CHP’den Döviz Alıp Satan Bürokratların Araştırılması Önergesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) son dönemde döviz kurlarındaki hızlı yükseliş ve düşüşlerde “yüklü miktarda alım-satım yapanların incelenmesi, bunlar arasında bakanlar, Cumhurbaşkanlığı bürokrasisi ve Cumhurbaşkanı’na yakın isimlerin bulunup bulunmadığının araştırılması” için TBMM’de komisyon kurulmasını istedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan araştırma önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

Önergede şu ifadeler yer aldı:

“Tek adam rejiminin yarattığı ekonomik krizin temelini oluşturduğu Türk Lirası’nın değerindeki bu dalgalanmaları, Cumhurbaşkanı ve etrafındakilerin açıklamaları, Cumhurbaşkanı’nın ve Merkez Bankası’nın çeşitli kararları tetiklemektedir.”

‘Vurgun yapmak için zemin oluşturuluyor’

Döviz kurlarında yaşanan bu hareketler, faiz kararlarının ne yönde olacağı, Cumhurbaşkanı’nın ne tür bir konuşma yapacağı, Merkez Bankası’nın hangi noktada döviz kuruna müdahale edip hangi noktada müdahaleyi keseceğini bilenler açısından döviz piyasalarında vurgun yapmak için pozisyon almalarına uygun bir zemin oluşturmaktadır.

Son altı aylık dönemde piyasalardan, bankacılık sisteminden ve döviz bürolarından kimlerin yüklü miktarlarda döviz alıp sattığı, bu işlemlere taraf olanlar arasında bakanlar, Cumhurbaşkanlığı bürokrasisi, Merkez Bankası üst yönetimi, Cumhurbaşkanı’na yakın isimler ve bunların yakılarındaki isimlerin olup olmadığı, bu alış satışların hangi kurlardan yapıldığının araştırılması gerekmektedir.”

Paylaşın

Bakanlıktan “Kur Korumalı TL Mevduatları” Açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla kur korumalı TL vadeli mevduatlara ve katılma hesaplarına ilişkin uygulama esaslarını duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin faydalanabileceği uygulamadan birden fazla kez yararlanılmasının mümkün olacağı ve alt/üst limit olmayacağı belirtildi.

Açıklamada, bankalar nezdinde bu nitelikte açılacak “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları”nın  TL vadeli mevduat ve katılma hesapları şeklinde olacağı kaydedildi.

Uygulanacak faiz oranı 

Açıklamada, 3, 6, 9 ve 12 ay olmak üzere dört farklı vadede olacağı belirtilen hesaplara bankaların uygulayacağı asgari faiz oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca (TCMB) belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altında olmayacağı belirtilerek, “Bankalarca uygulanacak azami faiz oranı ise asgari faiz oranının en fazla 300 bp üstünde belirlenebilecektir. Azami faiz oranı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca güncellenebilecek ve güncelleme tarihi ile sonrasında açılacak hesaplar için geçerli olacaktır” denildi.

Bu hesaplarda, esas alınacak vade balı ve vade sonu kuru olarak TCMB’nin saat 11:00’da açıkladığı Dolar/TL ve Euro/TL ile Sterlin/TL döviz alış kurlarının kullanılacağı vurgulandı. Açıklamada uygulamaya ilişkin şu ifadelere yer verildi:  “Vade sonunda kur farkı desteğinin tamamı hesap sahibine aynı gün ödenecektir. Vade sonunda kur farkından kaynaklı bankalara ödeme yapılması gerekmesi halinde, bankalar tarafından ödenecek tutara ilişkin talepler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na iletilecektir. Hazine tarafından ödenecek kısım Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bankalara aynı gün aktarılacaktır.”

Hesap vadeden önce kapatılırsa ne olacak?

Peki söz konusu hesap, belirlenen vadeden önce kapatılırsa ne olacak? Bakanlık, hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’da TCMB tarafından ilan edilen kurun vade başında esas alınan kurdan yüksek olması durumunda Hazine’nin kur farkına ilişkin ödeme yapmayacağını kaydetti. Hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’da söz konusu kurun vade başında esas alınan kurdan düşük olması durumunda ise, “hesabın vadeden önce kapatıldığı tarihte saat 11:00’da TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurundan hesap bakiyesinin güncelleneceği’’ belirtildi.

Bakanlığın açıklamasına göre, aradaki fark ise banka tarafından Hazineye aktarılmak üzere TCMB’nin ilgili TL hesabına aktarılacak.

