Sadrazam Kavurma, Malzemeleri, Hazırlanışı

Sadrazam Kavurma; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 750 gr kuzu kuşbaşı
  • Soğan
  • Domates
  • Biber
  • Sarımsak
  • Kekik
  • Pulbiber
  • Karabiber
  • Milföy Hamuru
  • Yumurta sarısı

Hazırlanışı;

Et pişirilir diğer malzemeler sırasıyla ( soğan, biber, domates ve baharatlar) karıştırılarak pişirilir. Milföy hamuru kalıba yerleştirilir üzerine kuşbaşını ve pişirilmiş iç pilav doldurulacak hamur kapatılır ve fırın tepsisine ters çevrilerek yumurta sürülür, üzeri kızarınca çıkarılır ve servis yapılır.

Paylaşın

İzmir: İsmet İnönü Müzesi

İsmet İnönü Müzesi; İzmir’in Konak İlçesi, Sarıhafız (Türkyılmaz) Mahallesi, Mekke Yokuşu üzerinde yer alır.

Müze Evi, İsmet İnönü’nün 24 Eylül 1884’de doğduğu evdir. 1999 yılında ziyarete açılan evde İnönü’ye ait eşya ve giysiler sergilenmekte ve ziyaretçilere İnönü belgesel filmi gösterilmektedir.

Paylaşın

Püreli Et Sarması, Malzemeleri, Hazırlanışı

Püreli Et Sarması; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 750 gr bonfile
  • Et 150 gr pastırma
  • Yarım kilo yaş kadayıf
  • Yarım paket margarin 1 paket dil peyniri ( 250 gr kadar )

Püresi İçin;

  • Yarım kg bezelye
  • Yarım kg patlıcan
  • Sarımsak 250 gr kaşar susam
  • 2 tane yumurta

Hazırlanışı;

Kadayıfın yarısını dikdörtgen bir tepsiye bastırarak seriyoruz üzerine pastırma ve dil peynirini diziyoruz, kalan kadayıfı yine bastırarak üzerini kapatıyoruz, margarini doğrayarak üzerine koyuyoruz. Yumurta ve sütü karıştırıp üzerine döküyoruz 190 derecede pişiriyoruz.

Bezelyeyi haşlayıp, püre haline getiriyoruz. Patlıcanları közleyip püre haline getirip içerisine sarımsak ilave ediyoruz. Bonfile eti ince bir şekilde kasabınıza açtırın açılan etin üzerine önce bezelye püresini daha sonra patlıcan püresine sürüp kaşar rendesi serpin, rulo yapıp folyo ile sarın buzdolabında 2 saat bekletin.

Dolaptan çıkarılan et folyo ile 250 derecelik fırında pişirin. Kontrol etmek için folyoyu açın, üzerine yumurta sarısı sürüp bol susam serpin kızarana kadar tekrar pişirin. Serviste dilim kesilmiş kadayıf böreğinin üzerine bir dilim bonfile sarma koyun.

Paylaşın

Tavuklu Keşkek, Malzemeleri, Hazırlanışı

Tavuklu Keşkek; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri;

  • 1 adet köy tavuğu (2-2,5 kg ağırlığında)
  • 3 su bardağı (500-550 gr) keşkeklik buğday (aşurelik buğday olarak marketlerde bulunur)
  • 2 su bardağı kuru fasulye (300 gr)
  • , 250 gr tereyağı,
  • İsteğe göre 1 çorba kaşığı dartı
  • İsteğe göre biraz pul biber
  • İsteğe göre biraz salça
  • Yeterince tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

Buğday ve kuru fasulye ayrı ayrı yıkanır ve su içinde 3-4 saat beklemeye bırakılır. Temizlenmiş köy tavuğu bütün olarak tencerede 12 bardak su ile 15-20 dakika kaynatılır. Tavuğun kaynatıldığı tencereye buğday ve kuru fasulye sudan süzülerek ilave edilir ve beraberce 25-30 dakika kaynatılır.

Bu tencere, kapağı kapatılarak ve bir bezle etrafı sarılarak 6 saat beklemeye bırakılır. Dinlenme süresi sonrasında tencere kısık ateşte iken 1,5 saat boyunca ağaç kepçe ile karıştırılır, karışım ezilerek ve dövülerek tavuğun kemikleri tek tek ayrılır ve atılır. Karışım yavaş yavaş homojen bir muhallebi kıvamına getirilir. 1-5 saat işlem sonrasında 250 gr tereyağının yarısı yemeğin içine eklenir ve karıştırılır.

