemek kaşığı salça da koyulur. Tencereye 4 bardak tavuk suyu ve tuz ilave edilerek karıştırılır. Tencerenin kıvamına göre arada ek tavuk suyu ilave edilebilir.

Tüm içerik cam bir tepsiye dökülür ve üzeri didilen tavuk etleriyle kaplanır. Tepsiye iyice kızdırılan tereyağı gezdirilir ve pul biberle süslenerek servis edilir. (isteğe ve damak zevkine göre, Kuzu kavurmadan da yapılabilir.)

Paylaşın

Kırşehir Köftesi, Malzemeleri, Hazırlanışı

Kırşehir köftesi (besmeç), herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

500 gram kıyma
2 su bardağı ince bulgur
1 adet kuru soğan
1 adet yumurta
1 tutam maydanoz
1 yemek kaşığı domates salçası (istenirse biraz biber salçası da ilave edilebilir)
1 kaşık tereyağı yada margarin veya denk miktarda sıvıyağ
Pul biber, Tuz, Karabiber

Hazırlanışı:

Kıyma ve ince bulgur yoğurma kabına alınır. Güzelce yoğrulur. Rendelenmiş soğan, salçalar, yağ ve yumurta eklenir yoğurmaya devam edilir. Yumuşacık hamur oluncaya kadar isteğe göre su ile ıslatılarak yoğurma işlemi devam eder. Tuz, pul biber, karabiber ve ince doğranmış maydanoz eklenir.

Avuç içi büyüklüğünde yassı köfteler hazırlanır. Yağlanmış fırın tepsisine dizilir. 200 derece fırında 15-20 dk kadar köftelerin alt ve üst kısımları kızarana kadar pişirilir. (istenirse yağda da kızartılabilir ama böylesi daha hafif olduğu için tercih edilebilir.) İsteyenler yanında turşu, salata ve ayran ile afiyetle yiyebilir.

Paylaşın

İncir Yağlaması, Malzemeleri, Hazırlanışı

İncir yağlaması, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

Kuru incir, 20 adet
Ceviz, 1/2 su bardağı
Tarçın, 1 tatlı kaşığı
Tereyağı, 2 yemek kaşığı
Toz şeker, 1/3 su bardağı
Su, 1/4 su bardağı

Hazırlanışı;

İncirler akşamdan suda ıslatılır, ertesi gün suları süzülür ve incirler ayrı bir kaba alınır, baş kısımları bir çay kaşığı yardımıyla ile açılır. İri dövülmüş ceviz tarçınla karıştırılır ve incirler bu karışım ile doldurulur. Geniş bir tavada tereyağı eritilir, incirler içine dizilir.

Ara sıra tava sallanarak incirler tahta kaşık yardımıyla yağda şeffaflaştırılır. Üzerlerine şeker serpilir, su ilave edilir. Suyu çekinceye kadar pişirilir. Sıcak ya da ılık servis yapılır. Özellikle kış aylarında tercih edilen lezzetli bir tatlıdır.

Not: Kuru erikle de yapılabilir. Kırşehir yöresinin Ramazan Ay’ı yemeklerindendir.

Paylaşın

Kırşehir: Yunus Emre Türbesi

Kırşehir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Yunus Emre Türbesi; Kırşehir’in Ulupınar Kasabası’nda, 1267 metre yüksekliğindeki Ziyarettepe Mevkii’nde yer almaktadır.

Her yıl Eylül ayının 2. haftası, Kırşehir ve Aksaray Valiliklerince Yunus Emre’yi Anma Günü Etkinlikleri yapılmaktadır. Kesme taştan yapılmış, kare planlı türbenin doğu ve güney duvarında bulunan kemerlerin içinde demir parmaklıklı birer dikdörtgen pencere yer almaktadır.

Türbenin iç örtüsü, daralarak yükselen bir bindirme tavan biçimindedir. Dıştan da kare piramit şeklinde bir taş külah ile korunan bu tavan örtüsünün tepesi, kare planlı bir boşluk hâlinde bırakılmıştır. Çilehane, Ziyarettepe Mevkii’nin yaklaşık 250 m güneyinde bulunan, Yunus Emre’nin dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet etmek için kapandığı Çilehane’de, sonraları dervişlerin de zikir yapmak için toplandığı tahmin edilmektedir.

Yunus Emre’ye atfedilen mezarlar;

1971 yılında UNESCO tarafından da anılan, tanıtılan ve şiirleri birçok dile çevrilen, mısraları bütün dünyayı dolaşan Yunus Emre’ye atfedilen mezar sayısı; ülke sınırları içinde 13 (Kırşehir, Manisa, Karaman, Eskişehir, Isparta, Bursa, Afyon, Ordu, Balıkesir, Bolu, Erzurum, Konya, Aksaray), Azerbaycan’da 3 olmak üzere toplam 16’dır.