Paylaşın

Selahattin Demirtaş: Cezaevinden Bile Seçim Kazanırım

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla kullandığı sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. 

Haber Merkezi / Selahattin Demirtaş, paylaşımında, “Ben muhalefetin ortak adayı olsam cezaevinden bile seçim kazanırım. Dışarıda ise birileri halen bu üçkağıtçı, dolandırıcı iktidarın halkı kandırıp seçim kazanabileceğine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Demirtaş, sonraki paylaşımında ise şunları ifade etti;

Halka güvenin, yüzünüzü yoksullara dönün. Yan yana durmaktan korkmayın ve miting meydanlarını doldurun. Merak etmeyin, biz varız. Birlikte kazanacağız, mutlaka kazanacağız.”

22 Haziran 2014’te seçildiği Halkların Demokratik Partisi eş genel başkanlığı görevini 11 Şubat 2018 tarihine kadar yürüten Selahattin Demirtaş, Kasım 2016’dan beri tutukludur.

Paylaşın

Zekeriya Öz Ve Adil Öksüz Dahil 770 Kişinin Mal Varlıkları Donduruldu

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan kararla, “FETÖ/PDY, PKK/KCK, dini istismar eden örgütler ve sol örgütlere üye 770 kişi ve bir tüzel kuruluşun mal varlıkları donduruldu.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Karara göre 454 özel ve bir tüzel kişinin “FETÖ/PDY üyeliği” nedeniyle, 108 kişinin “PKK/KCK üyeliği” nedeniyle, 34 kişinin Hizbullah; 63 kişi IŞİD; 22 kişinin ise El Kaide, El Nusra, İslami Hareket Örgütü ve Kudüs Ordusu üyeliği gerekçesiyle mal varlıkları dondurulurken; 89 kişinin mal varlıkları da “MLKP, TKM/ML, DHKP-C, MKP, DKP/BÖG, DEV-KAR, THKP-C örgütlerine üyelik” gerekçesiyle mal varlıkları donduruldu.

Mal varlıkları dondurulanlar arasında Türkiye kamuoyunun Ergenekon Davası’yla tanıdığı, 17-25 Aralık soruşturmalarını takip eden süreçte görevden alınan ve şu an yurt dışında kaçak durumda olan savcı Zekeriya Öz ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak adı geçen, gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra kaçan ve şu an nerede olduğu bilinmeyen Adil Öksüz de yer aldı. Listede, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ağabeyi Nurettin Demirtaş da bulunuyor.

Mal varlıkları dondurulan diğer kişiler arasında ise Tarık Toros, Adem Yavuz Arslan, Atalay Candelen, Fikret Seçen, Osman Şimşek, Said Sefa, Sevgi Akarçeşme, Tarık Toros, Tuncay Opçin’in yanı sıra eski Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdulkerim Balcı, gazeteci Cevheri Güven ve gerçek adı Emrullah Uslu olan, şu an ABD’de yaşadığı bilinen gazeteci Emre Uslu yer aldı.

Mal varlığı dondurulan kurum ise ABD’de kurulan Niagara Vakfı oldu. Karar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin imzasıyla yayımlandı.

Paylaşın

Hakan Savlı Kimdir? Hayatı, Eserleri

4 Mayıs 1965 yılında Ankara’da dünyaya gelen Hakan Savlı, İskenderun’da büyüyen şairin çocukluğu Arap ve Doğu Akdeniz kültürü etkisinde geçti. 1989 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi ve kanser genetiği doktorası yapmaya başladı.

Haber Merkezi / 1992 ve 1993’te öğrenimini Londra’da sürdürdü. 1994’te Çapa Tıp Fakültesi Organ Nakli Ünitesinde çalıştı ve 1995 yılında Helsinki Üniversitesi Organ Nakli Araştırma ekibine katıldı. Hâlen, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi (Profesör) olarak görev yapan Hakan Savlı, üniversitede dersler vermekte ve Finlandiya’da lösemi genetiği konusunda postdoktora çalışmalarını sürdürmektedir.

Kendisinin uluslararası indeksli dergilerde “genetik” alanında yayımlanmış çalışmaları bulunmaktadır. İlk şiiri Milliyet Çocuk dergisinde (1973) çıktı. Hakan Savlı’nın şiirleri Adam Sanat dergisinde yayımlandı. Savlı, 1994 yılında Sabri Altınel Şiir Ödülünü, 1995 yılında Cemal Süreya Şiir Ödülünü, Go Dersleri-Sonsuzluğa Yeni Başlayanlar İçin kitabıyla ise 2001 yılında Behçet Necatigil Şiir Ödülünü kazandı.

