Adana: Kumluk Tabiat Parkı

Kumluk Tabiat Parkı; Adana’nın Karataş İlçesi sınırları içerisinde yer alır. Adana İl merkezine 45 km, Karataş ilçe merkezine yaklaşık 2 km mesafededir.

Güney tarafı tamamıyla Akdenize bakan ve kızıl çamlardan oluşan Kumluk Tabiat Parkı, 30 hektar alan üzerinde yer almaktadır.

Tabiat Parkı’nın içerisinde yer alan belli iki tür ağaç bulunmaktadır Bunlar Kızıl Çam ve Okaliptus’tur. Ayrıca alanda ot ve çalı formlu dikensi türlere de rastlanmaktadır.

Kumluk Tabiat Parkı ve çevresinde; Çakal, Oklu kirpi, Kirpi, Çöl Sıçanı, Göçmen Sıçan, Kertenkeleler, Yılanlar, Kara Kaplumbağaları yaşamaktadır.

Kent  insanına  rekreaktif imkanlar sunan Kumluk Tabiat Parkı bulunduğu  yörede ormanlarla kaplı ve deniz kenarında, plaja sahip tek alandır.

Bu nedenle, alanın Adana’ya ve Karataş şehir merkezine olan yakınlığı; yöre insanının şehrin gürültüsünden uzak ormanla iç içe denizi ve plajı ile rekreaktif kullanımı açısından büyük önem taşımaktadır.

Tabiat Park alanı, genellikle piknik amaçlı olarak kullanılmakta, bunun yanı sıra kampçılık, gezi ve spor  aktivitelerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Paylaşın

Çankırı: Hazım Dağlı Tabiat Parkı

Hazım Dağlı Tabiat Parkı; Çankırı’nın Yapraklı İlçesi sınırları içerisinde yer alır. Tabiat Parkı, 126,36 hektarlık bir alana sahiptir.

Hazım Dağlı Tabiat Parkı ve yakın çevresine de 123 adet floristik, 10 adet endemik bitki türü vardır.

Tabiat Parkı’nda 4 adet iki yaşamlı tür, 13 adet sürüngen tür, 23 adet memeli tür, 54 adet kuş türü yaşamaktadır.

Tabiat parkı içerisinde herhangi bir yerleşim yeri yoktur ve dolayısıyla yerel mimari özellikleri yansıtacak yapılar bulunmamaktadır. Yapraklı ilçesi dağlık arazi yapısı nedeniyle yaylalar açısından zengindir.

Bunlardan Büyük Yayla Tabiat Parkı’na 1 km uzakta ve yaklaşık 40 haneden oluşmaktadır. Yayla yerleşimi geleneksel yayla evleri tipolojisinin dışında gelişmiş, giderek ikinci konut haline gelmiştir.

Hazım Dağlı Tabiat Parkı, Çankırı İl Merkezi’ne ve diğer merkezlere yakınlığı ve doğal niteliği korunmuş alanlara artan talep nedeniyle, il geneline hizmet verebilecek ve yayla ya da doğa turizmine hizmet edebilecek bir rekreasyon alanı potansiyeline sahiptir.

Alan tabiat parkı olmadan önce, mesire yeri statüsünde olduğundan, piknik gibi günübirlik kullanımlar için tercih edilmektedir.

Paylaşın

Ankara: Şahinler Tabiat Parkı

Şahinler Tabiat Parkı; Ankara’nın Kızılcahamam İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Ankara kent merkezine 107 km, Kızılcahamam ilçesine 30 km ve Bolu ili Gerede ilçesine de 30 km uzaklıktadır. 

Orman alanlarını da barındıran Tabiat Parkı’nda yaz ve kış aylarında yapraklarını dökmeyen sarıçam ağaçları ile kışın yaprak döken kayın, meşe ve ardıç ormanları mevcuttur. Alan, eğrelti otu, çayır otları, ısırgan otu, kuşburnu, orman sarmaşığı gibi bitki türlerini de barındırmaktadır.

Alan, bakımsızlık nedeniyle eğrelti, kuşburnu vb. türlerin istilasına uğramıştır. Sonradan ağaçlandırılan alanlara zamanında bakım ve müdahaleler yapılmadığı için özellikle çamların bir kısmının kurumaya yüz tuttuğu görülmektedir.