Bu da Yunus Emre’nin halk tarafından ne kadar çok sevildiğinin, benimsendiğinin ve paylaşılamadığının âdeta bir kanıtıdır. İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsinYa nice okumaktır…

Kırşehir’in kısa tarihi

Tarihçiler, Kırşehir adının eski çağlarda “Parnassos” yada “Makissos” olduğu üzerinde durmaktadırlar. Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva” ülkesi denilmekte idi. Roma ve Bizans döneminde ise “Kapodakya” olarak tanımlanmıştır. Kırşehir tarihte yeniden canlanışını Anadolu Selçuklularına borçludur. Özellikle XI. Yüzyıldan sonra Kırşehir’in ilim ve güzel sanatlar dalında büyük bir ağırlığı olduğu gözlenmiştir.

Selçuklular döneminde Kırşehir’in adı Gülşehir olarak geçmektedir. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar tamamıyla Anadolu’ya hakim oldular. Bu dönemde Kırşehir’e vali olarak atanan Cacaoğlu Nureddin Moğallara karşı barışçı bir siyaset güderek Kırşehir’i bayındır bir duruma getirmiştir.

Bu dönemde Kırşehir Türk Kültür Merkezlerinin en önemlilerinden biri haline gelmiş olup, Aşık Paşa, Caca Bey, Ahi Evran, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri, Hacı Bektaş Veli gibi Türk İslam şair, düşünür ve mutasavvıfları yetiştirmiştir. Taptuk Emre ve Yunus Emre’ninde Kırşehir ve çevresinde yaşadığı göz önüne alınırsa bu gönül erenlerinin Moğol istilasına karşı koyarak Türklüğün Anadolu ya yerleşmesini sağladıklarını görmekteyiz.

Daha sonra Kırşehir çeşitli beyliklerin egemenliği altında sık sık el değiştirmiştir. Son olarak Kırşehir II. Murat zamanında tam ve kesin olarak Osmanlılar yönetimine girmiştir. Kırşehir XIX. yüzyılın ortalarında önemini yitirmiş yollar üzerinde küçük bir durak yeri olmuştur. Konya eyaletine bağlı olan bir sancak olan Kırşehir XIX. Yüzyılın ikinci yarısında önce Konya vilayeti Niğde sancağına bağlı bir kaza, sonrada Ankara vilayetine bağlı bir sancak durumuna, 1921 yılında bağımsız bir sancak durumuna getirildi.

Daha önceleri bir çok kahraman yetiştiren Orta Anadolu’nun bu güzel beldesi Kurtuluş Savaşı’nda da kendisine düşen görevi yapmış 210 şehit ve 87 gaziyle bunu kanıtlamıştır. Kırşehir 1921’de bağımsız mutasarrıflık haline gelmiştir. Cumhuriyet döneminde ilk merkezi olmuştur. 1924’de Kırşehir’e Avanos, Çiçekdağı, Hacıbektaş ve Mucur bağlanmıştır. 1944’de Kaman’da ilçe haline gelince, Kırşehir’in ilçe sayısı beş olmuştur.

20 Temmuz 1954 tarih ve 6429 sayılı kanun, Nevşehir’i il, Kırşehir’i de ona bağlı ilçe haline getirmiştir. Çiçekdağı Yozgat’a, Kaman Ankara’ya, Hacıbektaş, Avanos ve Mucur ise Nevşehir’e bağlanmıştır. 1 Temmuz 1957 ‘de çıkarılan 7001 sayılı kanunla Kırşehir yeniden il olmuştur. Bu yeni düzenlemede Kırşehir’e Çiçekdağı, Kaman ve Mucur bağlanmıştır. Hacıbektaş ve Avanos ise Nevşehir’e dahil edilmiştir. Akpınar ( 1990 ) yılında Kırşehir’in yeni ilçeleri olmuştur. Halen Kırşehir’e bağlı altı ilçe vardır.

Paylaşın

Kırşehir: Aşık Paşa Türbesi

Kırşehir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Aşık Paşa Türbesi; Kırşehir’in Merkez İlçesi, Aşık Paşa Mahallesinde yer almaktadır. Ertana veziri Alaattin Alişahruhi tarafından yaptırılmıştır.

1333 tarihli türbe tamamen mermerden yapılmış olup, asimetrik uzun cephesi , Kırgız çadırına benzeyen kubbesi, yana alınmış dar ve uzun portali ile Selçuklu mimarisinden farklılık göstermektedir. Girişte yanda dar bir holle, kubbeli kare bir mekanda oluşan türbe değişik mimari unsurların ahenkli bir biçimde uygulandığı bir örnektir.

Asıl adı Ali olan Aşık Paşa, H. 670 / M. 1272 yılında Arapsun’da doğup, H. 733 / M. 1333’de Kırşehir’de ölmüştür. Eserlerinde Öz Türkçe’yi kullanan Aşık Paşa, din ve tasavvuf bilgilerini, Şeyh Süleyman Türkmani’den öğrenmiştir. Aşık Paşa, Kırşehir’de bir zaviye kurmuştur. Aşık Paşa’nın 10.613 beyitlik “Garipname” adlı eseri, Türkçe yazılmış olmasıyla önem taşımaktadır. Garipname, Aşık Paşa’nın en tanınmış eseridir.