Unutulmuş Çocukluk Eskizleri (1995) şairin ilk kitabı olması, romantizmle ilgili imgelerin, kavramların işlenmesi bakımından, sonraki kitaplarında romantizm içerisinde yer edinen daha belirgin kavramlar açısından önemlidir.

Sanşo Panza’nın Ölümü (1998) adlı şiir kitabı dilin işlenişi, kurulum şeması bakımından diğer kitapları ile benzer özelliktedir. M. Yaşın, Hakan Savlı’nın Türkçedeki modern şiirin final gösterisinin orta yerine düştüğünü; modernizmi aykırılığıyla değil, uyumluluğuyla yolcu etmeye geldiğini öne sürer ve onunla kavga etmeden, modern şiirin kuşatıcı bilgi ve duyarlılığıyla şiirler yazdığını belirtir.

Eserleri;

Unutulmuş Çocukluk Eskizleri
Köpükler
Sanşo Panza’nın Ölümü
Go Dersleri-Sonsuzluğa Yeni Başlayanlar İçin

Ödülleri;

Sabri Altınel Şiir Ödülü (1994)
Cemal Süreyya Şiir Ödülü (1995)
Behçet Necatigil Şiir Ödülü (2001)

Paylaşın

Hakan Keysan Kimdir? Hayatı, Eserleri

20 Şubat 1970 yılında Denizli’nin Tavas İlçesine bağlı Nikfer Köyünde dünyaya gelen Hakan Keysan, Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu. Farklı spor kulüplerinde antrenörlük yaptı.

Haber Merkezi / Nikfer Kayak, Doğa Turizmi Gençlik ve Spor Derneği Kulübü’nü kurarak farklı spor dallarında çocuklara ve gençlere eğitim veriyor. Denizli’de 2002 yılından beri yayın hayatını sürdüren Sunak Dergisi’nin imtiyaz sahipliğini yapıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi. Denizli’de yaşıyor; evli ve iki çocuk babası.

Şiirleri ve yazıları Akatalpa, Berfin Bahar, Deliler Teknesi, Evrensel Kültür, Karahindiba, Patika, Sunak, Şehir, Yeni E vb. gibi dergi, fanzin, gazete ve eklerinde yayımlandı.

Ödülleri: ’Suda Bıçak İzi’ isimli şiir kitabıyla 1999 yılında Cemal Süreyya Hatay Şiir Ödülü’nü, “En” isimli şiiriyle Gıda-İş Sendikası tarafından düzenlenen “Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Yarışması’nda ikincilik ödülünü aldı.

Eserleri;

Şiir;

Suda Bıçak İzi (2005)
Sus Odası (2010, Artshop Yayıncılık, İst.)
Yangın Lekesi (2012, Kanguru Yayınları, Ank.)
Dün Ağrısı (2017, Artshop Yayıncılık, İst.)

Deneme; Sunak Defteri (2014)

“Acı”

Acı gelirse. Çünkü acı sevinçtir gelir
Yaralarımı serinletir ertelenmiş sesin
Bir dost, yüzümü mektubuyla kirletir
Ve hayat ekmeye gider köylüler
Bayat bir ekmeğe gider gibi tedirgin
Belimde heybe. Çünkü kalem umuttur.
Her yüz mürekkep kokar sevişirken
Ayin güneşi çiçeğe döner sırtını
Sair, elini düşürür ilk isinde
Açlık kavgadır. Çünkü aşk açlıktır
Acıtkandır. Kapıda kalmak ödüllendirir belki.
Yasama noktasında kırılırken gül.

“En yorgun yerini yanında taşır yolcu”

Gittiğin yeri bilmektir acıların en büyüğü
Ve ölümün gizli sesidir
Durgunluk
Durulduk çöl bitiminde

Yolcu aldı yollar
Derin vadiler girdi aramıza
Nakışlı bir dizeye aktı su
Döküldü dağlardan gözlerine

Her gün
Denize akıyoruz durgun ayaklarla
Asıl bu öldürüyor bizi

Gitmek
bir meydan okuma değil midir durgunluğa
ve her şey gitmez mi kendi içinde…

Paylaşın

Hakan Kartal Kimdir? Hayatı, Eserleri

27 Haziran 1974 İstanbul’da dünyaya gelen Hakan Kartal, Tuna Lisesi’nden mezun oldu. Hakan Kartal’ın ilk şiiri 2005 yılında Lacivert’te yayımlandı. Kartalın, şiir ve yazıları yayımlanmaya devam ediyor.