Şahinler Tabiat Parkı ve içerisinde bulunduğu yörenin omurgasız faunası açısından en öncelikli türleri kelebeklerdir. Bölgede en yaygın olarak bulunan kelebek türü, ülkemize endemik Çokgözlü Anadolu Çillisi’dir. Yalancı Apollo, Anadolu Zıpzıpı, Karagözlü Mavi Kelebek, Çok Gözlü Poseydon, Himalaya Mavi Kelebeği ve Anadolu gelinciği yöre ormanlarında yaşayan nadir kelebek türleridir.

Şahinler Tabiat Parkı omurgalı hayvanlarının belirlenmesi amacıyla literatür çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Literatür bilgilerine göre; alanın yakın çevresinde 7 ikiyaşamlı, 5 sürüngen, 13 memeli ve 59 kuş türü tespit edilmiştir. Bu türler arasında endemik bir tür olmayıp, IUCN tehlike kategorilerine göre de CR, VU ve EN kategorilerinde herhangi bir tür bulunmamaktadır. Kara Akbaba IUCN tarafından dünya çapında nesli tehlike altında olarak sınıflandırılmış Avrupa’nın en büyük yırtıcı kuşudur.

Şahinler Tabiat Parkı’nın bulunduğu bölgede (Kızılcahamam ormanları) Türkiye’nin bilinen ikinci büyük Kara Akbaba populasyonu (7-10 çift) bulunmaktadır.

Şahinler Tabiat Parkı içerisinde mevcutta herhangi bir turizm faaliyeti yürütülmemektedir. Ancak alanın içerisinde bulunduğu yörenin önemli bir turizm potansiyeli bulunmaktadır. Bölgede yapılabilecek turistik faaliyetlerden en önemlisi sağlık turizmi, başka bir deyişle termal turizmdir.

Bölgede termal turizme yönelik iki merkez vardır. Bunlar Kızılcahamam Kaplıcası ve Sey Hamamı’dır. Romalılar ve Selçuklular döneminde de işletilmiş olan Kızılcahamam Kaplıcası’nın, ortalama su sıcaklığı 75 oC’dir. Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, deri hastalıkları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, beslenme bozuklukları, kemik ve eklem rahatsızlıklarına olumlu etki yaptığı tespit edilmiştir.

Şahinler Tabiat Parkı, ziyaretçilerin dağ yürüyüşü (trekking), doğa yürüyüşleri, dağ tırmanışı, fotoğraf çekimi, böcek ve hayvanları inceleme ve piknik gibi rekreasyonel ihtiyaçlarına cevap verebilecek potansiyele sahiptir. Alanda mevcutta sadece piknik faaliyetleri ve kısa doğa yürüyüşleri gerçekleştirilmektedir.

Paylaşın

Çorum: Sıklık Tabiat Parkı

Sıklık Tabiat Parkı; Çorum İl merkezine 5 kilometre kadar uzaklıkta samsun yolu üzerinde yer alır. Çorum’un Mecitözü ilçesine 37 km, komşu ilçesi Laçin’ne 30 km uzaklıktadır.

Tabiat Parkı’nın bulunduğu alan İç Anadolu ikliminin hüküm Çorum İlinde, paralel olarak step bitki topluluklarına rastlanır. Orman varlığı daha çok kuzeyde Osmancık, Kargı ve İskilip İlçelerinde yer almaktadır. Hakim ağaç türü karaçam ve meşedir. Sahanın bulunduğu alan ve civarı 30-40 yıl önce Karaçam ile ağaçlandırılmıştır. Ayrıca az miktarda bozuk meşelikler mevcuttur.

Memeli hayvanlardan; tavşan, sincap, tilki, yaban domuzu, kurt, porsuk ve köstebek ile kızıl şahin, atmaca, karga, bülbül ve kınalı keklik, gelincik sansar  Tabiat Parkı ve yakın çevresinde yayılış gösteren belli başlı türlerdir.

Tabiat Parkı’nda çok sayıda Kameriya ve piknik masası bulunmaktadır. Ayrıca oyun grupları,  seyir terasları ve seyir kuleleri bulunmaktadır.