Yemeğimiz servise hazırdır. Kalan tereyağı isteğe göre pulbiber ya da salça ile tavada kızdırılarak keşkeğimiz üzerine eklenerek servis edilir. İzmit bölgesinde yöresel olarak bulunan dartı da tereyağı yerine kızdırılarak keşkeğimizin servisinde kullanılabilir.

Paylaşın

İzmir: Tarihi Asansör

Tarihi Asansör; İzmir’in Konak İlçesi sınırları içerisinde yer alır. Tarihi Asansöre, Dario Moreno (Asansör Çıkmazı) Sokağı’nın iki yanındaki sakız evlerinin arasından geçilerek ulaşılmaktadır.

En sıcak havalarda bile gece, müzik ve İzmir’in eşsiz körfez manzarası eşliğinde yenilen yemekle tadına doyulmaz bir keyif yaşamanız mümkündür. Mithatpaşa Caddesi ile Halilrıfatpaşa semti arasındaki 50 metre yükselti farkından dolayı, iki semt arasında 155 basamakla çıkılan ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla, 1907 yılında dönemin Bayraklı Mağazası sahibi Musevi işadamı Nesim Levi Bayraktaroğlu Paris ve İtalya’dan getirttiği mühendislere bir Asansör inşa ettirmiştir.

Eski taş ocağının bulunduğu yere inşa edilen Asansör kulesi 3 kattan oluşmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında asansörün alt katı kumarhane, orta katı fotoğrafhane ve üst katı da sinema olarak kullanılır. Su gücüyle çalışan ve Karataş Yahudi Hastanesinin başlıca gelir kaynaklarından birini oluşturan Asansör zaman içinde çeşitli kişilere kiraya verilir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında dönemim oldukça popüler Gençlerbirliği Cemiyeti Lokali olarak kullanılan yapının sinema bölümü küçük bir düzenleme ile tiyatro salonu olarak hizmet verir. Asansör, 1942 yılında Şerif Remzi Reyent’e satılır. 1887 yılında doğan Reyent, Türk incirini dünyaya tanıtan kişi olarak bilinen İ.T.O ve Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanlığı yapmış iş adamıdır.

1960’lı yılların ortalarında İzmir Belediyesi ile Şerif Remzi Reyent arasında anlaşmazlık çıkar ve Asansör kapatılarak depo olarak kullanılır. Reyent 11 Şubat 1973 te vefat eder ve bir zaman kaderine terk edilen Asansör 1983 yılında yeğeni Ayla Ökmen tarafından İzmir Belediyesi’ne bağışlanır.

1985 yılında Tansaş tarafından restore edilen Asansör eşine az rastlanır bir yapı olarak 105 yıldan bu yana, dimdik ayakta durmakta ve bugün hem bu işlevini sürdürmekte hem de cafe, bar, restoran olarak eşsiz manzarasıyla görenleri bir kere daha bu güzel kente âşık etmektedir. Bir zamanlar ünlü sanatçı Dairo Moreno ‘nun yaşadığı ve sanatçının adıyla anılan sokak ta bu gün geçmişin anılarını sessizce korumaktadır.

Paylaşın

Düğün Çorbası, Malzemeleri, Hazırlanışı

Düğün Çorbası; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeler;

  • 5 dilim kuzu gerdanı eti
  • 1 tane soğan
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 su bardağı süt
  • 2 yumurta sarısı
  • yarım limon
  • tane karabiber
  • pul biber, tuz

Hazırlanışı;

5 dilim kuzu gerdanı eti bir tencereye koyuyoruz içerisine 1 tane soğanı tane karabiberi koyup haşlıyoruz. Bir yandan da 1 kaşık tereyağı ve unla meyanesini yapıyoruz, etler haşlanınca çıkartıyoruz ve soğuyunca didikliyoruz meyaneyi et suyunun içerisine koyduktan sonra et suyu ağır olmasın diye içerisine göz kararı biraz su ekliyoruz (eğer koyuysa biraz sütte ekleyebiliriz). Terbiyesi için 2 yumurta sarısı ve yarım limonu da çırptıktan sonra çorbaya ekliyoruz son olarak 1 kaşık tereyağında pul biberi kızdırıp üzerine döküyoruz.