Haber Merkezi / Şiir ve yazıları Koridor, Ünlem, Lacivert Öykü Şiir, Göğebakmadurağı, Dil-İm, Ada, Doğmasız-Ölmesiz, Islık, Genç Kalemler, Karalama, Denizsuyukasesi, Kumru Sanat, Kadınca dergilerinde yayımlandı.

Hakan Kartal, “Yaşamın içinde ona sunulan seçeneklerin yetersizliğinden şikayet etti hep. Susmayı uzak ihtimallerden kurtarmayı başardığına inanıyor. Sahne ışıklarını sevemedi hiç. Sanatı gerçeklerle yaşamayı yeğliyor. Eğer ölecekse bunun için Heybeliada tek seçeneği. Suya gömülmeyi düşünecek kadar toprağa aşık.” ifadeleriyle kendini tanımlıyor.

“Aşk uykuda”

gitmeye yalnızlık düşmesin diye
aşk’ı damarında tutan elim büyür

zamanı incitemez
kan döken dudağın

gözlerim ölüme son durağın
önce deniz yıkılır

yaz gelir, ıslıklarız şehri
sarılmak ışığa vurulur, yaz biter

sevişme vaktinde gebeyiz
içimizde özgür balıklar

“Deniz! yasak kadın”

Can çekişir gemiler
reddedilen denizde
masum bayraklarında ölü yel

En uzun yangın bu
beyaza sığınır Albatros
iskelede umudu sere serpe

Deniz! yasak kadın
ışığı suspus
reddedilmek kaç bahar ölmek

yarına karanlık uyansa
deniz kanlı kıyım
yokmavi saklı kıyılarda

“Dört deniz düşledim

kıyısı kurşun birinin
yırtık güvercinler avlusu
dalgalar, boğazına kadar
sandallar ölü

martılar güneşin peşinden
buğulu gözleri yeşile hırsız
endamı yosunlardan biçili

üç deniz üşüdüm

masmavi çeşmeden yakamoz
kilidi paslı bulutlar
kayalıklardan sökülü

iki deniz ağladım

gözlerinde hapis inciler
titreyen şarap tadında
kan devşirir ay vakti

bir deniz ki… sakladım!

“Önce göğe aksaydı tanrının nehirleri”

Elbet güneşti
suya derin bağıran

salıncağın gölgesine dokunmamışsa yağmur
tanrıya yolculuğu bitmiştir çocukluğumuzun

toprak bilir
kan ayrı üşür damardan

karanlık Tanrının baharı

“Saklanan”

kılıcını çekti dar topraktan
buluttan inmiş teni
geceden demler şarkısını

baskın bu
ikiye kurulmuş suskun saat

öpüşler dökülür mor gerdanından
zindanı suya müebbet

zehirdir o şiir
tebeşire yazılan

“Saklanma”

Nasıl olsa karanlığı da öldürecek kirli ellerin
içine bir güvercin konacak
omzunda kan güneş
tamamlanacaksın

Eksilmiyor anlıyor musun
yüzünü perdeleyen ışığın gerçekliği
parmağını ezemeyecek, tanrı
seni de yağmur sanacak

Düşürüleceksin
kalbine uzak topraktan
paylaşılacaksın

Çiçekler de kan’lanacak
yarın sonbaharı kuşatsa da
tüm su’lar birleşip
damarından akacak
bölünmeyeceksin

Saklanma!
hayır, hayır, hayır!
ölmeyeceksin

Paylaşın

Habib Bektaş Kimdir? Hayatı, Eserleri

1 Mart 1951 yılında Manisa’nın Salihli İlçesinde dünyaya gelen Habib Bektaş, okuma yazma öğrenecek kadar okula gitti. Daha sonra çeşitli iş dallarında çalıştı. Bu dönemdeki iş hayatına çıraklıkla başladı. Yirmi bir yaşına kadar çeşitli işlerde çalıştı.

Haber Merkezi / 1972 yılında iş göçüne katılarak Almanya’ya gitti, değişik işlerde çalıştı. Almanya’nın Bavyera Eyaletinin Nürnberg şehrine yakın Erlangen kentinde yaşamakta ola Bektaş, evli ve iki çocuk babasıdır. Bektaş, 2011 yılından bu yana eşiyle Erlangen ve Salihli’de yaşamaktadır.