Sıklık Tabiat Parkı sahip olduğu doğal ve kültürel kaynak değerleri ile bilimsel amaçlı araştırmalara olanak sağlayan, insanların eğlenmelerine, dinlenmelerine ve kısa süreli tatil yapmalarına olanak veren doğal kaynak değerlerinin yanında, düzenlenmiş günübirlik kullanım alanlarıyla da gelen ziyaretçilerin rekreasyonel kullanım taleplerini karşılayacak kullanımlara sahiptir.

Tabiat Parkı; doğa yürüyüşü, bisiklete binme, eğlence parkurları gibi aktiviteler için uygun alanlar içermektedir.

Tabiat Parkı’nın bulunduğu 30 ha’lık alan ilk olarak 21.10.1992 tarihinde mesire yeri olarak ilan edilmiş olup, daha sonra 08.07.2009 tarihinde mülga T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Tabiat Parkı olarak ilan edilerek koruma altına alınmış ve sınırları büyütülerek 64 ha’ya çıkarılmıştır. Bu alanında ziyaretçilere yetersiz gelmesi sonucu Tabiat Parkı’nın sınırları 04.11.2014 tarihinde Bakan Oluru ile genişletilerek 318 ha’ya çıkartılmıştır.

Paylaşın

Antalya: Mavikent Tabiat Parkı

Mavikent Tabiat Parkı; Antalya’nın Kumluca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Antalya İli merkezine 125 km, Kumluca İlçe merkezine 15 km. uzaklıktadır.

420 dekar alan üzerine kurulu olan Mavikent Tabiat Parkı içerisinde denize yakın kısımlarda Kıbrıs Akasyası ve fıstık çamı, iç kısımlarda ise fıstık çamı, Kıbrıs Akasyası ve okaliptüs ağaçları bulunmaktadır.

Orman ve Kumul ekosistemin bulunduğu Tabiat Parkı’nda yaban hayatı açısından tilki, çakal, sansar, sincap, porsuk, tavşan ve keklik gibi türler bulunmaktadır.

Yine Tabiat Parkı alanının sınırında bulunan kumsalda Ülkemizin taraf olduğu Bern Sözleşmesi “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi” uyarınca, nesli tehlikede olan ve Türkiye’nin sahillerini üreme alanı olarak kullanan deniz kaplumbağaları bulunmaktadır.

Mavikent Tabiat Parkı’nda gerek kara gerek sahil kumullarının ana maddesi olan ince kumun, rüzgarla savrularak önüne gelen her türlü araziyi örtüp, zamanla büyüyerek ana rüzgar önündeki araziler için büyük bir tehlike oluşturması sebebiyle sahada kumul ağaçlandırması yapılmıştır.

Ziyaretçiler için Mavikent Tabiat Parkı’nda yüzme, dinlenme ve piknik alanları mevcuttur.

Paylaşın

ABD’den ‘güvenli bölge’ açıklaması: Türkiye’nin endişelerini giderebiliriz

ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, ABD Dış İlişkiler Konseyi’nde yaptığı konuşmada, uriye’deki güvenli bölgenin kontrolünün Ankara tarafından sağlanmasının Türkiye ile ABD’nin ortak çıkarlarına hizmet etmeyeceğini belirterek, Türkiye’nin endişelerini giderebileceklerini söyledi.

Konuşmasında, “Türkiye’nin Suriye ile olan sınırı ile ilgili meşru endişeleri var. Onlarla sürekli diyalog halindeyiz, son haftalarda çok fazla çalışıyoruz. Suriye’de ortak operasyon merkezi kurulması konusunda anlaşıldı” diyen Dunford, Ankara’nın Suriye’deki güvenli bölgeyi kendi başına kontrol etmesinin ikili çıkarlar için faydalı olmayacağını belirtti.

Konuşmasının devamında “Suriye’ye kendilerinin gitme olasılığı var, ama bu ortak çıkarlarımız için faydalı olmaz” diyen ABD Genelkurmay Başkanı Dunford, Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) IŞİD’le mücadelede destek verdiklerini belirterek “Şu anki durumda DSG’nin IŞİD’den kalanlarla etkin mücadele edebilmek için koalisyonun desteğine ihtiyacı var. Teröristlerden kurtarılan bölgelerde güvenliğin sağlanabilmesi için yerel güçlerin eğitilmesi önemli” ifadelerini kullandı.