Paylaşın

Keşkekli Kaburga, Malzemeleri, Hazırlanışı

Keşkekli Kaburga; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzetdir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri:

  • 2 tane kuzu kaburga
  • Yarım kilo aşurelik buğday
  • 3 adet patates
  • 5 tane kiraz domates
  • 3 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 çorba kaşığı domates salçası
  • 1 çorba kaşığı yumuşak margarin
  • 1 çay bardağı sıvı yağ

Hazırlanışı:

Yoğurt, salça, margarin ve baharatları bir kapta karıştır. Karışımın yarısını etin üzerine sürün, yağı geniş bir tavaya koyup kızdırıyoruz. Kaburga etlerini arkalı önlü hafif kızartıyoruz, sonra iki kaburgayı bir pamuklu iple yanlarından yuvarlak taç şeklinde dik, etlerin sığabileceği bir kabın içerisine yerleştir. Etin üzerine çıkacak şekilde su koyup diri kalacak şekilde haşlıyoruz.

Sudan çıkarıp, tekrar kalan sostan üzerine sürüp, fırında kızartıyoruz. Etten kalan haşlama suyunda buğdayı haşlıyoruz. Servisi için; Bir tepsiye önce haşlanmış buğdayları döküyoruz, üzerine taç şekli verilmiş kaburgayı yerleştiriyoruz. Patatesi haşlayıp püre yapıyoruz ve civciv şekli veriyoruz, kiraz domateslerle isteğe göre süslenebilir.

Paylaşın

İzmir: Karabel Kaya Anıtı

Karabel Kaya Anıtı; İzmir’in Kemalpaşa İlçesi ile Torbalı İlçesi arasındaki yolun Karabel geçidinde bir tepenin güneye bakan yamacındadır.

Tarihçi Herodotos’a göre bu kabartmada betimlenen kişi Mısır kralı Sesotris’dir. Herodotos, bu kralın baş eğdirdiği ülkelerde sütunlar diktirdiğini ve bu sütunlardan Batı Anadolu kıyılarında iki tane olduğunu söyler. Bunlardan biri Fokaia ( Foça ) – Ephesos ( Efes ) yolu üzerinde, diğeri ise Sardes’ten İzmir’e giden yol üzerindedir diye ilave eder.

Bu iki yerde de iki buçuk dirsek yüksekliğinde bir heykel oyulmuştur; sağ elinde bir kargı, sol elinde yay tutar; öbür donatımları da gösterilmiştir. ; Mısır karakteri taşır, göğsünde bir omzundan öbürüne, kutsal Mısır harfleriyle bir yazı kazılmıştır ve bu yazının Herodotos’a göre anlamı : “ Sesotris’in bir omuz vuruşuyla bu ülkeyi yendiğini ve aldığını “ açıklamaktadır. Karabel’deki bu anıt bazı bilim adamlarınca Hititlerin Batı Anadolu’daki egemenliğinin bir kanıtıdır.

Nitekim Hitit kralı IV Tuthaliya’nın, Lydia’ya, ya da o zamanki adıyla Assuwa Bölgesine karşı birkaç sefer düzenlediğini biliyoruz. Bu düşüncelerle kabartmanın IV Tuthaliya olduğu da ileri sürülmüştü ve yaklaşık olarak M.Ö. 1 200 yıllarında yapılmıştır. Nitekim Ekrem Akurgal bu anıtı M.Ö. XIII yy.ın ikinci yarısına tarihler ve muhtemelen bir Hitit kralına ait olduğunu söyler.

Cevat Şakir Kabaağaçlı ise Hititlerin bölgeyi fetihleri sırasında bir Hitit savaşçısının kabartmasının yapıldığını söylemekle yetinir. Söz konusu esere gelince; geçitin batısında, düzgün bir kaya üzerine oyulmuş bir niş içerisinde sağ ayağını ileri uzatmış bir durumda, tipik Hitit giysileri içinde canlandırılmış bir erkek figürü alçak kabartma tekniğinde işlenmiştir. Sağ omzunda bir yay, sol elinde ucu yere bakan bir kılıç vardır.

Yüksekliği yaklaşık 2,5 m, eni ise 1,5 m olan kabartmada hiyeroglif yazıyla yazılmış bir yazıt varsa da, aşınmış olduğu için anlamı çözülemediğinden kabartmanın kesin olarak hangi kral tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ancak kaya yazıtları üzerinde yalnız kralların değil, yerel krallar ve prenslerin de betimlendiğini göz önüne alırsak yukarıdaki bilgiler ışığında bir Hitit prens-kralının kabartıldığını söyleyebiliriz.