Uzun yıllardır Şiir, öykü, roman, tiyatro oyunu, radyo oyunu, araştırma dallarında eserler verdi. Almanca ve Türkçe basılan kitapları değişik ödüller kazandı. Hamriyanım (1990) adlı kitabıyla Milliyet Roman Ödülünü, Gölge Korkusu (1997) romanıyla İnkılap Roman Ödülünü kazandı. Ayrıca Almanya’da Erlangen Kültür Ödülü’nü kazandı. Cennetin Arka Bahçesi (1999) adlı romanıyla Dil Derneği 200 Ömer Asım Aksoy Ödülünü aldı.

Urla Belediyesi ve Cumalı-Seferis Gökyüzü Kültür ve Sanat Derneğinin işbirliğiyle “Oyun” dalında düzenlenen 2017 Necati Cumalı Edebiyat Ödülünü de ‘Terör’ adlı oyunuyla Habib Bektaş aldı. Bazı eserleri çevrilip Yunanistan’da ve Brezilya’da yayınlandı. Bazı hikayeleri Almanya’da radyo oyunu olarak uyarlandı ve yayınlandı. Tiyatro dalında eserler verdi, bir çocuk oyunu Türkiye’de Devlet Tiyatroları repertuvarına alınıp, oynandı. Yazdığı eserlerinin hedef kitlesi için yaş ayrımı yapmak güç olduğu için, okur yaş yelpazesi geniş ve açık bir yazardır. Yurt dışında, özellikle Almanya’daki edebiyat çevreleri Bektaş için, çocukça adlı evrensel dili iyi bilen bir yazar olarak bilinmektedir.

Fethi Naci’nin Yüzyılın 100 Romanı adlı çalışmasında yer alan, Atıf Yılmaz’ın ise Eylül Fırtınası adıyla beyaz perdeye uyarladığı Gölge Kokusu (1997) romanında;, 1980 sonrası kültürel iklimi bir çocuğun gözünden ele alır. Darbe sonrası bir yanda Almanya’ya kaçmak zorunda kalıp savrulan ve kendi yaralarını sağaltmaya çalışan bir anneyle baba, bir yanda dedesinin yanına bırakılan küçük bir çocuğun hikayesini işler.

Habib Bektaş’ın ödüllü romanı Cennetin Arka Bahçesi (1999) eserinde; “Gâvur İmam’dan Çakır’ın Romanına” adlı güncesi de yer alır. Dedemin Cenneti (2013) hikayesinde; Habib Bektaş, ironiyi ve kara mizahın sessiz ama keskin dilini incelikle kullandığı görülür. Başta Almanya olmak üzere Türkiye’de geniş bir okur kitlesi olan Bektaş’ın içtenlikle anlattığı öykülerin merkezinde farklı insan manzaraları göze çarpar.

Ben Öykülere İnanırım (2001) adlı hikaye kitabında; uzunlu kısalı otuz öyküsü yer alır. Habib Bektaş, yaşamdan kesitler verdiği öykülerde, günlük yaşamın karmaşası ve acelesi içinde gözden kaçan, fark edilmeyen incelikler, ayrıntılar başarıyla gözlemler, unutulmaya yüz tutan değerleri ve insancıl değerlerini yitirmekte olan bir dünyadan insan manzaraları sunar.

Eserleri;

Erlangen Şiirleri
Kapıkule Nerede
Adresinde yoktur
Yorgun Ölü
Hamriyanım
Uyuşturucu Batağı
Sözü Yurt Edindim
Meyhane Dedikleri
Gölge Kokusu
Lades
Cennetin Arka Bahçesi
Ben Öykülere İnanırım

Paylaşın

H. İhsan Sönmez Kimdir? Hayatı, Eserleri

19 Şubat 1961 yılında Kastamonu’nun Araç İlçesinde dünyaya gelen H. İhsan Sönmez, ilk ve Ortaokulu Araç’ta okudu. 30 Ağustos 1979 tarihinde Jandarma Sınıf Okulundan mezun oldu. Foça Komando Okulunda eğitim gördü.

Haber Merkezi / Bolu Dağı Karakolunda (1979-80), Akçakoca’da (1980-81), Bingöl Karlıova’da (1982-84), Bursa Tahtaköprü (1984) ve Yenişehir’de (1985-88), Siirt Ekindüzü’nde (1988-90), Ünye’de (1990-91), Çaybaşı’nda (1991-92), Uluğbey’de (1992-93) görev yaptı.