Suriye’de Fırat’ın Doğusu’nu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri’nin büyük bir bölümünü oluşturan YPG Türkiye tarafından PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak kabul ediliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı son açıklamada, “Eylülün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız” dedi.

Öte yandan Fırat’ın Doğusu’nu kontrol eden Suriye Demokratik Konseyi’nin Eş Başkanı İlham Ahmed, Associated Press’e yaptığı açıklamada, güçlerinin bir kısmının Türkiye sınırından ufak çaplı geri çekilmesiyle birlikte, Suriye’nin Kuzeydoğusu’nda olası bir “güvenli bölge” için iyi bir başlangıç yapıldığını söyledi.

Paylaşın

Fenerbahçe Kumpas Davası: Gecikmiş adalet adalet değildir

3 Temmuz 2011’de başlayan ve 8 yıldır devam eden Fenerbahçe Kumpas Davası’nın 13. duruşması Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu’nda devam ediyor.

20 gün sürecek olan 13. duruşmaya ilişkin açıklamada bulunan Fenerbahçe Kulübü Avukatı Naim Karakaya, sanık sorgularının devam ettiğini belirtti.

Ergenekon Davası’nın Gerekçeli Kararı’yla ilgili de konuşan Karakaya, “Gecikmiş adalet adalet değildir düşüncesiyle bu yargılamanın bir an önce bitmesi gerektiği kanaatindeyiz” dedi.

Naim Karakaya’nın konuya ilişkin yaptığı açıklamadan öne çıkanlar şu şekilde:

“13. duruşma periyodundayız. Her duruşma geçmiştekilerin bazıları 1’er hafta bazıları 2’şer haftaydı. İlk defa 1 aylık bir duruşma periyodu yaşıyoruz. Sanık sorgulamalarının gecikmesi dolayısıyla bu uzun süreçler gerçekleşiyor. Bizim ısrarlı taleplerimiz konusunda da mahkemenin kabulüyle bu süreç gerçekleşiyor. Gecikmiş adalet adalet değildir düşüncesiyle bu yargılamanın bir an önce bitmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Sanık sorguları halen yapılıyor. Şu anda sorgusu yapılmayan 28 sanık var. Tutuklu sanıkların sorguları genelde uzun sürüyor. Pazartesi günü başlayan sanığın sorgusu halen devam ediyor.

“Hukuk açısından önemli bir şeydir”

3 Temmuz sürecini yürüten ağırlıklı olarak buradaki sanıklar kolluk mensubu insanlar. Bu süreci hukuksuz, hukuka aykırı düşüncelerle FETÖ üyesi oldukları ve o örgütün bilgi ve direktifleri doğrultusunda yaptıkları gerekçesiyle bu dava açıldı. Hukuk açısından önemli bir şeydir.

Hukuksuzluğun hukuk önünde hesabının sorulması açısından son derece önemli. Bu sadece Fenerbahçelilerin davası değildir. Hukuka inanması gereken, inanan, hukuk konusunda hassasiyet gösteren herkesin davası olduğu için tüm Fenerbahçelileri, tüm futbol camiasını ve tüm Türkiye halkını bu davaya hassasiyet göstermeye bekliyoruz.

Naim Karakaya

Toplam 107 sanığımız vardı. Sorgusu yapılmayan 28 sanık kaldı. Bazı sanıklar sorgularını çok uzun yapıyorlar. Bunu hukuken eleştiriyoruz zaten. Hukuka aykırı evrakları okuyorlar, aynı ifadeleri tekrar tekrar okuyorlar. Bu süreyi ağırlıklı olarak geçirdikleri yönünde şüphelerimizi mahkemeye anlatıp bu sürenin hızlandırılması, sanıklara baskı yapılması yönünde taleplerimiz her duruşma mevcuttur. Ama yine de savunma hakkı açısından hassasiyet gösterilen bir durum olduğu için mahkeme savunma hakkını kısıtlamıyor. Bazı sanıklar bugün olduğu gibi 5 gün savunma yapabilir hale geliyor.

Firari olan 14 sanığımız var. O sanıklar için mahkeme yargılamanın sonuna kadar bekleyecek. Yargılamanın sonuna kadar yakalama işlemi gerçekleşmezse onların dosyalarını ayırıp onları yakalama hallerinin devamına karar verip bu davada karar vereceğini düşünüyoruz.