Paylaşın

Adana: İnkılap İlkokulu

İnkılap İlkokulu; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ulucami Mahallesi, 5. Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

İnkılap İlkokulu, 2 katlı ve yarı kagir olarak,geleneksel yapım tekniğiyle inşa edilmiştir. Buna göre yığma yapım sistemi ile taşınan zemin kat üstünde kagir dolgu ahşap karkaz sistemin kullanıldığı görülür.

Yapı,”L” formlu ve bir kol üzerinde açık koridorlu plan şemasına sahiptir.1.katta cephe boyunca devam eden açık koridor,basık kemerlerle bağlanan ahşap kolonlarla taşıtılmıştır. Açık koridorun üzerindeki saçaklık da bu kolonların devamı niteliğindeki ahşap dikmelerle taşınmaktadır.

Orta bölümde 2.kat açık koridor üstü kiremit,üst örtülü çatı devam ettirilmiştir. Saçak altları ahşap lambri tarzındador. Dış duvarlar taş,iç duvarlar ise bağdadi olarak yapılmış, orta bölmeyle sağdan yanaşan bölümün pencereleri sivri kemerli çift kanatlı ahşap kasalı ve camlıdır.

Soldan yanaşan bölümün kapı ve pencereleri basık kemerli, kemer üstü süslemeleri kabartmalı kasalar ahşap ve camlıdır. Üst katlarda mekanlara girişlerin bir kısmı ahşap döşemeli, balkonlu kısımdan, bir kısmı da içerden çıkılmaktadır.

Pencere üstü süsleme detayları kemerli kapı ve pencere detayları ve plan özelliği taşınmazın en önemli unsurları olup korunması gerekmektedir. Yapı, 1998 Adana depreminde önemli hasar görmüş ve sonrasında bir süre kullanılmamıştır. 2000’lerin başlarında başlayan restorasyon uygulamasının tamamlanmasının ardından yine eğitim yapısı olarak kullanılmaya devam edilmiştir.

Paylaşın

İzmir: Forbes Köşkü

Forbes Köşkü; İzmir’in Buca İlçesi, Kozağaç Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

18. yy sonlarından itibaren İzmir’in Buca ve Bornova İlçeleri Levantenlerin sayfiye yeri olarak gelişmiştir. Bu yüzden her iki semtte de görkemli levanten köşkleri yer alır.

Forbes Köşkü, Buca’daki Levanten malikaneleri arasında en çarpıcı ve görkemli olanıdır. Kentsel dokunun dışında, zamanında çamlık bir koru ile örtülü tepenin üst noktasına yerleştirilmiş ve yapı formuyla tepeyi tamamlayan bir taç görünümündedir. İki kata ilaveten sivri çatısıyla yükseltilmiş ve bir kule biçimindeki köşe bloku yapıya başka bir değer katarak, çevresine egemen bir karakter vermektedir.

Forbes Köşkünün başka bir değeri de detaylarındaki çok kaliteli malzeme ve işçiliktir. Gerek taş gerekse ithal edildiği anlaşılan ahşap çok özenli detay incelikleri yansıtmaktadır. Köşkün bir başka özelliği strüktürel yapısıdır. Yığma taş duvarlar içine gömülmüş ahşap karkas sistem, alışılmamış karma bir konstürksiyon düzeni oluşturmaktadır. İzmir’in zaman zaman depremden büyük zararlar gören bir yöre olmasının mimar yada mimarları böyle bir önlem almaya yönelttiği anlaşılmaktadır.

Yapının gerek planı gerekse formu tamamen kendine özgü bir karakter taşır.Ancak bu karakteri belli bir mimari üsluba bağlamak güçtür. Köşkün 1908 yılında yapıldığı , bir yıl sonra yandığı ve 1910 yılında yeniden yapılarak bugünkü görünümüne ulaştığı bilinmektedir.

Forbes ailesinin antimuan madeni, meyan kökü ihracatı ile zengin olduğu bilinmektedir. Bugün Buca SSK Hastanesi içinde ormanlık tepe üzerinde kalan Forbes Malikanesi’nde Forbes Ailesi’nin İzmir’den ayrılmasından sonra Whittall Ailesi ikamet etmiştir. Forbes Malikanesi bugün boş durmaktadır.

Paylaşın