29 Temmuz 1990 tarihinde Benevulet’te teröristlerin pususuna düştü, kendisinden başka askerlerinin tamamı şehit oldu. Ayrıca Gürgentepe (1993-95) ve Şanlıurfa Atatürk Barajı (1995-97) ile Şırnak’ta (2001-03) kıta görevi yaptı. İstanbul Balmumcu’da görevliyken emekliye ayrıldı (16 Ekim 2003).

Emekli olduktan sonra bir süre Ankara’ya, sonra Kocaeli Değirmendere’ye yerleşti. Şiirle ilgisi ilk ve ortaokul yıllarında törenlerde şiir okumakla başladı. O yıllarda Faruk Nafız Çamlıbel’in “Han Duvarları” şiirinden etkilendi. Necip Fazıl Kısakürek’i tanıdıktan sonra bir daha şiirden kopamadı.

Nâzım Hikmet, Cemal Süreya, Necatigil, Rıfat Ilgaz’dan sonra Rilke, Baudelaire, Neruda’yı ilgi ve merakla okudu. Şiirleri ile gezi, sanat, inceleme yazı ve öyküleri J. Dergisi, J. Eğitim Dergisi, Gülpınar, Tay, Kocaeli Şehiriçi, Aykırısanat, Yaşayan Yarın, Kasyö-Der (yayın kurulu üyesi) dergilerinde yayımlandı. Kasyö-Der adlı derneğin halkla ilişkiler müdürlüğü yaptı, yönetim kuruluna seçildi ve kültür komisyonu başkanlığını yürüttü.

Eserleri;

Gökkuşağı Yere Düştüğünde (2001)
Zaman Köprüsü (2004
Deelmina’ya Aşk Günlüğü (2004)
Ve Özgürlük Kayun Benim Dünya Adıma (2004)
Zaman Tamircisi (Roman, 2018)

Ödülleri: Aykırısanat dergisinin 2005 yılı şiir yarışmasında “Düşlerin Çağrısı” şiiriyle ikincilik ödülünü aldı.

(Kaynak: biyografya.com)

Paylaşın

Ilgım Veryeri Alaca Kimdir? Hayatı, Eserleri

1975 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ilgım Veryeri Alaca, İzmir Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde Resim Bölümü’nden lisans derecesini aldı. Kaliforniya Devlet Üniversitesi’nde “Stüdyo Sanatları”, Illinois Üniversitesi’nde (UrbanaChampaign) “Sanat ve Tasarım” üzerine yüksek lisans çalışmaları yaptı.

Haber Merkezi / Hacettepe Üniversitesi’nde doktora çalışmasını tamamladıktan sonra 2011 yılında doçent oldu. Halen, Koç Üniversitesi, Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü’nde öğretim üyesi olan Veryeri Alaca, Bilkent ve Richmond Üniversitesi’nde ders verdi.

Eserleri, Philip&Muriel Berman Sanat Müzesi, Brad Cooper Galerisi, Stone Metal Press, Springfield Sanat Müzesi, Galeri Nev, Kuad Galeri, Piartworks, TEM Sanat Galerisi’nde sergilendi. “İzmirli Sanatçılar Ansiklopedisi” (2001, der. Mümtaz Sağlam), “Türkiye’den Baskıresme Bakmak” (2011, Eskişehir Anadolu Üniversitesi) adlı kitaplarda çalışmalarına yer verildi.

Çalışmaları, Mimarlar Odası Çocuk Kitapları Yarışması (2011), DYO Özgünbaskı Yarışması (2002), 64. Devlet Resim ve Heykel Yarışması (2003), Janet Turner Müzesi Özgünbaskı Yarışması (1998) kapsamında ödüle değer görüldü.

Butler Museum of American Art, Joel ve Harnett Müzesi, Zimmerli Müzesi, Southern Graphics Council (Amerika), Museo dell’IncisioneCastello dei Paleologi (İtalya), Majdanek Müzesi (Polonya), IMOGA (İstanbul), Devlet Resim ve Heykel Müzesi eserlerinin bulunduğu koleksiyonlar arasındadır. 2013 yılında, Ege Üniversitesi Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi’nde çocuk kitapları bölümü oluşturulmasına destek verdi.

Eserleri; Bir kış gecesi

Paylaşın