Kırşehir’in kısa tarihi

Tarihçiler, Kırşehir adının eski çağlarda “Parnassos” yada “Makissos” olduğu üzerinde durmaktadırlar. Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva” ülkesi denilmekte idi. Roma ve Bizans döneminde ise “Kapodakya” olarak tanımlanmıştır. Kırşehir tarihte yeniden canlanışını Anadolu Selçuklularına borçludur. Özellikle XI. Yüzyıldan sonra Kırşehir’in ilim ve güzel sanatlar dalında büyük bir ağırlığı olduğu gözlenmiştir.

Selçuklular döneminde Kırşehir’in adı Gülşehir olarak geçmektedir. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğollar tamamıyla Anadolu’ya hakim oldular. Bu dönemde Kırşehir’e vali olarak atanan Cacaoğlu Nureddin Moğallara karşı barışçı bir siyaset güderek Kırşehir’i bayındır bir duruma getirmiştir.

Bu dönemde Kırşehir Türk Kültür Merkezlerinin en önemlilerinden biri haline gelmiş olup, Aşık Paşa, Caca Bey, Ahi Evran, Süleyman Türkmani, Ahmedi Gülşehri, Hacı Bektaş Veli gibi Türk İslam şair, düşünür ve mutasavvıfları yetiştirmiştir. Taptuk Emre ve Yunus Emre’ninde Kırşehir ve çevresinde yaşadığı göz önüne alınırsa bu gönül erenlerinin Moğol istilasına karşı koyarak Türklüğün Anadolu ya yerleşmesini sağladıklarını görmekteyiz.

Daha sonra Kırşehir çeşitli beyliklerin egemenliği altında sık sık el değiştirmiştir. Son olarak Kırşehir II. Murat zamanında tam ve kesin olarak Osmanlılar yönetimine girmiştir. Kırşehir XIX. yüzyılın ortalarında önemini yitirmiş yollar üzerinde küçük bir durak yeri olmuştur. Konya eyaletine bağlı olan bir sancak olan Kırşehir XIX. Yüzyılın ikinci yarısında önce Konya vilayeti Niğde sancağına bağlı bir kaza, sonrada Ankara vilayetine bağlı bir sancak durumuna, 1921 yılında bağımsız bir sancak durumuna getirildi.

Daha önceleri bir çok kahraman yetiştiren Orta Anadolu’nun bu güzel beldesi Kurtuluş Savaşı’nda da kendisine düşen görevi yapmış 210 şehit ve 87 gaziyle bunu kanıtlamıştır. Kırşehir 1921’de bağımsız mutasarrıflık haline gelmiştir. Cumhuriyet döneminde ilk merkezi olmuştur. 1924’de Kırşehir’e Avanos, Çiçekdağı, Hacıbektaş ve Mucur bağlanmıştır. 1944’de Kaman’da ilçe haline gelince, Kırşehir’in ilçe sayısı beş olmuştur.

20 Temmuz 1954 tarih ve 6429 sayılı kanun, Nevşehir’i il, Kırşehir’i de ona bağlı ilçe haline getirmiştir. Çiçekdağı Yozgat’a, Kaman Ankara’ya, Hacıbektaş, Avanos ve Mucur ise Nevşehir’e bağlanmıştır. 1 Temmuz 1957 ‘de çıkarılan 7001 sayılı kanunla Kırşehir yeniden il olmuştur. Bu yeni düzenlemede Kırşehir’e Çiçekdağı, Kaman ve Mucur bağlanmıştır. Hacıbektaş ve Avanos ise Nevşehir’e dahil edilmiştir. Akpınar ( 1990 ) yılında Kırşehir’in yeni ilçeleri olmuştur. Halen Kırşehir’e bağlı altı ilçe vardır.

Paylaşın

Köftür, Malzemeleri, Hazırlanışı

Köftür, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri ve hazırlanışı:

Un ile damla şırası iyice karıştırılır (yoksa pekmez de olur). Karışımın içine bir miktar da arpa unu ilave edilir. Su ile karıştırılarak Pelte kıvamında pişirilir (pişmeye yakın bir zamanda isteğe göre içine ceviz katılabilir). Piştikten sonra tepsilere dökülerek soğumaya bırakılır.

Soğuduktan sonra dilim dilim kesilir, toz olmayan temiz ve güneş gören bir yerde temiz bir bez üzerine serilerek kurutulur. Tamamen kuruduktan sonra çömleğin içine dizilir ve iyice bastırılır, ağzı hava almayacak şekilde kapatılır. Serin bir yerde bekletilir.

Takriben 1-2 ay sonra köftür çömleğin içinde şekerlenir ve yemeye hazırdır. Köftür bağ bozumundan ve pekmezler kaynatıldıktan sonra kış hazırlığı olarak pişirilir ve misafire ikram edilir. Pişirilirken içine ceviz içi katılmamışsa, yanında ikram edilir.

Paylaşın