Cafer Paşa Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Ulu Camii Mahallesi, Depboy Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Kitabesine göre H.1558 tarihinde,Cafer paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Yapı, Adana il merkezinde tescillenen ilk yapıdır. Buna karşın uzun yıllar önce yıkılmış ve günümüze ulaşamamıştır.
Şıhoğlu Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Kayalıbağ Mahallesi, 16. Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Caminin kitabesinde ifade edildiği üzere 1785 yılında (Hicri 1218). Şeyh Dindari Efendi tarafından yaptırılmıştır. Yapı kare planlı ve tek kubbeyle örtülüdür. Caminin duvarları ve kubbesi tuğla ile örtülmüştür. Önünde sonradan ilave edilmiş son cemaat yeri bulunmaktadır.
Şeyhoğlu Camisi’nin güneyinde yer alan odalar Şeyhzade Feyzullah Efendi tarafından yaptırılan medreseyi, güneydoğusunda 1803’te Şeyh Dündar Efendi tarafından yaptırılan kütüphaneyi oluşturmaktadır. 2004 yılında restorasyonu tamamlanan yapı kullanıma açıktır.
Anıt Mezarlar; Adana’nın Saimbeyli İlçesi, Karakuyu-Aksaağaç Köyü yolunun kuzeybatısında yer almaktadır.
Bunlardan ayakta olanı bindirme tekniğiyle inşa edilmiştir. Mezar odasının üst örtüsü tonozludur. Tek mekanlı, dromosludur. Dromos tamamen yıkılmış olup,temel seviyesinde izleri vardır.
Doğal taş bloklarından oluşan podiomlar üzerindedir. İkinci mezar ise tamamen yıkılmıştır. Ancak üzerinde yer aldığı podiom ve giriş kısmının bir taş bloğu ayaktadır.
Yazılıtaş Kaya Kabartması; Adana’nın Tufanbeyli İlçesi, Hanyeri Köyü, Yazılıtaş Mevkii’nde yer almaktadır.
Doğu yönüne bakan blok bir kaya üzerinde alçak kabartma tekniğiyle kral ve tanrı figürleri karşılıklı olarak betimlenmiştir.
Gerek 13.08.1993 tarihli müze raporunda gerekse köylülerin ifadelerine göre tanrı figürününn üzerinde durduğu bildirilen boğa tamamen tahrip edilmiş durumdadır. Kral figürünün boyu 2.07 metre kaya yüzeyinin toplam genişliği 3.20 metredir.
Hasan Kethüda Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Sarıyakup Mahallesi, Alidede Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Yapı 1558 yılında Ramazanoğlu Piri Paşa DÖnemi’nde, Ramazanoğlu Halil Bey’in hizmetinde bulunan Abdullah oğlu Hasan Kethüda ile azadlı kölesi Atike tarafından yaptırılmıştır. Hasan Ağa Cami olarak tanınır.Adana’da Osmanlıların klasik devir mimari özelliklerini taşıyan tek eser olması bakımından önemlidir.
Kitabesi bulunmayan caminin güney duvarında 1671’de Adana’dan geçen Evliya Çelebi’nin imzasını taşıyan bir yazıt vardır. 3 kubbeli son cemaat yeri, mukarnas başlıklı sütunlara oturan sivri kemerle taşınmaktadır. Dışarıda kalan ikinci son cemaat yeri ise hafif meyilli bir sundurma ile örtülür.
Son cemaat yerinden ana ibadet mekanına girilir. Kare planlı mekan,tromp geçişli,yüksek kasnaklı bir kubbeyle örtülmüştür. Kubbenin üstü kiremit katlıdır. Üst kısmı staliktitlerle nihayetlenen yarım silindir şeklindeki mihrap nişinin etrafı siyah beyaz mermerden yapılmış desenlerle süslüdür.
Minber büyük ustalıkla siyah ve beyaz mermerden meydana getirilmiş olup,ü zerinde bitkisel motifler yer almaktadır. Kadınlar mahfili son derece nitelikli ahşap işçilikle yapılmış ve kalem işleriyle süslenmiştir. Tek şerefeli minaresi 1730’da yaptırılmıştır.
Taştan ve çokgen gövdelidir. Şerefe altı mukarnaslıdır. Yapı 1813 yılında büyük onarım görmüştür. 1998 yılında Adana depreminde hasar gören yapı 2004 yılında tamamlanan onarım sırasında tekrar ibadete açılmıştır. Bu onarım sırasında avlu etrafında yer alan kubbe örtülü revaklar tekrar inşa edilmiştir.
Kara Kilise; Adana’nın Feke İlçesi, Eski Feke Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Geç Roma Dönemi’ne ait manastırın dış duvarlarında kuzey yönündeki ayaktadır. Ayrıca manastır müştemilatı olduğu ve kapı üstünde kitabesi bulunduğu kapalı ve yeraltında mekanları bulunmaktadır.
Manastırın kilisesinin apsisi yıkılmış ancak sağ ve sol duvarları ayakta durmaktadır. Yapı kesme taştan bindirme tekniğinde yapılmıştır ancak geç devirde onarılarak kullanıldığını belgeleyen moloz ve yer yer poligonal örgüler vardır. Kilisenin içinde manastır dış duvarında insan eliyle yapılmış büyük tahribatlar vardır.
Şefika Hatun Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Kayalıbağ Mahallesi, 13 Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Camii, 1912-15 yılları arasında Ramazanoğulları soyundan gelen Şefika Hatun tarafından yaptırılmıştır. Yapı boyuna dikdörtgen planlı ve üzeri kırma ahşap çatı ile örtülüdür.
Önünde yer alan son cemaat yerinin üzeri saç kaplı ahşap çatıyla örtülüdür. Duvarları yonu taşı kaplı olan caminin içinde sade mihrap ile ahşaptan mimber yer almaktadır. 1998 Adana depreminde hasar gören yapının restorasyon çalışmaları 2004 yılı sonunda tamamlanmıştır.
Akşehir Gölü; Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır. Gölün büyük kısmı Konya sınırları içerisindedir.
Akşehir Gölünün kapalı bir göl olması ve buharlaşmanın etkisi sebebiyle tuzlu bir özellik göstermektedir. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir.
Göl, Sultan dağlarından inen mevsimlik ve sürekli akarsular, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla olmaktadır.
Gölün geçmişte Taşköprü çayı vasıtasıyla Eber Gölü ile olan bağlantısı, Eber gölü çıkışına DSİ’nce inşa edilen regülatör ve sulama kanalları ile kesilmiştir. Göldeki su seviyesi ve göl alanı yıllara ve mevsimlere göre büyük değişiklikler göstermektedir.
Konya’nın kuzey batısında yer alan Ilgın (Çavuşçu) Gölü, Battal ve Çebişçi dereleri tarafından beslenmektedir.
Tektonik bir oluşuma sahip olan Ilgın (Çavuşçu) Gölü’nün suları tatlıdır. Bu nedenle su ürünleri açısından önemlidir.
Gölden su çıkışı Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kontrol altına alınarak sulak alan bir baraj gölüne dönüştürülmüştür. Güneydeki gidenek ve batı kıyısındaki pompa istasyonu yoluyla su seviyesi kontrol edilmektedir.