“Kumpasın tescili açısından çok önemli bir karardır”

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon Davası ile ilgili verdiği karar kumpasın tescillenmesi açısından önemli bir karardır. Bu kararda 3 Temmuz sürecine yönelik de bir takım tespitlerde bulundu. Bu sürecin hukuksuz başlatıldığı, oluşmayan bir suç nedeniyle suçun örgütünün kurulduğu gerekçesiyle başlatıldığı, kararların örgüt kurumu üzerinden alındığı, hukuksuz kararlar alındığı, yargılamanın hukuka aykırı yapıldığı ve Yargıtay sürecinin diğer dosyalardan ayrılarak hızlı bir şekilde onandığı ve yine gerek Yargıtay gerekse buradaki ilk mahkeme, 3 Temmuz sürecinin Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinin önemli bir kısmının FETÖ üyeliği dolayısıyla ihraç edilmiş olması ve bir kısmının bu suçlama nedeniyle yargılanıyor olmasının gerekçelerini ortaya koydu.

Bu anlamda önemli bir tespittir. Kumpasın tescili açısından çok önemli bir karardır. Biz bu kararla cesaret bulduk. Bu kararı veren hakimler gerçekten cesur hakimler. Türkiye’de hukukun uygulanması açısından son derece önemli bir karar olduğunu düşünüyoruz. Bu mahkemenin de o karara değer vereceğini, dikkate alacağını, bu kararı isteyeceğini düşünüyoruz. Biz de bu kararın o mahkeme dosyasından getirtilmesini talep edeceğiz.”

Paylaşın

Konya: Aziz Pavlus Kilisesi

Aziz Pavlus Kilisesi; Konya’nın Meram İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır. Roma Katolik Kilisesi’dir.

Kilise, 1910 yılında, burada uzun yıllar boyunca çalışmış olan fransız teknisyen ailelerine dini yardım ve desteği veren Assomptionistes Rahipler tarafından inşa edilmiştir ve bu şehirdeki pek çok kilise arasında ayakta kalan tek kilisedir.

Fransız-Gotik stilindeki güzel cephesiyle kilise, Aziz Pavlusu’nun geçtiği yöreleri görmek isteyen yolcu gruplarını konuk etmektedir.

Paylaşın

Konya: Sille Kaya Kilisesi

Kaya Kilisesi; Konya’nın Selçuk İlçesi’ne bağlı Sille Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kaya Kilisesi yapımı M.S. 9 ile 11. yüzyıl arasına tarihlendiriliyor. Kilise, Sille’nin yumuşak kayasına oyulmuş ve sonra sertleşerek asırların her çeşit ihmal ve tahribine rağmen günümüze kadar gelmiştir.

Paylaşın

Konya: Aya Elena Kilisesi

Aya Elena Kilisesi; Konya’nın Selçuklu İlçesi’ne bağlı, Sille Beldesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır.

Sille, Anadolu uygarlıkları için özel bir anlam taşıyan ve tarihte kültürlerin bir arada yaşadığı ve erken Hıristiyanlık döneminin önemli bir merkezidir.

İsa’dan sonra 327 yılında Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena, Hac için Kudüs’e giderken Konya’ya uğramış, buradaki ilk Hıristiyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, Hıristiyanlara Sille’de bir mabed yaptırmaya karar vermiştir.

Aya-Elena Kilisesi asırlar boyu onarımlar görerek günümüze kadar gelmiştir. Kilisenin iç kapısının üstünde Yunan harfleriyle yazılmış Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkında bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir.

Aynı kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratının Sultan Mecit döneminde gördüğünü belirten üç satırlık bir kitabe daha bulunmaktadır. Kilise düzgün kesme Sille Taşı ile yapılmıştır. Avlusunda kayalara oyulmuş odalar bulunmaktadır.

Kilisenin kuzeye açılan kapısından dış nartekse girilir. Burada kadınlar mahfeline çıkan iki yönlü taş merdivenler yer almaktadır. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayağı üzerinde olup, kilise üç neflidir.

Kilisenin içerisinde ahşaptan, üzeri alçı süslü bir vaaz kürsüsü ile apsisle ana mekânı ayıran ahşap alçılı kafes bir sanat şaheseridir. Kubbe geçişlerinde ve taşıyıcı ayaklarda Hz. İsa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadır.

Paylaşın